Sahife 5 Heycanlı bir filim Deve kuşu olan insanlar!.. Filim —âleminde gayet — garip | icatlara şahit oluyoruz. Aferikanın | ortasında Tangani filim heyeti *Pari yecanlı bir filim filim de “gnu,, isı azalmış bir cenubi min hayatı gösterilmek içap etmiştir. Bu hayvan çok ürkek olduğun- dan kendisine yaklaşılarak foto- graf almak kabil değildir. Film hey'etindeki iki sanatkâr geyiklere yaklaşmak için gayet garip bir usul bulmuşlardır: Bun- lar iki deve kuşunu öldürmi ve içlerini temizliyerek derisini ve töylerini muhafaza etmişlerdir. İki sanatkâr deve kuşlarının de- | risinin — içine —girdikten sonra deve kuşu gibi koşarak ormana | dahil olmuşlardır. Yabani geyikler devekuşlarını | gördükleri zaman ürkmemişlerdi. İki fotografcı deve kuşu maskesi altında — geyiklerin — hayatlarının yakından filmini hazırlamışlardır. Lora Laplant Holivutun en sporcu kızı, Bebe Danyelden sonra, Lora Laplanttır. Lora Laplant ta iyi binici ve ko- gucudur. Geçende - yapılan ” bir yüzme müsabakasında birinciliği azanmıştlır. Kamerde tulu... Teleskopun arkasına konulan makine bir filim çekti Amerikadaki Princton dari aunu astronomik fizik müderrisi | Stevard . darülfünun rasathanesi | teleskopunu bususi bir aletle ta 'tan etmek suretile kamerin filimi ni almağa muvaffak olmuştur. Bu filim Aydaki ( Koperni volkanın üzerindeki tuluu göste- riyor. Bu filim ayın safahatını erbabı. fen tarafından tetkikini teshil edecektir. Aya ait bu filmden başka diğer yıldızlara dair filmler de hazır. Meşhur film studiosu müdürlerin. den M. Nikolaus akisli bir teles- kop vasıtasile seyyarelerin hare- kâtını filme çekiyor. Meselâ Zulal malüm kuşagıyla ve Müşteri göneşlerile gösteriliyor. Ziya süzgeçleri vasıtasile güneşin malüm- İekelerinin - bareketi de tesbit olunacaktır. Con Cilbertin son resmi Sinema artistlerinden Con Cilbert dünyanın en güzel öpen adamı imiş. Bu artist ile beraber oynayan kadınlar rol icabı öpüşülen yerlerde gayri ihtiyari işi eiddiye vururlar ve kendilerinden geçerlermiş. Şehvet ve Şeytan filminde beraber oynadığı Greta Garbo onun için: «Daha müddeti hayatımda böyle | güzel öpüşen erkeğe rast gelmedim. Onunla bir B filim daha çevirmek isterdim » demişti Polâ Negri sinema hayatından ayrılıyor | Beyaz perdenin meşhur- yıldızı Polâ Negri şimdi Londradadır. herkes Lehistanlı sinema artistinin Avrupada yeni bir. mukavele akdetmesini beklerken o, sinema- cılık hayatma artık veda etmeğe karar vermişt drada kendisini gazetecilere şu Azami iki seneye kadar sinema hayatından çekileceğim.. Artık beni çok çok yirmi dört ay ob- jektif karşısında görebileceksini Beyaz perde üzerinden silinip gitmeden evel bir filim daha çevi- Bu şimdiye kadar vücude getirdiğim eserlerin en muazzamı olacaktır. Eserin en ince teferrüatına kadar bizzat kendim nezaret edeceğim. Sinema hayatından - çekilirken - seyircile- bir hatıra brakmak receğin. Polâ Negri hane açacağım ve civarında ne kadar anasız. babasız çocuk bu- lursam başıma toplayacağıı Hayatımın son günlerini bu kimsesiz yavrular içinde bir rahibe | gibi geçireceğim.. Ve eğer bir | -| gön lesadüfen sinemaya gider de | rime güzel Polâ Neğri bir müddet susmuş muvaffakıyetle - dolu hatırlar gibi uzun uzun düş nmuşllv Gazeteciler: sinemacılık kendi hayalimi beyaz perde üze- rinde seyredersem : m bu ka Yani © kadar de- ten sonra ne yapacaksınız? Diye sormuşlar. Pola suâle şu cevabı vermiştir: — Şimdiye kadar hayatım gayet tatlı geçti. her arzuma mail oldum, W her istediğimi yaptım.. Şöhret, sanat, servet, muvaffakiyet, seya- hat... Şimdi her şeyden hevesini tefsir etmektedir. Kimisi Polanın hâlâ eski kocası Prens Medivani- almış ve her zevki tatmış bir | Yi sevdiğini ve ayrılığın verdiği | insanım, teessürle sinemacılık hayatından | Artık -bundan — sonra biraz | cekilerek rahibe gibi yaşamağa da başkaları için, başkalarının | karar verdigini, kimi de bu arzu- saadeti için çalışacağım. Arzum | oun geçici olduğunu, bir gün tekrar beyaz perdeye döneceğini söylemektedirler. asıl memleketim olan Lehistana | gitmek.. Orada iki büyük eytam- Ah—ıerika'd;i garip bir dava Çok söylemek talâka sebep olabılır mi? Bir amerikalıya göre çok söylemek delilik alâmeti i ımış Hani bizde atalardan kalma eski bir söz vardır: hem rezil eder hem vezir doğru sözl. Şimdi Amerikada yeni bir mesele çıkmış: Çok söy- lemek talâk için bir sebep ola- bilir mi, olamaz mı.. Amerikada | hakimler bugün bu meselenin halli ile meşguldur. Bundan bir müddet evel Nüyorkta mister Bek isminde bir genç bir çayda güzel bir kıza tesadüf eder; Bana, Genç; | kızın güzelliği ” sevimliliği Bekin nazarı dikkatim celbeder.. Birlikte * dansederler, | görüşürler, öteden beriden bahsederler. Velhasıl Bek kızı çok beğenir. Bekin tuhaf bir tabiyeti vardı Çok — konuşmaktan — hoşlanmaz; hele yüksek sesle konuşmak âdeta sinirlerini bozar.. Rena çok mah- çup, çok sükütü bir kız olduğu için bir kat daha Bekin gözüne girer, delikanh bu sessiz adam akıllı aşık olur. Bir kaç tesadüften sonra Rena ile Bek çok ahbap olurlar. Bek genç kıza izdivaç teklif eder, kız bu teklifi kabul edince evle- nirler. Buraya kadar iyi hoş.. Lâkin evleninceye kadar lakırdıyı dir- hemle söyliyen Renanım gelin olduktan sonra bir dili açılmıştır, | bir dili açılmıştırki sormayın .. Bek eve yorgun argın gelince tam oturup başını dinleyeceği zaman zevcesi ağzını açar, anlat- maga başlar. Adamcağız biraz gazete oku- yacak olsa, Rena ter ter tepinir: — Birak elinden gazeteyi de “Dili, insanı — | kıza | Te Amerikalı Bek | biraz konuşalım.. Akşama kadar evde yorulduğun yetişir, iki çift Tâkırdı. konuşmayayım mi ?. Diye başlamış.. Artık bu hal Bekin canına tak demiş ve adam- cağız — mahkemeye — müracaalla talâk talep etmeğe mecbur ol- muştur. Mahkeme esnasında Bek: — Zevcen çok * söyliyor.. Çok konuşmakta delilik alametidir.. Binaenaleyh kendisinden ayrılmak istiyorum.. “Demiştir. Bana: î — Hakim efendi görüyorsunuz ya bu adam huzurunuzda dili diyerek beni tahkir etti. Davacıyım.. Tazminat vermeli. Dava arap saçı girli karma karışık bir hale | Muhakeme | gelmiştir. devam | ediyor. Denizden korkan kızl!... Milyonerin 6 yaşmdaki kızını denize sokmak için yapılan merasim Amerikada sıcakların baş gös- termesi üzerine deniz banyoları mevsimi başlamıştır, Mehurş plâj- lara rağbet gittikçe artıyor. Bunlardan Palm Biçte her sabah, gayet garip bir sahne, denize girenleri evlendirmektedi Amerika milyonerlerinden M. Apenin altı yaşındaki kızına dok- torlar deniz banyosu tavsiye et- mişlerdir. Edit ismindeki hirçın oldu suna — nezaret Apen de işini gücünü brakmış, kızıyla banyolara gelmiştir. Edit denize girmek istemediğin- den her sabah plajda garip bir sahne bulmaktadır: Edit, müreb- biyesinin kucağında sahile gelmezden evel — uşaklardan biri denize girer, vo E mütcakip dördü denize girer ve su içinde top oynayarak, Edite banyonun 'ne kadar eğlenceli olduğunu an- latmağa çalışır. Deniz kenarında diger bir uşak elinde büyük bir gümüş tepsi, içerisinde envai reçeller, pastalar, şekerlemeler, ile banyodan çıkanları bekler. Her gün Edit ağlar, çırpımr, nihayet sonunda denize girer, hu- Susi yüzme muallimi tarafından gösterilen bir kareketi yaptıktan sonra denizden çıkar. Milyonerin kizi Edit M. Apen her gün uşaklarla çi kazlara, denize girdikleri için yirmişer dolar, mürebbiye ile doktora da ellişer dolar vermek- tedir. Dünyanın en pehalı banyo re- koru şimdilik Edittedir.