İ Ü v TRAVE l O gelecek,, Yazan : Hatice MÜGELLÂ Ona her gün ayni yolun üze-| rinde rastlardım. Yüzünü her va kit üzgün gözlerini daima yaş -| h görürdüm. Onun bu muztarip hali bana çok dokunuyordu. Iz- fırabının sebebini sorup anla - mak arzusu ile yanıyordum. Ve fakat, nasıl? Ve kime sorup an- hyabilirdim? Nihayet bir tesa- düf beni bu müşkil vaziyetten kurtarabilirdi ancak. Ben de iş- te o fırsatı gözlüyordum. Ilık bir Bahar gündüzdü. yine o - nunla aynı yerde karşılaştık. O, bugün her vakitkinden çok daha perişandı. Yüzü derin azap çiğ- gilerile hatlanmış gözlerinin al- fi mor lekelerle çevrilmişti. A- ğar, ağır yürüyordu, ben de ar- kasından onu takib ediyordum. . Epeyce yürüdükten sonra o birden durdu. Yüzünü benim ta- rafıma çevirdiği vakit göz göze geldik. Muhakkak ki o çok güzel bir kadın veya kızdı. Uzun kirpikle- rinin altında, bir çift bal renk - li gözler parlıyordu. Kumral saç- larının arasına karışmış tek tük beyaz teller, ince yüzüne derin bir mana veriyordu. Hiç gözle- rimi kırpmadan ona bakıyor - dum. Oda benim bu halimden şüp- helenmiş olacakki, hafifçe gü- lümsedi bana, ben onun bu ufa- cık iltifatından cesaretlenerek. Ona bir adım daha yaklaştım. Birşeyler sormak — istiyordum. Fakat, o*beni bu müşkil vazi- yetten çabucak kurtardı. Acı a- —a gülümsedikten sonra, yavaş- ça: “O geleçek,, dedi. Günlerden beri zebünu oldu- tecessüs hissinden nihayet Furtulabilmiştini, daha doğru- su beni kurtarmıştı. Demek ki “onun bir beklediği vardı. Bekle- mehnin ne kadar güç bir şey oldu ğunu herkes az çok bilir. Eğer © gelecek insan, bekleyeni hiç - 'ten her şeye kavuşturacak olur- Ba, tabidir ki bu bekleyiş gün - leri bir kat daha sıkıcı ve ü cü olur. Meçhul muhatabım - bir tek cümle ile beni tenvir etmiş, ğine -0 bir tek cümle ile beni sonsuz bir meraka düşürmüştü. Evet, gerçe ortada beklenen bir insan vardı amma, daha ilk ta- mıdığı bir yabancıya sırrını hiç çekinmeden ifşa etmenin hiç te ğ bir hareket olmadığını acaba bu güzel kadın bilmiyor muydu? Yoksa, o gerçekten bir iydi? eli miydi? Bütün dikkatimi — toplıyarak yüzüne — bakmıya — başladım. Maksadım, hal ve hareketini kontrol ederek, biraz evvel beni güpheye düşüren o düşüncemin doğru olup olmadığını anla - maktı. Epeyce sessiz durduktan son ra söze gene başladı: — Ne için ,dedi, yüzüme öy- le acaib acaib bakıyorsun? Yok Ba, sen de mi herkes gibi “ O kış gecesinin korkunç hakikat sanıyorsun? Yoksa, ya lan o bir rüya idi, o ölmedi, o gelcek”. Son söylediği “Kış gecesinin korkunç rüyasını” tabiri beni daha çok meraklandırmıştı. Aceba, değil? Muhakkak 0 bir delidir. Başka hiç bir şey değildi. Onu cevapsız bırakmış olmamak için söze başladım. — Ben, dedim ne sizi tanıyo- rum, ne de o “kış gecesinin korkunç — rüyası biliyorum ve hem de yerli değilim, buraya | geleli daha... | Sözümü bitirmedim. O kor -| kunç bir kahkaha atarak yüzü-| me âdeta haykırdı en yabancısın öyle mi? dedi. Bura nalkının, yabancıla- | ra sadece “yaban” diye isimle - diklerini bildiğim için, en ufak bir. şaşkınlık onu bil> geçirine - den, genç delirin sözünü tasılik ettim. | — Evet, dedim, doğru bildin, | ben yabanım. Benim bu itirafım onu ürküt- medi, bilâkis bana biraz daha yaklaştı ve: — Gel, dedi. Abam gel, çınarın dibine oturalım da *O geceyi” anlatıvereyim. Yürüdük. İlerideki çınarın di bine vardık. Tatlı bir. ilkbahar rüzgârı âdeta yüzümüzü öpü - yor, güzel köy dilberinin aklar- | İa karışık ipek saçlarını dalga | dalga omuzlarına yayıyordu Onun derme çatma kelimelerle | anlattığı hazin hikâyeyi, göz yaşlarımla dinliyordum. O ace- le acele söylemeğe başladı: — Bana, dedi, bütün komşu- lar kızıyorlar, diyorlar ki; Kız Kezban, bu boş sevdandan vaz geç nişanlını boş yere bekleme, © bir daha gelmiyecek, onu sen bir kış gecesi öldürdün.. Halbu- ki yaban adam, vallahi yalan, o gelecek, göreceksin gelecek ha.., ha.. ha. ha... hak.... n kelimesini takib eden 0 tüyler ürpertici kahkaha, bü - tün benliğimi, kuvvetli bir kam çının altında ezilmiş gibi harab etti. O benden ayni korkunç gül melerile uzaklaşırken, ben on - dan daha korkunç hıçkırıklarla katılıyordum. Komsumuz Hafizeden bacıdan ondun hikâyesini dinlediğim va- kit o zavallı köy güzeline bir kat daha acıdım, Askerden dönen nişanlısı Ö- mer, bir kış-gecesi Kezbanın e- şu | ana vine varıyor, Kezban daha Ö- merin — geleceğinden hiç haber- siz olduğu için gece yarısı çalı- nan Kapıyı şüphe ile açıyor. Bir kaç gün evvel bağ yolunda bir kız kaçırma vak'asından — huy- lanan Kezban, elindeki balta i- le, açtığı kapıdan içeriye giren bir hırsız gibi süzülen meçhul misafirin başını uçuruyor. He- nüz 18 yaşında elini kana bo - yatan canavar ölünün yüzünü Işıkla aydınlattığı zaman, iste © zaman Kezban deli oluyor. Ve karlı dağlarda — aylarca ac, su- suz dolaşıyor; Ömer... Örner... diye.. Çünkü öldürdüğü adam, sev- gilisi, nişanlısı Ömerdi.... Bademli köyüne her gidişim- de yine onu ayni yolun üzzerin- de, yine yüzünü her vakitki gi- in, gözlerini daima yaş- ea DOKTOR Tevfik Akif Ayışık Dahili Hastalıklar ” Mütehassisı Beyoğlu Parmakkapı İmam s0- kak numara 28, pazardan maada saat 14 - 18 € kadar. Gece müracaatları da kabul - e q' İzmit Lis İzmit, (Hususi muhabirimiz - den) — Vilâyetimizde — maarif hayatı daima canlı ve renkli - dir. Maarifin her sahasında gü- zel ve imrenilecek bir hayati - yet vardır. Vali Ziya Tekeli - nin ve maarif müdürü Bedret- tin Ahıskalının kıymetli idare - leri altında, bu hayat günden güne inkişaf etmektedir. Bugün vilâyette 152 ilk okul, 367 ilk okul öğretmeni 18 bin küsur ilk okul talebesi mev - cuddur. 164 Eğitmen okulu ile 5500 eğitmen talebesi vardır. Arifi- ye köy enstitüsünde 380 tale- be okumaktadır. İzmit orta o- kulunda 24 öğretmen ile 750 talebe, Adapazarı orta okulun- da 29 öğretmen ile 970 talebe mevcuddur. Geçen sene şehrimizde açıl - mış olan Akşam kız sanat oku- lu büyük bir ihtiyacı karşıla - >maktadır. Bu okulda halen 175 italebe vardır. Aksşam kız sanat okulunun kız enstitüsüne kalbe gdilmesi burada büyük bir se - / winç uyandıracaktır. , eli maarif ailesi çok ha- ğ bir teşebbü: ana hatla- edilir. Telefon: 43905. - e istiyor ları üzerinde durmaktadır. Bu ( öğretmenlere yardım cemi - yeti ) dir. Maarif müdürümüz Bedrettin Ahıskahının — öncülük si ile mualimler aralarında imde bir yardım cemiyeti kurmak üzere teşebbüslere baş- lamışlardır. Cemiyetin çok fa; dalı olan maksad ve gayesi bi tün öğretmenleri memnun ct- mektedir. Her hangi bir öğret- men ölecek olursa yardım ce - miyeti derhal öğretmenin aile- gine 250 lira yardımda bulur caktır. Bundan başka öğret - menler bir tasarruf sandığı da vücude getireceklerdir. Maarif müdürlüğünün aldığı tedbirlerle hiç bir okul öğret - mensiz kalmamıştır. Bu vaziyet halkı bilhasa. memnun etmiştir. Kocaelinde okuma çağında 0- lan talebeler okullara hücum et mekte ve her okulda yeni yeni gübeler - açılmak zarureti hasıl olmaktadır. Bugün İzmitte yokluğu sedilen yegâne kültür mües: sesi bir liseye olan büyük ı)ıLı-| yaçtır. ÇAPAMARKA En iyi cins taze sebze ve hububatla iddlamızın doğruluğunu MEVSİMİN EN GÜZEL ÇOR itibarile çok yüksek kalori ve iştihaâiver Büyük Bakkaliye Mağazalarında Bulunur. YENİ SABAH ÇORBALIK Komprimeleri tavuk — suyundan mamul — olması lezzeti camidir, Bir tecrübe isbata kâfi gelecektir. Devlet Demiryolları İlânları l YENİ NEŞRİY —ei PROGRAM ı 8.00 Program —) 18.15 Müzik 8.03 Haberler | 19.30 8.18 — Müzik 1945 Müzil 845 Ev kadını | 20115 Müzik * 2045 Müz. 1230 Program | 2100 Müzik 1233 Müzik 1250 Haberler | 2190 Konuşma 13.05 - Müzik HLSĞ 1320 Müzik 0 Haberler 18.00 Program | 2245 Müzik 18.40 Müzik 23.00 Müzik AT | İslâm - Türk Ansiklopedisi Sekizinei forması intişar etmiştir. Bu sayıdakiler: 1 — Âfil, 2 — Af tap, 3 — Afitabi — Afiye, İmamı âza- min teşkil ettiği ilk İslâm şürayı hu- kukunün en mümtaz erkânından, 5— Ağa: Lisan, Tarih teşkilâtı BAA S la li d üzei| edyan, Kur'an, Tefsir, Hadis, Fıkıh, | Kanun, Esatir bakımlarından, 7 — İslâmın yüksek ve geniş ruhu. Yazanlar: Profesör İsmail Hakkı İzmirli, Temyiz — Hukuk reisi — Ali Himmet, Temyiz ceza reisi Fahret- tin, Diyanet riyaseti azasından Kü- mü, Cevdet, Tahir. Olgun, Ankara Af kurumu azasından Şekir Ülkü Taşır, — Necip Fazıl, Ömer Riza Doğrul, Eşref Edip. |skerik isleri | Malül Subay ve Erat ; e Şohit yet'mlerini şubeye davet Beşiktaş askerlik — şubesinde kayıtlı bilâmum malül subay ve Zâfı umumi, Sıraca, Kemik Hastalıklarına — gifal - tesiri vardır. Çocuklar ve Büyükler her yaşta istimal edebilir. EBczahanelerde satılır. Şişesi 60, büyük gişesi 100 kuruş- tur, TÜRKİYE CÜMHURİYETİ ZİRAAT BANKASI Kuruluş tarihi: 1888. — Sermayesi: 100.000.000 Türk Hrası, Şube ve Ajanâ adedi: 265 Zirai ve Ticar! her nevi banka muameleleri. Para biriktirenlere 23800 lra ikramiye veriyor. Ankara sotasyonurlda bulunan askeri rampa üzerindeki 5800 M2 saha- nn taşı, kumü ve işçiliği müteahhide ait olmak Üzere parkelenmesi işı ka- pahı zarf üsulile eksiltmeye' çıkarılmıştır. Beher metre murabbal 350 kuruştan muhâammen bedeli 20300 Nradir. 1/3/941 tarihine rastlıyan cumartesi. günü #saat 10 da Ankarada ikinci işletme müdürlüğü binasında toplanacak ko- misyonda ibalesi yapılacağından — bu işe girmek istiyenlerin 1823 liralhık muvakkat teminatlarile kanun ve Şartanemenin tayin ettiği vesaiki havi tekliflerini eksiltme saatinden bir saat evvcline kadar komisyon reisliğine makbuz mukabilinde tevdi etmeleri lâzımdır. Resim, — gartname, gartname ve mukavele projeleri komisyondan 'parasız verilmektedir. (126 - 991) 4 Muhammen nakliye ücreti 17750 (On yedi bin yediyüz elli) lira olan takriben 5000 ton maden -kömürünün Ereğli kömür bavzasından İskende- Tun limanına naklettirilmesi işi 3/3/1941 tarihli pazartesi günü sast 16 da Ankarada idare binasında kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. Bu eksiltmeye girmek istiyenlerin 1331,25 (Bin üç yüz otuz bir Jira iyirmi beş kuruş) liralık muvakkat teminat ile kanunun tayin ettiği vesika- ları ve tekliflerini ayni gün saat 15 € kadar komisyon reisliğine vermeleri | fenni erat ile şehid yetimlerinin se - nelik yoklamalarını yaptırmak üzere 1 Mart 1941 tarihin- den itibaren 31 Mart 1941 tarihine kadar birer aded ve * sikalık fotoğraf ile nüfus hüvi- yet cüzdanı resmi senedi ve ik- Famiye cüzdanları ile pazartesi; plâna göre ikramiye dağın dacaktır: 4 aded 1000 Liralık 4.000 Lira ç Z ğ 4 » 600 » 2000 » |J 1z0 » 40 » çarşamba ve cuma günleri saat İN , , — 250 —» 1000 » || 160 » 20 » dokuzdan on ikiye kadar şube- İf 40 » — 100 » 4000 » ye müracaat etmeleri ilân olu - nur. , YIKIĞILARA az 50 lirası bulunanlara senede 4 defa çekilecek kur'a ile aşağıdaki 100 aded B0 Liralık — 6.000 Lira . DİKKAT: Hesaplarındaki paralar bir sene İçinde 5ö Tiradan ağağı düşmiyenlere ikramiye çıktığı takdirde ** 20 fazlasiyle verilecektir. Kur'alar senede 4 defa 1 Eylül, 1 Birincikânun, 1 Mart ve 1 Haziran tarihlerinde çekilecektir. Kâin bulunduğu mahalde inşaata başlanacağı için ahşap bir kah- ve dükkânı yıkılıp enkazı satı- lacaktır. Kiremit, camlar, tah- ta kapılar ve çerçeveler ye- niden —kullanmaya — müsaittir. lâzımdır. Şartnameler parasız olarak Ankarada malzeme dairesinden, Haydarpa- şada Tesellüm ve Sevk şefliğinden dağıtılacaktır. (ar7) nim Şirketi “İPEKİŞ, Şirketimiz hissedarlar heyet rihine tesadüf eden Pazartesi 'Yeni postahane caddesinde 47 ketimiz bissedarlarının içtima rica olunur. 30 K. evvel 1940 tarihinde girketimiz hissedaran — heyeti ve karar vermek, Meydana bir herif çıktı. - Bir direkten bir direğe gerilen ipin | üzerinde aşağı yu a başka biri de demir bir direğin üzerinde perende attı, döndü| takla kıldı. | | — Beyirciler buna da el çırpıp| duruyorlardı. Halbuki bunların | hiç biri okadar güç bir iş değil. İpin üzerinde canbaz olsam ben- de yürüyebilirim. Ama canbaz ) olmadığı içün biraz acemice yü- rüyececeğim tabiidir, Burada ca- num sıkılmışdı çocuklara başka bir tarafa gitmekliğimizi söyle - dim. Güç belâ muvafakat etti- ler. Kapıdan dışarı fırladık, Di- ğer bir çadırda da yabani hay-| vanlar gösteriyorlarmış. Spina ; burayada girmek istiyordu. — | Halbuki ben refikim Alferd| üllerle 'Viyanadaki hayvanat bağçesini gezmiş her türlü ya- bani ve yabani olmiyan hayvan- Bu temin edildiği gün, Koca- eli halkı bayram yapacaktır. ları görmüştüm, Bunun — çiin Kıza: | Buraya da nafile yere para ver Bursa Dokumacılık ve Trikotaj Türk Ano- Fevkalâde toplantı davetnamesi fevkalâde olarak içtima edeceğinden mezkür gün ve saatta Şir- Müzakerat Ruznamesi: Mensucat fabrikası Türk Anonim şirketi mize zam ve ilhakı suretiyle birleşmesi hakkında verilen kara- rın şekli tatbiki ve intacı hususunda »» İdare Meclisinden ti umumiyesi 3 mart 1941 ta- günü saat on altıda İstanbulda numaradaki Şirket Merkezinde mahallinde hazır bulunmaları, sureti fevkalâdede in'ikad edne umumiyesi tarafından Ankara ÜNİŞ” in şirketi - müzakerede bulunmak İdare Meclisi Bir miktar tuğla da vardır. İs- teklilerin “YENİ SABAH,, ida- re memurluğuna her — sabah saat ondan on ikiye kadar mü- raacaatları. ’“YemS_ahahın,, ilân fiyatları Başlık maktu olarak — 750 Birinci sayfada santimi 500 Kkinci —» ” 350 Üçüncü » » — 800 Dördüncü ,, # Tn Beşinci —» BN Altıncı — ,, BAD 161 miyelim. Ben Viyanada dünyada | nekadar Hayvan varsa hepsini| gördüm, Sana tarif ederim. Dedim, Kiz: — Hayır hayır! tarifle olmaz Mutlak girmeliyiz. Dedi. Burada küçük ve bü - yüklerden bir para alınıyordu. Dört kişi kırk fenik verip içe Ti girdik. Ben burasını da Vi - yanadaki hayvanat bağçesi ka- dar ve hayvanı bol zanneder- ken içeride beş altı tane kafes içinde bir kaç hayvandan fazla bir şey göremeyince hayret et- tim, Bu hayvanlardan ikisi Arsaln biri Kaplan, Ayı, dördü Maymun ikiside Kurt idi. ak - lımda kaldığına göre Viyanada gördüğümüz hayvanlardan o koca hortumlu siyah Fil deni- len korkunç hayvan uzun bo - yunlu, sırtı çıkıntılı deve, ağ-| Zında sekiz, on litre su taşıyan Palikan kuşu, lakırdı söyleyen, Papağanlar burada yoktu. Hay- Bir çalgıcının seyahati | lar ikinci ka t kendisi y kaladığını anlatıyordu. Bi dar azgın bir. -hayvanın nasıl yakalandığını merak ettim. Hay vancıya: | — Arkadaş bana merak ol- du. Bu adamı yutacak gibi du- ran yabani hayvanı nasıl yaka-| ladınız? | Dedim. Bir defa beni süz-| dükten sonra: — Anlatayım mösyö dedi. Ben zaten kaplan avcısıyım, bu hayvanı Afrikada tuttum. — Kaplanın geçeceği mahalle gayet derin bir çukur kazıp ül-| zerine çalı çırpı örttük. Hayva- nı çukura celbetmek için de bir kaç tane koyun koyduk. — Çok şey? — Ya mösyö, Fakat bu ne| kadar tehlikeli bir iştir bilse- niz! Ya beni kaplan ısırsa idi. (Arkası var) | . 1 adet 2000 Liralık — 2000.—1 | V. İş Bankası | :: ga a ö 4 > 500 » 1941Küçük | :: » > Tasarruf Hesabları | »« » »4 ? | İKRAMİYE PLÂNI 1941 İKRAMİYELERİ n Keşideler: 4 Şubat 2 Mayıs, 1 Ağus- tos, 3 ikinciteşrin tarihlerinde yapılı Sahibi: A. Cemaleddin Baraçoğlu Basıldığı yer: (H. Bekir Gürsoylar Neşriyat Müdürü: Macid Çetinis we Cemaleddin Saraçoğlu matbaası) |