i i 2 Mart 1937 Akşam Sahife 3 e —— m. — AKŞAMDAN AKŞAMA Garpte ve Şarkta sanayii nefise cereyanları Genç şairlerimiz, nasirlerimiz, ressamlarımız ve sair sanayii ne- fise o müntesiplerimiz, son asır zarfında Garp'te çıkan “modern,, cereyanlara heves ediyorlar. On- ları takliden eserler meydana getirmeğe çalışıyorlar. Halbuki, biz bunu beyhude bir emek addediyoruz. Bizim sanatkârlar, “modernism,, e heves ettikleri nisbette kudemalaşırlar... Bir Şarklı sanatkâr, orijinal olmak isterse Avrupalı'ların “modern, de- diği şeylerden mümkün olduğu nisbette kaçınmalıdır. Avrupalı'ya en garip görünen şair Marinetti'nin şiirlerini gördü- nüz mü? Hani kitapların içinden dört yahut altı sahife miktarında açılan haritalar melfuftur. İşte, bu şaiirin kitabında da, şiirleri öyle açılıyor. Şiir, manzarası itiba- rile, tıpkı bir muska içi manzarası arzediyor : o Kargacık burgacık bir şeyler... Garpli muskayı bilme- diği için, buna şaşabilir. Amma, ben şaşmadım. Siz de şaşmazsınız. Şark, hat, harf, hattâ nokta üzerine müesses nice sanetler, ilimler... ibda etmiştir! Eskiden “Harfiyon,, diye bir cereyan mevcut bulun- duğunu işitmediniz miydi? Impressionist, fütürist, kübist, hertürlü cereyanın, şarkta alâsı vardır. Şeyh Galibin: Bir şulesi var ki şem'i canın Fanusuna sığmaz asımanın! Enderuni'nin; beyti: O gülendam bir al şalı bürünsün yürüsün Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün | beyti, bütün garp modernisle- rine parmak ısırtır, onlara model olur. Bir şark sanatkârı, garpte “modernism,, denilen cereyanlara ayak Ouydurmağa heveslenirse komik vaziyete düşer. Zira, eslâfı, bu işin âlâsını yapmıştır. O halde? Şark sanatkârının yapacağı şey, garpte eski asırlar zarfında moda olan realism nevinden sanat mek- teplerini, şimdiki zemin ve zamana göre ihya etmektir. Meselâ, bizde.. Realist eserler, hiç yazılmamış, yazılsa da az ya- zılmış gibidir. Garbin takip ettiği yola, ma- dem ki biz, ters tarafından baş- ladık; onların nihai noktası bizim ibtida noktamızdır; öyleyse, onla- rın başlayış noktaları bizim nihai noktalarımız olacaktır: Kilâsik eserler yazmağa doğru yol alacağız.. Gayemiz, bu olacak- tır. Ve cidden buna ihtiyacımız var. Modernisme gençler ehem- miyet vermemelidir. Baci; (Vâ- Na) Komiser muavinliği imtihanı Bu ay içinde polis müdiriyetin- de yeniden komiser muavinliği imtihanları yapılacaktır. Muayyen hizmet müddetini ik- mal etmiş olan polislerden arzu eden efendiler imtihana iştirak edeceklerdir. Imtihan evrakı Em- niyeti umumiye müdürlüğüne gön- derilecektir. ŞEHİR HABERLERİ Gazi köprüsü Bir çok gruplar münakasaya girecek Şehir meclisi daimi encümeni Gazi köprüsünün münakasısı hak- kındaki tetkikatını U bitirmiştir. Münakasa şartnameleri bastırıl- mıştır. Şartnameler bedel muka- bilinde talip olan sermayedar gruplara verilmiştir. Bu suretle köprünün inşasına dair ilk müna- kasa ilân edilmiş oluyor. Ancak köprüde inşaat bedeli- nin ödenmesi hakkındaki şartlar henüz tayin edilmemiştir. Meliye vekâleti bir müddet sonra bu şartları belediyeye bildirecektir. Bunlarda kararlaştırıldıktan sonra münakasa şartları âlelusul gaze- telerle ilân edilecektir. Münakasa için altı ay mühlet konulmuştur. Şimdiye kadar şart- nameyi alanlara bakılırsa köprüyi yapmak isteyen gruplar belediye- nin tahmininden çok fazladır. Bunlar arasında köprüyü burada yapmak isteyen bir grup ta var- dır. Yangınları ihbar Itfaiye numaraları telefonlara talik edilecek Telefonlar otomatik olduktan sonra belediye yangınların ihbarı için bir numara initihap etmiş ve bu numara müesseselere tebliğ edilmişti Halbuki birçok kimseler bu numarayı bildirmeği için yangın vu- kuunda derhal itfaiyeye haber veremiyorlar. Bunun için bu nu- maranın kücük kıtada basılarak bütün abunelerin telefon makine- leri üzerine Okonması muvafık görülmüştür. Tabanca ve kamalar toplanıyor Galata polis merkezi evvelki gece, mintakası dahilinde şüpheli gördüğü bazı yerlerde araştırma yapmıştır. Bu araştırmada Mehmet ve Ahmet isminde iki kişinin üzer- lerinde tabancalar ve Ziya ve Ali isminde iki kişide de kama bu- lunmuştur. Rüşvet meselesi Geçenlerde (Hamza (efendi isminde birisi zabıtai belediye memurlarına rüşvet vermek çür- münden maznunen yakalanarak evrakile beraber adliyeye teslim edilmişti. Istintak dairesi bunun hakkın- daki tahkikatını ikmal etmiştir. Hamza efendiye isnat olunan rüşvet meselesinin anasırı cür- miyesi tekevvün etmediği cihetle kendisinin men'i muhakemesine karar verilmiştir. Plâj ve bir şarkı! Söyletme beni şarkısı hangi fasıldandır? Son zamanlarda şehrimizde tiyatroya rağbet ettikçe artıyor. Buna mukabil hâlâ muntazam bir tiyatro binamız yoktur. Belediye “ Yalova türküsü ,, temsil edilirken sahnedeki seslerin temaşagreler tarafından iyi işitil- mediğini görmüş, bunun üzerine Tepebaşı tiyatrosunda sesi daha vazıh aksettirecek tertibat yapmak istemiştir. Fakat tiyatro binası çok eski ve ahşap olduğundan bu tadilâtın mümkün olamıyacağı anlaşılmıştır. Bu mevzu etrafında kendisile görüştüğümüz şehir meclisi âza- sından ve belediye işlerile mec- lisin diğer âzasından daha yakın bir surette alâkadar olan bir zat bir muharririmize şu şayanı dikkat sözleri söylemiştir: — Bir tiyatro binasına ihtiya- cımız artık şüphe götürmez bir hakikattir. Esasen tiyatro yapıl- masına kararda verilmişti. Fakat şimdiye kadar olamadı. Hem öyle muazzam, lüks tiyatro yapmağa şimdilik hacet yok. Bir iki yüz bin lira ile her halde ihtiyacımıza uygun bir tiyatro yapılabilir. Ile- ride belediyenin mali vaziyeti düzelirse daha büyüğü, daha mükemmeli yapılır. Her halde tiyatro yapmak Flor- yada plâj yapmakta daha hayırlı olur. Hem de tiyatro binası, pek alâ varidat membaıdır. — O halde Florya kumluğu- nun istimlâkine neden rey ver- diniz? — Söyletme beni derdim bü- yüktür! o Şarkısı (O hüzzamdandır değil mi? Haydi gazeteci, bu şar- kıyı oku da dinleyeyiml,, Buğday zeriyatı Roma beynelmilel ziraat ensti- tüsünün istatistiklerine göre, Al- marya, Fransa, Italyada geçen seneye nisbetle fazla zeriyat yapılmıştır. e Ispanya, (Polonya, Romanyada zeriyat daha azdır. Sovyet Rusyada zeriyat sahasi yüzde 11 nisbetinde artmıştır. AKŞAM ABONE ücretleri — Türkiye Ecnebi BENELİK 1400 kuruş (o 7700 kuruş GArLIRK 750 » 1450 3ArLır 400 > JArLk 150 » wep” Abone ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku- ruşluk pul göndermek lâzımdır. Zilkade 5 — Kasım:126 S. İmsfk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E. 10,27 127 611 930 12 130 Va, 440 6,19 12,24 15,48 18,12 19,41 —— Idarehane: Babıâli civarı Acımusluk sokağı No. 13 Binalar yüksek. Dar caddelerde yüksek bina yapılmıyacak Istanbulun bir çok cadde ve sokakları esasen pek dardır. Geniş zannedilen bazı yeni caddelerin iki tarafında büyük, yüksek apar- tımanlar yapılınca caddenin ne kadar daraldığı görülmüştür. Bu yüzden şehirdeki bir çok yüksek binalar, son sistem ve mükemmel bir tarzda yapılmalarına rağmen ziya almamaktadır. Belediye de bu meseleye büyük bir ehemmiyet vermeğe başla- mıştır. Dar sokaklarda yapilacak binaların irtifaı belediyece yeni- den tayin ve tesbit edilmektedir. Belediye bir çok dar sokakla- rın yüksek binalar yapılmasını menedecektir. Bunun için şehirde yapılacak (Oinşaat daima göz önünde buludurulacak, her soka- ğın inşaat irtifa: tahdit edile- cektir. (Bunlardan başka yeni açılacak caddelerinde en yüksek bir binanın inşasına müsait geniş- likte olmasına dikkat edilecektir. Alacak meselesi Şilede bir köylü diğer birini öldürdü Bundan bir kaç gün evvel Şilede bir cinayet (oolmuştur: Şilenin Recepli köyünde Dursun ve Riza isimlerinde iki kişi alacak yüzün- den kavga etmişlerdir. Kavga esnasında (bunlardan (Dursun, arkadaşı Rizayı ağır surette yara- lamış ve bir müddet sonra Riza ölmüştür. Cinayeti müteakip kaçan Dur- sun, mahalli zabıtası tarafından yakalanmıştır. Dursun, hakkında Şilede lâzım gelen tahkikat ikmal edilerek kendisi jandarma muhafazasında Istanbula gönderilmiştir. Maznun tevkifhaneye sevkedilmiş, müd- deiumumilik evrakı ağır çeza mahkemesine vermiştir. Galata sulh ceza hâkimliği Galata sulh ceza hâkiliğine tayin olunan İstanbul üçüncü istintak hâkimi Cevdet bey bu hafta içinde yeni vazifesine başlıyacaktır. Cevdet beyin yerine üçüncü müstantikliğe de (omüddeiumumi muavinlerinden birisi tayin edile- cektir. Köylüye yardım Geçen sene fare hasaratına uğrayan ve bu hasaratı tahakkuk eden Edirne merkez kazasına merbut Karakoç, Demircihalil, Yundalan, Ahmetçe köylerinin arazi vergisinden istisnası ve meccanen tohum tevzii takarrür etmiştir. Dayı — Üç gunlük yoldan geliyorum... se “ İstanbul'un daşı, torpağ altındır! ,, didüler... açi Amca Beye göre... .. Fadime'yi, Memed'i koyde bırahtım ... .. Heybeyi sırtlayınca galhtım, geldüm... | Mir çırpıd | Goethe için 22 Martta Alman şairi Goethe öleli tam 100 sene olacak... Bu münasebetle Istanbulda köze çar- pan bir Goethe hazırlığı var... Darülbedayi, Seniha Bedri hanım tarafından Goethe'den tercüme edilen Stella faciasını hazırlıyor. Remzi kütüphanesi, Goethe'nin hayatına dair 22 formalık büyük bir eser bastırıyor. Büyük şairin hayatı hakkında konferanslar ha- zırlanıyor. Bu münasebetle Goetheye dair hazırlanan eserden bir az bahset- mek isteriz. “Goethe, bir dehanın romanı, ismini taşıyan bu eser Hasan Âli bey £ tarafından yazılmıştır. Muazzam bir cilt halinde olan bu kitapta şairin hayatına ait 16 nefis tablo vardır. Kitap Goethenin çocukluğundan, genç- liğinden, eserlerinden, şiir haya- tından, politika hayatından, ilim- hayatından bahsetmektedir. Hasan Âli bey, eserinde, eski “ Teracümü ahval ,, lerde olduğu gibi kuru kuru tarih ve vakaları yanyana odizmekten çekinmiş, sanatkârın hayatını daima akan bir lisanla hikâye şeklinde anlat- mıştır. Arkadaşım Selâmi İzzet yazdığı bir makalede Goethe için “Bu nasıl milli şair?,,diyor. Hasan Âli bey kitabında Selâmi İzzet'in makalesini evvelden biliyormuş gibi buna çok iyi cevap vermiştir. Hasan Âli bey halâsatan diyor ki: «Goethenin ruhu tezatlarla doludur. Goethe her şeyden evvel bir «insan» dı. Bu mazhariyetile milliyetinin hudutlarını aşan ruhu, her milletin «Benimdir» diyebileceği âlemşümül bir deha oldu. Napoleon onun hakkında: — Voilâ un hommel... derken, memleketini istilâ eden bu büyük cihangire Goethe, hem kendinin Almanlığını, hem de onun Fransızlığını unutturabilmişti.» 2 Hasan Âli beyin dediği gibi Goethe ile yalnız almanlar değil, bütün dünya övünebilir. Bunun için Goethe tetkik edilirken mil- liyet meselesi üçüncü, hattâ dör- düncü plânda gelir. Goethe şiirle- rinde insani hisleri terennüm etmiş bir şairdir. Dostum Selâmi İzzet Goetheye ibtifal yapılmasına âdeta kızıyor. Bana kalsa bu seneki bu tezahür memleket irfanı için bir kazançtır. Goethe ibtifali yapıldığı zaman değil, yapılmadığı zaman kızmak lâzımdır. Hikmet Feridun 9 çarşı bek Geçenlerde çarşı içinde bir hırsızlık vakası olmuş ve bu vaka dolayısile çarşı bekçilerinden 9 kişi adliyeye verilmişti . Bu dokuz bekçinin muhakeme- leri ikinci ceza mahkemesinde yapılmıştır. Muhakeme neticesin- de bekçilerin bu hırsızlıkla hiç bir alâkaları olmadığı anlaşıldı- ğından Ohepsinin (o beraetlerine karar verilmiştir. .« Heybeyi altınla doldurup koye döneceğim! A.B. — Altınlar şöyle dursun dayı, sen heybeyi kaptırmamaya dikkat etl..