— Beyfendi çok iyi adam, amma siz hep darğınlık çıkarıyorsunuz. — Barışmak için hediye alıyorda.. / otuzdan buhran vergisi kesilir. İSTERİM Şimdi gene açıktım; Sıcak çorba isterim !.. Yerde gezmekten bıktım, Bir araba isterim !.. Çabuk geçti sonbahar; Kış geldi, yağacak kar.. Başlamadan soğuklar, Yünden aba isterim... Artık verdim kararı; Renkleri sarı sarı, Görürsem altınları Torba torba isterim !.. Hiç kıyamam canıma, Hemen gelsin yanıma; Yüz kadın kâfi amma. Bir de caba isterim!.. imset Bir misli Hilâli ile bira içiyorduk. Arka- daşım iki bira içti, sonra garsona sordu: — Kaça bu biralar? — Yirmi beşer. — Öyleyse kâfi. Ve derhal ilave etti: — Siz günde kaç fıçı sarfeder- siniz? “e On. — Bir misli ister misiniz? — Tabii, — Bira bardaklarını büyültün. fazla sarfetmek bir misli Nasihat Babası tarlada oğluna nasihat ediyor: — Oğlum, bu toprakta çalış- makla mükellefiz. 7 Öyleyse beni gemiye ver... yaşında büküldü belim Helmdir en güzelim ! met et evlenelim, Bitsin artık bu işkencem.. Fıkralar Çalışmak — Baba mektepten i istiyorlar. — Ne parası? — Üç aylık taksit. — Çalışman bana çok pahalıya mal oluyor. — Gene şükret, az çalışıyorum. 1S lira —Seyfü kalem derler a.Ben ka- lemin kılıçtan kuvvetli olduğuna kaniim. — Amma yaptın — Muhakkak. Sen kılıçla yüz- bin liralık bir banka çeki imza edebilir misin? — Aptallık irsi imiş. — Aman sus annenle duymasınlar, darılırlar ! baban | | GÜMRÜKLERDE Dün . Romanyadan gelen Dobriceli Mustafa Ef. isminde biri, 23 tavuk, bir hindi ve bir kaz getirmiş- tir. Mustafa efendinin kaz ve hindisi, teşrinisani konte- njanına dahil olmadığı için ithaline müsdade sdilMiMiş: beraberinde tir. Ancak kânunuevvel kon- tenjanında bir tek kazla bir tek hindi için müsaade olun- Mustafa efendiye çıkarmak duğundan kaz için ve hindisini iki gün tavuklar konterijanda olmadı- ğından bunları da Romanya- ya göndermesi söylenmiştir. beklemesi ve Buhranda Muallim Talebesine sordu: — Otuz otuz daha kaç eder?.. — Elli yedil. — Nasıl o hesap etmez mi?.. — Hayır efendim etmez, ikinci bu, altmış Kayıp Baktım kaldırımın üzerine uzan- mış. Yaklaştım: — Bir şey mi kaybettiniz? — Evet; muvazenemi! Sis Kadıköyden Istanbula geliyor- duk, denizde müthiş bir sis vardı yanımdaki arkadaşım dudağını büktü. — Buda sis mi, yirmi sene evel ben bir sise tesadüf ettim. — Yirmi sene evel sen nerde idin?.. — Nerede olduğumu nasıl bi- leyim azizim, sisten hiç bir yer görünmüyordu. Kaçıyor Hanım mutfağa girdi, ahçıya çıkıştı: — Baksana havagazı kaçıyor. o Nereye kaçacak efendim, kapı kapalı! Halâs Adam kadını bir erkekle cür- mümeşhut halinde yakaladı.Kadın: — Terzim, dedi, faturayı ge- tirmiş... Adam tersyüzüne kaçıp gitti. boru patlamış, — İncileri istemez misiniz? — İncileri istiyorum amma, istiridyesini istemiyorum ... Nükteler Cennette Imset akşam üstü matbaadan çıkıyordu... — Selâmi ben gidiyorum. — Cehenneme git.. — Cennete gitsem olmaz mı?. — Sen bilirsin amma orada yalnız başına canın sıkılır. Dil — En güç akılda tutulan dil çincedir. — Kat'iyen azizim en güç tutulan dil kadın dilidir! Oh! Memur âmirine rica etti: — Müsaade ederseniz karıma kışlık öteberi almak üzere biraz çıkacağım. — Katiyen olmaz. — Oh! Teşekkür ederim! Vilma Banki Vilma Bu mıdır sanki... Odett Dinle inan ki, I Sehsin benim aşk Bank İki aydır üm bilmecem.. Terbiyesi kıt bir âza — Bu meclisin yarı âzası enayi... Azalar bir ağızdan — Terbiyesiz!... Terbiyesi kıt bir âza — Pek âlâ! Sözünü geri al! Yıldızlara ilânı aşk... ihanet edersen Boğazını sıkar pençem.. kım ben Ev lüyüz zaten lenmekte kıldır Bu meclisin yarı âzası enayi değil! n karar, © nişanlım var, emmer sen bu bahar tta ol görümcem. Klara Bov aşka: bir fasıl İSTEMEM İşe ehil değilim, Dünyada mal istememl!.. Ben mübadil değilim; Metruk emval istemem !.. Talipleri çoğalır, Vâlânın gözü kalır; Elimden bir gün alır, Kızı kumral istemem !.. Elâlem, güle güle Eğlenmesin: benimlesi Yazma mendil çok bile, Boynuma şal istemem !.. Kızdırdı sıska diye, Dargınım Amca beye.. Sormayın artık, neye? Fazla sual istemem!.. imset Çoğu Geçen gün İstanbulun sayılı kabadayılarından birisi, Kadıkö- yünden son vapurla dönüyordu. Alt kamarada, kollarını kabart- mış oturuyordu. Tam vapur kalkacağı esnada, karşısına sünepe, fakat bulut gibi sarhoş biri geldi ve biraz sonra Kabadayının üstüne gase- yan etti... Kabadayı yerinden fırladı. — Ulan bu ne? Sarhoş soğuk kanlılıkla cevap verdi; — Çoğu rakıdır ağam! İstidat — Karım iyi bir Tramvay bi- letçisi olabilir. — Neye?.. — Aldığı paranın üzerini iade etmekten hiç hoşlanmaz da. Aşkın gönüllere varta Razıyım mektüba karta Bir haber yolla Beyaz olsun siyah gecem.. Galin Fuat Grota