Buğday mesel&fİhin f hallinin milli bankalardan # mürekkep bir sendikaya verilmesi muhtemeldir. Şanghay civarında iki taraf da harp hazırlığına hararetle devam ediyor, vaziyet çok gergindir. be Sene 14 — No: 4820 — Fiatı her yerde: 5 kuruş CUMA — 11 Mart 1932 Telefonlar: Tahrir 21686 — Idare 21434 — Klişe 20113 — ———— $ a D sami eği ği Cenevrede Akşam Daima kuvvetliye hak © 12 kuruş fikri iflâs etti! Bunun tatbik kabiliyeti olmadığı veren bir entrika ocağı... Cemiyeti Akvam Çin- Japon meselesini nasıl tetki Ki k ediyor ii Tahdidi teslihat konferansına iştirak eden Tevfik Rüştü bey, M. Litvinofla beraber iki celse arasında Cenevre 7 ( Başmuharririmiz- den) — Dört beş gündür, Cemiyeti Akyam heyeti (o umumiyesinin Çin - Japon hadisesini nasıl müza- kereye koyduğunu merakla takip ediyorum. Bu alâka, koskoca meclisin varacağı neticeyi merak ettiğimden ileri gelmiyor. Netice, çoktan ve herkesçe malümdu. Merak ettiğim şey, bu milletler meclisinde, hakkın o kaksızlığa resmen kurban edilmesi için nasıl mahirane bir yol tutulacağını görmekti. Çok sürmedi: Beynelmilel teşriki mesai odüsturlarının dolambaçlı cümleleri, milletler misakının kar- makarışık maddeleri içinde, zavallı Çinin nasıl boğazlanmak istendi- ğini - yalnız ben değil - bütün âlem pek çabuk anladı. İlk günden beri farkına vardı- ğım birinci hadise şudur: Cemiyeti Akvam meclisini teşkil eden ve bu meclisin kulislerine hâkim olan büyük devletlerden hiç biri Japonya aleyhine bir tek kelime söylemeğe cesaret edemiyor. Ja- ponya aleyhine değil, Japonyayı bu kanlı macerada haksız göste- recek bir cümle bile henüz sar- fedilmedi! Acaba Jnpon askerleri mi Çine hücum ederek Mançuriyi ve Şanghayı işgal ettiler, yoksa Necmedüin Sadık (Devamı dördüncü sahifede) Tarihi tefrikamıza başlıyoruz! SEBA MELİiKESİ ME Seba Melikesi BELKIS'in Hazreti Süleyman'ı ziyareti. a (Yeni tefrikamıza ait resimlerden) herkes tarafından an Ekmek fiatinin 12 kuruşa çıka- rılmasından köylünün hiçbir isti- fade temin edemiyeceği, bunun bilâkis hayat pahalılığına sebep olacağı artık umumiyetle anlaşıl- mıştır. Ankaradan gelen ve dünkü nüshamızda intişar eden bir tel- grafta hükümetin böyle bir şey düşünmediği ve ekmek üzerinden vergi tahsilinin mahzurunu takdir ettiği bildirilmektedir. Şu halde ekmek fiatinin hemen iki misline çıkarılması için bazı taraflardan yapilan teşebbüsün neticesiz kalacağı anlaşılmaktadır. Şimdi ortaya başka bir fikir atılmıştır: Mademki köylünün iştira kudreti azalmıştır. O halde köy- lünün en çok kullandığı eşya fiatlerini ucuzlatalım... Köylü en ziyade pamuklu bez, şeker, tuz, petrol gibi eşya satın alır. Bunları ucuzlatmak ancak gümrük tarifelerile kabildir. Hal buki gümrük tarifelerinde tenzi- lât yapılırsa devletin varidatı azalır. Bütçeenin açık bulunduğu şu sırada bunada imkân görüle- miyor. Eşya fiatlerini mühim bir surette ucuzlatmak kabil olmadığına göre köylünün iştira kudretini arttır- mak için istihsal işini düzeltmek, yeni bir buğday istihsali politi- kası takip etmek lâzımdır. Bir kaç gün evvel yazdığımız gibi bu politika buğdayın istih- sal masrafını azaltmaktan ibaret- tir. Bu suretle köylü buğdayı daha ucuza mal edeceği için daha fazla istifade edebilecektir. Ikinci bir noktada aradaki mutavassıtları kaldırmak, bu kabil olmazsa bile bunların istifadelerini asğari dereceye indirmektir. Çiftçi buğdayını yüz para, 3 kuruşa sattığı halde “şehrimiz piyasasında buğ- dayın okkası beş buçuk, altı kuruştur. Arada bir misline yakın fark vardır. Bu farkın pek az bir kısmı masrafa gitmekte, diğer muta- vassıtların eline geçmektedir. Son senelerde çiftçi muzayaka çektiği halde bu mutavassıtlar bol bol (Devamı ikinci sahifede) Feyezan ihtimali Her tarafta buna karşı tedbiler alınıyor Ankara 11 (Telefon) — Hükü- met memleketin hava .vaziyetile yakından alâkadar bulunmakta- dır. Havaların birden ısınması yüzünden çay ve nehirler sahasında bulunan arazinin su içinde kal maları ihtimali varit görüldüğün- den her vilâyetten bu son vaziyet üzerine malümat istenmiş, köylü- nün arazi ve evlerinin sulardan muhafazası için ne gibi tedbirler TER ARE TT laş ılmıştır Anadoludan buğday yüklü olarak gelen vagonlar Haydarpaşa rıhtımında ONUNU YA 932 taksitlerinin tecili Isveç grupu ile bu hususta müzakere cereyan ediyor Hükümetin 1932 borçlarının tecili için şirketlere ve sermaye- dar gruplara müracaat ettiğini dün yazmıştık. Bu grup ve şirket- lerin bazılarile tecil meselesi et- rafında müzakereye başlanılmıştır. Irmak - Filyos, Fevzipaşa - Diyar- bekir hatlarını inşa eden İsveç grupu tecile mukabil, şimendifer inşaat programında bazı tadilât yapılmasını istemiştir. Isveç gurupu ile müzakere için Ankarada bir komisyon teşkil olunmuştur. Bu komisyona şirket hissedarlarından ve grup müdiri M. Saksild de iştirak etmiştir. Isveç grupunun doğrudan doğruya nafıa ve maliye vekâletlerile temas ve müzakere etmesi komis- yonda kararlaştırılmıştır. M. Saksild Istanbula gelmiştir. Şirketin diğer bir -müdürü- olan M. Kamp'ta Istanbulda bulun- maktadır. Iki müdür vekâletlerle ann aa — Hemen yedin mi? — Dün gece rüyada bana 35000 lira piyanko çıktı, yazık ki hüsnü idare edemedim!.. temas için tekrar Ankaraya gide- ceklerdir. Şirket hatları 2 kânunuevvel 1934 tarihine kadar bitirmeği deruhte etmişti. Taksitlerin tecili takdirinde isveç grupu bu tarihte hatları bitirmenin mümkün olma- dığını ileri sürmekte ve bu nok- tadan yeni|bir mesai programı yapılmasını teklif etmektedir. Hükümet İsveç grupuna bor- cunun son taksitini 1934 eylülünün on beşinci günü verecektir. Bütün borcu 46,880,520,84 liradır. Hükü- met şimdiye kadar her taksiti ga- yet muntazam tediye etmiştir. Hat- tâ 15 martta verilmesi lâzım gelen 1,800,000 dolarda tediye edilmiş- tir. Bu sene zarfında hükümetin her biri 1,800;000 dolardan muh- telif taksitlerle 5,400,000 dolar vermesi lâzım gelmektedir. Tecili istenilen bu meblâğdır.