Me A ei A ik ize. 28. Şubat 1932. Bütün Atinayı heyecan içinde Miaelfizlinin bırakan müthiş bir cinayet Ana kız birleşerek damadı öldürmüş- ler, cesedi parçalayıp nehre atmışlar - Soidan itibaren sıra ile maktulün zevcesi Fula, maktulü parçalayan hizmetçi Yoana, katil Mosklos, maktül Atana Sopulos ve cinayetin müşevviki maktulün kaynanası madam Kastru Atina, 21 ( Hususi muhabirimiz- den) — Atina da son hafta zar- fında, * efkâriumumiyeyi şiddetle işgal eden iki mühim davanın röiyyetine başlandı. Bu davalardan biri, evvelce gönderdiğim bir mek- tupta yazdığım, bir şoförü, seksen dirahmi parasını gasp etmek için urğanla boğan iki hâydudun mu- hakemesi- idi. Atina ağır ceza mahkemesi, kısa bir muhakeme- den sonra katilleri idama mahküm etti. Bu günlerde idam hükmünün infazi bekleniyor. Ikinci davada bundan on üç ay evel, işleyen bir cinayete ait- tir. O zaman efkârı umumiyeyi günlerce işgal etmiş, bura gaze- telerinin sahifelerce yazı yazma- larına sebebiyyet vermiş olan bu hadise, inşaât mütahidi Atau aso- pulosun katline dairdir. Evvelki gündenberi Atina cinayet mah- kemesinde, rüiyetine başlanan bir davada, polis sükün ve asayışı mubafaza için fevkalâde tedbirler aldı, muhakemeyi takip edecek olanların ancak duhuliye kartlarile “ girmelerini usul ittihaz etti, katil- lerin mahkemeye getirilip götürü- lürken herhangi bir tecavüze uğramamaları için fevkalâde sıkı inzibat tedbirleri aldi. Zabitenin bu sıkı tedbirlerine rağmen, * mahkemenin bulunduğu cadde, sabahtan akşama kadar katilleri görmek için bu soğuk günlerde ( pinekliyen © yüzlerce meraklı ile dolup: boşalıyor. Cinayetin hadden ikaı ve katil- leriü husumet hali itibarile Yunan ceza tarihinde misline nadir tesadüf edilen bu cinayi hadise- nin tafsilâtı şudur. Bir aşk macerası 1920 senesinde, Izmir Yünan işgal ordusunda, çavuşluk eden Atanasopulos namında bir genç o zaman Sörle mektebine devam Fata Sastro namında henüz on yedi yaşında genç bir kızla tanış- mış, ve onu çıldırasiye sevmiştir. Genc kızın pederi, Kanadada, büyük fabrika işleten bir milyo- nerdir. Kendisi zevcesinin sui ha- reketlerinden bikup usandığı ci- hetle, Atinadan Kanadaya biçret etmiş ve orada yerleşmiştir. Genç kızın annesi madam Artemis kastru iddia şabitlerine göre kocasının Amerikadan gön- derdiği paralar, sefahatına kifa- yet etmediği cihetle, bir randevü mahalii işletmektedir. Çavuş Atanasopulis sevdiği genç Foulanın annesi tarafından kendi- sine verilmiyeceğini bildiği cihetle kızı cebren nikâhlamağa karar verilmiş, ve bunun için otomobille tenezzühe götüreceği vadile yanına aldığı genç kızı, ücra bir kiliseye götürerek cebren nikâhını kıydır- mış, annesine bu nikâhı ecir verdiği takdirde kendisine öldü- receğini söyliyerek tehdit etmiştir. Filbakika Faula başından geçen bir macerayı annesine aslâ aç- mamış, genç çavuşda evlerine gidöp gelmeğe devam etmiştir. Amerikaya avdet Aradan aylar geçmiş, madam Kastronun kızile beraber kendisini Amerikaya davet etmiştir. Anne ile kız Amerikaya hareket hazırlıklarını bıtirmis oldukları bir sırada Ata- nasopulos birgün Faulanın evine gitmiş ve annesinin evde bulun- mamasından bilistifade genç kıza taarruzda bulunmuş, fakat bu vakayi annesine asla açmamasını sıkı. sıkıya tenbih etmiştir. Anne ile kız, Atinadan hare- ketle Knadaya gitmişlerdir. Fakat genç kız, Amerikaya * vardıktan sonra kusmağa ve zayiflamağa başlamış, babası tarafından dok- tarlara gösterilmiş, uzun bir mu- ayeneden sonra, kızın bamile olduğunu hayretle öğrenilmiştir. Mtinaya iade: Bunun üzerine. genç kız başın- dan geçen cebri nikâh ile izalei bekir maceralarını itiraf etmiş, bundan fevkalâde &hiddetlenen pederide annesile beraber kızını anneye iade etmiştir. Faula ile annesi Atinaya avdet edince Atanasopulos ile barışmış- lar ve bir evde (yaşamağa başla- mışlardır. Fakat yukarıda söylediğimiz cihetle Atanasopulosun kayın val- desi, hafif meşrep bir |kadın ok duğu ve çok para sarfetmeğe alışmış bulunduğu cihetle, dama- dından hoşlanmıyor, daima damat ile kızının arasını açıyordu. Damat ta, karısını, kayın val- desinin pençesinden kurtarmak için ayrı bir eve çıkmaları hususunda ısrar ediyor, bu yüzden damatla karısı ve kaynanası ara- sında, kavgalar eksik olmuyordu. Bu vaziyet: senelerce sürmüş ve en nihayet Atanasopulos evine uğramamağa, otelde yatmağa baş- lamıştır. İlk cinayet fikri Atanasopulosun bu hali karısı, ile kayın valdesini daha ziyade kızdırmış vücudunu ortadan kak dırmak çarelerini aramağa başla- mışlardır. Atanasopulos ortadan kalktığı takdirde kendileri tama- men serbest kalacakları gibi, gencin bir milyon drahmiyi tecavüz eden servetini de elde edecekler bu suretle vur patlasın, çal oyna- sın bayatını süreceklerdi. Ana ile kız, bu kararı verdik- ten sonra köylerden birinde oturan 16 yaşında Moskios namında mec- zup bir acemzadelerini Atinaya davet eylemişler ve onu iç&i ve genç Foulanın cazibe ve işvesile kandırarak zavallı Atanasopulosu öldürmeğe razı etmişlerdir. Bütün bu hazırlıklar bittiği bir sırada 1930 senesi Yılbaşı gecesi Atanasopulos sarhoş bir “halde kayınvaldesinin evine gelmiş ve aralarında mutat kavga çık- tıktan sonra yatağına yatıp uyu- muştur. Şafak sökerken.. Sabah şafak sökerken, genç Moskios mışıl mışıl uyuyan Ata- nasopulusun odasına girmiş ve zavallınm beynine iki kurşun sıkarak öldürmüştür. Bu cinayet irtikâp edildikten sonra, maktulün cesedi, mutfağa indirilmiş ve üze- rine ispirto dökülmek suretile yakılmasına teşebbüş edilmiştir. Katiller yanmağa başlayan etlerin fena kokusu, komşuların nazarı dikkatini celbeder korkusile cese- di yakmaktan (vaz geçmişler ve onu parçalayarak paket paket Kifisios nehrine atmağa karar vermişlerdir. Bu karar üzerine katil Moskios ile hizmetçi kadın Yanula büyük bir ekmek biçağıle, kolları, ba- cakları kesdikten sonra bunları kırmızı bezlere sararak paket haline koymuşlar ve ibtiyar kayın ananın dostu olan Magoulopulusun tedarik ettiği iki arabacı vasıta- sıyle, bir yük arabasına bindire- rek karanlık bir gecede nehire atmışlardır. Ginayet meydana çıkıyor Aradan epiece| zaman geçmiş, fakat bir gün nebrin: kenarında | imalât ve ihraca- | tının mürakabe- ” | imalâthanelerinin Peynirlerimizi nasıl ihraç edebileceğiz? Yeni nizamnade ihracatı teftiş için mühim esaslar var Ankara, 27 (Hususi ) — Fın- dık ve afiyon nizamnnameleri- nin ihtiva ettiği esasları evvelce bildirmiştim. Bu günde peynir bais olan nizamname pro- jJesinin ana hat- bildiriyo- sine larını rum: Âli iktisat mec- lisincede tadilata uğtayan bu pro- jJeye göre peynir ve imalâtta kul- lanılan kapların alât ve edevatının ve vesaitinin te- miz ve sıbhi olması ve peynir yapı- lacak sütün hali sıhhatte bulunan hayvandan istihsal edilmiş bulun- ması, bozuk, ekşi ve herhangi bir suretle tagayüre uğramış bulun- maması ve sağıldığı ve' nakl ve muhafaza edildiği kapların yıkan- mış ve nevine göre kalaylanmış ve hertürlü pislikten ari olması ve sülün sağılmasında, naklinde ve peynir imalâtında kullanılacak ve süt ve peynirle ber suretle temasta bulunacak eşhasın ve müstahdimeynin sari hastalıktan salim ve peynirle temasta bulu- nacak uzuvların temiz olması mecburi tutulmuştur. Peynirlere tuz ve mayadan ve peynirin telvini için fennen kabul edilen boyadan başka yabancı bir madde ilâve edilmesi menedi- lecek - ve tuz nisbeti yüzde beşi tecavüz edemiyecektir. Bu projeye göre alelumum peynirler yağlı, yanm yağlı ve yağsız olmak üzre üç neviden birine dahil olacaktır. Projede her nevi peynirin tarifi de yapılmıştır. Bu tarife (göre, ( yağlı peynir ) yağı alınmamış sütten yapılan, yani hali tabiisinde “(420 ve etüvde kurutularak suyu tamamen izale edilmiş olduğu halde */,40 dan fazla yağı havi olan peynirlerdir. (Yarım yağlı peynir ) kısmen yağı alınmış veyahut hayvanın tabii olarak az yağlı olmak üzere verdiği sütten yapılıp hali tabiisinde oen az yüzde on ve etüvde kurtularak tamamen suyu izale edilmiş. olduğu halde enaz yözde yirmi nisbetinde yağı havi olanlardır. Ticaret veya ihracat için peynir yapanlar ve yaptıranlar salamura halindeki peynirlerin bulundukları teneke ve fıçılarda her kat peynir arasına bir beyaz kâğıt koyacak- lardır. Bu kâğıt üzerine müessese- nin veya sahibinin ismi ve markası nerede imal: olunduğu ve cinsi tabedilmiş ve peynire zarar ver- miyecek sabit bir mürekkeple yazılmış bulünâcaktır. Tenekelerin Bir peynirci dükkânı üzerine de amillerinin peynirlerin nevi sabit bir damga ile yazılacaktır. ismi ve Kaşar peynirlerile safi kuru peynirlerde bu meşruhat teker- lek veya kellelerin bir tarafına kabartma olarak yazılmış veya- hut izale ve tebdil edilmesi kabil olmıyacak bir şekilde vaz ve tesbit edilmiş bulunacaktır. Yağlı, yarım yağlı ve yağsız peynirlerin aynı kap içine konması memnudur. Bu peynirlerin imâl şekilleri ayrı ayrı olarak İktisat vekâletince bir talimatname ile tesbit edilecektir. Peynirlerin kon- duğu kaplar peynirin tabii ve esasi evsafını bozmıyacak ve mu- hafaza edecek bir surette ve temiz ve passız ve harıçtan mevadı ecnebiyenin içeriye nüfuzuna mani olacak şekilde olacaktır. Ecnebi (omemleketlere (yalnız yağlı ve yarım yağlı peynirlerin ihracına müsaade olunanaktır. Yağsız peynir ihracı menedile- cektir. Memaliki ecnebiyeye gönderi- lecek peynirlerin ambalâjı mun- tazam ve nakliyata ve peynirin evsaf tıpbiye ve esasiyesini mu- hafazaya elverişli ve mukavemetli olacaktır. Kaşar peynirleri parşu- men kâğıtlara sarıldıkdan sonra yeni çuvallar içine vaz edilmiş olduğu halde ihraç edilecektir. Her ambalâj üzerine ihracı yapan- ların ismi veya markası sabit bir şekilde mevzu bulunacaktır. Ihracata mahsus peynir teneke- lerinde :salamuradan maada asgari 12 okka safi peynir bulunacak ve peynir karçalari “/,de 5 den fazla kırıntısız ve limkân derece- sinde muntazam kesilmiş olaçaktır. Memleketimizden ihraç oluna- cak peynirlerin hanği iskeleden imrar olunabileceğini iktisat ve maliye o vekâletleri o müştereken tayin edeceklerdir. Nizamname projesinin müteakip faslı kontrolu. sureti icrasına "dair ahkâmı ihtiva etmektedir. aa ANAP AR cesedin < parçaları bulunmuştur. Bunlar murga götürülerek tetki- kat yapılmış, maktulün inşaat mühendisi Atanasopulos olduğu anlaşılmıştır. Uzun bir tahkikat ve takibattan sonra bu müdhiş cinayetin failleri olan) Foula ile amcazadesi Genç Moskios ve hizmetci Panola ile ceset parça- larını nehre atan Magulapulos vefiki arabacı yakalanarak cinayet mahkeniesine verilmişlerdir. Evvelki . gündenberi o başlayan bu mühim muhakemede müddei şahsi ve müdafaa vekilleri yirmi avukatdan fazladır. Bu dava, bu güuün en mühim meselesini teş- kil ediyor. Katiller, büyük bir soğuk kanlılıkla- kendilerini mü- dafaa etmeğe devam ediyor. Yunan tarihi adlisinde misli nadir olan bu cinayet davası hakkında juri heyetinin vereceği kararı ayrıca bildireceğim. O