GÜNÜN HABERLERİ Türk vapurculuğu Ecnebi sularında sefer hazırlığı Vapurcular birlik için müzakereye girişecekler Türk vapurcuları ecnebi sula- rına sefer yapmak için hazırlığa baslamışlardır . o Vapurculardan biri hariç seferleri için bir birlik teşkilini teklif etmiştir. Şimdiki halde Türk vapurları yaluz Sovyet limanlarma uğrı- yorlar. Arasıra da Akdeniz liman- larına seferler yapıyorlar. Netice itibarile hariç seferlerde tam bir intizam yoktur. Birlik teşkil edilecek olursa hariç sefer- ler daha iyi idare edilecektir. Telif vapurcular arasında tetkik edilmektedir. Leyipziy panayırına iştirak için hazırlık Milli ihtisat ve tasarruf cemi- yeti ilkbaharda Leipzig panayır rına iştirak için hazırlıklara baş- laraıştır. Yunan emlâki Izmirde satışlara devam ediliyor Izmir, 22 — Ziraat bankasınca Yunanlı emlâkinin müzayedelerine devam olunmaktadır. Bu emlâkin müzayedelerine iştirak için gayri mübadillerden çoğu O bonolarını hamil olarak şehrimize gelmişler- dir. Ziraat bankası tarafından 55 bin küsür liraya satıldığı halde bedeli haddi lâyik görülmiyen Yunanlı emlâkinden Sakarya sine- ması tekrar müzayedeye vazolun- muştur, Muhterik Anadolu bankası bina- sına verilmiş olan 45 bin küsür lirada bankâ umum müdürlü- günce haddi lâyik görülmemiş ve tekrar o müzayedeye çıkarılması emredilmiştir. Ispirtosuz şarap Müskirat inbisar idaresi yakında piyasaya ispirtosuz şarap çıkara- caktır. İspirtosuz şarap nevi bir kaç aydan beri Ankara'da iktisat vekâleti lâboratuvarında tecrübe ediliyordu. Fındık ihracatı Nizamnamenin tatbik edilmesine başlanıyor Şubatın den itibaren fındık nizamnamesinin sekizinci maddesinin tatbikine başlanacak- tır. Bu maddeye nazaran ibraç edilecek fındıklar kuturlarına gö- re tasnife tabi olacaktır. Ekstra malların kutru 15 milimetrodan yukarı olacaktır. Sıra malları ikiye ayrılmıştır. Birinci sıra mallarının nevinin kutru 12-14, ikinci sıra mallarının kutru da 9-12 milimetro olacak- tır. Kalbur işi denilen fındıkların kutru 7-9 milmetredir. Bu vaziyet karşısında fındık ihraç edecek olan tacirler birer elek tedarik etmişlerdir. Iki sahte tahsil memuru tutuldu Polis 2Zinci şube müdiriyeti Hidayet ve Abdurrahman isimle rinde iki kişiyi tevkif etmiştir. Bunlar kendilerine tahsil memu- ru süsü vererek öteden beriden para almakla maznundurlar, Ab- durrahbman ve Hidayet evraklari- le birlikte adliyeye teslim edil- mişler, istintak dairesi tahkikata vaziyet etmiştir, Portakallar Bu sene mahsul çok nefis ve iyidir Adana, 23 — Bu sene portakal mahsulü. çok iyidir. Bir aydan beri o başlıyan sevkıyat devam ediyor. Yakında daha fazla mal gönderilecektir. Dörtyol havalisinde Yafa tarzın- da çok nefis portakallar yetişti- miştir. Mandalinalar da ıslah olun- muştur. Bazı portakal ağaçlarında Kri- zan Fabüs denilen bir nevi böcek görülmüşsede hemen ilâç yapılmış, böcekler öldürülmüştür. Büyük Ispanyol piyankosu çekildi Madrit, 22 — Büyük Ispanyol Noel piyankosu bugün çekilmiştir. Bu sene ecnebiler bu piyanko biletlerinden pek az almışlardır. Ispanyada da onbin bilet satılma- mıştır. Bu suretle hükümet 30 milyon ziyan etmiştir. Mamafih büyük ikramiye satılmiyan bir bilete çıktığı için bu zarar fazlasile telâfi edilmiştir. Bir talebe yurdu 7 A Kıztaşındaki talebe yurdu binası Kıztaşında Darülfünun talebe- sine mahsus bir yurt açılmıştır. Dar. ifünunlular yurdunda vilâyet- lerden gelen talebeler kalacak- lardır. Yurt binasında talebenin istira- hatini temin edecek her türlü vesait hazırlanmıştır. Darülfünun tahsili görmek isti- yen gençler Beyazıt, Gedikpaşa semtlerindeki pansiyon odalarında kalmakta idiler. Kıztaşı talebe yurdu, mühim bir ihtiyacı tatmin edecektir. Buğday bolluğu Amerikada bu sene fazla mal var Amerikada geçen seneye nis- betle fazla stok buğday vardır. Yapılan tahminlere göre 97 mil- yon kental, Kanadada 36 milyon kental buğday mevcuttur, Buğday stoklarının artmasına başlıca sebep muhtelif hükümet- lerin buğday ticaretine mudahale etmesidir. Hükümetlerin son tahdit karar- ları kendi mahsullerini artırma politikası Amerika ve Kanada buğday ticaretini tazyik etmiştir. Amerika buğday şirketleri Çin pazarına ümit bağlamıştı. Mançu- ride karışıklık ve harp dolayisile pirinç yetiştirilemediğinden Çin- lilerin buğday sarfedecekleri tah- min olunuyordu. Henüz bu ümit- ler tehakkuk etmemiştir. Fakirler için.. Yunanistanda mecburi iane Zenginlerden ayrıca vergi de alınacak Atina, 22 (Hususi) — Dün kabine M. Venizelosun riyasetin- de toplanmış ve fakir tabakanın iaşe ve terfihi meselesile meşgul olmuştur. Hükümet, bu vazifenin belediyelere ( tahmiline ve her belediyede birer muavenet sandı- Zının tesisine karar vermiştir. fukaraya yardım için zenginler- den vergi alınması meselesine gelince, bu hususta şu karar verilmiştir: Zenginlerden fukaranın iaşesi için bir dafaya mahsus olmak üzere (10,000 - 50,000 drahmi miktarında mecburi bir iane alı- nacak, iratlar üzerinede bir vergi konacaktır. Bu verginin nisbeti henüz tespit edilmemiştir. Fırtına Amerika seferleri güçlükle yapıyorlar Lonra 22 — Atlas Okyanosun- da şiddetli fırtınalar hüküm sürü- yor. Bu yüzden vapurlar seferle- rini çok güçlükle yapıyorlar ve ekseriya muayyen saatten sonra geliyorlar. Tuskania transatlantiği amerika- dan gelirken müthiş bir fırtınaya İ tutulmuş, günlerce denizin orta- sında çalkalanmıştır. Vapur iki tarafe yalpa yaparken yatakların- dan düşen yolculardan 35 kişi yaralanmış, bunlardan biri ölmüş- . tür. Bartında bir sabıkalı ölü olarak ele geçirildi Bartı, 22 — Bartın civarında Kurucaşile nahiyesinin Tekke önü köyünde Deli Mehmet isminde bir sabıkalı ile jandarma müfrezesi arasında müsademe vukubulmuş- tur. Müsademe neticesinde Meh- met yaralı olarak ele geçirilmiş ve ertesi günü ölmüştür. itaatsizlik Hindistanda yeni hadiseler bekleniyor Londra 22 — Hindistanda itaatsizlik hareketi devam ediyor. Köylülere bu hususta teşvikte bulunan bir çok kimseler tevkif edilmiştir. Gandi Hindistana vasıl olduktan sonra vaziyetin daha ziyada karışacağı zannedililyor. Gandi 28 kânunuevvelde Bom- baya vasıl olacak ve derhal kon- âzasile müzakeratta buluna- caktır. Gandi Hint valii umumisi ile görüşeçektir. Yakında Hindis- tanda yeni hadiseler olmasına ihtimal veriliyor. Konyada balo hazırlığı Konya 21 (Hususi) — Yılbaşı gecesi halk fırkası Konya merkezi umumisi menfaatına bir balo verilmesi düşünülmüştür. Şimdiden tertibat alınmış ve kazalara da davetiye biletleri gönderilmiştir. Haraç istemiş! Bartında Molla Hüseyin oğlu Mehmet Sıtkı efendi evine gider- ken önüne Yunus isminde bir sabıkalı çıkmış ve 10 lira haraç istemiştir. Yunusun tehdidi kar- şısında Mehmet Sıtkı efendi parayı vereceğini, fakat yanında olmadığını söyliyerek kendisini aydınlık caddeye sevketmiş, bu- rada bağırmağa başlamıştır. Derhal yetişen jandarmalar sabıkalıyı yakalamışlardır. AKŞAM'ı> tafrikası: No 74 Sahife 3 24 Kânunuavvel 1931 KIVIRCIK PAŞA Büyük Milli Roman Hürmüz o hanım, Cerrahpaşadaki evi- nin kirasını almağa gitmiş, daha gelme- mişti. Hüsnücemal hanım da, Mısırlı Ayşe ha- nım efendiye gitmek bakanesile iki gündür konakta yoktu. Aksi şeytana bak, Sürpik dudu da evde değildi. | Evde kız kardeşinin kız: düşür- düğü ve yatak, yor- gan yattığı için, Kumkapı da Kumkapı diye ayak diremiş, ( hırkasını giyer giymez (5 kapıdan fırlamıştı. Hanım efendinin bu yalnız, kimsesiz zamanında, kafayı yaparak Veysel kar- şısına dikildi. Veysel de az kur- nazlardan değil ya ! — Hanım abla! Dedi. Kaltak elimin altında; hiç merak etme. Geçmişini, geçmişini, sinsilesini, sopunu, soyunu ona göstereceğim. İstediğin kadar sen bana işi açma, benden sakla amma yine ablam değil misin?benim efkârıma doku- nuyor. Ver oradan bana üç sarı. Şu kahpeyi karakolluk edeyim | Hanım efendi, yeni bir mesele varmış gibi heyecana düşerek şaşkın şaşkın bakıyorken Veysel ilâve etti: — Dalavereyi öğrenmedik de- giliz. Senin de, benim de, topu- muzun da peşinde dolap dönü- yor. Ben zaten yarın kirişi kırıp defolup gidiyorum. Ağızlarının bir tadını vereyim de dünyaya geldiklerine geleceklerine peşiman olsunlar, Hanyayı, Konyayı anla- sınlar! Ver ablacığım; uzun etme işte, çok değil, üç Sarı Kız. Hanımefendinin kulakları Vey- selin ağzında, gözü yüzünde, elini kesesine götürdü; üç lira çıkardı, Veysele uzattı. Bu yetmezsel diyerek bir lira daha verdi. Veysel liraları alır almaz aşağı katta soluğu aldı. Doğru Şehrinin odası. Gene şarkadak kapıyı açtı. Henüz yatsı ezanı okunmuştu. Şehri, geceliğini giymiş, takkesini başına geçirmiş, karyolasına uzan- mış, bir taraftan öbür tarafa dönüyor, yatağın içinde bocalıyıp duruyordu. Veysel odaya adımını atar at- maz top gibi patladı: — Haydi bey baba kalk; bu gece bendesin | Şehri, sersem sersem bakıyor, Veysel kolundan tutmuş ha bire çekiyordu: — Ne duruyorsun be allahlık? Bendesin dedik ya. Yukarı doğru bir kirişi kıralım! Şehriyi yatağından yakalayınca havaya kaldırdı. — Sen de bekâr, ben de bekâr kalk ta Beyoğlunu bir boylayalım. Bugün keratayı evinde bulamadım amma bir âlâ pusulayı donatıp bıraktım. Haddi varsa elimden kurtulsun. Gelip beni bulacak. Yarın da odalık hanımı ziyaret ederiz. Bugün bugündür. Haydi bey baba, tabanları yağla! Karyolanın ayak ucuna asılı duran elbiseleri Şebrinin üstüne atıyor: — Vakit geçirme, caketi, pan- talonu çek; yolu tutalım! diyordu. r Müellifi: Sermet Muhtar Kapının önünde bekliyen Seher H. değli mi? Şehri baktı ki Veysel vapur gibi Buharı alacağı kadar almış. Naz, eda dinliyeceklerinden değil. Çar naçar giyinmeğe başladı. Veysel susmayordu: — Sen şimdi kafam yerinde değil, keyfim yok, yatmıştım! diye bin tane mantar atacaksın. Kork- ma, Şişliye, çıktık mı oradan cepha- neyi alıp çekeriz, duman savur- mağa başlarız; çivi gibi olursun” Şehri, ne yapacağını, ne cevap vereceğini o şaşırmış, osendeleye sendeleye giyiniyor, bu adam bu gece başıma neler açacak diye yeleği bırakıp caketi giyiyor, pan- talonu- tersinden tutup bir türlü bel tarafını bulamıyordu. Veysel, kapının önüne dikilmiş, durmadan: — Haydi be! Çabuk ol yahul bi sözlerle iki ayağını bir pa- uca sokuyordu. Şehri, paltosunu ele alıp ta bir yanının dıvara sürülerek kireçlen- diğini görünce sandığından fırça- sını çıkarmış, süpürmeğe başladı. Tam o esnada oda kapısı vu- ruldu; Ayvaz Avadis kafasını uzattı; yavaşça Şehriye: — Seni bir kadın istiyor! dedi. Şehri Avadisin yüzüne baka kalmıştı. O tarif etti: — Kart bir kadın; sokak kapı- sının dışında bekliyor, içeri gir- miyor. | Bundan da al beş paralık! Buda kimdi? Ne istiyordu? Gece vakti yatsıdan sonra konak kapısına böyle kim gelir? Sonra, Şehriyi kim arar? Veysel derhal şakaya başlamıştı: — Vay dızgallı, az geçmişi tenekeli değilsin! Tevekkeli değil, iş içinde iş varmış ta onun için naz ediyordun. Şaka, maka bertaraf, keyfiyet hakikaten şayanı dikkati. Şehri Veysele: — Iki dakika müsaade et mirimi diyerek doğru bahçeyi boyladı; sokak kapısına koştu. Kapının önündeki Seher hanım değil mi? Seher, Çeşmicellâdin ültimato- munu hamilen gelmiş. Kaç gündür uğramadığı için Şehriye de kızgınmış. Fakat asıl hedef paşa. Bu gidişin sonune olacak? Artık tahammüle kudretim kal- madı; başımın çaresine bakacağım diye haber göndermiş. Şehrinin paşayı görüp bunların hepsini an- latmasını, cevabı şimdi beklediğini de ilâve etmiş. (Devamı var)