Hususi hayatında da beyaz perdedeki gibi haşarı bir delikanlı: Willy Fritsch.. «Bir zaman geldi ki casus romanlarını okumak bende hastalık halini aldı...» . bir Berlin 4 ( Hususi) — Bir çok sinema sanatârlarının temsil et- tikleri rollerle bususi hayatları arasında biç münasebet yoktur. Beyaz perde üzerinde gayet şen roller oynayan nice artistler görür- sünüz ki hususi hayatlarında pek hüzünlüdürler. OGene bir çok sanatkârlar vardır ki sinemada ağır, hüzünlü, kederli roller alırlar. Fakat hayatlarında pek şen, pek şakacıdırlar. Sinema perdelerinde bir çok güzel kadınlar evler yıkar, hanümanlar söndürür, meşum ka- dın rolünü temsil ederler. Fakat hayatlarında bunlar gayet sakin, iyi kalpli “ Meşum kalın ,, rolle- rinden nefret eden mahluklardır. Sinema artistleri arasında tem- sil ettiği rollerle hususi bayatı arasında hiç bir fark olmayan bir tek artist vardır: Willy Fritsch... Hakikaten hususi hayatında da Willy Fritseh, beyaz perdede olduğu hadar şen, şakacı ve ha- şarı bir delikanlıdır. Sinemadaki bütün hareketleri Willy Fri:schin kendi tabii (hareketleri, tabii tavurlarıdır. £ Rollerindeki neşe, şetaret hoppalık, haşarılık Willy Fritsehin Okendi içinden gelir. Bunun için Willy Fritsch çevir- diği şen, hafif filimleri pek sever ve ağır, hüzünlü rollerden, facıalar temsil etmekten fevkalâde çekinir. Akşam için kendisile görüştüğüm zaman Willy Fritseh bana bundan uzun uzun şikâyet etmiş, uzun uzun dert yanmıştı. Willy Fritech bundan balısederken: — Ömrümde ciddi roller de muvaffak olamam!. demişti. Fakat genç artistin bu garip ısrarına rağ- men kendisi ciddi rollerde de fev- kalâde omuvaffak olamaktadır. Willy Friç bunu “Casus,, “Ayda kadın,, ve son temsil ettiği “Gizli vazife,, filmi ile isbat etmiştir. Şimdi ciddi roller üzerinde çalışan bütün rejisörlerin gözü Willy Fritsehe çevrilmiştir. Bu müna- sebetle Wiliy Fritshten geçen- lerde bir randevu koparmağa muvaffak oldum. Ve onu Ufa stüdyosunun büyük istirahat salo- nunda ziyaret ettim. Beni gülüm- siyerek kabul etti.. Sırtında şık, koyu kurşuni bir elbise vardı.. — Buyurunl. diye geniş maru- ken koltuklardan birini işaret etti. Oturup Okonuşmağa ( başladık.. Bahis ciddi röllere intikal etti. Ben: — Gizli vazifede çok muvaffak oldunuz!. dedim.. oMütevaziane gülümsedi: — Teveccübünüz.. diye fısılda- dı ve sonra ilâve etti: — Eğer bu rölde muvaffak olmuşsam bunun sibri şudur: Harbi umumide çocuk denile- cek bir yaşta idim.. Şark hudu- duna yakın küçük bir kasabada oturuyorduk. Geceleri cephede atılan topların uğultusunu işitir, odamın camından uzaklarda parla- yan alevlerin semadaki kızıllıkla- rını seyrederdim. O zaman ekseri- ya harpten, düşmanın ezildiğinden bahsedilirdi. Ben bunları hayretle dinlerdim. | namasını hiçte sevmediğim halde ! birdenbire kafamın içinde eski | hatıralar, eski hayaller, casus romanları oadamakıllı canlandı. egim Berlin mektupları Wiily Fritschin AKŞAM karilerine hediye ettiği son resmi Bir aralık kendimi casus roman- larına verdim. Bu romanlar beni pek ziyade sardı. Yaşım hayalperest olmağa pek müsaitti. Hayalimde bin bir ma- cera yaşar, neler yapmazdım, neler... Bir zaman geldi ki casus romanları okumak bende tama- mile bir hastalık halini aldı. Artık gece gündüz okuyordum. Gizli gizli düşman memleketine giriyor, tehlikeler | atlatıyor, Oo maceralar geçiriyor, düşmanın esrarengiz, gizli plânlarını ele geçiriyor, mem- leketime dönüyordum. Bu suretle memlekete büyük bir hizmet etmiş oluyordum. Bu hayal âdeta beni sarhoş ediyordu. Bu işin ne derece teh- like olduğunu düşündükçe de heyecanım o nisbette fazlalaşı- yordu. Çocukluğumda başlayan bu heyecan uzun müddet devam etti, Ufa şirketi bana: — Bir casus rolü temsil ede- ceksin.. dediği zaman dıram oy- bu rolü kabul ettim, hiç tere'düt göstermedim. Bu teklifile bera. er Çocuklukta beslediğim heyecanlı bulyayı hiç değilse filimde temsil edecektim. Amerikan tebeası bir kemancı gibi Rusyaya gidecek ve memleketim için lâzım olan vesi- kaları, plânları, malümatı almağa çalışacaktım. Maamafih heyecana, isteğe, ar- zuya rağmen temsil edeceğim şahsiyetin hayatı bence tamamile meçhuldü. Casus hayatına ait ma- lümatım romanlarda okudukla- rımdan ibaretti. Bununla yola çık- | manın imkânı yoktu.. Daha bir | çok malümata ihtiyacım vardı. işleri ile meşgul olan erkânı har- | biyemizin Il B. şubesi erkânından | bir çok zabitlerle temas ettim Bu zabit beylerin bize çok büyük faideleri ve yardımları dokundu.. Onlar bana vazifemin iç yüzünü, nasıl hareket edeceğimi, nasıl oturup nasıl kalkacağımı, hattâ nasıl nefes alacağımı öğrettiler. Muvaffakiyetimin odörtte üçünü zabit arkadaşlara medyunum. Şanghay muharebeleri Çin-Japon harbine ait çekilen filimler şehrimize gelmeğe başla- mıştır. İlk gelen filim Fox şirke- tinindir. Fox Movieton dünya haberleri arasında olan bu filimde Şanghaydaki son muharebeler pek iyi görülmektedir. |z Bunun için harpte gizli istihbarat |» Yeni filimler Viking faciasından meraklı 55 bir filim yapıldı Geçen sene Kanada sahillerinde- bir facia olmuş, Viking isminde cephane yüklü bir vapur, içindeki cephanenin patlaması yüzünden batmıştı, Vapurd abulunanlar buz- lar üzerine çıkarak birçok macera- lar geçirdikten sonra güç hal ile kurtarılabilmişlerdi. Vapurda te- sadüfen bir sinema operatörü bulunduğundan operatör bütün heyecanlı sahneleri filme çekmişti. | Bu filim parçasından, bazı ilâ- velerle ortaya güzel ve meraklı | bir filim meydana çıkarılmıştır. | Yeni filim Pariste gösterilmeğe | başlanmıştır. Atlantide Bir zamanlar çok büyük me- rakla tenaşa edilen Atlantide filminin sesli olarak çevrilmesine teşebbüs edildiğini (o yazmıştık. Meşhur Alman sahne vazilerinden Pabst, artistlerle beraber üç hafta kadar çölde kaldıktan sonra Ber- line dönmüştür. Şimdi stüdyo da- hilindeki kısımlar çevrilmektedir. Yarasa Bu hafta Artistik ve Opera sinemalarında “Yarasa, filmi gösterilmektedir. Filmin mevzuu şudur : Karnaval. Herkes eğleniyor.. Aynzinştayn ismisnde bir adam bir hakaret meselesinden dolayı bir gün hapse mahküm olmuştur. Aynzinştaynın karısı Alfred is- minde bir tenorla sevişmektedir. Alfred o gece yarasa kıyafetinde madam AÂynzinştaynın evine gele- cektir. Alfred o günü yarasa mayosile sevdiğinin evine geliyor. Fakat kapıda, polisler kendisini yakalıyorlar. Aynzinştayn zannile tenoru hapse atıyorlar. Diğer taraftan Aynzinştayn da karısindan gizli bir maskeli baloya gidiyor. Madam Aynzinştayn uzun zaman Alfredi bekledikten sonra aynı maskeli baloya gidiyor. M. Aynzinştayn burada tanımıyarak karısına âşık oluvor. Filimden bir sahne Kadın da kocasının böyle başka kadınlara âşık olduğunu görünce onu kıskanıyor. Alfretten vaz geçiyor. Ve tekrar eski hayatına dönüyorlar, X Geçen sene Hollivuta gitmiş | olan İspanyol artisti Cenchita | Mentengro'nun mukavelesi bitmiş- tir. Artist Amerikada kalması için vuku bulan yeni teklifleri reddetmiş ve Avrupaya avdete karar vermiştir. Filimden bir sahne Bu hafta Elhamra sinemasında “ Haydut aşkı ,, filmi gösteril mektedir. Filmin mevzuu şudur : Giyom Tele çok benziyen bir mücahit : Fra Diyavolo... Bu adam Abrüz dağlarında yaşıyor ve mem- leketi için mücahede ediyor.. Fre Diyavolo cumhuriyet taraftarıdır. Halbuki memleketinde zalim bir kral: vardır. Diyavolo kendisin: yakalamak için dağa çıkan kralın polis müdürünü esir ediyor. Polis müdürünün elindeki emirnamey: alarak onun kıyafetine giriyor ve polis müdürü diye valinin huzuruna çıkıyor. Vali, Diyavoloyu polis müdürü zannediyor. Diyavolo bu suretle hapiste bulunan bütün arkadaş- larını kurtarıyor. Fakat bu esnada mesele anlaşılıyor. Vali polis müdürü zannettiği adamın meş- hur haydut Diyavolo olduğunu anlayınca derhal tertibat alıyor. Fakat Anita isminde genç ve güzel bir kadın bu esnada hemer araya giriyor ve Fra Diyavoloyu kurtarıyor. Fra Diyavolo kurtul duktan sonra memlekette cum- huriyet ilân ediliyor. Diyavole reisicumhur oluyor. Sevdiği ka- dınla evleniyor. Sinema buhranı Amerikada bazı stüdyolaı kapandı Holivutta bazı filim şirketleri stüdyolarını kapamışlardır. Bun- ların arasında Colombia şirketi de vardır. Şimdilik altı şirketin stüdyolarında çalışılıyor. Faaliye- tin azaltılmasına sebep iktisadi buhrandır. Bir kısım şirketler 1932 - 1933 senesine ait programlarını hazır- lamışlardır. Bu sene zarfında Warner - First National 70, Para- mount 65, Metro Goldvin 50, Fox 48, Radyo - Pathe 48, Uni- versal 26, Artistler ittihadı 16 filim çevireceklerdir. » Richard Darthelmess Warner biraderler filim şirketile yeni bir mukavele yapmıştır. Bu mukavele mucibince çevireceği her filim için bizim paramızla 400 bin lira alacaktır. »* Amerikada çevrilen yan çıplak sahneli fiimler Meksikada hoşa gitmiyor. Bunun için Meksika kendi filimlerini kendi yapmak istiyor. » Reginald Denny bir polo oyunu esnasında mühimce yara- lanmıştır.