31 Mayıs 1293 AKŞAMDAN AKŞAMA Mehmet Agâhın ölümü — Bir sene zarfında beş altı gazeteciye mersiye söyledin, Vâlâ.. Anlaşılıyor ki, gidenlerin arkasın- dan bir fıkra yazmağı âdet edindin... Öyleyse gözüm arkada gitmeyecek... Benim de ölümümü yazacaksın... Hah, hah, hab... Neşeyle hüznün imtizaç ettiği bu sözleri, bundan beş altı ay evvel, bir birahanede, rakı masası başında rastladığım Mehmet Agâh söylemişti. Yüzünün çıkıntılı yer- leri, alkoliklere mahsus bir kızıl- lıktaydı. Saçları, vaktinden evvel nasılsa ağarıvermişti! Arkadaşımin bu son zaman zarfında hailevi surette göçtüğü görünüyordu. Bu hal dikkatimi celbettiği için, şaka- ına şakayla mukabele edemedim. — Allah esirgesin ! - Dedim. — Acı patlıcanı kıragı çalmaz |- diye güldü. Maalesef, Agâh, evvelki gün ebedi istirahatgâhıda tevdi edildi. Bilmem, bu kıymetli istidadın böyle genç yaşında aramızdan kaybolmasını, Hilâliahzar, gayesi için, propağanda mevzuu yapabi- lir mi? Son senelerde ortalığı hayliden hayliye saran “yıkayın meyle beni bir mezhep icat eyleyin!,, zihniyeti aleyhine bir müçadele açabilir mi? Agâhı, aramızdan alıp götür- düğü için öyle dilhunuz ki, onun da bizim de - maalesef - her nasılsa bir cahillik edip gönül kaydırdığımız bintül'inep fettanı- nın bile, böyle, çala kalem aley- binde bulunuyoruz! Arkadaşımızın ufulüne, ne cihet- ten bakılsa, acımamak kabil değil: O, yirmi dört saatinin yirmi dört Saatini de mevzu aramakla geçiren, rüyalarını bile gazete nefine gören, tam manasile bir meslek adamıydı. Sonra, şahsi imzasını meşhur etmek nasıl da elindeyken feragatine şaşılacak bir mahviyetle sütunların altını boş bırakır; yazılarını, gaze- tesinin kollektifine mal ederdi. Buna rağmen, senelerden beri, “ Cumhuriyet ,, refikimizin olsun, diğer oObazı gazetelerin (olsun birinci ve diğer sihifelerindeki çerçeve içinde beliren ince mü- şahede ve zarif tenkit yazılarının müellifi oydu. Malümdur benim suhanim mahles istemez, Fark eyler anı şehrimizin nüktedanları! Fehvasınca, kendinin kim ol duğunu anlamağı, ancak üslübu- nun hususi kıvrılış bükülüşlerini sezecek nüktedanlara terkederdi. Agâh'ın ölümile yalnız Türk matbuatı olgun bir muharrir kaybetmiyor; Ahmet Rasim, Mah- mut Sadık tarzı ediplerin son genç tipi ölmüştüru. Onun üfulile, “Istanbul çelebisi,, denilen, fasilesi indirasa uğramış bir neslin ender nümunelerinden biri daha - yeri hiç bir kimse tarafından ebediyen tutulmamak üzere - eksilmiştir. Arkadaşımızın hatırası yürekle- rimizden silinmeyecektir. Allah rahmet eylesin. (Vâ - Nü) —— Inşaat Bir oda 500 ilâ bin liraya mal oluyor Şehrimizde gün geçtikçe yeni bina inşaatı artıyor. Bu yeni binalar kaça çıkıyor? Bunu merak edenler çoktur. Yaptığımız tahkikata göre kul- lanılan malzemenin cinsine nazaran kârgır veya beton bir oda beş yüz ile bin lira arasında yapıla- bilmektedir. Bu fark, odanın vüsatine göre tahavvül ediyor. Binaenaleyh bir binada kaç oda veya salon varsa, banyo da dahil olmak üzere bir binanın inşasına zarfedilen parayı tayin etmek mümkündür. Bittabi buna arsa fiati dahil değildir. Liman kooperatifi Liman koopratifinin küşat resmi her kese yiyecek maddeleri sata- caktır. Bombay pirinci, koopera- tifte 42 kuraşa, koru fasulya 16 kuruşa en iyi zeytinyağı 66 kuruşa satılacaktır. Italyanlar tütün alıyor Samsunda bulunmakta olan, Italya tütün rejisi, heyeti şimdiye kadar 300 bin kilo tütün satın almıştır. Italyanlar, Yafa, Çarşamba taraflarında mübayaatta bulun- muşlardır. Heyet bir iki hafta sonra gene mübayaata başlaya- caktır. Kanalizasyon Şimdiye kadar ancak 21 bina şebekeye bağlandı Kanalizasyon şebekesinin ikmal edildiği omıntakalardaki evlerin lağımlarından şimdiye kadar an- cak yirmi biri kanalizasyon şebe- kesine bağlanmıştır. Belediye bir binanın sokaktaki ana lağıma raptedilen kısmı tıkandığı ve bozulduğu takdirde yeniden açılıp (o temizlenmesine mani oluyor ve bu suretle bina sahipleri kendi lağımlarını yeni kanalizasyon şebekesine bağla- mağa mecbur oluyorlar. İşte bu yirmi bir binanın lâğımları da kısmen böyle bir mecburiyetten dolayı esas şebekeye bağlanmıştır. Belediye, kâgir, ve üç kattan fazla olan binaların apdesanele- rine sifon koyduruyor. Ahşap binalar sifon tertibatı yapılmağa elverişli olmadıklarından bunların lağımları alelade surette bağlan- maktadır. Vilâyet konağı bahçesinde açılan bahçıvanlık ve tavukçuluk sergisi 3/6/1932 cuma günü akşamına kadar halk ve talebenin ziyaretine açık bulundurulacaktır. çarşamba günü yapılacaktır. Burada Bahçıvanlık ve tavukçuluk sergisi Akşam İstavrit Balıkçılar bu balıktan memnun değiller Boğaziçinde istavrit | bolluğu devam ediyor. Balıkçılar, dalyan- lara istavrit balığının girmemesini temenni ediyorlar. Bir balıkcı diyor ki : Dalyanda lüfer beklerken, kar- şımıza istavrit çıkıyor. İstavrit piyasada pek ucuza gidiyor, mas- rafımızı bile çıkaramıyoruz. Geçen gün bir kayık dolusu istavrit balığını iki liraya sattık. Şimdi fiatler daha çok ucuz- laşmıştır. Bu sefer dalyanımıza istavrit girerse, denize dökeceğiz, balıkhane resmi, motör, ve dalyan masraflarından sonra, bir kayık dolusu istavrit bir lira ederse zarara gireriz. Esrarlı ölüm Sofiça kokain ve rakıdan mı ölmüş? Beyoğlunda bir barda Sofiça isminde bir kadının ölümüne sebebiyet (O vermekle (omâznunen mevkuf (o bulunan (o Süleymanın mahkemesinin son celsesinde kadınn Ohakikaten kokain ve rakı tesirile mi yoksa başka sebepten mi öldüğünün tesbiti meselesi (o tıbbı adliye havale edilmişti. Tıbbı adli tarafından son tet- tetkikat neticesine dair tanzim olunan rapor mahkemeye veril- miştir. Mahkemenin önümüzdeki celsesinde bu rapor okunacak ve vakaya ait son şahitler dinle- necektir. Çilek 40 kuruşa Çilek fiatleri birdenbire düş- müştür, iki gündenberi piyasada perakende olarak 40 kuruşa çilek satılmaktadır. Maamafih okkasını 70 kuruştan aşağıya vermiyen bir takım insafsız manavlar vardır. AKŞAM ABONE ücretleri Türkiye Ecnebi SENELİK 1400 kuruş 2700 kuruş 6GAYLIK 750 >» 1450 > 3 AYLIK 400 » 800 5» 1 AYLIK 150 » — ! xp” Abono ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku- ruşluk pul göndermek lâzımdır. Muharrem 25 — Ruzuhızır: 26 S. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E. 643 8,59 4,39 8,38 12 1,59 Va, 2,18 4,32 ZI 16,11 19,33 21,33 Idarehane: Babıâli civarı Acımusluk sokağı No. 13 ŞEHİR HABERLERİ " © İtfaiye - Yeniden iki müfreze teşkil ediliyor 931 bütçesine konan tahsisat ile itfaiyeye yeni makineler alın- masına karar verilmişti. Şehir meclisi daimi encümeni yüz kırk bin lira sarfederek bu makine- lerin mubayaasına karar vermiş ve makineler pazarlıkla bir mü- teahhide ihale edilmiştir. Bundan başka on altı bin metro hortum da satın alınmıştır. Satın alınan makinelerin son kısmı nihayet teşrinievvel nihaye- tine kadar teslim edilecekti. Ma- kineler tesellüm edildikten sonra ancak bir iki kakine, çok bozuk ve işe yaramayacak halde olduk- larından Oo sokakların (o sulama işilerinde kullanılacaktır. Belediye itfaiyenin takviyesi için bu seneki bütçeye de tahsisat koymuştur. Biri Beyoğlu grubuna merbut olarak (Halıcıoğlunda, diğeri Istanbul grubu emrinde Ramide iki müfreze daha teşkil edilecektir. Gerek bu müfrezeler, gerek yeniden alınacak makineler için âmir ve efrat olarak yeniden 187 kişilik bir heyet itfaiye kadrosuna ilâve edilecektir. Belediye yeni makineler ve vesait ile Istanbulun en şiddetli yangınlarile bile mücadele edecek voz'yette olacağına kanidir. Silivri cinayeti | Üç maznun tevkif edile- rek getirildi Silivride İsmail, Ali ve Abdullah isimlerinde üç kişi yakalanmıştır. Bunlar OZeki isminde birini öldürüp bir kuyuya (atmakla maznundurlar. Maktulün Oo cesedi (o kuyudan çıkarılmıştı. Vakaya vaziyet eden Silivri istintak dairesi maznunlar hakkında tahkikatı ikmal ederek üçünü de mahfuzen İstanbula sevketmiştir. Üç maznun tevkif- haneye okonulmuşlardır. Bunlar ağır çeza mahkemesinde muha- keme edileceklerdir. Kibar müşteriler Beyoğlunda terzi Azaryan efen- dinin mağazasına, üstübaşı temiz üç müşteri girmiş, bir elbise pa- zarlığına girişmişlerdir. Azaryan efendi, bir müddet üst kata çık- mış, dükkânda bulunan üç kişi, fırattan istifade ederek, bir kaç metroluk kumaş alarak savuş- muşlardır. Zabıtanın yaptığı tahkikat ne- ticesinde, kumaşlar Glavani soka- ğında satılırken yakalanmış ve sahibine teslim edilmiştir. — Eğer imtihanda muvaffak olur da mektepten çıkarsam... .. Babam bana bir kütüphane alacak... Amca Beye göre... | w Dayım da bir yazıhanel.. | . Sen ne alacaksın bakalım Amça Bey? Zevk meselesi Ne zamandan beri bir çok kimselerin zevklerini, artistlerden kimleri beğendiklerini, nelerden hoşlandıklarını nasıl eğlendikle- rini, nasıl vakit geçirdiklerini tetkik (o ediyorum. Bu arada dikkat ettim. oZevklerde ne tuhaf bir birleşme var... Faraza edebiyattan Halit Ziya, Faik Âli, Cenap Şahabeddin bey gibi eski (o edebiyatçıları o beğenenler tiyatrodan da Sarah Bernardı, Pierrayı tercih ediyorlar. Simadan da umumi harpten evvel oyna- nanları... Asta Nilsenleri, Pine Manichellileri, Max O Linderleri beğeniyorlar... Yenilerden faraza Nazım Hik- meti beğenenler sinemanın da yenilerinden hoşlanıyorlar. Marlene Ditrih, Mari Bel, Mari Gloryi, Jannette Mac Donaldi, Joan Krav- fortı seviyorlar. Edebiyat sahasında nisbeten kıdemlenmiş, harp içinde şöhretini yapmış olanlardan zevk duyanlar sinemada aynı tarzda artistleri seviyorlar.. o Meselâ Orhan Seyfiyi, Yusuf Ziyayı, Halit Fabriyi sevenler Cordy Miloviçi beğeni- yorlar. Bu isimler yan yana gelince ne garip oluyor : Halit Zıya, Faik Âli, Cenap Şahabeddin, Sarah Bernard, Pierra, Asta Nilson, Pine Manicehelli, Max Linder... Sonra Nazım hikmet, Marlene Ditriche, Mari Bel, Joan Kravfort, Mari Glory, Jannet Moc Donnald, Joan Kravfort... Orhan Seyfi, Yusuf Ziy, Cordıy oMiloviç... Zevk meselesi bu... Aykırı düş- düğü zaman da, uygun geldiği zaman da garip garip tecellileri oluyor.. Fakat bu da iyi... Meselâ Nazım Hikmet ile Jozefin Baker yan yana gelmiş olsaydı.. ,, Hik Feridun Bir şoför mahküm oldu Geçenlerde Hadi isminde bir şoför otomobili ile Marini isminde bir kıza çarparak muhtelif yerle- rinden yaralamıştı. Şoför Hadinin muhakemesi dün üçüncü ceza mahkemesinde yapılmıştır. Muha- keme neticesinde Hadi üç ay müddetle hapse ve yaralanan kıza 120 lira tedavi ücreti vermeye mahküm edilmiştir. Tabancayı tecrübe etmiş! Galatada ahçı Mustafa, yeni satın aldığı tabancayı tecrübe maksadile, havaya bir kaç el silâh atmıştır, ahçı Mustafa yakalan- mıştır. Icra daireleri Mali senenin hululü münasebe- tile hesabatı umumiyenin tetkiki için haziranın birinci çarşamba ve İkinci perşembe günleri icare muhasebesince tediyat yapılmıya- caktır. A. B. — Rahat bir nefes alacağım yavrum! — Neden? A. B. — Memleket akilli insan daha kazandı diyel, fikirli bir