Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
VATAN BİR KRALIN HAYATI — Bulgaristan Kralı Boris I ün tekmil hayat hikâyesini pullardan takip etmek mümkündür. Resmi pula basılan binlerce insanın içinde yaltız bir tanesinin, Yukarıda resmini gördüğünüz pulların hangi hâdiseleri tesid Dünyanın en kıymetli metaı, eski pullardır Pıımınıı kıymetini ağır- hkları ve boyları — ile kıyaslıyacak olursak dün- yada en kıymetli nesnenin pul olduğunu görürüz. İngiliz Ginesinde 1856 da basıl mış bir pul vardır ki, bu pul lik çıktığı zaman bir sent'e satı- hrken, bugünkü değeri yüz bin dolardan aşağı değildir. Demek ki pulun kıymeti on milyon misline çıkmıştır. Bu, herhangi bir eşya için hayret verici bir kıymet artışıdır, Ü- zerinde iki tane birer penilik pul bulunan eski bir zarfın da yetmiş beş bin dolar ettiği vâkidir. * Görünüşte çok değersiz olan kâğıt parçalarına bu kadar para vermenin sırrını ancak sayısı pek çok olan pul merak hıdları anlıyabilirler, Amerika- da 12 milyon pul koleksiyon- cusu vardır. Bir pul ne kadar az sayıda basılmışsa ve üzerindeki kom pozisyon ne kadar kusursuzsa © nisbette kıymet kazanır. En der bulunan pullar bazan te- sadüfen yanlış basılmış olan- lardır. Meselâ yanlış Trenkte weya ortası ters basılmış, pul- lar az bulunmaları bakımın- dan kıymet kazanırlar. Fakat nadir olması da, bir pulun kıy metlenmesi için kâfi gelmez. Dünyanın birinci sınıf klâsik pullarından sayılabilmesi için bir pulun, tıpkı bir kadın gibi, dayanılmaz bir cazibeye malik olması gerekir. Pul meraklısı bir adam böyle bir pula bak- tığı zaman, o pula sahip olmak için parasını, şöhretini, “ve kıy met verdiği daha birçok şeyle- ri feda edebilmelidir. Çünkü pulların kendine has bir güzel liği vardır ve değerleri de bi- rinci plânda bu güzelliğe bağ- lıdır. PURLARI GİZLEMEK HASTALIĞI Büyük pul koleksiyoncuların Ada, ellerindeki — kıymetli pulları gizlemek hastalığı var* dır. Meselâ yukarıda bahsi ge- çen yüz bin dolarlık — İngiliz Gine'si pulu, ilkin Kont Phi- Jippe von Ferrari'ye, — sonda Arthur Hind'e ve nihayet ü- çünkü bir ele geçmiştir. Fa- kat pulun hâlen kimin elinde olduğunu, bu pulu datan ko- misyoncu New — York'lu Fin- bar Kenny'den başka — kimse anlatılmaktadır 1856 yılında İngiliz Ginesinde basılmış olan pul bugün yüz bin dolar ediyor. Bunun da kimde bulunduğu ifşa edilmiyor. EKSİK HAÇ — 1931 de Amerikada 99 milyon adet basılan bu pulların bir tanesinde haç çıkmamıştır. Bu pulun meti bugün 10,000 dolardır bilmez, Pulun fotoğrafı ancak Kenny'nin tavassutu ile çeki- lebilir. Ve Kenny'nin ifadesine göre bu püla sahip olan ada- mıtt karısı bile pulun kocasın- da olduğunu bilmemektedir. İşin garip tarafı bu pulun hiç de güzel olmamasıdır. Kirlidir; üzerinde posta idaresine —ait yazılar ve işaretler vardır. Üs telik dört köşesi de kesiktir. Vâkıâ, kendi cinsinden elde ka lan tek puldur, fakat yine de bu pulun , dayanılmaz cazibesi nin nereden geldiğini pul me- raklıları dahi anlıyamıyorlar. ZARFLAR PULLARIN KIYMETİNİ ARTTIRIR Eıkiden pul koleksiyoncuları pulları zarfların üzerinden koparıp zarfları atarlardı. Fa- kat son altmış senedenberi zarf ların da ehemmiyetini anlamı ya başladılar. Bütün — posta damgaları ve işaretleriyle bir zarf pula «hayatiyete — verir. Zarfıyla beraber yaşıyan bir pulun bir hikâyesi, bir dramı vardır. Değerleri de — zarisız pullardan daha fazladır. BİR KRALIN HAYATINDAKİ PULLAR erinde mühim —adamların resmi bulutan — binlerce pul basılmıştır. Bu şahsiyetle- rin arasında, hayatının başlı" ea vakalarının her biri — için bir pul basılmış olan yalnız bir için çıkarıldıkları — yazıda HededALALALALALLAAAADADA. yesscssAAAdA kıy- adam vardır. O Oda Bülgar Krah HU, Boris'tir. Üzerinde kraliyet arması bulutan bir Stotinka'lık bir pul 1896 da Boris'in ikinci defa vaftiz e- dilmesi dolayısiyle — basılmış- tı. Boris'in habası, Papa'nın gözüne girmek gayesiyle 1894 de oğlunu katolik olarak vaf- tiz ettirmişti, İkinci vaftizi ise Ruslara hoş görünmek — için Ortodoks kilisesinde — yaptır- miıştı. 1911 de veliaht Prens Boris'in resmi, babası ve kar- deşi Cyril ile beraber elli sto- tinkalık bir pul üzerinde çık- ti, 1918 de kral olduğu ve 1930 da İtalya Kralı Viktor Em- manuel'in kızıyla evlendiği za man da birer pul basıldı. 1938 de oğlu Simeon'un ilk do- ğum günü münasebetiyle be- şinci bir pul çıkarıldı. Kral Boris'in hayatına ait en son pul da 1944 de ölümü dolayı- siyle çıkan siyah çerçeveli pul dur. Fakat Boris'in nasıl öl- düğü hâlâ bir sırdır. Bazı ri- vayetlere göre Naziler taralın dan zehirtendiği anlatılır. Bir takım insanlar da komünist- ler — tarafından vurulduğunu söylerler, Kendi doktorları i- se, yabani keçi avlarken ya- kalandığı zatürrieden öldüğü- nü ifade ediyorlar... | PAZARDAN PAZARA | Bir İspanyol - yasağı Eski piyasalcr ve lâf atmalar — Çimdik ve şem- siye faslı — İspanya'da yakın zamana kadar devam ediyormuş — İnsan haklarından sonra kerrecssa skiden İstanbulda yazın me sirelerde, kışın Direkler- arası piyasalarında kadınlara lâf atmak pek revaçta — idi. Bunu — âdeta ince bir sanat haline getiren ler vardı. Kuş dili çayırında gözlerine kes tirdikleri ka- dınların arka sısıra saatlerce ler ve gidip gelen- durmadan birşeyler söyliyenler çoktu. Bu gibiler neler söylemez- Terdi neler!... Teşbihler, edebi bir parçadan alınmış cümle- ler, göğüs geçirmeler, ahlar, oflar birbirini takip ederdi. Piyasalardaki lâf atmalar he- men dalma bundan ibaret ka- lırdı. Kışın Direklerarasında ve Kapalıçarşı içinde işi çim- dik atmağa kadar vardıranlar vardı ve bu, kadına karşı en büyük nezaket ve zarafet sa- yılırdı!... Çimdiği yiyen çok defa, canının acımasına rağ- men, sesini çıkarmamağa mec bur olurdu. Fakat hazan yan- darında bulunan yaşlı bir ka- din işin farkıma varir, semsi- yesinin sapını çimdikliyenin kafasına indirerek: — Seni gidi utanmarz, ar- lanmaz seni!... Diye bağırırdı. Bu kaba tarzda zarafet gösteren, o rya- man kalabalığa karışarak iri- ni kaybettirmeğe — çalışırdı. Fakat bazan buna muvaffak olamaz, hirkaç şemsiye dar- besine-daha maruz kalırdı. Meşrütiyetin ilânından son- na lâf atmak âdeti azaldı, ni- hayet büsbütün ortadan kay- boldu... izde kayboldu, fakat İspan- ya'da hâlâ devam ediyor- muş. Nihayet İspanya hükü- meti harekete geçmek lüzu- muünu düymüş ve — çıkardığı bir kanunla bu nu yasak et- miş, LÂf atan- lar için ka- nunda ağır ce- zalar — varmış. LAf atmak İspanyanın bil- hassa güneyinde pek revaçin imiş. Sevil'de güzel bir kadın geçerken her gören muhak- kak birşey söylermiş. Kimisi *Bonjur sevimli mahlük!'», kimisi «Seni doğuran ana çok yaşasın!», kimisi de: «Bir tre- ni yoldan çıkartacak kadar güzelsiniz' dermiş. Sevil ka- dınları baş çevirmezler, fakat söylenen sözlerden memnun olurlarmış. Bir kadin sokağa çıktığı zaman hiç, kimse gü- zelliğinden bahsetmezse hüzün duyarmış!... Kanunun çıkması — üzerine kimse 1âf atmıyormuş, Fakat hayvan haklarını korumak ! Yazan: E.T. derrLLALALLLALALAR sedsesAAKLAKAAA güzel bir kadın gören sağ eli- nin şahadet parmağını ağzına getirerek «Söylemek — isterim ama söyliyemiyorum!» demek isterm Bir İspanyol gazetesi lâf at- mak âdetinin İspanyolla- ra Araplardan geçtiğini iddia ediyor. Bu ga- zete diyor ki: «İspanyada uzun müğddet kalmış “olan Araplar — bir- çok âdetleri- ni bize kahul ettirdiler, Bun ların -arasın- da harem hayatı vardır. panyol kadınları da İs- Araplar gibi örtünürler ve sokağa öy- le çıkarlardı. Bir erkeğin ya- kın akrahasından başka kadınla konuşması kabil de- ğildi. Lâf atmak bunun neti- cesidir.» İspanyanın güneyinde dınlar, yanlarında yaşlı — bir kadın bulunmadıkça sokağa çıkamazlar, Bir erkek fazla sululuk ederse yaşlı kadın, tıpkı bir zamanlar bizde oldu- Zu gibi, şemsiyesini kalasına indirir. Çıkan kanunun bu gi- bi hâdiselere son vereceği ümit ediliyor. #nsan haklarından sonra sira 4 bayvan haklarını korumaya gelmiş... İngilterede 23 memle kete mensup 150 deleğe — topla- narak bu hu- susta hararetli müzakerelerde bulunmuş. De legeler — hay- vanlara eziyet edildiğinden a- cı acı şikâyet etmişler. O kadar ki çoğunun gözleri yaşarmış ve karar ver- mişler: Hayvanların hakları korunacaktır; bunun için her tarafta gerekli teşehbüslerde bulunulacaktır... Bundan son ra boğa güreşi yasaktır, horoz dövüşü yasaktır. Bazı delege- ler at, fazi yarışlarının, yasak edilmesini de istemişler, fakat bu hususta bir karara varıla- mamışfır, Buna mukabil ka- saplık hayvanların mezhaha- Jarda «daha İnsani bir şekilder öldürülmeleri ittifakla karar- Jaştırılmış. Düşünülen İnsani şekil hayvanların — hislerinin iptal edilmesi, kafalarının on- dan sonra kesilmesidir!... Hayvan Haklarını Koruma Kongresinin kararlarına diye- ceğimiz yoktur. — Hayvanlara eziyet etmek hakikaten pek çirkin şeydir. Onları «daha insani bir şekilde» öldürmek de muvafıktır. Fakat henüz insan haklarını koruyamadı- Bimız bir sırada hayvan hak- larının — korunacağına — nasıl inanabiliriz? bir ka- (YARIN: Mesele çıkaran pul- lar!) İ üNü duğu zaman: «Kaza! nin Clevland şehrinde bir at yarışı tertip edenler bu a L klar ki, yarışı k APOLLO SİRKİNİN SON GÜNLERİNİ KAÇIRMAYINIZ Halk matineleri devam Biletler Atlas ve Marmara sinemalariyle Sirkte satılır. Geceleri her tarafa bol otobüs vardır, di etmektedir. YARIŞI KAZANAN ATLARA ZİYAFET — Bir müzayedede tıHolırın;u çok yüksek fiyatlarla satılışına uzaktan seyirci olmuş bir ressama intibar sorul- mdığı yarışın kupası jokeye verilen bir attan farklı bir durumum yok» diye cevap verdiği rivayet edilir. Birleşik Amerikanın Ohio eyaleti- ik atlara ziyafet çekmek üzere bir masa hazırlamağı ih- luymuş mal etmemişlerdir. Ziyafet iki menüden ibaretti. İlk olarak şalgam ve kereviz verilmiştir. Bilâhare her at başına birer tabak şeker dağıtılmıştır. Yarışı ka- zanan atlara dünya yarıç tarihinde ilk defa verilmiş olan bu ziyafet, Clevland'lılar tarafından alâka ile takip edilmiştir. GENERAL ALİ FUAT CEBESOY ü a Fransızların Müdahalesi Memleket iaşe ve ihtiyacının pek darıldığı zamanlarda Sovyet Rusya hükümeti dahil- de mahdut miktarda olmak ü- zere ticarete ve alış verişe mü- saade etmişti, Dahilde durum bu kadar kötüye doğru gider- ken, 1921 yılında Volga rehri sularının çok çekilmesi yüzün- den bu nehir beyunda sakin yirmi beş otuz milyona baliğ olan mühim bir halk kütlesi açlıkla karşı karşıya gelmişti. Yardım gelinceye zadar halk- tan bir kısmının mahvolacağı- na muhakkak nazarıyle bakılı- yordu. -Kıtlık yavaş yavaş Kaf- Karya'nın conubunu ve şarka doğru sirayet etmeğe de baş. lamıştı. Bu muazzam felâkete Garplıların yardıma koşacağı sanllmıştı. Fakı' Fransızların, bu felâketten Sovyet hüküme- tini mesul tutarak rejim aley- hitde müdahale çarelerine te- vessül ve buna barşı So”yetle- rin mukavemet erlevekle-i göz önüne gelir..iem Garplıların yardımı bekler t kadaır mü him olamıyaca Yeni Rus rejiminin Tehlikeden kurtuluşu itlık ve yoksuzluğun halk kütlelerini bolşevikler aleyhi ne çevireceğini ve fiili hare- ketler başlıyacağını düşünen Sovyet hükümeti, merhameti bir tarafa bırakmış, yeniden terör idaresini ele almıştı. Kıt- hk olmiyan yerlerde de hükü- metin durumu küvvetlendiril- mişti. Bu arada Kızılordunun takviye ve Jaşesine ve techiza- tına s0n derece ehemmiyet ve- rilmişti. Çünkü silâhlı bir ba- —128 — reket vukuunda en mühim va- zife ona düşecekti. Kıtlıktân müteessir olanların şarka doğru intizamsız bir akın halinde gitmelerine pek ehem- miyet verilmemişti. Fakal gar- « ba doğru hieretlerin muntazam icrasına ve bunların yabancı memleketlere — gönderilmesine ehemmiyet atfedilmişti, Polonya ve Romanyadan ge- len mukabil ihtilâlci çetelerin çıkardıkları kargaşalıklar is- tisna edilecek olursa, Rusyada muvakkat bir sükünet hüküm sürmeğe başlamıştı. Sovyet nü- kümeti Polonya ve Romanya- ya bazı tâvizler yaparak çetele- rin faaliyetini hafifletmeğe mu vaffak olmuştu, Kıtlığın ve bunün intaç ede. bileceği mukabil hareketlerin derecesi ne olursa olsun, bolşe- viklerin dahilde , devam eden dehşet ve hariçte mümaşatkâr siyasetleri ve Garbi Rusy2'da kuvvetli bir İdare kurmuş ol- maları yeni Rus rejimini bir tehlikeden kurtarmıştı. Fransızlarla münasebata Girişmek için Yapılan teşebbüs Sovyet Rusya'nın İngiltere'de mümessili bulunan Krasin 4 Ekim 1921 tarihli beyanatın- da Fransızlarla münasebata gi- rişmek ümidini izhar etmiş ise de, Sövyet Hariciye Komiseri Çiçerinin tahriri ve şifahi beya natında, bu ümidin kuvvetli ol- Sovyetleriniç ve dı$ ğurumlarındaki değisiklikle! Bolşeviklerin dahilde devam eden dehşet ve hariçteki mümaşatkâr sîY""" leri ile garbi Rusya'da kurmuş oldukları kuvvetli idare, yeni Rus reji bir tehlikeden kurtarmıştır. ıi sında bir uçurum açtığ raf etmişti. Sövyet hükümetiniN Değişen siyaseti ,'ı. usya, iktısadi ih”yıa“l ı' nız İngiltere'den bi 1 B dememişti. Bu ihtiyâF'd, 18 manya ve Amerik'd':p?'., mine çalışmış ve hattt p bi ya'dan almağa MüÜ ç,w" olmuştu. Fı-ınsa'nl“seıı 'ıi!' Ti değişmeyen siyâ: i sında.g şbulğevikler d.iı::'?âş Fransız,. Fransız - * vag w ginliğinden faydalail ” Co tere ve Almanyayâ P'. aF vizler yapmış Ve O"M;e.d ’::. mişti. Buünün bir NEP rak, İngiliz emp'"lın,n ç mücadele hatinde büliieeri ta Şark ve Asya d.d"# vaktiyle yardım — CÜltem dair verdikleri sözle #müşlerdi. y dt Sovyet hükümeti, m:::;v“ rumunun. istikbatini M görerek esas Pl""'! vl"’ı olan emperyalizm ve lizm ile mücadeteyi n:dh”; veyahut değiştirme ite Wter Ayrupa ve Amerikâ yi münasebetlere 'Iıde istef gi mez İngir merlat ua T gayir bir hareketle mağa karar VH”’"mğıkİ emperyalizm aleyli enlat $ retlerini kendi M Wg:ıl uygün bir m“c"y'uır madığını, çünkü Fransızların — için de oyalayıC! d pf ütemadi, idaresi- ideceği ;nlaşllm'”wfl',ıll nin Rusya ve cihan için bir be- Yarından itibaren ınlj lâ old ve bi leyh me ü b .arinlnwy deni hükümetlerin vakit kay- — Temmuzundan iti tmeden bu idareye müdah miş olduğu $ zamanının geldiğine dair giriş- tikleri teşebbüsün iki taraf ara ğgım, Wl’ Gnünü yazısı : YARARR | Hububat çiftçisini koruma politikası (Bası 2 nci de) lanlara taksitle dağıtılmıştır. * Toprak Müâhsulleri Ofisi ge çen yıl 14 milyon tonu bulan hububat mahsulünden 2 mil- | TİYATROLAR — | * ŞEHİR TİYATROSU BAHAR ve ÇİÇEK BAYRAMI TEMSİLLERİ — Mu mbe, Cuma, mwm , Pazar, üülhane Parkında, BİR YAZ (E- CESİ RÜYASI — Komedi. Yazan: Türkçesi: Şükrü Er- yon tona yakın bir miktarı köylüden satın almıştır. Bu- nun bir milyon 757 bin tonu buğday, 53 bin tonu çaçvdar, den, Tel: 24888. * APOLLO SİRKİ — Her gün 1645 matine, 21.15 suare, Cumartesi vı Pazar e hariç her gün saat 17.30 da tenzilâtlı halk matineleri, 81 bin tonu arpa, mütebaki: yulaf ve mısırdır. Ofis eliyle köylüye 540 milyon lira öden- miştir. Ofisin satın aldığı hu- bubat, bugün için haddi istia* bisi bir milyon 600 bin tonu bulan ve sayı ve hacimleri her gün artan ofis sile ve am barlarında muhafaza edilmiş ve bilindiği gibi bunun — bir milyon 183 bin tona baliğ o- lan pek büyük bir kısmı ya- bancı memleketlere satılmış- tır. Hububat satın alan Alman- ya, İspanya, Lehistan, İtalya, Yugoslavya ve — Brezilyadan yurdumuza 241 milyon Türk lirasına tekablüil eden — döviz girmiştir. Toprak — Mahsulleri Ofisinin memleket dahilinde- milyon liraya baliğ olmakta- dır. î(öyıüden yüksek bit iç fiat la satın alınan hububatın dünya piyasaları fiatlariyle ha Tice satılması memleket mat- buatında çok defalar — bahis mevzuu olmüş ve — hububat müstahsili lehine takip edilen bu himaye sistemi pek çok tenkid edilmiştir. K Bundan evvelki yazılarımız- da da müteaddit defalar be- Tirttiğimiz gibi memleket müs- tahsilinin büyük bir yekünu: Nu içine alan ve köylü nüfusu arasında en fakir zümreyi teş- kil eden hububat ekicilerini ko ruyarak onların iktısadi — ve sosyal kalkınmalarına — çalış- mak bizim için milli bir mec buriyettir. Esasen hemen bü- tün dünyada takip edilen baş- hea himaye — politikalarından birini teşkil eden bu metod- dan üç senelik tatbikattan son ra heyeti umumiyesiyle |elde edilen müsbet faydalar tered- dütsüz olarak bunun emniyet- le yürüyecek yollardan biri | SİNEMALAR | BEYOĞLU CİHETİ * ALKAZAR: Tel. 42562 — Mü- zikholde Cinayet — Kanlı İhttlâl — Korkunç İntikam W AR: Tel. 44994 — La Dam © Kamelya — Bin Tehlike Peşinde, 40838 — Cesur * İNCİ; Tel. 84595 — Toto Bez- tekâr — Denizaltı Harbi. * LALE: Tel, 43598 — Ölüm Pe- | Oğlü. dalsi — BSansunlite, * LÜKS: Tel, 40380 — Makao — Haydut ve Kadın. * MELEK: Tel. 40868 — Macera Kadını — Karnayal Kızı Lili, * SARAY: Tel, 41656 — Öldürdü ğüm Adam — Hayali Geceler. ki hububat satışları tutarı 219 | daileri, 1 * TAKSİM: Tek çi kerim — Haç Yölü: * YILDIZ: Tel: Aşkı — Ormanlar Macerâları. İSTANBUL ” ., * ALEMDAR: fâdı» gi Prens — Fedaller €© * AZAK: Teh ler Korl 'AŞ: İntikam Kıliti — * HALE; Tel Kristin — Kaptâh raları, * OPERA zaltı. Faciasi * BÜREYYA: n Tntilar, — YUAP * YURT: T! Altında — TİDEĞE bibler odi ğ ye arkadaşlarini” maktadır. İstanbul Güzel Sanatlar Müdürlüğünden ça KEŞİ i/ Akademi konferans salonunun 32400 "':fkuıul“ y ” LAY adet iki kişilik koltuk yaptırma meye konulmuştur. Mezkür işin muvakkat teminatı 2430ı"nw | 954 Cumartesi günü saat 12 de numarada İstanbul Okullar say ye girmek istiyenlerin kanuni l kları teklif ını geeti işi kapalı 18 Beyoğlu manlığında Y ’";f tıı_-îfılını";lnyn ' h mezkür saymanlıkta toplanacak zımdır. birlikte yukarıda belirtilen gün if şartnam İsteklilerin ticaret odasında kay! rangoz atelyesinin sahibi bulunduklarını 1 teahhüt işini başarı ile ifa eylediklerini &' di komisyona t€Y M ' gll "'d"ıı 20 - 6 - 1954 —Ü geee Ç ÇT EL SYN L I L D DAŞT AM FT SAT Ş L EŞER z Ha y . &III ÇEküf ve saatte bulunmaları ve istiyenlerin keş 'm"jı , saatleri dahilinde her gün akademi kaltm Dân olunur, ! ' ıkalı olduğunu göstermiş ve bu po- litikanın iddia edildiği — gibi geniş mahiyette bir külfet ol- madığı; aksine, sağladığı vâ- si mikyastaki faydalarla mem leket çapında bir nimete teka- bül eylediği tebeyyün etmiş- tir. Sayısı yirmi milyona yak- laşan Türk çiftçisini memnun eden yeni hububat bareminin hayırlı tatbikata mazhar — öl- masıni temenni ederiz. kenseleslağMÜ y Alman ken müsta yaka ilen teslim edill g yete götü lanmıştir: