Sayta 2 Nt tarT KN BU 12 Kazım 1080 MA L öt kll klerlwr Denizlerimizin coğrafyası Yazan : Prof. Hâmit Sadi SELEN İnsan bir kara mahlükudur, fakat denizlere açıldığı mispette medeniyette ilerilemiştir. KUL / kitaplarında — denizlerimize | adalardır. Fakat yarı S b geee bi sayıda İnsanlara nasip olan bir iş-| ©i zamanda ayrı ayrı hükü H, yalnız bazı kıyı halkını kendir elinde — bulu denite y Ki ö “*'A“ Pzer Üymemenai erlemeler sahll ile İç bölgeleri 'tarih boyunca her iki taraf> ikçe daha- büyük daha engin denizlerle münasebete geçti. Bugün denizcilik, bir kısım Ansanlarının işi olmaktan. çıkn Milletlerin — refahi. deniz. b ierleme Ve gerileme ile ölcülür. hal almıştır. İnsanların denizlere sokulması ön- €e balıkçılık, sanra da gemlcilik #icaret şeklinde — olmuştur. Denizin Açtığı Yo enü dalma refaha ulaştı Muştır. Uzak diyarların mahsüllerini kolayca taşıma imkânları yeryüzü- laştırdı. Beşer ha medeniyet #arihi denizcilikteki keşifler ve mera. yışlarla — safhalanır. 'Türkler dalima denizcilii sevn der, — yaşadıkları topraklarda - dağ- İara, ovalara, derelere olduğu. kadar dolaştıkları denizlerde burun, koy körfezlere türkçe adlar vermişlerdi Anadoluyu tek bir Mare altında toplayan Selçukiler gibi Osmanlıları a Siyasi tarihi denizcilik etrafında foplanır. Osmanlı hükümdarları ken- dilerine Hakan-ll - berreyn.vel - bah Teyn yani İki kıtanın, Anadola ve Rumelinin, Iki denizin, Karadeniz ve Akdenizin — hakâmı adımı verirlerdi. Denizleri de ülkesinden sayardı. 'Hiç şüphesiz - Adalardan sonra de- izcilikte en elverişli yerler yarım- gahil indeki bir fır. gelmiştir. Hele hükümet merkezinin içeride Kıyı gehirleri birer kapı haline Nması bütün memleketin denirci olmasını fcap ettirmektedir. Vaktiyle denizcilikte büyük bir rol oynayan kıyı şekilleri, yanl koy ve körfezlerin çokluğu bugün ikinet plâ- 'na düşmüştür. — Zamanımızda sahli. lerin çokluğu ve uzunluğu kâfidIr. A- Çılan 'her liman memlekete yeni bir Ülke kazandırmış kadar mühimdir. Cedlerimiz - denizlerimizi / Ülkeden saydığı halde biz memleket coğrat- alarla snirlyoruz, Halbuki ufkunu açacak hareketi saha bundan sonradır. Deniz, hudut- Suz imkân yoludur. Bizlm öğretim hayatımızda, edebi- yatımızda denizin derin akisleri ol- mak gerekir. Deniz coğrafyamı, denizcilik tarihi bizl yakından ilgilendirmelidir. De- nizlerimizin sularına, tabint ve ha- yat şartlarına, balık servetine dair esaslı bilgilere ihtiyacımız var. De- Biz yollarımızın, deniz. ticaretimizin zasıl gelişeceği hakkındaki düşünce- derimiz dalma ortaya konmalıdır. Hâsılı, memleket kıyılarda bitmer, bilhasma iktisadi ve siyasi coğrafya- 'nın en canlı bahisleri bundan sanra başlar. Çocuklarımıza — denizlerimizi tanıtalını ve denizetliği sevdirelim. Bu bir milli eğitim borcudur. Türkiye Üçüncü Ticari mehafil, bu. kongreni 1951 başında yapılması Birincisinden — yirmi beş yıl sonra, 1948 de yapılan ikinci Türkiye İkti aat Kongresini müteakip, üçüncü bir Köngrenin toplanması etrafında şeh- Timizin iktisadi, ticart“'mehafilinde kuvvetli bir arzu mevcut bulunmak- tadır. Bu mahfillere göre, liberas- yon gibi memleketin içine yeni gir- diği bir rejimden sonra ticaret erba- bının, iş ve fikir adamlarının müta- Mağını toplyacak ve kanalize edecek bir kongrenin toplanması söz götür- mez bir ihtiyaç olarak belirtilmekte- dir. Türkiye Üçüncü İktisat Kongre- #inin 1950 yılının sonunda veya 1051 in ilk aylarında yapılması yine aynı ehafile göre yerinde olacaktır. 1948 Türkiye İktisat “Kongresini Tıp Fakültesi burslu talebeleri hakkında yeni bir karar İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Yönetim Kurulu evvelce aldığı bir kararla, klinik / öğretmeninin asgari #ömestri olan yedi sömestri ekim a- yında tamamlayan burslu öğrencile. Tİn, bursunu kesmişti. Bu vaziyet sta> Tiyer öğrencileri çok mağdur bir du. Tumda bıraktığından Milli Türk Ta- lebe Birliği Tıp Fakültesi Yönetim Kuruluna müracaatla, burslarının bir #ömestr daha uzatılmasını istemiştir. Geçen hafta içinde toplanan İstanbul Ünlversitesi Tıp Fakültesi Yönetim Kurulu, bu seneyi incelemiş, bu ara- 'a Mili Türk Talebe Birliği temsil: eilerinden de izahat aldıktan sonra verdiği bir kararla 7 sömestr sonunda birbirini müteakıp olmak üzere 3 im- 'tihan devresinde burslu olarak, bğ- Tencilerin imtihana girebileceğini ka- bul etmiştir. Bu vaziyet karşısında 1950 de burslarının kesilmesi " lazım Kelen öğrencilerin haziran 1951 s0- muna kadar buralukları devam edebi. decektir. Mülit Türk Talebe Birliğinin mü- Facaatının, Faktilte Yönetim Kurulun- €a kabul edilmesi talebeleri çok mem. 'nun etmiş bulunmaktadır. İktisat Kongresi n 1950 sonunda veya ni muvafık büluyor. tertip eden İstanbul 'Tüccar Derneği. bu mevzuda bir teşebbüs yapmaya hazırlanmaktadır. Bu konuda Dernek Umumi Kâtibi Hamdi Öziç, muhabi- Timize gunları söylemiştir: “İktisat Kongresinin yakında top- Janmasını bir ihtiyaç olarak görüyo- Tum. Köngre, 1951 yılının Jik ayları içinde toplanmalıdır. İçinde bulun” duğumuz ticarf serbestisinin önümü- ze çıkarması muhtemel meselelerini bu kongre konuşmalı ve - ticaret hayatımızın yeni veçhesi böylece te- Bellür etmelidir. Başhekimlerin dünkü toplantısı Dün sabah Vilâyette Val da İstanbuldaki' e bahse konu elmus ve doktoriz ve Belediye Relsi Prof. Dr. Gükayın başkan hastahanelerin başhekimleri dökterlarin hastahanelere devamları işiyi hasta kabul ve yatırılması usüllleri üzerinde mürzakerel . Hastahanelerde gida maddeleri ve yem hastahane İşlerinde görü Valiye izah etmislerdir. Hastahanelere sabe Sehir köşesi Kurtarıcı Atatarke'ü iğü gün, eh Bane Dir. teessürle, kalblerinde ona karsı duyduk ları hayranlık hissiyle kendisi- ılar. Fakat, onun vefatı yüdönü- #üne dadet eden evvelki gün- de çıkan yobazlık meomuaları, kahpece . yazılarla ai varlığına tecavüze dar, Ahali arasına fesat torumla- m afmak gayesiyle yapılan bu iğreng. neşriyatın ” vlodanmaca yapılmış iftiralarından — biri de Şudur? Atatürk, milleti protes vaffak olamamış. İnsanın . bu beyinsle Kafalar, kafasız softaların heszeyanları karşısında dinden, (mandan çe kası geliyor. Fakat biz gülüyonuz. Çünkü Atatürke inanıyoru Onun insanlık, — medeniyet yoz Tunda yaptığı İnkılaplardan biri de, milleti din ve iman saticılar Tinin istlamar vasıtası, me'keli olmaktan kurtarmış bulunması- dır, Biz onun için kendisine tes dim olduk. “Müslümanlığın —asıl mânasn #teslim olmak, değil midirr BİR İSTANBULLU İlk kadın senatörümüz İstanbul Üniversitesi Senatosunda Prof Cahit Ars'tan boşalan üyeliğe Astronomi — Profesörü Dr. - Nüzhet Gökdoğün — seçilmiştir. Yeni Azanın Mazbatası Senatoca tasdik edilmiş ve Prof. Nüzhet Gökdoğan içtimalara iştirake başlamıştır. Ahmet Riza Bey- toplantısı Türk Sosyoloji Cemiyeti tle Tatan. bul Müaliimler Birliği, tanınmış po: litikacı Ahmet Rızanın — ölümünün yirminci yılı münasebetiyle bir tören hazırlamışlardır. Bu törende Sosyolo. Hi Cemiyeti Azaları Ahmet Rızanın Türk sosyolojisi içindeki " mevktini belirtecekler, Muallimler Birliği mü- mesrilleri de Ahmet Rıza Beyin mu: allim cephesini, Bursa Maarif Mü: dürlüğündeki ieraatını ve İstanbulda ilk kız İisesi açmasını izah ederek değerini belirteceklerdir. Bu toplan. tıda Halük Şehsüivaroğlu da Ahmet Rızanın hayatını anlatacaktır. Top. Jantı önümüzdeki hafta İlân edilecek. tir. Halk için dersler Bir çok memleketlerde “öğretmen organizasyonlarının tahsilleri — nok- san kalmış, yahut günlük konular hakkında aydınlamak isteyen vatan. daşlar için tesis — ettikleri akşam Gerahaneleri fikrinden hareket eden İstanbul Müallimler Birliği Terbiye Enctlmeni, Rüstempaşa ve — Atikali- Paşa medreselerindeki salonları - bu işe tahsis etmeğe karar Vermiştir. Bu Kararın İstanbul Belediyesince — de teşvik edileceği beklenmektedir poliklinik rde ” bulunul. erin iyi pişirümesi meselesi ikleri güclükleri Et kombinalarının kurulıı!a;ı lgaraılaşh Mr. Harry MeKee : “Biz, bütün çalışmalarımız esnasında Türk Hirasının lüzumsuz yere harcan- maması - için geleni yaptık” diyor. Marahali Plânı yardımı fle memle. ketimizde tesls olunacak et kombina: ları için E.C.A ve Toprak Mahsulleri Ofisi ile 9 aydanberi çalışan Amerl. kalı Mr. Harry MeKee bugün mem. deketimizden ayrılacaktır. Malüm olduğu üzere Türkiyede se- 'nenin her mevsiminde ucuz et teml. Ai için 'Toprak Mahsulleri tarafından Erzurumda et kombinaları tesis o. hunacaktı. 'Bü hususta yapılmış olan 22 mllyon liralık Menges tekliflerini Marahali Plânı idaresi mübalâğali Bulmuş ve daha küçük çapta bir Projenin tatbik edilmesinin tavsiyeyı değer clduğunu, bildirmişti. Öğrendiğimize göre Toprak Mah. gülleri Ofisi ile “halledilmeyen — bu Mesele hakkında anlaşmaya varıl. Bu hususta dün kendis gan bir arkadaşımıza İekes demiştir. ki: “— Brrurumda kurulacak et kom- binalarının profeleri — hazırlanmıştır. Önümüzdeki haftadan itibaren tatbi. kına başlanması beklenir, Biz bütün çalışmalarımız emasın. da Türk lirasının Tüzumsuz yere har. canmaması için elimizden geleni yap. ti fle Konu. Mr. Harry Sabık müzeler U. müdürünün anma toplantısı Müllif müzelerin kuruluşuna hizmet 'eden ve bu müzelerin inkişafiyle mü. Zecilik Alemine beynelmilel — büyük göhret — kazanmalarına yardımı do. kunan sabık- müzeler umum müdürü rahmetli Halil Ethem - Eldem için Müzeler ailesince 14.11.1950 tarihine astlayan salı günü saat 15 te Ar- keoloji Müzeleri Kütüphanesinde bir anma töreni tertip olnumuştur. Samson François'nın veda resitali Amerika ve Avrupada hârika pi- yanist namiyle tanınan Fransız sa- Batkârı — önümüzdeki pazartesi ak- şamı — genel istek Üzerine bir veda Fesitali verecek ve ertesi sabah da uçakla Parise hareket edecektir. Beyrutta üstüva hattı hastalıklarından korunma vsuülleri konuşulacak Ortadoğudan gelen — üstüva hattı hastalıkları " mütehasmalariyle - Ce nevredeki Dünya Sağlık — Teşkilâti merkezinden gönderilen inşe mesele- leri ve zührevi hastaklar mütehas: aıslarının iştirakiyle 18 ve 19 kasım. da Beyrutta, Ortadoğuda yapılacak iki günlük fetkiklerde Üstüva hattı hastalıklarından korunma ve bu has- talıkları tedavi usülleri görüşülecek. tir. Bu iki günlük çalışmalar, “Bey. Tüt'taki Amerikan — Üniversitesi” ile “Birleşmiş Milletlerin Filistin Mül. tecileri İçin Yardım ve Çalışma Bü. rosu” tarafından tertip edilmiştir. Şehri kirletenlerle mücadele ediliyor. Temizlik Müdürlüğünde ihdas olu. 'nan Motörlü ekipler son hafta zar. fında şehrin her tarafında kontroller yaparak yere tüküren, duvarları kir. leten, Sokaklara öteberi — düken aparimanlardan örtü silken 59 kişi hakkında ceza zaptı tanzim etmiş- lerdir. Bunlara 150 liraya kadar pi Ta Cezamı verilecektir. - Kontrollere her gün devam olunmaktadır. Başbakan Yardımcı: şehrimizde Başbakan — Yardımcısmı ve Devlet Bakanı Samet Ağnoğlu, beraberinde DE. İstanbul Bölge Müfettişi ve Basın - Yayın Umum Müdürü Dr. Halim Alyot olduğu halde dün sabah ekspresle Ankaradan Şehrimize gel Mişlerdir. Husust işleri için İstanbula geldi. Bini söyleyen Başbakan Yardımcısı nn bu akgam Ankaraya — dönmesi Beklenmektedir. İstanbulda toplanan Milletleraramı Sivil Havacılık Ortaşark İkinci Mın- takavi Toplantısı münasebetiyle Or. taşarkta bir tetkik seyahatine çıkan 've kanferansi müteakıp gehrimize gelen Mületlerarası Sivil“ Havacılık Teşkilâtının basın kısmı şeti M. Leon Boussarâ dün uçakla / Tahrana git miştir. Hareketinden evvel gazetemize be- yanatta bulunan M Boussard, son konferana hakkında aşağıdaki izaha- t vermiştir: “İ C A O. nün İkinci Kumi Hava Yolları Toplantısı İstanbulda üç haftalık içtimaından sonra son ra- porlarını hazırlamıştır. İ. C. A. O için Ortadoğu bölgesi, Akdenizin do. gu kıyılarını, Kızıl Deniz ile Bab-el: Mendeb Boğazını içine aldıktan son. ra doğuya doğru Hindistanın güney kısmı ve kuzeye doğru Hindistanın batı deniz kıyıları ile küzeybatı m- nırlarını kaplar. Bu saha, tarihte Av- rupa ile Güney Asya arasında ana- 'nevf ticaret yolu olan kısımdır ve milletlerarası hava nakliyatı - bakı- mından çok mühimdir. Bu sana a 'Tu zamanda hâlen milletlerarası nak- Jiyata kapalı olan Rus idaresindel arazilerin güneyine düşer. İstanbuldaki 1.CA.O. toplantımının başlıca vazifesi, hava — meydanları, hava yolları ve yerin durumu, hava gartları ve seyrüsefer kontrolleri, Tuhaberat, meteoroloji, araştırma ve kurtarma meselelerini — incelemekti. Böyle bir bölge plâm dalma hâlen işleyen ve teklif edilen tarifeli hava yolları lle tarifesiz ticart ve serbest teşebbüslere ait hava seyrüseferlerin ihtiyaçlarını araştırma ve tetkik te- meline dayanır. Toplantı Sivil Havacılıkta tik defa olarak Doğu yarımkürede uzun me- #afeli radyo telefonu tam mânasiy- le kullanabilmek için Jâzım / gelen tedbirleri alarak ileri bir adım at- mıştır. Toplantıda yapılan plânlar ik- mal eğildiği takdirde, pilot doğru: dan doğruya uçuş haber alma mer> kezi ile konuşarak Bizzat hava şart- Jarı ve uçuşa ait diğer malümatı ale bilir. Uçuş malümat merkezleri Karaşi. Bombay - Tahran - Bahreyn . Har. fum » İstanbul - Kahire - Kitris ve Atinmân teessüs etmiştir. Son CAO ilâvesinde, elde edilen prensiplere uy: Kun olarak araştırma ve kurtarma Sahalarının uçuş malümat mıntaka- Jarı ile aynı yerde olmasına karar verilmiştir. Avrupada kabul edilen ve noktası noktasına muhabere için kullanılan #üratli telgraf geridi Tolesi ” bütün Ortadoğuda tatbik edilmeye başlan- mıştır. Bu gistem sayesinde bir kaç dakika içinde uçuş plânı haberleri herhangi bir yoldan geçebilecektir. Toplantıda hazırlanan plânlar he- 'nüz ikmal edilmemiştir; fakat pek yakında Ortadoğuda uçuş emniyeti ve kolaylıkları dünyanın her yerinde Olduğu seviyeye yükselecektir. Toplantının neticelerinde ” sizce aksayan bir taraf yok mudur? Arap- Jarla İsrallliler arasındaki anlaşmaz- h mahiyeti nedir? — Hava kaldeleri ve seyrüseter| İ komitelerinin çalışmalarında mühim İstanbul, gelecek sene servise haşlayacak olan tepkili yolcu a konuşurken bir gecikme olmuştur. Bu gecikmeye #ebep Doğu Akdeniz memleketlerinin aralarındaki münasebetlere tesir eden hususlar üzerinde bir anlaşmaya va- Tılamamasından ileri gelmektedir. Ge- cikmenin başlıca sebebi Tuzmamenin birinci maddesi 1i Bu madde, uçu Bölgelerine bir hudut tesbitini ve bu Bölgeler hakkında malümat merkez- leri tesisini talep etmektedir. “Telsizle haber alma teşkilâtlarının Doğu Akdeniz bölgesinde kurulması gerekmektedir. Bu haber teşkilâtının Cihanştimul bir şekilde — hazırlanıp, havacılık işlerinin emniyetinin düz: gün bir gekilde garanti edilmesi icap Etmektedir. Meselâ. Arap Devletleri temsilcile- Ti, İsrall ile aralarındaki siyast du- Tumdan dolayı bu iki memleket ara- aında münakaleyi tesis edecek her hanggi bir plâna taraftar olmadıkla- Fını, kendi hava hatları hakkında İ rail'e malâmat vermek niyetinde bu- kunmadıklarını ve ne de kendilerinin İsrailde uçuş yolları hakkında bir Talümat istemediklerini ileri sürmüş. Nihayet tavsiye edilmesine karar verilen plân bir çok sebeplerden ötü. Yü tam sayılamaz. Bunlar arasında Belki en büyük haAtalı taraf, haber merkezini bellibaşlı hava- hatlarının dışında küçük bir adayı ” seçmektir. Daha da fenası bu ada karaya da uzak bir mevkidedir. Komite Kımıl Deniz üstünde uçacak olan İsrail uçaklarının gereken malü- matı Lydda'dan Kahirede bulunduk- ları sırada Kahire telsiz merkezi va- Sıtasiyle haber almalarına karar ver- miştir. Halbuki Kahire lle Lydda ara- #ında hiç bir muhabere yoktur. Bu yüzden Kızıl Deniz Üstünde uçuş için Toplantı b güçlüklere bir hal ça Tesi bulamadı. Bu yüzden Ortaşark- taki vaziyet İ.CAO'ya — istikbalde milletlerarası uçuşlar için gereken malümat bakımından ve kolay uçuş lar bakımından bir haylı güçlüklere #ebep olacaktır.” Bundan sonra M. Boussard, konfe- ransın sağlıyacağı mühim bir netice- ye temasla demiştir. * Tagilizler tarafından — yapılan tetkikler neticesinde bir seneden da- Ha az bir müddet zarfında — tepkili uçaklar yolcu nakliyatına — başlıyar caktır. İlk servis İngiltere ile Avurr fürya arasında olduğuna güre tep- kili uçakların uğrağı haline gelecek- tir. Saatte 750 km. yapan bu uçaklar İngiltere - Avusturya arasındaki hâ. len 68 saatte katedilen mesafeyi 38 sante indirecektir. Tepkili uçakların servise girmesi ile yeni bir pist sistemi, seyrüsefer kontrolü. muhabere ve — meteoroloji için yeni kaldeler Jazım gelecektir. İşte İstanbuldaki son konferansta bu mevrular görüşüldü ve tepkili ucak- Tarın uçuşunu tanzim edecek kaldeler yapıldı. Tepkili uçak servislerinin " Ihdası fle Türkiyenin sivil havacılıktakt e- hemmiyeti bir kat daha artacaktır. Kâlb hastalıkları hakkında konferanslar Kopenhag — Üniversitesinin cerrahi profesörü ve iki arkadaşı — şehrimizde altı konferans verecekler Milletleraran / Dünya Sağlık Teş- Kilâtı tarafından İstanbul ve Anka- ra Üniversiteleri Tıp Fakültelerinde kalb ve kalb damarları ve elğer a. meliyatları safhalarını — tatbikat ve projeksiyon — suretiyle — göstermeğ, memur edilen Kopenhag — Üniversi. fesi Cerraht Profesörü Dr. Hunfeldt, refakatinde kalb hastalıkları tzmanı Dr. Hansen ve anestezi mütehasmım Dr. Anderson olduğu halde memleke. timize gelmiş bulunmaktadır Prof. Husfeldt ve iki meslek arka- dağı gehrimizde kaldıkları günler 1 çinde aşağıda srasiyle yazılı mevzu. lar hakkında konferanslar verecek. lerdir. 1 — 18 kasım pazartesi saat 1130 da Cerrahpaşa Birinci Cerrahi Kll. niğinde Dr. Andersen tarafından kalb ve göğüs ameliyatlarında anestezi, 2 — 14 kasım salı: saat 930 da Cerrahpaşa Birinci Cerrahi Kliniğin: de Prof. Husfelât tarafından / ciğer veremi ameliyatlarının muhtelif saf. aları, 3 — 17 kasım cuma: saat 9.30 da Güreba Hastahanesi İkinci Cerraht Kliniğinde Prof. Husfeldt tarafından göğüs — cerrahisinin — fizlopatolojik Meselesi, & — Zi kasım salı: mat 9.30 da Cerrahpaşa Birinci Cerrahi Kliniğin. de kalb cerrahisinde ameliyattan ev. 'vel teşhis mevzuu, 8 — 21 kasım salı: saat 2030 da Cerrahi Cemiyetinde Dr. Hansen tax Tafından kalb cerrahisinde ameliya. ta takaddlim eden devrede teşhise a. it konular ve Prof. Husfeldt tarafın. dan kalb cerrahisi ve ameliyat tek. nikleri, 6 — 22 kasım çarşamba: saat 9.30 a Güreba Hastahanesi İkinci Cem rahi Kliniğinde Dr. Hansen tarafın Gan elğerde stenosi - daralma Aramı, min teşhisi. KISA HABERLER Pi İskenderundan Tarıma *& Demir tokumluk Bakanlığına ait 3600 ton 4 İstanbul Teknik Dntversitesi Te İebe Birliği, Teknik Üniversiteye ye ni gelmiş olan talebeler şerefine 18 kasım 1960 cumartesi günü Taksim Belediye - Gazinosunda bir çay vere. cektir. a& Birkaç gün evvel Romadan dönen Üniversitelilerden mürekkep — heyet Azası dün Vali ve Belediye — Reisi Prof. Gökayı ziyaret etmişlerdir. He- yet Roma Belediye Relsinin İstanbul Vali ve Belediye Relsine gönderdiği bir madalyonla albümü Valiye tak. dim etmiştir. 4 18 l 18 kasım arasında Londra- da toplanacak olan Milletlerarası Belediyecilik - Kongresine davet edi. len Mersin Belediye Başkanı Bn. Mü. fide Hhan dün sant 1140 ta Pana: merikan uçağiyle Londraya hareket etmiştir. a& Bir müddettenberi memleketimiz. de bulunan Amerikan “Life", “For. tüne” ve “Time” mecmualarının a: hibi Henry Luce, dün sabah saat 1i de Holânda uçağı ile Tahrana hare. ket etmiştir. YENİ İSTANBUL SİYASİ İKTİSADI MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE Sahibi 1 İYENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LİMİTED ŞİRKETİ Müldürü: Kemal HL SARLICA Yanz işlerini filen idare eden 'merul müdürt Sacld ÖGET Neşredilmiyen yanlar dade edilmez. Banldığı yer 1 YENİ İSTANBUL MATBAACI- LIK LİMİTED ŞİRKETİ MATBAASI PEYAMİ SAFA YALNIZIZ —62— — Kaçtat Ferhat iki elini birden havaya kaldırdı: Bir buçuğu geçiyordu. Nali Bey ağır aile ve ahlâk münakaşaları- 'na hiç tahamml edemiyeceği bir an içinde ol- başını sallıya- duğunu gösteren bir gevşekliki Tak yorgun bir nefes bırakt — Ben müsaade ettim. — Park Otele, Ferihaya gitti, değii mit — Bvet. Ferhat ayağa kalktı; elleri arkasında, ay- rık bacaklarla ve iki tarafa sallanarak bir kaç adım yürüdü, sonra babasına döndü: — İyi yapamadın ekselâna, dedi, bu kız bir felâkete doğru gidiyor, Parise değil. Servatuvar filân, hepsi bahane. Onu bırak. Sen kızını, gece yarılarına kadar, Ferihaya nasıl gönderirsin? Yabu, baba, bu dünyayı bilmiyen 'adam olsan, canım yanmaz. Meralin ne kadar kuş beyinli olduğunu da bilirsin. Babasının bir itirazını önlemek için, ona doğru bir adım daha atarak ilâve etti. — Kendi arzularına ait meselelerde kafası hareketlerinin neticelerini işler. Gelgelelim, hesaplamak Jâzım geldi mi, aptaldır, aplı Nall Bey girmek zorunda kalacağı aradı: kaşarın isteksizliği içinde kestirme bir cevap — Senin bildiğin gibi değil. piyasası düşer ama, Şakir ölürse ne olacak? Borçtan başka bir şey bi Miyor muyum? Taksimdeki apartman haczi akmaz . Ben bil- #ına bir perde gibi çekti: — Kes artık. 'Nali Bey gazeteyi kendisiyle Ferhat ralin içeriye girdiğini gördü. Nai Bey hemen bahsi değiştirebilmek için, gazeteyi oğluna uzatarak: Ferhat kolayca ezeceğinden emin olduğu bif fikir bekliyerek sordu: — Başka ne var? — Bvlenecekmiş. Ferhat birdenbire gözlerini açarak baba- #ının sözünü tekrarladı: — Bvlenecekmiş! Bonra hemen anlıyarak başını salladı — O davlumbaz Şakirle değil mi? mam! Yani herifin nikâhlı metresi olacak. Bulanık gördüğü için gözlerini kısan ve larpıştıran Nall Bey, başını oğluna doğru uza- tarak sordu. — Ne demek 0T “Nikâhli metres, ne de- mekt — Şu demek baba: İnsan için evlenir. Çoluk çocuk sahibi olur. — Kendi küf.. köf.. nasıl derler ona? Kendi küfvile ev- lenir. Meral yirmi tki, Şakir altmış iki. Niçin evlenirler bunlar? Herif keyfedecek. Meral de Onun parasını yiyecek. Buna aile hayatı mi derler, metres hayatı mı? Nall Bey münakasayı kesmeye hazırlan- mak için, yere attığı gazeteyi alarak Ferhada gordu: — Para yemeye pek aleyhtar görünüyor- #un. Bu ilham sans yeni mi geldi? Ferhat yere bir gey atıyormuş gibi elini aallıyarak: Ta- kurmak Kon- — Hoppala!.. dedi, öyleyse nikâha da 1ü- zum yok. Maksat para yemekse.. Hattâ Şa- ı kir Beye de lüzum yok. Senin bu teorinle mlna- 304 Meral her güin yirmi kâğıt kıvırabilir. Sonra 305 ihtiyati altında, Suadiyedeki ev ipotek. Borç. Jarının £falzini bile veremiyor. — Parise kaçtı. Nusretle o #on binlikleri franka çevirip oraya kaçtılar. Germaine de şişkoyu soyacağı kadar soymuştur. Merale porsumuş bir balon kalır. İşin para tarafı bu. Ahlâk tarafı rezalet. Feri- hadan sonra Meralin yüzüne tükürecek elâ- dem. Haydi bu kızda akıl yok, sana ne oldu baba? Allahaşkına gu tahlili yaptır, biraz per- hiz et ve kendine gel! 'Nall Bey gazeteye büyük bir gayretle kaydırmak istediği gözlerini Ferhadın enerji Püsküren bakışlarından koparamadı. Uykuya feslim olur gibi, her hangi bir telkin altında kalmanın rahatlığına © kadar ihtiyacı vardı ki, hiç bir şey düşünmeden, oğlunu haklı bul- dü, — Canım, dedi, ortada bir şey yok daha, ben onu bu şekilde Parise gönderir miyim hİç7 Şakir gelsin buraya, konuşalım, vaziyetini an: Jatsın, düşünürüz sonra, Hakkın var senin. Bir 'daha da göndermem onu Ferihalara meriha- dara. Ferhat rahatladı. dalye çekerek: —Bak, dedi, çünkt. Nali Boy bu efer gözlerini gazeteye çe- virmeye muvaffak olarak, başının usanç ifa- de eden yorgun bir hareketiyle — Anladık, dedi, uzatma, Sana ne oldu bugünlerde? Meralle can ciğerdiniz. — Tabit... Anlamak için, Ben sana bir şey #öyliyeyim baba, Babasına doğru bir san- 306 'Bu katta 2 oda, 1 kömürlük, 1 çamaşır yıkama odası, 1 mutfak, 1 de helâ vardır. Ç Mmaşır odasının zemini Malta tası olup. Ferhat sesini yükseltti: — Elbet bir şeyler biliyorum ki bu kadar heyecandayım. karidor ve mutfağın zeminleri kı rostman, odaların.... Bir geyler biliyorum kt. Zemini tahta... Biliyorum ki. 'Nall Bey birdenbire gazeteyi çekti ve oğ- luna baktı: du: güvendiğini meselesi rsun! Samim Bey Ferhat Snüne baktı, yutkundu, ainirli sinirli — Samimi öp de başına koy. — Bulut- larda geziyor . Dünyadan haberi yok. Ben sevmem oönü, Fakat, emin ol ki, o da olmasa Meral, Dilinin ucuna gelen ağır kelimeyi savarik başka bir tâbir aradı: — Büsbütün... dedi, büsbütün. #üpürgesi olur. Nall Beyin be büyüdü. Ferhat bunu görmedi. — Vallahi baba, dedi, bu Meral yüzünden bir gün elimden büyük bir kaza çıkabilir. Birdenbire canlanan babası, gazeteyi elin- de buruşturarak bağırdı: — Neler söylüyorsun sent Sonra 'ki üç defa kaşlarını yukarı doğru kaldırarak indirdi. Arkasına bakan Ferhat Me- 307 istemem. dikodunuzu Garsönyer t yukarı dikildi ve gözleri Ferihanın, Zerrinin ve Fil Nurinin yüzünü gi Türsen, senin suratını dağıtırım. Yamruğunu kız kardeşinin çenesine doğ- Tu uzatarak tekrarladı: — Şurada İcra Dalresinin bir gayri men- kul satış ilânı var. Bir göz at. Gidip bir kere de görmek Jâzım. Fakat ağabeysinin yanıbaşındaki sandal- 'yeye oturan Meral gözlerini ona dikerek sor — Beni mi çekiştiriyordun? Gözlerindeki ve sesindeki cür'et, onun ba- bazına değilse Şakire veya birilerinden birine göstöriyordu. Ferhat bu küstahı hâı bir anda ayağının altına almak için dikil di; fakat habası hemen kızını payladı: — Sesini kes. Ben hastayım. Münakaşa Meral ayağa kalktı: — Haydi, dedi, ben mâni olmiyayım, de- yapın. Kollarını iki yana açarak savruk bir eda ile salondan çıktı. Ferhat Arkasından koştu ve onu odasında yakaladı. Kapıyı kilitleyip anahtarı cebine at tıktan sonra onun kargısında, dürdü. Meral titriyordu. Ferhat ona doğru yürüdü ve yüzünü, bir derece sonra burun buruna gelecek kadar onun yüzüne yaklaştırdı. Yüzü bembeyazdı. bana baksana... dedi, bir daha o (Dovamı var) 308