18 Ocak 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

18 Ocak 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 Kânunusani 1932 Maarif vekili Konya mualltm- lerile görüştü lik mektep'muallimlerinin darülfünuna girmeleri meselesi Konya, 15 (Hususi muhabiri- mizden) — Dün saat 16da mu- allimler birliğinde: bilumum mu- allimlerle maarif vekili Esat bey bir hasbuhal yapmışlardır. Hasbu- hal dört esas üzerine cereyan etmiştir. 1 — Tekaüde sevkedilen mu- allimlerin tekaüt maaşlarının az- lığından bahisle bu gibilere birer iş bulunması. 2 — Gençlerin yüksek tahsile heves ettikleri ve fakat Darülfü- nun kapılarının kapalı bulunma- sından bu hevesin heder olduğu. 3 — lik mektep muallimlerinin kıdem zamlarının. muntazam su- rette bir türlü verilmediği. 4 — lik mektep muallimlerinin mubhasebei hususiye yerine muva- zenei umumiyeden maaş almaları hakkında idi. Hasbuhale başlamadan evvel vekil bey evvelce (omekteplere yapmış oldukları Otamimi bir defada Konyadaki muallimlerine şifahen izah etmiştir. Bu samimi hasbuhallermden mütehassıs olan lise müdürü Nahit Cemal bey muallimlere: gösterilen hedef üze- rinde bütün samimiyetlerile çalış- tıklarını ve bundan vekâletin müs- terih bulunması lâzım geldiğini söylemiştir. Bilâhare vekil bey gösterilen dört esasa geçmiştir. Tekaüde sevkedilen muallim- lere iş bulunması için çalışacak- larını söylemişlerdir. Yüksek tah- sile heves edenlere darülfünun kapılarının hiç bir zaman kapan- madığını imtihansız girmek istiyen- lere Ankara Gazi orta mektebi- nin açık olduğunujlise bakalorya- sına her muallimin iştirak etme- sinde kanuni bir mahzur bulun- madığını söyledi. Kıdem zamla- rının muntazam verilmediğini iddaa edenlerin isimlerini yazarak onlar üzerinde tahkikatta bulunup icap eden muamelenin yapılacağını ilâve etti. Muhasebei hususiye yerine mu- vazenei umumiyeden maaş alma- ları meselesinin devlet teşkilâtında bir değişiklik olacağını söyleyerek bu mesele hakkmda bir vaadde bulunamayacaklarını, yalnız bu mesele ile lehlerinde meşğul ola- cağımı söylemiştir. Bir senede Izmir limanına ne kadar vapur girdi İzmir 15 — Şehrimiz ticaret odası 1931 senesi zarfında Izmir limanına giren ve çıkan bilümum ticaret vapurları hakkında bir istatistik tanzim etmiştir. Bu ista- tistiğe nazaran 1931 de limanı- mıza 1,780,787 küsur tonilâtoluk vapur girip çıkmıştır. Bu vapurlardan 586 Türk, 42 Alman, 14 Amerikan, 17 Belçika, 12 Bulgar, 1 Danımarka, 60 Fransız, 52 Hollanda, 224 Italyan, 118 Ingiliz 20 Isveç, 8 Japon, 1 Mısır, 13 Norveç, 8 Romen 46 Sovyet, 2 Polonya, 32 Yugoslav, 18 Yunandır. Italyada yeni bir konsorsium Roma, 17 (A.A.) — Bir karar- name, bütün demircilik sanayii müesseselerini mecburi surette bir araya toplayacak olan bir konsor- sium ihdas etmektedir. | GÜNÜN HABERLERİ Durak soygunu Şakiler jandarmamız tara fından yakalandı Adana 15 — Bundan on gün kadar evel Yenice ile Kelebek arasındaki Durak (istasyonu altı müsellâh meçhul şahıs tara- fından basılarak istasyon müdürü yaralanıp seksen lira gaspedil- mişti. . Hadiseyi haber alır almaz faa- liyete geçmiş olan jandarmamız yaptığı tahkikat neticesinde meç- hul failleri zâhire çıkarıp yakala- mıştır. Bunlar Karaisalının Küçükçınar köyünden Mustafa oğlu Şakir ile ayni köyden abacı aşiretinden Bekir oğlu Mehmet Ali ve Kara- isalının Yahşi çiftliğinde mukim Mustafa oğlu Veysel ve eniştesi Hüseyin oğlu Ali ve arkadaş- larından Tekeli viran köyünden Mustafa oğlu Ismail, Yahşi Mehmet oğlu Cemali, Duran oğlu Kadir, Durlu Memet ve Gediz Hasan isimlerindeki (| eşhastır. akıler dokuz kişi silâklarile Me ü8 Üzerleri aranıldıkta gasbetmiş oldukları paradan Kırk alti buçuk lie çıkmıştır. Bu paraların bir kısmında Durak istasyonunda muamele gördüklerine dair kırmızı kalemle işaret mevcuttur. Derdets edilmiş olan şakiler Adliyeye teslim olunmuştur. Ağrı şakileri 3 şubatta Adanada muha- kemelerine başlanıyor Adana 15 — Ağrıdağ ve Şarkta şakavet yapmakla maznun olan bir çok kimselerin omevkufen şehrimize getirilerek hapse kon- muş oldukları malumdur. Ercişten sevkedildikleri haber verilen yüz kadar maznun henüz gelmemiştir. Erciş hadisesile alâkadar olup evelce ayrıca gönderilmiş olan 91 mevkufun isticvaplarına birinci istintak dairesince devam edilmek- tedir. Vandan gönderilmiş olan yüz doksan iki kişinin isticvapları ikmal edilmiş olup elyevm Van ve Erçişte bulunan 300 kadar gayri mevkufa da (muhakeme günü tebliğ edilmek üzere dave- tiyeler gönderilecektir. Sureti hususiyede haber aldı- ğimıza göre maznunların muha- kemelerine 3 şubat tarihinde başlanacaktır. Feci bir cinayet Atikzade Ismail ef. Konya- da nasıl öldürüldü? Konya, 14 (Hususi) — Konya tüccarından Atikzade Ismail efen- dinin camiye girerken öldürüldü- günü bildirmiştim. Yaptığım mü- temmim tahkikata göre vaka şu suretle cereyan etmiştir. Mengene bağlarında oturan Atike zade sarraf Ismail efendi akşam saat 18 buçukta Burhan dede mahallesindeki (o mesçitte teravih namazını kılmak üzere evinden çıkmıştır. Ismail ef. kör Ömerin bağhanesi önüne gelmiş orada meçhul bir şahsm attığı bir el tabanca ile sağ böğründen yaralanmıştır. Mecruh camie kadar gidebilmiş, orada bulunanlara vurulduğunu (Ohaber verdikten sonra ölmüştür. Katilin İsmail efendinin kom- şusu batak Osman oğlu tenekeci Rıza olduğu anlaşılmış ve yaka- lanmıştır. Rızanın bir bağ satmak mese- lesinden zavallı adamı öldürdüğü tesbit edilmiştir. Akşam Kömür fiati İngiliz kömürleri rekabet ediyor Kömürlerimizin maliyet fiati indirilecek Zonguldak15 (Hususi) — Kömür fiatlerinin Ingiliz lirasına tabi olmasından ve son zamanlanlarda bu yüzden İngiliz kömürlerinin kömürlerimızden daha ucuz satıl- mağa başlanmış bulunmasından dolayı bu sene Yunanistana yeni satış yapılmamıştır. Bunun için Ereğli şirketi kömür maliyet fia- tini indirmek için tensikat ve tasarrufata başlamıştır. Hükümete alınmakta olan temettüün ve nakliye masrafları- nın azaltılması hakkında da bir teşebbüs vaki olduğu haber alın- mıştır. izmir ihtisas mahkemesi hakimliği Izmir, 15 (Hususi) — Kaçakçı- ları muhakeme için burada teşkil edilen ihtisas mahkemesi hakim- liğine muvakkaten İzmir ağırceza mahkemesi azasından Edip bey tayin olunmuştur. Üçüncü istintak hâkimliğine verilmiştir. Hâkimlik derhal faaliyete geçecektir. Mez- kür hâkimlik zabıt kâtipliğine de müddeiumumilik kâtiplerinden Abdülkadir bey tayin edilmiştir. Almanyada fındık fiatı yükseliyor Berlin Türk ticaret odası Alman- yadaki fındık vaziyeti hakkında alâkadar (dairelere (| birrapor öndermiştir. Bu raporda fındık iatlerinin yükseldiği bildirilmek- tedir. Yeni bir-Do -X. tayyaresi Berlin 17 (A.A.) — 240 beygir kuvvetinde 4 motörle- mücehhez yeni Do-X. tayyaresi önümüzdeki hafta Berlin'de teşhir edilecektir. Bu tayyare, iki pilot tarafından sevk ve idare edilecek ve 10 yolcu alabilecektir. o Tayyare, saatte 225 kilometre katedecektir. Ticari sür'ati saatte 200 kilomet- redir. Eski düşmanların silâh arkadaşlıkları Kitchener (Ontario) 17 (A.A)— Alman ve Avusturya ordusu kr demli efradı, umumi harpte ölmüş olan arkadaşları ile Canadalıların hatırasını tebcil için buradaki maktuller abidesine Alman ve Canada renklerini taşıyan çelenk- ler koymuşlardır. Frengi mücadelesi Zonguldakta mücadele teşkilâtı yapılıyor Zonguldak, 15 (Hususi) — Ge- çen sene umumi meclisin temen- nisi veçhile sıhhiye vekâletince vilâyetimizin (o frengi mücadelesi mıntakası olması kabul edilmiş, ve (60) bin lirası umumi bütçeden, (30) bin lirası vilâyet bütçesinden verilmek üzere (90) bin lira ile mücadele teşkilâtı yapılmasına karar verilmiştir. Sıhhat müfettişi tetkikat yapmaktadır. Tahdidi teslihat konferansında Almanlar Berlin, 17 (A.A.) — Tahdidi teslihat konferansına gidecek Al man heyetinin bütün azası şimdi- den tespit edilmiştir. Heyet 19 kişiden mürekkeptir, bu meyanda M. Brüningten başka Almanyanın Ankara sefiri M. Nadolny de vardır. Bip AKŞAM'ın tetfrikası: No 99 Sahife 5 — — 18 Kânunusani 1932 KIVIRCIK PAŞA Büyük Milli Roman Müellifi: Sermet Muhtar Sürpik dudu, Menekşe bacı arka üstü bır karambol yaptılar — Vay sakallı ağucuk vay! diye kıhkıh gülmesine hiddetle- niyor, elini hareket ettire ettire, Şehrinin başına doğru yaklaştırı- yordu: Yavaştan yavaşa boynunun al- tından gıdıklamağa başladı. Şehride aldırış yoktu. Ensesini, kulaklarının: arkasını dolaştı. Gene banamısın demiyor. Göğsünün yanları; koltuklarının altı, belinin iki tarafı... Olâna bakl.. Hâlâ hareket yok... Diz kapaklarının içi, baldırları derken sıra ayaklara geldi. Ayaklarında, altı pençeli, üstü çamurlu, iki alâmet potin vardı. Bunları çıkarmak için birine Sörpik, ötekine Menekşe asılıdı. Sanki mıhlanmış, perçinlenmiş... Çek, çek... Çıkâr şey değil. Hürmüzün : — Susunuz! Kıpırdamayınız ! Işaretlerine rağmen, gayet pes perdeden. — Ha babam ha!.. Ha yayret hal.. Teşviklerile sıkı bir asılışta, Sürpikte, Menekşe de, arka üstü bir karanbol yaptılar. Potinler çıkmış fakat ortalık hercümerce uğramıştı. Bacının, babası tutmuş gibi, ağzımdan salyeler akmakta, Sür- pikte, yattığı yerde, avazı çıktığı kadar bağırmakta idi: — Ka bu neleştir? Fare değil, köpekte değil, yaban domuzu ölüsüdür, nedir? Hürmüs, öğüre, öğüre: — En keskin zırnık bunun yanında haltetmişl (Midemizin altını üstüne getirdin; kör olası, yetişmiyesi herif! Derken Hüsnü- cemal banım: — Kokmuş (yumurtadan da beter; içimiz, dışımız birbirine karıştı. Billâhi imtilâya uğraya- cağızl diye köşe bucak kaçıyor, pencere önünde, perde ile yüzünü, gözünü örten Behlül bey: — Mühim bir keşf! ( Valerya- nat damonyak ) esansı bundan başka birşey değildir! Sayhasını atarken Veysel kahkahadan kırı- lıyordu. Hanımefendi ağzımı, burnunu mendille (tıkamış, yutkunmakta ve baygınlıklar geçirmekte idi. Şebri hâlâ heykel gibi yatı- yordu. Hürmüzün manevrası fos çık- mak üzere idi. Son bir ümit kalmıştı: Ayaklarının altı. O ümit te boş çıkacak olursa Hürmüz hırsından çatlıyacaktı. Helecan içinde, kendini zor tu- tuyordu. Mütehakkimane, gözlerini aça- rak, kaşlarını çatarak, etrafı gene süküte davet etti. Başını yana dönerek, bir elile ağzını, burnunu sımsıkı kapayarak, öteki elini uzattı, Ayağına dokunduğu saniyede, Şehri havaya fırlamıştı. — Amanın! Enbiya, evliya hür- metine, Padişah başı için yapma- yınız! Diye yerlerde kıvır kıvır kıvranıyordu. Hürmüz, muzafferiyetinin neşve ve gururile kumandayı vermişti. — Gidıklâyın ayaklarımı!... Kim var, kim yok; Şelirinin üstüne uşuşmuş; ayaklarını" gıdık- ma oda tortop olmuş; iskemle uklasr gibi sıçrayor, çarhı Tai lee malik yor, aynı zamanda katılıyordu. Hürmüz ayağını yere vüra' vura: — Boşa bakayım düzanbaz! Boşadım desene, ağzından çıkar- sanal dedikçe Şehri, büklüm büklüm bükülüyor, Menekşe bacı: — Hele yezide bak, tapınıyor mu nedir? Iki din kullanıyor galiba ! Derken Sürpik dudu : — Kırk arabın aklı bir incir çekirdeğini doldurmaz beyanın eden haltetmiş! Hiç yalan laf etmeyorsun; bu çeşidi benden aylâ ıstavruz çıkarmasını bilir! diyordu. Şehri : — Tat. Sürpik: — Hay ağzının tadı kurusun da tavanı çöksün! diyerek parmağını diline bastırıyor, Veysel de: — Gagası kandilinin balâ aklı, fikri tatlıda bel diye kahkahayı basıyordu. Yısalârla (oŞebrinin ağzından çekilen söz, nihayet iki dudağının arasından çıkıverdi: — Tatlik ettim! Alkış tufanı derhal kopmuş, arkasından (iltifatlar (oyağmağa başlamıştı. — Ha şöyle, Fıravun! — Yarabbişükür, kurtulduk! — Oooht. Işte istediğimiz bul — Boğazına iskorpit balığı tat. tat. derken tıkılsında bir daba geri begeri çıkmasın, anladın hent madrabaz? (Devamı var) 1 Aylık abone 150 kuruş Muhterem karilerimize kolaylık Karilerimizden arzu edenler 150 kuruş mukabilinde gaze- temize bir ay için abone olabileceklerdir. Gazetemize bir aylık abone kaydedilecek muhterem oku- yucularımızdan ricamız: 150 kuruştan ibaret olan abone ücretini müddellerinin hitamından evvel ve vakti zamanında idaremize göndermek. Aksi takdirde gazete irsalâtında tealıhur vukubulur ki bunu muhterem kari'lerimizin de arzu etmiyeceklerinden eminiz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: