AKİS yaptığını bir başkası tekrar edecek. Böylece, memleketin her köşesi ne- ye muhtaç ise ona sahip olacak, kimsenin kimseye er kalmıya- cak. İşçi rahat edecek, herkes hu- zura kavuşacak. İşçi muhteristir. O- na her gördüğünü vermek zorunda- SINIZ. Oysa ki mujik, daima azla ye- tinir." "— Böyle odüşünenlerini, mu?" diye sordun — Böyle düşünenlerimiz var. Bunlar, en akıllılarıdı — Şu halde siz, ileri sevmi- yorsunuz?” — Neden? Ben yalnızca, bunlar toplu halde bulundukları zaman tehlikeli olurlar, demek istedim. Bunları küçük gruplara ayırmalı. Yüz tanesi burada, yüz tanesi şura- da olursa rahat ederler Köylülerin komizim hakkında ne düşündüklerine gelince; bunu en mükemmel şekilde anlatan bir ör- nek, bence, istidatlı bir şair olan bir köylü arkadaşıma, kendi köylüleri- nin Me uğu öğüttür: atli ol, İvan; sakın, par- tiye ln girme! Yoksa babam, er- kek ye ve iki komşunu öldü- rürüz — “Komşularımı neden?" — Çünkü, sizin HE inizi kö- künden kazımak lâzım çok " Rus köylüsü ve aydın Vardığım sonuç nedir? Herşeyden önce, budalalık ve küçüklük an- cak insanlara özgü birşey olmakla beraber, insan budalalığının ve kü- çüklüğünün yarattığı kini İnsanlara karşı ilgisizlik şeklinde değerlen- dirmemek gerekir. Ben Rus ihtilali trajedisinin oynandığı ve oynan- makta olduğu yeri, anladığım şekil- de çizmeye çalıştım. Bu, yan vahşi insanların yaşadığı bir yerdir. İhtilâlin vahşeti, bence, rus mil- letinin müstesna vahşetinin bir so- nucudur. İhtilâlin liderlerini ve en faal aydınlar grupunu kandökü- cülükle suçladıkları zaman, bu suç- lamaları ben, politika mücadelesi- nin kaçınılmaz sonucu olarak kabul ederim. ger bunu iddia edenler namuslu kişilerse, o zaman da bu, onların iyiniyetle işledikleri bir ha- adır. Şunu hatırlatmak isterim ki, çir- kin ve mütecaviz birtakım söylen- tiler hep, yenilenlerin, küçük dü- şenlerin uydurduğu yalanlardır. Fa- kat, bu sözlerimle, mücadeleden ga- 16 Eylül 1967 lip çıkanların iddialarını tartışıl- maz, kutsal gerçekler olarak kabul ettiğimi sanmanızı da istemem. Hayır! Ben, yalnızca bildiğimi, hiç- bir mübalâğaya kaçmadan, -acı söz- lerle de olsa..-, anlatmak istiyorum: İnsanlar, kendilerini yöneten fikir- ler ne olursa olsun, pratik faaliyet- lerinde henüz "hayvan"dırlar. Hem de, Ofkeli hayvanlar... Bazen, bu öf- keyi korku ile izah etmek de müm- kündür. Ben, genellikle, herhangi aydın grupuna yönelti- len ihtiras, namussuzluk ve ego- istlik gibi suçlamaları gülünç bulu- ARAŞTIRMA rum ve bu suçlamaları yapanların da bunu düşünmeden, inanmadan yaptıkları kanısındayım. Bununla beraber, yeryüzündeki bütün bu kahrolası günahkârlar içinde, en büyük suçun politikacı- larda olduğunu dut inkâr edecek de- ğilim. Buna sebep de, bence, içinde bulunulan politik ortamın, politika- cıları, "gaye, vasıtayı meşru kılar" felsefesini izlemeye ozorlamasından ibaretti " Pakat şunu da unutmamak gere- kir ki, gerçekten seven insanlar ve fikir seviyesi yüksek kimseler, baş- (Basın A: 20248) — 358 13