15 Aralık 1940 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

15 Aralık 1940 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

> 4A Gandhi'nin evine ziya- retlerimde ona en çok yakın olan Üç sima merakımı uyandırdı.. —. Kalabalık fısıldaşıyor, çocuk- lar konuşuyor, analar susturmı- ya çalışıyor, bu iptidai de toplanıştan çok sevinmişler gibi. Bir çıngirak çalındı, Mahatma Gandhi, arkasında beyaz bir ör- tü geldi, halkın arasına oturdu. Bir pandit (Brahmen,yahut â- lim Hindu) sazını akort etti. Dua başladı Bu duada hiç resmi bir hususiyet yok. Cemaat her dine mensup. Pandit “Raghuwar Tumko Merilaj” diye başladı. Kalabalığın kaynaşması dur- du, ses kesildi. Bu ilâhinin mu- sikisini daima hatırlayacağım. Musiki umumiyetle heyecan ve- rir, bu heyecanı dindiriyor, sü - kün veriyor. Bu musiki kalbe, âsaba değil, fikre hitap ediyor. Her halde bu havayı yazan a - dam Bach ve Bethoven gibi sa- matları fikri olan bir dahi. — | Güfte, on beşinci asır mystic gairlerden (Tulsidas) ın meşhur bir ilâhisidir. Bana, Mahadev, | Bunu tercüme ettiği zaman hiç yabancı gelmedi. Yunus Emre tarzında necat diliyen bir halk gairi. “Raghuwara, benim ayıbım Senin ayıbın! Senin zayıfları ko- ruduğunu söylediler.. Şefaatine sığınmaya geldim. Günahkârla- rı kurtardığını söylediler... Ben eski bir günahkârım... Gemimi sen selâmete erdir.” Bu kelimeleri bu havaya hiç stramadım. Bunlarda bir , bir emel var. Bir günah hissi, bir necat arzusu var. Hal- buki bu musikinin fikri bütü emelden ve geçmiş seylerden ha- lâs eden, dinlendiren bir tesiri var. Bu insana en eski Hindu mukaddes kitabının bahsettiği fikir sulhunu veriyor: “(Ben) ve (benim) kaygula- rından kurtulup hür yaşıyan in- san ancak sulha vâsıl olur. ” Mahatmanın akşam dualarına serbest olduğum zamanlar mun- tazaman gittim. Musiki ve top- lanan halkın sadeliği beni çok dinlendirdi. Bu toplantılarda ba- zan da kuran okuyorlar. Duâ htırken herkes “jairam, jairam, ji yor. Sanskrit lisanının kendine Mahsus bir güzelliği var. Sonra çocuk seslerinin billür inceli; erkek seslerinin kalım âhengi, cemaatin neşesi.. bunların hep- si ayrı ayrı güzel. Dua bitince çocuklar ve ka- dınlar Mahatma Gandhinin etra fını alıyor. Ben daima kalabalı- ğ tetkik ediyorum. Dua zamanı kimsenin hususiyeti göze çarp - miyor. Hattâ zayıf omuzlarının ucu beyaz örtüsü altında keskin zaviyeler yapan, vücudüne hen- desi bir şekil verdiği için Buda heykelini hatırlatan Mahatma Gandhi bile cemaatin bir fer - dinden başka bir şey değil. Fa- kat düa biter bitmez hususiyet- ler meydana çıkıyor. Ve beni en çok Hindularla müslümanlar iş gal ediyor. Müslümanlar sıkı ve düğmeli setreler giyiyorlar. Baş, larındaki Gandhi bereleri ile hat ları muayyen ve kati bir hüvi- yetleri var. Hinduların eski Ro- malılar gibi sarılı beyaz örtüle- rile hatları muayyen - olmiyan, müphem bir kıyafetleri var. Ve bu kıyafetlerin ayni zamanda ne kadar iki tarafın zihniyet far kını gösterdiğini de hissediyo - rum. Hindu zihniyeti geniş, de- rin, fakat nerede başlar, nerede biter, anlamak kahil değil, müs lümanın zihniyeti âdeta hendesi denilecek derecede kati hudut- lâr içinde. Gandhünin evine ziyaretlerim- de ona en çok yakın olan üç si- eni Sabah ABDNEBEDELİ Türkiye — Ecnebi 1400 Krg. 2700 Krg. 760 » 1450 » 400 » — 800 » 150 » — B00 » 15 Birincikânun 1940 PAZAR 165 Zilkade 1359 2 Birincikânun 13656 Gün 350 Ay 12 Vil: 940 - Kasım 38 BENELİK 6 AYLIK 3 AYLIK 1 AYLIK Güneş — Öğle — İkindi 2387 — 728 — 948 Ezani 818 — 1309 — 1429 — Vasati Akgam — Yalsı — İmsak 1200 — 139 — 1250 Ezani 1741 — 1920 — 6.31 — Vasati DİKKAT €Yeni Sabah> a gönderilen yazılar Ve evrak neşredilein edilmesin iade polunmaz ve bunların kaybolmaların. dan doleyi hiç bir. mesüliyet kabul #ölimez. 5 AD h N DA | HALIDE E:DIB | No. 18—'| ma merakımı uyandırdı. Birinci si Mahadev Desay ismini | yan kâtibidir. Bu kırk yaşlarır da Hindu bir âlimdir. Üzun, in- üzüne bakar bakmaz mystic bir ruh taşıdığını derhal hisse- deceğiniz bir adamdır. Hayatını tamamen Gandhinin hizmetine sarfetmiş, bütün manâsile Gand hiye başını bağlamıştır. Fakat muharrir ve insan olarak eser- lerinde ve çalışmak - tarzındaki metot ve mantık tamamen bir Garplınınki gibidir. Gandhinin (Harijan) ismindeki haftalık ga zetesini bu adam çıkarır, Gand hinin muhaberatını bu idare e - der, ve başlıbaşına bu çok mü- him bir iştir. Evde işlere yar- dım eder, hattâ bulaşık bile yı- kar. İkincisi, hemşire Kaşturbay, yani bayan Gandhidir. Tama -| Men bir Hindu kadını örneği- dir. Yandan bakarsanız her Hin | du kadını gibi hemen uçup ka- çacak zannedersiniz, o kadar in- ce, o kadar zarif, o kadar seri tavırlıdır. Hemşire Kaşturbay'- | ı yüzü buruşuk içinde olması na rağmen hâlâ güzeldir. Belki bu güzellik sırf mânasında oldu- gu için daha caziptir. Ağzı bur- nu minyatür gibidir. O da diş- sizdir. Fakat kısık dudakları bi- raz hırçın, biraz mütehakkim bir gçocuk ağzının ifadesini muhafa- za etmiştir. (Arkası var) SABAHTAN SABAHA İtalyanlar (Baş tarafı 1 inci sayfada) yardımlarında bulundu. Bu suretle simdiden malzeme zenginliği hayret uyandırıyordu. Fakat, insanı geniş kaynakları, ve serveti, azıni ile hay- retten hayrete: düşüren İngiltere bu sırada İtalyaya gene — havacılığının €en büyük yardımı ile kahir bir dar- be indirmeğe muvaffak oldu. Şimdi İngiliz tayyareleri, adalarında Alman | taaruzlarına mukabele ediyor, — Al- manyaya ve işgal altındaki toprakla- ra mütemadiyen akınlar yapıyor, Yu- nanistanda İtalyan ordusunun - ricat yollarına, ihraç iskelelerine hücum e- diyor ve Mısırda, Libyada — İtalyan tayyarelerinin havalardan büsbütün çekilmesini temin ediyor. Parlak bir zafer kazanıyor. 9 ilkkânunda başlıyan İngiliz taar- Tuzu, İtalyanların beş ayda temin et- tikleri ve üç aydanberi yeni bir ha- reket için hazırladıkları bütün yolla- rı, stokları, toprakları beş günde alt üst etmiş, Mısır topraklarında yirmi bini geçtiği haber verilen esirlerden başka İtalyan bırakmamıştır. Daha birkaç hafta evvel İtalyan kumandanı askerlerine: — Yakında Nil sahillerinde bulu- nacaksınız. Demişti. Bu kehanet doğru çık - mıştar. Şimdi 20 bin İtalyan Nil sa- hillerindedir. İngilterenin bu zaferi, evvelâ ta- arruzu son derece iyi gizlemesine ve çok iyi tertib etmesine medyundur. Geçen hafta bügün İngilizlerin, sağ- da solda, hattâ Yunanistanda bile o derece meşgul iken Mısırda bir ta- aruza, hem de bu kadar geniş bir ta- arruza girişebileceğini kimse um mamakta idi. İtalya da böyle bek- lenmedik bir darbe ile karşılaşmış, yeni bir taaruz için mühim üs ola- rak ayırdığı Sidi Barranide bundan dolayı beş generali ve cebhede, ceb- he gerisinde binlerce askeri bundan dolayı esir düşmüştür, Harb şimdi İtalyan — topraklarına intikal etmektedir. Libya - Mısır hududunda — Sidi Barraniye kadar yollar yapan İtalyanlar, Trablus sa- hillerinde mükemmel şoseye sahib- dirler. Eğer İngilizlerin taarruzu çok dikkatle hazırlanmış ve bu taarruz- da kullanılan motörlü vasıtalar pek bol ise Libya sahillerinin İngilizlerin eline geçmesi geç kalmıyacaktır, Bu da Habeşistanın ve binaenaleyh 1- talyan imparatorluğunun ve bilhas- sa Akdenizin tamamile İngilterenin eline geçmesi demektir. Behçet SAFA Fiyat murakahesi arttırılıyor Fiat mürakabe kon lJışmalarını tetkik için şehrimize ge- len ticaret vekâleti teftiş heyeti rei- si Lâtif Ara) dün müddeiumumi ile görüşmüştür. İhtikâr suçlarının buk karara bağlanması içii tedbirler kararlaştırılmıştır. komisyon fevkalâde Yarın bir toplantı ya pacak ve yeni faaliyet esasları k: Taştırılacaktır. Ölülere de rahat yek iyanadan gelen bir ajans| haberinde Napolyon Bo-| zapartın oğlu (Dük de Re tadt)ın kemikderinin V dan Parise nakledileceği b biricik oğlu ve velialdi iken babasının Napolyonun mağlübiyeti üzerine Viyanaya getirilen ve Habsbourg'ların sa- ında hazin bir menfâ hayatı geçirdikten sonra (21) yaşında ölen talihsiz (kartal yavrusu)- na mezarında da rahat mukad- der değilmiş ki (108) yıl sonra kemikleri ana yurdunun pa - yitahtından baba ülkesinin ida- Te merkezine taşınacak. Bu kemik nakli işi hiç şüp - he yok ki siyasi bir maksad uğ- runda — yapılmaktadır. Ölülere bile kabirlerinde rahatı çok gi ren siyasi gayelerin mahiyeti alâkadar etmez. Valnız za- mane harblerinin ölülere mezar- Tarında bile son uykularını ha - ram edecek kadar gittikçe tah- ribkâr bir şekil alması insanlık hesabma gerçekten hazin bir müşahededir. Artık anla- 'i ki yirmin sır harblerinde- havadan sümani felâket yağmuru halin- de ya”an bombalar altında can verenlerin ekseriyetini muharib- ler değil kadın, çocuk ve ihk'iyar teşkil etmekte: Hat-d asrımıza medeniyet | ve - asrı ismi verilmişti ve her millet böyle bir devreyi idrak etmiş olmakla övünü - yordu. Meğer tefahürde ne kadar haksızmışız!... A. C. SARAÇOĞLU HARB VAZİYETİ Afrika harbi (Baş tarafı 1 inci sayfada) lüdür, — Bir yol üzerinde — kıtalar bütün malzeme ve ağırlıklarile geri çekilirken ayni yoldan aksi istika - mette bir nakliyat ile düşmanla te- mas halinde bulunan kıtaları ikma- le çalışmanın imkânsızlığı — malüm- dur. Ricat muharebelerinin en müş- kül tarafı da budur. Yol vaziyeti müsaid olduğu takdirde dümdar kı- talarmın' ikmali için ayr. yollar tah sis edildiği vakidir. Halbuki Mısırda bir kabil değildir. İkmaldeki müşkü- lât yüzünden İngilizlerle temas ha- linde bulunan İtalyan kıtaları yanla- rında bulunan bir iki günlük malze- me ve cephaneyi sarfettikten sonra ateş kesmek mecburiyetinde kalı - yorlar. İtayanların ikinci üssü Libya hu- dudundadır. Grazyani ordusu. anc. burada tutunabilir. Fakat bu hatta çekilinceye kadar müsademe kuvvet- lerinden mühim bir kısmını zayi et- mesi ve her ân alınan esir adedinin artması mümkündür, İtalya ordusu - 'nun ricat esnasında pek ziyade za- yıflaması Libyanın tamamen İngiliz kuvyetleri tarafından — işgalini intaç edebilir. Şimdi bunu İtalyanlar da itirafa başlamışlardır. İngiliz ordusunun taaruzu o kadar| âni olmuştur ki İtalyanlar malzeme | ve mahrukat stoklarını tahribe vakit bulamamışlardır. Sidi Barranideki ttalyan hazırlığı takib muharebe- sinde İngilizlerin işine yaramakta dir, 'Taarruz ayni tempoyu — muhafaza ederse pek yakında harekâtın Libya topraklarına intikal ettiğini ve Ital - yanların hiç pirinç yetişmiyen mısır dimyatına giderken hakikaten evde- ki bulgurdan olduğunu işitebiliriz. İ MÜTEFERRİK Basın Birliğine cemilekârlık Ali Türkgeldi isminde bir vatan- daşımız kiymetli bir eser olan — ve 1875 senesinde Ebüzziya Tevfik ta rafından çıkarılan (Muharrir) mec- muası kolleksiyonile 1878 senesinde çıkarılan (Mecmuaj Ulüm) nüsha - larından mürekkeb bir cildi Basın birliği kütübhanesine hediye et - miştir, Bu çok kıymetli eserin hedi- yesi dolayısile Basın birliği Bay Ali Türkgeldiye mantaka adına teşek - kür etmektedir. Buz için bir müracaat Balık ihracatçıları belediye - ye müracaat ederek kendilerine ucuz ve bol buz temin olunma- sını istemişlerdir. Buz istihsali çok miktarda mayi amonyağa lüzum gösterdiğinden belediye Yerli maâaf salısş” paza rları Memleket mamulâtının 63 vilâ- yette satış pazarları bulunacak Devlet mamülâtı olan m: elden satışa çıkarılması hakkında kararın tatbikatına başlanmış ve ilie | muklu kumaşlar memleke- | tin muhtelif mıntal miş bulunmaktadır. olarak alarına gönderil- Pek y yünlü kumaşlar da ayni servisler ma- rifetile satışa arzedilmiş olacaklar- dir. Bu satış teşkilâti 63 vilâyete tak- sim edilmiş olup fabrikalara bulunan mağazalar ile yerli mallar pazarları halinde taksim olunmuşlar- dir, her vilâyet ancak bu satış yerlerin- den tedarik edebileceklerdir. Kendilerine lâzım olan malları Şimdiye kadar açılan satış şubele- len sonra bu ayın — sonunda di Diyarıbakır ve Samsunda yerli mal- lar pazarları ve şubeleri açılacakt- tır. Bunlardan başka, Kayseri, Na- zilli ve Ereğli fabrikalarının toptan satış büroları da bir takım mağa- zalara tahvil edileceklerdir İstanbuldaki merkezi müdüriyet bu atış merkez ve şubelerinin — bütün ile yakından alâka- dar olarak hepsini takip ve kontrol umür ve husi edecek, ayni zamanda bu husu: bütün dilek ve şikâyetler de daima bu: makama bildirilecektir. iktısad haftası mu- vaffakiyetle devam otiyor İktısad haftası dolayısile ilkokul - | larda ve halkevlerinde yapılan me- rasimlere devam olunmaktadır Üniversite iktısad fakültesi iktısad haftası — dolayısile pazarlesi günü öğleden sonra saat 16 da bir «İktı- sad günü> hazırlamıştır. — Merasim Üniversite merkez — binasında 1/16 naralı salonda yapılacaktır. Me- vdin programını aşağıda veriyo - 1 — İstiklâl marşı, 2 — Açış, 3— | Hitabe: Prof, Yusuf Kemal Tengir - şenk (Sinob Saylavı), 4 — Hitabe: iffet Oruz (Doktora talebesinden). 5 — Tasaruf — terbiyesinin içtimal şartları, 6 — Hitabe: Akil Serdar- oğlu (S. 1 talebesinden), T7 — Hita- be: İbrahim Özkiraz (S. 4 talebesin- den), 8 — Son söz: Prof. ömer Celâl Sarc (İKtısad fakültesi dekani), İ MAARİFDE Hususi liselerin teftiş ve kontrolü Üç sene kadar evvel Maarif Vekâleti Türk hususi ve ecnebi | ekalliyet mekteplerinin vaziyet- lerini daimi ve sıkı bir kontrol altında bulundurmak - için bir teşkilât vücude getirmişti. Bu teşkilâtın 3 senede verdiği rand- | man Maarif Vekâleti tarafindan tetkik olunmaktadır. Vekâlet | teşkilâtın daha mükemmel bir | şekilde çalışmasını temin için yeniden bazı tadilât yapacak ve Münakalat Vekili | şehrimize geliyor | ı Münakalât vekili Cevdet Kerim tncedayının yarın şehrimize gelme- si beklenmektedir. Vekil İstanbulda birkaç gün kaldıktan sonra Silivri- deki mendirek ve rıhtım — inşaatını gözden geçirmek için Silivriye gi decektir ——— Denizcilerimizin asker- lerimize hediyeleri Devlet limanları işletmesi umum müdürlüğü — memufları aralarında topladıkları paralarla - askerlerimize 1200 tane yün yelek, çorap ve eldi- ven almışlardır. Liman ameleleri de 80 parça hediye alacaklardır. | Makarn neden yükseliyor Buğday fiatları ve dolayısile ek- mek marhinım yükseltilmesinden i: tifade ederek bazı makarna at ların da fiat yükseltmekte ve pey- derpey arttırmakta oldukları beli diye iktisat müdürlüğü ile fiat mü- rakabe komisyonunun dikkatini çek miş ve bu hususta tetkik ve tahki- kata- başlânmıştır. Komisyon tarafından bu işe me- mür edilen mütehassısın aldığı ne- ticeye göre bütün makarna fabri - kalarında ve bakkallarda, satışı yapan bilumum ticarethaneler makarna M U DİYORKİ: Hopa - Artivin Postası aiçl Çorumdan yazılıyor: Haftada iki defaya mahsus olmak üzere İstanbuldan tahrik) edilmekte bulunan deniz yolu postaları cumartesi, pazartesi günleri Hopaya muvasalat diyor. Bu postalar hava te: ratına 'maruz kalmasına rağ- men muvasalat günlerinde hiç || bir aksaklık yapmıyor fakat maalesef Hopa - Artvin ara- sı otomobil postasından halk iki senedenberi müştekidir. Çok muntazam olan bu yolu || Posta otomobili bazan 12 ba- zan 14 saatte birçok güçlük- lerle kat ve gece yarısından sonra Artvine muvasalat edi- yor. Diğer otomobil ve oto- büslerle üç ve nihayet & saat- te kat olunan Hopa - Artvin yolunun posta otomobili tara- fından 12, 14 saatta kat edil- mesi sebebini garip buluyoruz. Bu meseleye faal münakalât vekilimizce alâka gösterildiği takdirde Çoruh halkını sevin- dirmiş olacaktır. Sahillerimizde yeni fener - tesisatı yapılıyor Limanlar işletmesi umum müdür- lüğü sahillerimizdeki fenerlerin ta- | mirleri sırasında yakılmak üzere| yedek fener tesisatı yapmakladır. | Bunlar bozulan ve tamiri icap eden | fenerlerin yerlerinde yakılacaktır. Dünkü* ihracat Dün cumattesi olmasına — rağmen | muhtelif memleketlere 56 bin liralık ihracat yapılmıştır. İsviçreye tiftik, Romanyaya portakal kestane, Fin - landiyaya tütün, Bulgaristana pa - muk, Amerikaya mavi haşhaş gön-| derilmiştir. a fiyatı de bol miktarda stok makarna ve| un bulunmaktadır. Bunlar un fiyatı- | 'nın artinasına tekaddüm eden zaman | larda stok . edilmiştir. — Binaenaleyh | Bu fiat arttırmanın yersiz olduğu ka- ündan bugün pi arna miktarınin ta- n iktisat müdürlüğün naati hasıl oldu sadaki stok m yini hususu il tedkiklere devam olunmakta - dır, Ayni zamanda fiat mürakabe kamisyonu — tarafından makarnaya | kuvvetle | da bir narh konulması mühtemel bulunmaktadır. teşkilâtı yeni elemanlarla tak- viye edecektir. | Yeni bir lise Maarif Vekâleti Maçkadaki eski İtalyan sefareti binasını mo dern bir lise haline ifrağ etme- ği kararlaştırmıştır. - Binanın Maarife devri için lüzumlu te- şebbüslere başlanmıştır. y n A SPOR | Bugünkü boks maçları Bugün Çocuk Esirgeme Kurumu | menfaatine Maksim salonlarında zen- | gin bir programı ihtiva eden boks bakaları yapılacaktır. Bu mü- sabakalara İstanbulun sörleri iştirak edecek bilhasşa eski Rumanya şampiyonu Galatasarayın | simdiki boks antrenörü Yorgolesko | ile yine Galatasarayın Melihten son | ra yetiştirdiği en teknik — boksörü Muzafferin — karşılaşması çetin. ol caktır. Müsabakalara Alemdar klübünün | yetiştirdiği . beş kızın çok enteresan © min ettiğimiz k. nacaktır. Yeni Fudbol Ajanı Rivayetlere nazaran istifa eden fudbol ajanı Hasan Kâmilin yerine Eşref Şefik veya Nuri Bosud ge -| tirilecektir. | Ajanların intihabı. valilerin sa- - lâhiyeti dahilinde — bulunduğundan bu rivayetlerin tahakkuk edebilme- | si için Valinin Ankaradan avdetini beklemek Tâzımdır. Bugün lig maçları yapılamıyacak İstanbul, 14 (a. a.) — — İstanbul Beden Terbiyesi Başkanlığından Bir haftadanberi devam eden ya murlar dolayısile stadlar oyun oy - ak bir vaziyete geldiğinden bu pazar günkü Futbol lig maçları nınmış bok- amonyak temini için teşebbüs- lere başlamıştır. vir edilmiştir. AVUKAT Bir suçlu; eğe Beykozda Fevzi paşa caddesinde ki dükkânının arttırmak maksadile kiracının cirolu kuntura- tını kabul etmediğinden — dolayı mahkemeye verilen Beykozlu Haşim Sekizinci Asliye muhakemesince du ruşmaya alınmış ve dava Yavuz iddiasını şöyle reddetmi kirasını iştir ve şahitler de hemen böyle, ifade vermişlerdir: «— Haşim ile Fazlı - konuştular. dükkânın bir kahve dükkânı ol: rak açılması için aralarında anlaşma oldu. Evvelce 20 lira üze- rinden kira istendi ise de sonradan 16.5 liraya mutabık kaldılar, Bu a- ada Yavuz mal sahibi Ha- bir Fazlı — “Ben bu kadar masraf edece- Bim. Dükkâ amma uzun müddet kalmak isterim. En — aşağı beş sene kiracınız olacağım. n açacağım Demiştir. Sonuradan konturato ya- pip yapmadıklarını bilmiyoruz.., Suçlu Haşımın ise üç tane avuka- tı vardı. Kendisi adeta beyin zoru gibi bir halde idi. Hâkimin sualle- rine cevap veremiyor, evet veya ha- yır ile iktifa edilecek cevapları bile becerip vermek için hemen dakika- larca düşünüyordu. Nihayet suçlu avukatlarından biri tahammül ede- - Riyaset makamından rica e- deriz dedi. Müvekkilimiz hasta bir hüldedir. Tevcihi icab — eden sual - lerin — bizim tarafımıza — yapılma- sını ve kendisinin de duruşmalara Nu e— — 3 avukatını 12 ye çıkaracakmış? MERAKLİ r bıraksalarmış gelmekten — vareste tutulmasını ta- lep ediyoruz. Muhakeme bu talebi müddelumu- mi muavinin de muvafakti ile bul ederek vareste kararı verdi ve celseye devam olundu. Ayni suçlu avukatı sözlerini şöyle tal — Müvekkilimizin hali vesvesesi de o nisbette fazla oldu- Bu için görülüyor ki bu basit dava- da üç avukat arkadaş yanyana bu- lunuyoruz, Eğer biz mani olmasay- dik belki bu üç avukat dört, beş, ka- amladı: malüm altı.. On ikt ve hattâ ilâh.. olabi- lirdi. Bundan şu netice çıkıyor ki bugün iddia olunan ve davacı tara- fından ileri sürülen bütün müdde- iyat bir esasa istinat ettirilemiye- cek demektir, Sonra şu var ki biz dükkânımızı kahvehane olarak ver- miş değili. Sonra bu davacıya ki- ralamış da bulunmayoruz. Bizim kiracımız elyövm askerde bulunan ve âmme şahidi sıfatile celbi isten- diği halde buzünkü duruşmaya ge- lemiyen ve bu davacının kardeşi 0- lan Mustafa Yavuzdur ki bunun şa- hadetine lüzüm görmüyoruz ve ne- ticeye varılmasını istiyoruz.” tddia makamı ise asker — olduğu bildiren âmme şahidi Mustafa Ya- vuzun mıntıkası askeri hâkimliği ce istinabe yolile ifadesinin alınma- sı Tüzümunu idi » Bu talebe uyârak muha-İ | talep etmiş mahkeme dk keme karar vermiştir. Bakahım öteki cel- kadar Artmıyacak mi?, i başka bir güne bu avukat miktarı artacak İlim Köşesi ! || Prof. Salih Murad Uzdilek Keşifler, ihtiralar Patlayıcı maddeler Azot klorürü (yani bir azot ve üç kdlor atomundan müteşekkil — olan) bu mürekkeb cisim yağlı bir mayiden ibaret olup pek kararsızdır. Bunun mürekkiplerinin mayi ve gaz halleri a rasında büyük fark bulunması karar- sızlığına sebeb olur. Bu kararsızlık yüzünden mayi gaz haline ani olarak ve binaenaleyh patlama fiili ua gelir. Bu mayi balifçe ısıtılırsa veya kuvvetli ışığa tutulursa derhal Mmürekkipleri olan klor ve azot larına tahavül cder. Bunların hacim- leri ise mayi halindek a cismin hae- minin yüzlerce mislidir, Patlama te- siri bir cismin yanabilme kabiliyetin- den ileri gelmez, “Yanabilen birçok cisimler patlamazlar; çünkü bunların ihtirakları bati olup etrafındaki ok- sijeni süratle çekmezler; meselâ odun veya kömürün yanması gibi, Bu gibi cisimlerin etrafına karbon di oksid püskürtmekle öndürülür. Çünkü bir gaz yanan cismin h: yangın 'ada- unı keser. ında bu hassadan istifade edilir. Bu cihazlarda bir düğ- meye basmakla iki cismi biribirine karıştırır ve süratle karbon di oks.d (yahud karbon asidi) gazını hasıl e- deriz. Kuvvetli patlayı, ki oksijenle tem söndürme cihazla maddeler oksi- lemeyip kendileri edebilmelidir ki, süratle havadan bel tedarik gaz ve hararet hasıl edebilsinler, Patlayıcı maddelerin en eskisi top barutudur. Milâddan sonra on. dör - düncü asrın başlarında kullanıldığına şüphe yoktur. Havai fişek gibi yanan tozlardan yapılmış maddelerin Mi- lâddan sonra yedinci asırda ve belki daha eski zamanlarda — kullanıldığı görülüyor. Mermilerle güllelerin toplar vasi- Çünkü bu gaz yanan cismin havada- sinde Freiburglu Sehwarx ismindeki bir papazın bulduğu söyleniyorsa da bu ismin uydurma olması ihtimal dahilindedir. Herhalde on dördüncü asırda topun Ve barutun kullanıldığı muhakkatır. Nitekim İstanbul muha- -sarasında ve-hatti- gd rımız da bu silâhi kullanmıştır Top barutu 75 kısım küherçile, 15 kısım mangal kömürü ve 10 kısım küküztten ibarettir. Küherçilede fazla miktarda oksijen vardır, Barut ateş- zaman bu oksijen küherçile- karbon ile — birleşerek (karban di oksid) ve kükürtle bir- leşerek (sülfür di oksid) hasıl olur. Küherçiledeki azot gazı serbest ka- h. Sulb barut — birdenbire büyük hacimde sıcak gazlar haline inkılâb eder. Barut kendi oksijene malik o masından dolayı patlama fili havü- dan mahrum olan kapalı — yerlerde vukua gelir. Bu barutla eskiden gül- leler atılırdı. Gülle ile mermi arasın- daki fark güllenin (barut hakkı) de- nilen barutu hartuç dediğimiz me - şinden yapılmış bir torba içinde ve gülleden ayrı bulunur. Merm.de ise mermi baratu havi olan hartuç dedi- ğimiz kovanın ağzına sokulur birlikte bulunurlar, — Mermiler, daha çok sonra en altıncı asırda tedilmiştir. Bunu yarına bırakıyoruz. İ HALKEVLERİ Okuma yazma kursu Bakırköy Halkevinden: Şimdiye kadar hiç okumamış lar için Evimizde bir okuyup yazr kursu açılmıştır. Dersler parasız ol> duğu gibi kurs sonunda muv lanlara diploma da verilecektir İsteklilerin evimiz id: luğuna müracaat ederek | yaptırmaları rica olunu: Galatasaray lisesi müsameresi 'Tasarruf ve milli ekonami hafta- an sının başlaması münasebeti ile dün Galatasaray lisesinin Ortaköydeki şu besi tarafiından konferans salonların da bir müsamere tertip edilmiştir Güzide bir davetli kitlesi önünde verilen temsil çok beğehilmiş ve e- konomi haftası hakkında irad edi - len konferans büyük bir alâka dinlenmiştir. ve temsil kudretlerini bu v eden bir kere daha isbat beyi muvaffakiyetlerinden dolayı teb - rik ederiz, v Tohumluk buğdayları- mız ıslah edi Yeşilköy tohum tohumluk- buğdaylarımır: ni yükseltmek ve daha iyi mabhsul yetiştirilmesini temin etmek maksa- dile geniş hazırl başlamıştır Bunun için memleketimş birçok yer. lezinden nümüneler istesmiştir. Bu tohumlar vasıflarına göre ayrılacak ve iyi buğday tipleri elde edilmesi. ne çalışılacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: