24 Kânunuevvel 1931 AKŞAMDAN AKŞAMA ““Akın,, (Faruk Nafiz'in piyesi) Şair Faruk Nafiz, bu yazı Ka- lamışta, inzivada geçirdi. Biz dostları onu kaç kereler sofra- mıza, meclisimize rica ve minnetle davet ettik: Fakat, Faruk Nafiz bir gece olsun ayartılamadı! Sev- gilisile baş başa kalmak istiyor- muş. Sevgilisi “peri ilham,, ile.. İşte, “peri ilham,, bu sadık âşı- kına nihayet ramoldu; Faruk, “Akın,, isimli manzum piyesini tamamladı. Bu eser, hiç şüphe yok ki, şairin şaheseridir. Türk edebiyatının ve sahnesinin de dikkati en calip eserlerinden olacaktır; öyle, kuyruklu yıldız ibi, ömrü bir parlayış ve sönüş- ük piyesler arasına karışmıya- caktır. Faruk Nafiz, bu eserle, yepyeni ve daha geniş bir sahaya çıkıyor; yazı hayatının üçüncü kademesine basıyor: Şair, edebi hayatının ilk devresinde, kalbinin omahfazaşı içinde kapalı, tam manasile bir aşk şairiydi. Bize, “garamiyatın,, ne güzel nümunelerinti verdi. Vaktaki Anadolu'ya geçti, “Han Duvarları, bu meyanda ol- mak üzere, — bir çok memleket şiirleri yazdı: Artık, ilhamı bir vatan kadar genişlemişti. Üçüncü devre ise, bu son “Akın,, piyesile başlıyor: Faraza, vatan hudutlarını da aşmış, bilâhara bir ideale dönmek için, hayalini tarihin en- ginlerine salmıştır: “Akın, , ec- dadın arık yurttan garbe akınını gösteriyor. Bu piyes, bu hafta zarfında, Ankara'da, ilk defa olarak temsil ediliyor. Parçalarını naklediyoruz : Bu çini rengindedir bahar, deniz, kır, orman, dediğim zaman. Bir çini parçasında bötün hasretlerimiz! Kalmadı ana yurtta bir tek yeşil yeri- MİZ... Çölde ölen bahara bir mezar olsun diye Yeşilin hasretini Türk işledi çiniye; Yurtta yeşillik ancak çinidedir yavrular! Bana tanrım görünür yeşil Şair, burada, — eski arık yurt- ta, yeşile hasret çekildiği için, — Türk'ün o çinideki güzel (yeşil renkleri ibda ettiğini anlatıyor. Diğer bir parça : Yer yüzünde ç kök var, bunun ikisi bizde, ni yakarken devrimizde, nı şimşekliyor mazinin : Biri güneşli Bu iki ufuksuz kök, gözleridir Gazinin ! Diğer bir parça: Ben kendimden geçerken gülün güzelli- giyle Gül beni seviyor mu diye düşünmem b; Karşılığı beklenen sevgiye sevgi denmez | Sevdalılar yalvarır fakat bir şey dilenmez... Bize bahar su gibi damlar senin sesinde, Uzanmıs riz bir söğüt gölgesind Yaylada bir yaprağa hasret çeken ç Bir söğüte tapmanın sırrını elbet a kmo bizden, yeter bu Gölgeni Üç gönül dinleniriz bu gölgede diz dize ç gi Eskiden de, bazı kimseler, Türk tarihine ait piyesler yazmak | teşebbüsünde bulunmuşlardı. Lâ- kin, bunlar, sanatkâr insanlar olmadığı için, eserlerde muvaffa- kıyet elde edilmemişti. Faruk ise, bir ideali sanatla izdivaç ettire- bilmiştir. ( Akşamcı ) mıştır. Nakliye vesaiti Belediye tarifeleri tetkik ediyor Istanbuldaki nakliye vesaiti tari- feleri gelişi güzel (yapılmıştır. Bunlardan bir kısmı ihtiyaca uy- gun değildir. Bir kısmıaın ise arasında rabıta yoktur. Bu yüzden halk çok sıkıntı çekmekte, istas- yonlarda, vapur iskelelerinde bek- lemeğe mecbur olmaktadır. Belediye kanunu belediyelere şehir nakliyatını halkın ihtiyacına göre tanzim ettirmek hakkını vermiştir. Belediye bu hakka isti- naden bir kaç defa alâkadar mü- esseseler nezdinde teşebbüslerde bulunmuş, ofakat müspet bir netice alamamıştır. Meselâ Şirketi Hayriye elindeki imtiyazdan bahs- ederek kendi tarifesini bizzat yapmak hakkına malik olduğunu ileri sürmüş, belediyenin müda- halesini kabul etmemişti. Belediye bu vaziyet karşısında şirketlere tebligat yapılması ve kanun ahkâmının tatbiki için nafıa vekâletine müracaat etmiş- tir. Vekâlet bu müracaata henüz bir cevap vermemiştir. Belediye, bu meseleyi halletmeğe karar verdiğinden yeni bir teşebbüste bulunacaktır. Uzun programlar Şehzadebaşı tiyatrolarında ramazan hazırlığı Ramazan yaklaştığı için Şehza- debaşı tiyatrolarında hazırlık baş- lamıştır. Tiyatrolar programlarını azami surette doldurmak için çalışıyorlar. Bir tiyatro ince saz, kanto, tiyatro, monoloğ, boks gibi ne varsa proğramına koymuştur. Diğer taraftan tiyatronun biri sinema ile beraber vahşi hayvan- lar teşhir edecek, bu arada can- baz da oyniyacaktır. Şehzadebaşı meddah, orta oyunu gibi eski eğlencelerle, sesli filim eğlencelerini bir araya toplıyacaktır. Çehresi benzediğinden tevkif edilmiş Beyoğlu ve Taksim civarında meçhul bir şahıs kendisine bele- diye tahsildarı süsü vererek ev- lerden sahte makbuz mukabilinde para alıyormuş. Bunu haber alan bazı kimse- lerin merkeze şikâyeti üzerine, zabıtaca tahkikata başlanmış ve | yanlışlıkla sporcu Eşref Tevfik B. tevkif edilmişti. Mahkemede dinlenen şahitler, aranılam sahtekârın maznun Eşref bey olmadığını söylemişlerdir. 1 inci ceza mahkemesi eşkâl mü- şabeheti yüzünden tevkif edilen Eşref beyin beraatine karar ver- miş ve mumaileyh serbes bırakıl- ŞEHİR HABERLERİ Devairde devam Eski bir nazırın zarif bir tamimi Vali ve belediye reisi Muhiddin bey son günler zarfında yaptığı teftişlerde bazı memurları vazife- leri başında bulmamıştı. Resmi dairelerimizde devam meselesi öteden beri intizamsızdır. Eski Osmanlı hükümeti zama- nında bir çok defalar nezaret makamını işgal eden eski bir nazır, nezaretinde bir türlü devam işlerini tanzim edememiş, nihayet şu zarif tamimi yapmağa mecbur olmuştu: “Muhtelif işler hakkında gö- rüşmek üzere kendilerini arattır- dığım rüesa ve müdirandan bazı zevat için getirilen haberlerde: Saat dokuz buçukta sorarsam: “Henüz teşrif etmedi,, denilmekte saat on birde ise “yemeğe çık- tılar,, cevabı alınmaktadır! Zavalden sonraya gelince: Bu da tabii malümdur! Bir buçuktaki sualin cevabı: “Yemekten avdet etmediler,, üç buçuk ile dördün karşılığı ise “Şimdi dışarıya çıktılar, yahut “Devlethanelerine | gittiler, den ibarettir, Yukardaki mazeretlere nazaran kendilerile nerede, hangi gün ve saat kaçta görüşebileceğimin, işle- rin teehhürüne lutfen meydan verilmemek üzere kalemi mahsusa not ettirilmesini alâkadar zevattan rica ederim.,, Anlaşılıyor ki idare şeklinin değişmesine, inkilâplara rağmen elân tamimde tasvir edilen tarzda memurlar var. Şehir hududu Hudutta bazı değişiklik yapılması muhtemel Belediye hududu haricinde ka- lan Kâğıthane ve Mecidiye köy- lerinin tekrar belediye hududu içine alınmasına teşebbüs edil diğini yazmıştık. Şehir hududu haricinde kalan diğer (o yerler- den de belediyeye müracaatlar ve şikâyetler vardır. e Meselâ Kâğıthane civarındaki Ali bey köyü halkı, Beyoğlundan alâkala- rının kesilerek Fatih kaymakam- lığına raptedilmelerini istemiş- lerdir. ğ Bundan başka Üsküdar kaza- sında 2 köy vardır, 2köyden biri şehir hududu haricinde bırakılmış diğeri hudut içinde kalmıştır. Bu vaziyetler tasih edilecek ve umumi meclis muvafık görürse vilâyet ve şehir hududunda bazı tadilât yapılacaktır. Bir mürekkep fabrikası açılacak Bir sermayedar grup şehrimizde bir mürekkep fabrikası açmağa teşebbüs etmiştir. Grup bir Alman mürekkep mütahassısıyle bu işe girişecektir. Esrar ve kumar Zabıta yedi kahvehaneyi kapattı Polis ikinci şube müdüriyeti esrar içiren ve kumar oynatan kahvehaneler hakkında şiddetli takibat yapmaktadır. Bunun için tahsis edilen memurlar kenar s0- kaklar içindeki kahvehaneleri sık sık kontrol etmektedirler. Son hafta zarfında polis 2 inci şube müdiriyeti Galata ve Kara- gümrük cihetlerinde sık bir kontrol yapmış ve buralarda 7 kahveha- nede esrar içildiğini ve kumar oynandığını görmüştür. Bu kahve- haneler kapatılarak sahipleri hak- kında tahkikata başlanmıştır. Yangın yerinde bir esrarhane Zabıta, Razzak isminde birisini tevkif etmiştir. Bu adam esrarhane işletmekle maznundur. Razzak Lâleli civarında yangın yerinde bir kulübe peyda ederek bir takım serserileri toplayıp orada gizli esrar içirmekle maznundur. Kulü- besinde esrar, kabak ve saire bulunmuştur. Bu kulübede bazı münasebetsizlikler de yapılmakta olduğu anlaşılmıştır. Iki katil Zonguldaktan kaçtılar, burada yakalandılar Yeniköy zabıtası Mehmet ve Mustafa isimlerinde iki kişi tevkif etmiştir. Bunlar Zonguldakta bir adam öl- dürmek cürmünden maznundurlar. Vakayı omüteakip Mehmet ve Mustafa ortadan kaybolmuşlardır. Zonguldak zabıtası orada aramış, ikisini de bulamayınca tahkikat yapmış ve bunların Istanbula kaç- tıklarını tesbit etmiştir. Bunun üzerine polis müdiriye- tine müracaat edilmiş ve bunların Yeniköyde jbulundukları anlaşıla- rak ikisi de orada tevkif edil mişlerdir. Maznaunlar evraklarile birlikte müddeiumumiliğe teslim edilmiştir. Mustafa ve Mehmet Zongul- dağa gönderileceklerdir. Danimarkalı şirketin tahlisiye vapuru Bundan bir sene evvel Dani- markalı bir grup, yerli bir sermayedarla birleşerek bir tahli- siye şirketi teşkil etmişti. Ecnebi sermayesinin, muvazaa şeklinde yerli sermayeyle birleşmesi kabo- taj kanunlarına mugayir görül müştür. Bu şirkete ait tahlisiye gemisi dünden itibaren Danimarka bay- rağı çekmiştir. Bir kaç gün içinde limanımızı terkedecektir. Sahife 3 İKTİSADİ BAHİSLER Yerli sanayi erbabının vazifesi Vatandaş yerli mal al! Her Türk yerli malı kullanmalıdır! Bir malı alırken yerli mal olmasına dikkat etl Milli iktisat ve tasarruf cemi- yeti, Türk sanayiinin inkişafı ve Avrupa ithalâtının tahdidi için halka, yukarıda yazdığımız cüm- lelerle hitap ediyor. Milli iktisat ve tasarruf cemiyetinin bu tavsi- yelerinin iktisadi hayatımızda bü- yük tesirleri görülmüş, halk yerli mala karşı daha çok alâka gös- termeğe başlamıştır. Fakat yerli mal almak hususunda yalnız vatandaşı ikaz etmek kâfi değil dir. Yerli mal propagandasına fabrikatörlerimizi, sanai erbabının da iştirak etmesi lâzımdır. Halbu- ki bugünki şerait altında, sanayi erbabı malını tanıttırmak için senede bir defa açılan sergiye iştirak etmekten başka bir şey yapmıyor. Bu şekil türk sanayiini tanıtmağa kâfi değildir. Yerli sanayiin inkişafı için yerli mallar halka daha fazla tanıtılmalıdır. Bir memlekette sanayiin inkişaf vasıtaları, yalnız devlet himaye- leri, vergi muafiyetleri değildir Propaganda ve malı tanıtmak, sanayiin yükselmesine yardım eden mühim vasıtalardır. Halbuki memleketimizde öyle imalâthaneler vardır ki, bunların mevcudiyetinden kimse haberdar değildir. Meselâ şehrimizde bir balık konserve fabrikası bulun- duğunu yalnız alâkadarlar bilir. Daha bunun gibi bir çok fabri- kalar halka kendilerini tanitma- mışlardır. Vatandaşın yerli mal alması, nasıl milli bir yazife ise sanayi erbabının malını tanıtması da ayni derecede bir milli vazifedir. H. A4. Muhtelif hapishanelerden 9 mahküm geldi Muhtelif taşra hapishanelerin- den Istanbula 9 mahküm getiril miştir. Bunlar bulundukları hapis- hanelerde vukuat çıkardıkları için Istanbul hapishanesine sevklerine lüzum görülmüştür. Dokuz mah- küm mahfuzen getirilerek müddei umumiliğe teslim edilmişler ve hapishaneye gönderilmişlerdir. AKŞAM ABONE ücretleri Türkiye Sezik 1400 kuruş SAyLıK 750 > SAyLıK 40 > 1AyLık 150 » Ecnebi kuruş > > 2100 1450 300 gep” Abone ücretleri o doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir, Adres tebdili için yirmi beş ku- ruşluk pul göndermek lâzımdır. Şaban 14 — Kasım: 47 5. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E 12,50 2359 728 948 2 1,39 Va. 5,36 7,23 12,13 14,33 16,45 18,23 — Ata sözlerine bayılırım Amca Bey, one hikmettir efendim, meselâ; “Tekdir ile... Amca Beye göre... .. Hakkı kötektir 1., ne kadar doğru değil mi? — - ii —— maş e AY ty İl, m —-.. İz a m e - i A.B. — Doğru olsaydı, devairde her gün meydan dayağı atmak âdet olurdu a benim canım efendim! LİR a MA e e