e e e va NM ME Sahife 10 BURSA MEKTUPLARI Bursanın iktisadi vaziyeti Fevkalâde bir encümen teşkiline karar verildi Bursa 24 (Hususi) — Ticaret odasında toplanan iktisat kongrası Bursa ticaret âlemini müteessir eden: meselelerle meşgul olmağa başladı. İlk içtimaını yapan kon- gra riyasetine ipekçilik enstitüsü | müdürü Tahir, ikinci reisliğe koza borsası komiseri Mümtaz beyler seçildiler. Kongranın ilk cels-- sinde mutat ruzname maddelerine geçilmiyerek memleketin geçir- mekte olduğu buhran hakkında alâkadar sam'at ve ticaret erba- bının fikirlerini toplamak üzre fevkalâde bir encümen teşkili kabul edildiği için müzakere pek hararetli oldu. Bu suretle Bursa'”- en mühim bir derdi, son zaman- lardaki iflâsların asıl sebebi mey- dana çıktı. Budert, tüccarla ban- kalar arasındaki münasebet, daha doğrusu ihtilâftır. Tüccarın şikâyetlerine bakılırsa bankaların son aylarda müttehit ve müşterek bir halde esnafı taz- yık etmeleri borsadaki durğunlu- ğun verdiğ: müşkülâtı pek ziyade arttırmaktadır. (Bankalar, çok mahrem müesseseler olmak lâ- zum gelirken son zamanda kendi- | lerine gelen bir tüccarın yapdığı | muameleden, aldığı paradan der- hal diğer bankaları da haberdar ederek, şimdiye kadar olduğu gibi hir tüccarın bir bankadan para alarak öteki bankalardaki | hesabımı kapaması yolundaki usül ve imkâni kâmilen kaldırmiışlardır. Halbuki bir tüccar için borcunu ödemek hususunda en mühim istinatgâh olan ciro fevkalâde vg e azalmıştır. Bunun için tüccar bir |, b oyu ödemekte pek ziyade müşkülâtla karşılaşıyor. Istanbul ticarethanelerinin yerine poliçe usulünü koymaları sık sık protestolara sebep oluyor. Bu şekilde küçük bir hesabı önleyemeyen tüccar, aleyhinde protesto çekildiği her bankaya ihbar edildiğinden dolayı çok fena bir vaziyete düşüyor. Tüccar, bankanın öteki banka- larla ağızbirliği etmesinden ve vadeli bono yerine acele öden mesi meşrut poliçe usulünün tat- bik edilmesinden O müştekidir. Buna birde bankaların iskonto mikdarını o 18/21 e çıkormaları ilâve edilirse hakiki vaziyet hak- | kında bir fikir edinilmiş olur. Halbuki Istanbulda iskonto 12, | hattâ Emlâk bankasında ondur. Tüccar bülâsa olarak şunları | istememektedirler: 1 — Bankaya müracaat eden- lerin yaptıkları muameleden diğer bankaların haberdar edilmesinin önüne keçilmesi ve bu yeni ade- tin terki. 2 — Çok ağır olarak yüzde | 18/21 iskontonun indirilmesi. 3 — Tüccar borçlarının, işler açılıncaya kadar (Yani Hazirana kadar), yine teminat mukabilinde tecili, daha doğrusu bono vade- | lerinin temdidi. Ticaret erbabınin noktainaza- rını müdafaa edenlere göre tüccar bankadan yeni istikraz, yeni mali yardım istemiyor. Teminat karşı- lığında vade istiyor. Bu bankanın da lehinedir. Zira tüccar iflâs ederse kimse bir şey alamaz. Halbuki banka işin açılacağı za- mana kadar müsait davranırsa hem bankanın parası kurtulur, hem de tüccar iflâstan yakayı sı- yırır. Tüccar bu taleplerinde şahsi menfeaatten (ziyade memleket parasını ve milli sermayeyi kur- mak endişesi güdüldüğü ileri sü- rülüyor. Bankalar, böyle müşterek bir tazyik siyaseti tatbik etmekle cüzi bir | miktar mal bedeli için bile bono | Hindistand Ayam ş | TUAL Hin aki altınların seyahati Hindistanda İngiliz eşyasına karşı boykotaj devam ediyor. Hemen her gün muhtelif şehirlerde nümayişler yapılmaktadır. Zabıta memurları bu nümayişlerin önünü almak için çok çalışmakta, bazen bu yüzden musademeler olmaktadır. Son zamanlarda Hint bankalarındaki altınların İngiltereye gönde- rilmesine başlandığından bu hâdise halk arasındaki galeyanı artırmıştır. Bunu protosto için birçok içtimalar yapılıyor. Yukardaki resimlerde, altınların İngiltereye nakline mâni olmak için nü »içi gibi darphane önünde bekliyen kadın erkek iki kongre gönüllüsü ve protosto makamında şebri dolaşanlarla nutuk söyliyen bir genç görülüyor. Londranın u mumi propaganda yeri 0 Londranın Hayd parkı umumi ictima ve propaganda yeridir. Muhtelif fırka, muhtelif meslek erbabı, bazan fikirlerini neşretmek isteyen hatipler burada yüksek bir yere çıkarak nutuk iradederler. Bazan hatipler karşılarında hiç dinleyici bulmazlar. Bazılarının karşısında ise büyük bir kalabalık toplanır. Bilhassa pazar günleri burası pek kalabalık olur. Birbirine yakın yerlerde birbirine zit fikirleri müdafaa a. ancak iflâs tehlikesini arttırmış ve teşvik etmiş oluyorlar. Halbuki banka denilen milli müessesenin vazifesi tüccarı iflâstan kurtarmak ve böyle zamanda tüccarla elele çalışarak sanayi ve ticaret alemi- ne hayır temin etmektir. Bir kısım tüccarda vaziyetin vahametini bankalara yüklemek yolunu tutmuşlardır. Bunlara göre, yedi aydanberi devam eden dünya işsizliğini bankaların vaktile görüp kirediyi o vakıt kesmeleri lâzımgel- diğini ve ticaret sahasında rehber- liğin ancak böyle olabileceğini kabul etmek lâzımdır. Bankalar ir bugünkü vaziyet hadis olmazdı. Bankalara gelince, onlar bir tüccarın bareketini diğer banka- lara heber vererek mutat mahru- miyetin tecavüz edilmiş olmasını kâh tevil, kâh inkâr ediyorlar. Tazyık bahsında ise: “Biz her şeyden evvel paramızı emniyet altına almağa mecburnz,, diyorlar. Bugün toplanan oda meclisinde, iktisat müdürü Mesut, oda reisi Ismail Hakkı beylerle borsa komi- seri Muhtar, fabrikatör Yusuf Ziya, keresteci MehmetiNuri bey- lerden mürkkep bir heyet teşkil lar arasında bir anlaşma zemini hazırlamağe, bir uzlaşma çaresi bulmağa teşebbüs etmiş ve ilk temasını bugün yapmıştır. En şayan: dikkat nokta, Türk tüccar ve esnafı son derece de alâkadar eden bu meselenin, şeh- rimizdeki ecnebi ve müsevi ticaret erbabını okadar meşgul etmeme- sidir. Bunun sebebi de yahudi ve ecnebi Bursa bankalarile katiyen muamele yapmıyarak, daha mü- sait şartlarla İstanbul bankalarında iş görmeleridir. RR; İ tarmak en büyük bir 28 Şubat 1932... ADANA MEKTUPLARI: Halkevi nezaman açılacak Adana gençleri burasının küşadını bekliyorlar Adana, 24 (Hususi) — Size bu mektubumda Adana gençliğinden bahsedeceğim. o Bugün Adana gençliği pek ziyade himayeye mühtaç bir haldedir. Adana genç- liği yekpare bir halde değildir. Bunun içinde ne spor sahasında, ne de diğer sahalarda istediği gibi çalışamamaktadır. Bilhassa Ada- nada spor daha acinacak bir haldedir. Adanada belki bir avuç sporcu bulunabilir. Fakat bunlar arasında da derin bir anlaşama- mazlık vardır. Bunun için Adana gençliğinin sıkı bir teşkilâta rabtedilmesi elzem ve muhakkaktır. Burada halkevi gibi güzel, (gençliğe yardımcı bir teşkilâtın bulunması herhalde lâzımdır. Adana gençleri 14 vilâyette Halkevleri açılacağı haberini büyük bir ümit ve sevinçle o okumuşlardır. Bu 14 vilâyetin içinde Adananın bulun- mayışı gençlerimizin biraz canını sıkmıştır. Fakat biraz sonra Ada- nada da Halkevi açılacağı haberi yeniden gencçlere ümit vermiştir. Şurasını itiraf etmek lâzımdır ki Adananın Istanbul, Izmir, Anka- ra, Samsun ve saire gibi bir çok vilâyetlerden ziyade bir halk evine ihtiyacı vardır. Zira bu vilâyetler az çok, eyi fena birer spor saha- sına, bir çok spor vasıtalarına, gençliğin inkişafi için lâzım olan bir çok şeylere maliktir. Halbuki Adanada hiç bir şey yoktur. Ne spor sahası, nede gençliği inkişa- fa eriştirecek vasıtalar... Bunun için halk evinin Adanada yapacak pek çok işler vardır. Bugün Adana gençliği kendi- sine lâzım olan şeylerden tama- mile mahrum olduğu için hiç ça lişamamaktadır. Adana gençliğinin ne yeri var- dır ne yurdu.. Gençlerin şöyle toplanup bir araya gelmeleri, beş İ on satır konuşmaları için bir çatı altı bulamadıklarını (o söylemek epeyce acı bir şeydir. Gençliği kahvelerde, tavla ve zar gürültü- leri içinde, Nargile tokurtuları, Iskambil kavgaları arasından kur- vazifedir. Işte bu büyük işi yapacak olan Halkevidir. Adanada açılacak olan Halkevi adeta bir gençliğin mabfeli, bir gençliğin ocağı, bir gençliğin klübü olacaktır. Adana gençleri şimdiden evlerinin açık masını hasretle bekliyorlar. İtalyada mahküm edilenler Roma, 27 (A.A) — Hususi mahkeme, bugün Vendikin ame- lesinden 4 kişiyi faşizm aleyhinde propağanda yapmış olduklarından dolayı 4 sene nefiye mahküm etmiştir. Livermalı 3 komünist ile, ko- İ münist fırkasına mensüp olmakla maznun 5 amelenin de mahke- mesini icra etmiş bunlardan ye- disini bir ve üç buçuk sene arasında tahalüf eden hapis ce- zalarına mahküm etmiştir. Fransız âyan meclisi, fransiz meb'usan meclisi aleyhinde Paris 27 (A.A.) — Ayan mec lisi, meb'usan meclisi tarafından kabul edilmiş olan ve intihabatta ikinci defa olarak reye müracaat usulünün ilgasına dair bulunan islâhat lâyıhasını müzakere etmiş ve neticede sıfıra karşı 192 rey ile reddetmiştir.