Alman İstilâsı karşısında #atanı müdafaa için dikilen kuvvet ancak nurla, imanlı ve namuaslu gençlerin rahır dur ve göğüsleridir. Onlar arklarının temiz kanını ec- dad topraklarını,dedeler na- masunu kurtarmak için akıt- makta tereddüt ctmerler. Onlar galnız vatanın mür dafaasını emreden vezife- nin serini duparlar. Cahtâ asyonal sosyalistler, dün- ya plüttokratlarına yani- Zengin ve dola- yısile saltanat süren kimselere, Tarmasonlara ve yahudilere kar-| pı harp ettiklerini her vesile ile| tekrar ve ilân edip dururlar. Bir sosyete içinde nasıl avam- ferib insanlar ve avamferib dev- let adamları varsa milletler ara- sı münanesebetler sahasında da naziler işte böyle bir avamfe- riplik yolu takip etmeyi mak-| gatlarını temin bakımından kâr- h bulmuşlardır. Nasyonal sosyalistler dünya- da zenginlerin bir ekalliyet ol- duğunu ve çokluğun mahrum ve binasip bir hayat sürdüğünü, zenginlere karşı kin ve nefret beslediğini bilirler. Kendilerin- den evvel sosyalistler bu kin ve nefret tohumlarını yaymak — ve ruhlarda derin düşmanlıklar do- ğurmak için senelerden, hattâ asırlardan beri çalışmışlardır. Hem insan fıtratına hem sıkı su- rette idare edilen propagandaya istinad eden bu düşmanlığı İs- tismar etmek, onu kendi gaye- leri uğurunda kullanmak naziler için bir hareket düsturu haline Bgeçmiştir. Bütün dünyaya hitap ederken plütokratlara kargı harp ediyo- ruz, milletlere, halk tabakaları- na refah ve hürriyet getireceğiz | dedikleri zaman, her milletin içinde mevcut gayri memnun fa- | kirler kütlesini kazanacaklarını | ve onları bir vatan haini olarak | kendi arabalarına koşacaklarını timit ediyorlar. Zaten sosyalizm vatan fikrini reddettiği için bu| gibi telkinlere kendilerini kap-| tırmış olan bedbaht insanların servete karşı düşmanlık ilân e- | den ecnebi Almanları kendi mes- | lektaşları, dert ortakları ve kar- deşleri gibi telâkki edeceklerini | naziler bekliyorlar. | Halbuki Almanlar bu hesap- | larında tamamen aldanmış sayı- labilirler. Çünkü samimiyetsiz - likleri çabuk anlaşılmıştır. ve plütokratlara karşı harbin ta-| mamen yanlış bir söz olduğu fi- liyat ile sabit olmuştur. Alman işgali altında bulunan memle- ketlere bir göz gezdirilsin Servet sahipleri, ticaret ve sanayi adamları Almanlara ta-| raftarlık ve hizmetkârlık edi- yorlar! Asıl halk kütlesi, asıl Millet hiç bir tarafta Almanlara | ısınmamıştır; her vesile ile on- lar aleyhinde hissiyat İzhar et- mektedir. * Almanya ile bir ihtilâf çıka- cağını düşündükleri zaman, ip- tida zengin kütle endişeye düşi yor. Çünkü harb şimdi hudut- larda, ordular arasında cere - yan etmiyor. Almanya ile harp demek bu zenginler nazarında | apartmanlarının bir bomba - ile harap olması, fabrikalarının yı- | kılması, ticaretlerinin durması, | gemilerinin batması demektir. | Onların nazarında kurtarılacak bir istiklâl, lekesiz muhafaza e- dilecek bir milli geref ve namus | yoktur, sadece sevgili paracık- lar, her şeyden aziz apartmanlar | ve fabrikalar vardır. Onun icin Yazan: 20 NİSAN 1941 3 üncü Yıl - No. 1062 Bütün memlekette | zorla tahmil edilmiş olan muha- GÜNLÜRK Sİ YASİ HALK Yugoslavya ordusunu teslim etti Yunan ileri hare- lkâtı devam ediyor| Yunan tazyiki her dakika kuvvetleniyor Atina, 19 (aa.) — General BSimoviç, son hâdiseler hakkın-, da yaptığı bir deklârasyonda demiştir ktı — Bize düşman tarafından rebe çok gayri müsavi idi. Mille- timiz, bu derece güç şerait için- de mrücadeleyi kabul etmekle, bunun nihal neticesi hic bir ha- yal beslenmiyordu. Milletimiz ba| derece kuvvetli bir düşmanı mağl| lüp etmek imkânsızlığını müdrik olarak, hürriyetini ve istiklâlini! müdafaa bahis mevzuu olunca her ne tarzda olursa olsun çar - pışmayı kabul icap ettiğini bili- yordu. Fakat milletin başka ça- resi yoktu. Yegâne ehemmiyetli meseleyi, mukavemetin ne kadar | zaman süreceği meselesi -teşkil ediyordu. Milletimizin azmi ve askerlerimizin muharebe kabili- yetleri dolayısile muharebenin uzun silrmesi beklenebilirdi. Fa> kat, Yugoslav ordusunun teknik hazırlıkları " derecesi, kuüvvetli düşmanın hazırlıklarile kıyas & dilince, çok dün bulunuyordu. Düşmanın beklenmiyen hücu - mu, kıtalarımızın seferberliği ve tahaşşüldü tamamile yapılmadan bizi gafil avlamıştır. Müttefik - lerimizle her hangi bir askerf örgeanizasyon yapılmamıştı. So - mıma kadar bitaraflık siyasetine bağlı kalmak arzusu İle, bu iş birliği hakkında her türlü mü - zakereden tevakki ettik. Hücum başladığı zaman, müt- tefiklerimiz, çok büyük arzuları- na rağmen, bilhassa ihtiyacımız olan tayyare ve zırhlı cüzütam- larla seri bir surette yardımı - mıza gelecek vaziyette değildi. Bundan dolayı, kendi vasıtaları- mızla muharebe ettik. Ordunun (Bonu sayfa 6 sütun 2 de) Fakında neşre başlıyacağımız bu eserden başka okuyucu- larmmıza büyük bir sürpriz daha hazırlıyoruz. ———0 ehliyetsizlik hasebile memu: yetlerinden çıkarılmış memur- | İar, umdukları kadar terakki ede| memiş harisi cahlar, her şeyi giyah görmek ve her şeye itiraz etmek hastalığile malül olarak dünyaya gelmiş talihsizler, mu hakeme ve mantık kabiliyetin- den mahrum mü er veh ham ve korkaklar, ü mu- halefeti vatan muhabbetini ve milli tesanüdü unutacak kadar irmüş politikacılar yal- bunlar ne harpten hoşlanırlar,| nız menfaatlerini düşünen bu ne milii şeref ve hayetyete hitap | zenginlerin etrafında hasbi ya- ederek memleketi vatan vazife- | hut ücretli bir koro halinde ses gini ifaya bazırtıyan yaztardan.| lerini yükseltirler. İşte artık Bu zenginler sulh taraftarıdır- | müstevli Almanlar için lâzım o- har, ne olurea olsun, ne pahasına | lan gübre zar demektir. On- olursa olsun bir sulh! Onlar icin| lar beşinci kollarını bu gübre kurtarılması lâzım olan yegâne | Bzerinde yetiştirirler ve beslerler. vey kendi servetleri, rahatları Alman casusları ve ajanları en 've memleket için hiç kıymeti 01-| tabil ve sadık müttefiklerini bu mayan hodgüm hayatlarıdır. Bu| çamur yığını içinde bulurlar. müvvenin etrafında bir sürü ah- Norveçte Çuisling hükümetin- Hiksız ve rezil yardakçılar da / den başlıyarak Pariste Almanlar faaliyet halindedir. Sefahet â1 an Fransız minde bütün insanlık ve ahlâk müstevli Al- Mmefhumlarını çürüterek hayatta ları eğlendirmek için sahne- inız zevk ve rahattan basşka| lere çıkan artistlere, Hırvatis- r ş&Ş aramıyan kalem sahiple-| tandaki yeni kukla hükümetine 'Tinden İrtikâp ve irtişa yahut| varıncaya kadar bütün Alman gıoı: MÜHİM BİR TEFRİKAMIZ | « ( KOMİTACI Yazan: Murad Sertoğlu Makedonya komitacılarının heye- can ve dehşet dolu hayatlarını tasvir eden fevkalâde bir roman Yugoslav kralı ikinci Piyer Yugoslav Kralı Atinada Krala Başvekili Simoviç te refakat ediyor Ankara Radyo Garzetesi general Simoviç Atinaya muva- galüt etmişlerdir. Norveç sahilinde tahrip edilen Alman gemileri Amiral Raeder'in teftişi Berlin, 19 (a) — D.N.B. mıt_yw: kegal T lerini ziyaret etmiştir. Amiral Raeder, aymi zamanda, Atlantik Tuharebesine iştirâk etmiş olan cüzitamları da teftiş eylemiş ve Tini müşahede etmiştir. (Sonu sayfa 5 slitun 6 da) işgali altındaki memleketlerin iç yüzüne atfedilen nazarlar işte gözümüzün önüne böyle bir lev- ha seriyor. Alman istilâsı karşısında va- tanı mfidafaa için dikilen kuvvet ancak nurlu, imanlı ve namuslu gençlerin ruhudur ve göğüsleri- dir. Onlar ırklarının temiz ka-| — fopraklarında nını ecdad topraklarını, dedeler namusunu kurtarmak için akıt-| makta tereddüt etmezler. Onlar| l_rf,,z'â;, el yalnız vatanın müdafaasını em-| reden vazifenin sesini duyarlar. Kemal Koçer Bir murdar lâşe gibi manevi havasını zehirl: ri yakâr, müfteri, münafık ve ah- | TSması hiç değilse bir kısım İâksız bozguncu güruhunu istih- |J Makedonya arazisinin müda- faf ile teperek temiz ve asil a-||J faası için, müstahzar set mev- Iınlarını gurur ve iftihar ile yük | Zilerinde tutunmak fikrine sek tutarlar. Bir memlek, te || Fivvet vermişti. böyle gençler ve bu genclerden | — Bulgaristanın cenup batı- mürekkep bir ordu kurtarır. || sında büyük bir siklet mer- Böyle bir gençlikten mahrum | kezile yığınak yapan Alman memleketler ve bu gencli, n ordusunu cenuba götüren mü- lamak ve sevk ve idare kabiliyetinden mahrum rın elinde kalmış devletlerdir ki Alman istilâsi karşısı der- hal parcalanmışlar ve çamurlara düşmüslerdir. Hüseytn Cahtü YALÇIN etmek damla N c HLĞ ÜÜ Zai ll Yunanistanda İngiliz askeri harekâtı Bütün cephede yapılan Alınan hü- cumu reddedildi Arnavutluktaki kuvvetler yeni mevzilere çekildiler Atina, 19 (a.a.) — Yunan ba- mn nezaretinin sözcüsü, cenubi Yugoslavyadan büyük Alman kuvvetlerinin Makedonyaya gir - mesi Üüzerine Arnavutluktaki Yunan kıtalarımın yeni mevzile- re alındığını ve İtalyanların bu ricate mâni olmadıklarını söy- lemiştir. Harekâtın seyri hakkında mütalealar Londra, 19 (a.a.) — Ofi: Dün akşam, Yunanistanda Afrikadaki askeri harekâtın sey ri hakkında daha iyi bir intiba kaydetmekte idi. Bu nisbi mem- muiyetin sebebini teşkil eden e- gaa vükıa, düşmanın Almanla- (Sonu sayfa & sütun 3 de) Irak işgal ediliyor Bir İngiliz ordusu Basraya çıktı Londra, 19 (a.a.) — Bugün resmen bildirildiğine göre, İn- Fökimleri — muciince, biyik mucibince, büyük münakale yollarını açmak için Yeni Irak idaresi, Seyit Raşit AH Elgeylani'nin verdiği ilk te- minata sadık olarak tam kolay- hklar lektedir. ve impa- göstermi ratorluk kuvvetlerine kışmanda eden İngiliz subayına hoş geldi- (Sonu sayfa 5 sütun 7 RESMİ FEHARP — TEBLİĞLERİ Kahire, 19 (uğl İhgilı tel Bi B landa: Bütacpeçde miz boyunca, Alman rzırhlı teşek- küllerinin ve piyadesinin giddet- A hücumları, geri püskürtülmüş, düşman büyük zayiata uğramış- tır. Bir çok esir alınmıştır. Bu hücumların kuvvetine rağmen, cephelerimiz hiç bir yerde geri- lememiştir. Lâbyada: Tobruk mmtakasın- (Sonu sayfa 5 sütun 5 de) İstanbul takımları Ankara ve İzmirde galip geldiler Yazısı 4 üncü sayfada ;—HARP. VAZiYETI Yunan ana | Yugoslavyanm cephe ka- him istikametler, Sırbıyadan geçiyordu | Ba bölgenin taarruzlara | kargı korunması rolünü, ce- i (Bonu sayfa 5 sütun 1 de) I | Üi başvekil oldu | rekâtı durdu Yeni Başvekilin llk Alman esir kafilesi beyanatı Hindistanda | - Londra, 19 (aa.) — Alman- ,Atina, 19 uu) Atina| ! S Be| Eral sabahın ilk saatlerine Ebodrias'ı bugün hükümet erkâ- (Sonu sayfa & sütun 4 10) Istanbuldan git- mek isteyenlere biletleri veriliyor Mütekaitler maaşlarını git- tikleri yerlerdeki Ziraat Bankalarından alacaklar — Yazısı ikinci sahifemizdedir — SABAHTAN SABAHA Beş sene içinde İki mihver devletinin baştan başa işgal veya istiklâlini imha ettiği devletlerin sayısı, Yugoslavya ile 12 yi buldu (Sonu sayfa 5 sötum 7 de) SİTLYON KÜAŞİ A Ai ekle Beğ senede 12 Devlet ve 125 milyon mifus.. kı- ve Yugoslavyanın işgali ile iki mihver devletinin bugüne kadar topraklarını istilâ ve is- tiklâllerini tmha ettikleri hükü- (Bonu sayfa 4 sütun 4 y) — Hain ve Fiskos Yazan : Aka Gündüz Hain, her zaman bombort öte! türüp davul çalmaz. Hainin -yazdıklarım gibi- da- ğarcığı vardır; gevezesi var- dır; peşinde uşağı, yanında iti vardır. Hattâ sivrisinekle saza vardır. Hain, her gafilin anlayış ka- biliyetine göre alât ve edevat kullanır. Hainin bu modern ve müte « kâmil avadanlığı içinde en mü- himmi fıskosudur. Evet hainin bir de fıskosu vardır ki bunu hepsinden mükemmel işletir. Hain, fiskosunu bana sürer ve benden insaniyet namıma akıl — Ah vah! der, acaba banka- daki pararm çeksem mi? Gerçi millt bankalarımıza — emniyet farzdır, fakat ortalık ta pek tehlikeli. Bana bir akıl öğret. Ben bir ipten sinirli adamsam, hainin hiç bir bankada on para- sı olmadığını bildiğim halde koşarım, ondan önce paramı çe- kerim! Hain, fıskosunu sana vatanperverlik namına yakılır — Lâf aramızda aziz dostum! der, Blucistan. Gafilistana beş- yüz on sekiz fırka, bir al: Tım tabur, iki manga ve bir sa- ka neferi göndermiş. Yerinden duydum. Üç yüz dokuz buçuk fırkası da yolda imiş. Altı bin İki yüz on yedi ağır tankı hafif keşif tavyarelerine yüklemiş, sürer, yanar | geliyor. (Hezeyanın metresi ki- losu mu olur?) Sen zayıf kalbli bir adamsan bunları birer hakikatin hakikati imişler gibi başkalarına yayar- sın Hain ve fıskos. .. — El birliğile daha mühim bir marifet vanar- lar, Bu marifet bir takım iddia- lardır: — Monşer, bana rimle gördüm yok, bu eksik, o kötü. nice olaca Karşısındaki inan, gözle yerde şu Halimiu budala — rütb> sinde ise ve dofru bir seyler bi- liyorsa aksini iddia eder — Falan yerde bu var, şu bol- dur, o yüksek derecede iyidir. Ve hain bunları isbat ettir - dikten sonra memnun ve mesud sıvışıp vazifesini yanmağa se- ğirtir. Hainin hain” olduğunu beş duygumuzla da bilebiliriz. Fa- kat fiskos, hainden haindir; onu daha inceden inceye bilmeğe çalışmalı. Fiskos, fiskosu çeker. Eğer kulak veren, yüksek gradoda bir ahmak ise 'Tam kafalı, tam yürekli, tam imanlı bir insan için yapılacak şey basittir: Haini gözden ka- çırmamak, fıskosa kulak ver- memek, ve milli birliğe kat kat Manmak,