11 Mart 1932 Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA Rv aa m " itinalı eser Itina ile çalışılmış, yazılmış, di- zilmiş, basılmış eserlere o kadar ihtiyacımız varki... Maalesef, son çıkan ekseri kitapların hemen her sahifesinde bir baştansavma- lık dikkate çarpıyor. Meselâ, “sahife,, kelimesi, kâh “sahife, , kâh “sahifa,,, kâb “sayfa ,, kâh “sayıfa,,, kâb “sayfe, , kâh “seyfa, ilh, ilh, ilh suretlerinde yazılıyor. Majüs- kül harf kullanılması içap eden yerlerde küçük harfler, küçük harf kullanılması icap eden yer- lerde majüsküller... Ismihaslar, bazan milli imlâlarile, bazan telâffuzlarının o bizim (imlâmızla yazılış şekline göre kullanılıyor. Serlâvhalar, bir babın başında iri puntoyla, diğer babın başında orta puntoyla diziliyor. Sonra, tertip hataları, tertip hataları, tertip hataları... Medet Allah... Öyle ki, insan, kitabı okuduğuna da, okuyacağına da pişman olu- yor. Kıraetten insana ikrah geli- yor. Son zamanlarda, kitap satışla- rının niçin az olduğuna dair, her kafadan ses çıkmaktadır. Ben de, bari, itinasızlığın, baştan savma- lığın kitap satışlarına ket vuran en büyük âmil elduğunu geçer ayak söyliyeyim. Ancak itina ile, kılı kırk yararak meydana getirilmiş neşriyat, kitap satışlarının o artmasına meydan verecektir. Yeni harflerle yazılmış eserler içinde, bilhassa bir tanesi, üze- rinde sarfedilmiş say, itina ve gayretle, (fevkalâde dikkatimi celbetti. Bu eser, Darülfünun ilâbiyat fakültesi reisi ve islâm felsefesi ve Fıkıh müderrisi İzmirli Ismail Hakkı beyin tercüme edip de Hilmi kütüphanesinin bastığı Kur'anı kerim tercümesidir. Bu eserde bir tek itinasızlık görülmek şöyle dursun, neresine baksanız kılı kırk yarış nazarınıza çarpıyor: Asıl metinde bulunmı- yıp da tercümede zaruri görülen ilâveler başka puntolarla dizilmiş; müphem görünen ayetler, hemen oracıkta izah edilmiş. Kitap sonuna izahat cetvelleri ilâve olunmuş. Tenkit işaretleri, tam bir intizamla kullanılmış. Ve, asıl en ehem- miyetlisi, her kelime, Ismail Hakkı bey tarafından bu dakik itina ile haddeden geçirilmiş, Itinanın hattâ ifrat hâline geti- rildiğini şu misalle zikredelim; Her sure üzerine besmelenin bir arapçasını, bir de türkçesini yaz- mışlar. Arapça besmelede üç tane “h,, harfi var. Birincisi, arap imlâsında, “he,, harfi; ikincisi “ha,, harfi. Bunların telâffuzların- daki farkı belli etmek için, ilk “h,, olduğu gibi bırakılmış: ikinci ve üçüncü “h,, ların tepesine birer nokta oturtulmuş. Daha doğrusu, böyle bir harf alelâide mürettip kasalarında mevcut olmadığı için dökümhaneye ısmarlanıp döktü- rülmüş. Ibtimalki, bu tecvitli itina, ifrattır. Fakat, itinasız işler arasın- da öyle bunaldık ki, gözümüze hoş göründü. Her türkçe eser, kur'anı kerime sarfedilen |bu dini itina ile yazık malı ve basılmalıdır. Itibarını kay- beden neşriyat, kari nazarında ancak bu suretle, lâyık olduğu mevkii kazanabilir. (Vâ- Nü) Kızı kaçırmak istiyen Sabri yakalandı Büyükderede Sabri isminde birisi yakalanmıştır. Sabri geçenlerde Büyükderede Vasiliki isminde bir kızı zorla o civardaki koruluğa kaçırmakia maznundur, Şehir bütçesi Yeni bütçe 20 marta doğru dağıtılacak Şehir meclisi daimi encümeni 932 senesinin sıhhiye ve fen işleri bütçesine ait tetkikatı ikmal et- miştir. Varidatın günden güne azalması karşısında bu iki bütçeye yeni bir zam yapılmaması esas itibarile karar verilmiştir. Geçen sene başlanıp neticelen- miyen işler bu sene tamamlana- caktır. Ancak, bütçelerde müva- zeneyi temin etmek için masarifte âzami surette tasarruf yapılacaktır. 350 bin lira tutan tanzifat ve ten- virat rüsumunun tahsilâtta gös- terilecrek yeni gayret sayesinde beş yüz bin liraya çıkarılacağı ümit edilmektedir. Yeni bütçe, tetkikine imkân bırakılmak üzere 20 marta doğru şehir meclisi âzasına dağıtılacaktır. Iki manitacı Adi sırçaları elmas diye sürmek istemişler ! Taksim polis merkezi Ali Riza ve Simon isimlerinde iki kişiyi tevkif etmiştir. Bunlar geçenlerde Taksimde Sakızağacında tefeci Ali efendiye giderek borç para istemişler ve mukabilinde rehin olarak bir kaç elmas yüzük ve küpeler bırakmışlardır. Pazarlıkta uyuşulmuş ve paranın iadesi için bir gün tayin edildik- ten sonra Ali Riza ve Simonu paraları alıp gitmişlerdir. Tayin olunan gün Ali efendi beklemiş, aradan daha uzun bir zaman “geçtiği halde borçlular görünmemişlerdir. Bunun üzerine Ali efendi elmas küpe ve yüzük- leri alıp kuyumcuya koşmuş ve bunların hepsinin âdi taşlar olduk- ları anlaşılmıştır. Ali efendi derhal polise giderek hadiseyi anlatmıştır. Taksim polis merkezi Ali Riza ve Simonu yakalamıştır. Zabıta bu iki mani- tacı hakkında tahkikata devam etmektedir. Mühendis mektebinde mezuniyet imtihanları Mühendis mektebi son sınıf ta- lebesirin mezuniyet imtihanları evelki gün yapılmıştır. Bu sene son sınıfta imtihana giren gençler, kırka baliğ olmaktadırlar. İmtihan- ların neticesi ve busene memle- ketin yeniden kaç Benç mühendis kazanacağı bir kaç güne kadar belli olacaktır. Gelecek sene yapılacak mezu- niyet imtihanlarına iştirak edecek gençler içinde kadın mühendis namzetleri de vardır. Bu itibar ile ilk kadın mühendisler gelecek sene mektepten çıkacaklardır. ŞEHİR HABERLERİ Çiroz ihracatı Ihracat ofisi bir talimat- name yapacak Çiroz mevsimi yaklaşıyor. Balık- çılar çiroz ihracatı için şimdiden hazırlıklara başlamışlardır. Yunanistanın çirozdan alınan gümrük resmini arttırdığı söylen- mektedir. Balıkçılar bu haberin doğru olup olmadığını da ihracat ofisinden sormuşlardır. 1 Ihracat ofisi de çiroz mevsiminin yaklaş- ması münasebetile 'ayrıca tetkikat yapmaktadır. Verilen malümata göre ofis çiroz ihracati için bir talimatname yapacaktır. Hırsız şebekesi .Zabıta üç hırsızı tevkif etti Ortaköyde yeni bir hırsız şe- bekesi meydana çıkarılmıştır. Bu şebeke o cıvarda bir çok evleri soymuştur. Zabıta (tahkikatı neticesinde bunların Hakkı Ispiro ve Vasil isimlerinde üç kişi oldukları tespit edilmiş ve üçü de yakalanmışlardır. Polis merkezi bunların şimdiye kadar yaptıkları hırsızlıkları ve soydukları yerleri tesbit etmiştir. Maznunlar tahkikat evrakile bir- likte adliyeye verilmişler, 4 üncü istintak dairesi tahkikata nezaret etmiştir. Zabıta bunların daha başka arkadaşları olup olmadığını tahkik etmektedir. Musul mebusunun katili Bundan bir müddet evvel Mu- sul mebusu Nuri beyi öldürerek bir müddet kaybolduktan sonra yakayı ele veren Arnavut Hacı Emin ağır ceza mahkemesinde 12 sene hapse mahküm edilmiştir. Temyiz mahkemsi Hacı Emin hakkındaki bu kararı nakzetmiş ve evrakı iade etmiştir. Hacı Emin ağır ceza mahkemesinde yeniden mahkeme edilecektir. AKŞAM ABONE ücretleri Türkiye Ecnebi BemeLix 1400 kuruş (o 3700 kuruş SArux 750 > 40 > SArLır 40 > Mw > JAyLık 150 »> me” Abone ücretleri: doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku- ruşluk pul göndermek lâzımdır. Zilkada 4 — Kasım:125 S. İmsfk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E, 10,30 1210 6,18 930 12 o 1,30 Va. 441 6,21 12,24 1541 1811 1940 — m amm Idarehane: Babıâli civarı Acımusluk sokağı No. 13 Z I Amca üzredir. karilerimize veya mevcut hediyeyi alıniz! Güzel bir albumunu meccanen almak isterseniz ( AKŞAM'a abone olunuz! Cemal Nadir bey arkadaşımız Amca Bey'in gazetemizde intişar etmiş en güzel karikatürlerini bir araya topladı; bunları renkli, zarif bir kapak içinde güzel bir album halinde neşretmek Mart ve Nisan 1932 zarfında gazetemize bir senelik, 6 aylık, 3 aylık abone kaydedilecek abonesini bu iki ay içinde asgari 3ay için temdit ettirecek olan abonelerimize bu güzel album'dan bir nüsha hediye edilecek ve posta ile adreslerine gönderilecektir. Bütün Türkiye'de en fazla satış yapan AKŞAM gazetesine sizde abone olunuz ve bu güzel Bey'in Et narkı Sıklet üzerinden resim ne zaman alınacak? Şehir meclisi, et fiatlerini dü- şürmek için ilk tedbir olarak et rüsumunu ayaktan hayvan başına değil, siklet üzerinden almağa karar vermişti. Mezbahada sıkleti süratle tayin etmek için mezba- hada yapılan havai bat inşaatı bittikten sonra etten alınacak Füsumun miktarı değiştirilecektir. Bundan sonra azami fiat konul- masına teşebbüs edilecektir. Kara- ağaç mezbaha idaresi şimdiye kadar mülhak bir bütçeile ve bir meclisi idare ile idare ediliyordu. Üç senedenberi tatbik edilen bu idare şeklinin iyi bir netice vermediği anlaşılmıştır. Mezbaha da bazı ıslahat yapılarak eskiden olduğu gibi mezbaha teşkilâtının doğrudan doğruya belediye ikti- sat müdürlüğüne raptedilmesi dü- şünülüyor. Yeni sene bütçesinde de buna karar verilecektir. Bağırsak yeri Belediye bu hususta bir karar verecek Mezbahada kesilen hayvanların bağırsakları M. Feldman isminde bir müteahhide ihale edilmişti. M. Feldman bunun üzerine bir bağırsak yeri yaptırmıştı. Mezba- hada kesilen hayvan bağırsakları bu imalâthanede (temizlenerek terbiye edilmektedir. Belediye ile M, Feldman arasında yapılan mukavele mucibince (o bağırsak yerine ait tesisat on sene sonra belediyeye terkedilecektir. Ancak, mukaveledeki bazı şart- lara göre belediye bu hakkından daha evvel istifade edebilir. Et meselesini halletmek istiyen belediye, bağırsak işini de bu işin teferrüatından telekki ediyor. Bu itibarla belediye heyeti fenniyesin- den mürkkep bir komisyon, bağır- sakhanede tesis edildiği günden beri bir değişiklik olup olmadığını maki nelerin bugünkü vaziyetlerini tetkik etmeğe başlamıştır. Bu tet- kikattan sonra bağırsakhane hak- kında belediye yeni bir karar verecektir. Adalar, Anadolu Bu hatların belediyeye devri muhtemelmiş Bir gazete, belediye kanununun 157 inci maddesine istinaden se- vahili mütecavireye vapur işletmek hakkının belediyeye verilmesine dair belediyenin teşebbüsünden bahsediyordu. Bu haberin doğru olup olmadığını anlamak üzere bir muharririmiz belediye reis muvavinlerinden Nuri beye mü- racaat etmiştir. Nuri bey: — Kanunun bu maddesi imti- yaz müddeti biten imtiyazlı şiaketlerin tesisatının Belediyeye devrine mütealliktir. Meselâ, Ter- kos kumpanyası bu maddeye nazaran Belediyece satın alına- caktır. Fakat bizim resmi bir şekilde müracaat ve teşebbüsatta bulunduğumuzdan malümatım yoktur. Resmi hiç bir muamele geçmemiştir. Yalnız hususi surette aldığım malümata göre Seyrisefain idare- sinin Adalar, Anadolu yakası hattının bize devredilmesi hükü- metçe düşünülüyormuş. (Fakat bunun doğru olup olmadığını bilmiyorum. ,, Psi srrraz| Yemiş plâjı “Ennezafetü minel iman,, der- lerya.. Belediyede imanın kuvetli olduğunu isbat etmek için bir hamam merakı ortaya attı... Flor- ya plâjlarını ıslah edip Varnaya rekabete kalkışmak havesinden sonra yeni bir şey daha çıktı: Taksimde büyük bir yüzme havuzu yapmak.. Burayı su ile doldurmak.. Yani belediyede bir su merakıdır gidiyor... Vakıa burada paraları- mızı da sulayacağız amma Tak- simde böyle bir havuz lâzım zan ederim. Ağustos günlerin- de bu milli Lidonun halini bir düşünün. Taksimden geçerken tozlar içine bulanmış bir çok vatandaşlar yüz göz kap kara kendilerini “cumburlop!,, havuzun içine atacaklar... Biraz sonra yüzdeki ve vücuttaki tozlar suyun tesirile vücuda yapışınca bütün bu vatandaşlar çamurdan simsiyah birer heykel gibi ortaya çıkacak- lar... Bir saniyede yüzlerce siyah heykel... Hemde ne canlı hey- keller.. Düşünün belediye bu suretle sanayii nefiseye ne büyük bir hizmette bulunmuş olacak, düşünün! Fakat bana kalırsa belediye Florya plâjını ıslâh fikrinden vaz geçmelidir. Çünkü belediyenin elinde, hem de şehrinta göbeğinde mükemmel, enfes bir plâjı var: Yemiş plâjı.. Yemiş sokakları.. Bir haftadan beri Yemiş sokakları nefis bir banyo halinde.. Florya ile Varnaya rekabet etmemize imkân yoktur. Çünkü Florya Varna gibi şehre yakın değildir. Halbuki Yemiş plâjı şehrin içinde. Bir kere bu plâja gidecekler vesaiti nakliye parası vermiyeceklerdir. Belediye, Florya iledeğil Yemiş sokakları ile Varna plâjlarına rekabet edebilir. Hem de mü- kemmelen... O güzelim sulara dalıp çıktıktan, enfes bir banyo yaptıktan sonra güneş banyosu için mayonuzla beraber kaldırım- lardan birinin üzerine yan gelir- siniz... Etrafınızda ki kaldırımlarda mayolu kadınlar şemsiyelerini baş- larına açmışlar, kitapları ellerinde güneşin'altında banyo yapıyorla. Yük taşıyan hamallar yanınızdan geçi- yorlar... Hazır yemiş pazarı da burnunuzun dibinde.. Yerinizden kıpırdamağa lüzum görmeden, elinizi şöyle arkaya uzatır, önün- deki kaldırımda yattığınız dük- kândan bir avuç kabak çekirdeği alırsınız.. (o Dişleriniz (arasında çıtır çıtır kırar, kabuklarını etrafa, önünüzdeki banyo sularına püs- kürtürsünüz. Plajlarda dalgalı sular makbul- dur. Bunun için sokaktan bir araba geçmesini beklersiniz. Araba geçip de sular dalgalandımı?. Hiç durmadan, kaldırımın üstünden balıklama vaziyet suya atlar ve dalarsınız.. Bir kaç kolaç atıp balık pazarına gelir.. orada bir ahbabınızı gördükten sonra tekrar yüze yüze Yemişe... Dünyanın hiç bir tarafında ol- mıyan bu orijinal oplâja nasıl seyyah gelmez ?.. Vallahi ibreti âlem için, bu manzarayı görmek maksadile dünyanın yetmiş bin diyarından kalkıp Yemiş plâjını ibret gözile seyre gelecekler bulunur .. Belediye bu cihetten hiç merak etmesin.. Istanbul o zaman tam su ve seyyah şehri olur.. Allah verede bu su mera- kında sadece paraları ıslatmakla kalmasak.. Hikmet Feridun asar Almanya, zahire gümrük resmini indiriyor Berlin Türk ticaret odasından ihracat ofisine gelen bir raporda Alman hükümetinin zahire güm- rük resmini 250 marktan 180 marka indireceği bildiriliy.