28 Haziran 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

28 Haziran 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ni © uydurmak lâzımdır. “olürse; “parlak, cazip bir şekil alır. Sahife 6 vi m - Makiyaj Boya sürerken nazarı dikkate alınacak noktalar Harbı umumiden evvel yüze boya sürmek yalmz hafif meşrep kadınlara mahsustu. Bir aile ka- dını katiyen boyanmazdı. Halbuki muharebe, bir çok şeyler gibi, bu husustaki telâkkileri de değiş- | tirdi. Şimdi az mikdarda allık, pudra, dudak kırmızısı kullanmak hemen bütün kadınlar tarafından | kabul edilmiştir. Makiyaj denilen boyanmak, herkesin beceremediği bir san- attır. Esasen boya sürmenin tarzı da muhteliftir. Gündüz başka, gece başka türlü makiyaj yapılır. Hattâ kış ve yaz mevsimleri sürü- ! len pudranın, allığın, kırmızının cinsi ve kullanış tarzı arasında bile fark vardır. Kışın makiyaj kolaydır. Günler kısa ve ekseriyetle hava bulut- ludur. “Erken ortalık kararır. Bunun için yüzdeki “fart, o kadar nazarı dikkati celbetmez, Halbuki yaz güneşi her şeyi parlak gösterir. Bol ziya içinde küçük bir Kusur meydana çıkar. Bunun için çok dikkat etmek lâzımdır. Dikkat edilecek noktalar dört- tür: 1 — Ten. 2- Kaşlar. 3- Göz- ler. 4 - Dudaklar. 1 — Yüz güzelce yıkandıktan ve kurulandıktan sonra, yağsız bir krem pek hafif olarak sürü- lerek masaj yapılmalıdır. Eger arzu edilirse pek az olmak şartile yanaklardan şakaklara (doğru allık sürülmelidir. Üzerine tenin regine en yakın bir pud- radan bolca sürmek o lâzım- dır. Bir dakika sonra yumuşak bir bezle yüz silinmeli ve fazla olan pudra çıkarılmalıdır. 2 — Kaşlar herkesin çehresine göre “değişir. Modadır diye kaş- larını ince- yapmak hatadır. Kaş- arı, çehrenin heyeti umumiyesine Iki parmak kalınlığında kaş ne kadak sakilse kıl gibi ince kaş ta o nispette (o soğuktur. (o Çebrenin uzunluğu, zayıflığı, ve yuvarlaklığı nazarı dikkate alınarak en müna- sip şekil verilmelidir. 3—Göz kapaklarını gölgelendir- mekle en hayırlı harekettir. Bazı kadırlar bundan vazgeçemezler, en iyisi alt ve üst kapakları pek hafif olarak gözlerin renğinde (crayon) kalemle gölgelendir- mektir. Bu suretle göz ile kapak- ları arasında bir ahenk husule gelir. Kirpiklere sürülen rimel pek hafif olmalıdır. Bilhassa kirpiklerin biribirine yapışık, top top olma- ması için ber kullanışta fırçayı yıkamak lâzımdır. 4— Dudaklara gelince, kırmızı ya bütün ağıza sürlmelidir, ya- hut hiç , boyanmamalıdır. Ağzın küçük görünmesi için dudakların ortasında ufacık bir ağız boyamak dünyada tessavur edilen en çirkin şeylerden biridir. Ruj dudakların şekli nasılsa o surette sürülmeli- dir. Alt dudağın ortası diğer taraflardan daha hafif boyanma lıdır. Bu suret çehreye daha çok yaraşır. Lâkırdı söylerken dudak- ların içinin beyaz görünmesi için içini de hafifçe boyamak lâzımdır. Dudaklar boyandıktan sonra Üzerine pek hafif vazelin sürü- Emmi Son zamanlarda şehrimizde apar- tıman işaatı çok ilerledi. İstan- bulun kenar mahallelerinde bile apartımanlar (oyapıldığı, evlerin rağbetten Odüştüğü (görülüyor. Bunun sebebi herşeyden evvel aparlımanların kolaylığıdır. Eski sefertası gibi evlerde hiz- met nekadar güçtü?... Bu gibi evlerde ekseriya mutfak bodrum katında, yatak odaları ise üçüncü, dördüncü katında bulunur. Bir kadınının böyle bir evde yalnız başına iş görmesi imkânsızdır. Üç kat yukarıda yatak odasile meşgul olurken mutfaktaki tencerelere bakmak kabil değildir. Sonra bu gibi evlerde mütema- diyen merdiven çıkıp inmek her- kesi yorar, akşam yorgunluğundan derhal gözler kapanır, oturup iki çift lakırdı etmeğe imkân kalmaz. Eski evlerde hizmetçi bolluğu üçük Ee büyü Ş > bir derece telâfi bu mahzurları ediyordu. Şimdi eşya yerine geçti. Bir defa her aile hizmetçi masrafı diye bir para ayıramıyor. Saniyen hizmet- çiler de işin kolayını tercih ederek evlere rağbet etmiyor, apartı- manlara yanaşıyorlar. Bir apartımanda, işini bilen bir kadın, hizmetçi olmadan da her vazifeyi (o görebilir. | Mutfaktaki yemeğe nezaret ederken odasını tanzim eder, misafir gelince onunla konuşurken iki dakika içinde kahve şerbet hazırlar. Bütün bu kolaylıklar tabii herkesi yavaş yavaş apartımanlara çekiyor. Apartımanların Obir mahzuru varsa o da ekseriya odaların küçük olmasıdır. Ekser apartr- İ manlarda ön ve arka tarafta İs birer büyük oda bulunur. Diğer odalar küçüktür. Bu küçük oda- hizmetçi lüks ları büyük göstermek için çare aradaki kapıları çıkartmak, yahut hiç kapı taktırmamaktır. O zaman iki oda da daha büyük görünür. Yukarıda soldaki resim bu su- retle birbirinden ayrılan iki odayı gösteriyor. Kap: yerine iki tarafa birer. uzun dolp konmuştur. Do- laplar bir nevi kitaphane vazi- fesini görmektedir. Üzerlerinde içinde de elektrik lambaları vardır. Bu lambalar odaya daha fazla bir neşe verir. Münasip yerlere birer ayna konulursa kunlar da odaları bir kat daha büyük gösterir. Ikinci resimde odaları icabında bir birinden ayıracak bir perde görülüyor. Bu perdeler de ağır ku- maştan meselâ kadifeden olmalı, odanın halılarına ve döşemesine uyğun bulunmalıdır. Bu perdeler kapanınca odalar tamamile ayrılır. Uzun saça nihayet veda ettiler.. soan Bennett Kesik saç modasının nihayet bir gün ortadan kalkacağını ve tekrar saçların uzuyacağını ümit edenler, yakın vakitlere kadar pek çoktu. Bunların arasında bir takım sinema yıldızları da vardı. Buwler uzun ve sık saçlarını bir türlü feda etmek istemiyorlardı. Nibayet bunlarda artık bir daha uzun saç avdet “imkân olmadığına kanaat getirmişler ve saçlarını kestirmeğe (o başlamış- lardır. Saçlarını kestiren artistler ara- sında başta güzel Joan Bennett gelir. Fox filim şirketinin bu genç ve çok sevimli yıldızının altın sarısı saçları topuklarına kadar inerdi. Artist, bütün tavsiyelere rağ- Janet Gaynor men senelerden beri bu güzel saçları feda edemiyordu. Son zamanlarda saçlarını kestirmiş, fakat büsbütün yeni bir baş tu- valeti yaptırmıştır. Resimde görüldüğü gibi yalnız iki tarafta ondüle vardır, tepe düzdür. Ense tamamile meydan- dadır. Saçlarını “yeni kestiren — ikinci | yoları buzlu camdan bir kürre,bu kürrelerin Güneş banyosu Başa çok dikkat etmek lâzımdır Yaz geldi, deniz ve güneş bar- zamanı başladı. Bir çok bir doktora sormağa lüzum görmeden denize girer, yahut saatlerce güneşin altında kalarak vücudunu kavurur. Bu, çok tehlikeli bir şeydir. Denize girmezden, güneş banyosu yapmaz- dan evvel bebemehal bir doktora muracaatla fikrini almak, onun tavsiyesine riayet etmek lâzımdır. Denizde fazla fazla kalmanın tehlikesini hepimiz az çok biliriz. Uzun müddet güneşin . altında yatmak da bundanaz tehlikeli değildir. Bir defa bu, güneş çarp- masınâ sebep olur. Saniyen güneşte fazla durulunca cilt kızarır. Ağrılar baş gösterir. Buna çok ehemmiyet vermek lâzımdır. Güneşte yanan bir yerle ateşte yanan bir yer arasında büyük bir fark yoktur. Ikisi de kimseler şişerek su toplayabilir. Güneşte yanan yerde alelâde bir yanık gibi iz bırakabilir. Güneşte (okızaran (o vücudun üzerine giyilen elbiselerin, sürüne sürüne cildi tahriş etmesi, hattâ yaralaması ihtimali vardır. Güneş, bilhassa baş için tehli- kelidir. Güneş banyosu yapılacağı zaman büyük hasır şapka şiymek lâzımdır. Vapur dumanı renğinde bir gözlük takmak ta çok fayda- lıdır. Fazla kızgın güneşin altında durmak gözlere kan inmesine sebep olur. Yüzün derisi çok hassastır. Güneşin ziyası gözleri kamaştırır, bu hal göz etrafında kırışıklar olmasına sebep olur. iFazla güneş cildin kurumasına, çiller husule gelmesine de sebebiyet verir. Bahri muhiti yalnız başına katederek tayyare ile. Avrupaya gelen Amerikalı mis Erhart Fransa ve İngilterede bir moda çıkar- mıştır. Bu moda açık baş gez- mektir. Mis Erhartın ziyaretlere, resmi kabullere hep açık baş, şapkasız gitmesi nazarı dikkati celbetmiştir. Bunun üzerine bir çok kadınlar tayyareciyi taklit etmeğe başla- mış, İngiltere ve Fransada açık baş gezmek moda olmuştur. Maamafih bu moda uzun sür- miyecek gibi görünüyor, bu iki memlekette havaların ısınması üzerine kadınlar güneşten korun- mak için şapkalarını giymeğe başlamışlardır. Hele (plâjlarda geniş L..sarlı hasır şapkalar çok rağbettedir. Saçlar kısaldı Bu sene saçlar yeniden çok kısalmıştır. Bilhassa son hafta zarfında Pariste, bir zamanki âlagarson saçları andıran tuvalet- ler gürülüyor. Ekserisi kulaklarını meydanda bırakmaktadır. bir artist de Janet Gaynordur. Bir çok filimlerini gördüğümüz bu artist şimdiye kadar, kesik saçlı görünmek için peruka kulla- nırdı. Nihayet bir kaç ay evvel saçlarını kestirmiştir. Janet Gaynor da kendine göre bir baş tuvaleti intihap etmiştir. Janetin saçları çok boldur, rengi kumraldır. Artist alnını ve ensesini meydanda bırakan bir tarz intihap etmiştir. Saçlar tabit olarak ondüledir. Bunları fırçalıs yarak geriye doğru atmaktadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: