Ç € 'tarife Harç iarifa yapılan değişiklikler kanununda Hazırlanan kanun lâyihası Meclise verildi Ankara, 30 (Telefonla) bazı değiştirilmesi hakkında Adliye Ve- kületince bazırlanan kanun lâyihası wekümet tarafından — Meclise veril- — Harç inin miştir. Değiştirilen 49 uncu madde-' nin yeni şekline göre bir ceza dâvası birden ziyade suçlulara taallük edi yorsa her bir suçludan mahkâm ol- duğu cezanın miktarına göre ayrı ayrı harç almacaktır. , 52 nci maddenin yeni şekli şöyle- dir: | <llk tahkikat yapılmamiş ve sön tahkikatın icrası esnasında suçlu ta- rafından yeni delil ikame edilmemiş | bulunursa 50 nci maddede yazılı harçların yarısı alınır. Bir dâvada Jsuçluıar taaddüd ettiği takdirde bun- |larm yalnız, yeni deljil ikame eden- lerinden tam harç alınır. K imallnk eden dâvalardan da mutlak |surette mısıf harç alınır.» Z Şehir Haberleri -— Belediye Kooperatifi toplantısı Ortaklardan — kimse gelmediği için dün toplanılamadı ç öi Sia di aa DENİZCİ GÖZÜYLE â— Akdenizdeki yeni kaynaşma kdenizde yeni bir kaynaş- manm izleri belirmekte- dir. Ajanslar İtalyanların Fran- saya karşı yeni hareketlerde bu- şı iptidadan tedbir almak oldu- ğu hatıra gelebilir. Amerikan harp gemilerinin Akdeni i ve Cebelütta- Tunmak üzere olduğunu bildiri- yör. Myıniın harbe sürükliyen Belediye Memurları perati- finin senelik umumi — toplantısı dün Eminönü Halkevinde olacak- BAŞMAKALEDEN DEVAM Kurutulacak bataklık (Başı 1 incide) âit hak ve menfaatleri korumak " için kendilerine para verilen, na. Büyvenilerek | salâhiyet emanet edilen bir kısım | Mmus ve seciyelerine memurlar, hakikatte — vurguncu hırsızların yatağı haline inmektç ve bahşiş mukabilinde Türk iktı. sadi hayatını yükmağa âmil ol- maktadırlar. Böyle —bataklaklar; hükümet, namuslu tüecar ve halk arakında işbirl'ği kurulması sayesinde mut- laka kurutulmalıdır, Bu kurutma işinin, dar mana ile, hükümet vasitalarile — yaptla- miyacağı, teftişi şiddetl, hi |teftiş ve mürakabe usullerinde de | Hazinenin menfaatini himayeden mahrum birakan bir takim kusur- lar vardır. O Hazine menfaati ki asıl icap ettiği yerde himayesiz |kalırken bu ad altında vatandaş- lara en basit işlerinde ne zorluk. lar gösteriliyor! | — î Bu satırları yazmaktan maksat, ne umumiyetle hükümette, ne de Maliye Vekâletinde kusur aramak değildir. Bugünkü teşkilâtla, bu- günkü uüsüllerle bundan başka ne- ticelere vartlsaydı hayret etmek lcap ederdi. Hükümet iyi niyet ü maksada kâfi gelmiyeceği iptida. dan kabul edilmelidir. Nitekim kendi sahasına ait İşleri bllon bir di 1936 indi İ hükümete yaptığı Ikazlar, tama- mile neticesiz kalmış ve hasıraltı edilmiştir. Hükümete ait müraca- atlarının tarihleri elbette — kendi- sinde vardır. Bu mektupların ne muamele gördüğü dosyalarda tet. kik edilirse çok dikkate değer 'puçları ele geçirilmiş olur. Demek ki icrai teşkilâtta da, lediğ! ve hiç bir fenalığı| , örtmek istemediğine göre bu ha- kikatleri çırçıplak ortaya — koy- makla kendisine karşı bir tenkit değil, bir yardım vazifesi yaptığı. Mıza kafliz. Zaten gazetelerin baş- lıca vazifelerinden biri, bir mem- Iekchn umuml hıyıundnkı teftiş t. Bundan evvel toplantı — ilân edümiş, fakat gelen olmadığı için düne bıirakılmışti. Nizamname mu- Cibince dün mevcut aza ile top- lantr yapmak - lüâzim — geliyordu. Fakat idare meclisi azasile hükü- met mürakıplarından başka kimse gelmediği ve idare heyetini iİbra edecek bir tek ortak bulunmad.ığl için topl yine y bir ay sonraya barakılmıştır. İnsan hayret ediyor: Koopera- tif adını taşıyan bu teşekkül ne mene şeydir, ortakları nerededir? Neden kooperatiflerine hiç alâka göstermiyorlar? Kooperatifin basılan 1941 — bi- lânçosuna göre sermayesi 13,428 lira, krediden alacakları 51,080 kra 93 kuruştur. Bunun kırk bin Hrasının tahsili imkânsız alacak- lar oldüğü söyleniyor. Yağ İşlet- mesi inhisarının senelik kiras; ©. lın meşhur iki bin beş yı.îı Hra bi- matlüp h di Bgö- rünmektedir. Sinemalarda Üniver- site talebesir e tenzilât kabul edilmedi ve nn boş bıraktığı yerleri doldurmak ve kayıt, şartsız, süratli çalışma üsüllerini umumi hayatın hizme. tine daima müheyya tutmaktır. Ahmet Emin YALMAN ,Çok kıymelti bi (Başı 1 incide) *Bana Misirda bir vazife verdi- ler. Buradan ayrılmağa mecbur olu- yorüm. Kendime kaâlsa dünya yüzün- de devamlı surette kalmayı ve ya- şŞamayı tercih ettiğim yer, Türkiye- dir..Bnradnn büyük bir hüzünle ay- rılâyorum. Sizi bir araya . toplamak ve veda etmek ihtiyâcını duydum. Şunu da ifşa edeyim ki bugün doğ- düğüm gündür. Elli altr yaşına bas- tım, Di günün y dalma ailem içinde geçirdim. Fakat bugün Türk — dostlarımın arasında tam bir alle samLmıyen duyuvorunı, kendihi aüe- | rum, Benimle beraber ilk önce 'l'tlr- kiyenin, sonra Büyük Ismet Tnönü- nün, Türk gazeteciliğinin ve dostlu- ğumuzun şerefine kadehinizi kaldır- manızı dilerim.» Merton, senelerdenberi vazife ica- bı daima buraya gelir, gider, bu se- yahatlerinde kimseye veda etmek hatırına gelmezdi. Bu defaki seyâ- hatinde âdeta ölümünü bekliyormuş gib, uzun boylu vedalar etmek ihti- yacını duymuş, hattâ bir arkadaşı, toplanan gazetecilerin Tresmini, si- hemasını almıştır. Ingiliz gazetecisi, Filistinden geç.- b tikten sonra bir otomobil kazası ne- ticesinde ölmüş ve ölüm haberi dün şehrimizde duyularak hakiki bir te- essilr. uyandırmıştır. Merton'un ölümü, Ingiliz gazete- ciliği kadar Ingiliz - Türk dostluğu için de bir ziyadır. Herhangi bir memleketin gazeteciliğinde bu kadar #lgun, anlayışlı, canlı, bilgilji insan- r dost kaybettik lar istisna teşkil edecek Kadar az- dır. Bayan Mertone ve Deyli Telgraf Bgazetesine en derin tâziyelerimizi | bildiririz. Emniyet U. Müdürlüğü Birinci Daire Reisi, Vekâlât emrine olındı Ankara, 30 (Telefonlu) — Gö- rülen lüzum üzerine Emniyet U- mum Müdürlüğü Birinci dalre reisi İhsan Sabri Çağlıyangil Ve- kâlet emrine almmıştır. Toprak Ofis Umum Müdür Muavinliği Ankara, 380 (Telefonlay — A- çiık bulunan Toprak Mahsulleri ©fisi Umum Müdür muavinliğine mezkür ofis ziraat müşaviri Atıf Güray tayin edilmiştir. Stok ettikleri iplikleri satarken yakalandılar Sultanahmette Kemal ve Fevzi adindaki iki adamın, evlerinde stok ettikleri-mühim — miktardaki pliklerin beher bobinini 17 lira- dan el altından bazı kimselere sat- tıklın zabıtaca öğrenilmiş, dün sa n Sul tteki evlerlnde ani bir araştırma l mıştır. Polisin bu hhurtyıhyanî;i- cesinde evde mühim miktarda sak t yün iplik ve kadın eevapları bulunmuştur. Belediyesi — Ünivers!te talebesinin yaptığı müracaat üze- rine sipemalarda tenzilât yapılma- sma kârar vermişti. Bu kere Defterdarlık bu tenzi- lâtın mali mevzuata uygun olma- dığını ileri sürerek kabul etme- miş ve Belediyeye bildirmiştir. Sinemalara yüzde otuz zam yapılıyor Fevkalâde vaziyetler dolaysilr resimlere yapılan zam üzerine Daimi encümen de pazartesş. günü toplanarak sinema, tiyalro ve kon. serler için bu zamma göre yeni da Nis'in, Korsi- ka'nın, Tunus'un çok yer aldı- ğinı herkes biliyor. Fransa — çar- çabuk — yakılın. ca İtalya, asıl gayeleri üzeri. ne derhal sal- dirmağa lüzum Yazan: Hüsamettin ÜLSEL rık'a Amerikan askerlerinin çı- karılması da ,diğer bir noktadan dikkati çeker bir vakadır. Bu askerlerin gittikçe artması bek- lenebilir. kolaylaşabilir. Bunu böylece dü- şünmenin — yanlış olmıyacağını kabul ederiz. Al izdeki İngiliz d sı, İtalyanın Tunus üzerine yap- mak istiyeceği deniz nakliyatını her zaman tepeliyebilir. Aynı za- manda Atlantik d bu (İntakı hak) atan'ın spor yazarı, Beden Terbiyesi Umum Müdürlü- ğü teşkilâtının aksak gidişini, fır- sat düştükçe, madde ve olay zikre- derek tenkit etti. Teşkilâtın deği- şik kollarının başında veya içinde bulunan kimseler de spor yazarı- amıza karşı infiallerini, fırsat bul- dukça, ihsas etmekten geri kalma- dılar. Hattâ bir defasında Umum Müdürlüğün —gazetemiz — aleyhine dâva açmasına bile vesile oldular. Fakat, Ankarada yapılan duruşma £doyu destekliyedeğini Ge tablii görmek yerinde olur. Amerikan harp gemilerinin de bu denizde dolaştığını unut- mamak lâzimdIır. Libyadaki İtal görmedi. İngil- Eski Bahriye Müsteşarı teernin çök. “ mek Üüzere olduğunu sandı. Za- Frunsı. Mihver tazyiki- Pransız ferin — meyvalarını — paylaşmak ne uğrarsa, büunun fiili için biraz daha beklenebilirdi. — ,ı, —.0 Glarak — İtalyanlar Nis Fransanım teklif ettiği (esngı ve Korsikaya asker yollarlarsa; likeye girer. Di şartlarını kabul etmek — ve bir kransız müstemlekelerinin de mütareke yapmak, Mihver dev- letleri için endişeli bir hareket olamazdı. F akat hâdiseler beklendiği gibi çıkmadı. İngilterenin karşı kaymasi vaziyeti değiştir- di. Fransanın mütareke şartlariı- na sadık kalma sistemini kabul etmesi, Almanyanın Balkinlara ve Rusyaya karşı askeri hare- ketlere kalkışmak mecburiyetini duymasıi üzerine bu bekleme si- yaseti İtalyanlar için sıkıcı ol. mağa başladı. Zaman zaman Vİ- şi'yi sıkıştırmak usulüne baş vurdular. Bu da iyi neticeler vermedi. Vişi'yi (Lavalist) bir siyasete boyun eğdirmek müm- kün olursa her şeyin yoluna gi- receği sanıldı. Bu sistar-t- İ sada elverişli olmadığı anlaşılım ca İtalya askeri nümayış . . <— şiyi daha şiddetli bir baskıya tâ- bi tutmak Tüzumunu duydu. talya, Fransa üzerine bir aş- keri hareket yapabilir, Nisi alabilir. | daki — askeri demokrasilere meyil duymasmı tabii saymak icap eder. Bu iti. barla Vişinin yakında yeni bir buhran — karşısında — kalacağını beklemek yanlış olmaz. Vişi Fransası — İtalyanlar tarafından tecavüze uğrarsa kendisile siyasi bağlılığını henüz kesmemiş olan Amerikanin uzatacağı yardımı kolay kolay rTeddedemez. Geçen günkü yazımızda Atlan- tik sahillerine asker çıkarma ha- reketindeki imkânsızlığı inceler- yan durumu da, müstemlekelerinin Tu- nus ve Cezayirin demokrat ta- rafına geçmesile, çok büyük teh- asi CI iyet Adliyesi, iyi niyetle ve sırf memleket Ssporunu başarılı görmek isteğile yazıldıjğ aşikâr olan yazıda hiçbir fena ka- sit ve cürüm görmiyerek gazete- mizin beraetine karar verdi. Spor yazarımızaın — tenkitlerinde hiç de haksız olmadığının ikinci te- yidi de Büyük Millet Meclisinden sâdir oldu. Spor işlerimizi şiddetle tenkit eden bazı mebuslarımızın Meclis kürsüsünde söylediklerinden bazı cümleleri tekrar gözden ge- Cezayir ve Tunusu kendilerinin yanında görecek olursa Fransa- nın cenup kıyılarına daha emin bir çıkarma hareketi yapar. ğer İlalya bu strada hare- kete geçecek olursa Mih- ver devletlerinin siyasi görüşle- çi «Bu teşkilât organizasyon bakı- mından geridir. Bu teşkilâtı memf- Jekete faydalı ve Türk gençliğine yakışır bir hale getirmek — Hizım- dir.» «Ümum Müdürlük — sporu zorla yapılan bir şey zamnetmiştir. Bu zorluk bir takım gençleri spordan Fzinin dar olduği hükmetmek eaiz olacaktır. Bununla beraber Alman siyasi adamlarının hear- bin başındanberi zaman zaman gösterdikleri siyasi basirete ba- kacak olursak diyebiliriz ki ltaxı yanın fiilen muştır.» «.Beden Terbiyesi mükellefleri sporun herhangi bir şubesinde mü- — | vaffak olamadılar.» «Umum Müdürlük bütün müzi- — sinde klüplerle anlasamamış, sevgi- AL d ken Norveçten İspanya rına kadar uzayıp giden geniş bir sahilin, askeri kudreti yük- sek bir devletin elinde olduğu- “nu, buü itibarla bu suhillere kar- şı yapılacak bir çıkarmanın fe- lâketlerle neticeleneceğini söyle- miştik. F akat İtalyanın hareketi neticesinde Akdenizde ye- ni bir durum hasıl olursa. Fran- sanın Akdeniz sahillerine ansı- zin yapılacak bir çıkarma çok Y bırnkmısx ihtimali mahduttur. — İtlalyanım Ald Yo bir işbir- Dğİ yapamamıştır.» K «Şimdiye kadar programsız ad- Bedeti hirsa kapılı ; Mihve- yürüdüğü uzun ve yorucu yoldaki' dikenleri, uçurümları çoğaltmaktan — başka bir fayda vermez. Demokratların açmak için fırsat kolladıkları — ikinci cepheyi belki de Akdenizde yap- maları hakkında İmkân ve fırsat hazırlamış olur. Tabli bu da kay- naşan Akdenizde yeni yeni bir takım ihtlmallerin gelişmesine yol açar. Hüsamettin Ülsel rin küvvetle Korsikayı da işgal ede- bilir. Fakat İtalyan donanması 'Tunus sahillerine asker nakline başlıyabilir. mi?.. — İşte böyle bir teşebbüs, Akdenizde yeni yeni deniz hareketlerinin belirmesine meydan verebilir. Alman hava kuvvetlerinin, son bir tarife l ktir. — Sine- maların bundan evvel yaptıkları müracaat da nazarı itibara alına- rak zammin yüzde otuzu bulaca- ği tahmin edilmektedir. Nışanlısını öldüren , Sadık'ın muhakemesi Kumkapıda, nişanlısı —Per'hanı bıçakla yaralayarak öldüren, ve kaynanası Fatmayı muhtelif yer- lerinden yaralayan Maarif mat- baastnda mücellit Sadığın muhu- kemesine dün birinci ağircezada devam olunmüştür. Mahkeme, suçlunun — müşahede altına alınıp alımmamasına karar vermek üzere muaâyene edlimes'- ne ve duruşmanın başka güne br- ki karar vi istir. Bir adam ot yiyerek zehirlendi Bakırköyünde Ahmet adında eüzamlı bir 'hasta, ot yiyerek ze- hirlenmiş, tedavi kedilmek üzere kaldırıldığı Cerrahpaşa — hastanle- sinde ölmüştür. Adliye tabibi def- nine ruhsat vermiştir. larda, Malta üzerine yap- tığı devamlı akınların hedeflerin- den birinin de Akdenizdeki bir takım 'gelişme ihtimallerine kar- Depo, anbar, ardiye'er tesbit ediliyor İstanbul Mintaka Ticaret mü- dürlüğü, Ticaret V inden al- | el A merika Kurmay Şeli Marşal D3 setti. Dün Londra radyosunu — dinliyor- dum, Fransa — halkına bitap eden dan bah- ayak dığı emir üzerine şehrimizin — iç ve dışında bulunan bütün depo, ambar, ardiye ve bunların benzeri yerleri ve bunların — miktarlarile ne gibi işler ve eşyalar için kulla- nildıklarını, kimlere alt bulunduk. larını, istiap hacimlerini — tesbit ettirmeğe başlamıştır. Bu tesbit. ten maksat, gizli stokların meyda- |ha çıkarılması ve bu gibi yerlerde | bundan sonra mal saklanmasına meydan verilmemesidir. Bir hırsız beş aya mahküm oldu Muhtelif dükkânlardan ve otel. lerden elbise çalan Hakkt adında bir hirsız, dün birinci — asliyede sorguya çekilmiş ve be$ ay hapse mahküm olmuştur. 4 bu istasyon şunları söy- Fransadaki çimento fabrikaları to fabrikasının ismini saydı. Marşal'in sözile ayni güne tesadüf ettiği için radyoda söylenileni kay- detmeden geçemedim. HOŞ BIR FIKRA Birkaç sene evvel Churehill ile Lord Beaverbrook — birlikte Londra garına gelmişler, trenin kalkmak üzere gi Üüçüncü mev- «Yakmda — Fransayt — kurt A bunu rı için Fransa kıyılarını önemli su- rette tahkim ediyorlar ve bu tahkim işinde, taşıttan ve zamandan kazan- mak üuro Fransadak| fabrikaların ki bir vagona ailamışlar ve bir ame- lenin yamına oturmuşlar. Yavaş ya- vaş üçü arasında muhavere — başla- mış. Bir müddet sonra tren bir is- tasyonda durmuş ve Lord Beaver- brook, Churehill'i amele ile bıraka- Jar. Şimdi ıııe yerlzrhl ve isimleri- ni rını şiddetle bombalamaları — husu- sunda hava Ingi rak trenden iİnmiş. Lord indikten sonra amele, Churehill'e: — Dostunuz gerçekten pek sevim- H bir adam! demiş, emir kunmağa çalışsınlar.» Spiker bundan sonra çoğu Pa dü Kale'de bulunan on beş kadar çimen- Bu : > ; çalışan — işçilere haber y a ' ye bamglk Donhalarimuldan köranmak izin ted| — AM bir- alsınlar; tehlike işareti verilir| — Lord Beaverbrook! verilmez bombalarımızdan uzak bu-| — Yok canım! Ne adam! dedilec bir halde 'Terbiyesi Umum Müdürlüğü...» «Umum Müdürlük, bütçesindeki si Tir zım gelen yerlerden kısmış, mass raf edilmiyecek yerlere bol bol ver- miştir.» cAyrıca futbol aleyhinde müthiş | bir cereyan var, Futbol yalnız S#7 | hada birbirini kovalamak değildir ÜUmum Müdürlük doğru bir şekilde futboölü baltalamıştır? — | En sonra Maarif Vekili, Bedef Terbiyesi teşkilâtının — Vekületint! bağlanması vesitesile şunları SÖY Temiştir: «Beden terbiyesi, terbiye düvasi” — nın belkemiğini teşkil etmektedi!' Bir şeyler ürzerinde dikkatle W mak, —mütehassısların — fikiri almak, eccenebi memleketleri etmek, beden terbiyesi işini dd'w' ve hususi teşekküller verimli hale getirecek bir teşkl kurmak emelimizdir.» Vatan da spor neşriyatında W denberi, Maarif Vekilimizin söylü diklerinin tahakkuku gayesini “ an gözönünden ayırmamıştı. KÖR KADİ | Bir sene hapis ycbcd Samatyada Emis 'adında bir Bif | sız muhtelif ev ve dükkânlara rerek eşya çalmaktan suçlu d! rak dün sekiz'nci aşliye cezâ” ” sorguya çekilmiş ve bir sene 4 * | hapse mahküm olmuştur. İ &| BORSA 30 MAYIS 1942 4 Sterlin 534 | 15070 — 1 100 Dolar 100 İsviçre frangi 30,367 100 Pezeta 12,89 100 İsveç kronu 81,1875 Ikimizle de sanki kendi sınıfından kimselermiş gibi konuştu. TATLISERT DALDAN DALA Annelik rütbesi eçen harpte Amerikada takip edilen bir usul vardı; Kocâs Tefrika No. 70 Telefondı üstaddan cevap rum. y lefon başında asabiyetten katal kazanıy Harp Gölülerinin anneleri böylece belli olu- yor, lâyık oldukları saygıyı görüyor ve kendilerine «Altın yıldızlı anme» ldı"l"ullı. hııı. ler geçiyor, ses yok... ralıyorum. Uzuneş bir intizardan sonra SUNMİYEN ATEŞ Yazan: İsmet ZİYA ne- çekilerek konuşuyoruz. Bizim dok- bekliyo. Te- loğu pa- tor: — Arkadaşlarla beraber hastayı mu- ayene ettik. Onlar da ayni teşhisi koy- Doktorlar veda edip gidiyorlar. Rem- ziye Hantma yaptırması için reçeteyi veriyorum. Ben de, kendini kaybetmiş oi k dü.- olan hast: şünmeğe başlıyorum. Aradan saatler geçiyor. Ne yemek is- tiyorum, ne içmek, ne de yerimden kalk mak.. Vakif geceyarısına yaklaşıyor. Remziye Hanımın ısrarile gid'p yatıyo- rum- Geceyi nasıl geçirdiğimin farkında değ'lim. Sâbahın ilk ışıklar'le gözlerimi açınca hemen halamın odasina koşuyo- rum. Remziye Hanım, bu vefakâr kadın bütün geceyi hastanın başucunda Bgeçir- Nâzan!... tirdikten vücudumu istilâ etmiş... O ateş, artık kalbimde değil; ben bütifn vartlığımla sönmeyen ateşin rum, kavruluyorum. Şu karşımdaki has- tadan: daha mustaribim. O, hiç olmazsa kendine malik değil.. Bense bütün istı. raplarımı kuvvetle hissedebilecek kadar kendime malikim. Kalp acısı, hiç bir acıya benzemiyor dı. Hepsi kurudu, fakat göz kapaklarım da kalbim gibi çattr çatır yaniyor Nü- zan.. Remziye Hanım hastatin işini his — içindeyim.. — Yanıyo- Gözlerimde artık yaş kalma- sonra yanıma geliyor, merha. — Hergün evd'ıyiîm. Arzu ettiğiniz za- man teşrif edebilirsiniz... Allıhı ısmarladık. Baadetle hanimefendi... Tııefon kapanıyor. üıhdıu ciddiyeti, | kuvvy İT « O zebani yüzlü kadın, bu muhterem ve 28 lıdıtı bir emirname jle «Altın yıl- masıl ruwm l'l!uıac ıör[. yorsa A hassas adama kimbiliy neler yazdı?.. Bunu, üstadla görüştüğüm zaman an- layacağım. Saat beş... Fatoşu öptükten — sonra doğruca halamın evine gidiyorum. Rem- ve hastayı muayene ettik- 'or: Ben de hastanm odası- - Gözüm halama Il!glyor Teşekkür ederim üstadım. Tekrar, ziye Hanım kapıiyt açıiyor, doktorların dular ve ayni tedaviyi tavsiye ettiler hantmefendi... Tehlikeli günlerden dör- dü gitti. üçü kaldı.. Üç günü de savuş- turursak inşallah neticesi iyi olur ha- nimefendi.., Doktor, elinde tuttuğu reçeteyi bana uzstıyor: Nu derhal yaptırımız. Öksürük icinbîııudur Saatte bir tatlr kaşığı ve- rirsiniz. Perhize her zamanki gibi it'na etmek lâzım... Sütle yoğurtlan başka birşey ved!miyecek. Üzüntü içinde doktora cevap veriyo- rüm: Ü — Esasen onları bile yediremiyoruz doktor bey... — Zarar yok hamımefendi... Yeme- sin.. Belk! biraz zayıf düşecektir. Fakat ” Hastalık geçtikten sönra kenıliııı çabuk “Pı"'( * G Di miş... İşte şimdi de hastanın başını avu- cuna almış, ona ilâç içirmeğe çalışıyor. Fakat hasta harap bir hâlde... Kendine malik değil.., Dudaklarına — dayanan ilâç kaşığından haberi bile yok.. Gözleri kapalı, avurtları iyiden iyiye çökmüş.. Yüzünün hatları ve adaleleri gevşemiş. Göğsü hlrılmıı içinde uıip kalkıyor. e Cişün Yumruklarımı — sıkarak — tırnaklarımla avuçlarımı acıtiıyorum. Ne yapsam na- file... Istırabımı yenemiyorum. Hastada süratle ölüme doğru giden ümitsiz bir - hal var... Halbuki bugün üstadı ziyare- te sideeekthn. Hastayı bu vaziyette rakıp gitmek, gayriinsant bir * hıre::t olmaz mı_’ Fakat | -doğru... Halamın yüzüne baktıkça —19- met dolu bir sesle: — Sizi bugün pek solgun - görüyo- rum Perihan Hanım- İsterseniz — şöyle bit çıkıp hâava almız. Bh'ız scl!xrımıı Görüy ki hah o | turmak, ona bir fayda temin etmiyor. Üstelik âsabınız büsbütün harap oluyor. Ben İlâçlarmı saatinde veririm, merak etmeyiniz, diyor. Remziye Hanimm söyledikleri — pek tıraplarımın zaptedilmez bir hale ge'di. ğini ben de hissediyorum. Hastanm odasından çıkıyorum. — Bili. ıik. odaya gittikten sonra Remziye Ha- nıma veda ederek eve geliyorum. Pek iştihasız olmama rağmen bir iki lokma ıeıhık yemeğe nyı-et ediyorum. Ölle- et edecel F TAKVİME 31 MAYIS 19442 — | PAZAR | AY 5 — Gün i51 — HIZIR RUMİ 1358 — MAYIS abak çok şükür bollandı ouıııyl.. |