Havacılık bahisleri Tahkimat ve tayyare *Tayyarelerin faaliyetleri karşısında kal'a ve istih- | kâmlar ebedi bir mania teşkil edemiyor. Gelece- ğin istihkâmları acaibi seb'aiâlemden daha ı şiddetli olacaktı Yazan: Emekli Hava Bn. İ. Bedri Celâsin “Tayyareler ordu ve donan- a işine bunları teşkil eden di- Öi süatlr gi girince gerek keşif ve gözetleme ve gerek harp vo harbe müdahale kudret ve kabiliyetleri dolayısiyle or- Gu ve donanmanın sevk ve ida- resinde esaslı değişme ve yen iklere sebep ve âmil olmuştur. Nesimi hava masıl ki her boş- uğa nüfuz ederek onu doldu -| zuyorsa, havacılık da - ) harp usullerine değil beşeriye- tin çalışma ve yaşama tarzına kadar tesir etmiş ve onları de- giştirmiş ve daha da değiştire- cektir. Bundan doğan lüzum ve ihtiyaçları kuvveden fi'le çı- kavan memleketlerin hazerde müyterih ve harp halinde müs- | tefid olacakları tabildir. Bu is- tiladı evvelden yapılan şey - lerle xütenasiptir. Ancak yapı- lacak şeyler zamana, emeze masrafa ihtiyaç gösterir ve so- nu yoktur. Tap tahkimata kar- &1 tesirlerini tedkik ederken do- nanma üzerinde —şöyle — bir temsil yapabiliriz. Çünkü zırh- hlar da birer kaledir. Yalnız onlar hareketlidir, yüzücüdür. Eskiden zırhldar yatık mah rekli gemi ve sahil topu mer- milerinin isabetlerine karşı zırh kuşaklarla — örtülürdü. Böyle gemiler tayyare hombalarına “karşı zayıf- olduklarından — gü- vertelerinin zırhlnamasına lü- zum hasil oldu. Fakat bu zirh-, lama geminin makine dairesi, ceplbanelik gibi hassas yerleri- ni örten kısma inhisar ediyor- du. Daimi istihkâmların — yapılı- şını bu gemilere benzetebiliriz. Yani eski istihkâmlarla yeni istihkâmlar arasında havadan gelecek bombalara karşı muka- vemet bir olmasa gerektir. Tay- İki türlü mütalea edebiliriz: Bunlardan birisi gözetleme ve keşif, diğeri ise tesir bakı- mındandır. a Hava gözetlemeleri, ka- gözetlemelerine kat'iyen Herikemez. Harita mikvaslarına uygün veya o mıkyı.sl.ır mu- nisbette üş o- larak bindirme şeklmde alına - cak hava fotoğrafları istihkâm larm yerlerini kolayca keşfe yaradığı gibi bu istihkâmlarda | | | İcaba göre veya hasaratın ta-' miri dolayısiyle yapılacak —en ufak değişiklikler bu fotoğraf- ların gözünden kaçmaz. Zaman zaman alınacak fotoğrafların mukayesesiyle bu farklar tesbit edilir. Mütehassıslar bu değiş- melerin mahiyetini pek iyi an- larlar. 2 — Tesir bakımından: a) Bir istihkâm ya #örüleme- diği için dövülemez ve tahrip edilemez. b) Ya atılan mermiler isa- bet etmiyecek mahallerdedir veya mukavemetlidir. bu hallerde tayyareler derhal imdada koşanlar. Top- çu atışlarını gözeltiyerek isa- bet temin ederler. Bu gözetle - mmenrin muhtelif usulleri vardır. Atış tanziminin uzun zamana mutavakkıf olduğu ileri sürüle- rek atış tanzimi değil, kontrolü Mmevzuu bahistir Fakat bu gün tayyarelerdeki telsiz telefon ve yetişmiş ekipler Bayesinde bu işler daha çabuk yapılmaktadır. HAk aN Yeni Sabah ABONE BEDELİ Türkiye — Ecnebi SENELİK — 1400 Krş. 2700 Krş, BAYLIK — 750 » 1450 » B AYLIK 400 » 800 » TAYLIK — 150 » 200 » TAKVİM HIZIR 105 GÜN 230 AY 8 1360 | 18 | 1357 Baceb | yöysTos Abusuto 1941 | 3 Pazartesi Öğle İkindi 5.13 9.02 Ezani 12.18 16.06 v Akgam — Yatsı — lmsak 12.00 LAL 815 Ezani 19.04 20.46 — 3.20 Vasati Günepr 10.08 5.13 Ü deniliyordu. | | Bu harpte bunun - bir çok mi- sallerini gördük. İstihkâmlar atılan mermile- re mukavemet ettiği — şekilde tayyareler gene imdada koşa - rak topçunun tesirini tamam - larlar. Bu gekilde tayyareler hem isabetli bombardımanlar - la çok isabeti ve hem istihi ların zayıf olan üst veya buradaki e B eb ü Hrala el Bundan sonra iş istihkâm kıta- larına kalır. İşte Alman - Rus harbinde Stalin hattımn bazı yerlerinden yarılmasına Yun - kers 88 lerle yapılan pike bom bardımanlarının çok büyük te- siri olduğu şüphesizdir. Bir istihkâm hava bombardı- manlarına karşı mukavim ola- | rak yapılabilir mi? Buna evet, | diyebiliriz. Çünkü sahil ve kara istihkâmlarında —gemiler — gibi yüzme kuvveti mevzuu bahsol- Madığından — istenildiği. kadar| kalın beton ve çelik ile her ta- rafı örtülebilir. | Sahil kale harp fenninde ka- lelerin gemilere tefavvuk - et- Mesinin bir sebebi de budur. An- - cak böyle istihkâmlar kısa bir sahada veva istinat noktaların da mümkündür. Binlerce kilo- metre uzanan — istihkâmların böyle vapılması mümkün değil- dir. İşte bundan dolayıdır. ki hava silâhları karşısında - istih- kâmların zayıf yerleri anlaşıla- cak ve yarılacaktır. | Şu kadar var ki ordu ve onun taarruz ve müdafaa kudreti e-| sas olduğundan ordu müzahe- retine istinad etmiyen hava fa- aliyetleri faydalıdır. Fakat n ticeli değildir. Şu halde tayva- recilik de ordu ve —donanma içinde biner sınıftır. Ordunun ve donanmanın diğer sınıfları a- rasında vazife alır ve. onların açıklarmı kapatır, tabildir. ki —müstakilen vazife aldığı da| çok olacaktır. (Sonu Bahife 4 sütun 1 de) | ŞÖZEE M T NLNLKT | nizamnamenin esaslarına ANKARA İ HABERLERİ ME Mahküâmlar hak- kında yeni bir nizamname hazırlandı Ankara, (Hususi) — —Ad- liye, Sıhhat ve İçtimat Muave- net Vekâletleri tarafından müş- tereken hazırlanan ceza ve tev- kifevleri mnamesi — bir ay sonra mer'ivete girecektir. Bu göre her mahkme bulunan yerde bir vi ve çocuk ceza ve ıslah bulunacaktır. Nizamna- 18 yaşını doldurmadan suç işleyen çocukların ceza müd- detlerini geçirecekleri yerlerde vaziyetlerini hususi olarak tes- bit etmektedir. | taraftan mahkümiyet- lonn iyi halli bitirenlere ser - best hayatta iş bulmaları için | Adliye ületi tavassutlarda Nizamnamede | sıhhatlerini alâ- | de mahkümların katandıran esaslı hükümle mevcuttur. İşçiye sıcak yemek İnhisarlar İdaresi tara- fından tatbika başlandı İnhisarlar fabrika, atölye ve tütün bakım evlerinde - çalışan işçilere sıcak yemek - verilmesi hakkındaki kararın - tatbikine inhisarların Üsküdarda Şemsi paşadaki grup merkezinde bas- lanmıştır. İnhisarlar Umum müdürlüğü, sıcak yemek verme işinin bü- tün fabrika ve depolarda tatbi- ki için hazırlık yapmaktadır. Üsküdardan sonra Ahırkapı | deposu ve Cibali fabrikasında da yemek caktır. verilmeğe başlana- Mir'aç gecesi İstanbul Müftülüğünden: 20 Ağüustos 941 çarşamba günü Recep ayının yirmi al- tısına müsadif olmakla mez- kür çarşamba akşamı (per- şembe gecesi) Leylei Mi'raç olduğu ilân olunur. ai ' F. Ülgener HARP VAZiİiYETİ Sonharekâttansonra (Başı 1 inci sayfada) | işlek bir muvasala yoludur, ha- rekât bu nehre kadar ilerletil- diği halde, mütearrız için ilk ön- ce elverişli bir müdafaa koltuğu teşkil edebilir. Vâktâ, denizlere hâkim olm- yan müttefikler denizden isti- fade edemiyeceklerdir; fakat, hava kuvvetleriyle deniz irtiba- tını tehdit edebilirler. Taarruz orduları, bir yandan çekilen — Budiyeni kuvvetlerini sıkıştırır, muharebeye icbar e- derken, öte yandan — Kara- | denizin güzel bir şehri ve mü- kemmel bir limam olan Öde - sayı, Rus donanmasını barındı- ran ve inşaat tezgühlarını da hâvi bulunan Nikolâyef de tec- rid ve muhasara edilmektedir. Kiyef, şimdiye kadar cephe- tevcih edilen darbelerle dü- lememiştir. Dinyeperin ba- tısında kalan mantaka ele geçi- rildikten sonra, Poltava istika- metinde inkişaf edecek harekât, bu gehri tahliyeye mecbur eder. Bu mıntakayı şarka, merke - ze bağlayan müteaddit demir - yolları ve muntazam yollar yardır. Bu hatlar ikmali kolay- laştırırlar. | Budyenni bu anda iki kritik vaziyetin tesiri altındadır: a) Ordularını kaydırmadan nehir gerisine çekmek. b) Denizden besleyerek kıyı- üslerini korumak. Gelen haberler, bu - ordular grupunun, motör ve zırhlı kuv vetlerle — desteklediği — ard - cılariyle taarruzk harekâtı ge- ciktirmeye çalımakta, hattâ bu kuvyetlerden en büyük feda- kârlıklar" istemektedir. | Rusların kıyı üslerinde — tu- tunmaları, deniz yollariyle tak- viye edilmelerine bağlıdır. Ger- gi Tobruk da Libya kuvvetle - rinin yanı gerisinde, her tehli - keyi karşılayan bir kıyı müs - tahkem üssüdür. Ancaö, bu ka- lenin yaşamasını temin eden mühim âmiller vardır: a) Kale, kuvvetlidir, b) Muntazaman beslenmek- tedir, c) Denizden himaye edilmek- tedir, d) Kardeş kuvyetlerle işbir- liği yapabilir, e) Müttefikler, kat'i teşeb- büse geçecek bir kuvvette de- gildirler. Karadenizin yukarıda ad -| ları geçen üsleri, Budiyyeninin büyük kuvvetlerini geri atan orduların tazyiki karşısında mü | dafaayı uzun müddet başara -| cakları beklenemez. Eğer bu üs- ler, desteklenebilirler, Kiyef şar kından cenubu garbi istikame- | tinde taarruz ordularının ya- nına tevcih edilecek mukabil ta-| arruzlara yardım etmek imkân- ları bulacaklardır. | Rus ordusu, hemen daima | insiyatifi hasmına bırakmış - tır; mukabil taarruzları mevzi ve tabiye alanına — maksur gi- bidir. Rus ordusu iyi mücehhez, yetişkin ve kahramanlığını hâ diselerle isbat etmiştir. Fakat, sevk we idare, — vaziyetlerin buhranını derpiş ederek ihtiya- yıcı tedbirler alma- ikler yıpranır ve ka- Diğer “taraftan, hiçbir amnüdafaa, zafer vâdedemez. Dün kü bir Londra telgrafının Rus ordusunun umumi bir taarruza geçtiğini okuyunca, sıkışık bir duruma giren cenup grupunun yükünü hafifletmek için cenubu garbi istikametinde harekete tevessül edildiğine hükmetmiş- tim. Mütemmim malümat gel - memiştir. | Son Alman tebliğinin, müs - tesna olarak, ufak mikyasta ga- | nimetlerden bahsetmesine — gö-| re, Budiyenni kuvvetlerinin bü- yük kısımlariyle Dinyeperin son kıyısına çekildikleri anlaşılmak- tadır. Büyük — nehrin mudafaaynw imkân vermek dolayısiyle, her | iki tarafın da mehir boyunca müdafaayı iltizam edeceklerine | inanılabilir. Bu sayede tasarruf | edilen kuvvetlerin diğer çok da-| ha önemli cephelere sürülme - leri ve meselâ Kiyef mıntaka sındaki meydan muharebeleri- ne iştirâkleri düşünülebilir. N NA“"R" SEHİR HABER Haliç vapurlarında Yeni tarife çarşamba | ünü tatbik olunacak | Tenzilâtlı tarifeyi aşağıda veriyor Haliç İdaresinin Devlet De- nizyollarına geçmesi üzerine, Denizyolları idaresi Haliç va- purlarında bir ücret tarifesi yapmıştır. Buna n: a köp- Tü ile Haliç iskeleleri arası dört mıntakaya ayrılmaktadır. Köp- rü ile Yemiş ve Haliç iskeleleri birinci mıntakadır. Bu mıntaka da birinci mevki 5, ikinci mev- kiğ kuruş; gidiş dönüş birinci mevki 10, ikinci 6 kuruştur. Köprü ile Kasımpaşa, Ciba Fener, Balat iskeleleri ikinci evki 4, gidiş te birinci Manifatura fiatlarında tenzilât Tüccarlara bırakı- lan kâr yüzdesi indiriliyor - Fiyat mürakabe komisyonu, perakende ve toptan manifa - tura eşyası satışlarının - yüzde kâr hadlerini tesbit ederek Ti- caret Vekâletine arzetmişti. Fiyat mürakabe komisyonu, bir taraftan bu fiyatları tesbit ederken bazı manifaturacı ta- cirler de komisyona —müracaat ederek bu yüzde kâr hadlerini az bulduklarını - bildirmişlerdir. Vaziyet tedkik edildiği esnada Ticaret Vekâletinden gelen bir tezkerede, tacirlerin nisbet mik tarlarına itiraz ettikleri yüzde kâr hadlerinde yeniden mevki 11, ikinci mevki 7 kuruş- tur. Köprü ile Hasköy, Ay - vansaray, Hahcıoğlu, Bu mın - ki 8, dönüşte üçüncü — mıntakadır. takada — birinci mı mevki 6, gidiş mevki 15, ikinci mevki 11 ruştur. Köprü ile Kâğıthane is- kelesi dönrdüncü mıntakadır . Bu mıntakada birinci mevki, 10, ikinci mevki 8, gidiş dönüş birinci mevki 18, 15 kuruştur. Ayni mıntaka dahilinde ya karşılıklı iskeleler arasında ikinci birinci ikinci mevki birinci mevki 5, ikinci mevki 3 | kuruştur. Bu tarife 20 Ağustos çar -| İ Şamba gününden itibaren tat- bik mevküne girecektir. Defter dar, Sütlüce ve. Eyüp iskeleleri j kü- | İ j ve | aa ea eman nn ea memamar ae a aa | LERİ foxuvuou-—x' DİYOR Kİ Belediye temizlik işleri müdürlüğünün dikkat nazarına ğıda yazılı asıtasile 1 makamın dikkat nazarl: esini Tica ederim: n evvel taşındığımız evin r cadde öl- dde de bir- nema tarafından — rağbı bil 15 önü yeni makla ber de sinema yesinde halk gören bu cadde (daha e bu € ardır. Bu e miyorum) ön beş günden ber üpürgeti İle çöpçü yüzüne h ret kalmıştır. Caddeden — kalik: toz insanı kör edecek vaziye Evlerden alınmıyan çöpler h leri bu caddede bayram yer | nilen boşluğun mühtelif yerlerine | dökülmekte ve kok tadır ün İ dan başka süpürgeciye zahmet | plmasın diye b de — oturan aileler evlerinin önlerinde hisse- İ lerine isabet eden kısımları süpü- Mmek süretile bir kaç yere topla dıkları — çöpler — alınmadığından | taratındı | r tarafından tekrar - etrafa lmaktadır. | Bu mıntakaya bir süpürgeci ile $ öpçü tayin edilirse halkın | €e muzir olan bu halin ö- lmiş olur. npasa Beyram yeri caddesi BĞ 150 liraya yapılan bir amelıyata 500 lira vermek mecburiye- tinde kaldım! baza | tenzilât yapılabileceği bildiril - miştir. Gök okulu merasimle açıldı (Baş tarafı 1 inci sayfada) ra etüd atelyesi asrımızın en modern makineleriyle müceh - hez ve hakikaten iftihar vere: cek kadar mükemmeldir. Davetliler müteakiben ha- zarlanan ötomobillerle saat 11- | de Yeşilköye gitmişlerdir. Bu- rada (Gök okulu) nun resmi küşadı yapılmıştır. Resmiküşad Nuri Demirağ müesi nin makine mühen - dislerinde udret Mavilan ta- rafıudan verilen müfassal iza- | hatla saşlamıştır. B. Kudret Mavitan izahatına misafirleri selâmlamakla — baş- lamış ve tayyareciliğin son se-| nelerdeki seri inkişafını ve harp lerin oynadığı çok mühim ro- lü işaret ettikten sonra demiş - tir. ki: “— Hava endüstrisi, mem leketimizin bugünkü sınai ka-| pasitesinde en uygun bir sana-| vi şubesidir. Az bir malzeme ile inşa edilen renin bütün bedeli el emeğine verilmekte - dir. Fabrikalarımızda genç iş- çilerimiz. tayvare imalâtı üze- rinde büyük bir dirayet ve isti- dat göstermektedirler. Üç se- ne zarfında çok iyi işçilerimi - zin yetiştiğini iftiharla — gör- mekteyiz. Bütün bunlar yakın bir âtide hava endüstrimizin alacağı vüs'atin ne derece Şü- müllü olacağını göstermekte - dir. Hava endüstrimizde hem u- gucu, hem yapıcı yetiştirmek gayesiyle — fabrikamıza — bağlı ufak bir okul vardır. Orta tah- silini Divrikte bitiren ve sıhhi durumları müsait olan gençler- den intihapedilmiş olan talebeler | öğleden evvel lise derecesindeki | dersleri takip etmektedirler, | öğleden sonra da atelyelerde çalışmaktadırlar. Müteakiben merasimde hazır bulunan Milli Şef İnönünün büyük oğulları Ömer İnönü ta- rafından Gök okulu) nun kor- delâsı kesilmiş Vve resmiküşad bu suretle tamamlanmıştır. Resmiküşattan sonra davet- Ilere Yeşilköyde öğle yemeği verilmiş ve müteakiben de Türk eliyle yapılan ve Türk gençleri tarafından kullanılan - tayyı lerle çok mahirane ucuş tecrü-| beleri yapılmıstır. (Baş tarafı 1 inci sahifede)| at addederek hem meslekdaşla- rı hakkında fena damgalar vu- ruyorlar, hemde vatandaşları - mızı en aciz zamanlarında, ya- ni ölüme sürüklenmekte — olan insanların her fedakârlığı yapa- cağını düşünerek fahiş ücret istiyorlar. Bununla muayene üc retlerini kastetmek istemiyo - rum. Çünkü derecelerine göre alacakları ücret tesbit edilmiş- tir. Yeknesaktır, malümdur. O- na göre tedarikâtta bulunursu- nuz öyle gidersiniz. Ben ameli- yat ücretlerinden bahsetmek is- tiyorum. Ayni operation'u ayni selâhiyetle yapan doktorların talep ettikleri ücret arasında akıllara durgunluk veren mü- bayenet mevcuttur. Meselâ ben | vasati olarak yüz, yüzelli liraya yapılan bir Sinusite ameliyatı i- Çin valnız bir doktora 500 lira vermek mecburiyetinde kaldım. Düşünmek lâzımdır ki ameliya- ta karar verilinceye kadarki tı davi masrafıda bir iki vüz li- rayı bulur. Saniyen yattığınız hastahane ücreti de ilâve edi - lince husule gelecek yekünun azametini hissetmiyecek kaç ki- gi vardır? Hülâsa: 1 - Yine doktorların derecesi- ne göre muhtelif ameliyatlara narh koyan müsbet hukuk kai-| delerine ihtiyaç vardır. Bir dok- tora fikrimi söyledim olmaz di- ye iddia etti. Halbuki arzu eden | tetkik etsin komşumuz Bulga- | ristanda böyle yapılmıştır, biz- Zat Sofyada ahit oldum. İ 2 - Han, hamam, apartman, istihaleleri geçiren kârlı gelir vasıtalarına son senelerde ekle- nen modern keşiflerden biri de (bususi hastahanelerdir). Bu suretle beş on yataklı hastaha- ne taslağı ile dünyanın parası-| nı kazanmak, mevcut — şartlar baki kalırsa ilimden ziyade kâr peşinde koşan bazı doktorların Mmüstakbel projesini teşkil et - mekte devam edecektir. 3 - Resmi hastahaneler var, | hiç masrafa girmeden buralar- da tedavi olmak mümkündür diyenlere şu sualleri sorarım A - Acıl vaziyetlerde derhal yer bularak tedavi ve ameliyat olmak mümkün müdür? B - Biraz hali vakti yerinde olan herkes hususi tedavi yap-' tırmak ve memleket hastahane- | lerindeki yerini muhtaç vatan- | daşlarına bırakmak iştemezmi? İster ise ne için kendisinden azami kelimesile dahi ifadesi mümkün olamıyacak derecede fedakârlık beklensin ? C - Hususi hastahanelerin u-! mumi veya mülhak veyahut ta hususi bütçelerle idare olunan hastahanelerin yükünü hafif - letmesinde içtimai faide göremi- yormusumuz? Bir miktar parası olan hastanın kendi - tedavisini devletten, belediyeden bekli; rek muhtaç vatandaşların yı ni işgal etmesi hukuki, vicdani, akli vrensiplerinize uygun dü- şermi? Samatya, hacıkadın İramamı karşısında No. 110 Bülent Ekinci — Tavuk hırsızları — Bakır köy bağçelerinden, bir haylı tavuk çalan çin gene kadınları hapse mahküm edildi lddialarına göre, kıra — hindibağ toplamağa çıkmışlar, Fakat Bakır- köy açıklarındaki birkaç evin bah- çesinden yeşillik yerine yedi, sekiz tane semiz, besili tavuk, horoz çal- mışlar. Tavukları çalmak için buldukları usül okadar İnce ki, tavukları gik bile dedirtmeden nasıl çaldıklarını okuyunca sizde hayret edeceksiniz: Bu İki çingene karısı, Bakırköy açıktarındaki gözüne — kestirdikleri bahçelere yaklaşmışlar ve ellerin- deki İnce İpliklerin ucuna bir mi- Sır tanesi geçirip gıdaklıyarak ge zinen tavukların arasına atmışlar dır. Tavuklar önlerindeki nefis mi- sırı görür görmez, birbirleri Ü rinden atlıyarak bunları birer, bi rer kapmışlar ve tabli mısır, mide- lerine iple beraber gittiğinden çin- Gene karılarının — kulaçlaması — ile ellerine düşmüşlerdir. Çinğene ka- rıları tavukların — hemen başlarını kopararak torbalarına atmışlar ve bu gekilde yedi, —zekiz tavuk ve horozu torbalarına indirdikten son- ra yola koyulmuşlardır. Fakat — dönerlerken bir. bekçiye tesadüf etmişler, bekçi kendilerin- den hindibağı istemiştir. Onlar sırt larındaki torbadan yeşillikleri çıkarmışlardır, ikinci, betkide “üçüncü 'ama, Bekçi bunlarin Yena olduğunu söylemiş. diğer torbayı açmaları n) eüylemişir: iikrimi Kucbakin açımak eta memiş, “bunlarda yok, verdiğimiz İ mal “daha iyidir.” Demişler, fakat bekçi İyi mal almakta lsrar etmiş a aabhayı <opla. “açımaan AlyRlla aç yalldarını görmüğ, işi anlamiş, ken- dilerini yakalıyarak: kanaitola gö- türmüş. Orastanila İşilliyoye “macilen. gin- gene karıları hemen tevkif edilmiş ler ve göçenlerde de - mahitamaeye sevkedilmişterdir. altıncı ceza düreşraa- hiçkaç, ösiklk, Evvelki gün asliye mahkemesinde görülen larında, düzine Sulukule adliyeye hemen sakini Adliye koridorlarında yalın ayak, başı kabak çingene yavrıları sü ka- jandarmanın Müklerini akıtarak dolaşıyor, dınları, arkasından kendilerine garip dille- Fi ile akıl öğretiyorlardı. erkekleride Mahkemeleri neticesinde her iki || kıpti kadında 7 şer ay hapse mah- İstanbül Sergisi ULUNAY Yazan | — Vilâyet v tanbul ser, ara vermiş. Bu r. çoktan — berl le husüsiyetini tebarüz etti. | i için yeni bir muvaf« fakiyet teşkil edecek ölân bu tasavvurdan müsbet ve hayırlı | meticeler alınacağına eminiz. “İstanbul sergisi” Kristol Kolomb'un yumurtası kadat basit bir iştir; mesele onu dü şünmekte ve bulmakta idi. Pek eski devirlerde Beyazıtta avlusur camiin iç mazana ait olmak üzere bir ser- | Bi kurulurdu. Fakat bu, niha - yet gaye itibarile şehrin mey | danlarında, işlek larında kurulan pazarlard h idi, Belediyenin tesis etmek iste- gi) ise bir Fuvar baş- ır. İstanbulun nesi var yoksa ortaya hepsinden bi- | rer nümune konulacak. Bu su- | retle İstanbulun müstesna ikti- | minin, o harikülâde mevkürün verdiği güzelliklerdeki hususi - | yetleri daha yakından tamımış Olacağız. | Gazetelerden anladığıma gö- re sergide İstanbulda yapılan sınai ve ticari eşya ile zırai | mahsuller teşhir edildikten baş | ka birde belediye pavyonu vü- , cude getirilecek ve bu pavyon- n pekaz fark da İstanbul belediyesinin şehrin imarı için sarfettiği faaliyetler, grafikler büyük foto montajla- rile gösterilecekmiş. Fikrime göre belediyenin sırf faaliyetini teşhir için böyle bir pavyona ihtiyacı yoktur. Şimdi şehrin kendisi bu faaliyeti göste recek daimi bir pavyon demek- tir. Buna rağmen belediye şeh- rin ümranı hakkında yapılan fa aliyeti'mutlaka tesbit etmek is- tiyorsa bunu daha orijinal bir tarzda yapabilir. Meselâ Emin- önü meydanının, Tepebaşı bah- çesinin, Taksim meydanmın , genişletilen caddelerin açılan yolların büyük - resimlerle eski hallerini teşhir etmek - kâfidir. Bu farkları fenni bir şekilde arzetmekten ziyade merak u - yandıracak tarzda göstermek daha yade dikkati celbeder . Birbirlerinin tepesine çıkmış, | çatlak duvarlı, irili ufaklı dül kânlarla dünyanın en büyük zevksizliğine nümune teşkil e- den eski Eminönü, eflâke ser çekmiş kalm demir parmaklık- larla bir mahpes avlusunu andı- ran eski Tepebaşı babçesini bugün şehrin en güzel “korniş' i olan Tozkoparan caddesinin vaktile bir mezbele olduğunu görenlerin hayretle feryadları belediyeye karşı en büyük tak- dir sayhaları değilmidir? İstan- bulun zirai mahsulleride sergi- de hiç şüphesiz ehemmiyetli bir mevki işgal edecektir. Arnavutl yünün mis kokulu : Çengel köyünün çiçeği burnunda çamuru kar - nında salatalıkları, Lânganın göbekli marulu. Bayram pasa- nm ağızda bir süt taamı bıra- kan enğinarı, Kartalın bilek ka- nlığında pırasası, Kavağın in- | ciri, Kımltopraktan Pendiğe ka dar olan bağların(Ruy-i-nigar) | yahut penbe çavuşu... Bu tabii mahsullerden sonra İstanbulun şöhretini semtlere bile teşmil eden başka hususi- yetleri de vardır: Vefanın bozası, Firuzağanın turşusu, Beykozun paçası, Kan- hcanın yoğurdu, Balıkpazarının gözlemesi, Eyübün kaymağı . Saraçhanebaşının suböreği Bütün bunlar teşhir edilecek hâttâ lezzetinede bakılacak. Sergide bahk kısmı tabiatile ihmal edilmiyecektir. Bog çıkan balıklar lezzet — itil bütün dünyanın deniz mah Bütün dün sında bile net mahsullerini ballandır landıra tasvir edersem kendi kendimize nazar değer diye korktum. ULUNAY İ——ememedea î Kısa Haberler I aN D 4& Taşla yaralandı — Dün sabah Sarıyerde Boru sokak 13 sayılı ha- nede oturan İbrahim kızı 47 yaşın- da Necmiye Ayyürek Polise mü: caatla Sarıyer Yenimahalle Nişanlık 1 Şevket ka- sokağında mukim bahi rısı Saliha Terzi tara taşla yaralanmış — olduğunu — söylemiştir. Yaralının tedavisi yapılmış ve suçlu yakalanmıştır. ından