3 Mart 1941 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

g — —ç Tetkik ve tahi Mi FRANSIZ ANSİKLOPEDİ BAZI YANLIŞLIKLAH l w_—.x Profesör Abel Rey'in Şark iftiralar Yazan : Haşim Nahit ER - BİL ö e Milletlerine savurduğu î | | Rey, insan düşünüştü hakkın- a 9 - 20- 1 de yaptığı Coveli- iyonda netice olarak gşunu söy- lüyor: Şark düşünüşli ile garp düşü- nüşü arasında Opposition - zıddi yet olduğu gibi, bazan birincin'n ikinciye yaklaştığını söylemek - le beraber bu sefer, Avrupalı- lar arasında, mantık bakımın- dan, fark vardır, diyor: “Lâtinlerden Fransızlar, çok mantıkçıdırlar. Almanlara İntu- || tion hâkimdir; İslavlara gelinco, onlar şarklılara daha ziyade yaklaşırlar; çünkü — İslavlarda mantıki nizam endişesi daha az- dir.,, Görülüyor ki Rey, mantıkçılı- ğ insan akil ve zekâsının en Yyüksek bir gualitösi gibi görü- yor, ve bunu Fransızlar namına © kadar kıskançlıkla benimsiyu* ki, bu da onun ilmini şüpheye düşürmek için kâfi bir sebep - tir. Bununla beraber Fransız mantıkçılığı hakkında söz söy- lemeyi Ribat'ya — bırakıyorum. | Bu zat, İngiliz ve Alman tecrübi psikoloji mekteplerini Fransız - Jara ilk tanitan bir âltm olma - Takla beraber, bu ilim şubesi- de en evvel ve en çok çalışmış - tır. Doğru söze boyun eğmek . ilim sahasında yalan söyleme- ğe tenezzül etmemek gibi ahlâ- ki ye yüksek meziyetleri de var. Sonra Ribat, bu mevzu bakkıa- a hâkikaten söz söylemek 3a- dâhiyeti olan bir âlimdir: İnsan- da iki türlü “mantık,, bulundu- ğunu bir cit eseriyle Fransada ilk defa ortaya koyan Ribat'tır. Profesör A. Rey'e gelince; o, bir filozoftur, yani her şeyi bi- diğini sandığı halde hiç bir şe- yi doğru olarak bilmez; çünkü matematik, hendese, fizik, kim- ya, biyoloji, pisikoloji v.s. ilimı şabelerinin hiç birisinde müte- hassıs değildir. Ribat, İngiliz psikoloji mek- tebi hakkında yazdığı eserin 55 inci sayfasında James Mill (Ceymis Mil) den bahseder- ken harfi harfine şunları yan- yor: “Loek'tanberi, ve hattâ on- dan evvel Conxience şuura âit vak'aların empirigu tetkiki, dai- ma İngilizlerde rağbet görmüş- tür. Bütün metafizikten müsta- |kil olarak nazarı itibara alınan 'pisikoloji için hiç bir millet, l4 | gilizler kadar çalışmamıştır. Eğer metafiziki sevmekle be- Taber her şeye müstait olan Al- manlar bir tarafa bırakılıp ta | yalnız felsefede bir inkişaf ve Hteraleki göstermiş olan —Avru- panm üç dört milletine bir göz 'eni Sabah Ganürpemdaağ — 1 ktar. l işe girmek- istiyenlerin (564) 1 nunun tayin ettiği vesikalarla bi iyni saat (14) on dörde kadar 15 , 1 işe ait şartnameler komlsyond. (1341) Kuleli Askeri hses üleli Askeri lisesine girmeğe ist tebe müracaa, 938 Ezani 15,36 Vasati Ymsak 131 10,50 Ezanl İ 452 Vasati DİKKAT £ «leni Babahr a gönderilen yazılar |e evrak neşredileln. cdilmesin iade Munmaz ve bunların kaybolmaların. 'dan dolayı Biç bir mesuliyet — kabei KA 12,26 Yatsı * gezdirilirse görülecektir, ki |- talyada tecribi psikoloji fakir- dir, ve takriben hiçtir; çünkü hayalci ve Lögöre hafif - meş- rep olan ve tamamiyle harici, dış hayatı olan bu “race, — irk, ıevhtıbılllı.pıuknh;dqınel- ret eder. Fransada ise peikoloji, çar - çabuk lagige mantıka inkılâp e- der; çünkü biz Fransızlar, sa- bırlı ve devamlı müşahedeyi, is- tisnaf halleri, birbiri üstüne yı- iılmış vak'aları pek az severiz, ve biz compartiment küçük kü- çük çekmece gözlerini, bölmele- | ri, ve ikinci defa olarak bölme- | leri bölmeyi, nizamı, tenazürü, | ınııveııı,ıu'ı-ımiııır-mı.ıııı:ı—ııe—w veriz. İngilterede ise psikoloji, tabit | bir şeydir, psikoloji; deruni, iç hayata, insanın kendi kendisi üstüne bükülüp katlanmasına | olan istidadının pek basit bir| neticesidir, ki İngiliz şiiri ve | mahrem romanı da işte bundan (yani iç hayatından) dogınur* tur. Şu halde muasır İngiliz| mektebi, inkıtaa uğramamış bir İşte görüyorsunuz. ki A Rey'in yüksek ve insani bir me- ziyet gibi göstermek istediği Fransız mantıkçılığını, — iyi bir psikolog olan Ribat, en kötü bir kusur gibi görüyor, bem öyle bir kusur ki tecrübi psikoloji | gibi en kıymetli ve yüksek 'hir| ilmin teşekkülüne uzun zaman-| lar mâni olmuştur! W Eski mantık ve felsefenin niç | bir işe yaramadığını ve hattâ muzır olduğunu kat'iyetle gös- teren ea canlı delü, bunları meydana getiren eski filozofla - rın bütün bilgilerini sırf “müşa- hede,, ye istinat etmesi ve bu müşahedelerin de çoklukla yan- lış olmasıdır; işte bir kaç mi-| sal: | Bu eski filozoflardan biri; 1s- lak topraktan otların bitmesi gibi küçük kurtların yerden çık- tığına inanırdı. Başka bir filo - zof, “insan,, m ilk önce balığın karnında doğup büyüdüğünü Böylerdi. Bir üçncüsü, balık eti | yemek haramdır, derdi ve bîr; dördüncü ve en büyük filozof, ( hayvanları “kırmızı kanlı,, “be-| yaz kanlı,, diye tasnif etmiştir. | Ve gene en büyük bir fiolzof teknikle, zenaatla uğraşan isçi- leri istihkar ederdi. İşte bu filo-| zoflar ve mantıkçılar yukarıda söylediğim gibi matematik — ve hendese gibi müspet ilimlere karşı husumetlerini ilân ettiler ve bu yüzden o ilimlerin terakki- Bi, asırlarca geri kalmıştır. ; A. Rey; kendi hemşehrisi o- lan Pasteur gibi Lavaisier gibi büyük adamların bir çok hayet | ve madde sırlarını keşfedişle - rinden çıkan ilmi mantıkı gör -| miyor da hâlâ o köhne mantik ve felsefeyi methedip duruyor! Son senelerde, eski Yunan - Lâtin kültürünün genç dimağ-| lara sokuşturulmasına karşı is- | yan eden bir Fransız müte-| fekkiri, bir gün Fransız millet | meclisinde göylece — bağırmıştı: — Bu gün bir lise talebesinin bilgileri, eski filozoflarınkinden | daha doğrudur!. Profesör A. Rey belki bu se- si de işitmemiştir. O, hâlâ, dal- mış olduğu eski bir rüyayı sa-| yıklıyor. Lâkin eğer düşünüşün | ne olduğuru bilseydi, büyük | milletlerin hayatımı altüst eden yeni “fikir,, lerin ve yeni “fill, - <et Miflanmis mantık ve | demek- zi leriz. Saygılar... | ra demirle vurarak başından ya- | Bolu mebuslarıj * EŞEHİR HZ (- OKUYUCU “| DİYOR Kİ: 1 Denizyolları kamar ot- larının maaşt Bir okuyucumuzdan aldığı miz mektupta maaş azlığın- şikâyetle deniliyor ki “Meselâ bir üçüncü kamarotun maaşı 20 Bunun eskiden sade 2 lirası kesiliyor, mütebakısi — verili- yordu. Şimdi ise 5 lirası daha kesiliyor. Ele geçe geçe 13 lira geçiyor. Bu para ile bir kişi — bile geçinem kamarotlar hiç olma beş nufuslu bir ail, ğa savaşıyoruz. E 6 - 7 lira da ev kirası verildi- ği düşünülürse ne kadar müş- kül vaziyette bulunduğumuz anlaşılır. Bu hususun gazete- nizde neşriyle alâkadar ma - kamların bizim gibileri biraz daha terfih etmeleri için dik- kat nazarlarını çekmenizi di- lerim.” Yeni Sabah — Bu mektup sahibinin isim ve adresi biz- ce mahfuzdur. Neşretmemek- liğimiz ise böyle şikâyet sa- hiplerinin Devlet Denizyolla- rınca işlerine nihayet veril- mesi gibi garip bir usul takip edilmesinden ve böyle bir iki acı tecrübeye sahip olduğu - muzdandır. Yalnız mektubu alâkadarlara sunar ve bu hak- h dileğin yerine getirilmesi- ni temenni ederiz. Bir okuyasumuza teşekkür * Kadıköyünde emekli al- bay K. Saner'e 23/2/941 tarihli mektubu- nuzu aldık. Gösterilen yakın alâka ve sevgiye teşekkürler ederiz. Bütün ikazlarınızın yerinde ve haklı olduğunu gö- rerek çok sevindik ve mem- nun olduk. Badema bu . gibi ihetlere çok dikkat edece- sınıf liradır. | MÜTEFERRİK Maliye vekili dün ı | şehrimize geldi Maliye Vekili Puat Ağralı dün sabahki Ankara Ekspres:yle şehrimize gelmiştir. Vekil, Pen-| dik istasyonunda trenden inerek | orada ikamet etmekte olan si- lesinin yanına gitmiştir. Vekdin iki gün şehrimizde kalacağı ve bu esnada bazı temaslar yapa - cağı tabildir. ——— Demirle başırdan yaralamış Taksimde oturan Koço, ayni semtte oturan Alfons Canya-| ralamış ve yakalanmıştır. Yenicağada Halk odasım merasimle açlılar Bolu - Yenicağa si) — Bu gece Bolu bağlı Gerede kazasın'ın Yenicağa | nahiyesinde sayın Bolu — valisi| ve mebusları ile Gerede kayma- | kamının da hazır bulundukları Yenicağa nahiyesi memur ve muallimleri ve halkı “tarafın - dan ve nahiye halkının himmet ve Tmuaveneti ile yapılmış olan | Halk odası- salonunda - verilen | müsamere ve temsil muhitte (Husu -| vilâyetine | çok alâka uyandırmış ve sureti | umumiyede takdirler toplamış - tır. Muhterem mebuslarımız bu surette de halkla mahalli ihtiyaç lar hakkında temaslarda bulun- muşlar ve bunu mütcakıp Gere- deye hareket etmişlerdir. an'anelerden — değil - yepyeni teknik tecrübelerden doğduğu - nu anlardı. Ve işte o zaman kim- lerin yeni bir mantıkla düşün - düklerinin ve kimlerin vahşiler zihniyetini idame etmekte o- duklarının farkına varırdı. Gönlül isterki çok yüksek gua- litdleri olan Fransız — milleti, “Sorbon,, un böyle köhne kafa- h profesörlerini başından atsın, ve ansiklopedinin düşünüş bah- sini daha ehliyetli âlimlere yaz dirsin. — Hagim Nahid Er - bil | si tramvaylarının va; | dün akşam Halkevinde yapmış- Ç venl İİVa ar Tram İstanbul Üsküd devr Belediye şirke lerini Evkafta Kadıköy - Üsküdar ve havali- tini tet- kik etmek üzere belediye riya- Beti olunan ve belediye muhasebe müdürü Muhtar Acar, belediye mektup- çusu Necati Çille ve belec hukuk işleri müdürü Hasan Fe- ridden müteşekkil komisyon bir müddettenberi devam eden tet- kikatını bitirmiştir. Bu husus- ta hazırlanan rapor vali ve lediye reisi Dr. Lütfi Kırdara | bir kaç güne kadar verilecek - tir. Raporda sirketin tarihi süsündenberi geçirdiği safhalar| tetkik olunduktan sonra, mali vaziyeti tesbit olunmaktadır. Şirket tarihi teessüsünde bir buçuk mi'yon lira sermaye ile işe başlamıştır. Bu sermayenin bir milyon lirası belediyenin ve 468 bin lirası da Vakıflar ida - resinindir. Geriye kalan 32 bin lira da hisse senetleri halinde hususi eşhasın elindedir. | Şirket'bu sermaye ile tesis -| hunarak ise basladıktan — sonra, | sermayenin kifayet etmedi”i an- laşılmış ve istikraz ve yahnt ta| bazı girket emvalini ipotek et- mek suüretiyle belediveden 100 bin lira borç alınmıstır. Ayni zamanda İs bankasından da av- ni sekilde nara cekilmis ve eski elektrik idaresine borcların ve rilmemesi vvlr“ndeu bit ipilrtar para, tistir. * $ tarafından teşkil tecs- kI Hefetiyeği Gfenitişon Hra ile g#ermayesine istirak et-| tiZi ve avni zamanda hir milyon | 400 bin lira da borç olarak ver- diği şirketin mali vaziveti vit- tikne Yenzinenirta oldulumu gârerek vasiveti ıslâh etmfeğe karar vermis ve bu arada sir - ketin borelarını tasfive edorek ve evlrafa aid hisca qmnıı_—minw bir brmmıni alarak sirketi be -| letiveye mal etmeğee karar ver- | mistir. | Roumdan Hir mülddet evvel sir-| ketin alaratıkları alan eli alak. | trik «i ların tedivesi kuansımda bir an- Mrstır. Anlşmmaları nesaran İz hontacına alan hana 9NN hin Vi rava indirilmis ve barcun an hes i ve Te hanlrasila hare- İnemmvn va p. Trabzen Kızılay torlaptısı 'Trabzon, 2 (a.a.) — Kızılay Cemiyeti — senelik kongresini tır, Sıvasta kayakçılar çalışıyor Sivas, 1 (a.a.) — Vilâyetimi içindeki kayakçılar şimdi vilâ- yetin karlı mıntakalarında ça - lışmalarına devam etmektedir - ler. Erzurum kursunda yetişen bir eğitmen her gün 20 kayakla ve münavebe ile sabah akşam spor- | culara kayakçılık öğretmekte - dir. — Köylülerimiz de bu spora yakın bir alâka göstermektedir. | Erzurumda zelzele Brzurum, 2 (aa.) — Bugün burada saat 7.10 da orta şiddet- te ve 6 saniye devam eden bir | zelzele olmuştur. Hasar yoktur, | Trabzonun Iıı'ı'lfeslW 'Trabzon 2 (a.a.) — v.ı;.yeıW umumi meclisi dün sabah Vali | Naci Kıcımanın riyasetinde top- | lanarak varidat ve masraf büd- cesini 519,438 lira olarak kabul etmiş ve daimi encümen azaları- n intihapla mesaisine nihayet ae eai A Kme) b | şam yemeği verilmiştir. ,———.—_——;._ .....*_._.__-_-— ga a KDIZ Â Ğİ ü arINI Bidü tin hisse senet- n satın alıyor faizsiz olarak ödenmesi kararlaştırılmıştır. Diğer taraf-| aa eski elektrik idaresine olan | borç ta 100 bin liraya indirilmiş| ve üç müsavi taksitte faissiz o- larak ödenmesi kararlaştırılmış tır. Şirkete 468 bin liralık hisse senediyle ortak olan vakıflar ida resi de şirketin kâr ve zararına biç bir suretle alâkadar olmak istememiştir. Bunun üzerine vi kıflar idaresiyle de bir anlaş -| ma yapılmış ve 468 bin liralık| hisse senedinin belediyeye faiz-| siz olarak satılması hususunda bir anlaşma yapılmıştır. Bu hu- susta hükümet bir kanun lâyi - hası hazırlamıştır. Lâyia ya - kında Meclise sevkolunacaktır . Kadıköy ve Üsküdar ve ha - valisi halk tramvayları bel ye tarafından tamamen satın alındıktan sonra İstanbul tram- rına devrolunacak ve bu- la bir büro tarafından idare | olunacaktır. Bu suretle idari masraflarda tasarruf yapılacak ve gşirketin ıslâhı için lüzumlu tedbirler derpiş olunaratır. senede Bursa vi&yet büdcesi Bursa, 2 (a.a.) — Vilâyet u- mumi meclisi dün öğleden sonra valimizin riyaseti altmda son toplantısını yapmıştır. | Meclis yeni sene varidatı ve fevkalâde masraf bütçesini bir milyon 377.064 lira olarak ka- bul etmiştir. Bütçede 50.644 lira nafıa, 511.883 maarif, 27.454 zi- | raat, 117.924 lira dasıhhat işle- rine tahsis edilmiştir. Valimizin bir nutku ile sona eren toplantıdan son-| ra vilâyet umumi meclisi ıle* belediye meclisi âzaları <cıuı— ne dün akşam C. H. Partisi ta- | rafından Çelikpalasta bir ak- | ) Peçc lessamlar bir kil olunuyor — lığı ı(.’Ş Dünkü toplantıda bu hususta karar verildi * Şehrimizde bulunan muhtelif guruplara mensup - ressamlar dün — Eminönü — Halkevinde bir toplantı yapmılardır. Top -| lantının mevzuu, muhtelif gu -| ruplara ayrılmış olan ressam -| ların bir birlik teşkil etmeleri hakkında bir karar vermekti. | Toplantı saat tam 15,30 da başlamıştır. Şehrimizde 60 ka- dar ressam mevcud olmasına n toplantıya ancak 18 ta> irak etmiştir. Celse açılır açılmaz esas fikir| ileri sürülmüş ve bunu etrafın- da bir çok müzakereler yapıl -| mıştır. Söz alanlar arasında bir- | liğin teşekkülünün lehinde ve aleyhinde söz söyli: olmuş- tur. Birliğin teşekkülüne leh -| tar olanların noktai nazarına gö- re, bütün ressamların iştirak et-| tiği bir birlik mevcud olmama -| sı, ressamların himayesi ve men faatlerinin tezahür ettirilmesi noktasından çok - zararlıdır. Bu ayrıca san'at bakımından da za-| rarlıdır. Birliğin teşekkülüne mu halif olanlara gelince bugünkü guruplar gerek san'at ve gerek menfaatlerin tebarüz ettirilmesi noktasından kâfid | Uzun süren müzakerelerden sonra fikir reye konulmuştur. | Rey neticesinde iki müstenkife | mukabil hazır bulunan 16 res - sam birliğinin teşkil edilmesi le- hinde rey vermiştir. Ressamlar 16 martta ikinci bir toplantı yaparak teşkili ka-| rarlastırılan birliğin nizamna mesini hazırlıyacaklardır. HALKEVLERİ Fath t alkevinin kır 'kosusu müsabakelrrı Dün Fatih Halkevi tarafından tertip edilen ikinci kır koşusu büyük bir atlet kalabalığının iştirakiyle 4000 metre üzerinde yapılmıştır. Hataylı Ahmet Mesçi 16.21 de birinci, Adnan Ölçen 16.30 da ikinci, Murat Yalçın 16.50 de üçüncü olmuşlardır. Birinciye bir koşu ayakkabı- sı, ikinci ve üçüncüye de mu! lif hediyeler verilmiştir. —ÜA "ı'ıı m Dün nöbetçi olan Sultanah - met üçüncü sumcezaya garip bir curmu meşnut vax'ası gel - di. Davacı Yedikulede Kuyulu bakkal sokağında 5l numara - da oturan 'lodori kızı Devroni adındaki genç ve dul bir kadın- dı. Yaptığı iddiaya ve tutulan cürmü meşhud zaptına göre suçlu bulunanlar da Samatya- da Mercanbalışı sokağında 31 numarada oturan kuyumcu Sel kis oğlu Mıgırdıç ve yine Sa- matyada Küçük şokağında 25 numarada oturan gümüş Nişan oğlu Donnik Cermakyan idi. Bu iki suçlu dün sabah Ye- dikulede davacının evi önün - den geçerken evin bahçesine ren tavukları kovalamak üzene taş atan Devroninin çocuğuna Donik Cermakyan küfretmiş ve kadın sokağa fırlıya — Neye küfrediyi oluyorsun ?. Demiş.. Bunun üzerine ka - dını önleyen Mıgırdıç onun kol larını tutarak tine mâ- ni olmuştur. Fır: istifade eden Donik te kadına bir tokat atmıştır. Etraftan yetişen mahalleli bunları ayırmış,, Donik kaçma- dan, Mıgırdıç kadının kolları- nı bırakmamıştır. Bu iki kafa- dar biraz ileride birleşmişler sun? Ne katl İamiş — Meğer evvelce de Bisikletle çarparak biçarenin kocasını öldürmemiş mi ?... ve karakola gidenrek şiküyetçi olr bu sırada Dovroni de | karakoia giderek davacı olmuş- tur. Dünkü duruşmada davacı ka- . | | dan diyordu ki: — Donik bundan 2sel vel de bisiklete kı parak yere düşürüp başından adı ve kocam bu yüzden Öldu. Hâlâ muhakememiz olu- | yor. Bunun için o kabahatlı o1- || duğu alde, her fırsatta gönlü- f mü alacak yerde ne zaman te- sadüf etse bana ağız dolusu kü- fürler eder, işte bu defa da ] kalktı tokatladı beni. Davacı - yım kendisinden.. Her iki suçlu vak'ayı itiraf ediyorlar. Fakat tokat mesele- sini inkâr eyliyorlardı. Niha - || yet şahitler dinlendi ve Doni- Şin suçu sabit oldu. , Miıgırdıçin fena maksadı ol- duğu tebeyyün etmediğinden | onun beraetine ve Don 25 lira ağır para cezasiyle 100 kuruş mahkeme harcını öde - mesine karar verildi. Mahkemenin kararından son- ra koridorda bir hayli çekişen taraflar yanlarındaki polisin müdahalesi ile uyuştular. Ve sonra kadın ile şahitleri ayrı ve iki arkadaş ta ayrı bir ka - file halinde adliyeden ayrıldı- lar, K | gün bu otomatik cihazlar o ka- ı' ğ Yazanı L”'ıf Sallı _m Uzdilak İKeşıflnr ihtiralar .k Otomatik cihazlar Dünkü yazımızda istikbaldekt evlerden bahsetmiştik. Bu ow ler bir takım yeniliklere yol aça- caktır. Bunlardan biri otomatik cihazlardır. Bugün evlerdeki - tomatik cihazların iyileri paha- h ve ucuzları fenadır. Senkroa motör saati esasına göre çah tan ve plâstikten dökülmüş kü- Çük mahfazalar içinde bulundu- rulan otomatik cihazlar hem doğru çalışacaklar ve hem de ucuza malolacaklardır. Bunlar arasında günün mu- ayyen saatlerinde kapıları ka- payacak olanlar yapılabilir. Bir dar ileri gidecek ki bir cihas ilık bir odada uyuyan birini ra- hatsız etmiyerek uyandırırkon, diğerleri banyonun 'suyunu isk tacak ve diğeri sıcak bir çayı hazırlayacaktır. Akşamleyin ev sahibinin gelmesinden evvel & lektrik veya hava gazımın anı- tarı çevrilip yemekler — otorar tik olarak pişirilecek ve otoma- tik tertibatla tam zamanında sofraya getirilecektir. Yemse esnasında boş tabaklar mut”a ğa iade edilecektir. Bütün ba tertibat uzaktan kontrol edile- | bilecektir. O sıralarda yaşayan insanlar, sulhu arzu eden, fakat harp için çalışan, fazla mahsul çıkardık ları halde bir kısım halkın ih- tiyaçlarını tatmin edemiyen biz- leri “zavall, geri insanlar!,, 'ye itham edeceklerdir. Havanın kontrolü Bu zeki insanlar devrinde ça- murlu sokaklardan eser kalnı- yacaktır. Dört, beş kilomstre irtifandaki korkunç - binalarda yaşayan insanlar kat değiştir - mekle istedikleri iklime gidebi- leceklerdir. Bugün havanın bit kaç saat sonraki halini bildir - meğe yarayan meteroloji ilmi o devirde tamamen değişecekti O devirde insanlar havayı ida- releri altına alacaklardır. Ara - larındaki mesafe bir kaç kilo - metreyi bulan binalar arasında- ki elektrik deşarjlariyle sis da- Ştılacaktır; hâvanın yüksek tabaklarını ipnotize etmekle bu- lutlar ve yağmurlar kontrol > dilebileceği gibi arzın susuz ta- W rafları münbit kılınacaktır. Kıtalar üzerinde birbirinden pek seyrek olarak — oturtulmuş olan bu korkunc binalar ara - sındaki geniş düz şoselörde ça- | hışan nakil vasıtaları uzaklar- dan idare edilecektir. Bu geniş yollar “ürzerine konmuş olan santrallar bu nakil vasıtalar'nı idare edip aralarında müsad: meye meydan vermiyecektir. | Amerikanın İngi- liz elçisi Londrada Londra, 2 (a.a.) — Amerika Birleşik Devletlerinin yeni Lon- dra büyük elçisi John Winan, | dün tayyare ile Londraya gek miştir. Büyük elçi, Croydon tay yare meydanında İngiliz kralı ta- rafından karşılanmıştır. Kral, Amerika Birleşik Devletlerinin | mümessitine samimi surette hoş geldiniz demiştir. Bir İngiliz kralının bir ya- bancı büyük elçiyi karşılama - sı, İngiltere tarihinde ilk defa fa olarak vukua gelmektedir. Hatırlardadırki Lord Halifaks Amerika Birleşik Devletlerine vardığı zaman, — Reisicümhur Roosevelt tarafından karşılan - mıştır. Kral, dün Wivantı, Kraliçe ve kendisi ile beraber çay içmek ü- zere Buckingham sarayına da - o j p l b .