Sahife 6 tertip Bir yüzme müsabakası ediliyordu. Denize bir altın lira atılacaktı, | dalıp yakalıyana beş altın mükâ- fat verilecekti. Salamon'un oğlu da müsabakaya | iştirak etti. Denize daldı ve elinde bir altınla çıktı, hakem heyetine verdi. Hakem, heyeti : — Yo, dediler, kazanamadın. Denize Cumhuriyet altını attık, Halbuki senin getirdiğin sultan Aziz altını. Salamonun oğlu kızdı : — Ne yapıyoruz, dedi, siyat mı, spor mu? Yadigâr Doktor hastaya: — Ameliyat lâzım, dedi, aya- gınızı keseceğiz. Hasta yüzünü ekşitti. siya- | Arkadaşımız bir ! otomobil kazası ge- çirmiş, uzun bir müddet ölümle dirim İ arasında kalmıştı. — Ölmediğimi bi- liyordum, çünkü kar- nım açtı ve ayakla- rım üşüyordu... Eğer cennette o olsaydım karnım — acıkmazdı, cehennemde olsaydım | ayaklarım üşümezdi. MNHAKKAK Güzel sesli Leman | Ekrem hanıma İsken- der Fahrettin tavsiye | etti: — Yumurta için. — Sese iyi mi gelir? — Muhakkak, ta- vukların yumurtla- yınca derhal sesleri açılıyor. — Yeni elbise ısmarladınız amma, beyfendinin iflâs ettim dediğini işitmediniz mi ? — Ben işittim fakat terzim KAPI ARALIĞINDAN henüz işitmedi | Geçen sabah anne- sine dedi ki: — Bir rüya gör- düm ben.. Kayığa binmiş - tik... o Derken bir fırtına çıktı... Kayık devrildi... Denize düştüm... Sırsıklam oldum ! Sonra ilâve etti: — Şimdi gene ha- mama girmem lâzım mı? MEĞER... Evlendikleri hayli zaman olmuştu, bir- birlerinden ayrılmı- yorlardı. — Maşallah her yere karınla beraber- geliyorsun. Ne yapıyım, evde oturtamıyorum. 74 Kânunuevvel 1931, Farfaron zadenin ahpapları eve dolmuşlardı . Farfaron o zadenin karısını tebrik ediyorlardı: Hanı- mın bir çocuğu olmuştu. Herkes yavruyu pek beğeniyor, güzel çocuk, diyordu. Ihtiyar bir zat beşiğe yaklaştı; — Maşallah, dedi, tıpkı babası! Bu söz üzerine Farfaron zadenin karısı doğruldu: — Zavallı çocuğumun bugün biraz karnı ağrıyor galiba, yoksa böyle suratsız değildir! Vizita Her fırsatta: Aman doktor! deyip doktoru çağırtıyorlar ve vizitasını vermiyorlardı. Geçen gün gene çağırdılar. Hizmetçi hastayı. Doktor kıza sordu: — Nen var? Sesiniz. duyuluyor, Kokular sürüns Aşık dim, gitti. Yetişir bu kadar naz, E ti Doktor sordu: iki Kani Neler istedim, gitti Böknri haydi, biraz.. ub Syn vo Mu yüz — Ne o, ayağınız pek mi kıy- slerim burkuluyor; Xe olur görüns Ben sizi sevdim gitti; Zevklere can dayanmaz paramı (vermiyorlar, verinceye metli, Kapı aralığından... Kapı aralığından. Kapı aralığından... Kapı aralığından. kadar kalkmıyacağım. — Tabii 'doktor, ana baba İMSET —Öyleyse yanında bana da bir yadigârı! yatak yap ta yatayım! — a - DOKTOR BİR KERE Iki candan ah- Eski dotumdur. Amma kumar- pap küçük hanım konuşuyorlardı. Neden konuşur- lar: Aşktan. İtiraz etmeyin, inkâr da etme- yin. Küçük ha- nunla karşılıklı geçliler mi aşk- tan bahsederler. Biri dedi ki: — Olan oldu.. Öteki sordu: — Ne oldu? Beriki biraz düşünüp izah etli : — Mehmedi bi- liyorsun ya... Jlânı aşk etti... Hayatta ilk ola- rak beni sevdi- ğini ve yalnız beni seveceğini söyledi... Öteki dandı: — Bunu ne de güzel ne de tatlı mırıl- — Yo hanım — Demek noel'de de bana bir şey almıyacaksın... İsa doğdu diye bendeniz ölemem. bazdır. Hep de kendisi kazansın ister. Baktım - surat ediyor. Sordum : EE sali ne hiddet. Aksi aksi yü- züme baktı. Acı acı başını sal ladı... Sonra anlattı : — Sorma, dedi Ahmet'le bir da- vamız vardı. İlk celsede ben kazandım, ikinci ve son celsede o kazandı. — Bunda zacak azizin ki ne var İn san iki kere kaza- nırsa, bir kere de bırakmalı karşı- sındaki sın! kozan- — Karıcığım bana her zaman borç veren en iyi adamı elden kaçırdım. — Ne oldu? — Ne lacak borcumu ödedim! 0 az mmm oz ml ANL LAS TA AL gi Sm am A EE S2 A Nasıl kurtarmam:!.. Tam Balatın göbeğinde bir yangın çıkmıştı.. Yüksek bir bina yanıyordu. Sesler duyuldu: En üst katta bir adam var.. Kurtarın. Fakat kimse kurtaramıyordu. Ateş binanın dört tarafını sarmıştı. Birdenbire Salamon göründü. Kendini ateşlerin içine attı. Merdivenleri tırmandı, üst kata çıktı. Yanmak tehlike- sine maruz olan adamı ya- kaladı, kucağına aldı, aşağı indirdi. Halk heyecan içindeydi. — Yaşasın kahraman! diye haykırıyordu. Salamon soğuk kanlılıkla etrafına bakındı. Sonra dedi ki: — Ne kahramanı be!.. Bunda ne kahramanlık var? Neye şaşıyorsunuz? Tabii kur. tarırım: Bana yirmi beş ku- ruş borcu vardı! * *» — Ben yolda on bin lira bulsam yapacağımı bilirim. — Doğrusu ben de sahibini arayıp iade etmezdim. — Afedersin, ben de et- mezdim amma, sahibinin kim olduğunu bilseydim. Meselâ Roçilde geri vermezdim. Aksi takdirde kimin düşürdüğünü arayıp bulurdum. — Ne için? — Birader belki biçare bir fakir adam düşürmüştür diye.. — En çok sevdiğim kaldı yadıgâr... — İsmi neydi? — Resmi kaldı dedim, ismini ne bileyim! adamın kendi gitti “ resmi i