zarureti PERŞEMBE 24 KÂNUNUEVVEL 1931 Tedbirlerde adaleti de de ayni derecede gözetmeliyiz Yalnız ağır ceza ile bir cürmün önüne geçilemez — Fenalıklara mani olmak için tek bir tedbir kâfi değil, bir tedbir silsilesi ister— Bu tedbirlerin başında şiddetli bir teftiş ve mürakabe gelir! Kaçakçılık ve ihtikârla mü- câdele etrafında şiddetli bir mücadele açmak © kararında- Yız, Hükümet ve Mecliste bu mücadelenin kanunları hazırla- mıyor, Kaçakçılık ve ihtikâr ce- zalarının ağırlığı veya hafifliği etrafında noktaj naza ilâfı var, Doğrudur; Yalmız a; e- za ile bir cürmün önüne geçile- mez, İdam cezasının kabulü; katil vak'alarının azalmasını mucip olduysa bile büsbütün ö- nüne geçemedi, Bir tarafta ha- zinenin hukuku ve bugünkü va Ziyete göre memleketin selâ- meti; diğer taraftan vatandaş- ların hukuku ve onlar hakkın- da mutlak bir adalet temini mevzuu bahisi Esasen ada- let yapmak, hi t bulmak, daima ince ve güç bir iştir. Der ler ki, bir masumun ceza gör- zasız kalması daha iyidir. An- cak adalete hürmet ifade eden â üzerinde durmağa gelmez, En iyi düsturlar, mu- hit, zaman ve ihtiyaca uyanlar- dır, Onun için adalet mevzuun- da da ifrat ve tefritten kaçın- mak lâzımdır. Kaçakçılığa karşı tedbir ara- nırken bu işiçin bir İstiklâl mahkemesi kurmak lüzumunu ileri sürenler vardır. Kanaati- mizce bu iş için çok şiddetli ted birler almak lâzım olebilir, Fa- kat bu şiddeti bir İstiklâl mah- kemesi teşkilme kadar götür- mekte isabet olmaz. Çünkü ka- çakçılık için bir İstiklâl mahke mesi yapmak, hem hükümet otoritesini zaafa uğratan, hem de bizzat İstiklâl mahkemesi- nin fevkalâde-anler . için mües- sir olan faide ve prestijini kı- ran bir şey olur. Şunu da unut- mamalı ki, İstiklâl mahkemesi teşekkül ederse, eski cürümleri | de tetkik mecburiyetinde kala- cağı tabiidir. Böyle bir mecbu- | riyet karşısında ise işin içinden çıkılmaz. Mes'uliyetin hududu | nereye ka: varır, bilinmez. Bütün bu mülâhazaların tesiri- le olacak ki, İstiklâl mahkeme si kurmak fikri, Millet Mecli- sinde ekseriyeti kazanmamış- tar. Şimdi de kaçakçıların mahke melerinin mevküfen mi, yoksa hükümler sü çin gayrı mevkuf ola.ık mı ce- reyan etmesi lâzm geleceği metelesi tetkik ediliyor. Eğer bu iki şıktan birinin faidesi ve iğ mahzuru mutlak ola- rak belli olsaydı karar vermek çok kolay olurdu. Halbuki me- sele bir taraftan adaleti temin etmek, diğer taraftan da zaru- reti unutmamak şeklinde karşı mıza çıkıyor. Türkiyede öyle mubitler var ki, meselâ kaçak- çılarm mevkufen muhakemele- ri esası kabul edildiği halde, a- daletin sık sık mü 1. .cağını, bir çok adli kuunu mutlaka kabul etmek lâ zımdır. Çünkü bu mubitlerde kaçakçılık cürmü; açık ve isba ta muhtaç olmayacak şekiller- de değil; tekni , medeni, hileli ler dahilinde atle verileceği isi yalan ile doğruyu, ihbar ile iftirayı bi üçtür, Halbuki ay. Bı memleketin başka muhitle- rinde adaleti temin etmek, mu- hito müessir bir ibret dersi ver mek ve nihayet devlet hazine- sini korumak için muhakeme nin mutlaka mevkufen yapıl- masını icap ettiriyor. Efradınm seviye, terbiye ve telâkkileri a- şağı yukarı aynı olan milletler için kanun yapmak kolaydır. Zor olan şey, muhtelif terbiye ve seviyede olan anasıra müş- terek, kat'i ve umumi bir ada- let formülü bulmaktır. Onun içindir ki, bizde İcra ve İflâs kanununda hapis cezasının kal- dırılması bazı muhitlerimiz için in de faideden ziyade zarar verdiğini unutmamalıyız. “Bo- rç İçin vatandaşlar hapsedil nak Bunun aksini düşünmek kurunu vustai bir zihniyete de- lâlet öder!,, demek, çok kolay, bele çok parlak bir iddia olur. Ancak bir nevi medeni gurur ile müdafaa et! iz buşi büt mubhitlerimizin içtimai, iktisadi vaziyet ve ihtiyacına €n ziyade uyan bir düstur gibi kabul edersek kendimizi ald. mış oluyoruz. Bazı zararlar ve zaruretler; bile bile de kabul e- dilebilir. Kaçakçılık (mücadelesinde mühim bir noktayı daha göz ö- nünde bulundurmağa mecbu- ruz: Muhbirlere mükâfat vere- ceğiz, bu mükâfataı, eski ka- nunlarda o olduğu gibi, bir takım formalitelere tâbi olma- yarak derhal vereceğiz. Müc- İyimleri ağır cezaya çarpacağız. Bu tedbirler, mutlaka fai | neticeler verecektir. Buna şüp- İ he etmiyoruz; fakat gene aynı | kuvvetle şüphe etmemeliyiz ki, bu hal karakterizayıf olan bazı adamları da tezvir, iftira ve is- nat yoluna götürmekten heli İ kalmayacaktır. Dünyada şal garaz, hususi menfsat, siyasi kin telâkkileri yaşadıkça bu his lerin muhtelif şekillerde teza- hürüne mâni olmak mümkün olmaz. Onun için tetkiklerimiz de, hüküm ve kararlarımızda buna benzer müessiratı da na- zarı dikkate almak, slâkadarla- rn belli başlı bir vazifesi olma Irdır, Adelet namına, adaletsiz. lik vukuuna meydan ; verirsek yalnız adaletsizliğe uğrayanlar değil, bizzat müdafaa ettiği- miz maslahat ta müteessir o Tur. Kanaatimizce işin can ala- <ak noktası, teşkilâttadır, tef- tiş ve mürakabenin şiddetinde dir, idare âmirlerinin, hâkimle. rin ve zabıtanın göstereceği ha iyetin derecesindedir. E- ğer bütün alâkadarlar işin ehem miyetile mütenesip bir hassasi yet ve dikkat gösterebilirlerse mücadelede muvaffak olmak muhakkaktır. Şunu tekrar ha- tırlatmayı faideli buluyoruz: Kaçakçılık işinin şimdiye ka- dar alabildiğine yürümesi, mün. em meri pi vee Türk-İran hududunun asayiş ve emniyeti Hariciye vekilinin Tahran seyahati büyük bir ehemmiyeti haizdir Karadenizdeki mühim limanlarımızın inşasına yakında başlanıyor. Hudut nasıl tashih edilecek? Hariciye Vekili Tevfik Ruştü Bey, Tahran sefiri Husrev Bey, . İran Harisiye nazırı Fruği Hz. ANKARA, 23 (Telefon) — olmağa değer ahkâmı muhtevi Dün de bilirdim veşbile Ha | dir ieiye vekilimiz. Tevfik Rüştü Be; telakatinde Talıran büyük Hudut meselesi lke ollığü balda bu gleler | Son bü'dase sağladı Tah de Tolınma gideciklerdir. “Ba |vanüa rug HEMEYNimi'EE | aryaba ieketi srasışılaki harici pirase: mem enli Hazaribdxm il; Gi hür, ami yeti haizdir. Filreki Tahranda tindeki bir heyeti murahhasa i- le büyük elçimiz. Hüsrev Bey arasında hudut meselesi teknik cephede tetkik ve müzakere 0- imzası mukarrer hudut proto- | lunmuş ve terafeyn menafiini kolu Kaçar İranı ile Osmanlı! bir çok noktalarda telif eden imperatorluğundan Pehlevi İra | protokol projesi tanzim edil- mı Gazi Türkiyesine kalan sey- | miştir, Müşterek hudutların a- yist mirasından en mühim bir | sayiş ve emniyeti bundan böy- meselenin kökünden hallini ifa | le her hangi bir aşiret, her han de eden müânalı bir eserdir. Her | gi bir âsi ve şakinin ve bir ke- iki tarafın hüsnü niyet Time ile ifade olunmak lâzım ge miyet, devamlı gayreti sayesin | lirse, Ağrı dağı gibi âsilere me de vücude gelen bu eser iki| zar olan bir haydut yuvasmın memleket eafkârı umumiyesi- nin tasvip ve takdirine mazhar Bu gece hıristiyanlar süslü s0f- ralarda Noeli tes'it edecekler (Devamı 6 ıncı sahifede) Beyoğlunda Noel için çam satanlar Bu akşam hristiyanların No | sene bir kaç bin genç çam fi- el yortusudur, Noel, şehrimiz. danının hayatına mal olurdu. de her sene olduğu gibi bu 8e- | Vilâyetin ittihaz ettiği karar ne de sefahati sevenler için iyi bir vesile olacak, eğlence yerle ri dolup boşalacaktır. Beyoğlu hun maruf bar, lokanta ve bira haneleri, Noel münasebetile bu susi reveyon geceleri tertip et- mişlerdir. Noel, İstanbula her üzerine Noel ağaçlarında çam | di buhran dolayısile, barlardan ziyade evlerde geçirileceğe ben ziyor, murların kanuni vazifeleri yap bilmediklerinden mamalarından, işin ehemmiye- | tir. ak etmemel ileri gelmiş- SİİRT MER'USU komşu ve dost mem | ruği Han Hazretlerinin riyase- | £ fidanlarına pek az tesadüf edil | mektedir. Bu sene Noel iktısa | Birden ziyade Evlenme Hâdiseleri Ceza kanununa bazı fıkra- lar ilâve edilecek Birden ziyade evlenme hâdiseleri çoğalıyor ANKARA, 23 (Telefon) — Birden fazla evlenenler için ce Za kanununa bâzı fıkralar ilâve sine dâir Yozgat meb'usu Ham di Beyin kanun teklifi üzerine Adliye vekâleti mütaleat ve mü lâbazatını bir tezkere ile Başve kâlet vasrtasile Millet Meclisi- ne tevdi etmiştir. Bu tezkerede ileri sürülen mülales ve mülâ- bazaların bir hülâsasını bildiri yorum: “ Birden ziyade evlenme bödisec Terinin, dini merasim yaptırmak sek İ Hi altında ve kanunu medeninin &i- | Je imizamını muhafaza maksadile vezettiği bükümleri ihlâl edecek tarzda çoğalmakta olduğu görül- mekte olmasına nazaran kanunu me deniye muhalif olan bu hareketin mek'i ile cezsi bir müeyyideye bağ- (Devamı 6 ıncı sahifede) heykeltraşlarımız- dan Ali Hadi Beyin bugün sa- at on beşte Galatasaray mekte binde resmi küşadı yapılacak olan “Tevfik Fikret,, heykeli i- le heykeltraş Ali Hadi Bey Hava sınıfı Mensuplarına Zam Senede 360 lira taz- minat verilecek ANKARA, 23 (Telefon) — Hava sınıfı mensuplarına veri- kındaki kanunun bazı maddele rinin tadiline dair hükümet Meclise bir lâyiha tevdi etmiş- tir. Mezkür lâyihanın * birinci maddesinin yerine âtideki mad denin kaim olmasını dir. madde 1 — Tayyareci zabit (Devamı 6 ner sahifede) Nobel sulh Mükâfatı Bu sene sulh Nobel mükâfa- tı Kolombiya Darülfünunu mü- dürü Butler'eve rilmiştir. Dok- tor Butler Ame 07 ka Hariciye Na- M. Nichalas Mur zır; - tarafımdan rey Butler devletler tarafından ka- bul edilen Kellogg misakı fikri di, Bütün Avrupa ve Amerika- da mükâfatın Butler'e verilme si pek yerinde olduğu hakkında lecek zamaim ve tazminat hak | ”“7 | | at, siyah gömleklerile | l! 1 teklif edilen ve Iran hükümeti Kürtleri huduttan geri çekiyor Sahip ve Başmuharriri Siirt Meb'usu MAHMUT Umumi Neşriyat ve Yazı Müdürü ETEM İZZET Kubilâyın aziz namı dün tebcil edildi İnkılâp ugruna kanını veren aziz şehit için dün Mene- mende büyük bir ihtifal m Menemen 23 (Hususi) — Irkı. veren aziz şehit Kubilây ile arkadaş- : par pasebetile, bugün burada muazzam bugi bir ibtifal yapıldı. İzmirden sabahle. yin gelen hususi bir tren vilâyet fır- ha ve belediye erkâns ile muallinler sporcular ve mekteplilerden mürek- kep azim bir kafileyi buraya getirdi Ayrıca otomobillerle de pek çok ze. vat merasime iştirak etmek üzere İz mirden buraya geldiler. Bundan baş ka Manisadah ve çivar şehir ve kasa E balardan da heyetler geldi. Heyetler saat dokuz buçukta Ku- bilâyın şehit edildiği yerde toplan- mışlardı. Muzika matem havası çal- dı ve şehitlere hürmeten bir dakika süküt edidi. Mütcakıben belediye re isi, muallim Kemal B. birer mutuk göylediler. Bir mektepli kaz da gür ben Mitat B: Kubilây mektebi önünde bir nutuk söyledi Oradan muzika önde olduğu hal de, şehitlerin yattıkları kabristana İ gidildi. Orada Kubilâym arkadaşla” rından bir muallim ve bir zabit hi- tabeler söylediler. Ihtifale Menemenden askeri kıta- mektepliler ve her sınıf halk iştirak ediyorlardı, Merasimin başından nihayetine ka- Aziz şehit Kubilây dar Menemende bütün ( dükkânlar kapandı. İlkmektep çocuğunda incil ne geziyor? | 45inci ilkmektepte bir hâdise ehemmiyetle tahkik ediliyor Istanbul 45 inci ilk mektepte, i- kinci #mıfta bir talebenin elinde şa- yanı dikket bir incil kitabı o bulun- muştur. Hüdise hakkında yaptığımız tah- kikata göre, vaziyet çok mühim gö- rülmüş ve lâzım geldiği ehemmiyet- le tetkike başlanmıştır. İstanbul 45 inci ilk mektep Ak- saraydadır. Bundan iki üç gün ev- vel ikinci sınıfta derste rmeallim sı- ralarm arasında dolaşırken 10 yaşın da bir çocuğun elinde kabre renkli küçük, güzel bir kitap görüyor. Ü. zerinde “İncil” yazılı, Muallim hay retle kıtabı alıyor ve tetkik ediyor. | Çocuğa bunu nereden aldığını sor- Kitap, ilk mektep ders kitapları büyüldüğünde ve temiz bir surette, ciltli olarak başılmıştır. Kabında ren kli bir resim vardır. Resmin eni “Erden nehri” yazılmaktadır. kitabın inde “İncil, eye al. tında “Markosa göre,, kaydı vardır. İç kabında ayni isim atında şun ar okunuyor: Eski Yunanca aslına tatbikan türkçeye tashih edilerek ter cüme edilmiştir. Naşirleri: “İngiliz ve ecnebi kitabı mukaddes şirketi Amerikan kitabı mukaddes en 1931. İstanbul, Sinan matbaası.” Bütün bunlardan başka iç kabın ortasında küçük bir punto ile ingiliz- ce olarak Türkiyede basıldığı kay- dedilmektedir. Muallim B. kitabı tetkik edince işi daha ehemmiyetli olarak telâkki etmiş ve kitabı mektebin başmualli- mine vermiştir. Çocuktan izahat â- hınmıştır. Vaziyet Maarif idaresine bildirilmiş ve yeni türkçe harflerle basılmış bir İncil kitabının 10 yaşın daki bir ilk mektep talebesinin Kitabın üzerinde fiat yazılı olma dığından meccanen tevzi edildiği an İaşılıyor. Metnin 16 punto ile ve | bir'ilk mektep kitabı gibi çok sade, bir sanla yazılmış olması işin ebemmiye tini ertrmaktndır. Her sakifeni ak: dme metinde geçen bazı kelimeler hakkımda izahat verilmektedir. Kün Mi bulunmuş ve bu Ül ve arasında aynen şu cümleleri de söy- lemişti: — İncili türkçeye tercüme eden bir komitada azayım. İncilin türkçe (Lütfen sahifeyi çeviriniz) Sulh — Gel Cenevre'ye gidelim Harp — Gelemem. Mançurya' da işim var.