pe e a ZN e. “Klara Bov tekrar filim hayatına avdet ediyor Kızıl saçlı artist filim şirketlerile müzakereye başladı e ş p ” 4 a & Ba lm Klara Bov tekrar filim haya- tına avdet ediyor. Hollivuttan gelen bu haber dünyanın her tarafında büyük bir alâka uyan- dırmış, kızıl saçlı artisti seven herkesi memnun etmiştir. Klaranın ne zaman filim çevir- meğe başlayacağı henüz belli değildir. İhtimal daha bir müd- det dinlenecek, kuvvet topliya- caktır . Fakat her halde artistin tekrar filim çevireceği muhakkaktır. Hattâ bu hususta muhtelif şirket- lerle müzakereye giriştiği bile söyleniyor. Klara Bov geçen yaz, hususi kâtibinin kendisine gelen bazı aşk mektuplarını neşretmesi üze- rine çıkan dedikodular netice- sinde filim hayatından çekilmiş ve sevdiği Rex Bell isminde bir Klara Bov Evlenenler ve boşananlar | kovboyun çiftliğine gitmişti. Klara Bov burada bir kaç ay istirahat ettikten sonra iki hafta evvel kovboy ile evlendi; bu suretle hakkındaki dedikodular nihayet buldu. Şimdi artist evli bir kadın olduğundan kimsenin kendisine dair bir şey söylemeğe hakkı yoktur. Bu sebeple Amerika ahlak cemiyetinin de hakkındaki boykot kararını kaldıracağı tahmin edi- liyor. Klara Bow filim hayatından çekildikten sonra onun yerini dolduracak bir kaç artist bulun- muştu. Bunlar çok muvaffak olmakla beraber halk alıştığı şen, alaycı Klarayı arıyordu. Bunun için artistin kolayca yeni bir mukavele aktedeceği muhakkak | addolunuyor. | Boşanma sebepleri incir çekirdeği | bile dolduramaz j 1931 senesi bitmek üzeredir. Bu sene zarfında Hollivutta bir çok izdivaçlar, bir çok da boşan- malar olmuştur. Artistler arasındaki izdivazların en mühimleri şunlardır; Stuart Ervin, June Collier ile Lola Lane, Lew Ayres ile Trak- lin Thorpe, Mari Astor ile Boltin Mallory, Naney Carrol ile William Powel, Carol Lombard ile Virgina Vali, Charles Farrelile. En mühim boşanmalar şunlardır: Ina Glaire, John Gilbert, Jack Dempsey ve Estel Taylor Grant Withers, Loretta Yung, Marki de da la Falaise ve Gloria Swanson. | Boşanmaların sebepleri muhtelif- tir. Fakat ekserisi bıkmaktan, başkasile evlenmek hevesinden ileri geliyor. Nancy Karol “tabia- | tımız uymadan, ayrıldık, diyor. Loretta Yung “Kocam dört ay bana hiç bir hediye getirmedi, | buna tahammül edemedim, ayrıl ' dık,, cevabını veriyor. Bunlar bir incir çekirdeği dolduracak şeyler değildir. Fakat Hollivutta evlenip boşanmak adeta yiyip içmek, yatıp kalkmak gibi tabii hadiseler şekline girdiğinden her gün bir iki artist evleniyor ve bir iki artistte boşanıyor. KUSMA | işi olmuştur. Almanlar her san'atta Sinema sanati Almanlarla Amerikalılar arasındaki anlaşma Sesli filim ilk çıktığı zaman bir çokları bunun aleyhinde bulun- dular, sesli filimin istikbali olma- dığından ( bahsettiler. | Halbuki sesli filim kuvvetli adımlarla iler- ledi, ve bütün Dünyayı hükmüne aldı! Okadarki bugün sessiz filim çevirmek artık tarihe kavuşmuş gibidir. Bugün “Filim,, denilince akla sesli, sözlü filim geliyor. Sesli filim çıktıktan sonra, artık filimçilik adam akıllı bir sanayi olduğu gibi bunlar da ileri gittiler ve Amerikalılara rakip oldular. Amerikalılarla Almanlar arasın- daki rekabet bilhâssa sinema ma- kinesi satmak sahasında mücade- | leli bir şekil aldı. Sonra bunlar anlaştılar dünyayı | aralarında taksim ettiler. Bir | kısım memleketlerde yâlnız Ame- rikalılar, bir kısım memleketlerde yalnız Almanlar, sesli filim ma- kineleri satmak hakkını münha- sıran kendilerine alırlar. Fransa, Ingiltere ve Türkiye gibi bazı | piyasaları da her taraf için ser- bes bıraktılar, lâkin zararlı bir rekabete meydan . bırakmıyacak | tedbirler de aldılar. Neşredilen bir istatistiğe naza- | ran almanyada 1004 sesl sinema vardır. Bunun 175 tanesi Berlin- dedir. Büyük sinemalar filmi fasılasız | gösterebilmek (için ikişer ses | İ makinesi kullanırlar. Onu için bu | | tezahüratta bulunuyor. kadar siiemada 1599 ses veren alet vardır. Bunların 296 tanesi | Berlindedir. Bu kadar sinemada ceman | 649902 oturacak yer vardır. | Bunun da 117058 tanesi Berlin sinemalarındadır. | En güzel kirpik | EE Geçen haftalar zarfında Holli- vutta en güzel kirpikli artist mü- sabakası yapılmıştır. Bu müsaba- kayı Loretta Young kazanmıştır. Loretta kirpiklerinin güzelliğini anladıktan sonra bunları 500 bin dolara sigorta ettirmiştir. | ler, sırtlarına askeri İ komünizim ve Bulgar | min ettiği Atina mektupları Yunan meclisinde çok hararetli bir müzakere Yunan faşist teşkilâtının dağıtılması kabul e edilmedi Yunan mebusan meclisi binası Atina, 13 | Hususi muhabiri - mizden) — Son seneler zarfında Yunanistanda bir faşist cemiyeti teşekkül etmiştir. “ Yunanistan Milli birliği |, ismi verilen bu cemiyetin merkezi Selâniktedir. Cemiyet 1927 senesindenberi faa- liyettedir. Gayesi vatanı, dini, ictimai aileyi korumaktır. Cemiyet » efradı nümayişler ve merasim esnasında başlarına çelik miğfer - üniformayi andıran elbiseler giyerler. Bu cemiyetin diğer gayesi de komiteci- lerile ve musevilerle mücadeledir. Cemiyet efradı bir kaç ay evvel Sırp hududuna giderek bazı nüma- yişler yaptı. Selânikte de sık sık M. Papa Yunan takrir Son zamanlarda da Anastasyo ile rüfekas meclisi (omebusanına bir | vererek bu cemiyetin dağılmasını | istediler. Bu münasebetile geçen gün Yunan parlementosunda mü- him müzakereler oldu. Hükümet bunu evvelceden tah- için meclise izahat vermek ve müdafaatta bulunmak üzere Selânik umumi valisi Cane- ral Gonatası Atinaya davet et- ıniştir. Parlamentoda münakaşalar pek şiddetli ceryan etti. Papa Anas- tasyu ile rüfekası, bu cemiyet aleyhinde ağır ittihamlarda bulun- dular. Geçen sene Selânin musevile- rine karşı yapılan tecavüz ve hü- cumların oOmüretip fali bu cemiyet oldnğunu, cemiyet efra- dının, güya Florine rumlarının, Bulgar terorizmine karşı hislerini i kuvvetlendirmek için bir eşkıya çetesi şeklinde o taraflara akın ettiklerini söylediler, böyle bir cemiyetin bir şakavet ve haydut- luk ocağından başka birşey olma- dığını ve Yunan hükümetinin ve milletinin alnına bir hacalet dam- | gası vuran bu teşekkülün biran evvel feshi lâzım geldiğini ileri sürdüler. Selânik valisi M. Gonatas, mu- aveneti içtimaize nazırı M. Yaso- nidis ve başvekil M. Venizelos, Papa Anastasyu ile rüfekasına cevap vererek cemiyetin harekâ- tini müdafaa ettiler. (Bilhassa Selânik valii umumisi M. Gonatas bu cemiyetin milli ve vatani hisleri kuvvetlendirmek hususunda yaptığı büyük hizmetlerden bahsederek | bir şekavet ocağı olduğu iddiasını reddetti ve çemiyet âzası tarafın- dan Florineye yapılan seyahati de şöylece müdafaa etti: va g M. Papanaslasia seyahati, gayet muntazam (ve hadisesiz geçti. Seyahate iştirak ! edenler her tarafta şevk ve me- serretle karşılandılar. Bu seyahat- ten istihdaf edilen maksat ta hasıl oldu.Zira o ane kadar Bulgar tero- rizminin tesiri altında kalarak Bulgar (o komitecileri (o tarafından yapılan Obir cinayet hakkında şahitlikte (bulunmaktan korkan halk cesaret aldı, maneviyatı yük- seldi... Dedi. Yunan başvekilinin müdafaası daha mütedil oldu. M. Venizelos, komünizm teşekküllerine müsaade eden hükümetin millivetperver ce- miyetleri feshetmeğe tabiatilerazı olmayacağını açıkça söyledi, ma- mafi geçen sene Selânik müsevileri aleyhine yapılan tecavüzlerin mü- rettibi olduğu anlaşılan bu cemi- yet reisile kâtibi umumisi ve Selânikte münteşir liberal | bir gazetenin müdürü aleyhinde taki- batı kanuniyede bulunduğunn,hattâ “Yunanistan milli birliği, nin takli- bi hükümet maksadını takip etti- ğine dair verilen bir ihbarnameyi bizzat adliye nazırı sıfatile Selânik istinaf müddeiumumiliğine havale ettiğini ve şayet ithami mucip bir cihet görülecek olursa, mahkeme kararile cemiyetin feshine tevessül edilmesini de bildirdiğini ilâve etti, münakaşa da bu suretle bitii. Yunan parlementosunda cere- yan eden bu münakaşalardan sabit olmuş bir nokta varsa, oda Selânik şehrinin bu kabil müfrit cemiyetlerin merkezi olduğudur. Hattâ bazı mebuslar, bu kabil cemiyetlerin adedi, beşi bulduğuna ve bu cemiyetler tarafından teror altında bulundurulanların, yalnız museviler ve sair unsurlar değil, bizzat Yunanlılar da olduğunu açıkca söylediler. “Xx Bir alman müessesesi civa ariyor Bir alman müessesesi memle- ketimizde civa çıkarmak için — Cemiyet âzasının Florinaya AİN AE >. tetkikata başlamıştır.