21 Kasım 1940 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

21 Kasım 1940 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAYF ——— Alman donanması İngilizlere | nasıl teslim olmuştu ? Alman amiralinin işareti üzerine Alman harb gemileri sintine musluklarını açtılar v'ğa Sefere hazır gemiler (9) zırh- h, -(5) —muharebe kruvazörü, (8) kruvazör ve (50) destroyer- den ibaretti. Bahriyeliler ve amele Sovyet moeclisi bu gemilerin kızıl bandı- ra gekerek yola çıkmalarını is- temişlerdi. Lâkin böyle hareket edildiği takdirde — kızılbandıralı harb gemilerin korsan telâkki olunarak müttefik devletler de- niz kuvvetleri tarafından batı- rılmalarının pek muhtemel ol duğu nazariyesi karşısında bu fikirden vazgeçildi ve gemilerin çekmiş oldukları — kızıl ihtilâl bandırası arya edilerek yerine imparatorluk harb bandırası keşide edil. 19 ikinciteşrin güneşli ve 1lık bir sonbahar günü idi. Alman gemileri birbiri peşi sıra çıktı- lar. Filo ancak saatte (11) mil sür'atle yol alacaktı. Bir çok sebebler — dolayısiyle — bundan yüksek bir sür'at teminine im- kân yoktu. Sayısız mayn tarla- ları arasından geçecek olan bu muazzam çelik kaleleri böyle mahdud mürettebat ile idare et- mek çok güç bir işdi. Manhaza işler yolunda gitti, | yavas yavaş Heligoland borda- landı. Bir müddet sonra da Ska- jerak sularından geçildi. Bir Zamanlar bu sularda İngiliz de- niz kuvvetlerine kahramanca | karşı koymuş bir filo şimdi ken- | di vesailiyle düşmana hapsedil- meğe gidiyordu. Biraz daha ilerlenince Köln hafif kruvazörü amirala telsiz- le: “Makinesinde arıza — çıktı- gından hatta mevkiini muhafa- za edemiyeceğini,, rapor etti. Biraz sonra çöken gecenin karanlığı içinde korkunç bir in-| filâk duyuldu. Meğer (V. 20) markalı Akman destroyeri bir mayna çarparak batmış imiş. | Bu geminin mürettebatından ikisi boğulmuş, üçü yaralanmıs, geri kalanlar da kurtarılmışlar- di. Amiral Beatty (V. 20) nin battığını haber alınca onun ye- | rine diğer bir muhribin hazırla- narak teslim edilmesini istedi. İkinciteşrinin 20 nci akşamı gece yarısı amiral fon Reuter'in kumandası altında Alman filosu Firth of Forth limanının ağzın- daki May adasının yüz mil açı- ğına varmış bulunuyordu. İki saat sonra da İngiliz ana vatan donanması — denize açılıyordu. Hazırlanan plân mucibince her gemi saat kaçta demir alacağını Alman filosu ile karşılaşınca hatta hangi noktayı - işgal ede- ceğini, takib olunacak rotayı bütün teferrüatiyle biliyordu . Zarhlılar, muharebe kruva - örleri, kruvazörler, kesgaf ge- miler, filotilâ rehber gemileri, muhribler, tayyare ana gemile- ri bu büyük hailede kendilerine tahsis edilen role tamamiyle vâ- kıd idiler. Bu azametli filoda Kanada ve Yeni Zelânda bahri- yeleri terasil edildiği gibi altı tane Amerikan dretnotu, bir Fransız zırhlı kruvazörü de mev- —4i almışlardı. Donanmanın heyeti umumiye- sine forsunu “Kuin Elizabeth,, zırhlısına çekmiş olan amiral Bentty bizzat kumanda ediyor. u. Telâki sabahın saat dokuzun- da vuku bulacaktı. İngiliz do- Yeni Sabah Türkiye — Senebi 1400 Krg. 2700 Krş. 780 » 1460 » 400 »— 800 » 150 » — a00 » SENELİK 6 AYLIK 8 AYLIK Y AYLIK 21 Sönteğrin 1940 PERŞEMBE 21 Şevval 1359 8 Rumi Sonteşrin 1356 Gün 326 Ay 11: Yıl 940 - Kasım 14 Güneş — Öğle — İkindi 208 — TA3 — 946 655 1200 — 1431 Akşam — Veti — lmaak 1200 — 136 1224 1646 — 1823 — 5ü1 DİKKAT «Yeni Sabah a gönderilen yazılar ve evrak neşredilsin edilmesin Iade olunmaz ve bunların kaybolmaların- « 22 Sene Evvel Bugün î) | dan dolayı hiç bir. Mesuliyet kabul| edilmez. - z | nanmasında toplar dolduruldu. Mürettebat muharebe mevki -| lerindeki yerlerini almışlardı. | Düşmanın herhangi bir hareke- ti karşısında imha edilmesi için bütün tedbirler alınmıştı. Zira, dünyanın ikinci derecede kuv-| vetli bir deniz kuvvetinin tek bir | gülle atmadan — hapsedilmeyi kabul etmesine asla ihtimal ve-| rilmiyordu. İngiliz donanması iki müvazi hat halinde randevu mahalline yaklaşıyordu. Hatların uzunlu- Zu 15 milden fazla idi: Hatlar- dan birinde 39, diğerinde ise 33 gemi vardı. İki hattın arasında Ve önünde yedi kruvazörle sekiz muhrib filotillâsı istikşaf vazi- fesiyle seyrediyorlardı. Alman gemileri, destroyerler müstesna, tek bir prova hattı teşkil etmişlerdi. Evvelâ zırh- hlar geliyorlar, onları muhare - be kruvazörleri takib ediyor, hat tan'en sonunda da kruvazörler seyrediyorlardı. Sisli, pusarık bir sabahtı.. Ma- ahaza güneş yükseldikçe sis de yavaş yavaş sıyrıldı. Alman do- nonması İngilizlerin (Kardif) hafif kruvazörünün kılavuzluğu ile İngiliz filosunun teşkil ettiği iki hattın arasına girdi. Alman | amele ve gedikli Sovyeti, İngiliz gemilerinin de kızıl bayrak çek- tiklerini işitmişlerdi. Bunlar İn- giliz zırhlılarını görünce bey - hude yere kırmızı bayrak ara- gılar ve ancak o zaman İngiliz donanmasının da kızıl bayrak çekerek isyan halinde bulunduğu | haberinin asılsız bir şayiadan ibaret olduğunu anladılar. Alman filosu İngilizlerin iki hatları arasına girince bu muh- teşem kuvvet Rosyth limanının yolunu tuttu ve öğleye doğru da Alman zırhlıları altı hat üzeri- ne funda demir ettiler. Destro- yerler ayrı bir. koya sevke: Mişlerdi. Tİngiliz donanması müretteba- tıdüşmanı görünce bağırmak veya alkışlamak suretiyle sevin- cini taşkın bir surette izhardan menedilmişlerdi. Bu emir har- fiyen icra olundu. Maahaza ken- di amiralleri Beatty'yi alkışla - mamak için hiç bir. emir alma- mış olduklarından amiral gemi- tlar arasından geçerken bütün zabitan ve mürettebat tarafından can ve gönülden al- kışlandı. İngiliz bahriyesi kendinden sonra en kuvvetli bahriyeyi mağ lüb ederek ayağına kadar ge- tirmeğe muvaffak olan azim- kâr şefini içden gelen bir saygı ve sevgi ile alkışıyor, alkışlıyor- du. Alman gemilerinin hepsi de- mirler demirlemez İngiliz ami- ralı Beatty Alman amiralı fon Reuter'e işaretle su emri ver- di: — Gurupda Alman bandıra- sı arya edilecek ve artık benim | müsaadem olmadan yeniden çe- | kilmiyecektir. Vakıa Alman amiralı gemi- lerinin teslim değil ancak enter- ne edilmiş olduklarını ileriye sü- rerek protestoda bulundu. ise de İngilizler Almanya ile hali harbin henüz devam etmesi do- layısiyle bir İngiliz limanındı düşman bayrağının temevvü etmesine müsaade edilemiyeceği cevabını verdiler. O akşam güneş sisler arasında gurup ederken Alman harb Bandırası da arya ediliyor ve bu suretle dört harb senesi içinde İngilizlerin deniz hâki miyet ve satvetine cesurane kar- gı koymuş bir deniz kuvveti ta- rihe karışmış oluyordu. Ayni akşam saat altıda bü- tün İngiliz gemilerinde dini bir âyin icra olunuyor ve her ge minin mabedinde İngiliz donan- | (Sonu sayfa 4 sütun 2 de) İzmitde yün ihtikâ&rı İzmit (Hususi) — Kahraman as - kerlerimize yün kazak, eldiven, ço - rab ve sair hediyelerin verilmesine başlandıktan sonra burada yün fi- yatları yükselmiştir. Bu menfur ih- tikârı yapanların şiddetle — tecziyesi arzu edilmektedir. Eskiden çilesi 50- 55 kuruş olan yün iplikler, şimdi 65 - 10 kuruş olmuştur. Bu — artırış| fiyatını İstanbuldaki toptan satıcılar yapmaktadır. (HER SABAH — Anlayana sivri sinek saz! 'Tatlı konuşup, sert vuruştuğu için Türk tehdide, afurt tufurta hiç gel- Sakin ve halim görünür, amma bir kere de izzeti nefsine dokunulup, ayranı kabardı mı Allaha sığiınmak- tan başka yapılacak bir şeyi kalmaz. Bu satırları yazmaktan — k: ne meydan okumak, ne de füzuli bir övünüşle bütün cihanın bilmesi lâ- m gelen bir hakikati tekrarlamak- tır. Asırlarca ihmal edilmiş bir yurdu, kendi yağımızla kavrularak, hiç bir komşunun refahına ve varlığına ba- ımızı çevirmeğe bile lüzum görme- den, imara çalışıyoruz. — Kendi isi- mizle meşgulüz ve kimsenin işile de alâkadar bile değiliz. Sulha bağlılı iümız, sergüzeştlerden gerçekten ka- çındığımız mutlak bir hakikattir. ncak Sharın malına olduğu kadar kendi öz malımızda da kimsenin gözü olmasına tahammülümüz yoktur. Hiç bir şey istemiyoruz, bizden de| hiç bir şey istenmemesi şartile. Bu hakikat şayet hâlâ anlaşılamadı ise kabahat her halde bizde değildir. Türk dedeleri anlıyana sivri sinek | meselleri ola z derler ve 'Türk darbı daima bir hakikate tercüman gelmişlerdir. A .Cemaleddin Saraçoğlu Mussolini askeri vaziyeti nasıl görüyor (Baş tarafı 1 inci sayfada) çaklıyan ve fırsat gözeten bir dev- let olmakla itham etmişti. Mussolini bunu kabul etmiyor ve diyor ki «İtal- yanin harbe girdiği on haziranda Av- rupanın en küvvetli ordusu olmak şöhretini haiz bir ordunun güneş al- tında kar gibi eriyeceğini kimse tah- min edemezdi> Flandr muharebesinde bir buçuk milyonluk müttefik orduları mahvo- luyor. Baş kumandan değiştiriliyor. Somda Fransız meydan muharebesi 'or. Bu cephe de yıkılıyor. Paris açık şehir ilân ediliyor. Fakat Duçe- nin kanaatine göre henüz düşman ordusu sağlamdır. Almanların Fran- sayı mağlüb edememeleri muhtemel- dir. Almanların imdadına koşmak için italyanlar harbe giriyorlar. Ne çareki talih müsaade etmiyor. İtalyan ordusunda tüfek patlamadan Fran- sa mütarekeye talib oluyor. Bu hizmete mükâfat olmak üzere şimdi Marsilya, Nis, Korsika, Tunus, Cibu- ti isteniyor. . 2 — İtalyada hava kuvvetleri, de- nizaltı gemileri şimal denizinde In- giltereye taarruza başlamışlar. — Bu ciheti bazı hâdiseler üzerine evvelce biz de tahmin etmiştik. Geçen ayın zayiatı liştesinde İtalyanların üç yüz elli deniz muharibi kayıb gösterme- lerinin sebebi şimdi anlaşılıyor. Bir denizaltı gemisinin vasati elli mü- rettebe malik olduğu düşünülürse bu şerefli hizmetin İtalyanlara kaç deniz altı gemisine mal olduğunu hesabla- mak güç değildir. B — Taranto bombardımanındaki İngiliz zaferi teyid olunuyor. Demek İtalyan —donanmasının — yüzde ellisi uzun müddet işe yaramıyacak şekilde tahrib olunmuştur. Bunun harb: sev- ki idaresine yapacağı tesiri bir kaç gün evvel mütalea etmiştik, 4.— Yunan harbi belki iki belki de on iki ay sürecekmiş. Bu vakit pazarlığının ileride bir miktar daha artması da muhtemeldir. İtalya er- kânı harbiyesi arazi vaziyetini, mev- simi, Helen psikolojisini lâyıkile tet- kik etmiş olsa idi bu ihtilâfın Yorgi Kastaryota zamanında — olduğu gibi iki yüz kırk ay sürmesi ihtimalini de düşünerek böyle bir teşebbüsden vaz geçmeği daha faydalı bulurdu. Mus- solininin Tüdafaanamesi İtalyanın muharebe kudreti hakkında bu za - mana kadar edindiğimiz kannati teb- dil edecek mahiyette değildir. Bu nutak İtalyan milletinden yeni tedakârlıklar istiyen, —özür diliyen, başkasının muvaffakiyetile övünen, nczi hiddetle setreden bir vesika hük. mündedir. başlı Askerlerimize xış hediyesi Askerlerimize kış hediyesi temini hususunda halkevlerinin hararetli fa- aliyeti devam etmektedir, Şişli: halk- evinin topladığı hediye mil bin parçayı tecavüz etmiştir. Diğer tarafdan — Beyoğlu halkevi ları 10) yT İ N MÜTEFERRİK Umumit tenvirat bu akşamdan itibaren puller hafif valtlık koyu mavi| bir hediye sergisi açarak, askerleri- mize teberrü edilen er yeleri teşhir edecektir. i he ampullerle karartacaklardır. YENI SABAH ya Ve Yeni bir verem sanatoryomu tesis ediliyor Veremle mücadele cemiyeti general doktor Tevfik Salim vilâyete müracaat ederek, Erenköyde cemi- yet tarafından tesi: verem sanatoryomu hakk yet vasıtasile hayırseven müessese- ler tarafından yardım temin olun - Vilâyet bunun reisi olunacak yeni| ında vilâ- masını rica etmiştir üzerine dün bütün sinema sabiplerini davet ederek kendilerinden yardım istemiştir. Kararlaştırılan şekle göre sinemalar verem mücadele cemiye - tinin pullarını sinema biletlerile bir- likte satıp parasını cemiyete vere - ceklerdir. Satılacak pullar 1 ve & kuruş sındadır. Bunlardan temin edilmesi düşünülen para 10 bin liradır. Bu pa- ranın 2 ay zarfında toplanabileceği tahmin olunmaktadır Ellerinde saç levha bulunanlar beyan- name veriyorlar Hükümetin, ellerinde ondüleli - ve düz saç bulunanların vilâyete beyan- 'name vermeleri mecburiyeti hakkın- || daki kararının ilânından sonra vili yete bu şekilde bir çok beyanname- ler verilmiştir. Beyannamelerin ve - Tilmesi için vazolunan mühlet cu - martesi günü saat 13 e kadardır. O günden sonra beyanname vermi- yenlerin beyannameleri kabul olun - mıyacak ve haklarında saç saklıyan- Tar hakkındaki hükümler tatbik olu- nacaktır. karartılıyor Bu akşamdan itibaren umu-| mi caddelerin ve dış ışıkların maskelenmesi kararının tatbiki- ne başlanacaktır. Bu hususdaki hazırlıklar bugün akşama ka- dar neticelenmiş bulunacaktır. yündenberi umu: tenvirat işleriyle alâkadar Üütün resmi devair tenviratın mşaskelenmesi işleriyle mesgul olmaktadır. Caddelerdeki tenvirat lâmbala- Tının maskelenmesine Tramvay İdaresi çalışmaktadır. İdare bu iş için 12 ekip kullanmakta olup dün şehrin kenar semtlerinden merkeze doğru lâmbaların çı- karılması işi geniş mıkyasta iler- lemiştir. Şehirde işleyen bütün vesaiti nakliye bu akşamdan itibaren nizamnamede — bildirilen vazi- ? ç &5 Memleket UYUCU —x DİYORKİ: Bir vergi mükellefi- nin kaklı şikâyeti Müsteciri bulunduğum Erenkü Bthem efendi caddesinde 27 No. lu dükkânı su deposu olarak iki se- nedir kullanmaktayım, 939 sene - inde Kadıköy kazanç — tahakkuk memüru — ittisalimde bulunan 25 No.lu dükkânda benim isticarımda olarak göstermesi yüzünden namı- ma vergisi tahakkuk ettirmiştir. Halbuki 25 No. lu dükkân ile hiç bir alâkam yoktur. Kadıköy Ma- liye şubesine 26/4/1940 tarihinde ve 5985 sayılı istidam ile bu vazi- yeti bildirdim, istidamı hiç nazarı dikkate almadan paranın — tahsili hakkındaki kararı tehliğ ettiler Dunun üzerine Kadıköy Maliye 'Tahakkuk şefliği vasıtasile Ankara Maliye Temyiz komisyonuna ver- miş olduğum 16/7/940 tarihli 1592 sayılı istidam ile sehven na- mıma tahakük - ettirilen — kazanç vergisinin ref'i hakkındaki dile - ğime şu cevab verilmiştir. 25 lira- dan aşağı olan vergilere vaki olan itirazın kabul edilmiyeceği. — Bu cevab da gösteriyor ki dileğim hiç nazarı itibara alınmamıştır. Ben yanlışlıkla namıma tahakkuk etti- rilmiş olan kazanç vergisinin ten- zilini değil ref'ini istiyorum. Bu dileğimi muhterem gazeteniz vasıtasile ait olan makama duyur- manızı saygılarımla rica ederim. Erenköy Taşdelen Su deposu sahibi Hakkı Tezer Döviz ihtiyatımız gittikçe artıyor (Baş tarafı 1 inci cayfada) bu idhalât bedelleri derhal öde- necektir. İngiliz ticaret mümessillerinin , bir müracaatı İngiliz Ticaret Birliğinin şeh- rimizdeki mümessilleri dün min- taka Ticaret Müdürü Avniyi zi- yaret ederek İngiliz vapurlariy- e gelen malların tahliye işlerinin daha sür'atli yapılmasını rica etmişlerdir. Liman İşetmesi son zamanlarda aldığı esaslı ted- birlerle faaliyetini son derece arttırmıştır. İslerin daha sür- atli görülebilmesi icin icab etti- ği takdirde hususi eşhasın elin- de bulunan mavna ve motörler- den de istifade edilecek ve işçi adedi arttırılacaktır. Tenekelerin - tevziatı Sanayi müesseselerine Verile - cek tenekelerin tevziatı işini gö- | rüşmek üzere dün Sanayi Bir- liğinde bir toplantı yapılmış ve fabrikalarla imalâthanelerin ih- 2 v DT AAAT AA CLEETEEAR TUT TTT F EESEORECA: Haberleri e— A LA ee el eeliid Wi gOK ghir Misclisinin | dünkü toplantısı Tramvay biletlerine zam teklif olunuyor | istanbul meclisi dün saat 15 de birinci reis vekili Necib Ser- dengeçtinin riyaseti altında toplan- mıştır. Sabik — zaptiın - kabülünden sonra Tüznameye geçilmiş ve 3656 kanuna tevfikan terfi eden 202 öğretmenin maaş farklarının ö- denmesi için bütçede 14900 lira mü- nakale yapılmasına, ve Erzincan ve havalisinde zelzele dolayısile açıkta kalıp vilâyet emrine verilen öğret - menlerin maaş farklarının bütçe ta- sarruflarından ödenmesine dair büt- çe encümeni mazbataları kabul olun- muştur. Tramvay İdaresine mü- him teklifler Meclisin dünkü celsesinde Tram- vay, Elektrik ve Tünel İşletmeleri Umum Müdürlüğünün 941 senesi bütçesine aid mürakib raporları aza- ya tevdi olunmuştur. Bu raporlarda tramvay arabalarının malzeme nok- sanlığı dolayısile azalmasına rağ - men hasılâtın 99.131 Jira fazla ol- duğu tebarüz ettirilmektedir. Ayrıca mürakıblar tramvay — ida- resine bazı mühim teklifler yapmış- lardır. Bunlar arasında: 1 — Bilet satışının süratini temin etmek için bilet nevilerinin azaltıl- ması ve para küsuratının kaldırıl - ması, 2 — Aktarma biletler idli 3 — Pek ucuz olan kısa mesafe biletlerine bir mikdar zam yapıl - mları saat 17 ile 19 ara- sında çot kalabalık olan tramvay- larda bilet kesilmesini kolaylaştır - | mak için iki biletçi kullanılması ve yahud kontrollerin bu işe daha fazla rini temin etmek ehemmiyet ver Bibi teklifler vardır. d ğ Ai TEMSİL Eminönü Halkevinden: 22 İkinciteşrin cuma ve 23 İkinci- teşrin cumartesi akşamları saat (20. 30) da Evimizin Cağaloğlundaki salo- nunda Temsil şubemiz (Kahraman) piyesini temsil edecektir. Gelmek is- tiyenlerin giriş kartlarını büromuz- dan almaları rica olunur AAMARAAARAAAAAAAAAAAAAAAA tiyaçları tesbit edilmiştir. İtalyaya yumurta ihracatı İtalyaya yumurta ihraç eden dün — Mintaka Ticaret ünde - toplanmışlardır. Bu tacirler İtalyaya yapacak- ihracatta kendilerine akre- açıldığını müsbet vesika - larla isbat ettikten sonra lisans alabileceklerdir. yette hareket edeceklerdir. — | 'Tramvayların önlerindeki am-| ampullerle tebdil olunacak ve iç ampullerinden yalnız iki tane- si bırakılacak ve bunlar da mavi olacaktır. Gece seyrüseleri esnasında tramvay arabalarınm — bütün perdeleri sıkı bir surette indiri- lecektir. Otomobiller de ön ampullerini koyu mavi ampullerle tebdil e- deceklerdir. Reklâm, vitrin ten- viratı ve sair dış tenvirat ta- mamen menolunmuştur. Vapur projektörleri Limanlarda da hiç bir ışığın dışarı sızmaması için lüzumlu bütün tedbirler Liman idaresi tarafından alınmıştır. Gece se- fer yapan Boğaz ve Ada vapur- larının projektör kullanıp kul - lanmamaları hakkında Anka- raya sorulan suale henüz cevab| emiştir. EU asusi mesbönlerde Hususi meskenlerin iç tenvi- ratı hakkında hükümetin verdi- ği karara göre 1/12/1M40 tari- hine kadar bütün karartma ter- tibatı alınmış bulunacaktır. Hu-| susi meskenlerin iç tenviratının karartılması emri hükümet ta - rafından ayrıca tebliğ oluna- caktır. Emniyet Müdürlüğü tedbir alıyor Sokakların karartılmasından | sonra seyrüselfer ve emniyet iŞ- | lerinin aksamadan ve muntazam cereyanı için Emniyet Müdür- lüğü ayrıca tedbirler almakta-| dır. Bu tedbirlerin tatbikine de bu akşamdan itibaren başlana- caktır. Sanayi müesseselerinde söndürme Şehrimizdeki fabrika ve ima- lâthanelerin ışık karartmaları | için icab eden tedbirler alınmak- | tadır. Sanayi Birliği Fabrikala- rrmız için piyasadan daha ucuz fiyatla mühim mıktarda mavi ampul temin etmiştir. Sanayi müesseselerimiz dahili tenvirat- larını birliğin temin ettiği bu işık Dün üçüncü sulh ceza mahkeme- sine garib bir cürmü meşhud vak'ası geldi. Hem davacısı, hem de şahid- leri ile tam bir garabet arzeden bu dava; komik bir şekilde başlıyor; fa- kat hazin bir kos yarak -böyle bilir neka- dar çok bulunan- bir aile faciasının zehirini gönüllere damla damla akı- tayordu, Cürmü meşhud şöyle yapılmı; Cebrail isminde bir genç; metres olarak yaşadığı kadının babası Ma- ruf'a sokakta tesadüf ettiği bir anda yumruğunu sikârak — Seni alçak herif seni!.. Sen bu gece ne beklersen bekle benden... Senin çenelerini dağıtacağım, kanı- ni içeceğim! Diye tehdid eylediği için bir cür- Tümeşhuad yapılmış ve dün geç va- vaziyeti ortaya MERAKLI BİR DAVA? Müretteb bir cürmü meşhud.. Ve hazin bir aile facıası! eli karnı burnun- hemen günlü da bir halde idi. Burası bir şey değil yine. Dahası var, Çünkü Kadir ayni zamanda'bal dızı olan Melikenin 7 yaşındaki kızı Muammerin de bikrini izâle etmiş ik aşıla- ve ona üstelik bir de hastı mıştir. Bunun üzerine Melike Cebrail ta- rafından yardım görerek Kadiri da- e iş birinci ağır ceza mahkemesine havale edilerek mu - hak Dün bu dava- nin dürüşmasına Meliktyi götüren babası Maruf onun davadan Vazgeç- va etmişler me başlamıştır mesi ve halen mevkuf bulunan Ka- dirin tahliye edilmesi imkânlarını hazırlamıştır. Fakat bunu haber a- lan Cebrail derhal adliyeye koşmuş ve Melikeyi kolundan çekip götür- mü; kit saat yedi raddelerinde üçüncü Buna sönderece kızan kayınpeder sulh çeza mahkemesine verilmiştir. - bey: Duruşma başladığı ve şahidler din2- — — Sana ne demiştir. Ben babaları bin bökdü arirıyor V'i mesli: TARMA S UylealA çicalü r meşhud tertib olunmuştur. Lükin hâ na çıkan iç yüzündeki facia da ta- yi Münib davayı etraflıca dinle- Şahidlerden birisi davacının kızı ” Ka Ka kara, dğektmbe Künm el e v ER a a si Seher, üçüncüsü Zehranın nişan- — Diyerek bir müddet düşündükten hepsi de bir alleden sayilıyardu. > ğ a aa aL aa S a aa eDavacıya karabetleri olan şahid- ruf'un büyük kızı olan Melikenin İtTin ila NC Si B A G eai c a nda tam bir kanaat Şi Ve Haa Gear a yi an Püsülüne KAf görülemediğinden İlkdldini Göeteriyü uçlunun beraetine, Maruf; Kadir ismihdeki bir deli- Bu karar kayınpederi yine kızdır- İAAINK b lamuş ve di ve mahkemeden çıkarlı bu delikanlı acele ederek Zehrayı len bu kararı temyiz etmezsem hâmfle bile bırakmıştır. Dün şahiâ Örindan — ölürüm. re geçe- Olarak dinlenen ve 18 yaşında oldu- FiM (-) ğunu söylüyen bu nişânli kız hemen — Diye söyleniyordu. İN eee eee R e 1946 İKİNCİTEŞRİN z —Z r—|| im Köşes_i_î'ı Yazan: J (Prof. Salih Murad Uzdilek Keşifler, ihtiralar GEOFON Toprak veya kayadan geçen sesi dinleme aleti 'Toprak veya kayadan geçen sesi dinleme cihazı Geofon geçen Büyülk Harbde Fransızlar tarafından icad e- dilmiş olan bir dinleme cihazidır. Bu Cihaz sonradan Amerika ilim adam- ları ve mühendisleri taralından ıslah edilmiş ve hassasiyet derecesi arttı. Tılmı,; ismoğrafdan iba- ret olan bu cihaz tamamile mikaniki olarak çalışır. Geofon kutru 9 ve kam Jnlığı 1 - 2 santimetre kadar olan bir demir halkadan ibaret olup bu hal- kanın üst ve alt ağızlarına deni kurslar veya diyaframl Miştir. Bu diyaframların rinden geçirilmiş olan bir cıvataya bir kurşun p: tesbit edilmiştir. eril- merkezler Pirinçten — yapılmış fin - lindeki iki — parçadan halkanım üstüne gelen parçanın açık ağ - zının ortasına bir lüstik tübün bir ucu tesbit edilmiştir. Bu tübün iki ucu hasta kalblerini dinlemek için kul - landıkları stettoskopda olduğu gibi bir kulaklıkda nihayet bulur Cihaz yere iyice oturtulursa daki kazma veya diğer alât darbeleri arzla birlikte ci idar azı sarsar. Maamalih iki elâstik diyafram arasına asılmış olan kurşun, ından dolayı, nis- n — har kalır. Bu suretle iyaframlarla cihaz mahfazası ara- sında bir izafi hararet peyda olur. Bu et :se başlıklar ile diğafram- lar arasındaki havayı mütenaviben sıkıştırır ve boşaltır. Cihaz içinde bu suretle hasıl olan hava dalgaları lüs- tik tüb ve kulaklık vasıtasile rüsıdım lağına gider. Cihazın dibinde, 'raah. faza ile diyafram arasında, mah - sur kalan küçük hava payı di- yaframların ihtizazlarını söndürür. Umumiyetle Geofonlar, her biri bi kulağa mahsus olmak üzere, larak kullanılır. Bu suretle 5 bamın ciheti de epey sıhhatle tayin edilir. Bundan evvelki yazılarımızda denize mahsus dinleme cihazı olan hidrofondan bahsetmiştik. Geofonda ses membarnın ciheti ” hidrofondaki prensibe göre tayin edilir, çift o- mem- SABAHTAN SABAHA Mihverin ilk Ric'ati (Baş tarafı 1 tayyare, ne tank, k. Başvekilli raretli bir ânında meşhur bir muhar. ririn: inci sayfada) ne teşkilât, ne de harbin en ha - bir — Kaç tankımız var? sualine şu cevabı vermiş: — Gazeteye yazmak için soruyor- sanız çok. Dost olarak soruyorsanız hiç! Bu cevabın yal | sıldı, Hele tayya lan ol 1 anla- 'e, hele Norveç, böyle bir ordu d Hele z yanın şiddetli kaldığı b sını ftalyan hududuna tahşid etmi 'Yunan harbinden şu da anlaşılıyor ki Pransa orasını 10 fırka ile geçilerez bir hale koyabilir, 90 fırka yaya gönderebili Hülâsa, on dört a rin, daha doğrusu Almanyanın zap- tettiği beş memleket, m çürümüş zayıf memleket tur ve n dört ay sonra mihver Yu- anda ilk mukavemeti görmüş- tür. Şimdi mihver ilk defa geri çeki- liyor. 1914 harbinde Almanya ve fikleri tam üç sene yalnız ileri hare- keti kaydetimişlerdi. Aradan kaldırı- lan devletlerin sayısı gene beşti, Fa- kat en sonunda Rusya gibi 150 mil yonluk bir dev de yere serilmişti. Bu defa henüz harbin ikinci senesi ba- Hollanda ve Belçika gibi u yenmek de macifet ilmiş. avallı Fransa, Alman hücumlarına maruz r sırada y akın farka- ni Alman içinde mihve- mütte- . İngilizler 1944 den bahse- ricatin mihver tatmaya Vâkın 1914 de de bazı deniz lerinde Almanya acılar çe kat bunlar münferid mağlübiyetler- den ibaret kalmış, büyük deniz har- binin neticesinde Alı biyeti iddia olun: be gireli henüz beş ay oldu, Taranto- da müthiş bir mağlübi; uğradı. Bunda bir garabet var? İtalyan teb- liği yalnız bir geminin battığını iddia ederken başvekilleri ayrıca iki gemi- nin yaralandığını da bildirmiştir. Di- üer üç kruvazörün hasarı da belki yakın bir günde ortaya çıkacaktır. Alman donanması ise (Narvik) de ve Norveç sahillerindeki kayıbı yüzün- /den aylardanberi denizlerden çekilx miştir. Havalarda iki taraf arasında —bb müvazene teessüs etmiş görünüyor. Beş ayda teessüs eden bu müvazene, beş ay sonra terazinin Kefesi hangi tarafa yatacağını belli etmektedir. diyorlar. Lâki ta- dını şimdi mişti ya ha BEHÇET SAFA

Bu sayıdan diğer sayfalar: