13 Mart 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 3

13 Mart 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ankaradaki Rus teşebbüsü nkaradaki Rus sefirinin Akdeniz paktına dair hü- kümetimiz nezdinde bir teşebbüs yaptığı yolundaki Londra haberi: rini Ankara yüksek mahfilleri yalanlamışlardı. Fakat her res- Mi yalanlama gibi bu yılıl:- lamanın da doğru olmadığı bilâ- ikara mü- kis Taymis gazetesi Anl habirinin verdigi ve Londra rad- sunun — yayınladığı Tivayetin Yo olduğu anlaşılmıştır. İşin garibi hâdisenin doğruluğunu yl- Se 'Rürk kaynakları tebarliz. et- tirmiştir. İngiliz Dışişleri Bakam Türkiyenin böyle bir bloka gir- mesinin Mosyovayı kızdıracağını açıklamıştır. Necmeddin Sadak ta henüz Akdeniz savunması hakkın da bir proje mevcut olmadığını ifade etmekle şimdilik telâşın bos olduğunu göstermiştir. Diğer ta- raftan İngiliz kaynaklarının be- Prttiklerine göre Türkiye, İngü- tere ve Fransa arasındakl mev- cut İttifak ve ItilAf hAlâ yürür- lüktedir. Binaenaleyh bu Üç baş- «ma iyl bir. teminat sayı-- Sovyet Rusyanın — anlaşmağa yanaşmayan politikası, Amerl- kada artık tamamile anlaşılmış ve mukabil ihtiyat tedbirleri a- hnmıştır. Elli kadar âyan Üye- si Millt Cin hükümetine geniş çüde yardım yapılması lehinde tesebbüslere giristikleri gibi A- merika Harbiye Bakanı da Rus- yanın taarruz ve tecavüz politi- karına şiddetle hücum etmiştir. Londra radyosunun bildimaiği- ne göre bu ayvın sonundan evvel Üe büyük ucankala filosu Ame- rikadan İne'ltereyo — gelecektir. Bu Amerika hava filolarından bi- ri sırf atom bombası taşımak ve atom bomhası kullanmakta İhti- sas sahibidir. Bu hareketin Mos- kovaya giddetli bir ihtira teşkil edeceği sanılıyor. Macaristan ve Polonyada baskı: Demir perdenin arkasına dü- şen memleketlerde durumun ne kadar acı olduğu her gün yapıl- Masına şahit olduğumuz - sözüm ona, muhakemelerle anlaşıldığı Eibİ yeni yeni olaylarla da teza- hür etmektedir. Macar'standa Kardinal'n mahkümiyetinden son ra Mecliste mevcut kaİmış olan Üç muhalif mebustan İkisinin da- ha tesrif dokunulmazlığı kaldırıl. mış ve bu #ki zat 'da tevkif edil- r'etir. Busün Macar Millet Mec- Hsinde muhalif sayılan tek bir meh'us kalmıştır. Nazar bon- cuğu gibi bir mahiyet taşıyan bu muhalif de bir papastır. Polonyada köylü partisi men- Bubu ve (N'kola'cik) muhalefeti- ne davanan bir mebus gpördünü barkıdan kurtulmak Irin kacmak istesten hududu asacağı sırada yakalanmış ve tesril masunluğu kaldırlarak tevkif edilmistir. Bo gvretle demir perde arkasında neler ceveyan etmekte — olduğu bütün dünva eftârınca bir defa d>ha anlaşılmıştır. DİPLOMAT M. P. nin Kasımpaşa bucağı Millet Partisinin Kasımpaşa bucak merkezi, bugün saât 14,30 da açılacaktır. İskele meydanın- daki parti merkezinde yapılacak YENİ SABAR Vaşington, 12 (a.a.) — <Afp>: Atlantik paktı metni üzerinde tam mutabakat hasıl olmuştur. Bu metnin ayın 18 İncl Cuma günü neşredilmesi muhtemeldir. İmza merasiminin Nisan ayının İlk haftasında Vaşingtonda — ya- pılacağı anlaşılmaktadır. Bu ha- ber iki saat kadar Dışişleri Ba- kanı Acheson ile görüşen pakt devletleri elçileri tarafından ve- rilmiştir. Elçiler anlaşmanın imzasından evvel Martın 15 inde - Dışişleri Bakanının iştirakile son bir top- lantı yapacaklardır. Vaşington, 12 (a.a.) — «Uni- ted Press>: Atlantik paktı hakkındaki mü- (Baş tarafı 1 incide) arada patrik kaymakamının mec lisi lâğvetmesi ve diğer taraftan malf işlerin mürakabesiz kalma- & yüzünden Ermeni Cemiyeti a- rasında patrik kaymakamına kar gı bir hoşnutsuzluk yaratmıştır. O zamandanberi devam edegelen Ahtilâf nihayet bundan 15 gün evvel patlak vermiştir. Evvelâ şehrimizdeki 46 rahip- ten 38'1 imzaladıkları bir arzıha- H patrik kaymakamı Arslanyana vermişler ve bir ruhani meclisin toplanmasını İstemişlerdir. — Pat- Tik kaymakamı — rühanflerin bu dileğini kabul etmemiş ve bu 38 kişi arasından kaymakamla — te- mas etmek Üüzere seçilmiş olan 7 ilik murahhas heyetinde bu- lunanlara işten el çektirmiştir. İşten el çektirilenlerin İsimleri gunlardır: Beyoğlu başpapazı Tovma Şi- gair, Kadıköy başrahibi - Hıma- yak Bahtiyaryan, Feriköy başra- hibi Garmair Gezüryan, Gedikpa- ga başrahibi Hosraf Misakyan, Beyoğlu başpapazlarından Se- rope Burmayan, Kumkapı — baş- papazı Abraham Ebeyan ve Bakırköy papazı Anamya — Bal- yan. Patrik kaymakamı bu — kara. rından sonra yalnız Gedikpaşa Başrahibi “ile Bakırköy papazının cezalarını tecil etmiştir. * Kaymakam Arslanyan bu ka- rarı aynı zamanda Erivandaki başpatrik 6 ncı Kevorka telgraf- la bildirmiş, bir taraftan da Baş- bakanlık, İçişleri Bakanlığı ve Vilâyete müracaat ederek bu ru- hanilerin meclis seçmek arzuları- nın önüne geçilmesini bildirmiş- tir. Dün bu hususta patrik kay- Tüşen bir muharririmize şunları söylemiştir: «— İsimleri bilinen Tuhaniler kiliselerdeki papazlara bir arzu- hal imzalattılar. Bu arzuhalle di- ni ve idari işlerimizi tanzim için İstanbul ruhanilerinin bir içtimaa davet etmesi isteniyordu. Hal- buki din tarihinde böyle bir va- ka olmamıştır. Böyle bir içti- maa lüzum varsa patrikhane ve ruhani meclis karar verir. Bu yazıda bir suç görülmediği için imzalıyanlara bir ceza verilme- törende Hikmet Bayur ve Sadık| miştir, Zaten 'îmî_.î;;ı:::ınıen Alîıc-gan birer konuşma yapa- | 9'u imzalarını geri almışlardır. caklardır. Bunların aralarında 7 kişi ge- bocun çen pazartesi günü patrikhaneye Cumhuriyet gazetesi muharriz- lerinden Ömer Coşarın dün gece bir kız evlâdı dünyaya gelmiştir. Genç anne Çağra Coşarı ve arka- daşımızı tebrik eder, yavruya u- zun ve mes'ut ömürler dileriz, geldiler, Orada ikinci bir arzıhal vererek ruhani meclisi davet et- memizi istediler, Ben de bu 7 kişiye, patrikhane nizamatına aykırı hareketlerinden dolayı iş- ten el çektirdim. Bu arada baş- papaz Serope Burmayan bana bir flanti Pakfınd tam mütabakat makamı Arslanyan kendisiyle gö-' Tasarı metni bu ayın 18 inde neşredilecek ve anlaşma Nisanın ilk haftasında imzalânacak zakerelere iştirak eden 8 memle- ket temsilcileri, — yayınladıkları bir tebliğde, bu tarihi savunma ittifakı hükümleri hakkında bir anlaşmaya varmış olduklarını bildirmektedirler Tebliğde ilâve edildiğine göre, anddaşma metni- 'nin önümüzdeki cuma günü yayın lanacağı ve andlaşmanın Nisan ayının ilk haftası zarfında Va- şingtonda imzalanacağı ümit edil mektedir. nümüzdeki hafta bir veya iki toplantı daha yapılacaktır. Ayan Meclisi Dışişleri komite- si Başkanı âyan üyesi Connally bu müzakerelerin sona ermesinin dünya güvenliğine doğru atılmış bir adım teşkil ettiğini söylemiş- tir. Ermeni ruhanileri tehdit mektubu da gönderdi. Bu mektup terbiye kaldelerine uy- mıyan ve kilise nizamatına ay- kırı bir mektuptur. Bu vaziyet karşısında ben de başpatrikimiz 6 ncı Kevorka tel- graf çekerek durumu bildirdim. Ayrıca Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı İle vilâyete de müra- caat ettim. Diğer taraftan patrik kayma- kamına muhalefet eden grupun başında bulunanlardan Beyoğlu başpapazı Tavma Şigâir kendisi- le görüşen arkadaşımıza gu iza- hati vermiştir: «— 1944 yılında partik — öldüğü zaman meclis toplandı ve Arslan - yanı en İkademlimiz olarak patrik kaymakamı seçtik bu seçimde şartlarımız gu idi; evvelâ meclisce bir envanter heyeti seçilecek, sa - niyen bir mali mürakabe heyeti kurulacaktı, Patrik kaymakamı bu şartları kabul ettl Ve beni de patrik vekili tayin etmek — istedi. Ben meşguliyetim yüzünden bu işi kabul etmedim. Arslanyan 1924 te bir kerre daha patrik kaymakamı tayin edilmiş ve sonra azledilmiş- t. Biz buna rağmen yine kendi- sini seçmiştik. Aslanyan kaymakam seçildikten sonra evvelden kabul ettiği he - yetlerden yalnız emvanter heyeti -| ni seçtirdk Malt mürakabe heye - tinin seçimini — sudan — sebeplerle reddetti. Arslanyan bizim itirazlı Tımıza Bü arada &inirlenerek 3 ay meclisi toplamadı ve bir gün ken- di kendine lâğvetti. Halbuki ni - Zamnâmenin 11 inci maddesine gö re patrik bile ruhanl ve cismani testo ettik, fakat ihtilâfa sebep ol mamak için mes'uliyeti kendisine bıraktık, 1945 te kendisi yanına akrabalarını alarak bize sorma - dan Erivandaki — Eçniyazino — git « ti. Biz oraya bir telgraf çekerek kendisinin resen hareket — ettiğini, bizi hiçe saydığını bildirdik. Neti- cede dönüşte bizi tehdit etti —ses çıkarmadık, Yalnız 5 seni ra nihayet b brettikten son - an 15 gün evvel kilisemizde devam eden ruhani A- narşiye son vermek için başrahip başpapaz ve papazlar - toplandık ve patrik kaymakamına işbirliği yapmak Üzere 38 imzalı bir takrir verdik. Bizim istediğimiz bir ruha- ni yedek meclisinin seçilmesi — d, Arslânyan imzalayanlardan 19 — ki- giye zorla imzalarını geri aldırdı. Nizamnameye göre bir patrik ve ya kaymakamı eğer arzu Üzerine meclisi davet etmezse İstanbulda- K en kidemli ruhant riyasetinde meclistoplanır. Bu hak bize veril mişken biz onun emirlerine karşı gelmemek için meclisi - toplantıya davet etmedik. Böyle olduğu halde patrik kay- makamı bizi cezalandırmağa ka kıyor, Temelsiz bir esbabı mucib ye dayanarak verilen cezayı — biz Yazan: KADİRCAN KAFLI — Allah - gidilmesini mişae elbet gideriz! Hz, Muhammed cevap verdi: — Allah tarafından böyle bir emir verilmiş olsaydı size sor. Tazdım. Bunun üzerine Ömer: emret- Medine artık Arabistanın ve Müslümanlığın devlet merkezi olmuştu; en uzak bölgelerdeki kabileler adına heyetler geliyor, Müslüman oluyorlar ve İslâmlı- ğ gartlarını, esaslarını öğrene Tek gidiyorlar; kendi yurtların — Ey Allahın Tesulü; Şam — da hak dini yayıyorlardı. —Hz. fllkesinde kuvvet ve kâfirler — Muhammed elçileri kabul edece- goktur; Müslüman hiç yoktur. —ğl zaman iyi giyiniyor, onlara Senin ordu ile buraya - gelişin İkramda bulunuyor; kabileleri, Onlara korku vermiştir. Henüz —nin detlerine göre davranıyor, yarı yoldayız. Şimdilik bu ka- — hattâ onların şivelerile konuşu: darla kalsın; bakalım Allah ne — yordu. gösterir. Hz. Muhammed Arabistanın Dedi. Başka biri ise Şamda — her tarafına valiler gönderişe, Veba hastalığı olduğunu haber asker yolluyor, henüz itibarda M Hiz. Muhammed çöyle bu — olan putları kırdırıyordu. ardı Hicretin on Üçüncü yılında: olan gehre — <O vakit ki Allah tarafından gir Ördu geri döndü; yolda bir Kaç hain Hz. Muhammedi öldür mek için pusu kurdular; fırsat gözettiler; fakat Hz. Peygam- ber hepsini biliyordu; — tedbir fldı; Medineye selâmetle dön- dü, n ” yardımlar ve fetihler gelir ve halkın takım takım Allahın di- nine girdiklerini görürsün, he- men Tanrına hamdederek tövbe ve istiğfar et!» mânasında olan Büre indi. İlk defa Abbas bu- nun: «Artık beri tarafa dön ve Ahiret seferine hazır ol!» mâna- Tefrika No. 21 sına geldiğini anladı, ağladı. Hz: Muhammed onun göz yaşla- rını görünce sebebini sordu; Abbas da söyledi. O zaman Hz. Peygamber: — Evet, doğru anlamışsın! Dedi; amma hüzün duymadı; zira Allahına kavuşacağı habe- ri onun için bir müjde idi. © yıl Hz. Muhammed halk ile beraber Hac edeceğini ilân etti; her taraftan Medineye akın a- kın geldiler. 22 gubat 632 yılı- na rastlıyan Zilhiccenin beşinci günü öğle namazını kıldıktan sonra hısımları ve yakınları be- raberinde oldukları halde Zül- hüleyfe'ye vardı; gece orada kaldı, ertesi sabah ihrama bü- ründü ; öğle namazını kıldı, kırk bin müslümanla yola çıktı. O Zamana kadar bu derece kala- balık halkın bir arada hacca Bittiği görülmemişti. Mçkkeye ulaştıktan sonra başka kafile- ler de geldiler; - ziyaretçilerin Bayısı yüz bini geçti; «Büyük Hac» martın yirmi ikinci cuma meclisi feshedemez, Biz bunu pro| Ürdün - İsrail. çarpışmaları — Baş tarafı 1 incide — Rodos, 12 (A.P.) — Bu sabah Rodosta resmi bir karma otu- Tum yapan Ürdün vo İsrail tem- silcileri, Kudüs gehri meselesini müzakereye başlamışlardır. Bu akşam yapılması kararlaştırılan ikinci bir oturumda da bu çetin meselenin görüşülmesine devam edilecektir. Mısir politikası — Baş tarafı 1 incide — ları bütün Arab ve İslâm dün- yasında büyük nüfuz - sağlamak gibi geniş projelere vedâ etmok zorunda kaldılar. Ortaşark âle- mine nüfuzuun çok çetin ve pa- halı olduğu anlaşıldı. Yalnız ye- ni kurulmuş ve istiklâline kavuş- muş bir memleket büsbütün me- yus ve meflüç bir hale gelirse istikbal bakımından bu hal hiç de hoş görünmez. Onun için Mı- sır hükümeti ş'mdi eözlerini Or- taşarktan bizzat Afrikaya çevir- miş bulunmaktadır. Sudan ve Abyasiniede geniş İmkânlar var- dır. Ortaşarkta birinci plânda ge- lemese bile kendi kıt'asında ve Afrikada Iyi bir mevkie sahip o- labilir. Bu itibarla Mısır'lılar simdi Nil vadisinin bayındırlığını aşttıracak tertibata — koyulmuş- lardır. Bunun #çin de bir milyon hektarlık yeni toprakları sulaya- bilecek yeni barailar ve u deno- ları tesis etmek düşüncesindedir- ler. Sudan'da ve Nil'in kaynakları olan gölllerde seksen milyon İn- giliz lirası sarfile muazzam ba- zaflar vanılaraktır. Bir is isin de Büyük Britanya İle ve İngiliz ser maye ve mütehassısları ile gen'ş isbirliği sa#lanacaktır. Bu baraj- Tar yanıldığı vatit zi-aate varı- yan Mısır topraklarının yüz öl- eüsü İki milyon hektardan ür milyona cıkacaktır. Binaenaleyh Misir nüfusü simdi yirmi milyo- va vakın olduğu halde bes ön vi içinde bu miktarın — (25) mil- vana haliğ olması wmulmaktadır. Görlülüyor ki Kahire. İnefltera ile,daha sıkı münasebhetler pevda ederek fanlivet Bahasını Orta- serbfan Afribemn geviedlği Gihi büyük bir politika değisikliF'ni, sakn bir surette, tahakkuk ettir- mek Üzeredir. Bevin' — Baş tarafı 1 incide — «Rusyada karışıklık çıkarmak için oraya hiçbir kimse gönder- miş değililim ve Rüs sendikaların- da da parmağın yoktur. Fakat Rusyanın tesirine maruz memle- ketlere de 4 milyon insan silâh altında bulunmaktadır. Benim, yani hükümetimin kanaati şudur ki biz bir tecavüz teşkilâtı kura- cak değiliz. Bil: nereden ge- lirse gelsin her türlü tecavüze karşı koyacak bir teşkilât yara- tacağı nutku kabul etmiyoruz ve kendi — vazife- lerimize devam ediyoruz, Bu bizim dahili işimiz olduğu halde Arslan- yan vaziyeti baş patrikimize bil - dirdi. Biz de mukabil olarak bugün bir telgraf çekerek hakikl vaziye- ti açıkladık. Eğer kendisi telgraf çekmeseydi, bizim telgraf çekmek hayalimizden geçmezdi. Yapacağı « mız gey hükümetle temas etmek ve durümü — açıkça — bildirmektir. Bu arada hüsnüniyetle — pazartesi günü yapılması istenen toplantıyı yapmayacağız. Biz patrik kayma - kamına dalma hürmetle hitap et - tik ve ona ricada bulunduk, hal- buki o bizim fena niyetlerle reket ettiğimizi ilân etti. Biz - bu ithamı müttefikan ve nefretle red- dederiz, Hükümetimiz her zaman bizi dahliğ işlerimizde serbest — bırak - -) mişgtfr, Blg de durumu resmi ma kamlara açıkladık. Hüsnünigeti - niz anlaşılacağından eminiz.» günü başladı. Hz. Muhammed - o gün, işle- miş faiz dâvalarını kaldırdı; kan dâvası gütmeyi yasak etti. Gayet tesirli bir söylev verdi ve bu arada dedi ki Ey halk, sizin kadınlarınız üzerinde haklarınız vardır; lar hakkınıza ria; ler; siz de onlara karşı iyi dav ranmalısınız. Müslümanlar hep birbirlerinin kardeşleridir. Bir kimseye kardeşinin malı helâl olmaz; meğer ki kendisi vermiş olsun. Ben sizo lâzım olan geri- at yollarını bildirdim; size iki gey bıraktım ki onlara uydukça hiç bir vakit yolu şaşırmazsı- nız; onlardan biri Allahın kita- bı diğeri de Peygamberinin sün netidir. Bunun gibi daha nice di sözler söyledikten sonra Sor- du: — Ey halk, bildirdim m Yakınları cevap verdile — Evet! Hz, Muhammed üç kere: — Ey Allahım, şahit ol! Dedi. Onun sesini herkes İşlt Tediği için gür sesli birisi onun sözlerini tekrarlıyordu. Vakit ikindi olmuştu ve he- nüz öğle namazı kılınmamıştı; Bilâli Habeşt ezan okudu; önce öğle namazını kıldılar; sonra Bilâl kamet getirdi; ikindi nas Sapan Taşı Bekleyen Derviş .. izim hükümet işle- rinin, dostlar alış verişte görsün ka- Bilinden idare edildiğine yepyeni bir örnek mi isti yorsunuz? — İşte salâhiyetli bir zatım verdiği dumam burnunda malümat: Yarım milyonluk vergiyi tahsil çin tam bir buçuk milyon Tira harcanmış! Tevekkeli değil, hazine, eski ve harap çeşmelerimiz GDi kupkuru.. Bu sihni- yetle çalışan bir mekaniz- madan denk büdce bekle- mek, kurak havalarda yağ- mur duasına — çıkmaktan Tarksızdır. — Yapacağız, düzelteceğiz! Evet, hayırlısiyle gu 1950 Milletvekili - seçimleri - bir gelsin de! Ertağrul ŞEVKET N B Gözönünde Bir Örnek: Fransa. — Başmakaleden devam — Fransız örneğinden behemehal yapılacak istifademiz vardır. Her hangi bir zora başvurmadan ve demokrasi işlemesini gu veya bu şekilde engellemeden kalkınma ve büdceyi yoluna koyma imkânı var olduğu sabit olmuştur. Büd- cenin düzelmesi, denkleşmesi, pa- ranın İstikrazını ve satın alma kudretinin yükselmesini, diğer bir fade İle, ucuzluğu sağlar. Böylelikle geniş halk kütleleri rahatça bir nefes alabilir. Amma büdeede bir santim indirmek ka- bil değildir, bütün masraflar za- ruridir der ve ayak dirersek ta- biatiyle böyle mesut bir. netice kolaylıkla alınamaz. Büdcenin tatbikinde olsun kuvvetli bir ta- sarruf zihniyetiyle hareket edil- se ondan bile bazı tâli menfaat- ler doğabilir. edeceğiz, ŞÜKRÜ-BABAN Doktor Fahri Kurtulu *— Baştarafı 1 incide — Tıp Derneği, sadece kendilerine durumu izah etmek için Ankara- dan davet ettiği Fahri Kurtulu- ga bu- konferansı her ne pahası- na 'Olursa “olsun verdirmek için, Çemberlitaş sinemasını — kirala- mış ve konferans tarihi de dün sabah olarak tesbit edilmişti, Dün sabah, hiç beklenmiyen bir mâni daha çıkmış, Çemberli- taş sineması sahibi, birkaç gün önce salonların Tıp Derneğine tahsis için mutabık kaldığı ve senet imzalamış olduğu halde, tam konferans saatinde salonu veremiyeceğini bildirmiştir. Bin- lerce talebe, kısa bir. şaşkınlık geçirmiş, fakat derhal Şehzade- başındaki Hilâl sinemasına gidi- lerek burası ile mutabık kalın- mıştır. Çenberlitaş sinemasına gelen- ler, otomobillerle konferansa ye- tişebilmek için Hilâl sinemasına Bgitmişler ve konferans, saat 9,5 da başlıyacak iken, 10 a doğru başlıyabilmiştir. Konferansı, Mil- li Türk Talebe Birliği Tıp Derne- ği başkanı adına Suphi açmış ve hâdiseden arkadaşlarının duyduk ları teessürü belirterek üç, dört gündenberi bir konuşma ye Ü- lamadıklarını, buldukları- yerler- den de talebelerce malüm olan sebeplerden dolayı istifade ede- mediklerini söyliyerek: — Sözü, şahsına hücum edilen derneğimizin Üyesi Dr. Fahri Kur tuluşa veriyorum, demiş ve kür- mazı da kılındı. Akşam üstü «Bugün sizin di- ninizi ikmal ettim ve sizin üze- rinize nimetimi tamamladım; Bizin için din olmak üzere İslâm hğı beğendim ve seçtim» müna- sına gelen âyet indi. Bir iş ta- mam olunca bir varlığın eksil- mesi beklenir; eksilecek olan varlık «Hz. Muhammed» — di. Bunu önce Ebu Bekir anladı adı, Hac ertesi gün de de- vam etti; Hz. Muhammed traş oldu ve kesilen saçlarından bi- Ter ikişer tanesini yakınlarına dağıttı; bu da onun ayrılacağı- na işaretti; zira İnsan ayrılır- ken hâtıra verir. Hz, Muhammed o sırada dedi ki: - Ey halk, haccın nasıl ya- pılacağını benden öğreniniz, Bil mem amma, belki bundan son- ra benimlo burada görüşemez- siniz! Bi le dedi — Ey halk, her birinizin ka- ni ve mali ötekine haramdır. Kıyamet - gününde Tanrınızın huzuruna geleceksiniz. O size ka bir söylev vererek göy dünyada neler yaptığınızı sora- gak, ona göre rezalandıracaktır. kıl Muhtar Binlerce talebe yetiştiren, 200'e yakın eseri olan ve metodu, Avrupada kendi adı ile anılan doktorun hayatı — Prof. Dr. Süheyl Ünver'in hatıratı — Büyük Türk hekimi prof. Âkıl Muhtar Özden'in vefatı bütün mem lekette olduğu kadar hiç şüphesiz 'Tıp âlemninde de derin bir teessür- 10 karşılanacaktır, Dün sabah bu acı haber derhal Üniversite muhitinde Vve Doktorlar arasında düyülmüş, eğşiz ilim damının gahsında fazilet ve insan lık temsalini de kaybetmesinin acı- S pek büyük olmuştur. Dün bir arkadaşımız merhumun Üniversitedeki çalışmalarında — se- nelerce muavinliğini yapan Den toloji (Tıp tarihi) profesörü Dr, Sübeyi Ünver'den — büyük hekime alt hatıralarını sormuştur. Prof. Dr. Süheyl Ünver derin teessürü içinde şunları anlatmak- tadır: <-- Akıl Muhtarın vefatı ile şah sında çok şey kaybettik. Bir defa F. Köprülünün konferansı — Baş tarafı 1 incide — liğin memleketimizde bilhassa son zamanlarda yerleşdiğini - söylemiş ve bünü irkcılık ve kendi milletini diğer milletlerden Üstün görenle - rin yegâne düşmanı olduğunu be- lirtmişitr. Sözlerine devam eden, hatip, 1s- tikbalin bir dünya birliğine gitti - gine kanl bulunduğunu, fakat bu- nun milliyetçiliği zayıflatacak şe- kilde değil, bilâkis kuvvetlendire - cek gekilde olacağını söylemiş ve buna mani olmak 'steyen komüniz me de temasla demiştir ki: Komünizim, ilim sahasından çı- kıpta tatbikat sahasına girince o - 'nün nasil bir Rus emperyalist mü cadelesi olduğu — görülmüştür. bu- gün Moskovaya merbut olan bu ce reyan, bir avuç mahlükun eseri - dir. Bizim — milliyetçiliğimiz başka milletlere kötü niyetler besleyen bir milliyetçilik değildir. — Bilakis dünya milletlerini sulh ve sandet içinde anlaşdıracak bir milliyetçilik tir. ş konferansını verdi süden inmiştir. Doktor Fahri Kurtuluş — kon- feransa başlamadan önce, Hilâl sinemasının bütün alt, üst salon- ları, locaları kâmilen dolmuş ve birçok talebe de sinemanın ho- lünde ve ayakta beklemek mec- buriyetinde kalmıştır. Konferans, baştan sonuna ka- dar talebelerin büyük bir alâka ve heyecanı ile takip edilmiştir. Hatip sık sık alkışlan- mış, bazı noktalarda — tezahürat yapılmıştır. Doktor Fahri Kurtuluş, — bü- tün' konferans müddetince sâkin görünmekle beraber, talebelerii bilhassa milli mevzular söz konu- su olduğu zamanlarda heyecan- lanıyor, sesinih tonu değişiyor- du. Alkışlarla sona eren konuş- madan sonra, talebeler dağılmak istememişler: — Cumhuriyet gazetesine gide- lim... sesleri yükselmiştir. Fahri Kurtuluş buna mâni ol- mak için söz söylemek istemiş, fakat talebeler, Fahri Kurtuluşu omuzlıyarak, milli marşlar söyli- yerek Beyazıda doğru yol alma- Za başlamışlardır. Fahri Kurtuluş, ancak, — elek- trik idaresinin önünde kendini yere atabilmiş, burada talebelere kendisinin bir fikir mücadelesi yaptığını, talebelerden de aynı geyi beklediğini, —şahsına — ve fikirlerine karşı gösterilen alâka- ya minnettar olduğunu — belirte- rek, bütün talebelerden, burada dağılmalarını rica etmiş ve tale- beler do dağılmışlardır. Ticaret filomuz geliştirilecek — Baş tarafı 1 incide — gerl Kalan kısını da diğer işlet - nelere — tahsis aedilmiştir. Diğer taraftan Avrupa Kalkınma programına dayanan bir. proje 1952 ye kadar tahakkuk ettiril - mek üzere 40 — milyon, Kalkınma| Bankasile hazırlanan proje ise 11,6| milyon dolarlık d, Banka müm; nin memle - ketimizi son — Ziyaretleri sırasında bu projeyi birlikte tetkik ettik, A- radan geçen zaman zarfında ihti- yaçlarda bizce görülen değişiklik lerle Bankanın en müstacel ve mübremn ihtiyaçlara kredi vermek temayülü — bu proje Üzerinde dür- mamızı icab ettirdi, Yeni proje - miz takriben 12 milyon 400 bin dolarlıktır. Bunun 6 milyon kada- rını yük ve yolcu gemileri, 8 mil - yon kadarını Şehir Hatları — yolcu Ve araba vapurları, 3.6 milyon ka- darını Liman vasıta ve tesisleri, 1 milyon 400 bin kadarını fabrika teslsleri ve geri kalanını da — Kıyı Eraniyeti İşletmemizin ihtiyaçla - rı teşkil etmektedir. Bankaya verilen projedeki bu ta dilât Avrupa Kalkınma — programı projesinin değiştirilmesini Tüzumlu yorulmak bilmez, bir çalışma Abi- Gesl İdi. Vatanına son derece bağ- Eydi ve katiyen Türk kafasının garp kafasından geri olmadığını söylerdi: Kuvvetli - bir tarihçi, mu| yaffak bir ressamdı. Bütün dersi malzemesinin resimlerini kendi ya par, «iyi resim yapamıyanın he - kimlikte muvaffak olamıyacağını söylerdi, Inkilâbı en İyi kavramış bir in- sandı, Garp Teknik ve ilminin mem lekete girmesini — İsrarla — isterdi, Yeni bir ilmi hakikatı öğrenme - diği gün Üzgün durur, neşesi ka- çardı. Gençliği çok sever, onlarda) ilerleme temayülü gördükçe hu - dutsuz sevinç duyardı. Kazancının yarısını kitaplarına yarısını klinik ve taboratuvar Ihtiyaçlarına — sar- Kederdi. Para ile hiç alâkası yok- tu. <O gelir, gider bir vasıtadır. En büyük servet ve hazine tüken- mek bilmeyen bir çalışma ve öğ- renmedir> derdi. Eğer kendisi sağ olsaydı - şimdi size nakledeceğim bu sırrın . İfşa - sından dolayı bana darılırdi. -On kadar genç Türk hekimini kendile- rinlâ bazan haberi olmadan Avru-) pada senelerce tahsil — ettirmiştir. Meselâ ümit bağladığı bir genç he kim gördümü ne yapar, eder bir imkân bulur ve bunu masum bir yalanla genç hekime bildirirdi: «Çok zengin, Türk — hekinliğine hizmet etmek isteyen bir. dostum var, Avrupaya bir genç yollayacak tahsil ettirecek, Benim emrime pa ra veriyor, Seni yollamak — istiyo- rum> der, halbuki — bütün — tahsil masrafı kendisinden çıkardı. Prof. Akıl Muhtar hiç — şüphesiz bir âlimdir. Muhtelif dilllerde ufak ve büyük, tıbbi ve ilmi iki —yüze yakın eseri neşrolunmuştur. Son-| ra «tedavi fenni> kitabının mütead dit tabılarını yapmıştır ki, tama - men kendi araştırmaları mahsulü- lüdür, En son tabını son hastalı - ğında yaptı, ve yeni — ilâvelerini hastalığı sırasında Ycmâl etti: Son günlerde veremin yeni ilâç - larını eserine ilâve için çalışıyor- du. Kitabı tutacak iktidarı yoktu. Bu çalışma âbidesi, başkasının tut tuğu kitaplardan alâkadar oldu - gu kısımları okuyor, mecalsiz ve titrek eli ile onun hülâsalarını yaz maya çalışıyordu. İki ay sonra memleketimizde toplanacak olan Beynelmilel 5 Inci pataloji kongresinin başkanı — idi, Bizlere <acaba kongreye devam e- debilecek miyim?> diye soruyordu, Vefatından beş gün evvel kongre- ye sunacağı raporun son detayını, resimle izahları hazırlayacağı sı - rada komaya girdi, Ve kendisine tayı rahat ettirmesi mukabili iatie rapsız gekilde sükün içinde a: mızdan ayrıldı. Vefatından beş gün evveline ka- dar çalışmasına ara — vermemişti. Düşününüzki; 67 yaşında mecbu - ren tekalit edildikten 'bir kaç ay sonra, kendisi Türk kodeksine bir bir zeyil yapmağa memur edildi. Bu zeyilde İngiliz Kodeksini e « sas tutacaktı. Bunun için İngiliz » ce öğrendi. Hayatında ideali olan bir klinik ve taboratuvara ancak tekaüt ol - masından bir iki sene sorra Hase KI hastahanesinde sahip olabildi. Fakat memleketimizin - kanunları bu ilim adamına bir istisna yapa - madı ve kavuştuğu kliniğinde ra - hat birkaç sene çalışamadı, Kendisinin keşif denecek mahi « yette bir çok buluşları vardır, Bu yüzdendir ki kendisini Pariste Tıp Akademisine muhabir fza seçtiler Oraya bir asır sonra seçilen ikinci Türktü, Buluşlarını Avrupada, ilmi ki - taplarda, <ÂAkıl Muhtar metodu> diye yazılıdır. Ölümü Avrupada de- Tin teessür uyandıracaktır. Zira memleketimizde — olduğu — kadar Garpta da tanılan bir hekimimizdi. On binlerce talebesinden baş « ka yüze yakın hekimimiz yanında ihtisaslarını yaptılar. Onun - fazi - let ve ilminden feyz alarak mem « leketin dört bir tarafında çalış « maktadırlar. Âkıl Muhtarı unutmaya imkân yoktur. Onun ilmt hüviyeti — toplu ve mahfuz eserlerinde aranmalı - dır, Ahlâki hüviyeti <İlim bakımın dan ahlâk» eserinde saklığır. Her - kesin kalbinde de onun hakkında yi intibaları vardır. Ne — mutlu ona,> Dr. Akil Muhtar dün velat etti — Baş tarafı 1 incide — lihisarındakt alle mezarlığına def- nedilecektir. Bu acı kaybından dolayı tıb dün yasına, dostlarına ve allesi efra - dına başsağlığı dileriz. Tıp Talebesinin tcessürü Kiymetli bir doktor. olan / Akıl — Muhtar'ın an! vefatı Tıp talebeleri Brasında büyük bir teessür uyan. dırmıştır. Bu münasebetle Tıp Bay ramı programında bazı değirik - lik yapılmıştır. Buna göre 14 mart pazartesi gecesi Marmara — Lokali ile Taksim Belediye — gazinoların da yapılması mukarrer Tıb balo « ları, 22 Mart gecesine tehir olun- baş vurmuş binlerce on binlerce has| Hastane ve - İisT Tahmin veya ük — Şartname keşif bedeli — teminatı — bedeli Lira Kuruş Lira kuruş lira kuruş 38400 00 2880 00 98 28260 80 2868 81 96 32708 00 2528 10 84 'Tahmin veya keşif bedellerile ler ayrı ayrı kapalı zarf üsülü ile Birinci ve Üçüncü kalemdeki yındırlık Müdürlüğünden ve ikânci mukabilinde satın alınacaktır, da Belediye merki kılmıştır. Onu da bu günlerde ya- (Devamı var) pacağız. ihale günü saat 14 e kadar Dalmi Satışlar, Belediye hudutları dahilindeki ihtiyaç sahipleri içindir. 10 — 15 — 25 — 30 — 40 — 50 — 60 — 100 — 105 kuvvetinde PENTA DIŞTAN TAKMA DENİZ MOTÖRLERİ SAHİBİNİN SESİ V. GESAR ve ORTAKLAKI Istiklâl Caddesi No. 802, Telefon 44 tanbul Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünden hizalarında yazılı bi muştur. Bakkallar, Pastacı, Börekçiler Mekteplere Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından verilen bir miktar 74/76 Randımanlı Has un satışa çıkarılmıştır. Fiatlar: Mağazada teslimi 89 Lira. Değirmen teslimi 38: 50 dir, Adres: ADNAN BEŞLİ, Tütün gümrük Hasır iskelesi No. 32 ada YRZRCDZ SÜD Ha FY KGKTEKCAZ U NFK K DENİZ MOTÖRLERİ beygir ANBUL BELEDİYESİ İLANLARI | İ asfalt yollarının sürekli onarımı işlerinde kulanılmak Üzere lüzumu oN şartnamesinde yazılı ” evsalta 120 ton bitüm mübayaası, Büyükada Balıkçıl Caddesi ile Nevs zat Bey sokağı ve Heybellada Aye yıldız, Caddesi ve Burgazada lake« Jesinden plâja giden rıhtım yolu « 'nun çimentosu Belediye tarafındam verilmek suretile inşası, İ asfalt yolları sürekli onarımln: da kulanılmak Üzere lüzumu / olan 1200 metre mik'âbı 3-6 ve 6-15 mi- Vimetrelik mıcır mübayaası, İlk teminatları yukarda yazılı iç « eksiltmeye konulmuştur. işlerin — gartnameleri İstanbul Ba « kalemdeki işin şartnamesi de İs« Thale 24/mart/949 perşembe günü saat 15 de İstanbul Divanyolun- binasındaki Dalmi Komisyonda yapılac steklilerin ük teminat makbuz veya mektubu, 949 yılı Ticaret ve- ya Esnaf Odası vesikası, imzalı gartname ve ayrıca yalnız ikinci — ka- lemdeki iş için gartnamesinde yazılı kayıtlara göre eksiltmeden Üç gün evveline kadar İstanbul Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünden — alınmış fennt ehliyot kâğıtlarını havi olarak hazırlayacakları kapalı - zardlarını Komlsyona — vermeleri lâzımdır. 112

Bu sayıdan diğer sayfalar: