Sayfa : 6 MERAKLI ehemmiyeti Her zaman Akdenizden bah- sedecek değiliz ya, biraz da Kı- zildenize göz gezdirelim ve bu havalideki üsleri tetkik eyliye- lim. Zira Kızıldenizdeki üsler de Akdenizdekiler kadar, hattâ belki daha ziyade deniz hâkimi- yetinde rol oynarlar. Zaten Ak- denizin hakikaten Süveyşte yahut Portsaitte nihayete erdi- ği de isbat edilmiş bir dava de- ğildir. Zira Kızıldeniz için Ak- denizin bir imtidadıdır diyenler çoktur. Hele Akdenizin giriş ka- pısı Cebelüttarık ise çıkış kapı- sı da (Aden) dir nazariyesi de- mizcilik âleminde sayısız taraf- tarlar bulmuştur. Kızıldenizin müntehai cenubi- sinde korkunç bir kale halinde | nöbet bekliyen (Aden) ni man gemilerinin Kızıldenize ve Süveyş kanalı yoliyle de Akde | nize inmelerine sed çeken kud. retli bir mânia olduğu düşi lecek olursa Kızıldeniz üslerinin kıymet ve ehemmiyeti hakkında | bir fikir peyda edilmiş olur. (Aden) uzun müddet Osmanlı idaresi altında kalmıştır. On al- | tıncı asırda Kizildenizde kabu-| taj yapan Portekizliler iki defa (Aden) i ele geçirmeğe çalıştı- | lazsa da her iki defasında da | şebri tahkim etmiş olan Osman- llar tarafından püskürtüldüler. | 1839 yılında mevkiin sevkul- ceğsi kaymet " ve ehemmiyetini | kavramış olan İngiltere Kraliçe- | Bi Viktorya (Aden) i elde etti. | O sırada şehrin nüfusu: (500) kişiden ibaretti. Bugün bu mik-| tar (47,000) se yükselmiştir ve | bu nüfusun beşte üçünü Arap- lar, geri kalanını da - Hintliler teşkil eder. Uzaktan bakılınca —Aden'in manzarası hiç te cazip değildir ve mağmum manzarali bir. kö- mür Jimanı halinde görünür. Ka- sabaya çok yakın olan çölün kum tozu ile siyah kömür tozu birbirine karışır ve mazot depo- larının acı kokusiyle birleşerek zair üzerinde fena bir tesir bi- rakır. Bu gayri bedii zevahire rağ- men Aden Kızıldenizin en ehem- miyetli kömür limanıdır. —Hi distana giden gemilerin yüzde doksanı Adene uğrıyarak kö- mür alırlar. Hindistanı Arabis- tan sahillerine bağlıyan deniz- altı kabloların iltisak noktası da Adendir. 1937 yılına kadar Aden Hindistana tâbidi, üç senedenbe- ri Büyük Britanya taç ve tahtı- na merbut bir müstemleke ol- muştur. Aden'in ticaretinin onda do- kuzunu Hindistandan veyahut Afrika sahillerinden gelen ge- mülerin uğrağı bulunması yüzün- den hâsıl olan gelir teşkil eder. Aden Kızıldenizdeki İngiliz kuv- vetlerinin esaslı bir hava merke- zidir. Şimdiye kadar Assab, As- mara, Dire - Daua ve Cibuti de- miryolu istikametlerinde yapı- lan İngiliz hava taarruzlarının hareket merkezi hep Aden ol- ve muştur. Aden'den - bahsedilince Kızıl- denizde başka bir İngiliz üssü o- lan (Perim) adasını mesküt geç- mek caiz olmaz. Filvaki Perim V Adenin garbinde ve (96) mil mesafede kâin bir ileri karakol- dan başka bir şey değildir. Pe- rim'in bir aralık Fransız idare- BAHİSLER Halbuki bir Fransız amiralinin |€ bir akşam behemahal bir baloya gitmek arzusunda sebat etmesi ir yüzünden Perim İngiliz idaresi- ne geçmiştir. Gerçekten nakle ve dinlemeğe değeri olan hâdise şudür: 1799 yılında bir İngil fırkateyni Perim önün — demir- liyor ve adaya altı topla Hint- LA bir lilerden mürekkep — küçük garnizon ihraç ediyordu. O da Napolyon Bunapart Mısı bülunuyordu. — İngilizlerce Fransız — kuvvei — seferiyesinin | Hindistan yolunu tutmasına her- ||i çibadabad mümanaat etmek lâ: zımdı. Bunapart Hind mihr: lerinden Misore mihracesine bir mektup göndermiş, İngilizler de bü mektubu elde ederek Fran- | sızlarm Hindistana akım etmek ve o havalide bir isyan çıkar- mak tasavvurunda bulundukla- |Ş rını öğrenmişlerdi. Ancak Hindistan. — yolunda Fransızlar Süveysten daha ileri- | ye gidemediler. | (Perim) Arabistan ile Afrika arasında, birinciden yirmi, öte- kinden de ancak üç kilometre mesafede kâin bir adacık oldu- ğundan İngilizler bu adayi işgal etmişlerdi. Lâkin İngilizler ada- ya yerleştirilen 6 topun geçidi kâfi derecede tıkayabilecek bir kudrette olmadığını — anladıkla- rından Napolyon Bunapat'ın Mi- sırdan ayrılışından sonra Pe- rim'i tahliye ettiler. 58 sene sonra Fransızlar Sü veyş kanalını açmıya başladık- ları zaman Fransa hükümeti |f Perim'i işgal için Kızıldenizdeki Fransız kuvvetlerinin amiraline adayı işgal emrini verdi. Fakat İngilizler bu emri el altından haber almışlar ve acele davranıp adayı yeniden işgal ile -İngiliz bandırasını dikmişlerdi. - Fran- sız amirali hükümetinden işgal emrini alınca, vermek tasavvu- runda * bulunduğu baloyu tehire bile lüzum görmedi. Kanaatince İngilizlerin bir kere işgal edip sonra terkettikleri- bir. adacığı ne zaman olsa gidip rahat rahat Fransaya ilhak edebilirdi. -Lü- kin baloda eğlenip Perim önüne geldiği vakit adanın — üzerinde İngiliz bandırasının “dalgalan- makta olduğunu gördü. ... Kizildenizde yerleşmiş - olan devletler arasında İtalyayı da saymak lâzımdır. Filvaki Süvey$ kanalının açılışından bir yıl ön- ce bütün devletler Kızıldenizde yerleşmek için büyük bir teha- lükle ileriye atılmışlardı. Tesa- düfen o sıralarda Beilul Sultanı parasız kalmıştı. Sultan Kızılde- nizde bir kömür antreposu vü- cude getirmek istiyen bir İtal- yan seyrisefain şirketinin tekli- fini kabul etti ve (1800) İngiliz lirası mukabilinde Assab lima- nını İtalyan vapur şirketine sat- tı. Bir kaç sene sonra ise İtal-| yan vapur şirketi limanı İtalya hükümetine devrediyordu. İşte İ | talyanların Kızıldeniz sahilinde- ki Eritre ve şarki Afrika müs-| bir İ TT — ı_____—ı ALDİLCA yakın acentel ğine perakende “Yeni Sabah,, n l ilân fiyatları ün 1040 Fi VK » ürkiye kibrit veçakmak| İNHİSARI ŞİRKETİNDEN: SAYIN HALKA İLÂN 1/1/941 larihinden ilibaren yeni bir iş'ara kadar, beher kutu kibritin | Perakende satış fiatı 2 kuruş olarak tesbit edildiğinden, fazla taleb edecek bayilerin Şirketin en veya doğrudan dağruya Palasta 5 inci kattaki adresine bildirilmesini sayın halktan rica ederiz. Amerikan Türkiş İnvestment Korporeşon Türkiye Kibrit ve Çakmak inisarı sahibi imtiyazı şirketi 'Türkiye kibritve çakmak İNHİSARI ŞİRKETİNDEN: BİLÜMUMKİBRİT perakendecilerine ilân 1/1/941 tarihinden itibaren beher kutu kibritin perakede satış fiatı 2 kuruş olarak tesbit edildiğinden, fiat farkından dolayı bir zarara ? maruz kalmamaları için ellerindek — acenteliğe izde etmeleri ve 1/1/941 tarihinden itibaren fazlaya satacak, r aleyhinde kanuni takibatta bulunulacağı bütün pera- kendecilere ilân olunur. illeri 31/12/940 salı günü Pmerikan Türkiş İnvestment Korporeşan (| OT KazERE İstanbulda Karaköy | Türkiye Kibrit ve Çakmak ;inhisarı sahibi imtiyazı şirketi Devlet demir yolları 9 uncu | işletme müdürlüğünden: itibaren 16 ve 38 No:lu banliyö katarları Klm 30-12-940 tarihinden 24 Küçükçekmece durağına lu banliyö katarları da bu duraktan hareket edeceklerdir, adar dev n-edecekleri gibi 21 ve 43 No: 12488 Kr. Başlık maktu olarak — 750 Birinci sayfada santimi 500 İkinci — , HU aBa Üçüncü » » — 300 Dördüncü ,, * daş Beşinci —» Ü gA Altncı » ”» 50 arlisti olmak en bayanlara: Halit Kâmil Filim Stüdyosu mü- dürlüğünden: Yehi filimlerde çalıştırılmak üzere| lise veya orta tahsilini bitirmiş* 18- 26 yaşlarında bayanlar angaje edi- leceğinden taliblerin salı, ça perşembe günleri saat ondan on ü Fi 1 — 337 doğumluların ilk yokla 1 - 2. Kâ; 941 gününden i- masın tibaren başlanacaktır. 2 — Beykoz, Yalıköy, Paşabahçe ve İncirköyünde bulunan 337 do- i | Zumlüu erat ile 311 ilâ 332 doğumlu | ihtiyat eratın yok! kezindi K aları şube mer- lacaktır. Tahsis edilen 5 gün içinde mahalle — mümessilleriyle — birlikte yoklama heyetlerine müracaatları. 3 — Diğer köylerde bulunan bu mü kelleflerin yoklamaları köylerine decek olan yoklama heyetince mahal- inde - yapıl: Bi köy aktır. Hangi gün gidileceği köyl € gönder temlekelerini elde — edişlerinin | başlangıç noktası işte bu Assab | limanını satın almak olmuştur. İşin asıl garip tarafır İtalyan- ların Habeşistana karşı-yaptık- ları ilk seferde Mehdi isyanı- na Habeşlerin müdahale edeme- meleri için İngilizler İtalyanlara yardımda bulunduklarıdır. 1935 yılında Fransa ile İtalya | arasında yapılan bir anlaşma üzerine Doumerah İtalyan kont- rolü altına geçti. Son Fransız inhilâlinden son- ra ise bugün Kızıldenizde İtal- yanlar 2000 mil — uzunluğunda bir sahili idareleri altında bu- Jundurmakta ise ler de Kızılde- niz tıpkı Akdeniz gibi tamamiyle İngiliz kontrol ve hâkimiyeti al- tında bulunmaktadır. TERZİLER CEMİYETİNDEN: Umum terziler, şapkacılar, kürk - çüler, gömlekçiler ve elbisecilerin na- zarı dikkatine: nafımıza tevzi — edilmekte olan makaraların tevzi müddeti bitmek ü- zeredir. Şimdiye kadar mal rını Bine geçmesine ramk - kalmıştı. almıyanların derhal cemiyet merke- zine müracaat etmeleri ilân olunur. T T ni ben de göri K | — Görüyorsan beğenemedin mi? " — Sen beni beğenemedin mi? | — Ben seni beğenmese idim, ' varmazdım. Fakat her halde senden güzel idim. Daha on do-| kuz yaşında minimini bir kız i- ken her sene bir kısmetim kar, Fakat pederim vermezdi. En nihayet senin ile izdivaç e- deli dört sene dokuz ay oluyor. © halde yirmi dört yaşımda bi- le değilim. Sen ise daha ziyade olduğun halde... — Ne dedin, kaç yaşındasın? — Kaç yaşında olacağım? Yir mi üç sene üç çeyrek. | — Haydi! haydi! — Ne zannettin ya? — Ben senin kaç yaşında ol- duğunu bilmiyor muyum? Bu sırada başımı uzatım. Ka- dun ile nezleli kocasının işideceği | derecede yüksek sesle — Bravo, mösyö pastırmacı! Karınız kendini âdeta bir çocuk | yerine koymak istiyor, yirmi üç | sene üç çeyrek! Nerede bu bol-| luk. | Dedim. Nezleli pastırmacı her nedense benim lâkırdıya karıştı- ğimi, alelhusus karısı ile etmiş olduğu yaş müsabakasında ken- ’— n - 941 gün bas- hyacak 5 - 1 - 941 de nihayet bu- len Künye cedveller dir, Tayin edilen altında yazı! ünlerde mükel; tleriyle bir iyle yoklama h 4 — 337 doğumluların ilk yokla-| iyle beraber 311 ilâ 332 ihtiy eratın da ihtiyat yoklamaları yapıla- caktır. Bunların da nüfus cüzdan- danları ve askeri vesaikiyle köyü ve | mahallesi haricinde ikamet edenle- lariyle — yoklama | Yoklamasını | yaptırmıyan — iht hakkında 3899 sayılı kerlik mi kellefiyeti kanununun 94 üncü mad- ne eklenen B. fıkra | aÂpey | | | 326 l ’BVF“PO'Ğ ıy Di AKızılay İstanbul dep KÂĞI | Gümüş yüz kur ] nünjng epursezedeyi NOZOdO 1/ 8i7 CON Söppe3 Fepiisj “Riğokag “JES BA BÜNES GA İSegLAY yncağ) “YEPİBTĞ, V Xlld SA WOJONEAD “YElİ NOZOÜO, | YOPJOAY TTWYONYOS 29ISDUAU g5D9 V'fL gü 15/1.ve 16/1 No.lh OYUN Mağazamızda düzünesi 1922 ve Destesi Perakende olarak satılmaktadır. Adres: Kızılay Han No. 20, Yenipostâne karşısı - İstanbul Maliye Vekâletinden 30 Birinelkânı — vov )Pîh osu direktörlüğünden: TLARI 181 kırıştan uşlukların tedavülden kaldırılması hakkında ilân Gümüş yüz kuruşluktu ya ikincikânun- 1941 tarih mıştir n sonra ümüş yüz kuru: tebdil ettirmeleri ilân olunur Muhammen bedeli 23000 (yirmi 13/1/1941 pazartesi günü binasınd; Bu işe girmek istiyenlerin | kat teminat ile kanunun t: 14 de kadar komisyon rcei: Şartnameler p: sada tesellüm ve satın ALi MUHİDDi Merkezi: BAHÇEKAPİy Subeli Kaymaklı Lokum, Kestane Şekeri. Baklavası, İki kavrulmuş, Sahibi: Basıldığı yi Bir çalgıcının seyahati disini iltizam ettiğimi anlar a lamaz kahkahayi saliverdi. Lâ: kin kadın da yine bayılmağa başladı. Karı: — Bak yine o çapkınlar! Ah sen beni herkese maskara ettin! Şimdi şu pençereden — kendimi yolun ortasına atıvereceğim. Dedi. Vakıâ vagonun içerisin- de bir patırdı koptu. Galiba ka- dın kendini atacağından değil ya kocasına bir gösteriş yapmak maksadı ile pençerenin yanına yaklaşmış idi. Meğer herif pek nafile im kadının kendini telef etmeğ, kışması üzerine derhal muame- lesi değişti. Karısına: Ah Mariciğim! Bir tane karıcığım! Ben seninle lâtife edi- yorum. Sen yirmi üç yaşmda | | | | | | bile yoksun. Ben seni aldığım va-| kit âdeta bir çocuktun. Demeğe başladı, Karı da yu- muşadı. Kocasına: — Bir daha böyle münasebet- sizlik etme. Ah bu gece bütün | sinirlerim ayağa kalktı. Vah | vah! Yanıma biraz lokman ruhu | yahut kolonya almağı da unut- | muşum. ? Dedi. Fredrih söze karıştı: — Madam pastırmacı! kocanı- zan yakasını koklarsanız bâygın- lığınız geçer. Çünkü — pastırma | kokusu da kolonya kokusu ka- dar tesirlidir. Hele sıçanlar için. Dedi. Kadın zevciyle çene çal- mağa başladığı zamandanberi bizi unutmuştu. Bu defa ;ıkm...! geldi, kocasına: | Ah kocacığım! Bu akşam- | ki hallere sebebiyet veren depsizlere bir iki lâkırdı si Nezleli. pastırmacı — karısının | baygınlığını geçirmek için - bize | çıkışmak Tâzımgeldiğini anladı. | Pençereden başını uzatarak çat- lak, pürüzlü, biçimsiz bir sesle: ” 'Sizi çapkınlar sizi! Bizimle| ne uğraşıp duruyorsunuz? Şim: di birer tokatta ikinizi d& yere sererim, | saklamak lâzım, | ellilerden sakınmak Dedi. Herifin haline iki arka- daş gülmeden katılıyorduk, çün- kü evvelemirde mösyö ve ma- dam pastırmacılar başka bir va- gonda idiler. Saniyen herif -bi- zim vagonda olsaydı şimdiye ka- hiç bir kimseden bir tokat bile yemediğimiz halde şu —murdar heriften tabii dayak yemiyecek, bilâkis biz onu döğecektik. Gül- meğe nihayet verdikten sonra: Teşekkür ederim — mösyö pastırmacı. Oradan buraya to- kat yetiştirecek kadar kolunuz, eliniz uzun ise o başka! O halde para çantamızı iyice bir yere 'ünkü uzun am Dedim. Herif aldı fitili. Neler öylemiyordu, neler! Derken ö teraftaki vagonda bulunan ma- dam peynirci de lâkırdıya karış- maz mı? Karı mösyö pastırma- cıya: — Ah mösyö! Muhterem zev- “Ceniz ile pençereden pençereye konuşmakta iken şu iki çapkın Devlet Demiryolları İlânları ine vermeleri az olarak Ankarada malzeme 'dair&Sinden Haydarpâ- vk şefliğinden dağıtıl. '__ Ticarethaneleri : BEYOGLU, KARAKÖY, Badem helvası A, Cemaleddin Saraçoğlu — Neşriyat Müdürü: Maold Çetin - (H. Bekir Cürsoylar ve Cemaleddin Saraçoğlu matbaası) h yerina gümüş bir liralıklar darp ve piyasas | olduğundan yüz kuruşlukların 31! tedavülden kaldırılması — kararlaştırıl« gümüş sle - Gümhürtyetmiderkez ban- sümüş yüz kuruşluk bulum ası şubeleris iüç bin) lira olan 100 ton karpit aat 15 de kapalı zarf Usülir iM4Ankarada idare 5 bin yedi yüz yirmi beş liralık Muvaka yin ettiği vesikalarr ye tekliflerini ayni gün saat lâzınidır. tır. (12074) N HACIBEKiİR KADIKÖY, MISIR Elkahire Meyvalı Nuğa, Kırk katlı Saray Şekeri, Bülbül — yuvası, — Tahin tırma, peynir istediler. Ah zevcem şim- benden yirmi paralık di burada olsaydı, yesizlere ne ya) Dedi; biz üç kişiye birden lâ- kırdı yetiştiriyorduk. Çünkü iki kadın gayet çerebaz olmakla be- raber bizimle yarış edemiyordu. Mösyö pastırmacı, âdeta herifin genzi tıkalı olduğundan, boğulu- yor gibi lâkırdı söylüyordu. İki: de birde öksürmek, aksırmak i- çin lâkırdıya fasıla veriyor. Ka- | vısının: —Durma söyte, haydi kesme! Gibi teşviklerinden hiç bir ne- tice hâsıl olmuyordu. Nihayet karı koca seslerini kesmeğe mec- bur oldular. Madam peynirci dez — Ben size gösteririm. Diyerek içeri çekildi. Artık hariç ile işimiz kalmadığından biz de yerlerimize oturduk. Fredrih: —- Alferd bu gece uyumadık. Biraz kanapenin üzerine uzans sak Dedi. Vüâkıa biraz benim do uykum gelmişti. Refikime — Fena olmaz Fredrih. Lâ- kin ya biz uykuda iken şimendü- bak o terdi- aktı. fer Napoliye gelirse. Dedim. (Arkası var)