şiddetli münaza'alar ve münakaşalar vuku bulmakda olduğunu lafzen, Avrupa gazeteleri neşr ve işa'a idiyor. Çar kendi postunu kurtarmak içün, ahalinin gözünü boyayacak şekilde bir (Kanun-u Esasi) bir de (Duma) meclisi açdı. Ona da bin kere pişman oldu. Millet Meclisi ve Kanun-u Esasi sahihen ve hakikaten ahalinin hükümdar ve hükumete karşı bir nüfuz ve kuvvetine müstenid olduğu takdirde, bu usul-ü hazırca ahalinin sırtında yorulmayarak yürüyen, terlemeden karnını doyuran bir sınıfa, bahusus milyonlar peyda etmiş olan ceneral, grandük, prens ve bilmem nelerin menfa'atine muğayyir olduğundan Çar'ın her gün yanında: "Kanun-u Esasi vermek, Millet Meclisi açmak, ihtilalin önünü almadığına" delil göstermek istediklerinden dehşetli ğavğalar oluyormuş. Grandükler ahalinin haddini bildirmek içün kırmak tarafdarıdır. Vakıa onlar kıramaz ise, ötekiler onların kafasını kıracakdır. Yahudi anarşistler ikisinin arzusunun kuvveden fiile çıkması temennisine bunu yeni bir fırsat ad itseler sezadır. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Fransa'nın Hariciye Nazırı, Şark'da Fransızca okunmayan Katolik mekteblerine ianeyi kesecegini ve devlet teftişinden mahrum idecegini ta'mimen tebliğ etmiştir. Biz bu tebligatı Fransa'nın yeni hükumetinin, Türkiya'da yegane Frenk mektebi olan papas mekteblerini kapadacağı gibi ma'na çıkaramayız. Bilakis hükumet-i hazıra, Fransa'yı papasların şerrinden, rezaletinden kurtarmak içün Şark'a teşvik idiyor. Bilvasıta oraya gedip çalışınız diyor. Emrin şivesi de öyle "Şark'da Fransızca okunmayan..." demek, okudanlara maaş, himaye-i tamam papasların Fransa'daki rezaletlerini ilan eden hükumet, bunları Şark'a teşvik ve himaye ile hükumetin zilletini de ilan idiyor. O halde bu işde iki başlı rezalet mevcuddur. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Sabır ve sebat mucib-i fevz-i necat ise, azim ve cesaret de bais-i felah ve muvaffakiyettir. Geçen sene İtalya'da kain Milan şehrinden kalkub, balonla Alpa (Alp) dağlarını geçmege ahd ve and etmiş olan dört arkadaş ve balonları içinde yükseldikçe, furtuna ve bora şiddetlenmiş ve bunların aksi cihetine, ta Adriyatik Denizi'ne kadar savurub götürmüş ve balonlarını deniz dalgaları ortasında parçalamış idi. Üç arkadaş boğulmuş ve Marino yalnızca kuvvet-i bazusu sayesinde bata çaka altı saat yüzerek sahil-i selamete çıkmıştır. Bu def'a o adam bir balon ile Napoli meşher-i umumisi (Ekspozisyon) ortasından sabahleyin saat onu elli dakika geçerek yükselmiş, bir buçuk saat zarfında 4600 metro yükselmiş ve biraz sonra 6800 metroya çıkmış derece-i burudet 34 dereceye inmiştir. Balona Alpa dağlarını cenubdan şimale kat' ettiren müsaid heva, seyyahların keyif ve cesaretlerini artdırmış ise de, bu kadar yüksekde heva eksik olduğundan, müvellid'ül humuza dolu bir borudan heva emdikleri halde boru yırtulub kopmuştur. Yine aşağı inmeyüb devama inad eden herifler, müvellid'ül humuzanın mahbus ve mahfuz bulunduğu kapdan, doğrudan doğruya dudaklarıyla heva emmişler ve yaz kış kar ve buz eksik olmadığı içün (Mon Blan- Beyaz Dağ) (Mont Blanc) namını alan ve Avrupa'nın yüksek dağlarından bulunan cebel-i mürtefi'anın tepesinden geçerek Fransa'nın eski kaplıcalarına, bila keder gedip inmişlerdir. Bütün gazeteler, telgraflar birinci def'a Alpa Dağları'nın üzerinden balonla geçen bu cesur seyyahları alkışlıyorlar.