Almanya seyahatin- den sonra vam) (Başmakateden Bür enrette siyasi bir seyahat ve mülâkat yapılmaz. Berghof- ta neler konuşulacağı her iki farafça evvelden sarih surette tayin edilmiş olmak icap ettiği Bibi az çok bir fikir mutabaka- ti de husule gelmiş bulunmak Mzım gelir. Bay Svetkoviç ile Bay Mar- koviç Von Ribbentrop ile öğle yemeği yiyip, Führerle cay içip onların istedikleri şeye hayır demek için bir Almanya seya- hati yapmağa karar vermiş ola- mazlar. Konuşulacak meseleleri bazırlamaya, iptidai müzakere- ler esnasında konuşulacak mev- Zzua dair az çok bir fikir muta- bakati behemehal temin edil - Mmiştir. Seyahat daha ziyade bir nümayiş hizmetini görmek ve iki devlet arasındaki mukare- net ve dostluk hakkında dünya- nın gözüne çarpacak bir tim- Bal teşkil etmek için kararlaş- mış bulunmak lâzımdır. Binaen- aleyh, Berghof mülâkatınım Al- manya ve Yugoslavya noktai nazarları arasında bir ayrılık bulunduğunu müşahede ve tes- bit ile neticelenmiş olacağına ihtimal veremiyoruz. Yugoslav- | yanın şimdiye kadar takip etti-| Bi politika Almanyaya karşı| böyle sarih ve kat'i bir muha- lefet vaziyeti almasına hiç ihti- mMal verdirmez. Bu hâdisede, daha ziyade, mevcut hafif bir mukavemetin ve istiklâl emeli-| nin çok zayıfladığına bir işareti Mmevcut olduğuna hükmediyo- ruz. İki Yugoslav devlet adamının Almanyanın Yugoslavya hıık-W kındaki fikirlerini anlamak için Bir milyon Turk askeri Trakyada hazırdır (Baş tarafı 1 inci sayfada) telâkki edilmiyeceğine dair te- minat almak için Ankarada ü- mitsiz- gayretler sarfetmekte - dir. Diğer taraftan Times gazete- sinin —diplomatik — muharrıri, kral Borisi ürkütmek için Al - manyanın Makedonya tethiş ko mitesini kullanmakta olduğunu yazıyor. Muharrire göre bu komitenin reisleri Almanyada veya işgal altındaki topraklarda — bulunu - yorlar. Türkiyenin sarfettiği gayretler Londra, 16 (a.a) — İngilte- re Balkanlardaki vaziyetin in - kişafını büyük bir teyakkuz ve dikkatle takib etmektedir. Tür- kiyenin azimli vaziyeti hakkın - da neşredilen haberler ve Bul - garistan, Yunanistan, Yugos- lavya ve Türkiye arasında bir Baikan antantı yapmak suretile harbin Balkanlara yapılmasına mani olmak için Ankara hükü - meti tarafından sarfedilen gay -ret hususi bir alâka ve hakiki bir memnuniyet uyandırmış - tır. Başmakalesinde vaziyeti mü- talca eden Star gazetesi, Tür - kiyenin teyakkuzuznu artırdı - 1 ve İngitereye Tüst dostluk taahhütlerini tek - rarladığını yazmaktadır. Londra, 16 (a.a.) — Müsta - kil Fransız Ljansı bildiriyor: Mutad olarak haftanın hâdi- selerini iemal eden pazar mat - buatının kanaatine göre birkaç gündenberi bütün gazeteleri en dişeye düşürmüş olan Balkan meselesi bahsında vaziyetin te - Beyahate lüzum görmüş olduk- ları tarzındaki tefsire ise hiç| mütemayil değil. Hitler Alman-| ya-ile Yugoslavya — arasındaki | hududun kat'i ve ebedi odu -| Bunu temin etmemiş miydi? Yu| goslavya Başvekili ile Hariciye | Nazırının bu sözlere - itimatları kalmamışmıdır ki şimdi tekror teminat almağa gidiyorlar ?Hit- lerin birinci sözünün aradan bir | az vakit geçince kıymeti ve kuv | veti kalmıyorsa simdi vereceği zün ondan daha değerli ola-| cağına bu iki devlet adamı na- sıl itimat edeceklerdir? Binaen- aleyh, onlara böyle bir istifsar maksadı atfetmek, Almanyanın | taahhütlerine itimatları kalma- mış olduğu manasını ifade eder. Hele Berghoftan Yugoslavya- nın Balkanlarda vukva geleceği tahmin edilen mühim hâdisele- | re seyirci kalabileceği kanaatile | avdet edilmiş olması hiç bir nan akla sığamaz. Bütün Avrupayı “Yeni Nizam,, a sok- mak ve bütün Avrupanın idare-| sini ele almak üzere ortaklarile| m lar akteden Führer Bal-| kanlara bâkim olunca Y yayı neden istisna ets göslav ? Nv,m; onu müstakil bıraksın ? Fuhrf:ı'W ğ Yugoslav devlet adamlarına ne teminat verebilir? Verebileceği bütün teminat “Yugoslavyaya tecavüz etmiyeceğim, Yugoslav yayı mevcut hudutlarile müsta- kil bir halde bırakacağım,, söz- lerinden daha fazla bir şey ola- bilir mi? Farzedelim ki Führer geçen gün Berghofta Svetkoviç| ile Markoviçe böyle söyledi ve| namusuna da yemin etti. Bu ne ilade eder ve ne kıymeti haiz olur ki arkasından “yeni nizam,, gelecektir? Yeni nizam tesis e-| dilince, hudutlarmı muhafaza e- | den ve zahiren istiklâllerine do- kunulmayan memleketlerin hep- si Alman veya İtalyan yahut her ikisinin müsterek sevk - ve idaresi altına girecekler, onla- rın çizdikleri siyasi ve iktısadi program dairesinde hareket e - decekler ve kurulacak düzenin Muhafazası vazifesini Almanya- ve İtalyaya bırakacaklardır. Binaenaleyh, Yugoslavya, Yu vya krallığı veya cümhu- i adı altında bir Alman - İtalyan vilâyeti olacaktır. Al- manyanın galebesi - takdirinde, Kitlerin bütün vâdleri, teminat- riyı | olmadığı İngilterede malüm - dur. Yegâne tehdid şudur: Alman yanın ırak petrollerini ele ge - el taşını Türkiye teşkil etmek tedir, Observer - gazetesinin diplo - matik-muhabiri diyor ki: — Bugünkü vaziyete rağmen harbin derhal yakın şarka yayı lacağını zannetmek - için sebeb için Türkiye üzerinden geçmiye | teşebbüs etmesi hali. | |-Buna binaen Türkiyenin ro - inkişaf ediyor (Sonu sayfa 5 sü 4 te) len haberler mükemmeldir. Yı nan kıtaları perşembe günü Oh- Ti gölünün kenarından Adriya- tik sahiline kadar cephe boyun- ca başladıkları taarruza şiddet ve azimle devam ediyorlar. Matbuat nezareti tarafından dün akşam yapılan beyanata göre yakında yeni büyük mu - vaffakiyetler elde edildiğinin haber verilmesi muhtemeldir. Matbuat nezareti diyor ki: Cephede bulunan Yunanlı ve yabancı müşahitlerden alınan raporlar evvelce başladığı ha- ber verilen son Yunan taarruzu nun birinci ve ikinci günlerin - de elde edilmek istenilen hedef- lerin hepsine müşkülâtsız varıl- diğını ve umümiyet itibarile sut neticeler istihsal edildi- teyit etmektedir. Bazı düşman mevzileri ile e- saslı ehemmiyeti haiz daimi müstahkem mevkiler zaptedil -| miş ve müteaddit süngü hücum- larından sonra İtalyanlar müda- faa hatlarından atılmışlardır. Ayni kaynaklara göre düş - man cephe boyunca - bilhassa merkez mıntakasında ricat et- mektedir. İtalyanlar anudane mukave - met etmişlerse de Yunanlılar bir çok noktalarda kat'i darbeler indirerek düşmana ağar zayiat verdirmişlerdir. Bir yerde sabahleyin muha- rebeye 1000 askerle başlıyan bir İtalyan müfrezesinin mev - cudu ayni akşam 180 ne inmiş- tir. İtalyan esirlerinin kafilesi gittikçe artmaktedır. Bir çok ganaim ve harp malzemesi Yu- Danlılarım eline geçmistir. Tepedelen geride bırakıldı Manastır, 16 (a.a.) — Reuter ajansının Arnavut hududundaki muhabiri yazıyor: Bütün şimal cephesi boyunca Yuranlıların ilerlemekte oldu - ğu bildiriliyor, Tepedelen ile Kli sura arasında Yunanlıların bi!- hassa şiddetli olan taarruzları beş kilometrelik bir ilerlemeye müncer olmuş ve açık bir şehir olan Tepedelen Yunan hatları- nn 10 kilometre kadar gerisin- de kalmıştır. Dün şafakla beraber Yunan kıtaatı küçük İtalyan müfreze - lerini terkederek Pogradeç üze- rinde mevzileri zaptetmiştir. Terbiye Bahisleri Miki oyunu Pedagoji bakımından çok muzırdır (Baş torafı 4 üncüde) ve hayvanların sizin gibi konuş| yor musunuz? — | | ;lâ- kin bunu söyiereken ruhunu - tabakalarında eski | llardan arta kalmış £ rafeleri hatırlad ZI e- er bu, böyle | olarak ta - a edebilir - e gibi anıyamıv ; kendisini ve kı'ıd i uz ki buna maalesef mani — olan, analoji benzerlik yoludur. Şu halde “Miki” oyununun, bu ben zerlik yolunu sizde ve çocukla- rınızda yaşatmasına nasil mü- saade edebilir siniz? gan gey- | cukları 1 yapmıya hi bu fen; r? Türk milletinin tarihi karak- | teri bahis mevzuu olduğu za - man, bunları can ve gönülden benimsersiniz; — halbuki “Mik'i'| ları, imza ve yeminleri Yugos - lavyayı vesair Avrupa devletle-| rini bu Akıbetten kurtaramarz. Hitler hayat sahası ve Yeni zam davasından vaz geçti mi? Üçüzlü misak fesholundu mu? Milliyet prensipine göre devlet- ler kurulabilmesini kabul etti mi? Her milletin müstakil bir| hayat hakkı olmasını tanıdı mi? Bize bunlardan haber veriniz, Hüseyin Cahid YALÇIN tarzından Üüstündür. iftihar eden siz, Türi | nn bu hususi ve yü terini benimsemek istemez mi - |lâ | ikisinin ortası yoktur. oyununu hoş görmek Türk de- hasının en göze bir ka - rakterini hiçe saymaktır: Tür - kün dehâsı; tiyatro sahnesine, -otları ve hayvanları değil- in- sanı k çıkarmıştır; işte kukla oyunu, karagöz, orta oyunu!.. Ve işte Hoca Nas - reddin hikâyeleri!.. Türk komedi mücsseseleri - nin Personnage oyuncuları hep insandır; çünkü Türkün aklı selimi; insanı insan olarak gör- Müş ve insandaki kötü veya gü- iünç halieri gene insanın kendi- sinde göstererek bununla alay etmiş, ve e glenm Türkün bu görüş ve 19 tarzı, yer yüzünde ne kadar milletler var- , hepsinin göl iniz? Ve eğer bunu benimsersi “M munün yerine me oyununu koymak ten zam gelmez mi? oyununu modernize güç bir iş değildir. An - her şeyden evvel gu ince noktayı görmek ve kabul et - mek — icabeder g” unu insanın hayat ve tabiet hâüdi: lerini -olduğ Bibi manidir. Ve bu en iptidai bir | zilmiyeti idame etmekten ibo - rettir. Türkün anlayış tarzzının | Pedagoji bakımından yanlış ol- Karag. etmek cak görmesine | duğu ispat edilmedikçe “Miki” oyununun muzır olduğunu — ka- Zaruridir: Ya bumu li ve yahmd bu vun *ini ispat etmelidir. Buren YENE SAĞAH bombalandı (Baş tarafı 1 Inci sayfada) Eritrede şimaldeki — kolumu- zun ileri hareketi bir taraftan devam ederken diğer taraftan Keren etrafında takviye kıtaatı tahşit edilmektedir. Habeşistan, Kurmok da yeni- den bir hudut karakolu işgal et- tik. İtayan somalisinde Kismayu da kazandığımız muvaffakiye- tin inkişafımı temin ettirecek mahiyette harekâtımız devam etmektedir. Kahire, hava kuvvetleri gâhının tebliği: On iki adada İngiliz haya kuv vetlerine mensup ağır bombar- dıman tayyareleri 14/17 şubat gecesi Rodosta Lindos limanı - na hücum ederek yangınlar çı- karmışlardır. Binalar arasına bombalar düşmüştür. Eritrede tayyarelerimiz düs- man tecemmülerine, motörlü nakliye kollarına ve aekeri he - deflere taarruz etmeye devam etmektedirler. Adis-Ababada hangarlar ve atölyeler bombardıman — edil - miştir. Bazı yangınlar çıkmış ve bunları infilâklar takip et- miştir. Habeşistanda Dessie muvaf- fakiyetle bombardıman edilntis- tir. İtalyan somalisinde cenubi Afrika hava kuvvetlerine men- sup tayyareler Omo nehri civa- rında ricat etmekte olan düş - manı hırpalamaya - berdevam - dırlar. Kısmayu - Mogadiscic yolu üzerinde motörlü naklive vasıtaları da bir hava meyda- nında bulunan bir miktar düs- man tayyaresi mitralyöz ate- şine tutulmuştur. Bütün bu harekâta istirak etmiş olan tayyarelerimizden i- kisi henüz üslerine dönmemiş - tir. Rumanyanın Bükreş elçisi İstanbulda (Baş tarafı 1 incide) ra gideceğim. Rumanya ile siyasf münase - batı katetmezden evvel İngiliz elçiliğince yapılan son muame - lelerden biri vaktile Rumanyaya iltica etmiş olan 3000 Polonya- lının Almanlara teslimi dolayı- 16 (a.a.) — İngiliz umumi karar- sile general Antonescoya vermiz | olduğum bir protesto notası ol- muştur. Almanlar, Rumanyanın idare işlerini tamamile ellerine aldık- ları için siyasi münasebatı Ka - tetmek — bizim — için — za - rüret halini almıştır. İngilizler ve bir çok Rumanya- hlar böyle bir mecburiyetin ha- sil olmasına müteessiftirler. General Antonesco ile son ko şmamız pek dostane cereyan Rumanya başvekili nu etmiştir. bana İngilizlerin Macarlarla de! ğil de Rumanyalılarla münase - betlerini katetmesini pek dos tane bir hareket bulmadığını söylemiştir. Fikrimce general Antonesco Almanların harpten galip çıkacakları hususuna ken di kendini iknaa çalışmakla meş güldür. ) Bütün Rumanyalılar köylüler| de dahil olarak, münasebat ka- tolunduktan sonra İ bom- bardıman tayyarelerinin gelme-| sini beklemektedirler. Hususi olarak şunu söyliyebilirim ki, | İngilizlerin a oraya gel - meleri fikri, hattâ zerarı do - kumacağını bile bildikleri hald kendili e hoş görünmektedi İngiliz heyeti mevanında gel miş olan İn kons ilterenin Köstence da gazetecilere su ylemiştir: 10 taatından bir çoğ hududuna - se İngiliz heyeti meya İngilterenin K da — gazeteciler sözleri söylemiştir ört gün zarfında | Alman kıtaatından bir çoğu Bul gar bududuna sevkedilmiştir. | Kilisenin kulasinden | düştü Fenerde oturan 12 yaşların- daki Kozma oğlu İsao Fener kiligesinin çan kulesinden düşe- rek muhtelif yerlerinden yara- lanmış ve Balat Musevi hasta - banesine kaldırılmıstır. Pir çok | MA e nnn Ze L ee sre ai ae ne a ÖTT TTTT ÇU JABERL E"' TADANSE SKKT GÜ LA ELMRE L Yunan hucumu Rodos yeniden| Hitler Yugoslavya-| ya 9 yün muhm. vermiş (Baş tarafı 1 inci sayfada) Mihver daima bir nizam un- suru olmuştur.Mihverin Avru - pa hakındaki zihniyeti, bir ni - Zam zihniyetidir. Yugoslavyaya yapılan teklifler Belgrad, 16 (a.a.) — Reuter: İyi malümat alan Belgrad mahfillerine göre, Hitler husu- si tekliflerde bulunmuş ve şim- di, Yugoslavyadan kat'i cevap- lar beklemektedir. B. Hitler Yugoslavyaya $i - mali Arnavutlukta drım vadisi vadisi ile Karadoğlıların se - nelerdenberi istedikleri İskod -| ra şehrini, 30 kilometre kadar genişlikte bir geçitle Selânikte Ege denizine bir mmahreç ve Oh- ri gölü etrafındaki araziyi tek - lif etmiştir. Bu «razi Görice ile Yunanlıların zaptetmiş olduk - ları diğer şehirieri ihtiva etmek tedir. Buna mukabil Yugoslavya,, Macaristana ve Bulgaristana geçen harpte kaybettikleri üç vilâyeti iade edecektir. Keza Yunanistanın akıbetine alâka göstermemesi ve Alman kıtaatı Bulgaristan yolu ile Yunanista- na taarrız ettiği takdirde Yu - goslavyanın alacağı vaziyetin tavzihi istenilmiştir. Belgradın selâhiyettar mah - fillerinde Hitlerin bu. teklifleri nin kabul edileceği zannedilmi- yor. —e Almanya üzeri- ne akınlar Londra, 16 (a.a.) — Müstakil Fransız ajansı bildiriyor: Haftalık “hava, mecmuası bugünkü nüshasında İngiltere. yi hezimete uğratacak sessiz ve görülmiyen bir. bombardıman tayyaresinin keşfedildiği hak - kında Alman propagandasının | Balkanlardaki gazetecilere ver- diği bir haberden bahsetmekte- dir. Mecmua bu yeni gizli sılâh hakkında aşağıdaki malümatı verebileceğini yazıyor: Bu tayyare, İngiltere üzerine yapılan akınlarda hiç de iyi| Semere vermiyen Yünkers 88 ti- pizin ıslâh edilmiş bir model- dir. Bu yeni tip tayyare 1140 beygir kuvvetinde iki motörle teçhiz edilmiş Ve makinesinde | bir inkılâp teşkil eden bazı 1s-| lâhat yapılmıştır. Bu ıslâhattan | biri motörlerin katiyen sessiz. olmasıdır. Görülmemezlik, tay-. yare gövdesinin elâstiki - bir| maddeden imalinden ileri gel - mektedir. Bu suretle imal edilen | tayyare 300 metre ve daha yük-| irtifalarda nisbeten güç tet | rik edilmektedir. Alman pro -| pagandacılarına göre yeni mo-| del bombardıman myyareım' dünyanın en seri tayyareleri o-| lacak ve tam yükle saatte aza-| mi 520 kilometre katedebilecek | tir. Bunlar ayni zamanda en ke-| sif sis içinde lerdir t diğer silâtın ancak bir kaç mühendis | ve kâ tarafından bilindiği | söylenmektedir. Bir gazeteci, B. Hitlerin İn - gilizlere karşı Almanların kul -| lanacakları fakat Aim karşı kullanılmayacak- ol: lâh diye tavsif ettiği harp v tasının bu tayyare mi olduğ resmi Alman sözcüsünde muştur. Bu gazeteci, doğrudan doğruya bir cevap mamiş kendisine ::u'ılm'ı üf a da söylenmiştir ; Alman hava kuvvetleri hedef-| lerine el Londra- | yı tamamen plasa bile bu icat Londra muharebesinde kati bir âmil olacaktır. Bu mecmua istizahlı bir lisan kulalnarak kânunusaninin »: nunda İngiltere bulutlarile kaplı olduğu sırada Alman ha-| va kuvvetlerinin uğradığı mu -| liğin bu icadın kıy| rma 0 - vaffakiyetsizli metini isbat ettiğini yazıyor. — | Mehmet Z - Bazete-inde çıkan 4 cevabınız 4İ şahsi istırabımı duyamazdım. Za di. Bu da kimsenin lütfu değildir. | tan ibaret olan bu Evvelki gece Harem — iskele- | sile Salacak arasında denizde bir ceset bulunmuştur. | iSerbesi bülun| ki Akalına “Yeni Sabah"' 14 şubat tarihli tecavüzdür : 1) Diyorsunuz ki: “Tbnülemin beni vaktiyle zaruretten kurtar- | dığını, benim nankörlük ettiğimi, | kendisi de beni Tanrıya havale i senelerce size söylemiş.” Tbnülemini yakından tanıyan - lar bilirler ki onun iki şi'acı var- dir: Herkese iyilik etmek ve her ettiği iyiliği unutmak. Ferâgati- nin kudsileşen köşesinde veli ses. siliğile yaşıyan, kitaptan ve Tan- rıdan başka şeye eğilmiyen İb- nülemine olsun hürmet etseniz ol maz mı? Yoksa fazilete hürmet etmek o kadar güç mü? — , Diyorsunuz ki: “Kırk yıl evvel benim zaruretim varmış, İbnüle- min bu zaruretimi azaltmış, ben de ona nankörlük etmişim.” Bir defa fukaralık, kırk senede mü- Turu zamana uğramıyacak bir cürüm değildir. Yalnız nankör- lük, kark asır sonunda da unu - tulmıyacak bir şenaattır. Fakat benim için ahlâkan mümkün gör üz bu şenaat maddeten mümkün değildi: Çünkü, şunu bi liniz ki Bay Mehmet Zeki, haya- ta ben kâfi refahla girdim. ve İb- nülemini tanıdığım zaman bu re- fahım devam ediyordu; ve bu re- fah aile asaletinden dolayı ve kı- lıç hakkı olarak ecdadıma veri - len bir “timar” dan aldığım tah- sisat sayesinde idi ve İbnülemin- le görüştüğüm bütün senelerde ahçılı, uşaklı bir evim vardı. (Fa kat sizinle münakaşa etmek ne felâketmiş yarabbi! Bana öm - rümde ilk defa olarak ne çocuk- ça şeyler söyletiyorsunuz.) Hası li sizin kafanızdan başka yerde ne zaruret, ne lütuf, ne de nan- körlük, Amma siz benim vaktiyle za- rüret çekmiş olmamı mutlaka is- tiyorsanız, bu arzunuzu yine ben tatmin edeyim: Rumeli gittik - ten sonra ben zaruret çektim. Fakat sevinmeyiniz, çünkü bun- dan elem duymadım, çünkü on yedi. milyonun matemi — içinde ten bu sıkıntım da çok sürmedi. Meinleketim bana yine refah ver Hukuktan çıkmamın ve adliye- deki temiz hayatımın neticesi - dir. Diyorsunuz ki; “İbnüleminin evine “ahır,, demişim Bu kelime- | yi kitap dolu bir ev hakında, ve- lev bana isnad ederek, nasıl ağ- | zınıza alıyorsunuz? - Hakaretin | hikâyesi de hakaret değil midir? hanesinden farkı devlet büdcesine yük olmamak- müukaddes kitap yurdu hakkındaki bu teca- vüz, başınıza bilmem amma, ya şınıza yakışır mı? Pakat bereket | versin ki siz iftira etmesini de | bilmiyorsunuz. Yoksa benim li- sanıma bu kelimenin giremiye- ceğini düşünür, zeki bir iftira bu labilirdiniz. Yine diyorsunuz ki Hayrr, siz. istediğinizi deyin, | ben birşey demiyeceğim. İkimi- | zin yaşı bir asrı geçiyor. Çocuk- larımızın önünde ikimizin hesa- bina utanıyorum ve ben susu - lütfen — susmanız | yleyin ne yapmak lâ -| Kitaplarınızı mı beğen -| “Meh- okumadı - zam mek? İşte beğeniyorum med Zeki Pakalmın dığım kitabı matbaa i ği gündenberi eşi bir kitaptır.” | Mithat Cemal ad edildi görülmemiş Esrarengiz bir ceset | bulundu Polis tahkikat yapıyor Yaşlıca bi olduğu a tanın - ölümü | hakkında tahkikat yapılmakta. dır. | devam ediyor. Fakat burasının iliz ordusu yeni İng hücum hazırlıkları yapıyor (Bap tarafı 1 inelde) debildikleri halde, bir müdafaa mıntakasını düşürür ve kat'i ne ticeli bir teşebbüs yapmış olure lar. Yunan ordusu harekete nere- lerde ve hangi mikyasta başla- Tiş ve taarruzunu nerelere kar dar götürmüş - olduğunu bildir- — medikçe, vaziyet üzerinde Mmü- nakaşa yürütmek mümkün de- ğildir. Cephe taarruzları, her iki taraf için de, yıpratıcı ve çok zaman yiyicidir. İtalyanla- rın bir aydanberi yaptıkları hü- cumlar, kendilerine ağır zayia- ta mal olmuştu. Dağda kat'i neticeli muhare- beler, malzemece de pahalıya mal olurlar. Dağlar, volsuz, mevsim de hâlâ müsaadesizdir. Girişilen taarruz hareketinin en büyük ölçüsünü elde edilecek top sayısı çizebilir. Hattâ piya- de elindeki ağır silâhların iğti- 'nam edilmesi de büyük bir mak- sat ifade edemez. Bir taarruz asgari hesapla, topcu mıntaka- sının ötelerine kadar götürülme- — lidir. Tepedelen — istikametindeki mevzil ilerilemeler, esasen — Çı- kıntı teşkil eden İtalyan cephe- sinin Yunanlılar lehine düzel - tilmesine imkân verebilir. Eğer, İtalyan sevk ve idaresi cephesinde, hattâ bir delmeye meydan vermemişse, belki bun- dan sonraki vaziyeti de karşır lıyabilecektir. Yunan teşebbüsünün muhte lif noktalarda, biribifile müna < sebetli, yarmalarda —muvaffak olup olamıyacağını harekâtin” inkişafile öğreneceğiz. Libyada. İngiliz ordusunun Sidre kör- fezi hatılarına uzanıp uzanma-; dığını bilemiyoruz. Ancak Bin- gazi cenubunda top sayısı da İtalyan hezimeti- nin fecaatini isbat etmektedir. Trablusa götüren birick asfalt — yol vardır. Çöl, 480 kilometre- dir. Ancak, İtalyan ordusu ar- tık müdafaa kabiliyetinden mah rumdur. Bütün Trablus bölge- sinin işgâlinden elde edilecek faideler de bu sütunlarda izah edilmişti. — İngiliz ordusunun hazırlıklarını hitama erdirince, isgal işini basarıp bitireceğine hâlâ kanaat ediyoruz:. “RAR Habeşistan etrafında: İtalyan somalisinde deniz kuv vetlerinin de yardımile, Kismar va limanı, cenubi Afrika kuv- vetlerinin eline geçmiş ve bir çok ta harp meddeleri alınmiış- tır. Keren etrafındaki harekât geri ile irtibatı bakidir ve tak- viye edildiği de muhakkaktır. Asmarayı istihdaf eden hare- kât, cenupta da inkişaf etmek- tedir. Havalarda: İngiliz paraştttçüleri ceaubi İtalyaya — indirmişlerdir. Bun: lara verilen vazife, bazı mü- him liman tesislerinin - tahribi idi. Tebliğ, paraşütçülerden ba- zılarının dönmediğini bildirdiği- ne göre, dönüş imkânları da a- ranmıştı. İndiği bölgede hayata karışmak çareleri bulan sâbo - tajcılar, muvaffak olmasını da bileceklerdir. Denizaşırı bu te- bir eşi daha olmayan bir kahr İngiliz fa da, Ruhr mıntakasında mü - hira hedefleri bombalamışlar- dir. Ruühr, zengince mesk dur ve Almanyanın önemli bir san'at diyarıdır. Essen merkezinin nüfusu 700 bindir. Buradan günde 772 tven rdi. Essenin 80 kilometre u- zağında olmamnak üzere 100-600 bin nüfuslu 14 şehir vardır. Ruhrun kısmen boşaltıldığı ma- lümdur, Almanlar, Londraya karşı a- kınlarına — başladılar. Berlin, kütle taarruzları bekliyor. —Şi- mali Afrika; kadar uzanan Alman tayyare filoları Binga - : bombalamışlardır. Bütün cephelerde büyük bir hava faaliyeti göze çarpmakta- dir. Denizlerde: donanmasının cenova, andı bombardıman kkati çekiyor, Bu te « r, donanmanın sema - sını da koruduğuna işarettir ve devam — edebilir. Almanların Manşı daimi bir kontrol ve teh- dit altında bulundurduklarına dair olan iddialarına da bu su- retle cevap verilmiş sluyor.