12 Kasım 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 3

12 Kasım 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 Kasım 1950 İSTANBUL — l_Giinler geçerken Dayak atılamaz Refik Halid KARAY AZI muhafazakâr memleketlerde ve o meyanda İngilterede dayak cezası varmış; İngiltereden ileri, demokrat, her bakımdan Üstün bir diyar bulunur mu? Bizim de dayak cezasını kabul etmemiz, kanun- laştırmamız lâzım gelirmiş; bir sürü küstahlıkları ancak bu cezayı tatbik suretiyle önleyebilirmişiz. Yaşasın dayak! Dayak cezasının ede- biyatını da yapıyoruz: Cennetten çıkma imiş! Vaktiyle çncuğıımuzg mektebe götürdüğümüz zaman softaya: “Eti senin, kemiği benim dermişiz! Hocanın veya ananın vurduğu yerde g'li_l biter sözünül unut- mamalı İmişiz! Mübarek meydan dayağı, neredesin ? Nush ile uslan- mayanın hakkı kötektir! Vesaire, vesaire... ' Son günlerdeki Aazgınlıklardan biz de dayak t_r—aftfırı muhterem meslekdaşlarımız kadar müteessir olmakla beraber o fikirde değiliz. Sunun için değiliz ki dayak cezasının meri olduğu devre az çok ye- tişmemize rağmen ameli faydasını görmemtşlerdenlz. Rüştiyeleri da- hil, askeri mekteplerde dayak cezası vardı; yine de adam olamaya- cak çocuk ıslahiı hal edemezdi. Falaka, ne tahsil, ne de terbiye iti- bariyle iyi talebe yetiştirmeğe yaramıştı. Evinde allesinin dayak to- katla terbiye vermeğe çalıştığı çocuklardan hayır gelmediğine yarım asırlık şahidim! Zaten polis ve Jandarma karakolları gayriresmi Su- rette dayakhane — vasfını pek yakın zamana kadar muhafaza etme- miş miydi? Dayak şöyle dursun, bir ara siyasi suçlular için her tth_*lü levazımı ihtiva eden işkencehaneler kurulmuştu; suçluyu sadece döv- mezlerdi; dövdükten sonra kış gecesi bahçedeki ağaca bağlarlar, ba- şından bir kova soğuk su bile dökerler, sabaha kadnrayşıda brakır- lardı. Bütün bunlar o cezaya çarptırılanların tekrar faaliyete geçme- sin!, suikast teşebbüslerine girişmesini önleyememişti. “Perde bağı', “Domuz topu”", “Tırnak sökümü" bile! İngilterede ve birkaç memlekette dayak cezası kaldırılmamış ola- dahi menetmek mecburiyetini duymuştu. _ Bizim İngiltereden alacağımız başka usuller olsa gerektir. En mühimmi de şudur: Adalette şiddet ve sürat, cezada sebat. Adalette şiddeti ve sürati izaha lüzum yok; cezada sebattan maksadımız mah- kümiyet müddetini behemehal doldurmak ve ölüm cezasından kurtu- lamamaktır. İkide bir “Padişah değişti; cülüs günü geldi; harp İlân edildi; sulh oldu; bir parti düştü, öbürü çıktı; hapishaneler doldu”" nevinden çeşitli — vesilelerle âdi mücrimler için mütemadiyen umumi ve hususi aflar beklenilen bir memlekette ceza miüleyyidesi kıymetini kaybeder; politika oyununa döner, _ Geliniz de İngiltere veya İsviçrede af Ümidine kapılınız! Yine İngilterede adam öldüren, yüzde doksan dokuz üç çeyrek yaşama hakkından mahrum edilir. Af salâhiyetine malik bulunan hükümda- rın bu salâhiyeti kullanması o kadar karışık, uzun, zor formalitelere tAâbidir, şans ihtimali nadirdir ki mahkemenin hükmüne boyun eğ- mekten başka çare yoktur. İşte her bakımdan kötü propagandalara yol açıcı tesirsiz dayak cezası yerine öyle bir adalet sistemini kabul etmemiz daha doğru olur. Fakat biliyoruz: Sistem kurmak zahmetli ve güçtür. Halbuki iki maddelik bir kanunla dayak cezasını — koyuveririz. Trampetalar ça- lar, sopalar iİner, yerde bir adam kıvranır, böğürür. “Sadizm"'a müp- telâ baylar ve bayanlar için ne zevkli temaşa! _/ ç Mevkufen muhakeme ükümlerinde tadılat Pek mahdut suçlar dışında bütün duruşmalar gayrimevkuf olarak yapılacak Ankara 11 (ANKA) — Adalet Ba-| kanlığı yürürlükte olan Ceza Muha- kemeleri Usulü Kanununun mevku- fen muhakeme hükiülmlerine —dair maddelerini tâdile karar vermiştir. Pek muayyen suçlar haricinde, bü- tün duruşmalar gayrı mevkuf olarak | yapılacaktır. Bu arada —verilen hü- kümler en yüksek derecelerden geçe- rek kesinleşinceye kadar (suçlu) tâ- biri kullanılmıyacaktır. Bakanlık iler- de mâsum olduğunun meydana çık- Efese turistik seferler başlıyor Bir İtalyan vapur şirketi, üç haftada bir İzmire uğrayacak gemilerle Efesi ziyaret etmek üzere seyyah taşımaya başlıyacak İzmir 11 (Husust muhabirimiz bil- diriyor) — Bir İtalyan vapur şirke- ti Meryemin evini ziyaret etmek 1iz- teyenlere kolaylık olmak Üzere, önü- müzdeki mart ayından itibaren İtal- yadan doğru İzmire, buradan turis- tik otobüslerle Efese, oradan millet harabelerine ve dönüşte, İzmirde 3 gün kalmak Üzere seyahatler tertiple- miştir. Bu seyahatleri Vatikanın or- anize etmiş olduğu söylenmektedir. | talyan vapur acentesi bu seyahat- leri 8 haftada bir tekrarlıyacaktır, bir şehir 1 ; Havası zehirlenen yüreklere pan- Uludag sanatoryumu zehir,, hakkında tetkiklere başlandı Bursa, İl (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Uludağda 2 milyon sar- fiyle büyük bir sanatoryum kurul- | ması hakkında bugün burada tetkik- ler yapılmıştır. Ayrıca Adalet Ba- kanlığınca da bir nakahethane tesis edilecektir. Mahküm veremliler tah- liye edilmiyerek bu nakahethaneler- de tedavi edileceklerdir. P.T.T. Teşkilât Kanunu degişiyor Ankara 11 (T.HA.) — Ulaştırma Bakanlığı P. T. T. Teşkilâtına ait teşkilât kanununu —yeni baştan ta- dile tâbi tutmuştur. Hazırlanmakta olan yeni teşkilât kanunu — tasarısı yakında yapılacak ulaştırma İşlerine ait bir toplantıda son ve kati şeklini alacaktır. Yeni tasarının ana hattını, ması da muhtemel bulunan vatanda- şın şeref ve haysiyetini şüphe altın- da bırakmamak için bu tedbirler Ü- zerinde büyük bir titizlik göster-| mektedir. | Basın sucçlarının mahiyeti ne olur- sa olsun muhakeme gayrı mevkuf olarak cereyan edecektir. Russell Door Konyaya gitti Ankara li (T.HA.) — Marshall, Yardımı Türkiye Temsilcisi Russell Dorr, yanında eşi ve Muavini olduğu halde, Cenup ve Orta Anadolu İilleri- mizde tetkiklerde bulunmak — Üzere saat 9 da ötomobille Konyaya hare- ket etmiştir. Dorr, Konyadan Antalya, Alanya, Kütahya ve Esşkişehire — uğrayarak, dört gün sonra Ankaraya dönecektir. Dorr'un bu seyahatine Antalyadan itibaren refakat etmek Ülzere Orman Genel Müdürü Fuat Adalı İle iki A- merikalı uzman bugün Antalyaya git- mişlerdir. — a.ti ) TTT DA AT YA TUT T YF FTT A TU TTT NI ' VA Ankara neremizdedir ? me İlişti: bu parçayı gayri ihtiyari — " S N ç T Emr- Türkiyenln ıı"_ a AA D N A Ce ea -ıı——ı"ı—'ı-.ı-i— AA AAA M -ı-_._-ı..'l a Öt 'a te'K ....... * bilir. Fakat o eski çağ terbiye ve ceza sistemini tamamiyle terkeden A Üü c z memleketlerin sayısı o kadar çoktur ki berikiler artık Şaz ve ga- edemiyenler, diğer terfi ribe sayılmaktadır. Fransa, kürek mahkümları hakkında ötedenberi zamanında iki üst derece disiplin cezası mahiyetinde tatbikına cevaz verdiği sopayı ve kırbacı alabilecekler (Ankara, il) BIR mektep manzumesinde gözll- “Ankara, Türkiyenin göbeğinde Tren, Ankara Garına girirken, mırıl- - dandığımı duyan ' bir dostum, kulağı. | ma iğillerek ne de- Bo beğenlirsiniz: . — Ü nasıl söz? 4 Biz, çocuklarımıza “eedlir, senelerdir. Ankıara kalhi- dir diyoruz! Gübe- ği sen nereden çı- aala 6 &e & & & İ & 6 & & Ğ & & & R U M Ka 'a '1.*"—.*-'.'?—'—*.—:" KA n 5e * LK & n HK ıııııııııııııı © 6 $ 6 6 & AA & 6 &. G 6 6ÜÜ & GR ü I'!ı' Ç ĞÖĞ LK S SA DU DN ÖL D C OU NL u Di Df ÇND OKNU DN D L KÜ DK NLDK D, ı:ı-'ı*ı' Sa'ar SSEALN el d t zala K AŞ L NaZ ü HN ğ AAA KK AA &. & B '& 7 .4 & Ğ " - & ÇÇ - ' &.a *& & KDLN 3K DG D DD G S RE O C ae S ÖL C LN Ö e D K K L M e L N P a G ) aöale ada A E U G 8 L a e ae A Ka *l-:*:*_—:'*ş*ı:i:::ıı:ıı"ı:ı:ı:ı':ı— elal .':ı.:—:—:'t:l:ı:—:'-:iî:'î"*:i.:ı:l:'ll::'—:ı:l:ıı ı_i*:q.:.:ı—'ı'ı' e L LÖD M Ü L D SN L öt MK KMK K V ç e e K K e a a e L e K K a Ko K K L KK a k a & & G & 6 Ğ âia G G &. 6 &8 a k 'e G 6 G 8 & K H - İ bi ÇHK OK K eat ş aa ııııı.'ıı'ıı— sölğe'e D KOKO U ""*i;—""';.'!. " t Üü &.& DK —I.İ.I— , ' g * & p :.:'!'—.l..*.lııılı. ıı.ıı_ı-ıı.ıı &., ı_ı,__—_:_ Sovyetlerin Berlinde yeni bir ablukası Amerikan Komutanı, Rusların hâlâ Batılı Müttefikleri Berlin dışına atmaya Berlin, l1 A.A, (United Press) -—L Sovyetler cuma günü Berlinde yeni bir abluka tatbik etmişlerdir. Amerikan komutanı, Sovyetlerin hâlâ batılı müttefikleri Berlin şehri dışına atmaya çalıştıklarını belirt-ı mistir. İ Sanat okulları öğretmenleri hakkında kanun teklifleri Bir terfi müddeti içinde kadrosuzluk yüzünden terfi | Ankara 11 (ANKA) — Bolu Mil- letvekili Zuhuri Danışman tarafından Sanat Okulları öğretmenlerini alâka- dar eden mühim bir kanun teklifi ha- zırlamıştır. Bu kanun teklifine göre, Okulları öğretmenlerinden kadrosuz- luk yüzünden terfih edemiyenler için yeni bir şekil kabul edilecektir. Ve bu kanun kabul edildiği tekdirde Sa- nat Okulu öğretmenleri de diğer öğ- retmenler gibi, bir terfi müddeti İçin- de terfi edemediği takdirde, — diğer terfi zamanında iki Üst derece ala- caktır; Diğer taraftan Zonguldak Millet- vekili Suat Başol, Bolu Milletvekili Zuhuri Danışman, Ankara Milletveki- li Abdullah Gedikoğlu tarafından ha- zırlanan ve “Sanat — Enetitlilerinde | öğretmen olarak çalışan enstitü öğ- retmenlerinin durumları ile alâkalı 4644 sayılı kanunun 11 inci madde-| sinin tadili için,, bir kanun teklifi bu- günlerde Meclis Başkanlıfına verile- | cektir. _ Hazırlanan bu kanun teklifine gü- re, Sanat Enstitülerindeki Ücretli öğ- retmenler, diğer okullarda Sanat | çalışan | öğretmenler gibi tekalltlük hakların- dan istifade edebileceklerdir. Aynı za-| manda Ücretli çalışmaları tekalitlük müddetlerine ilâve edilecektir. Balıkesir Çarşısının imar projesi tasdik edildi Balıkesir 11 (ALA.) — Yanan Ba-hg hkesir çarşısının yeniden iİmarı İçin Belediye tarafından yaptırılan plân | ve projeler Belediye Başkanı Tevfik | Yoldemir tarafından Ankaraya götü- rülmüş ve Bayındırlık Bakanlığı ta-.| rafından tasdik edilmiştir. Diğer taraftan yanan sahanın İma- rı için de Hükümetçe vadedilen iki milyon 100 bin 1llralık Maliye Bakanlığınca Emlâk ve Kredi | Bankası emrine verilmiş bulunmakta- | dır. Bu hale nazaran, yeni çarşının İn- şası 15 - 20 glin içinde ihaleye çı- karılacak ve pek yakında fanliyete başlanacaktır. Zeynep Kâmil Doğumevi genişletiliyor Ankara 11 (T.HA.) — Saflık Ba- kanlığı, İstanbul Zeynep Kâmil Do- ğumevine l00 yataklı bir paviyon ilâ- ve edilmesi iİçin gerekli hazırlıklara başlamıştır. Paviyonun İnşaatına, önlimlüzdeki yardım da | ilkbaharda başlanacaktır. çalıştıklarını söyledi Bu yeni abluka gafakla Rus asker- leri ve Alman halk polisl tarafından tatbik edilmektedir. Bunun gayesi, Doğu Almanya hal- kının batıya kaçmasına mâni olmak- tır. Amerikan toplantısında söz alan Berlindeki A- merikan komutanı General Maxwell Taylan bu hususta şunları söylemiş- tir! “Sovyetler 1945 yılından beri ba- tılı müttefikleri Berlin dışına atma- ya ve bütün şehri kendi hâkimiyetle- ri altına almaya çalışmışlardır. İngiltere Ana Kıraliçesi hasta Londra li (AP) — £$3 yaşında bu- lunan Ana Kıraliçe Mary, bir soğuk- algınlığı — netlcesinde Malborough House diye İsimlendirilen evinden bir kaç gün çıkamıyacaktır. Kanadada heyecan uyandıran hâdise Washington 11 (AP) — Birleşik Amerika hava kuvvetlerine mensup bir B-50 uçağı, dün gece, St. Law-| rence İlzerinde İken motörlerinden bi- rinde Ârıza vukuu Üzerine, bombala- rını bir nehre atmıştır. Bombalar talim bombası idi. Pilot, Arıza Üzerine uçağfı hafiflet- mek için bombaları attırmış olduğu- nu açıklamıştır. 250 kilo ağırlığında olan bu talim bombaları, söon harpte tahrip bomba- sı olarak kullanılıyordu. Bombalardan biri, Kebek civarında, Kurt Nehri yakınlarını bir hayli sars- mış ve Kebek'de panife —yakın bir hale sebebiyet vermiştir. Bazı kimase- ler, Kebek'in “Le Solell,, gazetesinin muhabirinin bildirdiği — Üzere, bombardımana maruz —kaldıklarını sanmışlardır.,, Himalayalar her sene biraz daha yükseliyormuş Yeni Delhi l11 A.Â. (United Press) — 70,000,000 sene evvel meydana gelmelerine rağmen dünyanın en genç | dağ silsilesi olarak bilinen Himala- yalar, Hind jeologlarına göre, her se- ne bir parça daha yükselmektedir. Jeologlar, silsilenin ve dünyanın en yüksek noktası olan Everes tepesinin gön l100 s&ene zarfında 30 metreden fazla yükselmiş bulunduğfunu İddla etmektedirler. Assam'da vukua gelen son ver sar- sıntısından aonra, jeologzlar Himala- yaları daha yakından tetkik edebil- mek İçin Assam'a gitmişlerdir. Hi- malayaların yakın zamanda bir ge- lişmeye, yer altında bir yerleşme ha- reketine 'doğru gittikleri zannedil- mektedir. Son bllyüik yerleşme Hima- layalarda, bundan bir milyon —sene evvel meydana gelmişti,. Jeologğlara göre, — Himalayaların Okyanus havzası içinde kalan kıs- mında bir yığılma hareketi — vardır. Husule gelen tabaka, ufki olarak ha- rekete geçmektedir. Bu hareekt, As- sam'daki 5000 metrekare tesirini gösteren yer belki binlerce İnsanın ölümlne sebep olacaktır. FENkı TTETETATENL y TERDİTE SİN DEE gn vür EETÜEETEREM ATEM TT L ÇF NTT FLİY.HETERE TTT EM T LAT T T KTT PT T ST b İ Tarr TTÜTERMT T EEE T PETE T FT eTi K PE, Liğ PT ŞY ŞNT ÇFT D Ft AAT ÇÖERİLEREETEM ADT HETFLERREREL I FERA Te0 FUGT Te DERERETE KT yi TERRN KEFEM A n Hü d pet aKĞ FTT koöntrol kömlsyonunun | “bir | Üzerinde | sarsıntısından daha kuvvetli bir reaksiyon yapacak, | Ce K d z ı e DeD n e ., © & $ G6 G G 8. p G & G e & & e &... ... a Ça K W B K . * H & & & B G G Ğ F ea KMK CKN KA A KKK K ALNY Üü —_q.*ııı:.ııı_ 'at tşta! B ' . İ Ç di Ö | alala a sikke LA 'ela BK tet * 'e & ı-q.:h'ıı"ııı—ğ' BŞ - : F ÖĞ : " LA Ka e SS LN CÖN T e K SF Ğ AA LA ER S eöateleğer aet KA Ş:':——*ı*ı*ı'ı':_l Ka r tt aa aleleletelan Ütşler , Haa la # & & & iiiiii Gİ. grad l * - H l Ç a - *I' .İ I*l" # BB ü '— '! 'ı'-i ı-i _-!' '-İIİ *: .ı. * _'__. eye DİNAMETMAR cevabı A T 'ıı'ı'ıı'!;ı'ı'.'i.'ı'"i' ' .a :Fl ” /» a .?..x . v H & & &, — ** &» & & D ' . . * F F şııı A, ı—.ı-ı-ı!-l- | ü A aB l â —.. . . .- ** — w r . . PP a Di b af bi bi Bi Bi Bt p P öf ' at e l B l l U Ü D Af A 8e eat t n b b MA l t et y v . . . V .e B . ... ü N' .. .. ıİİı Ü. ;şji,l'."—î'_liıwş!ş- & v aa e . .. ...x .— . ... ... a—ıl'ğ,!ıi ; #L .. .. dN v * »& & & & . ıııııı ııııııı * ik * g'p y :':—'I'* : : , * ':'ı-ıı—t*—' L & #.* ım".'—r IÜI'İİÜ"'F’!.' ııııııı *""'".,gıı"li-l Ş n oE F R OK AO "İ'İÜ—İ'*, . . " ııııı ı W wrrpsrrrpr . . B 0 ve....... .. ... . —. n B B e B l .'_ı*ı'ııı TÜ LAİ LENEEL AMAİA AA G S H e S N D D D L D P yi a N L Ç G C O L N L P a pi D L b l het a J O G bi a L P P gP ea l ge L O C K P P a a B pf C Di b bi BÜ P gf e D P P G e p S C v A PPP L Af a elelarae e t İ Talala e eee eee G "ı'ı*ı'ı'.ı—"':*ı,*fı.ı'-'." aeti M ee e t RR , ıi'ı_'ı*'*l'." v ELEL H el -ıı'ı'ı'-'“*—""!-'i'""".'ı"ıf AAAT ALİTEPLE ŞA ÇATT “Harbe girsem, diğer askerlerden ziyade cenahlarımda bir Türk 'tümeninin bulunmasını isterdim” Amerikanın Türkiye Sovyet İmparatorluğu Türkiyeye, Askeri Misyonunun eski başkanı General MeBride, Golliers muhabirinin sualine yukarıdaki cevabı verdi İki cihetten omuz baskısı yapmakta. | Cslliers" Mu H dır!: Doğuda Kars ve Ardahan boz- Co E - | 'M,Uhab"i kırları boyunca 366 mil lÜzerinde u- W. Attwood diyor ki : zayan Rus ve Türk tarassut kuleleri YOT AM « birbirini gözetliyor; batıda — Bulgar peyk orduları durmadan çalısan bo- ğazlarla kalabalık ve bereketli İs- tanbuldan —mdotörlü vesalit yürüyü. şiyle— ancak birkaç saat mesafede- dir. Mukavemet iradesi halkı temsil eden millet Bu hudutlar arasında, İstilâya kar.-. şı mukavemet irâdesi bütün halkın ittifakını temsil eden, muharip bir millet vardır: Bir let ki süratli bir tekâmülle modern demokrasiyi temessllil etmiştir: — çe- tin bir millet ki iyi sarfedilen, gü- zel İdare edilen Amerikan askeri yar. dimiyle daha çetinleşmiştir. ' Rus sınırında hâdiseler çıkmasın- dan endişe eden Türkler, 21.000,000 luk | | Vâ- | kitler “iptidal" denilen öyle bir mil-| hemen bü- | tün ecnebileri doğu hudutlarına git- mekten menetmişlerdir. Fakat Avrupa Türkiyesinin — kenar uçla. rında bir tur yapmak Üzere askeri | bir paso aldım ve bir tarassut mev- | klinden, hakikatte bir mil uzaklık. ta, fakat bambaşka bir dünyada bu- lunan Svilingrad Bulgar köyünlü göz- den geçirdim. Orada hiç bir karakol —dolaşma- sını farketmedim; yalnız guüurada bu- rada — buğdaylarını vardı. Yarın vaziyet değişebilir. Fa- kat Tükiye İstilâsı başlarsa, burada başlayacak ve çıplak, hafif meyilli ova boyunca doğuya, Boğazlara doğ- ru akacaktır. Burada geciktirici bir hareket baş. layacak ve Türklere, batırılan ge- milerle dar boğazları tıkatacak za- manı temin edecektir. Bundan son. ra Türk Ordusu kendisini göster- mek Üzere Boğazlar boyunca hare. kete geçecektir. Acaba bu mükemmel bir ordu mu- dur? Harp kabliliyeti nasıldır? Mükemmel bir ordu : Türk Ordusu ben | döven çiftçiler | Türkiyeye ne şekilde yardım et- tik? Daha fazla ne yapabliliriz ve ne yapmalıyız? Amerikanın kuvvetli va vefakâr müttefiklere en ziyade ihtiyacı olduğu şu sı- rada bu İki sunlin hayati bir ehemmiyetl vardır. GL MeBride tuğayı; Rusya ve İngiltere istisna edilirse, Avrupadaki bütün devlet- lerden Üstün 900 uçaktan mülteşek- kil bir uçak kuvveti; silâh altında 360,000 askeri destekliyecek 4 mil- yon talimli ihtiyat kuvveti, Bu hükmün sebepleri kısmen de Avrupa Türkiyesinde ve Anadolu-| psikolojiktir: Çünkü Türk ordusu bu da onün subaylariyle — karşılaştım. | millet halkının mizacını aksettir- Bunların hemen hepsi profesyonel. | mektedir. Bu mizaç Sovyet istilâsı- dir ve çoğu Amerika talim kursla- rından mezün olmuştur. Bu ordunun askerlerine rastladım. Bunlar İki ıeıl nelik askerliklerini yapan haşin sl- malı kaba elbiseli erlerdir. Bunların teçhizatını gördüm: Binlerce Ame. rikan askeri kamyonu, tank, top ve uçak. Bunlar, Truman doktrini tah. | sisatının 750,000,000 liralık bir hla. sesiyle satın alınmıştır. Bu mükemmel bir ordudur. Harp kabiliyeti tamdır. Avrupa devletlerininkinden kuvvetli uçaklar Birleşik Amerika — yardımı saye- na karşı tâvizsiz bir mukavemeti 1İ. fade eder. Türkler bana tekrar tekrar şunu söylemişlerdir: “Biz Ruslarla 200 se-| ne içinde bir düzine harp yapmışız- dır. Onlardan şimdi de korkmuyo- ruz!" Türkiye istilâ edilmiyebilir Türkiye, belki istilâ edilmivebilir. Rusya 1945 e kadar Türklere karşı homurdayan dişlerini tir; ancak o vakit, Kars ve Ardahan mıntakalarını istemiş ve Boğazların idaresine Iştirak etmek teklifinde bu. lunmuştur. Belki Ruslar Türk ordu- Koskocaman güöbefini bir çalkala- makla yüreğfine oturtuyeren — ve sonra İstediği anda hepsini birden başına çıkarıp yerleştiren heybetli blr vücut!... Sürrealizm, harita tanzimine de girdi mi bilmiyorum. Girmediyse, bizlm Türkiyenin &lyasi haritasını 'N Bedit FAİK F sajda, Üç adamı İnönü ve Bayar. Fakat gelin gü- överler! Atatllrk, Ankara neremizdedir-ühe eelei- Mevsim Kânunsani kara Hukuk Fakültesinin 25 inci yıldönümü dolayısiyle yapılan tü- rende, eskli cumhurbaşkanının giy- diği profesörlük cübbesi İle meş- guldürler. Yani her iİki tarafta da İnönü mevzuu bahis! Halk Parti- sinden kimli görseniz: “Birader, di- vor, bu da yapılır mı? İnönünün a- lar: bir topal vatandaşa ayak yaptıra- cağını duymuş olacaklar ki, an- kara Palasın merdivenleri önünde koltuk değnekli furya blr ucuzluk temin edilemerz- se bile iki tane suni ayak herhal- de yaptırılır. Fakat gelin görün kli, Ankaradaki muhalifler tutturmuş- — Ucurzluk hanli? hani? Tenkide tahammlil hani? Hikâyeyi bir demokrattan dinle- sinde bu hükmün sebepleri kıgmen| siyle karşılaşmak — istemiyecektir. maddidir. 6 İyi teçhiz edilmiş tank — Belki onlar tamamiyle Türkiyenin seçmenlere sık sık rastlamak ka- bil. Ne yapsınlar ümlt dünyası! Pek mevsimsiz talep- lerde bulunan bir muhalif olmak - tansa, koltuk değ- neğine davanın hil- maye — beklemek elbetteki daha İn- saflı bir hareket- tir. Altı aylık bir İktidar içinde , | İ Demokrasi göstermemiş- . G gn —© kardın ? a. Kendisine —Ö ll clik yeğenimin kuma kitabında gördüğümü anlat- tım ama, bu defa içilme anatomik bir meraktır saplandı: Hangisidir bu Ankara? Göbek mi, kalb mi? Yüreğin ağza geldiğini çok — 1- şittik, Fakat göbeğin kalbe girme- Bİ, yahut yürefin göbere İnmesl nerede görülmüş? Anlaşılan boz- kü- Ü çizeceklere tavsliye ederim. Süleran- nın ve pollitikacılarımızın elbirliği İle kafalarımıza çizdikleri acaylp harltayı, kâğfıt Üzerine dökmek 1- çin ondan daha âlâ bir metod güüç bulunur ! Fakat billyor musşunuz, Ankara- yı neremize yerleştireceğimizi bile- memekte hakh oldufumuz taraf- lar da yok değli. Demokrasiyi yü- rün ki, demokra- ; âimize Ürıiz olan bir el çabukluğu, bu Üç iİsimden bi- rini — gillvermesin mi? Devlet Trad- yosunda ve resmi ajansta Ikinci cumhurbaşkanını arayın ki bulası- dını gene silmişler,, ve Demokrat- lardan kime rastlasanız: “Yahu, di- yor, bugline kadar şu cübbesli nerede |mls ?,, Life dergisi sahibi şerefine verl- len kokteylde bir tarafsız dost ko- luma gilrerek: dim; Adamın birini Idam edecek- ler. Tam sehpaya çıkarken sorü- yorlar: — Son arzun nedir? — Sön arzun nedir? Mevsim de kânunusani. Adam gülümslyerek yutkunuyor ve bir- denbire: — Çilek, diyor. Çilek isterlm, — Yahu, bu mevsimde çilek olur profesüör Nitekim dün Ankara Palasta “Tıpkı senin gibi ben de bir haft- teşkilâtın dağınık halden — çıkarılıp toplu bir şekle konulması teşkil et- mektedir. şehir. yaratmanın z remizde taşıyacafımızı, neremilze Cumhurbaşkanı, Anıt-Kabir yerleştireceğimizi şaşırmışız! . x öre b | Ve ben tam bu bocalama içinde inşaatını tetkik etti iken, Ankara Palasta rastladığım Ankara l1 (ÂANKA) — Cumhur- demokrat dostlar da: başkanı Celâl Bayar, buğgün — saat — Anku_rıı Türkiyenin — kafası- 16,.30 da beraberinde —Yusuf Ziya dır! demezler mi? Öniş olduğu halde, Anıt-Kabir inşaa- tını mahallinde tetkik etmiştir. Ame- rikadan bir Türk vatandasının hedi- vye ettiğli 38838 metre — uzunluğundaki bayrak direği bugün yerine konul- muş ve kaldesine beton dükülmües- | tür. Cumhurbaşkanımız Aalâkalılar- dan insaat faaliyetinin seyri Üzerinde izahat almış, bilhassa İnşaatın l0 ka- sım 1951 de tamamlanması lmkânla-ı rını etüd etmiştir. lebeslne döndüm. Kime rim. Hayır, insanın tur ki, dalma gözlimlin Yeni İstanbul'un surpriza : 1.000 SAAT. Tafsilatını yakında kırın ortasında medeni vecheli bir sevinci İçinde, meydana getirdiğimiz beldeyi ne- İşte o zaman, muhtelif anatoml hocalarının ters eğitimi içinde saş- kına dönen bir mektebi tıbblye ta- sorayım Yarahbi. Ankara neremizde? Gal- lup gibi blr mücssesem olsa sora- cağım ama, yârü afyardan çekinl- düsündükcçe uykusu kaçıyor. Bir acayip vücut- önünde: adrtiai M TETNiZE DirLERireTUİ Tit itTiT Ht Tdr BÜ0 F FÜN ÇYT ÜST ŞA FTT b Ft e TFT Ürün H A ü T LA a| İN rütmeye çalıştığı zaman, Ankara elbette ki kafadır. Devletcilik !, Devletçilik!.. Diye tutturduğu an İse, göbekten başka bir şey ola- maz, Ve nihayet — kli çok defa olmuştur — dört senelik garanti İçinde bağdaş kurup olurduğu za- man İse, ancak mlde olabillyor. A- ma bütün bunlar bir yana, bence en güzeli ve dofğrusu, Ankaranın bir çift kulak olmasıdır! Buna muvaffak olup da, onu ses duyan hale getirdik mi, siz seyredin te- kâmülü! - Cübbe meselesi AMEHİHALI dostlarımız, Cum- “hurj:.'ut Bayramı mlünnsebetiyle Başbakanımıza gönderdikleri me- ti n Flei TÜLALI OHU KOTURTMCER I ER CK LİR LT YA H A TÜT TTE TT OT LA T AT Aİİİ T l di İ TE LAY AA DT PT LA A A ÇAM EAN TAL AA TU A DT V D a e) e Drü e VAA l TT CO P DA FM TUT TT İtÜ et Eİd Yü a TİYE T KS AA HT LELLE töortip hatasının kurbanı olmüuştüur. Pekl Amerikan kartmayı hangi kulpa Riz ? AHahtan Amerikalı dostların bi- zlm Matbuat Kanunundan haberle- ri pek olmadı. Yoksa, resmi bir tekzip yahut tavzih gönderip, ay- ni sütuünda, aynı puntolarla neşrini pekâlâ talep edebllirler ve devdet radyosu hoparlörlerinden İnönü a- dını, çengiİr çengir bafırtırlardı da sesimizi dahi çıkaramazdık. Simdi Ankarada, muhalifler en ziyade bu mesaj mevzuu İle İlgl- lenlyorlar. İktidardakller İse, An- mesajındak| — çı- iliştirece- tadır iİkl tarafı dinliye dinliye şaş- demokrasimiz baygınlıklar geçlre- cek. İylsl mi, gu fahri profesör- lükleri şahuslara değil de makam- İara verelim.,, Doğru söze ne denir? Demaokra- simiz ki, çırıl çıplak bir muhalefet teminine doğru Filidiyor, cübbeye nasıl tahammill eder ? ARECLİS açıldı ya, Ankara gene dolu, Ve geçen hafta Cumhurbaş- kanının Meclis kapısında rastladıfı Te İ Hiri mu ? nız. | kına döndüm, dedi. Hayır, Allah Mahkümun cevabı: ' ürtnnhııllnrın bilir ama, İnönü, iki defa daha — Ben beklerim! tarih kitabı, haydi İnanalım ki, bir Gübbesini giyip fakülteye — gitse, Hikâyeyi anlatan demaoakrat, his- Sırmalı Mevsim kânunusani İş takibi İle meşgul seçmenlerle seyi de önlüime serdi: — Bizim muhnliflerimiz de şIm- di tıpkı böyle, Baktılar kıi, pahalı, mevslmsiİz arzular öne sli- rüyor ve Üstelik İlle şimdi Isteriz, diye.. Kulafına iyilip fısıldadım: — Su halde demek ki hemen çi- leğl getirseniz, İplin çekilmesine ra- m olacaklar. Ha gayret! Kolunu kolumdan — kurtarırken, etrafına bakınıp mırıldandı: — Mevalm kâünunusani dostum, Mevsalm künunusani ve bizim bah- çede İlmonluk yok, “ser,, yok! KOUT A TU FEPİĞ URUDLTLT ÇEğ KA 1 HK FOT HD EAARA FF A h F pil L FT AĞ LAİ L İ L d Ü CKL YT KT AAT LA L LN LFİŞE İAT Cd YU LA TU TFT TU ÇÜ T papuç ısrar edliyorlar: dışından geçip gidecektir. Bunlar muhtemeldir, Bu müddet — zarfında, Türkiyenin muharip bir millet gşâ4 ,hikasına yükselmesi için, yapılacak daha çok şey kalmaktadır: Birleşik Amerikadan daha fazla teçhizat, daha çok yardım, — daha tam bir eğitim yapılması beklenmeke tedir. Amerikan mlülşavirleri başla, dıkları işi bitirmek için — zamana muhtaçtırlar. Yekpare millet Bununla beraber, eğer Ruslar Tür. kiyeye bir darbe indirirlerse, kendI. lerini müdafaa için hür dünyadaki bir çok devletlerden fazla, teçhiz edilmiş bir millete hücum etmiş olacaktır. Bu çetin bir millet, mağrur bir mil. let. yekpare bir millettir. Türkler göründükleri kadar mül- kemmel midirler? Ben bu suali, harp esnasında ÂAÂmerikan 80 inci tümeni kumandanı olan, 1947 den sön zamarna lara kadar da Birleşik Amerikanın Türkiye —Askerit Yardım — Misyonu Başkanı bulunan Tümgeneral Horace MeBride'e Bordum. O bana şu cevüs bı verdi: “Eğer harbe girsem, tandıfım die B#er askerlerden ziyade, cenahlarımda bir Türk tümeninin bulunmasını iş- terdim.,, Türkiye temmuzda Korede Birleş- miş Milletler namına dövüşşmek için 4500 kişilik bir birlik göndermeye karar verdiği zaman, Ankara sokaltı larını dolaşarak, rastgeldiğim halkla konuştum. Acaba onlar bu hareketi tasvip ettiler mi? Değil tasvip, bir çokları bizzat bu birliğe karışmaya can attılar. Bunların hepsi, 28 senae evvel AtatÜürkün müstevli Yunanlılaa rı Ege Denizine döktüğü günden bes ri, Türklerin o kadar göğüs kabartıs cı harp kabiliyetlerini kaybetmedike lerini bütün dünyanın bilmesini istla yordu. Son derece vatansever olan Türke ler köomünizme karşı pek az ÂAvrupa milletine nasip olacak kadar birleş- miş bulunuyor. Burada hiç bir beşins« ci kol yoktur ve olmıyacaktır; Ka- nun dışı sayılan komünizme sempati duyanların 10.000 kişiye baliğ ol« cağı da şüphelidir. Bunların çoğu da yollarını şaşırmış İstanbul talebeleri ve bazi münevverlerdir. Türkiyede niçin komünizm yoktur ? Bunun sebebi nedir? Bunu kısmen izah iİçin, Türkiyede — bahsedilebi- lecek bir sınal proletarla sınıfı yok« tur, diyebiliriz. ÇCünkü halkın yüzde sekseni çiftçidir. Şurası çok ehem- miyetli bir hakikattir ki, Rusların diğer bir çok komşuları gibi Türk« ler, Rus kokan her şeye karşı sağs lam bir emniyetsizlik duyarlar. Bir Türk dostum bana şunu söyle- miştir: “Bize göre Rus —Çaarlariyle Rus koömlünistleri aynı gayeyi güderi Türkiyeye eziyet etmek!,, Türk köye lülerini de küçümsemeyiniz: Onlar Batı Avrupasından gelen ziyaretçile- rin bazılarına göründükleri gibi geri değildirler: Kurnaz, mağrur ve aşi- ret ruhludurlar, Bunların yüzde yet- mişi okuma yazma bilmese bile, dün« yada ne gelip geçtiğini ve — bunun kendilerine tesiri ne olacağını cçok iyi bilirler. Hemen, hemen bütün köy kahvelerinde, dikkatli — dinleyicilere dünya haberlerini bağıran radyolar vardır. Umumiyetle dostlar grupla- rında gazete okuyarak dinleten köy«e lüler çoktur. İşte bu sebepledir ki, bu yaz Akdenizin Rivlera eğlence ye« rinden fazla hücra Türk köylerinde Koöre harbi hakkında, — konuşmalar işitilmiştir. Türkiye, artık Ortadoğulu degildir Bir kaç sene evvel, Feld Mareşal Archibald Wavell, Birinci Dünya harbindeki Filistin harekâtı hâtıralas rını yazarken, Mehmetcçiği şöyle ta- rif etmişti: “O, dövüşücü olarak, dünyanın hiğç bir askerine benzemez. Kendisine se“- fil bir gıda verildiği, fena teçhiz edil« diği zaman bile, aylar ve — seneler müddetince tehlikeli bir düşman oöl. makta devam eder... Ne kadar ruh öldürücü olsa bile, hiç bir vaziyet o- nün inatçı mukavemetini azaltmaaya muktedir değildir!,, Buğglün Amerikan yardımı sayesin- de, Mehmetçik artık, sefil bir şekil- de teçhiz edilmiş değildir. Fakat ona başka türlü nasıl yardım edebiliriz? Ne yapabiliriz ve ne yapmamız 1(â- zımdır? Amerikanın Ümitsiz bir surette çetin ve güvenllir müttefikle- re, inatçı bir mukavemet — sahibi mlüttefiklere muhtaç olduğu bir za- manda çok mühim suaâller — vardır, Fakat dikkat edelim, önümüzde fazla vaktimiz de olmayabilir!.. Çeviren: Kâzım Sevinç Altınçafş Daha ne İstersiniz ? ... . oğreneçe Şili'de banka memurları greve başladılar Santlago (Şili) li, A.A. (AFP) — “İspanyol-Şili, Bankası memurları bugün greve başlamışlardır. Grevin ne kadar süreceği bilinmemektedir,. Memurlar yevmiyelerinin arttırılma- sını İstemektedirler,. Bu hareketin genişlemesinden en- dişe edilmektedir, ksiniz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: