3 Mart 1941 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

3 Mart 1941 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Diye sordu. Çünkü, Mollanın barada bulunması felâketti. Hel vacıya meydan kalımıyordu Der kken, içeri giren diğer Edirneliler e Mollayı gördüler.. ; Helvacıda Mollayı görünce İgafak attı. Hoş Molla o vakitler enlar ayarında güreşci - değildi. İBaşaltı pehlivanı idi. | Fakat, Mollanın Keşanda bu - hunuşu Edirnelileri başka fikir- lere sevketmişti. Belki, güreşe Çakır, Künteci filân da gelecek- lerdi. Keoşanllar, Edirselilerin Mol - kayı tanımalarından dolayı baz : ka bir manâ almadılar. Ol: Bilirdi.. Mollayı güreş _veı».ıerin - *den vo, cer bocalığından tanıya- | Aradan çok geçmedi. Çolak Mollanın kim olduğu Keşanlılar içinde yayıldı. Keşan — ağaları, Keşanlılar Çolak Molla diye bi- risini işitmişlerdi. Pakat, o Ç- dak Mollanın bu softacağra oldu- | ğumu bir türlü akıllarıma getire- İmemişlerdi. Çünkü, göze çarp - mıiyan ufarak bir adamdı. | — Edirneli ağalar, heyecanla Ke ,ganlılardan sormuşlardı: — Başa gelecek pehlivanlar mı var? | — Yooo. | — Ya, bu Çolak Molla ne diye tigelmiş?, | , Peyince, Koşanlılar sormuş - t — Hangi Çolak Molla!. — İşte, tâ şu aturan Molla!. | — Ama yaptınız ha!.. O, Ço- lek Malla değil bo!. — Ne biliyorsunuz? i — Bize desteye güreşeceğini #öyledi.. L —Ne diyorsmumuz ağalar, o, Çolak Mollanm kendi — Ya. — Ne zamnettiniz ya?, — BHelyacıyı filân yenen bu, öyle mi” — Yalmız Hetvacıyı ner? Ça- kora kadar.. —0, bwîz sesizdir işte.. — Susumuz, çok fena mevkiye Güştük ağalar... Biz onu desteye güreşecek bir softa zannederek meler konuşmadık... Bizim kö - 'yün destecilerinin elinden des - “teyi kurtarmanın da güç oldu - Bundan da bahsettik. — Hiç bir şey söylemedi mi? — Hiç mi, hiç.. — Yarıcıdan bahsettiniz mi? — Bttik te öteye bile geç - tik — Tamam olmuğ... — Şimdi, ne olacak? Ne gibi? — Yarn gi | di ne yapaca - Orasını siz. bilirsiniz? Tabil softa soyunup mey- dana çıkacak., Kim tutacak ©- Bu.. * — Hiç kimse.. — O «dul alır gider.. güreşsiz.. — Ona ayrıca bir odul verme- H, başka çere yok, Yarıcı ile de Helvacı güreşir: — Ehn kestirme yolu budur. Fakat bu adamın hiç olmazsa bir oynaş güregini olevn seyret - miyelim mi — Kiminle yapacak? — O da var ya!.. — Helvacı ve Yarıcı birbirle- riyle güreşecekleri için onunla oynaşa çıkmazlar. — Abh, gu Çingene geliver Be. — İyi olur.. — Belki de bu gece ve yarm Çıka gelir. i TİYATROLAR l Va ğ Şehir Tiyatrosu Temsilleri İstiklâl caddesinde komedi kısmında BU AKAŞAM saat 2030 da K KIRALIK ODALAR Hem de c YEEKEÜRÜRÜK TC DEARN DAĞT OGT DNĞDK GE ü— 83 — Dedller.. Üç gündür, köyde ehemmiye! verilmeyip cümi odasında tan Mollanım mevkü birdenbire değişmişti. nında pervane gibi dönüyorlar - ©. Ondan özür diliyorlar, kaba hat kendilerinde almadığ söylüyorlardı. l Molla, bu hareketlerden dola- Beşiktaşla birinci lig muhteli- ti arasındaki maç dün Şeref sta- dında beş bin kadar seyirci küt-| lesi önünde oynandı. Bu kadar| kalabalık muhakkak ki iyi tan-i zim edilmiş bir muhtelit kadro- Bu ümidiyle zevkli bir maç seyretmek için sahayı doldur - Tauştu. Ne yazık ki derme çalı tertiplenen muhtelitin maçı bel: lenildiği gibi Riç de noşeli vo tat- min edici bir mahiyette olmadı. Müsabakadan biraz evvel muh - telitin hangi oyunculardan teşek küli edeceğini sorduğumuz futbol ajanı Nuri Yosun bize şu ceva-| bi verdi: —" Bakalım kimler gelirse on lardan bir takım Ve hakikaten de pbnlan!nt Hakkı, Musa, Kadir, Fikret, Ci- hat, Niyazi, Süleyman, Beşiktaş: Mehmed Ak, Hisoil, Yavuz, Fayai, Balil, Rifat, Şiikrü, Şe - ref, Şakir, Hakkı, Sabri. Oyuna Beşiktaş başladı. Top ortalarda dolaşıyor. Her iki ka- leyi ara mıra yokluyorsa da ne- tice verici mahiyette değil.. Birdenbire hızlanan Beşiktaş- hlar muhtelit kalesine tehli olmakta gecikmediler. Şakirin derin bir pasına sıkı bir çıkışla | yetişen Hakkı oyunun onuncu dakikasanda demir gibi bir şütle siyah - beyazın ilk golünü attı. Bu gol muhteliti harekete getir- di, Birbirini takip eden akınları la Beşiktaş kalesinde belirdiler. Yavuz güzel yerinde çıkışlarla tehlikeleri önledi. Beşiktaşlılar uzun paslarla ve Beri oynuyorlar. Hakkı ve Şe - refin her firsatla şüt atabilme- , leri mnhtelit için tehlikeli olu- yor. Sık sık muhtelit kaleyi yok- lıyan gülleri Cihat büyük bir so- gukkanlılıkla topluyor. Muhte - İltliler ortadan inkişaf eden bir bücumla Beşiktaş kalesine indi- ler. Süleyman Mehmed Ali ile kargı karşıya kalmasına rağımen topu eline atmak suretiyle mu - hakkak bir gol fırsatı kaçırdı. Hemen bir dakika sonra Hakkı- man üzerine çullanan Hiri penaltı yapmasiyle Beçilttas - hlar Yavuzun sıkı bir. — gütiyle | ikinci göllerini kazandı golü Beşiktaşlıların üstünlükleri | takipetti. Mutelit kalesinden ek- silmiyorlar. Bu arada Hakkınan | sıkı bir gütünü Cihad güzel bir | Pploojanla yakalıdı. Beşiktaş ağır basıyor.. Oyun bu şekilde devam ederse gol adedi fazlala- şacak.. Top artalarda öynarken | Niyazinin uzun bir pasana yeti - | şen Fikret siyah - beyazlı mü- dafiler arasından — sıyrılarak mubtelitin ilk golünü çıkardı. Bu gölü Kadirin kale direklerini | | yalıyarak avuta giden sıkı bir| #ütü takip etti. Oyun hızlanı - yor.. Muhtelitin tehlikeli akın - ları Beşiktaş müdafaasında zor- lukla bertaraf ediliyor.. efin derin pazına yıldırım yetişen Sabri Cihatla kar Şıya kalmasın? rağmen topu ha- | valandırdı. Hemen Beşiktaş ka- ' lesine inen muhtelitliler de topu | ayaklarında fazla tutmaların ] dan, güt pozisyonlarından isti- | fade edememelerinden bir iki| mühim firsat kaçırdılar. Niha - yet Kadirin şiitü Khh* direkleirni Ka gee Yavuzan gı verdiği p: Mebmet Alide yetişe Fikret topu kale Muhtelit - Beşiktaş ması Besktş -Muhtelhe3 C3 berabere kaldı | adedi ligle yı daha ziyade czilip büzülüyor sahibi, Üolak Melin gibi'bir.pehlibanın | düğünlerine geldiğinden — dolayı | acağını bilmiyordu. Köy- | lüler, kahvenin önünü doldur - müş Mollayı — seyrediyorlardı. Üç gündür ehemmiyet vermeyip | bakmadıkları Molla, şimdi göz- Birbivle- lerinde — büyümü: Tiyle söyleşiyorlardı: ü yolladı. Topu direk karmladı. Siyah - beyaz kale bir anda ka-| TI Süleyman kargaşalıktan | ist de ederek muhtelitin ikinci | göolünü attı. Bu gol hemea Fik-| Tetin şahsi akıniyle attığı ü cü gol takip etti. Bu gel Beşik- taşlıları hızlandırdı, sık sık mühi telit kaleyi yoklamaya başla dilar. Cihad topları - topluyo: Sabrinin ortasına yetişen Şeref | Cihatla karşı karayya kalarak ona pas verdi. Devre biterken bir anda sağ- dan inkişaf ettirdikleri hücum- la topu Hakkıya geçiren Beşik- taşklar beraberlik gölüne ka - vuştular. Şakir Hakkının kafa pa sını lâyıkiyle kullanarak topu| sağ köşeden muhtelit ağlarına taktı. Bemen biraz sonra devre, bu şekilde $ - 3 bitti. İkinci devre Bu devre Fikret, Niyazi sa - katlandıkları için oynamadılar. Yerlerine Bahadır, Fethi girdi. 'Takımda ufak bir değişiklik ya | pılarak Hiristo santerhafa ge- | girildi. Ve muhtelit oyuna baş -| ladı. Bu devre her iki takım da rakibine hir sayı kaydederek galip gelmek için çok çalıştılar. Siyah - beyaz defansı çok fena bir gününde olmasına rağmen bu devre hasımlarına göl fırsa- tı vermedi, müdafaadan yardım görmiyen Beşiktaş forvetleri de| bazan şanssızlı ceriksizlikten bir çok sayılar ka- çırdılar ve oyun birinci devrede yapılan üçer golle berabere ne- ticelendi. NOT: Derme çatma çağımıl - madıkları halde yer verilen © - Hitin ı:ilmku aldığı 'netice mı(dı Fakat bizim aklım: Zi bir nokta var.. Fut) rıldığı halde niçin gel bada bulunan fü araştırılsaydı bu tak alabilecek daha kıymetli elemanlar vardı: ç Oğuz Güney | Refik Osman Top | ne diyor ? Mactan sonra Beşiktaş antre> nörü Refik O: Oyun hakkında! ze göyle söyledi: — Beşiktaş takımı karş çıkarılan muhtelit, simdiy dar yapılan muhtelitlerin en za - | yafıdır. Bizim takım her zaman-| ki malüm kadrosu ile ilk devr nin yirminci dakikasına bilinen taktiğini gözteri vetler de güvel. Ön ge ta muvaffakıyetli oyn vuz bugün görülmemi; de fena idi. Mehmed Ali r. Ve hiç beki ç gol bu suretle oldu. Şu| dikle takımın ahengi ve| verimi bozulmamıştır. — Yalnız| adılar. Açıklarla inip ortadan gol yapılması Ih - mmgelen orta. temposu Beşik-| asenasanancancu taşı ikinci devrede tamamen sil- | miş gibi idi. Çünkü tutulması| Tâzam gelen oyuncular kolaylık- la markelendi. Sonra şunu söy - lemek lâzım ki Cihat belki mu-| bakkak iki gol kurtarmıştar. Ni-| hayet Beşiktaşın yapacağı gol görüldüğü gib altıyı geçmemektedir. »Muhtelit takım bize nazaran top alıp verme itibariyle ve bil- assa kuvvet derecesi düşüktür. bize göre daha süratli oy- | lar. Ve aşağı het inişlerinde müessir ne ı-| dılar. Maçın sonu bir çorba gibi idi. Bu maçın neticesi ne olurs olsun bizim için milli kümeye bir hazırlık oldu. yeyim ki bir Şunu da söyli- | uk saatlık ma; dünya harbi nadı. kros müsabakaları Dün sabah Şişlide Mektepli- ler arasında bir kır koşusu yar | pıldı. 2000 metrelik koşunua tek- SABAHTAN SABAHA Çörçilin eserinde (Baş tarafı 1 inci de) lerini gizlemiyorlar. — Taarruza taarruzla cevap verecekler. Vü-| kaa İngiltere iki düşmanından çoktan e- ını âdeta harp safının dışma attı. İtalyanın ne kara, ne demiz, ne havada İn- giltereye zarar verebilecek kalmamıştar we İtalyan tebi leri , günlerdenberi — yalnız Al- man harekâtını hüber vermekle, | Alman - tayyarelerinin akınları- m kaydetmekle iktifa ediyor-| laj tere, Almanyaya karşı anlaşılıyor ki bu ilkbaharda ha- va taarruzlarını çok şiddetlendi- recektir. İngiliz hava nazırı bu- nu söyledi ve Almanların akılla- rından geçmeyen bir hava taar- ruzuna maruz kalacaklarımı ha-| ber verdi. Zafen İngilterenin havada ne derece kuvvetlendiği kolayca anlaşılır bir keyfiyettir. İngiltereye dört ay evvel tevcih edilen Alman akınları şiddetin- | do hava taarruzlarının eksilme- sini yalnız kışa ve ilkbahar ha. zırlığına atfetmek doğru de- ğildir. Amerika İttihadı Birliği re nin fizrine göre İngitere nihaf zaferi hava darbeleriyle kaza- nacaktır. Bu nasıl olur? Bilmi- yoruz. Fakat şurası muhakkak - tır ki bugüne kadar zaferden za- fere koşan Almanya bir müd - detnebir duruyor, hattâ Alman- ya târafından gizli tutulmakla | beraber, geçen eylülde istilâ| teşebbüsü Suya düştüğü için gerilemiştir de.. Eğer böyle bir gerileyiş, daha doğrusu bir acr darbe Almanya- da şiddetle hissedilirse bu sar- sıntı Almanyayı sonuna. kağdlar geri çekilmeye mecbur edecek - tir. Bu Almtanların ' karakteri icabıdır. Çörçilin tercüme ettiğimiz e- gerinde, bir iki güne kadar gu satırlar okunacaktır: | “Almanlar, bizim karşımıza gıkan düşmanların, plânlarımı | tatbik hususunda en müthişi ol- makla beraber, bir kere de düş- manlarının plânına boyun eğ-| meğe mecbur oldular mı, kolay- makta, ağır ağır hazırlanmakta serbest bırakı amiyle ve bütün teferrilatiyle, bütün mü-| kemmeliyetiyle | hazırlanmakta | onu boş bırakmak müthiş tehlikeye koşmak demektir. Bi- Jâkis onu yolundan çevirmek, ! gaşırtmak, nefsine itimadını ve cesaretini bir hareketle ıımızk.ım lwı;ı - mak, zaferin yohmu İngiliz karak - e ak; İn- giliz darbeye mari İdıkça lanıyor, diriliyor, birler alıyor. Alman ise hazırlıkla karakter, idir. nn bir kere f: nce Kuriliyot ve me - tanetini kaybediyar. Harbin uzaması, bu noktadan da İngilterenin lehine ve Al- manyanın aleyhinedir. Behçet SAPA ta Beşiktaş bir saat hâkim oy- Mektepler arasındaki 1 — Eşref 821 1İst. 2 — Melih Haydarpaşa 1 3 — Naci Erkek öğreti he Pahtım ttibariyle 1 — Kabataş, 2 — Bül; a İst. I İ olm | satm xmpiyonu Arat rekortmeni Deniz maile, Beşiki | den Nejada v leflerinden H Göüg Ileu' Neler ihraç ediyoruz? — Dün tam bir milyon lirahk fhracat yapılmış. Yani bir rekor. Hem de sattığımız mallar, yol- ladığımız memleketlerin x!'*h'v'k— Cına tıpatıp olmak- şartiyle. — Meselâ? — Meselâ Amerikaya fırdik — Bunun neresinde fevkalâ- delik var? —— Her tarafımda azizim. Bu suretle İngiltereye yardım pro-| jesini bir türlü kabul edemeyen | muhterem Amerika senato â- Zâsı bizim findıklara kavuşun- ca bıkarlarda belki fındıkçıhk- tan vaz geçerler. — Hakikaten doğru. Bu arada Yugoslavyaya da kendir ve kenevir satmışız. — Satarız ya! Zaten her za - man satıyorduk. — Amma bu seferki ber 20- manki satışımızın ayni değil, Tam zamanmda — kopmamak için? — Nereden kopmamak için? — Aklı Selim, Basiret ve ce- saretten. — İnşaallah hacet yerini bu- dur, — Almanyaya da eski paçav- ra filân göndermişiz. — Neden icap etmiş? — Malüm ya.. Almanya son günlerde bizden bir yenilik bek- liyordu. — Demelt gene eski tas eski — Yalnız, biz herkese şapur gupur ihracatta bulunurken İn- giltereyi de tabif unutmadık .. — Aman, dostlarımıza neler| gönderdik.. — Kimyon, anason, — Bunlar pek o kadar makbul | geyler deği — Arama da yaptın ha Edenin | tekrar Misira — gittiğini duyma- din mı7? — Duydum... — Kimyon, amason bir nevi baharattır. Yani iştiha açar .. Edenin midesi İtalyan sandov le bir hakmmsm da iştihası açıl- | sm.. | — Anlar gibi oluyorum. — O| balde hiç olmazsa İtalyanlara | da bir şeyler gönderseydik. —| — Tabit unutur muyuz hiç.. | Kanbersiz catımızın en fazlası İt: — Neye ? ç aydanberi esir ih- rat etmekle be — Neler gön: — En başta balık.. | Tabil y solininin & yip alık dir. — Daha b — Ku miş.. Belki bu suretle tekrar -H —I tuzu yül Gayda Dünkü mükâfatlar Dün Şeref stadında muhtelit - Beşiktaş — maçından evvel Vali Lütfi Kırdar İstanb lig şampiyonluğunu kazanın yah şumpiy İrupası ile centilmenlik kupası vermiştir. Ayrıca İstanbul Kre lik kupası da yi miştir. ) Dahili ilara birinci- | tevzi edi Yazan : Beşaf İLERİ — Peklik olup barsakları dü-| zelsin diye keçiboynuzu da gön-| derilmiş.. : — İyi akıl etmişler doğru - Bu.. — Ne zannettin ya.. Bizira tüc carjlar ayni zamanda birer hüzik doktor.. Öyle olmasa — şimdiye kadar evvelâ kendileri fazla ka- | zançtan dolayı mide fesadına uğrarladı.. Elü çaocuklulara sert bir şakü fa ikramiye vermek için bulunan bir çarei hâl Altı çocuklu bir ana; altı se- ne evvel babı sıhhiyeyo bir adet İngiliztuzuna karşı keçiboynuzu nanın bulmuş. Şiradi bu ana soruyar: Bir istidanm neticesi kaç ae« nede almır? Böyle mühim ve ciddi mesele- leri muayyen bir müddete bağe lamak doğru değildir. ammaş göyle pratik bir tavsiye de akla 1 gelebilir: Bundan sonra ikramiyeye özeei nip çocuk üretmek niyetipde e- İ lanlar; daha - evlendikleri günk nikâh dairesinden çıkar çıkmas ( soluğu hemen Sıhhiye dairesim- | de almalı ve: “Allahın izni, be-, denimizin kuvveti, — kesemizir, kudreti bizlere yâr olup altı çe- cuk sahibi olursak; hak edeceğie ; miz ikramiyeyi alabilmek için lâ-İ zimgelen muamelelerin icrasına | ânı vâhit fevtedilmeksizin şim- : diden başlanılması zımnında işbe : çocukları yediyi, seliniy istida yollayıp sunmuş.. Fakat| istida takdim kılındı.,, şeklinde! aradan seneler ve bir nice se-| bir istida verirlerse; öyle me- neler daha geçtiği balde istidası | muldür ki, âhir ömürlerinde ll yerini yurdunu bulamamış. Fa- kat beyhude ikramiye uman a- | Famiyeye nail olalar... Reşat İLERİ Porsuk Çayının taşması Nafıa Vekâ leti vaziyeti izah ediyor 8/2/941 terihinde Porsuk ça-| yımın taşması hakkında bir ha-| Naha| -. işleri faaliyeti neticesi — olmat vadis çıkmıştı. Bu defa Vekâletinden aldığımız aşağı daki yazı Porsuk çayının taş - ve ittihaz edilen tedbirler hakkında mufassal malümat ver mektedir. Bikâr uraumiyeyi ten! vir maksadiyle aynen neşrediyo- ruz: Porsuk çayı etüdü, büyük su slâhatında ön plâna alınmış | en mühim işlerimizden birisidir. , Alpu gibi ovalara hâkim Porsuk çayı gerek menba zası, gerekse güzergâhi itibari- | sadüf eden büyük bir sudur. Havzai miyahiyesi istep rejimi- ne tabi olarak pek ıttıradarzz ve ekseriya bora ve sağnak balin- de yağan yağmurları tanzim e- dici ormanım, kesif çatılıklardan kısmen mahrum olduğundan sel suları için bir engele ugrama: büyük sürakle derelere inmc! dir. Bu tesir © yezanları ününde derecede sür'at iktisap etmekte- dir. Diğer taraftan iklim — icebı sulama mevsiminde Porsuk ova rına Çiftçinin istediği zaman- kâfi miktarda yağmur yağmamaktadır. Bundan dolayı Porsuk vadisi köylü sulamaları- na ait bentler ve hendeklerle do- ludur. Fennf bir şekilde yapıla - mmyan bu iptidal bentlerin ekse- iya Gahr savağı ve feyezan arı yoktur. Kılık seneleri- ni at tedbir mahiyetinde ve Porsuk mecrasın set ederek suyu ka - bartmak ve iki taraf sula hendeklerine vormek — suretile | tesis edilen b manialar feye -| zan zamanlarında iki taraf ara- zisini set suları altında bırakır. Feyezana yol vermeyen bu gi bi Bentlerin menba tarafları L lerin sürüklediği rüsubatla dol-| duğundan bugün Dir çok yerler- | de Porsuk normal yatağını kay- | diş bir haldedir. Bu bentler tamamile kaldırılsa dahi | yatak üzerinde husule getirdik- | leri muzar tesirler izale ve ne- i | hir mecrası baştan başa tatlıir edilmedikçe tamamen feyezan- | olmak mümkün değik | a normal yatağını kay-| atmak için müstacel birer | Bu zebebledir ki Camhuriye€ devrinde başlamış olan sular tet kikat ve istikşafatma büyük ae üzere bir kat daha bız verilmiş ve 23 - 6 - 930 tarihinde Porsuk bavalisini daha yakmdan ve e- saslı bir tetkike tabi tutmak - çin Eskişehirde su işleri 9 uman, î şube müdürlüğü açılmıştır. | — Bu şube Porsuğun menba kas- , Mi tetkikatına ve Kütahya o - | vası ve İncesir baraj - mahalili inceleraelerini irmâl etmiş olup | Porsuk vadisini Eskişehir ve Alpu ovalarmın kısmon etüdü- ne de başlanmıştır. Bu tetkikâttan elde edilen ne- | ticelere güre Gökçe Kısık mem- ba tarafında İncesu da Porsulk üzerine tesis edilecek baraj 120 milyon metre mikâp su tulmar ya kabiliyetli olup Porsuk feye- zanlarını kolayca tanzim edeceki | | | üx yazın mıh | e pek azalan por- | Suk sularına muazzam . bir ea kitlesi katılacak ve bu sayedir ovaların büyük bir masrafla w iâhı imkân dahiline girecektir. BSarısu gelince: | Por feyezanma — katılınca : fazla tahribat yapa Bilen bü sa, | Porsuk sarfiyatı İncesu harajın- da tevkif edilince serbest kalam yataktan harice çıkmıyacak de- recede ehemmiyetsiz bir mevze- inde — yapıldığı rhat ve İçtimal Mu venet Vekâleti sıtma mücade » öndan başarılan tepdi - Hi mecra ve bataklık kurutması bi münferit mahiyette bir ip < ziyade 'N_rkiyü 2 senede bir devreden yar #ş periyoduna gerilmiş bulum ması dolayısiledir. 987 senesiir- den beri bissedilen tuğyanlar bu umumi tesir altında vükum gelen cevvi hadisattır. Önümüz deki senelerde bu sebeple feye - zanların daha müessir ve şid « detü olarak devamı beklene bik

Bu sayıdan diğer sayfalar: