18 Ağastos 190 H Yazan : ULUNAY W M B Tefrika No. 55 ÜARAARAR AAA AARAKSANDAAAAAA| — Hayır, burası doğru. Fa-| kat cumartesi bankanın den sonra kapalı olduğunu unut tuğu, Beyoğlunda istemiyerek bir (bezik) partisine tutuldu - ğu, sonra zararını çıkartmak için bakara oynadığı hülâsa| hepsi yalan... | fasıl olur Samiye? | — Ben kocamı bilirim. O bu parayı sermaye gibi kullanarak açıktan bir para kazanmak iset-| di. Zaten böyle olduğuna emi-| nim; çünkü dün gece kendisine de söylettim. Şimdi bu rezaleti anneme duyurmadan örtbas et- mek geldim. — Vallahi — Yook ağabeyciğim. Senin haklım var. Başkaları seni an- lamazlar fakat ben anlarım. Sen bu meselenin tamamen haricin- de kalmahsın. — © halde ne yapacaksın? | — Doğrudan doğruya pren -! gese müracaat edeceğim ve her şeyi dosdoğru anlatacağım. Ah mede bu deliliği neden yaptığı- nı sorduğum zaman: “Ne yapa- yım? Benim talihsizliğimin yi zünden —sen de çekiyorsun. Sana açıktan bir kaç yüz lira| getirip al karıcığım diyebilmek zevkini tadmak istedim. Aksilk burada da yakama yapıştı,, de- di. Bunu da olduğu gibi söyli - yeceğim. Bakalım ne olur? — | — Bu bahsi'ne zaman aça - caksın? — Hemen birazdan. Çünk annem bugün Beylerbeyine gi miş; bundan istifade etmek is-| terim. Samiyeye cevap vermeğe va- kit kalmadı. — Samiye! Orada mısın? Dilfikâr kardeşimi çağırıyor-| dü. Z Karım, yanımıza geldi, Gayet | tabii bir eda ile benim hatırı- mı sordu: — Bugün görüyorum —daha iyisiniz Fazıl, dedi. Sonra: — İki kardeşin başbaşa olan muhaveresini bozdum galiba. Bamiye bana meydan bırak-| mvadan cevap verdi: | — Hayır efendim, zaten bir sey konuşmuyorduk. — Böyle olmakla sende bugün esrarlı var kızım. — Hiç bir şeyim yok efen- dim. — © halde ağabeyinin odası- na gitmeden bana bir şeyden bahsedeceğini söylemiştin. — O,| me idi? Samiye kızardı: — Bunu ancak size söyle- mek isterim, dedi. Dilfikâr güldü. — Kadınların pek hususi i lerine ait bir şeyse seninle ba: başa kalmağa muvafakat ede - rim. Fakat aileye tallük eden bir mesele ise dinlemek için bir | gartım var: Ağabeyinin yanın- da konuşacağız.. İ Dilfikârın bu sözüne karşı: — Rica ederim, dedim. Ben sizi yalmz bırakayım. Zaten i: tirabat edeceğim. | Dilfikâr ısrarla | Hayır, Fazil, dedi. Siz Sa- miye ile mülâkatımızda hazır bulunmazsanız. beyhudedir. S: miye sırrını sonuna kadar mu- hafaza edebilir. | Samiye nazarlariyle karımın teklifimi kabul etmemi - rica e-| diyordu. | — O halde salona - girelim, | | | beraber bir hal dedim. Çünkü burası biraz se- Tin gibi Hep beraher salona geçtik ..| Dilfikâr pencerenin — önündeki | koltuğa oturdu. Samiyeyi tam karşısındaki iskemleye — oturt- tu. Karımın nazarlarında kar- deşime karşı bir merhamet ese-| ri okuyordum, Olgun bir kndm; küçük | edasi; — Söyle bakayım, kızım, dedi. Dendin ne? Samiye bu samimi hitap kar- gısında kendini tutamadı. Bü- tün bir gece üzüntüye dayanan ginirleri " birdenbire — boşandı.| hıçkıra ağlamağa baş - ladı. İkimiz de şaşırdık. Dilfi- kâr bilâihtiyar ayağa kalktı Samiyeyi teselli etmek isityor- dur | Niçi ağlıyorsun yavrum...| ? Sakin ol. deşimin göz yaşları be- çok müteessir ediyordu .| süküni buldu. ni â Güçbelâ ler Sinir- lerim çok zayıf. Böyle bir şe kat ve samimiyet görünce kel dimi tutamıyorum. Dilfikâr: — Anlıyorum yavrum.. Şim- in ol ve kalbini dolduran kederini - bana di bütün elemini, dök.. Bamiye derdini dökmek ihti- yacını hisseden bir dölgunluk- ı İa yavaş yavaş anlatmağa baş- ladı. Annemin ne 'şerait daire- sinde onu Ahmet beyle evlen-| dirdiğini kocasının uğradığı ta- lihsizlik — devrelerini, nihayet bir içgüveysi vaziyetinde anne min yanına nası İiltica ettiğ ni, bu yüzden Mmaruz — kaldığı hakaretleri nihayet benim Dil- fikârla evlenmekliğim dolayısi- le kocasının istikbal hakkında | beslediği ümidlerini bütün taf- silâtiyle anlattı. Dilfikâr, Samiyenin - si kesmiyor. Dikkatle dinliyordu. Nihayet söz bin liraya intikal etti. Gözlerinde başka mânalar görmek endişesiyle Dilfikârın * yüzüne bakmıyordum. Samiye, anin — bu deliliği kendisine karşı bir fedakârlık yapmak - için ihtiyar eylediği de saklamadı. Nihayet: İşte prenses hazretleri, dedi. Bizim bu parayı tazmin etmekliğimize imkân yoktur . Kocam sizin bin lranızı kumar- da kaybetmiştir. Vekilinize bir emir verirsiniz, hükümete mü- racaat eder, Ahmed lâyık ol - duğu cezayı görür. Vicdamınız nasıl emrederse - öyle yapınız. Dilfikâr hiç cevap vermi - yordu. Ben bu soğuk sükütun na -| sıl bozulacağını bilmiyordum ..| Karımın çehresinin ne mâna ifade edeceğini okumak — bile istemediğim için — pencereden dışarıya bakmağı tercih edi- yordum. Bu süküt kaç dakika sürdü? Bilmiyorum. Fakat ba- na asırlar kadar uzun geliyor - du. Nihayet Dilfikâr: — Samiye! dedi ben seni bir görümceden fazla severim. Sa- Na soracağım suale doğru cevap vereceksin.. * ni — Yemin ederim ki — Yemine hacet yok. Sö- züne inanırım.. Çünkü ciddi bir kızsın. | — Buyurunüz, sorunuz.. — | < Kocanı seviyor musun? — | Samiye: — Hiç böyle bir sual karşı- | sındâ kalacağımı düşünmemiş- tim, dedi, benim Ahmede kar- şı olan — hissiyatım — bir aşk' değildir. Fakat garip bir alış- kanlık gibidi. Onu bütün bu talihsizlikleriyle yalnız bırak- mak istemem. — Yani ne olursa olsun on-| dan ayrılmazsın değil mi? Oh! — Hayır! efendim. Ahmetten hiç bir zaman ayrıl- mam. Onu benden başka tesel- li edecek kimse yoktur. Ne za- man bir felâkete uğrayacak 0- lursa bana iltica eder. Ben ko- camı aşktan ziyade Şefkatle severim! Samiyenin bu sözü üzerine nazarlarımı — Dilfikâra çevir- dim.. Çekik kaşlarının altındı ki siyah gözlerinde nemli bir kadife yumuşaklığı vardı, ren- gi bembeyaz kesilmişti. Kendisine baktığımı görün- . Siz niçin bir — Ne söyleyeyim? Meseleyi ben de sizin kadar a- lâka ile dinledim.. Ortada bahsi mevzuu olan size ait bir para- dır; bu babda söz sahibi sizsi - niz. Dilfikâr sordu tekrar — Samiyeye Demek kocanı seviyor- sun Samiye, sesini çıkarmadı Karım ancak benim farkına vardığımı zannettiğim bir iç çe- kişi ile göğsünü belli belirsiz kabartarak Haklısın - kıziım. — Dedid. Sonra: - — Merak etme., Rahat rahat otur. Bu parayı şimdi sana ve- | receğim. Fakat bir şartl: Samiye, alıklaşmış bir halde ayağa kalkmıştı. Tekrar gözle-| ri yaşarıyordu — Prenses hazretleri.. Şart | ne demek? Siz emredini — Hayır Samiye.. Söyleyece- | ğim şart o kadar kolay edilir mi? Bilmem. — Ne olursa olsun kabul e- diyorum — Şimdi sana bir çek imza- layacağım.. Kocan yarın ban- kaya gider. Devir muamelesini yaptırır ve bundan hiç kimsenin haberi olmaz. Fakat bunun için teklif ettiğim Şart ağabeyinin kefaletidir. Samiyeye ehemmiyetsiz — gö- rünen bu teklif benim için pek | ehemmiyetli idi. — Nasıl? dedim. Benim ke-| faletim mi? — Evet.. le... kabul Sizin kefaletiniz- (Arkası var) | mak için hiçbir | tavsif ediyor . Roosveltin beyanatı (Baş tarafı 1 Inci sahifede) rasyonu meriyet mevkiine koy- tedbir alınmı - yacaktır. Bu konferans netice- sinde Amerika Birleşik dev- letlerinin harbe girmeğe daha ziyade yaklaşmış olduğunu san- miyorum. Konferansın açık denizin han | gi noktasında vukubulduğunu ifşa edemem. Bu sükütumun sebepleri sarihtir. Benim Rock- land'da karaya — çıkacağımın evvelden neşredilmiş olmasını doğru bulmadım. — Çünkü - sis vardı. Ve eğer denizaltılar bir torpil atmış olsalardı, bu deniz- altıları görmiyecektik. Konferans — geri kalmış İngiliz başvekili ile buluşmam | fikri, şubatta doğmuştur. — Bu| fikir, —müştereken benim ve Churehill'indir. Yunanistan — ve Girid seferleri, bu fikrin tat- bik mevküne konmasını üç ay kadar geciktirdi. Fransa meselesi Fransadaki vaziyet hakkında tefsiratta bulunacak kadar lümattar değilim. — Pazar gi Vaşingtona döner dönmez ge-| rek bu mesele hakkında gerek | Uzakşark vaziyeti — hakkında Cordell Hull ile görüşeceğim.., Sovyetlere yardım işi Roosevelt, bundan sonra Sov yetler Birliğine yardım mese- İesine temas etmiş ve şu beya- natta bulunmuştur: Rusyanın — ihtiyaçlarının halen mevcut programa ne su- retle idhal edilebileceği — mi zakere olunmuştur. — Sovyetler Birliği, icar ve iare kanunundan istifade etmiyecektir. Çünkü Sovyetler, harp malzemesini ö- deyebilecek vaziyettedir. Rusyanın bütün kış müka -| vemete devam deceğindn emi- nim. Gelecek sene yaz seferi | için Rusyaya derhal malzeme | göndereceğiz.,, Göbbels'e göre Berlin, 17 (a.a.) — DIN.B.:| Alman propaganda nazırı-B. | Göbbels, Völkischer Beobachter | gazetesinde neşrettiği bir ma -| kalede — Roosevelt - Churehili | deklârasyonunu insaniyet akli selimine karşı bir suikast olarak | Churehili deklârasyon hakkın- da nutuk söyleyecek Lonâra, 17 (a.a.) — Zanne - dildiğine göre, İngiliz başveki Churehili, yakında — İngiliz - iAmerikan - deklârasyonu hak- kında bir nutuk irad edecek -| tir. Pasifiğin muhafızlığını Amerika mı yapacak? Vaşington 17 (a.a.) — Hari- ciye nazırı Cordel Hull, Roose- velt - Churchill mülâkatı neti- cesinde Pasifiğin başlıca mu - hafızlığını Birleşik Amerikanın | yapacağına dair Londradan ge- | len haberler hakkmda gazete - ciler toplantısında beyanatta | bulunmaktan imtina eylemiştir. Amerika günde ilâ gemi inşa | edecek Richmond, 17 (aa.) — İngi- liz hükümeti tarafından Aemi- rika tezgâhlarına — 1smarlane 14 ay zarfında inşaatı ikmal edi lecek olan 60 gemiden birincisi olan Ocean Vangard gemisinin denize — indirilmesi vesilesiyle nutuk irad eden Birleşik Ame- rika bahriye komisyonu reisi amiral Lang nutkunda su cihe- ti tasrih etmiştir Amerika hükümeti iki sene müddetle her gün iki semi inşa ettirmek azmindedir. Amerikan programının — müstacel hedefi 1943 senesi bitmeden evvel 1200 ticaret gen inşa ettirmektir. Vichy protestosu (Baş tarafı Birinci' sayfada) neral Catraux, şimdi Vichy'ye sadık kalan Fransız askerlerini kendi yanında mevki almağa icbar etmektedir Vichy, 17 (a.a.) komiserlik yahudiler için mem- nu olan mesleklere dair metin- lere kat'i şekillerini vermek dir. Yahudilerin doktorluk mes leğine kabul veya bu meslekte ipka edilmeleri hakkındaki ka- rarname yakında intişar ede- cektii Bu kararnameye göre Yahu- di hekimlerin miktarı her etib- ba odasının defterinde mikay- yed yahudiden gayri doktor - ların miktarını geçmiyecök - tir. Yüksek YEN BABAR e—İsahılmış — Ajans Haberleri Amerikada — sivil müdafaa teşkilâtı Nevyork, 17 (aa.) — Ofi: Nevyork Belediye Yeisi ve sivil müda La Guardia gönüllü hasta bakıcı muavini olarak yüz bin genç ka- dın toplanması için matbuat v sıtasile neşriyat yapmak kan ni vermiştir. Ameı kızılayınm tertip ede- ği hastabakıcılık derslerine de- vam ettikten sonra bu genç ka- din eler- de çalışmağa davet edilecekler- dir. Kanadafim harp mesarifatı artıyor. . Tüzümü Guebec, 17 (aça.) — — Maliye 1 M. İlsley'in — bildirdiğine göre, Kanada'nın harp — masrafı simdi günde üç ilâ dört milyon dolar arasındı Nazırın işaret ettiğine göre, bir çok harp malzeme — fabrika- larının inşaatı için Kanada hü- kümeti 500 milyon dolardan fa: la bir para sarfetmiştir. Cenubi Afrika başvekili Kahireye geliyor. Pretoria, 17 (a.a,) — Resmen bildirildiğine göre, cenubi Afri- ka başvekili mareşal Smuts, orta şarktaki cenubi Afrika — kuvvet- lerini teftiş etmek ve orta şark İngiliz ordusunun başkumandanı general Auchinleck ile görüşmek üzere 10 Ağustosta Kahire'ye ha- reket etmiştir. Alman kataları İspanyol topraklarından geçmemiş Madrid, 17 (aa,) Afi: Gazetecilerin — fevkalâde toplan- tısında kabinenin — kısmı siyasi şefi Sandoval Fas'a gitmek üzere Alman fırkalarımnın İspanyol top- raklarından ve denizlerinden geç tiklerine dair verilen haberi tek zib etmiştir. Rumanyada yeni bir buğday rejimi Bükreş, 17 (a.a.) — Romen a- jansı bildiriyor: Milli iktisat nazırı M. Marines- co ve Jaşe müşteşarı —M. Negel Alman iktisat nezareti — umum müdürlerinden M, Moritz'le yeni buğday relimi hakkında- görüş- müşlerdir. Müzakere edilen bü- ftün meseleler hakında tam bir mutabakat hasıl olmuştu Mafıa Vekilinin beyanatı (Baç tarafı Birinci sayfada) inmiştir. Nafia — Vekilimnin gazetemize beyanatı Merasimin hitamından sonra tekrar vapura avdet edilmiş ve | İstanbula hareket edilmiştir. . Nafia Vekili Fuad Cebesoy vavurda bir arkadaşımıza na- fia işleri hakkında - aşağıdaki | beyanatı vermiştir. “— İstanbulda pekaz kala .1 cağım, — Vekâlete bağlı mües- seselerde bir müddet tetkik - | lerde bulunduktan sonra bilâha- re kara yolu ile Garbi Anado - luya karadan seyahatime baş. | Hvacağım. —Bugün Bandırma | limanında Fürk mühendislerinin orijinal bir eseri olan Kareti suya indirdik. Diğer limanları- mızdaki inşaatlara da sür'atle devam edilecek ve hepsi bu yaz içerisinde ikmal edilmiş olacak- tır . Su iSri İ Memlekette büyük — su işleri projeleri etrafındaki hazırlık - TELGRAF VE AJANS'İHABERLERİ Berlin bidiriyor (Baş tarafı 1 Mmcl sahifede) Moskova, 17 (a.a,) — Sovyet istihbarat bürosünün dü ak- şamki tebliği 16 ağustos günü kıtalarımız bütün cephe boyun- ca düşmana karşı harbe devam etmiş ve kıtalarımızla işbirliği yapan hava kuvvetlerimiz düş- man kuvvetlerine darbeler in- dirmiştir. Tayyare meydanları- na taarruz edilmiştir. 15 ağus- tosta 29 Alman tayyaresi düşü- rülmüştür. Bizim kayıbımız 24 tayyaredir. Alman tayyareleri kadın ve çocukları mitralyöz ateşine tutuyormuş Moskova, 17 (a.a.) — Kızıl- ordunun naşiri efkârı olan “Kr- asnaja svesda” gazetesine göre, bir Alman av tayyaresi tarla- larda çalışn Rus kdınlarını mit- ralyöz ateşine tutmuştur. Bu| hücum elli metre irtifadan ya-| pılmıştir. Civar, ölü ve yaralı| çocuklarla dolmuştur. Almanlar 6000 Tank kaybettiler Moskova, 17 (a.a.) — General Sukova göre Almanlar düşman hattında bir gedik açmaktan ibaret olan pek makbul usulle- rini Ruslara karşı açtıkları se- ferde pek az muvafafkiyetle| tatbik edebilmişlerdir. Sovyet istihbarat bürosuna göre Al - manlar altı haftalık harp zar- fında altı bin tank kaybetmiş- lerdir. Bu rakam 15 tank fırka- sına muadildir. Berline Sovyet Akımı Moskova, 17 (a.a.) — — Tass ajansı bildiriyor: 15/16 ağustos gecesi, Sovyet tayyareleri, Berlin mıntakasına | ve kısmen Stettin üzerine yeni | bir taarruz yapmışlardır. Ber - lin ve bu iki şehirde birçok infi- lâklar ve yangınlar müşahade | olunmuştur. Ukraynada harekât tehlikeli safhada Lonâra, 17 (a.a.) — Rus cep-| hesinde Ukraynadaki harakât tehlikeli mahiyette devam — et- mektedir. Fakat Rus raporları- na göre cephenin diğer bütün kısımlarında vaziyete Ruslar hakim bulunmaktadır. Hattâ Almanların Smolensk mıntaka- sında geniş mikyasta siper in- şaatına başladıkları görülmek- tedir. Bu ise Alman gazeteleri- nin naklettikleri “her ne baha- sına olursa olsun Moskovaya varmak” emriyle tezad teşkil eder. Çünkü Moskovaya gitmek idciıı en kısa yol Ukrayna değil- ir. Moskovaya karşı üçüncü bir hücum başlıyor Londra, 17 (a.a.) — “Daily telgraf” gazetesinin Stokholm muhabiri yazıyor: Hitler Moskovayı her ne ba- hasına olursa olsun almağa ka- rar vermiştir. Zannedildiğine | ——— göre mareşal Von Bock Sovyet hükümet merkezine karşı üçün- cü bir büyük taarruz hazırla - maktadır. Hitlerin bu kararına sebep şudur: Moskova düşmez- Sovyatlerle İngilizlerin irana tavsiyasi Baş tarafı 1 inci-sahifede Pars Ajamsının bir, teksibi Tahran, 17 (a.a.) — Pars a- jansı bildiriyor: Son zamanlarda bazı yabancı gazeteler ve ajanslar, sivil ve askeri şahsiyetlerden mürek - kep bir grupun, bazi yabancı a- janların yardımı ile, memleket- teki statuguo aleyhine bir sui- kast hazırlamış olduğu hakkın- ayialar yaymışlardır. “İran” gazetesi, bugünkü baş makalesinde, böyle bir hayali suikasdin mevcudiyetini — kat'i| sürette yalnnl%maktadır. Serbest Romanya (Baş taratı Birinci sayfada) nesco'nun rejimine taraftar ol-| madıkları için Romanyadan or- | ta şarka gelen Romenler Ro-| mManyanın istilâsı için müttefik-| lerin yanında yer almağa kım* vermişlerdir. | Demokrasilerin tarafını ilti-. zam eden ve halen Amerikada yaşıyan altı yüz bin Romanyalı Mücadele edeceklerin birinci grubunu teşkil edecektir. l Pek yakında merkezi Londra- da olmak üzere bir serbest Ro- manya hükümeti tesis edilecek- Bulgaristanın protestosu (Baş tarafı 1 inci sayfada) müsteşarı M. Aleksandrov'a| bildirmiştir. M. Şişmanof, bombaların bel- ki de Sovyet tayyareleri idare| eden Sırplar veya Yumıııar, tarafından atılmış olduğunu i- lâve etmiştir. Bulgar hükümeti protesto e- derek, bu gibi hadiselerin te -| kerrür etmemesi iin lâzımgelen tedbirlerin alınmasını Sovyet hükümetinden rica etmiştir. Bu beyanata cevaben, Bulga- | ristandaki Sovyet büyük elçisi M. Lavriçef, Bulgar hariciye ne zaretine şunları bildirmiştir: Sovyet tayyarelerinin Bulgar arazisi üzerinde uçmuş ve bom- balar atmış oldukları hakkında | 12 ağustosta Bulgar hariciye| nezareti umumi kâtibi M. Şiş—ı manof tarafından Sovyet müs-| teşarı M. Aleksandro'a verilen | malümat, bundan evvelki malü-| mat kadar esassızdır. Ne Sırplar, ne de Yunanlılar hiçbir Sovyet tayyaresine ma lik değildirler. Sırp' ve Yunan- hlar hakkındaki bu esassız be- yanatın maksadı Rusyaya mü- teveccih iftirakâr haberler uy- durmak için bir bahane aran - maktır ve bununla da ancak | Sovyet Rusyaya taarruz etmiş | olan Hitler Almanyasının nı—* <kası olabil a se Hitlerin gururu ve propagan- ]" Kırk- gün günahkâr, bir gün 'tövBekâr —»— dliye, Sıkhat ve îçh—mı& Muavenet” vekâletleri iş4, yaparak ceza ve tevkif, evlerinde tatbik edilecek bir nis zamname hazırladılâr. N Bir ay sonra tatbik mevkiine konulacak bu nizamname şey- tana uyup işlediği kabahatin cezasını hapishan&lerde çeken genç mahkümlar hakında bir çok hayırlı esaslar ihtiva etti- Bi gibi mahkümiyetlerini iyi halle bitirenlere gerbest hayat« ta iş bulmaların'da derpiş edil« mektedir. — Kırk gün günahkâr, gün tövbekâr! Sözünü kolayca tekrarlarız ama hırsızlık gibi cinayet gibi bir suçan hesabım ödedikten sonra hapishaneden çıkan — bir mahkümun herhangi bir işimiz- de kullanmıya kolavca yanaş- mavız. Bu tevahhuş, bir. ba-« kımdan; pek yersiz de değildir. — Alışmış kudurmuştan be- terdir; ne olur ne olmaz!'.. Dü- şüncesi zihinleri tırmalar — du- rür. Halbuki herkes bövle düşünür ve adalete cürmünün hesabını bir | vermiş, yatacağı kadar yattık- tan sonra hapishaneden çıkmış bir mücrim lekeli sayılıp kendi- sine iş, yani yaşamak hakkı ve- rilmekte tereddüt gösterilirse sabık mahküm yaşamak için is- ter istemez kötü yolun yolculu- ğunda israr edecek yeniden ça- lacak ve veniden mahnesi boy- hyacaktır. Vakıa sabahleyin ha pishaneden çıkıp öğle üzeri ye- ni bir cürüm işleyen ve ikindiye doğru yine tevkifhanenin yolu- nu tutan kanıksamış, islâh ka- bul etmez kötü yaradılışlılar yok değildir. Lâkin mevkufi - yet müddetini ikmal eidp ger- çekten nadim olmuş ve islâhı hal etmiş lekelilerde pek çok- tur. İşte yeni nizamname bu so- nuncuların serbest hayatta iş | bulmaları için esaslı tedbirler derpiş ettiğinden dolayı müz - minleşmiş içtimal bir derdi ön- lemek yolunda büyük bir adım atmış oluyor. Nizamname meriyet mevkii- ne konulduktan sonra — gerçek- ten nadim olmuş bir lekeli leke- li olmaktan kurtulacak namus- kâr vatandaşlar arasında yer alabilecektir. A, C. SARAÇOĞLU Janonlara göre (Baş tarafı 1 inci sahifede) sunda Japonya tarafından sar- fedilen mesainin İngiliz - Ame- rikan tahrib siyasetinin netice- si olarak akim kalmakta oldu- ğunü Rusya pek iyi takdir & dasınım yiyeceği darbe ciddi o- . der. lacak ve bunu Alman milletine izah etmek mümkün olamıya-| caktır. ş lara ehemmiyetle devam ediyo- ruz. — Bu sene Büyük Millet/ Ü müdürlüğüne verilmesini ve Meclisinden 50 — milyon liralık Ü x tn aÖemie Doti bir tahsisatla bu projelere mü- | $ olunur. teallik inşaat m: temin e- | dildi. Büyük su işleri ile ele trik etüd işleri vekâletimizce yekdiğerine müvazi bir surete yürütülmektedir. Bu cümleden olarak yakında inşasına karar verilen Adala barajı (kendir ha tiyat su depoluğunu görecek , hem tekmil — Ege nin İzmir ve Aydın gi gehirlerimiz de dahil olmak ü- zere elektrik enerjisi temin e- decektir. Diğer taraftan Firat vı karya üzerinde de böyle v rek sulama ve elektrik içlerini temin edecek olan büyük — ba- rajlara ait projeler yapılmak - adı Bu gsuretle memleketin umumt elektrifikasyonu nok- tai nazarından hazırlanan pro - jelerin tatbikine geçecektir , İstanbulda Yüksek Mühen- dis Teknik okullarında — önü- müzdeki ders yıllarında tayya- re mühendisi şubesi açılacaktır. Bu suretle iki seneye — kadar memleketimizde tayyare mühen disleri yetiştirilecetir. 2 hem bu havzanın ih- L Sümer Bank Yerli Mallar Pazarı Müessesesi müdürlüğünden : Nakliyat işleri eksiltmesi Müessesemizin muhtelif mahallerdeki mağazalarına muhtelif ma- hallerden yapılacak nakliyat işli palı zarf üsüliyle eki V: nden teklif zarflarının muayyen gün Ve saatten cvvel bir nakliyeciye verilmek üzere ka- ye konulmuştur. Eksiltme 1.10,1941 Çarşanba günü ıf hanının birinci katındaki Mmücsse: sant 4 de Bahçekapıdaki birinci müdürlüğünde icra edilece- müe KIYMETLI PİRLANM SATIŞI 21 kırallık beyaz, lekesiz, '_ANA—ILK—ORT fevkalâde nadir /8/941 Perşembe günü Sandal Bedesteninde müzayede satılacaktır bir. tektaş ta pırla salonunda n ve lı 18 Eamammana | "L.,ş_XBUĞAZIBI LISELHH TI LEYLİ EREKEK İlk-Orta-Lise Yabancı di ahhat ve inzıbatlle y aktır. Hususiyetleri besinin Eski talebe eylülde başlan; yenilemeleri lâzımdır YENİ KOLLAJ Müdürü ; Sabık Şiçti Terakki Direktörü M. Ali Haşmet Kırca öğretimine ehemmiyet vermek, ından alâkadar olmaktır, in kayıdlarını ağustoş sonuna kadar i NEHARİ KIZ Taksimde Sıraserviler 86 tale- Derslere 25 Telefon: 41159 BEMENLŞEREDEETENND Ü | | Macar kıtaları, Alman ci Japonlar Amerikalıları bırakmıyorlarmı Vaşington, 17 (a.a.) — Pre- sident Coolidije Amerikan ge- misinin halâ Japonyada mukim olup resmi teşekküllere — men- sup olmayan yüz kadar Ameri- kalıyı irkâb teşebbüsünde — bu- lunduğu takdirde Japon maka- matının bu gemiyi limana du- hul müsaadesi vermiyeceği söy- lenmektedir. Hindiçiniye gönderilen Japon kıtaları Singapur, 17 (aa.) — Afi: Tahliye edilen İngilizlerin söy- lediklerine göre Japon kıtaları Hindiçiniye gelmeğe devam et- mektedir. Şimdiye kadar bu memlekete gönderilen kıtaların mevçudu seksen ile yüz bin ava- sındadır. Fakat hiç olmazs: ha yüz bin kişilik teçhizat bu- da mevcut bulunmaktadır. llio.skova bildiriğor (Baş tarafı 1 inci sahifede) büyük bir endüstri şehri ve ay- ni zamanda mühim bri deniz üssü olan Nikolaevi işgal etmiş- lerdir. Bugün şarkında devamlı ta- kibin tazyiki neticesinde, ma lup düşmanın tam inhilâli git- tikçe daha ziyade yaklaşmakta- dır, Harp malzemesi —ganaimi ve esir adedi pek külliyetlidir. Şark cephesinin diğer kısım- larında da harekât muvaffaki- yetle devam etmektedir. Ukraynada imha harbi başladı Budapeşte, 17 (a.a.) — Ma- car ajansı bildiriyor: Ukraynanın cenubu garbi kıs mında muhasara edilen Sovyet ordularının imhası başlamıştır. ütam- ları ile birlikte bu harekâta işt tirak etmektedir.