MÜTALAAT-I SİYASİYE Fransızlar, Fas'ın Atlas Dağları eteklerinde alelumum vadi ve ovalarında gördükleri servet ve kuvve-i enbatiyeye hayret iderek, bu kıt'anın istilasına ve istila içün -medeniyetlerin adeti vechile- ihtilal ve karışıklığına yol açdılar. Para, silah, cebhaneyi hala nereden tedarik ettikleri güya malum olmayan bir takım haydud ve eşkiya çeteleri, mağribin münasib ve muhtelif kıt'alarında vakit vakit peyda olduğunu vesilesiyle ittihaz iderek malum olan, İspanya'da kain ve arablar zamanında biri ismini muhafaza eden "Elcezire" de konferans küşad ettiler. O zamandan beri çok geçmedi. Şimdi zırhlılar, donanmalar gönderilmege başladı. Mısır'ın kat'iyyen ilhakına mukabil, İngiliz, Fransızı bu meselede himaye idecegini va'ad etmiş olmalı ki, bu def'a İngiltere'nin Bahr-i Baltık Donanması da Fransa Donanması'yla "Tanca" pişgahına gelüb, Fas hükumet ve ahalisine karşı nümayiş icra idecekleri en son ve en mühim havadislerdendir. Ya'ni bu "Memleketi sizden alacağız. Gümrük, tazminat, tahsisat ve daha türlü türlü namlarla sizi soyacağız, esir edeceğiz" demek olan bu nümayişe karşı Marok Sultanı'nın ahaliye tebliğ ettigi küçük bir beyannameyi, Fransız Sefiri ve memurları ve gayr-ı resmi casusları hükumetlerine ihbar itmesi üzerine gazetelerine kadar intişar eden mektubu ma'al ta'accüb derc idiyorlar. Beyanname-i Sultani ber vechi atidir: [Fransızların neşriyat ve tebliğatına kulak asmayınız. Size hücum ve bir fenalık idemezler. Onlar dört milyon neferin hududlarını tehdid etmekte olmasıyla çok meşğuldürler.] Fransızların arzu ve me'mul etmek istedikleri şey, Mağribiler Fransız velev ki İngilizlerle beraber donanmalarını görünce, aman ayakdan pes itsünler. Halbuki biz sizi soyacağız veya öldüreceğiz diye gelen medeni soygunculara karşı, eyi fena bir müdafa'a edilmesi tabidir. Almanya ve Almanya İmparatoru kendi politikası namına, İngiliz ve Fransız Donanması'na karşı bir nümayiş olmak üzere, o da zırhlılarını gönderür veya başka bir halt ider ise, o zaman hakikaten Almanya'ya ve Alman İmparatoru'na bel bağlarlar. Yoksa doğrudan doğruya başlarının çaresine bakarlar. Şayed Fransızlar istedikleri gibi muvaffak olamazlar ise, Fas'ı istila ideyim diyen Fransa, Cezayir ve Tunus'dan ve onu müte'akib İngiliz de Mısır'dan pabuclarını bile zor götürüb, def' olurlar, barınamazlar. O zaman bu hareket Hindistan ve Hindiçin'e de sirayet edeceğinde şübhe edilmemelidir. Fransızlar Cezayir'in cenub taraflarında Kıbrıs'dan deve almağa geldiklerini beyan eden Türk tüccarlarını yaka paça tutub, yayan sürüklemek ve nihayet Marsilya'ya getirmek gibi hareketleri bakılır ise, ne derece vesveseye düştükleri anlaşılur. Her zaman ve her yerde tecavüz ve