YURTTA OLUP BİTENLER rekle onların üzerine yürüsün, orta- dan kaldıralım, diye teklif yaptım. Bu teklifime Mehmet Turgut şahittir. Fa kat arkadaşlar bu tekliflimi kabul et- medi. Hattâ Evliyaoğlu, böyle birşey yaparsanız hepinizi ihbar ederiz, de- di. Allah Kıbrıstaki türkleri (o Papaz Makariosun, buradaki türkleri de İ- nönünün şerrinden korusun Bu, AP kongrelerinde yapılan ko nuşmalardan sadece bir tanesidir. A- ma herhalde ilki veya sonuncusu de- ğildir. Meselâ, gene aynı kongrede bir başka milletvekili, Ali Bozdoganog- lu, "Millet istemediği halde, sahte re- isicumhur, sahte hükümet ve sahte milletvekilleri meydana O getiriliyor. 946, 1950, 1954, 1957 lere ve hattâ 1961 e rağmen tehdit hükümetleri kuruluyor. Bu milletin iradesine rağ- men, bu milletin satılmış kumandan- ları ile zoraki idareyi görüyorsunuz. Ona göre kararınızı verin» demiştir. Her iki konuşma da Tedbirler Ka nununa muhalefeten Ordunun, Mec- lisin, Cumhurbaşkanının ve nihayet Hükümetin mânevi şahsiyetine ha- karete, halkı isyana teşvike kadar çe- şitli suç unsurlarını ihtiva etmekte- dir. Herhalde bu suçları işleyenlerin, parlamenterlerin sırf siyasi o faaliyet- lerinde yersiz ve kasdi o müdahalelere uğramalarını önlemek üzere vazedil- miş bulunan dokunulmazlık zırhın- dan faydalanmaları diye birşey söz ko nusu olamaz. Nitekim kısa bir süre öncesine kadar, mili iradenin ken- dilerine ulu orta hertürlü lâfı edebil- me yetkisini verdiğini sananlar şim- di, dokunulmazlık zırhının üzerlerin- den iğreti bir elbise gibi (o dökülüver- diğini görünce, Parlâmento koridorların da telâşlı adımlarla hukukçu arama- ğa başlamışlardır. Ancak bu yüzsek- sen derecelik dönüş sadece parlamen- terlere mahsus bir davranış değildir. Aynı ricat, AP kampının yayın or- ganlarında da görülmektedir. o Mese- lâ daha geçen hafta "Kardeş kanına susamış uğursuz baykuşlar" diye man pet atan bir gazetenin son sayısındaki başlık şöyledir : "Tarihin 'Ordu Mil- let olarak tanıdığı Türk Milletini or- dusundan, onun şanlı ordusunu mille- tinden ayırmak isteyenle" türk değil- ir." Küçük oyunlar AP kampında bu geniş kavisin çizil- mesinin başlıca nedenini, Genel Kurmay Başkanı Cevdet (o Sunayın bundan birbuçuk hafta önce Meclis başkanlarına göndermiş olduğu omek- tup teşkil etmektedir. lir de Sunayın mektubu, uzun bir (süreden 6 ben içten içe işleyen yaraya inen bir neşter niteliği taşımaktadır. e Yaranın tedavisi için zaman lâzımdır. Nitekim mektupta hedef açıkça belirtilmiş ol- masına rağmen, özellikle AP de ön- celeri durum pek ciddiye alınmamış- tır. Alt komisyonda, liderler toplan- tılarında oyalama taktiklerine başvu- rulmuş, bu yüzden kafası çalışan po- litikacıların oOgörevi büsbütün güç- lenmiştir. Zira bunlar bir yandan re- jimi kurtaracak tedbirleri (o araştırır- ken, öte yandan da AP yi durumun ciddiyeti konusunda iknaa uğraşmak zorunda kalmışlardır. AP nin, Sunayın mektubu üzeri- e Huzur Komi syonuna nasıl bir zih- niyetle katıldığını en açık şekilde Bur- sa Senatörü İhsan Sabra Çağlayangi- lin bir sözü göstermektedir. Çağlayan bir yankı sadakatiyle bütün maddeler üzerinde mutabık olduklarını tekrar- lıyan AP nın Senato ve Millet Mec- lisi Başkanları, İhsan Sabri oOÇağla- yangil ile Ali Naili Erdem, çalışmala- rın yapıldığı Millet Meclisi Başkan- lık odasında tabanca gibi patlıyan bir lâf etmişlerdir : "— Biz bu raporu İmzalamayız!" una sebep olarak da - uzun 1s- rarlardan sonra -, Partiler Kanunu nün bir an önce çıkarılması ile ilgili maddenin, Hükümetin hazırlamış ol- duğu tasarının aynen kabulü anla- mına geleceğini, dokunulmazlık me- selesinde kabul edilen kriterin de çok muğlak olduğunu göstermişlerdir. Bu nun üzerine kendilerine, rapora, mad denin hükümet tasarısının aynen ka bulu anlamına gelmediğini (gösteren Liderler Mecliste yaptıkları son toplantıda Müdavileri efkâr gil, Alt komisyonun ilk voplarıısında Genel Kurmay Başkanının mektub dan bahsederken 'hacelatâver - un, verici" deyimini kullanmıştır. İşte bu hava içinde başlıyan Alt komisyon çalışmalarında AP liler raporun ha- zırlanışı ile ilgili olarak pek fazla lâf etmemişler, yalnız her maddenin ka- leme almışında diğer delegelerle mu- tabık olduklarını belirtmişlerdir. Doğ rusu bu olağandışı uysallık, Alt ko- misyondaki diğer parti np pek şaşırtmamış değildir bunu son gelişmelere İMAMİZ Böy lece toplantılar toplantıları, günler günleri kovalamış ve Cuma günü top lanacak olan liderlere sunulacak ra- por, ana hatlarıyla ortaya çıkmıştır. İşte AP nin oyunu da işin bu safha- sında belli olmuştur. O zamana kadar bir ek konulması teklif edilmiş, AP li delegeler ise buna yanaşmamışlar- dır. Dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili kriterin, Fransa parlâmento- su ve Türkiye Cumhuriyet Senatosu içtüzüğünden alınmış olduğu, bu de- rece hassas bir konuda 87 Mayıs ön- cesine ait eski Millet Meclisi içtüzü- günün uygulanamıyacağı izah edilmiş se de, bunun bir faydası olmamıştır. APnin bu iki inatçı delegesine soru- lan son soru, "Peki, şimdiye okadar aklınız neredeydi?. Niye daha önce iti- raz etmediniz?" olmuş, ama dişe do- kunur bir cevap alınamamıştır. Sürpriz toplantı Alt komisyonda başlıyan huzursuz- luk. Cuma günkü Liderler toplan- tısının, kelimenin tam anlamıyla bir fiyasko şeklinde sonuçlanmasına yol AKİS, 27 KASIM 1964