Yazan: Sami Karayel (Ahmet, yirmi sekiz dakikada | Mmağlüp olmuştu. İbrahim, gali- hi;ît rînmnııasmı bağtı. A.hmeı;W le kucaklaşarak meydandan kol- | — iarını sallıvarak bir baş pehli- Wwan tavrile çalım yaparak usta- sının yanına geldi. Lâf değil, kü- çük ortayı kurtarmıştı. Hem de büyük bir güreşte.. | “Ğswsn kğçlık İbrahimin sırtı- | <u okgadıktan Bonra: — Ülen ben sana.sarma vur- | ma demedim mi idi?. * / Diye söze başladı. Maksadı İb- rahimle alay idi. Onu söyletip | gülmek istiyordu. Hbrahim;ce...- yap verdi: — Usta, böyle şevler nasi -| hatle kaide ile olur mu?, — A be kaidesiz iş/olur mu?. | — Usta, bazan kaideler işe uymuyor işte! | — Baka be!.. Neler de söylü- yorsun kızan be?. , — Uste, sarmayı vurdum da ne yaptı sanki?. . — Bakma. birşey yapamadı amma, avanaklığından bir şey yapamadı!. yi ya usta, ben de avanak | olduğunu bildiğim icin vurdum! — Baka kızan, bir de ustasına gatarsan o vakit kavağı yersin?. — Usta, biz üe ustasmı gö- rürsek başka türlü hareket ede- Tiz. Aptal —mayım ben.. — Bırak Şimdi buziları.. çap- razla #idiyardun amıma?.. — Hiç de?.. T A bbe hiçdesi yok.. Yüzde üz eidiyordun be?.. O me hız- h sürüştü be!.. Divince, İbrahim gülerek: — A be usta, o hızi ben daha ziyade verdim be!.. -— Neden be?.. | — Daha ziyade Ahmet hız -| lansın diye be?. | — A be övle şey olur'mu be?.| — Olân iişte usta be?.. Birden siyrilm altıa düşünde hizını a- Kahkaha ile gülerek: - — Baka, bunu sana kim lım ettim hele. R Usta, insan hasmmı böy- istediği gibi geker ve hıza durup sıyrılmak insanın den aldığı koça dönüp, dönüp | bakıyordu. Ustası Hergeleciye dönerek — İbram, bu, koçu sat, para-| ni at cebine!. — Xoo., Olmaz.. Satmam 0-| nu u: da — Ne yapacaksın ya?, — Bu benim ilk aldığım-koc- tur,. Köye götüreceğim.. — Bire deli misin?. Köy ne- resi burası ner — Olsun.. götüreceğim usta! — Oğlum, ancak kendimizi götürebiliriz.. Delilik ctme sat| onu! — Üs yapma!, Ellerinden Götürelim onu küöye!, ae | ber götüri bağlarmış. Ve öyle söylermi! Abe, bu Yürüktür ivan eden be!, beni Yürük, Hergeleci gür tiği zaman durmadan | mış.. Hergelecinin anası vap verirm — Yür cek, galip mi?. acıp acı bağırır eydekileri üreşlerden glüp mu Ki uy Herge ci zaman O derec rahimı rmış.. lışıkntış ... İbrahim, büyük orta öperim. — Oğlum ne ile götürecek-| lerini dikkatle seyrediyordu. sin?. Bu, pehlivanlar onun mü: — Arabada yanıma alırım| bel hasımları idi. Bu ben onu. | onları-çok yakından — takip et — Pahasından fazla navlu -| nu tutar be!. — Olsun- vereceğim... Diye tutturdu. Ustası den kızmıştı. Hiddetle — Abe, hep güreşlerde aldı-| ğ keçi, koyun, koç, inek, bu-| zağı ne varsa iköye mi güıum-’ ceksin be?. — Yok usta be!.....Bu, ilk ka- zancımdır.. Uğurdur 0.. Sat - mam we kesmem onu ben... Yap ma, eyleme, götürelim usta o- nu. Diye yalvarınca, Deli Hafız, çırağınm yalvarmasına daya - mamıyarak : — Peki- Dedi. Hergelecinin, bu koçu köyü- ne götürüp ölünceye kadar bes- tediğini söylerler.. Koçun on iki gene yaşadığını ve*hattâ Her - geleci baş pelilivan olduğu 8- melarda bile koçun yaşadığını tikâye ederler.. Hengeleci, 'bu, koçun ismini Yürük koymuştu.. Onu, çok se- vermiş, fıstik üzümle besler - Hergeleci, Yörüğü -o kadar severmiş ki, Cuma aamazına cid- mek gerekti. Nihayet, baş pehlivanların güreş sırası geldi. Deli Hafız, soyunmuş, uzuh gömleği arka- sında bekliyordu. Cazgır, meydana çıktı. Davul zurnaları susturdu. Ve ba mağa başladı: — Baş pelilivanlar meydana!. Kazan dibine dev cüsseler gel meğe #aslamıştı. Bu seferki gü- reşe bir çok pehlivanlar gel mişti. Hattâ, güreş sabahı bile gelenler olmuştu. Güreşe Karağöz Ali de gel- mişti. İş çatallı ridi. Karagöz A- di de belâidi. Yürük Ali gibi hazlı bir. pehlivandı. Hergeleci, —ustasının — galip gelmesine dua ediyordu. 'Bu, pehlivanların içinden baş almak her babayiğitin kârı değildi Korkunç adamilardı. Deli 'Hafız, yağlanmağa baş- ladı, Küçük İbrahim, ustasının sırtını yağladı. 'Yağ ibriğile ustasına yağ döküyordu. Yürüğün gözü Deli Hafızdan ziyade 'Karagöz Alide idi. Kara- yaman bir adamdı. O da Yüşük gibi. okkasızdı. Fakat şimşekti. ar * <Saha ziyade kendi elinde olmaz 7 “ — Hepten ikocamış heriflere en ın be?.. 'Nelet düşü- nüp icat ediyorsun kızan ibe?. Dedi. Hengeleci, üstasının “yüzünü okşiyarak : — Usta, ben işi Sıra sende şimdi Deyince, Deli Hafızın kaşları çatıldı. İbrahimin Yürük Ali- den bahsetmek istediğini anla- | di bitirdim. Cevap verdi: — Abe, iyi ya!.. Biz de tutu-| şacağız be! | — Usta, isterim sen de bir günte atasın Yürüğe?. — Allah yazdıysa İbram!.. — Usta, ben büyük olsa idim Yürük Aliye atardım künteyi. — Yürüğe, künte atmak Ahmede, Mehmede benzemez | Tbram!.. | — Hepsi birdir usta!.. Dedi.. İbrahim, gelmesini istiyordu t, us- tasının dediği gibi Yürük Ali Üİ ibi bir adama künte aşırmak İl| geveye hendek atlatmaktan da-| Üİ ha güçtü. | Yürük Ali, bu, müthiş bir (Ü pehlivandı. Aliçoların, Kara 1-| boların, Makarnacıların, Kara-| göz Alilerin, Baltacıların bile ortadan — çıkaramadıkları bir pehlivandı. Deli Hafızın dedi -| ği gibi o, Mehmet, Ahmet de - gildi. W olur be, Ali, hafif, yetmiş, yetmiş beş okkalık bir vücuttu. Fakat, yıldırımdı. Ustalığı, me- hareti de caba idi. Hergeleci, giyindi. Ustasının yanına gelip oturdu. Küçük or- taya on lira vardı. Bir de ko- yun.. Parasını aldı. Koyunu da getirip kazan dibine bağladı. Güzel bir koçtu. Boynuzlarını yaldızlamışlardı. Kordelâlar ile süslemişlerdi. “Hergeleci, ikide birde —ödül-| kasabaya 'bile giderken ,bera - (Arkası var) ADLİYEDE POLİSTE mem maaşını Belediye cezası verenler alan memurlar Nimet adında ölü bir kadı- nn namına mühsus >üç aylık maaşlarile Seniha adında diğer | bir kadının Emlâk ve Biytam| Bankası hesabına geçirilen ma- aşından 105 lirayı ihtilâs etmek | ve Patma, Maide adlarındaki | kadınlara ait maaşlarda da | gayri kenuni muamelelerde bu- Junmaktan suçlu maliye memur larından Suphi Öztan ile Refik| haklarında açılan davaya dün ikinci ağır ceza mahkemesinde devam olundu. Şahid olarak din lenilen maliye memuru “Niyazi bu işleri en ziyade Refikin yap- tığını ve bu gibi bir çok mua- meleleri görüldüğünü söyliye-| rek ma de im - M zaman on dokuz yaşında ustasının da galip üjgân, Nedimle evlendiği altın saçlarile özleri rıcı bir güzelliği var dı. Tanınmış bir ailenin biricik kızı M Şişli, Beyoğlu muhitinde herkes tanırdı. Sıh- hat dolu güzelliği Müjgünı, dü- rüst düşünen, enerjik bir gen tanıtmıştı. Nedim tanınmış bir müverrihin oğlu idi. Zengin değildi. Müjgândan bir yaş bü- yük olan kocası, çok yakışıklı bir gençti. Çalıştığı ban terbiye ve nezaketile göhret al- mıştı. Müjgânla sevişip evlen mişlerdi. Bu güzel çiftin bal yı, Avrupa seyahati emsi geçti. Deli gibi sevişiyorlardı. Şişlinin arka sokaklarından bi- rinde yeni evlilere -hazırlanmış “aşk yuvasına,, girince, Müjgü- nın aşkını ilk bulut gölgeledi Küçücük dairelerine bir türlü a- lışamıyordu. Genç kızlık çağının debdebeli hayatını “aşk yuva-| larında,, bulamıyordu... Kocasının eline geçen seksen lira maaşla babasının verdiği elli lira yardım, görmüsş geçir - miş olduğu hayattan çok uzak- tı... Düşündü: “Neden rahatımı bıraktım da bu küçük eve, bu aşk öldürücü sefalete kendimi mattım,, diyordu. | tane hatırlı talip Belediye talimatına riayet et- medikleri görülen 9 seyyar, 2 dükkân sahibi ve 18 muhtelif esnaf ile 7 goför, 2 otobüs sa - hâbi, 1 biletçi ve bir goför mua- vini haklarında ceza zabıtları kesilmiş ve 6 maddeden de nü- mune alınarak tahlile gönderil- miştir. Ayrıca 'tramvaydan at- hyan 12 kişiye peşin birer lira- lik para cezası verilmiştir. zalarının da kendisine ait ol- mayıp Refik *tarafından sahte ve takliden atılmış olduğunu ve bu yazının vehli vukuf tarafın- dan maliyece tesbit edilmiş bu- lunduğunu söyledi. Mahkeme diğer b rin celbi için başka bi sahidle- güne bı- | güreş- Bir hezimetin l Romiliy) ma mihverini ltancı Fram; iki parçaya bölm' ü Sol kalan rça k â1 inci v inci fırkalarla T ki te h )e t i | inci, i ve 45 i fırkalar- dan terekktüp eden parçası artık kısmı külliye asla iltihak ede- miyecekler ve ceni aeki. doğru çekilmekte am edecek- lerdi. 'Yine 15 Haziranda Paris or- | dusile yedinci ve altıncı fransız tarafından geri çekil- orduları, düşman rahatsız edilmeden me hareketinde devam ettiler Bu müddet zarfında düşman | kat'aları (Roanne) a ve (Lorie) | vadisine doğru ilerliyorlardı. Ayni zamanda (Chaumont)dan (Bi necon) istikametine doğru ilerilemekte olan düşman cüzü-| tamları da vardı. | Düşmanın bu vıldrimâsa ileri- | deyişi (Lorraine) de bulunmak- 'ta olan ikinci ordular ——rununu çok müşkül bir dumumda bira- kıyordu. | | — Haziranın on beşinci günü Rhin nehri üzerinde kesif bir gis vardı. Sis yüz:metre ilerisini görmeğe müni olacak derecede kesif *idi. Yedinci Alman ordu-! su işte bu sisten istifade ederek 15 Haziranda (Nuef - Brisach) noktasından mehri e-çmek em- | Fini &ldı. *Bu ordu nehri geçtik- 'ten sonra ilerileyişine devam e- derek ikinci — Fransız — ordülürı | grupuna *hücum —eder Alman | kıt'alarmı takviye edeekti. 15 'Haziran sabahı #aat onda Almanlar (Rhin) nehrinin ge- çitlerini muhafaza eden Fransız kazmatlarına toncu ateşi açı- yorlardı. Ateş yirmi dakika de- Vam etti ve Pransız mukabil a-| teşi söndürüldü. Sazt onu yirmi gece Almanlar küçük ve süratli botlarını suva saldilar ve Bir hayli zayiat vermek bahasına nehri veçtiler. Almanlar nehri geçtikten son ra hemen bir köprü inşasına başladılar. Lâkin hedefleri olan (Neuf - Brisach) a ancak iki gün sonra ve pek kanlı mühare- beler vermek -şartile mlaşabildi- -ler.Dünkü arazi müdafaaya pek elverişli bulunuyordu . (Arkası var) Takvimden bir DA yaprak (Baş tarafı 2 inci sayfada) yanındaki duvarda biten otlar temizlenir âlâh Görülüyor ki İstanbulun en göze görünen caddesinde bulu - nan güzel âbidelerimiz böyle â-| deta masrafsız bir surette ha- rabiden kurtulmuş oluyorlar. Bu himmeti belediyemizin ba şında bulunan zattan istemekte haklıyız. Çünkü © hakkı bize veren yine odur. İmar hususun- daki gösterdiği müsbet fa. tidir. | n aaa aç aa eee e -lww- DARRARAARARARRARRRĞ PT LAT PDT ARRAD i— r BF d WWU Kab'u a | e Üa küme şampi Bugün milli küme maçlarına ı ve İs da mahalli olarak devam edilecek ra- da —Demiraporla, —Maskespor,| Harbiye ile Gençlerbirliği; şeh-| rimizde de eFnerbahçe stadında lst nerbahge ile Beşiktaş takamlas | karşılaşacaklardır. Şehrimize deplasman yapan takımların bu sene diğer yılle- ra nazaran muayyen ve futbol kalitesi itibarile ekiplerimizle kabili kıyas vaziyette olmama- ları milli küme maçlarının mü- him 'bir lasmının zevksiz bir Ş kilde cereyanına vesile olmu: tur, Futbol zevkini ancak m: halli maçlarla tatmin edebilen futbol meraklıları biribirini t kip eden geçen haftelardaki nbulsporla Galatasaray, Fe e y u ile Fener | 1 Ve çevireceği öyu - n sarı Jâcivertliler siyah | mağlüp edebildiği dirde milli küme maçları çok an bir safhaya girecek tir. Ankaradaki yaptığı maç Tın bir kısmını hükmen kazana- cağı söylenen Galatasaray pu: van itibarile Beşiktaşa çok ya- kınlaşacak 'bu itibarla iki hafta sonra yapılacak olan Galatasa- ray - Beşiktaş maçı 940-41 milli küme gampiyonunu tayine ve- sile olacaktır. | Takımlarımıza muvaffakiyet- ler temenni ederiz. Oğuz GÜNEY yerli takımların karşılaşmaları- Betlen Terbiyesi mükel- ni büyük bir alâka ile takip et-| tiler. Bu sütunlarda yazdığımız | mütcaddit yazılarda Türk fut -| bolunun — ölçüsü olan milli kü-| me teşekkülünde çok titiz dav- Tamılmasına işaret etmiştik. Ge- lecek gene de yapılacak olan bu organizaşyona dahil edilecek ta- kımların futbol kalitesi itibarile | “milli,, ismi verilen bir kümeye | girebilecek vaziyette olmaları temenmni edilir. Galatasaray - İstanbillspor î Günün ilk karşıilaşmasını Ga- latasarayla İstanbulsşpor takım- ları yapacaklardır. Milli «küme maçlarının ilk — haftelarında| birdenbire parlıyarak elde ettik- leri galibiyetlerle bütün mazar- ları üzerlerine çeken sarı siyah- hılar 'son maçlarında — biribirimi takip eden randmansız oyunla- Trile hızlarını kaybetmiş vaziyet- tedirler. Günden güne kuvvetle- nen ve bilhassa geçen haftalar- da kuvvetli rakibi Pener bah -| çeye üstüste elde ettiği muvaf- fakiyetlerle hatırı sayılır bir | varlık olduğunu isbat eden sarı kırmızilıların bugün İstanbuls- | por karşısmda gayelerine ulaşa- “bilecekleri tehmin edilir. Benerbahçe - Basildeğ (Günlün son ve haftanın en mü him karşilaşmasını Fenerbahçe ile Beşiktaş takımları yapacak-| lardır. 940 - 41 İstanbul lik şampi- yonluğunu bütün karşılaşmala- rında hiç yenilmeden. galibiyet- ten galibiyete Koşarak kazanan Beşiktaşlilar milli iküme maçla- Tında da ayni hızlarımı muhafa- | za ediyorlar. Bugün Fencrbah-î geyi de yendikleri takdirde va- ziyetlerini iyice takviye edecek-| lerdir. | Son haftlardaki maçlarına Fikret ve Esat gibi en kuvvetli elemmnlarından — mahrum çıkan sarı lâcivertliler - kendilerinden beklenen oyunu gösterememek- tedirler. Bu itibarla bugün Be- şiktaşa üstünlük temin etmeleri güçtür. Hakkı ve Şerefin & tekledi- rakıldı 'ULU ği siyah beyaz takım her zaman-| Haa l)' İKÂYE _u___.:ı— m'__.._____.__.__.ı—.f*“'*":t::.:-ı:a | A IK BİR KADIN | ENERJİKBİRKADIN | L —Z ZZZ Pnerjik genç kadm, aşkın, ! — — Mebus Muhsin Felek B aşkının bu (yatta öleceği-| hani bizim düğünde sana ne muhakkak kani idi. Parasız-| termiştim; orta boylu kli. lıktan başka bir kusuru olm- | 1 vn eski h ü yan koc bu düşüncelerini | bilirsin babam böyle seylere ka belli etme çalışıyordu. Bir| Tış Kitaplarile meşgu 'ne sonra 'bu güzel çiftin mah-| Görüyorsun ya hiç ümit y di * Hemen sen T ! ya sevdiği bir c — Faidesiz. fını bu ! Şünceleri de tabii olarak arttı.| için birçok kimseler - sarmı: Henüz yirmi yaşında idi. Gü-| Bana gocuk nazarile bak zelliği “eğer mümkün ise,, fazla- | belki yanına bile kabul etmiye- 1nın çok çalışkan ve ciddi olması hayatlarını bol- luğa bir türlü erdiremiyord! Müjgün bu acı düşüncelerle uğ- raşırken kacası bir akşam: — Müjgün, yeni teşekkül et- 1. Koc laşmı: mekte olan bir büyük müessese direktörlüğü var; ah oraya gi- rebilsem bütün sıkıntılarımızdan Fakat iki Tabil | kurtulmuş olurduk. var... | ben, | Müigân: | gordu, j — Bu iş kimin elinde? diye cek, Susmuşlardı. rdi Müjgânın Omuzunu yüzü — Ben gidip görsem... Nedim şaşırarak itiraz etti Ne yapabileceksin karıcı ğim, neticesizdir... Sonra da ne sifatla?. — Madamki babanın eski bir dostudur. Benin için gidip rica etmem pek tabii. Anlatırım. Sı- ikıntımızı söylerim. Sen beni bı- rak... Tecrübe edeyim... Wadim ©x samandonra ümit- | rken, de unutmadı ahlâkh, temi dimin ç N | 1 lğı, Müjgânın enerjisi... ( nileyi zamanın en parlak yaş yışına kavuşturdu... Artık, her istedifi vandı... Bütün arzularını bulmuşlardı... Bol pana, çok şöh- vet, her şey, her şey Bu işin halline Müjgünda lâ | zım olan enerjinin kâfi gelmiş | olduğuna memnundu. Oğlu büyümüş, yirmi yaşına gelmişti. Çok yakışıklı genç an-| nesile yanyana göründüğü x man, kardeş zannederlerdi. Hâ-| lâ çok güzeldi. Müjgün kendi kendine | Oğlüm ne kağar bana ben- ziyor. Benim enerjim onda var. Hayatını kenili kendtte.kazana- | Su sporları programı leflerinin bisiklet müsabakası Beden terbiyesi mükellefleri arasında tertip edilen — bisiklet müsabakası —bugün saat '9 da | Likör fabrikasile Hacı Osman bayırı arasmdaki 21 kilometre- lik mesafede yapılacaktır. | Bu vesile ile gençlik kulüple- rindeki bu sporda temayüz et - miş gendler kendilerini göster- | mek fırsatını kazanmışlardır. —| Bugünkü güreş — | 'müsabakaları — Bugün Fatih güreş kulübünde | Greko Romen güreş müsabakâ- ları yapılacaktır. Güreşe iştirak edeceklerin tartısı 11.den 12 ye | kadar devam edecek, müsabaka- | lara tam saat 18 de başlanacak-| tır. | Mümabakalara girmek üzere seçilen güreşçilerin isimleri Şun- | lardır 56 kilo: Emin, İsmail, Fehmi, Muzaffer. * 61 ikilo: Halil, Manol, Bektaş, İsmet. 66 kilo: Bekir, Panayot, Ha- san Karadeniz, Mustafa Çakır. 62 kilo: Zeki, Kandemiz, Faik, Mehmet Ali. 79 kilo: Hüseyin, BT kilo: Mustafa, Adnan. Ağır: Çoban Mehmet, Ahmet | Samsunlu, W Ali Ahmet, yapıldı — | Bu sene yapılacak olan kürek, | yüzme yelken müsabakalarının | Pproğramı İstanbul su #bvorları ajanlığı tarafından tesbit edil- miştir Programa göre, su — sparları faliyetine haziranın son hafta- sında başlanacak ve eylülün 28 inde bitirilecektir. 'Yüzme yarışları havuz haline getirilen Moda yüzme banyola- bilecek ibi yardıma ih tiyacı olmiy Bü 1 düşüncelerile mesut iker am oğulları yanlarına gelerek ı rum baba, Tukuku bu sene bitiriyo- Bankanın avutkatlı- 1 da açılıyormuş... Oraya mü: avir olsam ne iyi olurdu.. F kat o ver için şimdiden — birç talip var hazır.... Hem de arkalı l Onün için hiç ümit bi kal- n i bu 'mu L diği, ümit etti- min olduğu enerji ne- men cevap verdi m bu işi bana söyliye- T an- ne söyle. nen olmasaydı... ben kendi ha- yatımı düzeltemezdim. Bütün bu gördüklerin annenin gayre- tiledir. Nasil benim elimden tu- tup bu mevkie getird de yükseltecektir. Müjgân hafif makyajının al- tındaki güzel yüzünün fazla kı- zardığını hissetti... Karşısındaki aynaya baktı... Hâlâ çok güzel- di,.. Birdenbire kendini çok genç | hissetti! - İ &... *seni ama L nu garantiliyor rse milli rında, kürek yarışları Yenikapt Samatya arasında ve yelken ya- rışları da Moda koyunda yapı- lacaktır. ; İstanbulddki su sporları faa« liyetinden ayrı olarak kürek ve| yelkenciler arasında 17 ağus- tosta Bandırmada Marmara ku-! pası namı altında yarışlar tertip edilmiştir. « Türkiye yüzme birincilikleri 30 ve 31 Ağustosta Buraada ya- pilacak. Bunu müteakıp bütün bölgelerin dştirakile de- Eylül a- yı sonunda fuar yüzme müsaba« kaları 'yapılacaktır. Beşiktaş Kulübünün teşekkürü Beşiktaş Jimmastik Kıdübü Başkanlığından Çok kıymetli arkadaşımız merhum Şerefin 8 inci yıl dö- nümü münasebetile, mezarı ba- şında yapilan toplantıya iştirak | eden sayın sporcu arkadaşlara! ve çelenk gönderen bölgemiz başkanlığına ve Alemdar genc- lik kulübüne candan teşekkür- lerimizin iblâğına sayın gazete- nizin delâletini rica ederiz. Yurtta Sabah Çiftçinin kükürt ihtiyacı önleniyor İzmirden bildiriliyor Ziraat Bankası Umum Mü -<| dürlüğü barıkanın şube ve ajan- | larma bir tamim — göndererek çiftçiye Tâzım Olan “kükürtün | dağıtılmasında azami - kolaylık gösterilmesini bildirmistir. — ; Çiftçilerin #çil ihtiyaçlarını karşilamak maksadile ayni za-| manda Keçiburlu kükürtlerini | 'Türk anonim şirketinin — İzmir . bürosundan bağcılar doğrudan doğruya kolaylıkla alabilecek« lerdir. d Bir küçük çocuk midye- den zehirlenerek öldü İzmirden bildiriliyor: Karantinada sokaktan geçen | sayyar satıcılardan aldıkları midyeyi yemiş bulunan gehri - Tatari ailesi zebirlenmiştir. Ya- pılan tedaviğye Tağmen — küçük! yavru Mehmet atari kurtula- mıyarak ölmüştür. Satacı hak -« kında takibat yapılmaktadır. ( Otobüs çarpan bir çocuk yaralandı Sinanpaşa medresesinde otu- ran kunduracı Abdullahın 8 şındaki oğlu Muammer Dural lemdardan — geçerken — goför: Suphinin idaresindeki 3063 sa- yılı otohüs çarparak yaralan - mış ve suçlu yakalanmıştır. Y: ralı hastahaneye kaldırılmıştrı. Sopa ile baş yaran suçlu yakalandı Ihlâmurda — oturan ar ile Rıza Dalay lesinden dolayı ler ve Ahmet Rızanın başını yarmıştır Sütlücede oturan amele Mehi med ile İsmail ve Mustafa adın- da üç kişi kavga etmişler. İsma- il sopa ile Mustafanın başını yaralamıştır yaralı tedavi iltına alınmış suçlular da alanmı: Ahmet bir kadın avga et - ona ile vura- rak İki ve eşekkürü Ta ziye T (Nâtık Besener) in cen: ine gerek çelenk göndcı e bizzat gelmek sure n bili ve kendisinin ş ol im evida nda bulunarak fen< nin yapmasını icap ettirdiği “bütüni kadar ifa dispanser heki< ihtim son dereceye eden Kemerburg mi doktar Mustafa ve Alman ha: hanesi doktorlarından kalbi teşekkür ve minnetlenimizin ayrı ayrı iblâğına —acımız imkâm vermediğinden bu hususta gazetenid zin tavassutunu nica ederiz. Karisı Fünuzan we aile sefradı. Harun'a en