Sahife 6 | Kıymetli bir mahsul : Zeytin Milli servete 600 milyon lira ilâvesi kabildir Bunun için yabani zeytin ağaçlarını aşılamak kâfidir Pek eski zamanlardanberi muh- talif milletler tarafından tanınmış olan zeytin ağacı hakkında din kitaplarinda ve bilhassa kuranda mevcut yazılar, bu ağacın şark milletleri üzerinde haiz olduğu aymeti fevkalâde yükseltmiş ve bir çok efsanelerin vücudine se- bebiyet vermiştir. Eski Yunan edebiyatında, hassaten (homer) in eserlerinde zeytin ağacına dair muhtelif bahisler olduğu gibi o devirlerde zeytin ağaçlarının hüsnü suretle muhafazasına dair bazı kanunlar dahi tedvin olun- muştur. Adalar denizinde San- torin adasında yapılan hafriyatte meydane çıkan zeytin yağ presleri ve Pompei harabeleri hafriyatında bulunan eserleri zeytin gültürinin eski Yunan ve Romalılar devrin- de pek yüksek olduğunu göster- mektedir. Antalya ve Sülfike savahilinde zeytin yağı nakli için sahile kadar uzatılmış olan könk- İer bu mıntakada ötedenberi mevcut zeytin ormanlarının ne kadar mebzül bulunduğuna dair bir fikir verebilir. “. Memleketimizde mevcut zeytin ağaçları batumdan itibaren deniz kenarlarındaki 20-45 kilo metrelik sahayı bir zincir gibi takip ede- rek Karadeniz, Marmara, Adalar denizi ve Akdeniz sahillerini kap- lamıştır. Tanzim kılınan istatiklere göre Türkiyemizde takriben yüz elli milyon lira kiymetinde on beş milyon ehli ağaç ile altmış milyon yabanı zeytin ağacı vardır. Delice tabir olunan bu yabanı zeytin ağaçları aşılanmak suretile ehli- leştirilirse beher ehli zeytin ağacı on lira kıymetinde folduğuna na- zaran milli servete 600 milyon lira daha ilâve edilmiş olur. Halihazırda zeytin ağaçlarının tekâsüf ettiği yerler Ege iktisadi muntıkasıdır. Ve zeytin yağı Ege mıntakasının başlıca servet kay- naklarından birini teşkil eder. * .. Ege mıntakasında bir sene fazla ve bir senede az mıktarda zeytin yağı elde edilir. Bu sene rekolte- sinin .vasati on milyon kilo raddesinde olduğu tahmin olun- maktadır. 1931 senesinde her kazanın istihsal edeceği zeytin yağı mıkdarı hakkında elde edilen malümat şu merkezdedir. İzmir merkez kazası 500 bin kilo, Urla :100 bin, Karaburun 100 bin, Çeşme 40 bin, Kuşadası 160 bin, Torbalı 450 bin, Tire 400 hin, Bayındır 400 bin, Öde- miş bir milyon, Kemalpaşa 100 bin, Menemen 40 bin, Foça 72 bin, Bergama bir milyon, Seferi- hisar 250 bin, Aydın bir buçuk milyon, Söke 50 bin, Bozdağan 200 bin, Karaçasu 20 bin, Nazilli 400 bin, Manisa 500 bin, Akhisar 150 bin, Kırkağaç 100 bin, Milâs 500 bin, Edremit bir buçuk milyon Bürhaniye 100 bin, Ayvalık 500 bin kilodur. Ege mıntakasinın 1930 rekoltesi 16 milyon, 1929 rekoltesi 14 milyon, 1928 rekoltesi 33 milyon ve 1927 rekoltesi 5,4 milyon kilo idi, Mıntaka haricinde başlıca zey- tin yağı istihsal merkezleri Bursa merkez kazasıle Müdanya, Orhan gazi, Gemlik ve Bandırmadır. Bursanın zeytin yağı istihsalâtı 100 - 150 bin kilo, Müdanyanın elena rma 200 -600 bin, Orhan gazinin 400 - 750 bin, Gemlik kazasının 250 - 300 bin, Bandırmanın 100 - 120 bin kilo arasındadır. Ege iktisadi mıntakası dahilin- de zeytin yağı için üç türlü istih- sal tarzı vardır: 1 — Ayakla zeytinleri ezerek 2 - El mengenelerinde 3 - Hid- lik preselerdir. Bunlardan bir ve ikinci usulde hayvanla müteharrik obir taş altında zeytinler ve çekirdek- leri kırılarak hamur haline geti- rilir. Birinci usulde bu hamur torbalara konarak çamaşır tekne- lerinde ayakla ezilerek yağı alınır, ki bu usul pek mahdut yeride tatbik olunmaktadır. El menğenelerinde ise kıl tor- balarına konulan hamur menğe- nede iki defa tazyik edilir. Ayakla ezilen zeytinlerden */,12/13, el menğelerinde tazyik edilen zeytin- lerden “/,16 nisbetinde yağ alınır. Son seneler zarfında bu usullerin azami rantman vermediğini gören yağ aınilleri, tekâmül kaidelerine riayet ederek el menğenelerini hiderolik (o preslerine tahvil et- meğe başlamışlardır. Hali hazırda Izmir vilâyetinde 109, Manisa vilâyetinde 11, Aydın vilâyetinde 36, Muğla vilâyetinde 18, Balıkesir vilâyetinde 69ki ceman 243 zeytin yağ fabrika ve tamirha- nesi mevcuttur. Bu fabrika ve tamir haneler rekoltesine göre 3- 6 ay faaliyette bu 'unmaktadır. Bunların heyeti umumiyesinde 4046 bey- girlik kuvvei muharrike mevcut- tur ve takriben üç bin amele çalışmaktadır. 1931 senesinin ilk mahsul zeytin yağı teşrinisaninin beşinde İzmir piyasasıne * arz edilmiştir. Piyasa- nın açıldığı tarihten şimdiye ka- dar ceryan eden fiatler: beher okkası vasati 39 guruş üzerinden ceryan etmiştir. Geçen sene ayni tarihlerdeki fiatler: Sıra yağları beher okkası 45 - 46, lâpant yemeklik 47 - 50, sabunluk 42 - 44 kuruş. Evvelki sene sira yağları 47-64, lâpant yemeklik 62 - 67, sabunluk 48 - 51 kuruş arasında ceryan etmişti, Rekoltenin | azlığına rağmen fiatlerin geçen ve evvelki senelere nisbetle dün ceryanın, cihar buh- ranı hasebile diğer mahsüllerde olduğu gibi fiatlerin umumi bir tarzda tenezzülünden ve Ispanyada son zamanlarda yapılan uzun vadeli satışlardan ileri geldiği anlaşılmaktadır. Ege mıntakasında istihsal olu- nan zeytin yağları (memleket dahilinde yemeklik ve sabunluk olarak istihlâk ve mütebakisi ecnebi memleketlerine gönderil- mektedir. Zeytin yağlarımızın en mühim müşterileri Italya ve Fran- sadır. Bu memleketlere sevkedilen zeytin yağları oralardaki fabrika- larda tasfiye edildikten sonra tekrar başka memleketlere ihraç olunur. Zeytin yağı Türkiyeden mada akdeniz havzasındaki memleket- lerde istihsal edilir. Bu memle- ketlerin zeytin yağ rekoltesi kıtlık senelerde 646000 ton ve bolluk senelerde 1245000 tondur. Ak- deniz havzasındaki memleketler- den Ispanya 191-665 bin ton, Italya 149-292 bin ton, Yunanis- tan 74-100 bin ton, Cezair 22-25 bin ton, Tunus 16 - 45 bin ton arasında zeytin yağ istihsal eyle- mektedirler. | * Türkiyemizdeki zeytin yağcılı- ğının daha mütekâmil bir hale Akşam 16 Kânunuevvel 1931 a Almanyada 4.6 22.000 kişi işsiz Rur havzasında fabrikaların bacaları söndü, madenlerde çalışılmıyor in si | Almanyada işsiz amelenin sefalet içinde yaşıyan çocukları, sağda Bir zamanlar trenle geçerken Rur havzasında geceleyin iki taraf nur ve ateş içinde idi, şimdi her taraf karanlıktır. Rur kömür havzasında işsiz amele borsada işsiz bekliyor Almanyada ve merkezi Âvru- pada işsizlik artıyor. Kışın orta- larına doğru işsizlik amelenin bir kat daha artacağından ve bun- ların vaziyeti bir kat daha merha- met kesbedeceğinden korkuluyor. Geçen teşrinievvelin ilk on beş gününde açıkta kalan alman ame- lesinin miktarı 4,355,000 kişiye | balig olmuştur. Geçen sene aynı ayda işsiz amele ancak 3,000,000 | kişi idi. Teşrinievvel ayının ikinci nısfında işsiz amelenin miktarı 4,622'000 kişiye çıkmıştır. Ingilteredeki iş- sizlerin miktarı azami iki buçuk milyon olduğu düşünülürse Alman- yadaki buhranın ne derece vahim olduğu anlaşılır. Almanya hükü- meti işsizlerin mütemadiyen art- masına karşı işsizliğe (mahsus sigorta sandığının iflâs etmemesi için bazı tedbirler. almağa mec- bur olmuştur. Bu cümleden ola- | amele ile oldukları halde a rak sigortadan istifade müddeti 26 haftadan 20 haftaya indiril- miştir. Işsizlik ( bilhassa Almanyanın kömür havzasında gayet feci bir hal almıştır. Rur hömür havza- sındak amelenin miktarı harbi umumiden evvelki amelenin yarısı kadardı. Burada simdi 227,500 kişi çalışıyor, (o 108,000 amele açıktadır. Essen şehrinin ; sokakları işsiz doludur. — Dnisburgta mavna kömür yüklü aylardan - beri duruyor. Madenlerden çıkarılarak müşteri (bulunmıyan “kömürler adeta teşkil ediyor. Artık bura- daki fabrikaların bacaları tütmü- yor.Vaktile Rur havzasında ntrenle geçeleyin geçen yolcular burasını nur ve ateş içinde görürlerdi. Şimdi ise Rur geceleri kesif bir karanlik içindedir. yüzlerce Amele işsiz ve parasız olduğun- dan Rur havzasındaki ticaret de durmuştur. Işsiz amele fevkalâde müşkülât içindedir. Bunların ev kiraları da yükselmiştir. Çünkü amelein bu evlerde ucuz kira ile oturması çalışmak ve işte bulunmak şartına bağlıdır. Bundan başka madenlerde ça- lişan amelenin ailesine meccanen verilen kömürler de: işsiz kaldık- tan sonra kesiliyor. Bu zavallılar metrük kömür tozu yığınlarını karıştırarak kırık kömür parçaları toplıyorlar. Işsiz amelenin çoğu kalabalık aile sahibidir. Dokuz on çocuklu babalar az değildir. Bunlara ye- mek yetiştirmek büyük bir iştir. Bu çocuklardan çoğunun elbisesi yırtık ve yamalı kunduraları delik deşiktir. Hulâsa Almanyada işsiz- lik bilhassa madenler sahasında çok feci felâket tevlit etmiştir. meme a Essende amele evleri ve kömür yüklü olarak bekliyen mavnalar GNAUAUNAAAEBASASSAA SAN ifrağı ve memleketimizde mevcut bu tabii hazineden daha fazla istifade edilmesi için alâkadarla- rın düşündükleri tedbirler şu suretle hülâsa olunabilir : 1— Delice tabir olunan yabanı zeytin ağaçlarını ehlileştirenlere mecanen itasına dair 16/6/1929 tarih ve 1528 numaralı kanunun hüsnü suretle tatbiki ve kanunun ahkâmı hakkında köylülerin mun- tazamen tenviri. 2 — Memleketin her tarafında zeytin yağ istihlâki için propa - gandaya ehemmiyet verilmesi ve yerli malı haftasile senenin muay- yen zamanlarında | zeytin yağ i yapılması ve bu günlerde münbasıren zeytin yağlı yemekler ekil edilmesi; ve ordularda fazla miktarda zeytin yağ istihlâki. 3 — Sabunculukta kullanılmak üzere ecnebi memleketlerinden gümrüksüz olarak celbedilen Ara- şit ve buna mümasil yağların meni ithali ve sabunculukta mün- hasiren yerli zeytin yağların ve diğer nebati yağların kullanılması. 4 — Fazla asitli olan yemeklik zeytin yağların memleketimizde tasfiyesi ve tasfiye edildikten sonra hariç memleketlere gönde- rilmesi. 5 — Ecnebi memleketlerinde küşat edilen sergi ve panayirlerde zeylin yağlarımızın mutena bir tarzda teşhiri. Hükümeti cumhuriyeımiz zeytin yağcılığımızın inkişaf ve terakkısi için bu sene ilk tedbir olmak üzere bilhassa fabrikalarda bazı tasir olunan zeytin yağlarından muamele vergisi almaktan sarfı- nazar etmiştir. Yukarıdaki maddelerede ehem- miyet verildiği takdirde az zaman zarfında Türkiye zeytin yağcılığı cihan zeytin yağı istihsali ve tica- retinde İspanyadan sonra birinci mevkii işgal edecektir. İzmir: - Zeki Doğan oğlu