24 Aralık 1931 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

24 Aralık 1931 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

cr Dikkat: — Bilmece hallini 15 gün zarfında gön- deriniz. İki hafta Sıra ile almadığınız he- diyeleri bir daha alamazsınız ! Nişantaşında “Feyziye,, çocuk yuvasında yavrularımız el işi öğrenirlerken.. Içimde nihayetsiz bir sevginin güneşini taşıyorum; gözlerimdeki nur ondandır, kardeşim! Gel seninle beldemizin türkü- lerini söyliyelim ve kıvrım kıvrım uzanan yolumuzun kenarlarında yabani sümbüller, bülyalı menek- şeler arıyalım. Kardeşim! Gel, seni her zaman oturduğum yeşil çamın altına ğötü- reyim; cradan karşı tepeler ve ekilmiş tarlalar görünür; seninle açık renkli ve asil duruşlu zeytin dallarının engin bir yeşilliğe düşen gölgelerini seyredelim ve küçük ormanların nefti derinliğini ruhu- muzda bulalım! Sanki kanıma bir şarabın dam- laları karıştı; öyle mestoldum. Lâkin bu sarhoşluk, bir yudum içkiden değil, taze ve kıvrak bir dağ otunun hoş kokusundandır, kardeşim! Gel seninle harap çeşmelere uğrayalım; saçları sıra sıra örgülü köy çocuklarını, destilerine su i 5 Defa Hediye Alanlar I Maltepe askeri Vefa orla mk. lise 2069 Müfit talebesinden Demir B. S6 BehzatB. O Beykozda İhsan Fahri B. — Hangi bilmeceden ve ne kazandığınızı yazmı- yorsunuz ? O Beyazıt Turhan Cevat H. — Kart- larınızı kaybettinizse kabahat bizde mi? Nihayet dayanamıyarak anneme — Tatlı en sonra yenir |.. — Oh benim anneciğim.. Nasıl mi? Ha evvel olmuş, ba sonra.. benim gözüm arkamda kalmasın.. — Beslenip büyüyelim diye.. — Peki ne için ölüyoruz ? e e ZLE Çocuk atıldı ; — Aç kalı p mıyız anne?! 'Tatlı babsi! Sofrada yemek yiyoruz.. Kardeşimin gözü hep tatlıda.. — Ne olur anne, evvelâ tatlıyı yiyelim. Çocuk ı mantığı!.. — Anne, biz ne için doğuyoruz ? küçülelim diye değil mi? Mezarın altında yemek yemeyip zaifliyor ve sadece kuru kemik kalarak küçülmiyor görelim. o Onların ipekten başlarını okşayalım; yu- muşak ve kırmızı yanaklarından yavaşca öpelim.. Biz onları sev- diğimiz gibi,onlar da bizi severler ve okşandıkları zaman tatlı tatlı gülümserler... doldururken * #» Gel, seninle unutulmuş mezar- ları arıyalım ve onların başında bütün sevgimizi gözlerimizde top- layarak, sıcak sıcak, ağlıyalım! Sonra seninle beraber, kendimize, vatanın bir köşesinde vahşi çiçek- ler ve yeşil çayırlarla süslü iki mezar tahayyül edelim ki, beyaz taşlarında iki sıcak damlanın lekesi bulunsun... * > Sanki kanıma bir şarabın dam- laları karıştı; öyle mestoldum. Lâkin bu sarhoşluk, bir yudum içkiden değil, taze ve kıvrak bir dağ otunun hoş kokusundandır. Içimizde nihayetsiz bir sevginin güneşini taşıyoruz; gözlerimizdeki nur ondandır, kardeşim! Nevvar Ahmet 'Tasarruf!.. Çok güzel bir çocuk arkadaş- larını Obaşına toplamış, orları tıraşa tutuyordu. Bir aralık bahsi tasarrufa naklettirdi: — Ben, dedi, artık her gün gündeliğimden 5 kuruşu bir ke- nara ayıracağım. Böylece tasarruf edeceğim. Bu, benim için iyi olacak!, Arkadaşlarından biri güldü: — Bir azda dilinden, konuş- mandan tasarruf etsen senin için daha iyi olur!?.. © Ankarada Şevket Sabih B. — Hediyenizi postayla gönderdik. O Izmirde Necip Kemal B. — Gön- derdiğiniz hikâye çok uzundur. yalvardı : olsa midemizde karışacak değil Bari tatlıyı şimdi yiyelim de Yediğim içime sinsin !.. Akşam 19 teşrinisani tarihli (o bilmece- mizde 1 inci g&- len, ve yılbaşı tayyare piyango su biletini alan İs. kız hısesi ta- lebesinden No. 91 Seniha Sırrı ha- nımın resmini neşrediyoruz. Seniha Sırrı H. Seniha hanıma, talihinin, yılbaşındaki tayyare keşidesinde de yaver (olmasını temenni ederiz. R Çocuklara nasıl bakmalı? Çocuklara yemek vermek usulleri her memlekette değişir. Almanların çocuk bakımı ile ingiliz ve fransızların çocuk bakımı arasında çok farklar vardır. Şarkta bu usul tamamile değişir; çocuk velileri üç dört yaşında çocukları sofraya alırlar, Amerikalılara gelince, bir çocuk 7 yaşına kadar aile sofrasına oturmak hakkından mahrumdur. Çocuk yüksek bir iskemleye oturur ve kendisine vali- desi veya ailesinden biri tarafından verilen yemeği yemeğe baş Çocuga ayrı gıda vermek, çocukla ayrıca meşgul olmak demektir ki en iyi çocuk bakımı usulu de budur. Çocuklarımızı gürbüz ve sıhhatli yetiş tirmek için onlarla fazla meşgul olmalı, yeyıp içmelerine kendimizden fazla itina etmeliyiz. Bilmecemiz Bu bulmacayı hallediniz! Doğru halledenlerden 1 inciye küçük ve zarif bir fotoğraf ma- kinesi, ve ayrıca 200 kariimize de muhtelif hediyeler verilecektir. (Bilmece müddeti 15 gündür) O Ankarada Nedime Saffet TH, — Biriktirdiğiniz beyaz kartları - 5 tane olmuşsa - Çocuk Dünyası muharrirliği namına gönderiniz. O İzmirde Rüştü Kemal B. — Hedi yenizi postayla gönderdik. 24 Kânunuevvel 1931 Akşam bilmecesi Halli 24Kânunuevvel 931! Amerikanın meşhur kâşifi, hayatının son senelerini Ispanyada geçirdi.Burada pek muhteşem bir hayat yaşamıştı. Fakat ona haset ve kıskançlıkla ve fena nazarla bakanlar da vardı. Bir gün kardinal ( Mendoza ) onun şerefine bir ziyafet vermiş ve emeklerini bir nutukta methetmişti. Bu meth ziyafette hazır bulunan asil misafirleri kızdırdı ve onlar : — Amerikanın yolunu bulmak güç değildi, dediler. Bu anda Krıstof Kolomp bir yumurta yetirtti. Ve hazırundan bu yumurtayı zirvesi üstünde durdutmalarını rica etti. Hepsi tecrübe ettiler. Fakat hiç kimse bunu yapamadı. Ve: — Bunu yapmak imkânsızdır, dediler. Bunun üzerine meşbur kâşif yumur- tayı bizzat aldı. Hafif bir vuruşla onu masaya itti. Yumurtanın üstünden içine doğru bastı. Sonra yumurtayı zirvesi üstüne dikti. Hepsi itiraz ettiler : — Evet. Bu bir marifet değildir.. Bunu biz de yapabilirdik !.. Kristof Kolomp gülerek sordu : — Neden ben yapmadan yapmadınız ? Küçük Muharrir Oyun Çin güreşi | Oyuncular, ayakta, bir daire teşkil iz ederler. Ortada iki oyuncu yüzleri bir- birine müteveccih olmak üzere dururlar. Bunların elleri kalçalarında olup bir ayaklarını öne doğru uzatarak tek ayak üzerinde dururlar. Bunlar öne doğru uzanarak güreşmeğe başlarlar. Bu güreşmede gözetilecek yegâne şey: oyunculara (birbirlerinin müvazenesini kaybettirmek, kalkık olan ayaklarını yere bastırmaktır. Ayağı evvi yere basan oyuncu kaybeder. Oyuncuların güreş esnasında yüzleri birbirlerine müteveccih olmalıdır. Güreş esnasında yalnız ayaklar hal te geçecektir. El ile çekmek ve itmek caiz değildir. Aksi hareket edenler oyundan çıkarılır. daima Ameli bir fikir Bir ziyarette çocuk ebeveyni | önünde tartılır. Dezi Kohen H. Henüz sekiz yaşında bulunan bu küçük sanatkâr hanım, bir soneden beri | | | Iyi bir sportmen .olan amca | gevam etmekte bulunduğu <« Meline» gülerek: hanımın. solfej dershanesinde büyük bir — Kilosuna ikiyüz kuruş veri- muvaffakıyet o göstermekledir; kuvvei > ; hafızası o derece metindir ki, kendisine rim, der. verilen dersleri ve tiği parçaları ka paiı olarak çalmaktı Bu münasebetle resmini dercediyoru: Memleketimizde yetişmekte olan mini | mini musikişinaslarımızı Swaşile karile- rimize tanıtacağız. Bunu duyan, çocuğun kücük hemşiresi, yavaşça annesinin ku- lağına fısıldar: — Onu şimdi satma, anneciğim! daha büyüsün de öyle... Dezi hanımın bir — | o | Mininimilerin köşesi İ o | e t hi BiLMECE — Kardeşimin eli çok uğurlu.. Bilmece zarflarını kutuya o atarsa, muhakkak, bir hediye çıkıyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: