30 Bizincikânun 1910 Mihver Uşakta'yeni irfan ve devletlerinin vaziyetleri —| (Başmaleileden devam) si görüşmelerin neti- cesini Yugo! yet İtarşıs tirmesi icab ederdi. İşte Alkman idaresi altında | bulunan Rumanyaya — Alman| nüfuzu altında bulunan diğer bir | memleketten yazdırılıp neşredi- len bu meklub Mihver Devletle- rinin tutunabilmek için yalan- dan bi müracaat — edilecek bir çareleri kalmadığını acıkça gösteriyor. g Biz yukarıya hülâsa ettiğimiz haberler arasında. Türkiyeye a- id olsaları biter birer tekzib e- ka delim: | 1 — Almanya ile yeni nizama girmek veya sair siyasi bir an- laşma yapmak üzere — Berline iyeden hiç bir kimse git- muüyecektir. 2 — Türk gazetelerinde Mih-| verin siyasetimden memnun ol- duklarına dair yazılar — intişar etimemiştir. 3 — İngiltere ile dostluğumuz- dan vazgeçmek için bizime Rus-| ya tazyik etmiştir, ne Almanya. Türkiye dostluklarına her za- man sadılktır. 4 — Adalar Denizine inmek için Bulgaristanm — Yımanistan | aleyhinde serdedeceği taleblere Türkiye hiç bir zaman lâkııyrli bulunmuyacaktır. | 5 — Yumanistan Balkanlarda | hiçbir zaman yalnız kalmıyacak- | | | tır. Türkiye her vakit, her mâ- nasiyle Yumnanistanm yanında- dir. 6 — Saraçoğlu tavassut için | Atinaya gitmiyecektir. | Bunlara bir tekzib daha ilâve | edebiliriz: İ İngilterenin pek yakında Al- manlara- teslim olacağını Al-| manlar rüyalarında görseler rü- | yada bile buna inanmamaları icabeder. | Vekayin yapmış olduğu bir tekzibi de kaydetmek Hazrmdır : Bu makale yazılalı bir hafta değil, iki hafta geçtiği halde, | içinde denildiği gibi, hiç bir mü- hina hâdise zühur etmemiştir. Bize aid olan havadislerin hep- si asılsız olunca, diğerlerinin kıymeti. ne olabileceğini üzun uzun düşünmeğe hacet kalmaz zannederiz. | dostluğu (Baş tarafı 1 incide) ba manevi kuvvetlere karsı olan | itimadını diriltmiştir. 1 İkinci| teğrin tarihinde radyo ile söyle- düğim nutukta da tekrar ettiğim gübi Yunanistan filhakika aske- ti hâdiselerle başka bir cereya- na çevirmiştir. Çünkü kendisi nekadar küçük olursa olsun ma- nevi bir âmilin tesiri bazan hiç bir ölcüye sığmıyacak derecede büyük olabilir. | Mahabir “Yunan zaferlerinin | komsşu memleketler üzerindeki tesiratı.. hakkanda mütalea sor- düğu vakit Nikoludis, şu cevabı vermiştir: — Tarihleriyle iftihar eden, istikballerine itimadları olan hür memleketlerin, istiklâl ve tama-| imiyetleri tehde altıma düştü-| Bü vakif' Yunanistan tarafından | gösterilen misali takı» edip et-| memeleri tamamiyle kenüilerine aiddir. Türk ve Yunan ittifakından bahseden nazır, vaziyeti muha- bire şu suretle anlatmıştır: — İki meleketi birbirine bağ- lıyan çok sıkı dostluk ve ittifak bağlarınıpek iyi biliyorsunuz , Buna ilâveten diyebilirim ki, Yu. hanistanın geçirmekte oldu im- tihan, bu bağları gün geçtikçe | kuvetlendirmektedir. — Yunanlı- lar ve Türkler ayni hislere tâbi olarak ayni gayelere doğru tam bir tesanüdle bakmaktadırlar Sonuna kadar müttehid olarak yürüyeceğimizde kat'iyen şübhe etmiyoruz. Nazır bundan sonra Yunani: tan ve Mısır dostluğuna — &ö; Hüseyin Cakid YALCIN Ğmuhim bir nu- Türk - Yunan tuksöyliyecek Bu mühim sanayi merkezin- valde ilim hayatı çok canlıdır yenlerden biridir. Burada irfan Ve umran hamle hamle inkişaf etmektedir. Buna dair bırçok' misaller zikredilebilirse de biz, burada yalnız son bir ayın mem- leket namına kaydettiği birkaç | meşkür hareketten bahsetmekle iktifa edeceğiz. Uşak, yirmi bin nüfuslu bir | kaza merkezidir; öyle iken bir çok vilâyet merkezlerimizi kıs - | kandıracak ve imrendirecek bir | Türk Anadolu kasabasıdır; çıııw kü bir defa, çok temiz ve zama-| 'na muvafık çalışan bir lisesi, son | | ra dokuz talebeli bir orta okulu, daha sonra her birinin üçer bin- den az talebesi olmıyan yedi ilk okulu vardır. Son ay zarfında, bilhassa çok | gayretli belediye reisi Hakkı be- yin teşebbüs ve gayreti ve vi yet valisi HâmidOzkay beyin takdirkâr yardımile, Uşakta bir de “akşam kız sanat mek - tebi, ,açılmıştır. Açılış merasi - minde, valimiz veciz Bir lisanla inkılâb ve cumhuriyetimizin fey | zinden bahsettikten sonra bele- | diye reisi Hakkı beyin bu türlü teşebbüsündeki isabeti ve Maa- rif Vekili Hasan Âli Yücelin| himmetini şükranla yâdetmiş-| tir. “Akşam kız sanat mektebi,, Maarif Vekâletinin verdiği ders ve tefrişat malzemesile, müdür Neriman Yıldırım hanımım çok selim zevki ile süslenmiş bir hal- de, merasimde bulunan kalaba- hk münevver bir kütlenin na - zarlarına bedii bir manzara teş- Mektebe kasaba halkının bü- yük bir rağbeti görülmüştür. Şimdiden yüz yetmiş talebe ders lere devam etmektedir. Bu mek tebin, şimdiden gördüğü rağbe- Roosevelt | (Baş tarafı 1 incide) enstitüsü tarafından yeniden top lanan reyler neticesinde Ameri- ka ahalisinin yüzde altmışının muharebe harici kalacak yerde İngiltereye yardım edilmesi ve bu yüzden hattâ Amerikanın har be girmesi ihtimalinin bile na - zarı dikkate alınması rey duğu anlaşılmıştır. “Amerikanın — Almanya ve İtalyaya karşı harbe girmesi hakkında size yapılacak bir tek lif üzerine harbe mi, sulha mı karar verirdiniz?,, tarzında vaki olan bir suale ahalinin yüzde 12 si reylerini harbe girmek lehinde kullanmışlardır. Nevyork Taymis gazetesine nazaran gene Gallup müessesesi tarafından ahaliye tevcih edil- miş olan şu suale yüzde 80 mü bet surette cevab verilmiştir: | “Almanların Avrupa milletle- rini esir haline getirmek ve A- merikan ticaret ve sanayiini kon trol altına almak niyetinde ol -| duklarım zanneder misiniz?” — | le ol- — ——— Çevirmiş ve demiştir ki | — Mesır hakkındaki hissiyatı- mı bilirsiniz. Kral Farukun gü- zel memleketinde seyahat eder- | ken insanlık medeniyetinin bu iki beşiğinde Mütekabil dostluk hislerini pek yakından görmüş- tüm. Yunan zaferleri ile başve- kil Metaksasın siyasi, askeri ve vatanperver dehası eminiz kı& Mısır milletini de heyecana ge- tirmektedir. Büyük — müttefiki-| miz İngiltere, mareşal Grazia -| ninin ordularına kargı kahra -| manca harb ederken, Mısırda ——— te göre, gelecek sene enstitüye inkılâb etmesi kuvvetle ümid e- dilmektedir; hattâ bu mmyu[lo.! belediye, yeni bir mekteb bina- | sı inşası için bir arsa tahsis et- miş ve Maarıf Vekâletinin de yirmi beş bin lira yardımını te-| min etmiştir. | Mektebin kıymetli müdürün - den başka Münevver - Bilgin, Handan Tarkan gibi iki değerli | dikiş, biçki ve moda öğretmeni de vardır. Yine belediye reisi Hakkı be- yin himmeti ile, son ay zarfın- da biri beton istasyon caddesi ile hükümet caddesinin de, yine vali beyin huzurile küşad mera- simi yapılmıştır. Bu yeni caddeler, belediyenin | diğer devam eden umran faa -| liyeti, kasabanın pek mühim ih- tiyaçlarını karşıladığı için, hal kın memnuniyetini celbetmiş ve | etmektedir. Uşak, şeker fabrikası, kumaş ve un fabrikaları çok şöhretli olan dabağhanesi ile de Türk kasabları içinde mühim bir ik- tısadi istikbale namzeddir. Ger- çi, bugünkü dünya şeraiti karşı- sında halı tezgâhları faaliyetle- rini tatile mecbur kalmış ve bu yüzden bir kısım halkın maişet ve kazanç imkânı daralmış ise de hükümetir yardımile bu tez- gâhların yeni - ihtiyaçlara göre tanzim - edileceği ve erbabının geçimlerinin temin edilebileceği muhakkak -addedilmektedir. Uşaktan verilebilecek bir ha- ber de, şeker fabrikasının sene- lik mesaisini ikmal ederek, yeni pancar mevsimine kadar faali - yetini tatil etmesidir. Usak, — bugünlerde, iki defa Kâr havası yaşadıktan baska | devammlk yağgmurtar karşısında- dır. Yağmurların böyle devam | edip gitmesinin ziraate, yollara | zZarar vermesinden korkulmak- tadır. M.R. Ö, Suriye Komiseri Beyrutta (Baş tarafı 1 incide) Mmiseri B. Dentz, Beyrut'a mu- vasalat etmiş ve vazifesine baş- lamıştır. | Suriye siyasi mahfillerinde bu hususta büyük bir memnuniyet müşahede edilmektedir. Çünkü | bu mahfillere göre, B. Dent: bazı unsurların tahrikâtına set| çekmeğe muktedir bir adam o- larak telâkki edilmektedir. POLİSDE — Kadıköyünde bir ev kısmen yandı Evvelki gece Kadıköyünde E- minbey çıkmazında Aliye Alkan isminde bir bayana ait olduğu | anlaşılan iki katlı ahşab evin | bacasında - toplanan kurumlar| birdenbire alev alarak tutuşmuş | ve ansızın çatı ateş almıştır. İt- faiye derhal yangın mahalline yetişmiş ve binanın üst kısmı | yandıktan sonra sördürmüştür Evin stgortasız olduğu anlaşıl- mıştır. yaşıyan Yunan vatandaşlarının Mısır istiklâlini ve dünya hür- | riyetini müdafaa için — İngiliz| ordularına gönüllü sıfatiyle ya- zıldıklarını — görmekle bahtiyar öluyoruz. ar - bundan sonra, İngilte- renin harb vaziyetine gi ki general Wavel orduları -tara - findân kazanılan parlak zaferin Yunanistanda çok derin sevinç- ler hüsüle getirdiğini ve harbin | nihaf safhası üzerinde de şüb -| hesiz tesir yapacağını söyle - Miştir umran harekşâlerâ | —SON HABERLER— Sayfa : 5 Bir Alman korsan - Fransa | Yunan ileri Almanya ihtilâfı ki Almanyanın mümessili B. E- betz ile görüşmeler devam et mektedir ve Alman talebleri, her ne ise, bir kalemde redde- dilmemiştir. Bu hususlarda ge-| rek Alman gerek Fransız res-| mi makamları ayni derecede| kat'i sükünu muhafaz etmekte-| dirler. | Fakat her halde, Almanların bir ültümatom verdikleri, Tou-| lon'dan ve Akdenizdeki diğer | Fransız üslerinden istifade hak- kı istedikleri, Fransız filosunun | verilmesini taleb ettikleri, B.| Laval'in yeniden vazifesine ge- tirilmesini şart koydukları, hak-| kındaki haberlerin teyid edilme- | iş bulunduğu müşahede oluna- | Diğer taraftan Mareşal Pe- tain'in muhammen Alman taleb- | lerine “hayır,, cevabı verdiği, F- ransız filosunun kismen daha şimdiden Toulon'u terkettiği ve Mareşal Petain ile diğer hükü- met azasını şimali Afrikaya gi türmek üzere tayyareler hazır bulundurulduğu hakkındaki ha- berler hakkında da sarih teyid- ler mevcud değildir. Nisbi bir emniyetle z şu cihetler müşahede edilebilir ki. Vichy ile Almanlar arasında mü zakere inkıtar yoktur, müzake- reler bilhassa Amiral Darlan va- sıtasiyle devam etmektedir ve B. Flandin, Alman taraftarı te-| mayüllerine rağmen henüz sah- neye çıkmamıştır. | Vaziyette mevcud diğer sarih bir unsur da General Weygand' ın hâlâ basit bir ziyaret için git- tiği Fransız Fasında bulunma -| sıdır. Önümüzdeki bir kaç gün | içinde ve bilhassa eğer bu ak-| şam Vichy'de Mareşal Petain'in | riyasetinde toplanacak nazırlar heyeti içtimamdan sonra - bir tebliğ neşredilirse, vaziyet her halde sarahat kesbedecektir. General de Gaulle'ün bir hitabesi Londra, 20 (asa.) —— Afi-ajan- S1 billiriyek ! General de Gaülle dün akşam radyo ile bütün dünyadaki Fran-| sızlara her zamankinden daha heyecânlı bir hitabe irad ederek Mücadeleye yeniden başlamala- rını taleb etmiğtir. Bugünkü ahvalin Fransız Af- rikasında öne sürmekte olduğu fırsatı bilhassa tebarüz ettiren general, — mücadeleye yeniden başlamağa karar verdikleri tak-| düirde, rütbeleri, fikirleri ve me' kileri ne olursa olsun ve hattâ mazideki hatalarma bakmaksı- zın, kayıtsız ve şartsız - olarak, bu gibi kimselerle işbirliği yapa- cağını bildirmiştir. General hitabesinde ezcümle şunları da söylemiştir: Korkunç şübhe ve tereddüd sona ermek üzeredir. Mütareke şartları Fransayı şübhe ve te- reddüdün içine atmıştır. Teslim olmak mesuliyetini üzerine &a- lanların kemali tefahürle ileri sürdükleri hakkaniyet mefhu- mu da bugün hicab içinde yıkıl- maktadır. Dekor enkazı arkasın. da, millet hakikati görüyor. Bu hakikat, daha fazla men - faatler temin etmek için teslim olmak keyfiyetini istismara kal- kan düşmanın, kendisi ile iş bir liği yapanları mütemadiyen taz- yik etmekte olmasından ibaret- tir. Bu yeni inhidam karşısında biz, hür Pransızlar, yüksek ses-| le ve metanetle konuşmak hak ve vazifesini haiz bulunuyoruz. Hakkımız vardır: - Çünkü, biz düşmana hiç bir zaman boyun ğmedik, silâhlarımızla — düşür- düğümüz tayyareleri, batırdı - ğimız düşman gemilerini ve al- dığımız esirleri düşünürsek bu hakka sahib- olduğumuz daha iyi anlaşılır. Evet hakkımız var- dır, çünkü askerlerimizden, tay- yarecilerimizle denizcilerimizden bin kişi, mütarekedenberi Fran- sa uğrunda canlarını feda etmiş bulunuyor. Bu vazife de bize aiddir, citn- kü teslim edilmiş, ezilmiş v ayağı bağlanmış Fransa bizim - sesimiz vasıta şabilmektedir harekâtı de- vam ediyor (Baş tarafı 1 incide) 'edilen 63 numaralı res- Mi tebliğ: Mahdut mahiyette — mahalli! müsademeler esnasında Yunan kıtaatı yeni esirler almışlar ve muhtelif harb malzemesi iğti- nam etmişlerdir. Yeni İtalyan esirleri | Atina 29 (a. a.) — Dirna'nın | garbinde Yunanlılar bir çarpış-| mayı müteakib 5 zabit ve 65 ne- fer esir almışlardır. Bu hâdise- de gayanı kayıt nokta, bunla-| rın 5 muhtelif cüzütama ait ol- ması: ve ordunun üç muhtelif sınıfıma mensub bulunmasıdır. Bu hal, İtalyan saflarında nasıl bir kargaşalık hâkim olduğunu göstermeğe kâfidir. Yalan bir haber Atina: 29 (a. a.) — ajansı bildiriyor: Bir Macar gazetesi Arnavut- luktaki Yunan kuvvetlerine bir İngiliz generali tarafından ku- manda edildiğini yazmıştır. Bu haberi tekzibe mezunuz. Elen ordusunun bütün teşekkülleri sırf Elen generaller ve subay- ların kumandası altında bulun- maktadir. Rehine olarak göt Yunanlılar Atina 29 — (a. a.) — Umumi emniyet nezaretinin 28 Birinci- kânun tarihli akşam tebliğidir: Memlöket dahilinde sükünet | vardır. Salâhiyettar mahafiller- den gelen telgraflara göre, İtal-| yanlar Himara'dan firar eder-| *ken tüccar ve emlâk sahibi ol-| mak üzere Yunan ileri gelenle-| Tinden on kişiyi götürmüşlerdir.| Bunların âkıbetleri meçhuldür. | Atina: 29 (a, a.) — Atina ajansı bildiriyor: Bugün bütün gazeteler, 28 ilk teşrinde başlıyan ve ikinci ayı-| m doldurmuş bulunan Yunan - İtalyan harbine uzun makaleler tahsis etmektedirler. Gazeteler, bu münasebetle İtalyanların, da-| ha harbın ilk haftasında Yuna-| nistanı istilâ ve tahakkümleri altına alabilmek için bütün he- sablarını yapmış olduklarını ha- tırlatmakta fakat buna rağmen harbin ikinci ayının sonunda Yunan ordusunun bütün cenubi | Arnavutluğu ii nu ve faşist si tik denizine doğru püskürtmeğe devam etmekte bulunduğunu te- barüz ettirmektedirler. Bu meyanda Massager d'At- henes gazetesi şunları yazmak- tadır: Harbin başlangıcından iki ay sonra İtalyanlar hesablarını ye- niden yapıyorlar, Fakat bu se- Atina| ülen Almanlar Parisde, da, Lillede, Reimsde ve Straz -| burgda bulundukça ve Alman - larla İtalyanlar Fransız milleti- ni hükümleri altına almak iste- dikçe dövüşmekten başka ya- pacak şey yoktur. Düşmanla u- | yuşmak, onun kontrolünü kabul | etmek, kelimenin tam mânasiyle | vatana hiyanet etmektir. ,, | Mühim bir makale | Clermont - Ferrand 29 (A./ A.) — B. Leon Boussard, Petit | Jurnalda yazdığı - bir makle- de diyor ki: Hiç kimse aldanamaz. Beyaz sarayda oturan şahsiyet Fran- sanın vaziyetinin ne kadar feci olduğunu fakat ümidsiz olmad-ı ğim çok iyi anlamaktadır. —— B. Boussard, Mareşal Petain- in dürüst ve metin tavrıhareketi dolayisiyle bir kaç merika efkârı umum kişaf ettiğini ve hari Fransız mahfilleri tarafından | yayılan yanlış haberlere muka- bil Amerikan radyolarının do ru haberler verdiğini tebarüz et- tirmektedir. Amerikayı seven ve iyi tanı- Mmilletinin ve devlet adamlarının gövalye hisleriyle ve sert bile olsa açık söylemek sevgilerini doğru bir görüşle mütalca etti- ği bir defa daha parlak bir su- rette meydana çıkmıştır. Vichy 29 (a. a.) — Hav Kabine dün akşam 17/30 da toplanmıştır. Bu içtimada bi çok projeler tetkik olunmuş bu husustaki tetkikatın gelecek içtimalarda da devam etmesi te- kerrür ettirilmistir. Kabine bu. gün den sonra tekrar top- lanacaktır. Zarih 29 (a. a.) — Reuter: | Vichyden gelen gazete haber-| Tobruka hava hücumu (Baptarafı 1 incide) çumuz tarafından dağıtılmıştır. Tayyarelerimiz de — düşmanın Akdenizdeki Mmühim iaşe mer - kezlerini bombardıman etmişler- dir. Şarki Afrikada, dudunda iki taraftan da topçu faaliyeti olmuş ve süvari kara- kol hareketleri cereyan etmiş - tir. Bir avcı tayyare teşekkülü- müz düşmanın bindirilmiş kı - talarını alçak irtifadan mitral - yöz ateşine tutarak bir kaç kamyonunu yakmıştır. Bu ayni avcı teşekkülümüz, düşmanın Gloster tipinde 5 avcı tayyare - siyle muharebeye tutuşarak dör| dünü düşürmeğe muvaffak ol- muştur. Düşman tayyareleri, Habeşis- tanda bazı mevkileri bombardı- man etmişlerse de hasar ika e- dememişlerdir. Tayyarelerimizden biri dön- | memiştir. Kahire, 29 (a.a.) — İngiliz hava kuvvetlerinin tebliği: 26-27 kânunuevvel gecesi, İngiliz hava kuvvetlerine men- sub tayyareler Tobruk tizerine bir hücum yapmışlardır. Tobruk da yangınlar çıkarılmış, fakat hasarın bütün genişliğini mü- şahede etmek mümkün olmamış tır. Avcı tayyarelerimiz, taarruzi keşif hareketlerini devam ettir- mişlerdir. Bu hareketlerden bi- rinde, avcı himayesinde seyre - den büyük bir düşman bombar- diman grubuna rastlanmıştır . Vukua gelen muharebede bir Savoia - 79 ve bir Fiat -42 dü- sürülmüş ve bir Fiat 42 de muh- temel olarak tahrib edilmiştir. Diğer dört Savoia - 79 hasara uğratılmıştır. Bunların üslerine dönebildikleri zannolunmamak - tadır. Sollum, , düşman — tarafından bombardıman edilmiştir, fakat hasar pek azdır. fer, bu hesablar on binlerce ö- lü ve yaralı ile ve her adımda Yunanlıların eline bırakılmış o- lan esirler ve toplarla yapılmak- tadır. Ceza seri ve amansız ol- muştur. Kat'i mahiyetini göster- mekte de geçikmiyecektir. dan Vichy hükümeti üzerine ya- pılmakta olan tazyik, noel yor- tuları esnasında bile, azalma - mıştır. Amiral Darlan'ın Paris'i ziyareti esnasında Mareşal Pe- tain tarafından B. Hitler'e hi- taben yazılmış bir mektubu tev- di etmiş bulunduğunu La Suisse gazetesinin Vichy muhabiri bil- dirmektedir. Müzakeratın Fran- sa tarafından yapılan teklifle- re ve Almanyanın mukabil tek- lifler projesine istinaden devam etmekte liduğuna dair Vichy'nin salâhiyettar mahafili tarafından evvelce yapılmış olan beyanata ilâve olarak hiç bir yeni malü- mat elde edilemiyeceği umumi- | yetle zannedilmektedir. Fransız milletinin yapılmak-| ta olan müzakerattan haberdar edilmemesi üzerine B. Frossard, Le Journal gazetesinde bir ma-| kale neşrederek bu müzakerele- ri kapayan perdenin kaldırılma- sını taleb etmiştir, İngiliz matbuatının neşriyatı ondra 29 (a. a.) — Fransız müstakil ajansı bildiriyor. İngilterede pazar günleri çı- kan gazeteler bu sefer, hafta i-| çinde diğer matbuat tarafından | uzun uzadıya münakaşa edilmiş olan bir meseleyi, yani İngilte- renin sı davasını ve ona| mütedair diğer hususatı tetkik| ile iştigal etmektedirler. Bu me- a Fransanın takınmış oldu-| aziyet ve Vichy kabi-| ne karşı yapılan hücumlar- telerin mühim yerleri al etmektedir. | Sunday Times gazetesi “Fran-| sa bahriyesini kurtarmak çırpınıyor,, başlığı altında makale neşretmiştir. Diğer ta- raftan Fransa sahilindeki istilâ | Timanlarına karşı yapılan — İn-| giliz taarruzları da gazetelerde büyük harflerle neşredilmiştir, için | bir Sudan hu-| gemisinin taarruzu Bir İngiliz gemi kafi- lesinde bazı zararlara sebebiyet verdi —— Londra, 29 (a.a.) — Bahriye nezareti tarafından bugün öğle- den sonra neşredilen tebliğ: Noel günü sabahı büyül düşman harb gemisi gimali At- lantikte seyreden kafilelerimiz- den birine hücum teşebbüsünde bulunmuştur. Kafileden bir va- pura isabet vaki olmuş, vapur hafif hasara uğramıştır. Kafi- leye harb gemilerinin refakat et- mekte olduğunun farkına varam düşman sür'atle çekilmiştir. Refakat kuvvetlerimiz der - hal düşman gemisini takib ede- rek uzak bir mesafeden ateş aç- mağa muvaffak olmuşlardır. Durmadan değişen rüyet ka- biliyeti birdenbire azalarak ge- milerimizin seyri yarım mile düşmüştür. Düşman gemisinin tam ortası- na bir obüs isabet ettiği ve pat- ladığı — görülmüştür. Açtığımız ateşin husule getirdiği hasarım ehemmiyetini tayin etmek müm Kün olmamıştır. Refakat — gemilerinden Ber- wickde beş kişi ölmüştür. Bu harb gemisi hafif hasara uğra- mışsa da donanmanın fili hiz- metinde - kalacaktır. Ölenlerin yakın akrabalarına haber veril- miştir. Düşman korsan gemisi fena rüyet şartları altında takib edi- lirken 8204 tanilâtoluk — Baden Alman vapuru yakalanmış, fa- kat mürettebatı ani bir surette ateşe verdiğinden bu vapur harb gemilerimiz tarafından batırıl- miştir. Baden vapurunun - kor- san gemisinin iaşesini temin et- tiği muhtemel görülmektedir. İngiliz - tayyarelerinin akınları Londra, 29 (a.a.) — Hava ne- zaretinin tebliği: — — Bu geçe fena havaya rağmen, İngiliz hava kuvvetlerine men- sub bombardıman — tayyareleri, Rotterdam ve Anversteki pet- rol depolarına — ve Boulogne, Cherbourg ve Lorient istilâ l- manlarına hücum etmişlerdir. Lorient'de büyük bir yangın | görülmüştür. Tayyarelerimiz - den ikisi kayıptır. Alman korsan gemisi hakkında tahminler Londra, 29 (a.a.) — Bir AL- man korsan gemisi tarafından Pasifik Okyanusunda Nauru a- dasının bombardıman edilmes,i Londra matbuat ve harbiye mah fillerini alâkadar etmektedir. Bu mahfiller, Alman gemisi tarafın- dan yapılan bu hareketin İngiliz donanmasınca Pasifik Okyanu sunu korsanlardan temizlemek hususunda sarfedilmekte olan gayreti bir kat daha arttıracağı | kanaatindedirler. Amerikalılar tarafından Fidji adalarına gi- | den bütün “gemilerin muayyen bir noktada durmağa mecbur okduklarına dair resmen yapılan neşriyat da ayni gayeyi kolay - laştırmağa matuftur. Londrada zannedildiğine göre, bu korsan — gemisi Tasmanya denizine mayn döken ve 25 son | teşrinde Port Brisbane — İngiliz nakliye gemisini batıran korsan- | âr. Daily Telegraph gazetesinin | bahriye muhabiri ikinci bir kor- | san gemisinin daha mevcud ol- duğunu ve bunun cenubi Atlân- | tik Okyanusunda yakın zaman - da faaliyet göstererek 6 İlkkâ- nunda İngiliz ticaret kruvazörü Carnarvon Castlee taarruz etti- ğini yazmaktadır. Eğer 4 Son teşrinde Jarvisbay gemisine hü- cum etmiş olan ceb zıhlısı da hâlâ açık denizde ise, İngiltere- nin büyük deniz ticaretine kar- şı hareket eden üç korsanın mevcud olduğu anlaşılır. Bu hâdise hakkında Japon- yanın vaziyetinden — bahseden Londra Japonya büyük elçiliği memurlarından bir zat kendi hükümetlerinin bu —bombardı- man hakkında malümatı olduğu- nu zan bile edemiyeceğini söyle- miştir