31 Ağustos 1941 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Alman istilâsı Plânlara göre bi yon ton gemi inşa edilecekti hit olmak istemiyorsak, bu işleri tan, zim etmeliyiz. Gahil müesseseler arasında da öyle müthiş bir rekabet vardı ki, yeni bir iş görmeği ve çalışmayı son derece güçleştiriyor, karıştırıyordu. 'Bir kere işe deniz ticaretinden, ti- ki Almanlar tarafından İngilterenin istilâ edilebilmesi r senede 3mil- «Harp kabinesi âzaları şüphe yok imkânlarına veya Soruyorlar: Azami fiyat Bazı gıda maddelerine, Koor- o kadar muğlâktır ki, hiç bir Fırıncılar VATAN ——— iR HABERLERİ mu yapıyorlar? un stoku Toprak mahsulleri ofisi bakkal- lara ve lokantacılara halka satılmak üzere un verecek kıntısı ine rağmen, bazıları- Bir müddet evvel ve mü- ma ait bütün beraber ben onların caret ıemner_ınden icap ediyordu. Yeni gemi y ık. | vakıftı. B Fakat maliye nazırı elindeki dolar kredisini bir türlü sarfetmek istemi- yordu. Bu suretle ne Birleşik Ameri- kadan, ne Kanadadan bir şeyler ala- bilirdik!.. Alacaklarımızı yalnız İn- giltereden temin edebilsek âlâ... Fu- kat Birleşik Amerikadan büyük mik, yasta çelik, Kanadadan obüs ve Şili- den nitrat almazsak hiçbir iş göre- mezdik. Maliye Nazırından sonra bize müu- halefet eden milli hizmet nazırı idi. Bu zat da işimize yarıyacak işçiyi bi te temin etmekten çekiniyordu. Fakâat en müthişi Amirallık birinci Lordu Sir Geddes idi. O, önce de dediğimiz gibi, memleketin bütün sanayiini fi- donun emrine almak, — denizaltıların imhasına tahsis etmek salâhiyetimi haizdi. Onun bu salâhiyeti o kadar genişti ki bir an geldi, Sir Geddes tayyarelere karşı dafi top yetiştiren fabrika amelesini işlerinden çekip donanmaya patates yetiştirecek tar- lalarda kullandı. Harbiye ve hava nezaretlerile mü- nasebetlerimiz bunlara benzemez, bir hayli farklı idi. Onlar mühimmat i- mali ve teslimi meselelerinde bize ta- raftar oluyorlardı. Fakat neye yarar! BİR SENEDE 3,000,000 TON GEMİ YAPILACAK yım: Harp kabinesi ve bilhassa başve- kil, çok uy Hele Cambrai muharebesinden bu alâka son dereceye vardı. Açıkta ve resmen mümkün olan süratle çok fazla miktarda tank imal edilmesi is. tendi. Fakat hem bunu istiyorlar, hem de bahriye nazırlığının ticaret gemileri inşası için talep ettiği plân- ların ihmal edilemiyeceğini ve her şeye tercih olunması lâzım geldiğini söylüyorlardı. Bahriye nezaretinin is, tediği plân miktarı ise tank imaii için sarfı muktezi plânlardan birkaç yüz kere fazla idi. dikkatlerine bir kere daha şu delii- leri arzediyorum: Almanların Şimal denizinin öbür ta- rafından topraklarımıza bir ordu ge- çirmeleri için birçok sebepler vardı. Böyle bir istilâya karşı bizim müda- faa retti: fazla olan filomuz. Harp başladığı zama, ilk aylarda mi fiyatlarımı halka bildirmek lâ- zımdır. Alâkalıların bu yoldaki ilânlarına henüz tesadüf edemi- yoruz ve bunun içindir ki, hesap- müstehlikin bu mal da unun serbest satılması ve satış fiy için Ticaret V hesap edebilmesi imkânı yoktur. | racaat etmiş ve Ticaret Vekâleti Be- yapıp aza- || lediyenin bu haklı müracaatını ka- bul ederek karar altına almıştır. Ti- caret Vekâleti Toprak Mahsulleri O- fisine, bakkallara günde 13 çuval, lo- kantacılara 3 çuval un verilmesini otuz beşe, Kavak incirini kırka, Çavuş üzümünü elliye yiyoruz ve ımız ise iba- 1 — Düşman filosundan 8 diretnot 2 — Denizaltılarmızla filotillâla- rımız. — Bu gibi şeyler için de Koor- emr Ş Haber aldığımıza göre bu karardan evvel bazı i nın ihtiyaçlarından fazla un aldıkları ve bunları yüksek fiyatla hariçe sat- tıkları veya stok yaptıkları hakkın- da şikâyetler ve ihbarlar birbirini ta, kip etmiştir. Meselâ bu cümleden olmak üzere Eminönü Ekmekçiler şirketi reisi Mehmette 200 çuval, Çemberlitaş fı. rınt sahibi Mustafa Remzide 100 çuü- İstanbü! mekteple- rinde belediye bil- Vali, Maarif Vekâleti gileri okutulacak nezdinde teşeb- büste bulundu Bir yandan şehrin imarı için çalı- şılirken, diğer taraftan İstanbul Va- li ve Belediye Reisi doktor Lütfi Kır- dar, İstanbul halkında belediye ni- zamlarıma karşı gördüğü bilgisizliği nazarı dikkate alarak Maarif Vekâ- leti nezdinde bir teşebbüste — bulun- muştur. Bu teşebbüse göre İstanbuldaki ilk valdan fazla bir stok mek yapıp halka satsınlar diye vm: len ekmeklik unları çalarak hariçte sattıkları hakkında bir çok ihbarlar dinasyon hey ve karar mı bekliyoruz acaba?.. vaki " Bu vaziyet Ekmekçi- ler cemiyeti reisi Ahmet Rızaya bil- dirilmiş ve reisin ifadesi alındıktan 8 — İki faal fırkamız. 4 — İlk defa silâh altına alınmış bir ordu, ki bir kaç mitralyözile bir kaç toptan başka silâhı yoktu ve ga- yet fena talim ve terbiye görmüş- lerdi. 5 — Hiçbir sahil müdafaamız yok- tu. Bir kaç topumuz vardı ki bunlar da müdafaa edilecek olan bazı li- manlara yerleştirilmişti. y 6 — Mayin tarlalarından eser yok- tu. 7 — Tayyareden eser yoktu. Bu şeraite rağmen Almanlar, deniz. lerin öbür başından bu tarafa geç- miye teşebbüs edemediler. Halbuki şimdi şerait şöyle değiş- miştir: 1 — Britanya filosu düşman filo- suna 20 dretnot kadar faiktir. 2 — Elimizde bir de Birleşik Ame- rika filosu (eğer islersek) vardır. 8 — Bir çok mayin tarlaları Alman denizaltılarının yollatını tıkamakta- dır. ” gP edildik 5 — Bütün sehil büyük toplarla, kuvvetli bataryalarla müdafaa olun- maktadır ve bunlar her an artmakta, dır. Küvvetli hava teşekkülleri sahil- leri neğaret altında bulunduruyor. 6 — Harpten alınan derslerden isti, fade edilerek mi bir Bir çok denizaltılarla takviye üdaf Basradakalmış Türk malları Irak muhasamatı başladığı sırada 'Türkiyeye ithal edilmek üzere Basra limanma gelmiş olan Türk malları Basra limanından ayrılmış ve İranm Menderşopur limanına gitmişti. Son vaziyetler üzerine bu malların işeye — düşi de, haber aldığımıza göre Menderşopura gitmiş olan Türk malları o zaman antrepolara konmuş bulunduğundan ve İranda çok şiddetli harp olmadı- gından hiç bir hasara uğramamıştır. İmkân hasıl olur olmaz bu mallar it- hal edilecektir. ——— Karabükte Naftalin fabrikaları kuruluyor İktıisat Vekâleti Karabük fabrika- larında istihsal edilmekte olan ham naftalinleri tasfiye etmek üzere bir karar İ ü sonra Esa- sen, ötedenberi bazı fırmların un sı- Alâkadar makamların un tevzia- tındaki isabetsizlikler hakkında tah, kikata devam ettikleri bir sırada bak kallara ve lokantacılara yapılacak o- lan un tevziatında yeniden bir jisa- betsizliğe düşülmemesi için tevziatın tanzimi işinde alâkadarlarım nazarı dikkatini celbederiz. Metresinden para sızdırmak istemiş Bir adam bu yü Evvelki gece Beyoğlunda, kıskanç bir âşrk metresini bıçakla ağır suret. te yaralamıştır. Beyoğlunda, Yenişehirde 35 numa- rada oturan Minerva adındaki bir kadın uzun zamandanberi ayni semt- te seyyar satıcılık yapan Vartanla birlikte yaşamışlardır. Vartan — son günlerde işsiz kaldığından Ssık sık Minervaya müracaat ederek kadın- dan para çekmeğe başlamıştır. 4 Minerva uzun müddet bir adamı vermiştir. Bu 'fabr memleketin ihtiyacını karşılayacak- tır. plânı hazırlanmıştır. 7 — Büyük bir kısmı müdafaa nok Bahriye nezaretinin nayeti deki on iki ay içinde üç milyon ton- luk ticaret gemisi inşa ettirmekti. Bütün fabrikalar bir anda gemi plânı inşa etmeğe koyuldular ve biz tank imali için istediğimiz plânların bu i- malâttan soanra teslim edilmesine ra- zi olduk. ALMANLARIN İNGİLTEREYİ İSTİLÂSI İMKAÂNI Bu vaziyeti gördükten sonra kabi- nenin şu satırlarla nazarı dikkatini celbettim : Eğer 1918 ve 1919 da memleketin bütün askeri kuvvetlerini iş başında ŞŞ etmiş olan kıta ordumuz mükemmel bir sahra top- gusile ve en modern 500 topla takvi- ye edilerek 250.000 kişiye çıkarılmış- tır. Bunlarım emrinde hudutsuz mü- himmat ve seyyar mitralyözler var- dır. 8 — Mükemmel silâhlanmış ve ta- lim görmüş 1,250,000 kişilik bir ihti- yat kuvveti ve ayrıca gönüllüler du- ü (Arkası var) TAKVİM Maarif haberleri: Sanat 9836 - 937 ders yılından sonra mezun olan- lar arasında bir müsabaka imtihanı yapılmasına karar verilmiştir. Bu imtihanda muvaffak olanlar Ankara Erkek Meslek Muallim mektebinin tesviyecilik, demircilik, elektrikçilik ve marangozluk şübelerine parasız yatılı ve nehari talebe olarak alına- caktır. İmtihanlara gireceklerin as- kerlikle alâkası olmıyacaktır. * Ankara İsmetpaşa Kız Enstitü- sünde bulunan Kız Meslek Muallim mektebine almacak paralı ve parasız ce kendisinden yine para istemek üze re evine gelen Vartana, artık kendi- sine para vermiyeceğini söylemiştir. Minervanın bu cevabı üzerine Var- tan gayet soğukkanlılıkla: — Sen para vermezsen, ben de se- delik deşik etti ten bıktığı için, evvelki ge“) zden melresini ninle birlikte yaşamam ,demiştir. Minerva Vartanmm bu tehdidine de| omuz silkmekle mukabele edmce,[ Vartan tehdit etmenin de sökmediği- ni anlamış ve işi zorbalığa dökerek: ! — Vay demek sen beni başından | kolayca atacağını zannediyordun, de_ı miş ve Minervanm üzerine saldırarak | kadınt dövmeğe başlamıştır. Vartan Minervayı döverek de hid- detini alamamış ve her zaman yanın. da taşıdığı bıçağını çekerek kadının vmuhtelif yerlerine saplamağa- başla- mıştır. Etraftan yetişenler Vartanı Miner. vayı bıçaklarken yakalamışlardır. A, gır surette yaralı bulunan kadın sıh- hi imdat otomobilile hastaneye kal- dırılmıştır. Kaymakamlar ara- sında yeni nakiller Ankara, 80 (Hususi) — Dahiliye Vekâleti kaymakamlar arasında na- killer yapmıştır. Bu nakilleri aynen bildiriyorum. Akşehir kaymakamı — Necmettin, Simal kaymakamlığma, Binşehir kay makamı Adnan, Saimbeyli Kkayma- kamlığına, Ilgm kaymakamı Fahret. tin Söke kaymakamlığına, Kadınha- ' . İngiltere ile . Fayças ticaretimiz Memleketimizle İngiltere arasında. ki ticaret münasebetlerinin daha çok İnkişaf etmesi etrafında hazarlıklara devam edilmektedir. İsk un ve Mersin li ınm liman tesisatı bugün için iptidai hir halde olduğu için bu limanların daha modern tesisatla teçhizi ve gelen eş- yanın en kısa bir zamanda sahile çı- karılması için müzakereler yapılmak. öğ-| Ve ort. p beledi- ye bilgileri öğretilecektir. Belediye Reisimiz bu bir y de Belediyece hazırlanmış olan bir müfredat programını da Maarif Ve- kâletine göndermiştir. Bu programda İstanbul hemşerilerinin öğrenmesi lâ- zım gelen belediye talimatı ve hü- kümleri ve belediyeye ait diğer bil- giler vardır, Belediyemizin bu müra- caatını Maarif Vekâletinin kabul et- mesi tahmin olunmaktadır. ——— —— Muşta mahsul bereketli Muş, (Hususi) — Bu sene havalar ol- dukça kuraklık gitti. Fakat Muş toprak: larının suları saklıyarak tedrici nebatata vermek hassasını haiz bulunduğu ziraate tesir yapmamıştır. Geçen seneye için nisbet, bu sene ziraat' daha çok bereketli: dir. Temmuz başında kemâle eren ziraat harmanları bitmek üzeredir. Temmuzun sonlarına doğru yer yer yağan veya yap- rakların ifrazatından hasıl olan kudret helvası, Murat nehrinin şimali garbi kıyı- sındaki çalılar üzerine ve Kosor dağları meşelerine ve Geligüzan nahiyesi köylerin- deki ormanlara fazlaca düşmüş ve köylüler tarafından mebzulen pekmez çıkarılarak tatlı ihtiyaçlarını bu kudret nesnesinden temin etmişlerdir. Satılık için henüz pi- Pyasaya gelmemişse de yakında gelmesi ih- GÜNDEN. CÜN A .. Medeni düny* F—-w ilmem vadyoya me sınız* Ben anl dillerde fırsat düştükçe, Framsızları, hür FruısM' rikalıları, Japonları tün bu istasyonlardaki siyasti * havadis spikerlerinin dillerif? senk ettikleri bir şey Vari dünya! 4 Herhangi birisini dinlersef' j yeyim söyledikleri arasındâ | ka şöyle bir cümleye y0" — Bir sanat incisi olan lisenin haince deni dünya» da büyük bİF uyandırmıştır. Yahut: — Filân hastane rılması «medeni dünyar B rini ürpertmiştir. Yahut: — Falancanın dün irad tuk «medeni dünya» yı Yahut: — Falancanın zulüm lenlere yaptığı büyük teb deni dünya» yı son derecö miştir. ) Ve yahut... Uzatmağa N* var: Hepsinin dilinde bir T dünya» dır gidiyor. Söylendiğine göre K larının nazarında bir tek mış: Hamsi. Daha doğrusü yi? esas, diğerleri hep hamsi j den. Meselâ lüfer, hamsinil | Çinakop da dayısının y hamsinin amcası, stendek * oğlu... Ve ilâh. Hattâ bu Karadeniz biri bir gün İstanbula liçte ahbap olduğu birile F” balığa çıkmışlar, Ka bir lüfer çekmiş ve haykır” — Vay mubarek hamsl İstanbullu ikaz etmiş: — Hamsi değil, lüfer 0 Canı sıkılan Ka vermiş u adamım, kim indi dibine de ha kim koydu dini ? !... Bunun gibi: — Be adamlar, kim deni dünya» yı da kimı W bünun adımı? g Br timali çoktur: Sorunuz CEVAP — Size tavsiye -Söyliyelim! Fenarizade Mukittin kimdir ? 1 — Bartında okuyucularımızdan M. &X. A, soruyor: Altmış iki yaşındayım. Prostattan muztaribim. Köyde otur- düğüm için sık sık doktosa görüne- miyorum. Bana ne tavsiye edersiniz? edeceğimiz en esaslı tedavi bir hastahaneye yat- mak ve prostatınızı — çıkarttırmaktır. Bunu yapıncıya kadar kendinizi yer- 2 — Kayseride liso talebesindef ğj rasında Fenarizade Muhidti” tesadüf ettim. Bu zat ile kında biraz malümat v lâtlı malümatı hangi bileceğini bildirir. misini CEBVAP — Bu zat ilmiye V4 dir. İlk şeyhülislâm Fenari Vij di Birfıkra Baban da Frenkmi? Üçüncü Sultan Selim zamanında nizamı askeri icat olunduğu sırada hükümet Hendesehane adile bir de p açar. F ge- tirtilen bir adamı altı yüz kuruş aylıkla bu mektebe muallim ve meşhur riyaziyeci Gelenbevi hoca- yı da altmış kuruşla bu muallime muavin yapar. Frenk muallim, muavinliğine tayin edilen Türk ho- casınm malümat itibarile kendine kat kat faik olduğunu bir kaç gün içinde görür. Bir müddet sonra va- manın sadrazamma, sizde böyle bir riyaziyeci var da ne diye beni bu- raya getirttiniz, der ve muallim- likten çekilip memleketine gider, Zavallı Gelenbevi hoca da - altmış kuruş maaşla — vazifesine devam eder. Bu hâdiseyi — işiten zamanının AĞ 4 ba- ba, Gelenbevi hocaya karşı göste- rilen bu takdirsizlikten celâllanır. — Saat kaçta gitti? —Beşte., — Nereye? Mektup #lân bıraktı mı? — Bilmiyorum. — Peki.. Haydi, sen aşağıya in. sabah eşyaları aldıracakmış. — Git Buradan git, diyorum sana... mıyordu. Hattâ ıstırap bile çekmiyordu. ge IİİLH k Çi CKN ” h Demek gitmişti. Demek ki, korktuğuna uğruyor- du. Gözü karardı. Düşmemek için duvara dayandı. — Sandıkları yerleştireceğim. Hanım Odada bir kaç adım attıktan sonra bir koltuk üzerine yıkıldı, kaldı. Hiç bir harekette buluna- yarım — Kaçta? — Dört buçukta.. — Ya karım kaçta gitti? Öfkesi :le Mabel'e hemen telefon etmi şüncesiz, bomboş bir halde idi. Demek Ödrey gitmiş- odadan çıkmağa hazırlanırken — Buraya gel., Bakayım. İA ğ — Bugün buraya kim geldi? —-Misie Wülfond geldi. otuz dolar var. Eğer susarsan Wzî Yazan: Francis de Croisset Çeviren: Rezzan A. E. YALMAN Cebinden üç tane on dolarlık kâğıt çıkardı. Li gısık gözlerile paraya bakıyordu. Bu cazibeye da- yanamıyarak nibayet: — Malakalı bir uşak, mektup getirdi, dedi. — Ha şöyle.. Anlat bakalım. Mektubu sultan ek lâzımdı, Uşak Li mı göndermiş. Acelen ne? Nereye SONTCA,.. küne düşer. Sonra yazı masasının altında dyran kâğıt se- Demek ki, Ödrey artık mahvolmuştu. Aşağıya — petine koşarak altüst etti. Kâğıtların arasında bu- indi ve k yazı k dı. Bura- lmuş bir zarf buldu. Üzerinde Odrey ismi s1 da altöst idi. Bir şevler bulamadı. Üşek — Li'ye — ve arkasından Udaigor armaları vardı. sordu: — Yalan söylüyorsun. Buraya birisi deha gel —Karım nerede? miş. Bu mektubu kim getirdi? y — Bilmem.. Li cevap vermiyordu. seni kovarım. — Bilmiyorum. Mektubu Misis Carter'in eline — Nereye? Nereye acaba? Al şu parayı baka- — Bilmiyorum ofendim. Başka bir şey bilmiyo- rem. Yemek istiyor musunuz” — Evet.. Hazırla.. Yok, istemiyorum. Ne yapacağını bilemiyordu. Sulonda bir aşağı, bir yukarı doleşişor, kâh kalkıyor, kâh otusuyor- da. karısının buçukta şuyorlardı Vali, iki gi Brandmor, kız kardeşi Lady Lindston ile beraber hususi dajresinde yemek yiyordu. Binbaşı Carter, görmek isuyf)rsak bütün müdüriyet a Aî:îîos 8i yatılı ve nehari tal n Halit, Finike kıymı'- tadır. maktan, wcudunâau ve ıbülıasıı o BPRRRNDi Ka K ve nezaretlerin insan ve madde hu- R ğ Söke K Kadri, — yaklı ki Bi- h endinili susunda tam bir tasarrufa riayet et-| AY: 8 — GÜN: 261 — Hızır: 118 | bütün enstitülerde eylülün 18 inde kaymakamlığına, Finike kaj US ü 4 birli, bahaylı saylar ranrtara vlele — TU NOĞ0 BAD OORRE melerini temine çalışmalıyız. Muhte-| RUMİ: 1357 — AGUSTOS: — 1g | başlıyacaktır. İmtihanlar — eyiülün| Gürün kaymakamlığlta Eüse tov | letısat Vekili geliyor| — ispirtoya müteallik yeyler hiç içmeyi — Müderris payesine yükst y lif servislerde hiç bir fazla adam ça-| HİCRİ: 1360 — ŞABAN: 8. |27 sinde nihayet bulacaktır. ae Kamli 3Gt | “ Momlökot dahilinde bir tstkik ae | — Ti Delina Ünet verici ildçler alıniz: Edirne ve İstanbul kadılık' lşmamalı ve hiç bir servis mühtaç| Vamir SKVALI RZANI | * Maarif Vekâleti bu sene terfie| || !ı;ı; L RİSAREE İN çıkmış bul yeni İktisat| — İdrar tutukluğu zuhur ederse mesane l';""'“’ş' A";'M“ iığt î:r a olduğundan fazla bir şey elde edeme- —— Ülâayık olan orta okul muallimlerile, | "5 K N N üzerine sıcak su umanları, eğer SEE CA y melidir. Ve nihayet bir merkezi mü-| GÜNEŞ: 625 — w4l .uy.ıî ve sıhhi sebeplerden dolayı baş-| ! Kaymakamı Cevdet, Akşehir kay- L’îğğ':'"“zs"" D;::,:"Lk“ S SL yelilileş aat derna içinde .;: nında — şeyhülislâm — tayit » düriyet, bizim bütün taarruzi ve le-| ÖĞLE: 13,16 5,30 |ka mahallere nakillerini isteyen mu-| Ma Maden kay A tedir. ma banyosu yapınız. İdrarı söktüre- tur. Yarı kalmış bir ’;:::J dafüli teşkilâtımıza ait kısımları tan | — İKİNDİ: 16,56 9411 | allimlerin listelerini hazırlamıştır. Bu| li Rıza, Mutki kaymakamlığına nak- . mezseniz her halde şehre inmeği ve — Mijftah) isimli esere F zim etmelidir. Eğer mühimmat ve| AKŞAM: 19,44 12,00 | listeler Vekilin tasdikımdan sonra önü| len tayin edilmişlerdir. idari lüzüma binaen Güngör mektup- bir doktora Mmüracaat etmeği sakın — Ldtifi ve Âşık Çelebi 46 inşaat hususunda bir hezimete uğra-| — YATSI: 21,24 136 | müzdeki hafta içinde ilân olunacak-| —Ankara, 29 (Hususi muhabirimiz-| çusu Nedimle Saimbeyli kaymakamı ihmal etmeyiniz. aradığınız malümatı b mak, istihsalâtımızın azalmasına şa.| İMSAK: 438 854 |tır. den) — Dahiliye Vekâleti lördmı Kadriyi Vekâlet emrine almıştır. H er g ü n z E dıkli kapı Yalnız EDEPİ ROMAN: TEFRİKA No, 58 — Mabel'e telefon etmek lâzım. O bir şeyler H er ü n bir bavulla gitti. bilecek. Sonra da Lady'ye haber vermeli.. g Birdenbire aklına geldi: Armalı zarfı ne yap- mıştı. Sakın Li onu atmığş olmasın? Etrafta ara- dı. Yegâne delili bu idi. Hemen cebine yerleş- tirdi. Sonra acı acı gülerek: — Boşanmak mı istiyor? Boşansın — bekalım, ün için civarı teftişe gitmişli. Lady kaçtığını Lady'ye telefonla daha önce haber vermişti, Lady'de Herberi'i akşam dokuz çağırmıştı. İki arkadaş Ödrey hakkında türlü türlü dedikodular yapıyorlar ve şöyle konu- — İşin en garip taralı bu yerlilerin küstehliği- — Bu si. Buna ni ol Sönden & vi Vet verdi. O da hemen bavullarını topladı, Bir arabı mes'uliyet şimdi ona düşüyordu. Fakat herkes Od- 5 l k ç ğ KU ni Yopladı, Bir araba — y0 Biy İngiliz zabitinin karısını baştan çıkarmak. ver'in Dörklüde Bil Ktı. Romületin öulaü el Dedi. 9'*")"'" b:dî“"'"lf bir '"h'“î b'k__ bi şağırltı. ve gitti, ! Bu ne cüret.. Her halde lâyık olduğu cezaya çar- mak mümkün olamıyacaktı. mdikhııl 'ıhıwku I ermiyordu. Li'nin yüzüne — Ne adresi verdi: pılması lâzımdır. Eniştem hele teftişten dönsün — Bu yapılır mi? Çaldırmış, mutlaka çıldırmış TÜRERR T t : — Büyük ötele, dedi amma oraya gitmemiş. —— © görüz.. olacak, dedi. a ma N NL RRN heskii Bt of F, O TURRARE NUzyüneli Lady Brandmor kardeşinin bu sözlerine omüz Sonra Lady'nin şu sözdleri hatırına geldi: vt — Arabacı bavulları almağa geri geldi. Misis silkerek cevap verdi: — Giderse şayet.. Mahvolmuş bir kadın mev- — Bülmiyorum. Carter'i şehirde bir yere bırakmış, “tekrar gitti — Koçcam bir şey yapmaz. Bilirsin ki, patırdı, gürüllü çıkarmaktan hiç hoşlanmaz; Mesele gık- masın İster.. — Halbuki mesele nasıl olsa çıkmıştır. kadın bütün buradaki İngiliz cemaatinin yöz karasıdır. Hatırlıyor musunuz, Muriel ken-* disini ilk defa görünce ne demiştim. — Ben do öyle, Pütricia.. Vapurda görür gür- mez hoşume gitmemişti. Bir yemek Ayva reç€ Tam mevsimindeyiz: ya ayırınız. Bir saat nız. Arasıra süzgeçle lmız ve hafifçe karışt! Tin olup olmadığını koP bardak su içine reçelil damlatınız.. Reçel suy# sa, olmuştur. Hemen © y niz. Ayva reçelinin YWN” | suyunun da marmalât '” ni isterseniz, ayvaları, :

Bu sayıdan diğer sayfalar: