18 Teşrinisani 1931 Akşam: - - Sahife7 Kendi kendine gelen ikbal.. Romanyalı genç kız nasıl yıldız oldu? Şarlonun bu kış Amerikada çevireceği yeni filimde baş kız rolünü Romanyalı matmazel Flore- tine Constantinescu'nun yapacağı tahakkuk ediyor. Şarlo'nun bu kızla tanışması çok garip bir tarzda olmuştur. Genç kız bir gün Viyanada büyük otellerden birinin holünde otururken içeriye temiz giyinmiş, ufak tefek, kır saçlı biri girmiştir. İçeriye giren adam kızı görür görmez, sanki karşısında bir hâ- yal varmış gibi birdenbire dur- muş ve: “Bu ne nefis gözler, bu ne mükemmel vucut!...,, Diye söy- lenswiştir. Romanyalı kız bu sözleri işi- dince fena hâlde kızmış ve : — Lâkin efendi, bu ne cüret... Karşınızdakini kim zannediyor- sunuz?... Diye bağırmıştır. Bunun üzerine içeriye giren zat itizar beyan etmiş ve: — Beni tanımıyormısız?... Ben Şarloyum... Arzu ederseniz kısa bir zaman içinde Hollivut'un en büyük yıldızlarından biri olabilir- siniz... Demiştir. Bu sözler üzerine genç kızla dost olmuşlar, birlikte gezmeğe başlamışlardır. Sonra gene birlikte Parise gitmişler, buradaki stüd- yolardan birinde tecrübe yapıl- mıştır. Tecrübe iyi netice verdi- ğinden Şarlo yeni film için genç kızla mukavele yapmıştır. Matmazel oConstantinescu bu suretle hiç beklemediği bir sırada birden bire filim yıldızı olmuştur. Halbuki bu dereceye yükselmek için bir çok genç kızlar senelerce hayaller içinde vakit geçirirler, sonra figuranlıkdan başlıyarak büyük mahrumiyetlere katlanırlar. İkbal bazılarının, hiç yorulmadık- ları halde böyle ayağına gelir. Romanyalı kız Viyanada tahsil etmekte idi. O gün birisini gör- mek üzere otele gitmişti. Stüdyoda hayvanat bahçesi! Hollivutta, Paramunt studyola- rında Bron hayvanat bahçesinin aynını yapmışlardır. Çevrilecek filmin sahneleri alındıktan sonra bahçe gene bozulacaktır. Iki sevimli sanatkârın yeni filmi MZ Jeanette Gaynor ile Çarls Fareli Hollivuttun çok sevimli iki artis- tidir, birlikte bir çok filim çevirmiş olan bu iki artist Çaris Farellin evlenmesi üzerine ayrı ayrı çalışmağa başlamışlardı. Şimdi tekrar bir arada filim çevireceklerdir. Genç Alman yıldızlarından Claire Bemmer'in resmini dercediyoruz. Bu san'atkâr hem sahnede, hem filimde çok muvaffak oluyor. Son yaptığı “Meydan harbi Bademünde,, filiminde gösterdiği muvaffa- | kiyet çok takdir edilmiştir. İhtiras fırtınaları Emil Yanings'in yeni filmi tamamlanmak üzere Şimdilik “ihtiras fırtınaları ,, adı verilen Emil Yaningsin yeni filmi, apaş barlarında geçen bir takım sahneleri tamamlanmıştır. Bu sahnelerde Emil Yanings, Anna Sten ile beraber dansetmektedir. Ayni filmin Fıransızçasında bu rolları “Charles Boyer,, ile“Odette Florelle , oynuyorlar. Musikiye, “Mavi Melek,, filminin de musi- kisini yapmış olan o“ Friedrich Holland,, bestelemiştir. gep vi A e İ sına çok emindir. Hatta bir sene | Yeni bir operet Ronny filmi iki lisanda birden çevriliyor | Villy Fritseh ile Kaethe Von Nagy yeni bir operet filmi oynı- yorlar. Bu filmin ismi “Bony,, dır. Yeni filmin rejisörü (“prenses | emriniz!,, filminin almanca nusha- sında saray nazırı rolunu yapan Reinhald Schünzel dir. Diğer mühim. bir rolü Villi Grill oynıyor. Bu operet filmi ayni zamanda fransızça olarak çevriliyor. Fran- szçada gene Kacthe von Nagy ile Lucien Barausc, Marc Dantz- ner, Charles Fallot oynuyorlar. Yeni filmin musikisini meşhur bestekâr Emmeric Kalman beste- lemiştir. Musiki parçalarını Marek Weber orkestrası çalıyor. Sevki tabii mi zekâ mı? Ufa, şimdiye kadar yspmış ol- duğu ilmi filimlerden bambaşka | tarzda bir filim meydana getirmiş- | tir. “Sevkı tabii mi, zekâ mı?, | adındaki bu filim muhtelif hay- | vanların hareketini gösteriyor. Filimde yenilik sadece şifahi izahatla değil, bizzat halkın hüküm | vermek için farkı görebilmesini | temin edecek tarzda mukayeseli yapılmasındadır. Bu filim uzun ve tam bir programlıktır. Bir gecede iki hediye Ruth Chatterton 24 kânunnevvel gecesi doğmuştur. 24kânunuevvel noel gecesi olduğu icin kendisine ikişer hediye yollıyorlar. Biri noel için, biri de senei devriyesi için.. Hafızası kuvvetli bir artist Genç fransız artisti Fernand | Gravey tiyatroda oynarken olsun filim çevirirken olsun kat'iyen suflöre ihtiyaç göstermez. Hafıza- evvel oynadığı piyesi bile suflör- | yii hakkında bir Saz şairi Niğdeli Hulüsi bey plâk doldurmak için şehrizzize ! gelmiştir. Hulusi bey 65 yaşında- dır. Cenubi Anadoluda en iyi saz çalan bir sanatkârdır. Cenubi Anadolunun en eski halk türkü- lerini ve bu türkülerin hangi vaka | üzerine çıktığını onun kadar iyi bilen yoktur. o Konservatuvar, Hulusi beyin malumatından çok istifade etmiştir. Hulusi beyin şehrimizde bir saz | konseri vermesi teklif edilmiş, kendisi bunu kabul etmemiştir. Hulâsi bey bir (o muharririmize | bunun sebeplerini şu suretle izah ediyor: — Bizim ananemizde, bir yığın ! halkın ortasında saz çalmak yok- tur. Anadoluda bu gibilere çalgıcı derler. Ben çalğıcı değilim, saz çalarım, Konservatuvar müdürü Ziya beyin hatırı için radyoda bir konser vermeğe razı oldum. Geçen gün Münir Nurettin B. de bana beraberce bir konser vermemizi teklif etti, kabul etme- dim. Münir Nurettin beyi dinledim. im “İ eek Paris sokaklarından birinde araba akını Son zamanlarda otomobil sana- edilmiştir. Amerikada yapılan bu istatistiğe göre son 7 sene zarfın- da Amerika ve Avrupa fabrikaları ! 35,600,000 otomobil imâl etmiş- tir. Bunların ancak 400 bini Avrupada ( yapılmıştır. Bn 35 milyon otomobilin kıymeti 520 milyar franga baliğ olmaktadır ki Fransanın servetinin üçte biri ve dünyada mevcut altın stokunun iki mislidir. Hayat masrafı her tarafta art- tırdığı senelerde bile otomobil ücretleri ucuzlamıştır. Şimdi oto- mobil fiatı yedi sene evveline nisbetle yüzde 25 ucuzdur. Şimdiki halde çalışan 8 milyon otomobil vardır. Bunun yarısı Amerika markalıdır. En çok oto- mobil Amerikada vardır. Orada hemen ber aileye bir otomobil düşüyor. Amerikadan sonra Fransa gelir. Otomobil imal eden memleket- süz oyniyabileceğini iddia ediyor. ler, sırasile o Amerika, Fransa, Şehrimizde bir saz şairi “Ben çalgıcı değilim, sadece saz çalarım,, “Münir Nurettin beyin sesi güzel, çalımı da yerinde. Şarkıları beni sarmadı,, istatistik neşr- | Sesi güzel... Çalımı da yerinde. Fakat söylediği şarkılar bana sarmadı. Biz İstanbulda söylenen alaturka şarkılardan hoşlanamayız. Bizim Anadolu havaları vardır. Bunları daha çok severiz. Çukurova havalarına pek bayı- lirım o Hicazkârıkürdi, o nihavent faslından daha çok güzeldir. Asıl türk musikisi halk türküleridir. Ekseri halk: türkülerinde kahra- manlık menkabeleri vardır. Aşk türkülerinde (bile (kahramanlık vakalarına tesadüf edilir. Cenubi Anadolu şarklarında ata binen delikanlılar ve kız kaçırma vakalarına dair olanları pek çoktur. Hulusi B. ! sazı nasıl öğrendiği- ni de şu suretle anlatıyor: —, Eskiden saz çalmak ayıptı. Anam babam bana saz çaldırma- dılar ve beni bu işten menettiler. Bana “çalgıcı mı olacaksın derler- di,, Niğdede saz çalan Ali ağa vardı. Fakir bir adamdı. Kendisine zahire verir gizli gizli saz öğre- nirdim. 7 senede 35 milyon araba! Dünyada mevcut otomobillerin mıktarı gittikçe çoğalıyor Ingiltere, Almanya, Ilalya, Belçika ve Çekosluvakyadır. Avrupada otomobillerin miktarı gittikçe artıyor. Ea çok kullanı- lan otomobiller sarfiyatı az olan ve sahibi tarafından idare edilen arabalardır. pek zengin aileler müstesna olarak herkes kendi kullanıyor. Bu suretle şoför mas- rafından tasarruf ediliyor. En çok imal edilen otomobiller conduite 'enteriecur denilen kapalı arabalardır. Açık arabaya rağbet bek azdır. Bütün dünyada yapılan otomobillerin yüzde seksen beşi kapalıdır.Bir zamanlar yalnız büyük fabrikaların yaptıkları otomobiller süslü ve rahattı. Halbuki geçen seneden beri seri halinde araba imâl eden fabrikalar da lüks âra- balar (o derecesinde O mükemmel otomobiller imâline başlamışlardır. Bunların içerisi de çok rahattır. Bu sebeple ve tabii iktisadi buh- ranın da tesirile lüks araba inşaatı azalmıştır. A 447 em i