yermeree ea Deramene — - —— —et eaeaa — ŞAOŞ AN AÇA PERARR LA MA EARAR Küme Maçlar 6 Beşiktaş Altınorduyu yendi; Altayla İstanbulspor berabere kaldı | akika tazyikı — altında | geçmiş fakat bu arada birden. a Hadar Mülli küme maçlarına dün Be-| bir topu yakalıyan Saim çok sı- | giktaş Şeref stadında İstanbul! kı bir şütle İstanbulspor ağla- ile İzmir takımları arasında de-| yına takiverdi. vam edildi. Müsabakalar az bir| Beyirci kütlesi tarafından ta kip edildi. Tik karşılaşmayı Be-| giktaşla Alınordu takımları ayp| fılar. y Beşiktüş: &— Ahanordu: 0 Takımlar: Beşiktaş: Mehmet A! vuz, Feyzi, Rifat, Halil, Hüse- yin; Şakir, Halıka, İbrahim, Şeret, Şükrü. Altunordu: — Necati; Şeref,| Muammer, Nuruüllah, Ali, Feh-| mi, Hamdi, Mazhar, Sait, Hü- Beyin, Namık. Hakem: Feridun Kılıç. Oyuna Beşiktaş - başladı. Tik Biyah beyaz akımı — Aoltunordu müdafaasında kolaylıkla dur duruldu ve mükabil hücuma ge- içen İzmirliler ilk anlarda tehli- | keli oluverdiler Sait ve Namı- arka arkaya — yolladıkları Şütleri kale direkleri kurtardı. Biraz sonra da Hamdinin sa - » gu topu Mehmet Ali yum- Tukla çekerek kornere yolladı. İzmirlilerin semeresiz kalan bu akmlarını Beşiktaşın birbi- xini takip eden ve ardı kesil - miyen hücumları takip etti. Sı- | ka bir çember içine alınan Al - dunordu. kalesinde beliren teh-| hikelerin her an sayı ile netice- | leneceği beklenirken Şeref Hak kaıdan aldığı bir ara pasile ilk. Beşiktaş gölünü yapıverdi. Bır sayı Altunorduluları hiz dandırır gibi oldu. Fakat bütün ini bir gün evvelki İs- fanbulspor maçında — serfeden | İzmirlilerin yorgunlukları se - Beşiktaş bekleri kalesini bu: | lan topları kolaylıkla uzaklaştı- l . Halilin ileri doğ- Tu yollandırdığı topu kapan Şe- gxref İzmirin müdafilerini çalım | da rakip kaleye doğru ilerlerken Altunordu beklerinin ynakasa “almalarile Besiktaşın | ikazandığı penaltıyı Yavuz ikin- | ci göle tahvil etti. Bu sayı ile | büsbütün hızlanan siyahbeyaz- Idarın Altunordu kalesine iyice yerleştilleri görülüyordu. Fa - kat havadan yerden atılan bü-| tim şütlerin avudu bulması gol | adedinin artmasma mâni oldu. Ne devre 2-0 Beşiktaşın galibi- | yetile bitti. | İkinci devreye Altunordu baş ladı. Topu derkal kapan Beşik- | taş forvetleri İzmir kalesine yük | dendiler. Altunordulular bütün | ini sarfetmelerine rağ- | “men siyah beyaz tazyikmı önle- Jyemiyorlardı. Nihayet Hakkının güzel bir pasından — istifade e- den İbrahim takımına üçüncü gelü de kazandırdı. Bu gölden sonra — İzmirliler büsbütün gevşediler. Ve Beşik- taş üstünlüğü arttı. Fakat çem- ber içine alıman Altunordu kale- »ginde bir türlü sayı adedi art - amyordu. Nihayet Hakkı o se- kiz dışından savurduğu — topla dördüncü siyah beyaz golünü de yaptı. Ve oyun Beşiktaşın 5e- meresiz hâkimiyeti altında ge- çerken kaçan birçok fırsatlarla 4-0 siyah beyaz lehine bitti. İstanbulupor: ©! — Altay: 1 İkinci karşılaşmayı İstanbul sporla Altay takımları yaptı - dar. 'Takımlar: İstanbulapor: — Nevzat; Sab- ri, Safer, Muzaffer, Rüştü, Ce- Iâl; Fehmi, Süleyman, Müker- rema, Kadir, Cihat. Altay: Fikret; Raif, Halil, Nuri, Ömer, Salâhaddin, Yu - nue, Basri, İlyas, Saim, Tahsin. Hakem: Halit Galip. Oyuma Altay başladı. İstanbul “&por kalesine değru yollanan İz- anirlilerin Saferin mudahalesile ilk akınlarından metice alama- dılar. Sağdan inkişaf — ederek Altay kalesinde parlıyan sarı siyah akını da Kadirin topu h- valandırmasile heba oldu, Za- man geçtikçe İzmirlilerin dah: düzgün oynadıkları görülüyor- du. Sağlı sohu yaptıkları akın -| darla — İstanbulspor — kalesinde | tehlikeli olmakta gecikmiyor - kardı. Nitekim sağdan İTİZAR Yazımızın - çokluğundan — bu- güm ( Çolak Molla ) tefrika- imz dercedemedik. Yarın tek- Tar devam edeceğiz. Okuyucu- Marımızdan / özür dileriz. ortalanan -| dakikta sonra da İlyasın savur-| | | den eksilmemelerine rağmen bir 1-0 galip vazi -| yete gelen İzmirliler hemen iki| duğu sılı gütün kale direkleri- ni yalayarak avuda — gitmesile ikinci göllerinden uzaklaştılar, İstanbulsporluların yavaş ya vaş hızlandıkları - görülüyordu. | Kale yakınlarında beceriksiz - lik rekoru karan sarı siyah for- vetler üstüste kaçırdıkları fır- satlarla bir türlü beraberliğe u- laşamıyorlardı. - Nitekim Cihat uzaklardan yakaladığı Lopla bir kaç İizmirli müdafim arasın, - dan süzülerek Altay, kalesine kadar yaklaşmasına rağmen bir | şey yapamadı. Hemen biraz sonş ra da karışan İzmir kalesi Kadi- rin iki metreden topu kaleciye teslim etmesile mühim bir teh- like daha atlattı. İzmir kalesin- türlü netice alamıyan sarı siyah forvetler nihayet Kadirin uzak- tan yolladığı şütün kale direk- lerine çarpıp geri gelmesinden: istifade eden Mükerremin aya-| gile beraberliğe kavuştular. Bu: sayı her iki tarafa da, hız verdi. Fakat bütün. gaynetlerini sarfe' den forvetler sayı adedini art- turmağa muvaffak — olamadan devre 1-1 beraberlikle bitti. İkinci devreye İstanbulspor -| lular başladı. Sarı siyahlların | gayretli sonunda maçı mu-| hakkak kazanmak azminde ol-! dukları görülüyordu. Fakat Ab tay müdafaasının çok enerjik müdahalesi ve beklerinin. uzun vuruşları İzmir kalesinde beli- | ren bütün tehlikeleri önlüyor -| yordu. Maamafih bu arada bir kaç müsait gol pozisyonuna di şen İstanbulspor forvetleri fır- satlardan istifade — edemediler. Mükerremin yakın — mesafeden savurduğu şütü de Altay kale- cisi güzel bir plonjonla yakala- dı. Zaman zaman bızlanarak İs- tanbulspor — kalesinde — beliren İzmirlilerin yolladıktarı, şütle - ri de Nevzadın toplaması İzmi lileri de galibliyetten uzaklaş- tardı ve oyun ber iki- tarafın gayretli akımlarile T-i beraberlikle neticelendi. Ankaradaki maçlar Ankara, 18 (Hususi) — Bu- gün 19 Mayıs stadyoraunda mil: H küme maçlarına Ankara ile İstanbul takımıları arasında- de- vam edildi. Fenerbahçe Demir- sporu 4-0 yendi. Galatasarajla da Genglerbirliği 0-0 herabere kaldılar. | Evvelki günkü maçların tafsilâtı | Ankara, 17 taa.) — Bugün! 19 Mayıs stadında yapılan mil H küme maçlarında Galatasa î ray - Eskişehir Demirsporu 2-4 ve Fenerbahçe de Genclerbirli. | gini keza 2-1 mağlüp etmiştir İlk karşılaşma Galatasaray- la - Rekişehir Demirspor ara -| sında yapılmıştır. Galatasaray şu tertipte sahaya çokmıştır; — | Saim, Faruk, Adnan, Musa, | Enver, Halil, Mustala, Arif, Tur; han, Bülend, M. Adi. j Eskişehir Demirspor da: Ab- dülkadir, Mennan, Ahmet, N: ci, Fahri, Celâl, İskender, Ra uf, Salâhaddin, Zeynel, Murad, kadrosu ile oyuna ginmiştir Oyun başlar başlamaz seri| bir eereyan almış ve çok geç meden Galatasaraylılar hâkimi- | yeti tosis etmişlerdir. Bu ilk , devre tamamen bâkim bir oyun | çıkarmağa muvatfak olan Ga -! latasaraylılar sırf — mubacimle-! rinia mücssir olmamuaları yü -| zündem ve kale önüude paslaş -| makta )srar ettiklerinden sayı çıkaramamışlardır. Buna mu kabil Demirsporlular — rakiple- ribin tazyikıma azimkâr bir mü dafaa ile mukabele etmişlerdir. | Devre 0-0 beraberlikle bilmiş -| tir. | İkinci devre her iki takam da | büyü bir enerji ile oyuna baş-| lamış ise de cok geçmeden G latasaraylılar —üstünlüğü temin etmişler ve 4 üncü dakikada “'1 rikikten ilk sayılarını yapmış | lardır. Bu sayının tesiri ile sıkı, v hücuma geçen Eskigehirliler | dakika sonra lehlerine ka -| zanmış oldukları penaltıyı göle| tahvil edememişlerdir. lata -| sarayhlar hâkim oyunlarını ida) me ettirerek 15 inci - dakikada| 2 inci sayılarını yapmışlardır. bire hücuma geçen Bakişehirli- ler 25 inci dakikada sel açık- larının ayağı ile ilk — sayılarını | kaydetmişlerdir. — Devrenin. son, 15 dakikası karşılıklı sılı hü - umlarla geçmişse de sayı va - ziyetinde bir değişiklik olma -| miş ve maç 2-1 Galatasanayın galibiyetile bitmiştir. İllinci maç İlkinci: karşılaşma- Fenerbahge | ile Gençlerbirliği arasında ya-| pilmiştir. Takımlar şu: tentipte sahaya çıkmıştır Fenerbahçe: — Cihat, Cemal, | Murat, Aydin, Zeyneli — Lebib, | Fikret, Ömer, Naci, Esat, Ni-| yazi. Gençlerbirliği: Rahim, Ah - met, Rıza, Selim, Halit, Ah -| met, Ömer, Adnan, Ali, Keşfi, Riza. | Birinci devresi- 10 Gençler- | birliğinin lehine neticelenen bu| karşılaşmada karşılıklı sıkı a- | kanlardan sonra — Fenerbahge | hâkimiyeti eline almış ve bu üs- | tün oyununu 27 inci- dekikaya kadar devam ettirmistir. Ancak, | bu müddet zarfında ekseriya s0- | Ja teklif edilmiş olan oyun Fe- nere bir semere vuı—mcmxşuJ Bu arada tezyiktaa sıyrılan Gençler hücuma geçmişler ve 28 inci dakikada kazandıkları pe- | naltıdan ilk sayılarını yapmış- | lardır. Fenerbahçeliler mağlüp vaziyete düşmüş olmalarına rağ men ayni enerji ile oyuna de-| vam etmişlerse de bu hücumları Gençlerin müdafaası önünde ne- | ticesiz kalmıştır. | Devre 1-0 Gençler lehine bit- | miştir. | İkinci devre-daha şuurlu daha | kombine bir oyun — çıkarmağa | muvaffak olan Fenerhahçeliler | T4 üncü Gdakikada heraberlik | sayılarını yapmışlar 42 inci da: | kikada galip vaziyete geçmiş -| lerdir. Son dakikalarda yapı - Tan karşıhiklı sıkı hücumlar va- ziyeti değiştirmemiş ve Fener- Kler sahadan 2-1 galip vaziyet- te çıkmışlardır. .—z(-verkenrmwww HALKEVLERİ Gençlik Bayramı 3 programı Şehremini Halkevinden: 19 Mayıs 1941 spor ve genç- lik bayramı programı : 1 — Saat 15 de ev gençleri| tarafından İstiklâl Marşı, törene | başlama, | 2 — Yeni yapılan voteybol| ve basketbol — sahasının açılışı. | 3 — 19 Mayıs Bayramı hak- kında konuşma. Ev reisi Ham- di Nazım Ertek tarafından. 4 — Gençlik ve spor mevzu-| tü konuşma, Adnan Görkem.. 5 — Gençler tarafından be- den hareketleri. | 6 — Voleybol müsabakaları. | ? — Saat 16 da evimiz önün-| den başlamak üzere 3500 met- relik kar koşusu yapılacaktır. .| Müsabakaya iştirâk etmek iste-| yen atletler en geç 19.5.1941 pı Zartesi saat 14 e kadar ev İ tipliğine isimlerini yazdırmaları. 8 — Müsabakada derece ka- zanan atletler - muhtelif hediye- lerle — mükâfatlandırılacaklar - dir Gece: 1 — İstiklâl Marşı. Ev genç- | leri tarafından. 2 — 19 Mayıs hakkında ko- nuşma, Hayrettin — Narinç ta rafından. 3 —Ritmik hareketleri. Mü- | zikli. | 4 — Mükâfatın tevzii 5 Müzik. | Bömba atış müsabakası| Üsküdar Halkevinden: 18/5/941 pazar günü Üskü- dar Şemsipaşı spor alanında saat 15 de spor kolumuzun ü- yeleri arasında 50 metre, 300 Mmetve ,tek adıma, üç adım, yük- £ atlama, bomba atma, kir - mizi ve beyaz takımlar anesin- da 4X400 bayrak yarışı ve ay rıca voleybol — müsabakası ya- pilmiştir. Bomba şu - şekillerde olmuş- tar | a) Durarak sağ elle atış. — | b) Durarak sol eile atış. — | &) Koşarak sağ elle atış. | dı Koşarak sol elle atış. | ... | | (Yardımı Sevenler Cemiyeti) - | gün YENİ SABAHN HARP VAZİYETİ ehemmiyeti (Baş tarafı 1 inci sayfada) Musul petrol kaynakları Hay fada denize bağlanmmıştır. — Ku-| düs - Bağdad asfalti, Akdenizle | Basra körfezi arasında iyi bir irtibat temin eder. Trak demir yolu; verimi mahdut olmakla beraber, Süveyşten bir radde ye kadar vareste kılabilir Irak, Filistin için bir Hinter landdır İngiliz dominyon — ve müstemlekeleriyle ana vatan a-| rasındaki hava yolları, Irvak ü lerinden de istifade eder lrak kaynakların Akdeniz arma- | daları ve Ortagark - ordularının zarhlı kolları, Hele muharebe za- manlarında, muhtaçtırlar. © sebeple, Irakın Habbani - ye gibi hava üslerinde ve pet- rol membalarında - İngilizler ta- | rafından emniyet tertibalı alın- | miş bulunuyordu. Basraya ge- len küyvetler Irak. toprakların- dan ayrılmadan diğer kuvvetle-| rin vürud etmesi, bugünkü silâh- | h ihtilâflara yol açmıştır Iraktaki — hükümet — deği- gikliği ve naibin infisali, buh- | ranlı bir devreye rastlamak| bakımından dikkati çok calip. tir. | İngilizler,- Nil müdafaası ba-| his mevzuu olan bir zamanda, Iraka mühim kuvvetler ayır-| mıya mecbur edilmişlerdir. Habbaniyedeki vaziyet, — ha | vadan da getirilen kuvvelterin yardımiyle, gimdilik düzeltilmik | gibidir. Petrol kaynaklarının ve borularının ne nisbette tah: | ribe uğradığı meçbuldür. Basraya çıkarılan — kuvvet -| lerin 20.000 kişiden ibaret bu. | lunduğu anlaşılmakta ve gerek bu garnizon, gerek Filistin den Rutba istikametinden iler- | leyen müfrezeler de taze kuv- vetler almışlardır. | Harekât havalara inhisar e- | mektedir. Başra tephesinde bir | karşılaşmadan tafsilât bekleni- yor. Irakın hazer ordusu 4 tümen- dir. Hava kuvvetlerinin 120 tayyareden — ibanet — bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu ordunun öncüsünü teşkil eden Basradaki tümen, kat'i| bir muharebeye girişmeden çe- kilmiştir. Habbaniye etrafında cereyan eden muharebeler, top-| çu düellosu mahiyetinden öteye | geçememiştir. | İngiliz ordusu gün geçtikçe | kuvvetlenmektedir. Anadan baf- | talar geçtiği halde önemli çar- pışmalar da vuku bulmuş değil- | dir. Irak, ordusunu seferi tertibe | sokabilecekse, kat'i neticeli bir | meydan muharebesini — Bağdat önlerinde verecek, ve nihayet, bu ordu, muvaffakıyetsizlik ha- | linde, Musul istikametinde çe- | kilecektir. . Imak, Suriye yoliyle yardımcı | hava kuyvetleri almaktadır. Bu| günkü ajansların müdahale kuv- | vetlerinin de zayiata uğradıkla- vını — bildirdiklerine — bakılırsa, memleket semalarında faaliyet- | ler devam etmektedir. İngilizlerin, Rutba istikame- | tinde tahrik ettikderi orduda A- rap kuvvetlerinin de bulundu- | ğu haber verilmektedir. Raşit Ali, bütün Irak efkâ- yını kazanabilmiş midir? Naip ve sakıt hükümet taraftarla - rıniın küvveti nedir? Her iki parti nerelerden yardım gör - mektedirler? Bu andan bu sual- lere cevap vermek imkânsız - dır. Inak meselesi üzerinde mü- nakaşa yürütmezden önce va- ziyetin inkişafını beklemek doğ- rudür. ne âza olmak bakıcılık ayrıca has kurslarına devam et mek istiyenlerin kayıtları her saat 14 den 17 ye kadar Halkevinde yapılmaktadır Sarıyer Halkevinin spor müsabakaları Sarıyer Halkevinden: 1 — (Sper ve Gençlik Bay raraı münasebetiyle) — evimiz spor şubesi tarafından 19 Ma yıs 1941 Pazartesi günü saat 14.30 da Büyükdere Cümhuri yet gençlik meydanında a ki program mucibince yapı k spor bayramına herkes ge- lebilir. Çuval yarışı, Patates yarışı, 800 metne, Üüç adım, tek adım, yükse katlama, gülle atma, 100 metreküçükler, 100 metre orta: lar, 100 metre büyükler, 1500 metre büyükler, 4 100 bayzak yarışı ordalar, 4100 bayrak ya Tışı büyükler, voleybol büyük ler, basketbol — büyükler. 19 Mayıs 1941 gimü saat 21 de Evim pilacak törende 1 tarafından (düzl yesi temsil edilecektir Dawetiyelerin evimizden ması, zartesi de ya- | gubemiz | ayar) pi- | lin- YEEELUEETERTE Birinci akşam : Kimsesiz sahiller - Ne saz ve ; ne de söz var - İçler acısı bir Bahar. ) İkinci akşam : Bir insan seli -Kaynaşan sahil- ler - Neş'e ve sevinç - Bu diyar bizimdir.) e € Birinci akyame Her yal baharın neşeli gü - nünü araken Mmuhakkak - eski Sandıkburnuna giderim. — Dün de öyle yaptım. Fakat ne yazık! Keşke yapmasa imişim. Keşke gidin de aramasa imişim İçime âdeta bir hüzün düştü. Gönlüme bir hazin ıstırap - gel- di. Ve kendi kendime yapayak nız; her zamanki kimsesizliği - min ıstırabı ve yoksulluğu ile başbaşa kaldım Her taraf tekü tenha. Her taraf issiz. Bu baharın zevki ve | neşesi vok Her yıl bu bucaklar delup de lup boşalırken, her yıl bu. köşe- lerde uzun hecelerle hitirilemi- | yen gün ve gecelerin âhenkli â- lemleri; ağdalı fasılları sönüp tükenmezken.. Şimdi her taraf, | ısstz her taraf sessiz.. ğ Sandıkburnu. O eski; güzel ve şen diyar. | Şimdi âdeta.. ağlıyor.. Kim -| kimsesiz bir öksüz gibi. Bugün — mayısın on yedisi. —| Biz bahar bayramını çoktan yaptık. | Hoş havalar da müsaade et-| miyor ya. Fakat ne de olsa.. ne de ol ga.. bu coşkun ve zevk diyarı nın sakinleri İstanbullular co şardılar. Ama.. nedense? Hayır, bu yıl hiç de öyle değiller | Her şey, her şey.. ve her şey| si .1 Dân KOROK ZS | güzel Yazan: iş Re mzi | İstanbul sahilleri bugün dolup taşıyor, zevkten, neşeden inliyor. Meğer ne hodbin, ne bedbin bir varlığım varmış; ne kadar kendim için, ne kadar dav bir âlem içinde yaşıyormusum ben! Halkı, şehri yakından gör - mek için ona uymak lâzım oldu- Zunu şimdi daba iyi anlıyorum. İşte kumkapı, işte Yenikapı, dünkü ağlıyor sandığım Sandık burnu, işte Samatya ve Narlı- kapı. Ve nihayet tââ... Floryaya ica- dar bütün bu sahiller zevk için- de, neş'e içindeler.. İçime bir akşam evvel düşen kâbus; şimdi bir fıranadarn son ra açılan masmavi semalarda parıldıyan — bahar güneşleriyle yer değişiyor. Ben de etm- fa güler bir yüz, güler hir göz- le hakıyorum. Ve dudaklarımdan gayri ih- tiyari, bir tek nefes dökülüyor: — Ocok!.. Bahçeler, gazinolar dolup ta- şıyor.. Rardoylar, sazlarla, caz- larla doldurduğu sahillerin se- Bini taşıra taşıra; mavi sularda | ışıldaklı — gölgeleriyle dolaşan sandallara kadar uzatıyor. Besler sese, ahenk ve nağme- ler birbirine karışıyor. Mavi Marmatranın enginlerine doğru dalga dalga, halka halka uza- np gidiyor hep. Dünkü sessizliğe mukabil bü- tün sahiller scsle dolu. Aymi gazinonun içinde bu ak- şazı bir ayak, bönbir. ayak üs- tünde. Bu hali gören ve ağıı kulaklarına varan, gazinocuya yaklaşıyorum. — Vazivet uasıl?. İşler iyi g- diyor mu” Gözlerinin içi güle güle: — Allaha bin şükür diyor « Her gün böyle olsa başka ne isterim.. İşte saz da açıldı, söz- de açıldı ve bizim gözümüz de açıldı. — İyi amma, dedim, her gün de olmaz ks hu iş.. Dün ben de senin giti yanlılp bir sebepsiz yese düşmüştüm.. Fakat du- n anladım ve iman ettim ki.. tanbul ve — İstanbullular.. bu yurdun bütün çocukları; ezlen- meyi de eğlenmek zamanını da gok iyi biliyorlar Gazino vahibi güldü ve başını salladı -- Doğru zara Hep pazardan pa- Tabü dedim.. Bütün çalış- maların, didinmelerin; yorul - (Bonu sayfa 5 sütun 7 e) sade bir öksüzlük yetimlik ile | inliyor gibi. Ne denizin en çok baharı se- çakır bakışlı dalgaları: ne de yosun kayalardan zevk alan kumsal duruşlu sahillerin son suz zevkleri yaşamıyor bu gü Her taraf ıssız; her taraf ses- | siz. Her yan sinek avlyor, si - nekavlıyor. | Dün Sandıkburnuna - gittim. Ve bu acıklı ilham oradan: geldi bana Geçen sene bu vakitler bu-ga- zino hıncahinç dolü idi. - Şimdi ise sinek avhyorlar. Bugün, bu | akşam, yarın.. ve sonraları, son- | raları da.. Böyle mi olacak* Güa- | zino sahibi bir şey de miyor?. | Birşey söylemiyor.. | — Kim bilir belki gün doğar | yine. Belki-saz açacağız. Belki Söz açacağız.. O zaman işte bek: ki | vi menni.. ederim. Hem saz açsın. Hem söz açsın Hem de| göz açsın bu gibi adamlar Çünki Bunun sonunda elbette bir ha yır var. Hem sizin için. Hem o - mun için. Hem de bahar için. — | İkinci akışam Dün pazardı. Haya - 1lık sıkıcı.. Âdeta — bunaltıyor- gibi insanı. Dayanamadım, bir ak- am evvelki görüşe, aldığım bü- ün ve kedere rağmen gene bir bay dolaşmıya çıktım. Sahiller.. Yedikuleye kadar u- zanan İstanbul kıyıları.. beni | nedense gene çekti. Fakat Allah biliyor ya. akşamki intnl ve Dün| hiç gönlüm çekmi- Buna rağmen gene kalktım gene yola çıktım ve daba.. sahi- le giden geniş caddeye yaklaşır- ken bir insan selinin.akıp gidi- $i beni hayretle Sti “Dünkü hal ne idi?.. Bu- günkü nedir?..,, diye düşündüm içimden. Meğer sahillere doğru uza- | yap giden bütün şehir yolların da hep bu manzara varmış. Me- ger bütün halk, bütün şehir sa- hillere akın ediyormuş nim haberim yokmuş.. Ben her şeyde ve her zaman olduğu gi bi gene yanlış düşünmüşüm, gene yanlış görmüşüm, kendi dar ve noksan hisliliğim ile bir bedbiniye düşmüşüm, Bütün şehir işte kargımda ve ayakta.. - Dimdik, zevk içinde, neş'e içinde söyleşe söyleşe yü- rüyüp gidiyorlar. Yeni bir zev ke, yeni hir neş'eye doğru. Günün pazar ve tatil günü olu- gşumu, haftanın bütün yorgunlu- $ guru çıkarmanın ancak bu kısa ve dar zamana münhasır oldu gunu bilen ve duyan halk; her şeyin zamanını müdrik, Dün ağlıyor, inliyor gibi, gör- | $ düğün iz ve yetimler bi kims . &4 bu sesiz da be. Ürganmenm ge ŞAELEERE BİRHEZİMETİN TARİHÇESİ (Baş tarafı 1 inci rayfada) duları başkumandanlığına ta - yin edilmiş olan General (Wey- gand) Perise muvasalat ediyor ve başkumandanbk — vazifesini deruhte eyliyordu. Mareşal (Foch) un bu eeki arkadaşı, (1920) yıhndaki Le histan seferinin mübdii ve Su- riyedeki Fransız kuvvetleri baş- kumandanı enerjisi, askeri kay- meti ve doğruluğu yüzünden bütün Pransaca sevilen bir şef- ti. Baş döndürücü bir süratle mağlübiyete doğru gidildiğin- den dolayı fevkalâde sinirlenen efkârı umumiye Genersl (Wey- gand) ın başkumandanlığa ge - Ürilmesi üzerine decin bir ne- fes almış ve birşeyler ümit et- meğe başlamıştı. Fransız. milleti | yeni başkumandana güveniyor ve itimat ediyordu. Halbuki (Weygand) kuman- dayı ele aldığı sırada şimaldeki birinci ordular grupu 1le (Som- me) üzerindeki üçüncü ardular grupu arasındaki irtibat ve mu- vasalanın - kesilmesi bir emri vâkidi. Harp başlıyab on bir gün öl-| muştu ve General (Weygand) İ aan içimdeki izleri 4f Unuti ZARA maz bi STEFAN ZwBtG) ir sarfile Önümüzdeki CUMA akşam: R K Ginemasında şa GALA MÜSAMERESİ ©la: de gecesi,, Fih tarafından yaratıdan €o büyük ve ev mübleşem film KRALİÇENİN KALBİ (MARİE STUART) meğbur eserinder vürüde getirilen bu Böyük Tüke Filmlerinin panlak yıtdızı yeni başkumandan sıfatile skiye bölünmüş bir ordunun idaresi- ri dernhde eyliyordu. “Bünaen- aleyh Fransanın kurtarılabil - maesi şayet mümkünse bu muci- zeyi sırf yeni başkumandanın Hzim ve iradesi yaratacaklı General (Weygand) m aske- yi imanınm şevkli tehevvürü iki 'gün sonra imzalamış olduğu şu Ordu emri yevmisinde bütün sarahatile göze carpar: Tarihi emriyevmi “Hükümetin bakkımda güs- terdifi ilimada dayanarak ge nelkurmay başkartığını ve tülü- mum kuvvetler başkumandanlı ğını derulide ettiğim şu sırada herkesin — yılmaz bir gayret ve sarsılmaz bir BiDi her nerede olursa — elsun başarması- matluptur. Herhangi bir zâf ve gevşeklik nereden gelirse gelsin müsama- ba ile karşılanamaz ve karşı- lanmı yacaktır. da Mukavemet iyi, iher darbeye bir darbe ile mukabele daha iyi bir şeydir. Ancak — zaderi rakibine yedigi darbeden dahı kuvvetli darbeler indiren teraf kazanır Weygand ÇArkası var) ANDER iktibas edilen müstema şaheser ve milyordlar & talıdam edilecektir. ERLİREE Si & MARİKA RÖKK Yarın akşam HALLO Göz kamaştırıcı tamagılı ve ektir SÜÖÜME ranis “MOULİN BLEU mevsimin <n fanla musikil) süpor filminde Xesterinizi evve Sinema- sında BÜYÜK 19 Revüsü JANİNE iden temiie edtiniz.