Holivut muhabirimizin mektubu “Garp cebhesinde sükünet var,,filminin yıldızı “AKŞAM,,a selâm gönderiyor Yeni filim çok muazzamdır. Bu filimde binlerce asker muharebe meydanında imişler gibi harp ediyor!.. Holivat 10 şubat (Hususi) — Geçen sene Almanya'da * cephesinde sükünet var” isminde bir eser meşredilmişti. Harp se- nelerini cephede geçirmiş olan bir gencin yazdığı bu eser umumt harbı çok canlı bir surette anla- fıyordu. Eser derhal bütün lisan- | kara terceme edilmiş ve milyon- larca nusha basılmıştı. » *“Garp cephesinde sükünet var,, eserinin, bilhassa sesli filim için mükemmel bir mevzu teşkil etti- #ini takdir eden “Üniversal, şir- keti eserin —mubarriri ile temas etmiş ve bunu filme hakkını temsil eylemişti. Üniversal şirketi bu filim - için Helivut'a epice uzak mesafede geniş orazi isticar etmiş, burada çekmek Büyük bir barp meydanı vucuda |- getirmişti. Siperler, tel örgüler, alev saçan aletler, terpil makineleri, velhasıl her şey tamamdı. Umumi harpte bulunmuş binlerce insan da mu- harip sıfatile şirketin -hizmetine alınmıştı. Aylardan beri devam | Cebheden gelli bir şehirden geçiyor ikmal edilmiş gibidir; ufak tefek bazı sahnelerin bitirilmesi kalmış- tır. Universal şirketi bu münasebetli Holivut'ta bulunan ecnebi muha- birlerini harp sahnesini ziyarete davet etti. Bu meyanda “Akşam,, 'namına bana da bir davetname geldi. Bu davete tabil memnu- niyetle icabet ettim. Sabah erkenden otokar bizi aldı. süren Sseyahatten sonra — deniz kenarında, manzarası çok güzel olan bir yere geldik. Burası — bizim Erenköy Cadebostanı taraflarına benziyor- büyük bir | du. Hattâ karşıda bizim adalara benziyen bir de ada vardı. Bura- ler, Estras'lar, figüranlar için çadırlar kurulmuş, barakalar yapılmıştı. Burası adeta bir ordu karargâhına benziyordu. eden - faaliyet — neticesinde - filim | — Stüdyo memurlarından biri bizi | tir. Bundan mada 15 bin bomba İki saat kadar | istikbal etti, iptida çadırları gez- dirdi. Bu çadırlar ve barakalarda istirahatı temin için her şey yapılmıştı. - Çadırları gezdikten sonra bizi biraz uzakta filim çevrilen mahalle götürdüler. Burada tamamile bir harp sah- Resi vucuda getirilmişti. - Bütün siperler askerler dolu idi. Arada bir. kumanda verilince — toplar, mitralyüzle işliyor, askerler hücum ediyordu. Tabi bunlar filme çe- kiliyor, bir taraftan da “Camera,, sesleri zabtediliyordu. Burada her şey hakiki bir harp sahnesi hissini veriyordu. Uzak- tan ve mahfuz bir yerde şerap- mellerin, asker rolünü yapan figü- ranların başı üstünde nasıl patla- dığını seyrettik. Asker demir kas- ketleri sayesinde şerapnel parça- larından - kendini “muhafaza / et- mekle beraber bir kişi hakikaten yaralandı. Bir kaç gün evvel dür de böyle bir kaza geçi Bir müddet muhabereyi haki bir harp sahnesinde imişiz gibi büyük bir heyecanla - seyrettik. Vakit öğleye geldi bi yemeğe davet ettiler. Güzel sab çalı bir et yanında patates, sebze, &lma tatlısı ile getirildi, herkı birer tabak verildi. Amerika'da adet böyledir. Bir büyük tabağın içine bir kaç türlü yemek koyar- lar ve bunları hiç birbirine karış- mıyacak surette tanzim ederler. Yemekten sonra “Fie, pay dedikleri için meyvalı tatlıdan verdiler. Bu bizim kaba böreklere benziyor. Yalnız içinde peynir yerine yemiş tatlısı var. Paydan sonra büyük birer fincan kahve içtik ve tekrar filim çevrilen mahalle gittik. Burade birö) verilen malümata öre filimde kadar 20 bin lbre siyah barut sarfedilmiş- şimdiye atılmıştır. Harp senelerinde bir batarya 20 çapında ağır top ve bir kaç | batarya sahra topu Ağır toplar harp zamanında almanlar- edilmişti. -Bundan alev saçmağa mahsus 12 ardır. dan iğtinam bi makine va Bu iz dan ist der filmin yıldızı Louis Wolheim, ile görüş: tüm, kendisinden “Akşam, namı- | yi Yeni bir sesli aılı filim: Uçurum Te Con Barimnr ve Kamllik Horn: Uçurum fiimi Bu hafta “Opera,, sinemasında “Uçurum,, isminde çok heyecanlı ve güzel bir filim gösterilmektedir. ConBarimor ve Kamila gibi iki maruf sanatkâr tarafından temsil edilen bu filmin mevzuu hakkınca başka bir gün oyrıca izahat vereceğiz. Şarkılı ve Sözlü filim: Caz mugamnisi.. Al Colson ve May Mak Aoviy: Caz mugannisi iminde Al Colson'un çevirdiği Caz mugannisi “Elhamra, da gösterilmeğe filimde Al polsonun pratöneri May Mak Avoydir . tezat teşkil eden fevkalâda başlanıldı. Bu Filimde ses çok güzeldir. Birbiri güzel sahneler vardır. Filimir izahat vereceği ile 'na bir resim istedim. Büyük san- atkâr ricamı derhal kabul etti mdiye kadar hiç türkçe gazete görmedim, yanınızda varsa limde gazeteniz olduğu mi çektireyim... dedi. Yanımda 12 kânunsani tarihli “Akşam,, vardı, kendisine uzattım. Gazeteyi görün leri fal taşı gil —A, bu tıpki lere benziyorl.. dedi. ve sonra okumağa başladı. İptida rince hayreti bir kat arttı. sahifeleri çevirdi, sinema kısmını dikkatle ve hayret edilecek bir * kolaylıkla okudu. Ne anladığını sordum. — Arada kullanılan kelimelerden dolayı hepsi tıml.. dedi ve şu sözleri çok beğendim, / selâmlarımı yaz- mağı unutmayın. im gazete- manşeti — okudu: — “Yunanlılarla | — Buradan sonra artist bazı ar- müzakere safhada.,, Sonra | kadaşlarile ,birlikte, elinde “Alk- serlavhaları okumağa başladı: şam, nushası olduğu halde res- | mini çektirdi. Bu resim “Univere sal, Üüstüdyosu tarafından ber tarafa gönderilmiştir. Wolheim dan başka diger bam artistler ve ecnebi gazeteciler de Akşam'ı kolayca okudular ve e vekâletindeki | hatta bir kısım yazılarını manala- rını da anladılar. Bu, bana yeni etmekle ne kadar isabet e bir kere daha ispat etti. rruf meselesi ve hanım- larımız, Rezan Emin hanım efen- dinin fikirleri balo resminde Hz.nin resmini fakdirkâra Hl—r Suı:Hc' baktı, ki kadınları göste- bul iğimizi B. O. (Terceme ve iktibas hakkı mal rereki — Bunlar türk kadınları mıdır..