Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ea MAD AN A — KADIN ve EV ) Vatanını lâzım olduğu kadar Seven Kadın Mukaddes vazifeler uğrunda kendi rahatını feda eden kadındır Yaz Muazzez Tahsin BERKAND an: Etrafımiızda — birçok kadınlar | vardır ki onlar için umemılekcuî sevmez» denilemez; bunlar vata | nımıza karşı tevcih edilecek her hangi bir husumeti — asabiyetle, nefretle karşıladıktan maada en ufak bir Türk aleyhtarlığına bile tahammül edemezler. Böyle iken bir memleket meselesi, her hangi bir vazife mevzuubahis olduğu vakit bununla alâkadar olmayı akıllarına getirmezler, uzaktan seyirci kalmayı tercih ederler. Bu gibi kadınlar için €&mem- leketi lâzım olduğu gibi sevmi- yorlar» dersek mübalâga etmiş olmayız. Meselâ, iki sene evvelki Erzin- can felâketi esnasında, günlerce göz yaşı döken, yemeden, içme- den kesilen kadınları tanıyorum. Bir gün bunlardan birine: — Ağlamaktan bir şey çık- maz, o felâketzedelerin imdadı- na koşunuz... Diyecek oldum. Hayretle yü- züme baktı. i — Benim elimden ne gelir? cevabını verdi. Boş saatlerinde — öreceği bir | & yün hırkanın veya eski esvapla- rından bozüp yapacağı bir çocuk entarisinin, zelzele — sahasındaki zavallı yumaşlarumzı faydalı 0- düşünemiyor, — düşün- mek ıa.hmeuııe katlanamak iste- miyordu. Bir başka bayan lamyorun. miyor, takdir etmek istemiyor. Genç bir kız tanıyorum. İyi bir ailenin iyi tahsil görmüş bir kızı- dır. Türklüğü alâkadar eden me- seleler üzerinde çok ütizlik göste, rir. Meselâ, vapurda, trende, umumi bir bahçede türkçeden başka bir dille konuşulduğunu işitirse yerinde duramıyacak ka- dar sinirlenir, hattâ bazan irade- sini kaybederek karşısındakileri türkçe konuşmağa davet eder. Vitrinleri üzerinde türkçeden baş ka bir isim bulunan mağazalar- dan alışveriş etmez, — kendisine bir ecnebi dille hitab eden satı- cıları paylar, bozuk türkçe ile yazılan ilânları okurken öfkele- nir, velhasıl yurddaşların dürüst bir türkçe ile konuşmalarmı, lisa, nımızı hakkile öğrenmelerini is- ter. Bu genç kızın, geçenlerde, Halkevlerinden birinde, haftada iki saat türkçe okutması rica edil. miüşti, reddetti. Başka bir kadın tanıyorum. Avrüpa şehirlerinin - bombardı- manları esnasında kadınların ne- kadar mühim vazifeler gördük- lerini gazetelerde okuduğu — za- man hayran olur: — Maazallah harp bize kadar gelirse ne yapacağız? Diye kendi kendisine ve etra- fındakilere sorar, Bir gün ona: — Avrupa kadınlarile bizim aramızda ne fark vardır? Onla- zengindir. hayatını için her hangi bir yelulde çalışmı- ya ihtiyacı yoktur, ewinin işlerini görecek hizmetçileri vardır. Bü- tün gün, saatlerini geçirmek için ya sinemalarda, yahut ahpap evlerinde dolaşır, durur, akşam geç vakit kocasıyle birlikte, ba- zan ondan sonra evine döner. Bu bayan, evvelâ — «Halkevi Sosyal Yardım ktamt», sonra cÇocü Bıngem kummu» ta- rin yaptıklarını elbette ki biz de — Kabil değil, bizde o teşki- lât nerede? cevabını verdi. Bunu hasretle ve «ah, öyle bir teşekkül kurulsa biz de nasıl ça- hşırdık!») manasma — söylediğini sanmıştiım. « Yardımsevenler — cemiyeti » Lellsal ünün amatör futbolculnn Sıııımege mahkâm Türk futbo Nasıl kurtarabiliriz? pun Türk futbolü günden güne düşmek te ve sönmeğe mahküm bir hal al- maktadır. Dünyada en çok sevilen ve alâka üuyandıran 'bu temiz spo- run bizde bu vaziyete düşmesi veya düşürülmesi hiç şüphe yok 'ki, bütün spor meraklılarını teessüre sevket- mektedir. Eski günleri, bilhassa — mütareke yıllarındaki futbol kalitesini, futbol seviyesini, futbol Üüslubunu — gözleri önüne getirenlerin, o günleri yaşıyan. ların teessürü daha büyüktür. Şimal turnesi, Slâvya, Alagat ga- Hibiyetleri hatırlardadır. Milli takı- mımızın,o günlerdeki maçlarını sey- redenlerin buğünkü maçlarrı seyre- debilmesi için hakikaten büyük., bir tahammtil kudreti olması lâzımdır. Her gün dünü arıyor, futbol sa- h gekilen bir yeri- ne yenisini koyamıyoruz. Her giden yerini boş bırakıyor. Bir Zeki, bir Nihat, bir Alâeddin Bir Leblebiden vazgeçtik. Eski gün- lerin ikinci derecedeki oyuncuları a- yarında bir oyuncunun bile 'm.cünku vaziyet yetiş imkân- leketin Bütün hitab ettiği, herkesi yurt emtine çağırdığı vakit onu da ilk gönül- r ki apılan çahş- (Ji hastabakıcı kafilesi — arasında ma ııa i A y V ŞU haha_ ş._ we * . v y | Y._ da bir saatini bir hayar cemiyeti- | / kasım. ne hasretmek istememiş ve: G Tarde Uğa seğllntü B —-l—kravüıhnmm bu davete niçin icabet etmediği- Demek zifesini yap- mış olduğ kanaat irmiştir. müstakbel bir harp — tehlikesine karşı koyabilmek maksadile sa- yin Bayan İnönünün kurduğu «Yardımsevenler cemiyeti» azala rı arasında da gönmüyorum. Bu kadın, bir hayır müessesesi için kendisinden istenilen ufak para yardımımı esirşgemiyecek ka. dar memleketi seviyor, ama yurda karşı başka ve daha fili borçları bulunduğumu takdir ede. ni — Ben yapamam. cevabımı verdi fakat bunun sebebini izah hakkında memleketi lâzım oldu- ğu gibi seviyorlar diyebilir mi- yiz? Bittabi hayır. Bu gibiler, bence, kendi ta- hatlarını her şeyden üstün tutan, bunu, hattâ yurda ait en mukad- des vazifeler uğruna bile, feda edemiyecek kadar çok seven lâ- kayd kadınlardır. Günün birinde hakkınızda Aman ne kadar bozulmuş denmesini istemiyorsanız Kendinizi ihmal etmeyiniz! Geçen gün sokakta Nebileyi gördüm. ÂAman kardeşim neka- dar bozulmuş görme.. Halbuki vaktile güzel denecek kadar gü- zeldi.. Ne olmuş o kızcağıza öy- le.. Maxüa gu.zel o—hm!:L ıdıeml Günün birinde de sizn hakkı- nızda ıboyle :_nekıdır bozul- istem % hiç ihmal etmeyiniz. Her sabah aynanın karşısına ge- çerek inceden inceye ve müsama hasız oldarak kendinzi tetkik ediniz. Kusurlarınızı görmiye ve onları tasbih etmiye — çalışınız. Cildiniz bozulmuş, yüzünüz piril piril yanıyorsa yüzünüzü yıkıya- cağınız suya biraz Borated de soud atmayı âdet edininiz. Son- Ya. yiyeceklerinize dikkat ediniz. Çok yağlı şeyler yemeyiniz. Bir kaç hafta sonra çok büyük fay- dasını göreceksiniz. Bilâkis cildiniz çok kurü ise alnınızda ve ağız kenarlarında karışıklıklar belirmiye baslamış- sa yüzünüzü kâfi mikdar yağla- ıııryOuııııııı demektir. Her gün bolca krem ıun.uıuı etmek Fakat' lazımdır. Fena bir kremin fay- dasından ziyade zararı dokumu' Tp . KPLR PP " Zi “znunins ZeAumkaz Ziuvero4 aps mmppsdss epurgeyiyut mory düzgün. ve şeffaf olur. Saçlarınız kwilıyor ve ölü bir renk alıyorsa asabınızı. tedavi ediniz. Fazla asabiyetin saçlara çok zararı vardır. Zamanla dö- külmiye bile baılulır İyi uyku uyumaya ve her zaman sakin bulunmaya çalışınız. Sonra her zaman saçlarınızı — fırçalayınız. Yavaş yavaş eski hayatiyetini ve parlaklığımı bulur. Elkeriniz, pimnı.kla.nna. tir- sızdır. Ba.şta giden kluplerımmn içinde bir tek oyuncu da göreımyoruz. Maçlara 0- lan alâka günden güne eksiliyor. Çünkü maçlar futbol zevkini vermi- yor. Bugün fufbolümüzde ne stop, ne şüt, ne kombinezon var. Futbol zev- kini verecek bu esaslar olmadıktan sonra tebiatile seyretmek takammü- Wi de kalmıyor. Gayemiz Türk aporuna hizmettir. Sönmeğe mahküm bu güzel sporu kurtarmak için tedbirler almak lı Eski milli takım kapfanı Zeki Rıza fikirlerini söylüyor Fenerbahçenin emektar - kaptanı Zeki milli takmm kaptanı Zekiden başlı- yoruz. Zeki ile bu yolda uzun bir konuş- ma yaptık. O ilerisi için bizim ka- çıkacak neticeye göre hareket etme- lidir. Meselâ bundan beş sene evvel or- taya bir milll küme atıldı. Bundan elde edilen faideler inkâr edilemez. Hiç olmazsa Ankara İzmir futbolümn- da bir kalkınma yaptı. Bunun gibi daha birçok şeyler bulunabilir. Futbol Bönüyor. İş bugünkü halile kalacak olursa bügünkü alâkayi da bulamıyacağız. Hareket zamanı gelmiş ve geç- miştir. Dediğim gibi işe buradan baş lamalıyız. Toplanarak fikir müna- kaşası yapıp derhal harekete geç- meliyiz. 'Ben ümitsiz değilim. Tedbir almır ve bu yolda çalışrlırsa Türk futbo- lünü kurabilir ve yükseltebiliriz. Beşiktaştan ayrılanlar Beşiktaş birinci futbot takımınm kıymetli oyuncularından sağ açık Sabri ile aag muavin Rifat Ankara dar ümitsiz değildir. Fakat tedbirler |P girmişlerdir. Bu | YEM: K PP alınması lâzrm geldiğini ve sönmeğe ın ayrrlığı takı-| — Genç kadın müteessir bir tavır fut! j mxnda doldurulması güç bir boşluk : kabil e — Sen zahmet etme. Ben kondüm. isötürürü şöyle izah ediyor: — Uzun zamandanberi maç sey- retmiyordum. Eski sporcu arkadaş- Tarım bügün futbol seyretmek için büyük bir tahammül kudreti olması lâzım -geldiğini söylüyorlardı./” Doğ- rusunu söylemek lâzım gelirse bu arkadaşların bu sözlerini bir parça mübalâgalı buluyorum. Soön iki maçı seyrettim. Birisi dep- Yasman birisi de mahall! müsaba.a idi. İtiraf ederim ki, sözlerini mübalâ- galr bulduğum arkadaşlara hak ver- dim. en f geyredil- Su sporları ajanlığı ile federasyon arasında ihtilâf Bu Geneki deniz &porları faaliyet programı hazırlanmıştır. Yalnız bu seneki program, İstan- bul su sporları ZAVALLI DUL [ Çeviren: Fuad Samih î Hava yağmurlu.. Her taraf ça murlu, kış günlerinin hazin man- zarasını arzediyordu. İki saat evvel yağmur — kesilmis, — fakat kesif bir siş her tarafı kaplamı- ya başlamıştı. Momartr mezarliğının bekçi- leri kapının önünde görüşüyor- lardı. Birni dedi ki: — Saat dörde geldi. Çanı çal- malı. Ziyaretçiler arasında geç kalanlar varsa çabuk çıkıp git- — Evet... Fakat © var, bugün güzel dul gelmedi değil mi? Na- sıl oldu böyle... Hiçbir gün gci- mediği yoktu, Yoksa ben mi görmedim?... — Hayır, ben de göremedim. İhtimal ki hastadır. Yahut diğer- leri gibi o da unutmaya başla- mıştır. — Zannetmem... O hassas, vefalı kadının kocasını unutma- dığma eminim... — Adam sen de... Nekadar da hüsnü teveccühür var. Bir gün gelir unutur. Haline ve mizacı- na uygun bir şey bulunca... — Hayır! Mümkün değil... — Peki... O halde kocasına kavuşmak için ne bekliyor?... — İtikadı bütün bir kadın ol- duğunu halinden anlamıyor mu- sün?... — Sen görürsün... Unutmğıv na ben eminim... — Hayır! Ben de unutmaya- cağına eminim... Bekçiler, —böyle görüşürler- ken kapının önünde bir araba durdu, Biri diğerine: — Kaybettin, arkadaş. Güzel dul geldi. Dedi. Hakikaten arabadan, henüz yirmi beş yaşlarında, bü- tün siyahlar giymiş ve yüzüne kalınca bir peçe örtmüş, tavrnı güzide, endamı lâtif bir kadın indi. Elinde . kmmızı güllerden yapılkmış zarif bir buket vandı. Mezarlık bahçıvanı koştu: — Kontes, dedi. Emrederse- niz buketi kabre kadar götüre- Cevabını verdi; Mezarlığın geniş yollarından ilerledi. İki senedenberi her gün öğ- leden sonra buraya geliyor, bir yon arasında bir ihtilâf d tur, İstanbul bölgesi ajanlığınm Anka- raya gönderdiği program federasyon ca tamamen değiştirilerek yüzme, kürek, ve yelken yarışları temmuz ayı içine sıkıştırılmıştı. zıamdır. Bunu teşkilâttan ölü gözünden yaş beklemek kabilin- den bir şey olacağı içindir ki, biz baş vurulacak çareleri düşündük. Bize kalırsa Türk futbolünü kur- taracak olan yine eski kdüpler, eski sporcularıdır. Yapılacak ıq futbolümlüzün neden matör ruhile calışan eski idarecilerin bu yolda fikirlerini almanın daha doğru olacağını düşündük. Eski sporcular, eski idareciler bi- ze fikirlerini söyliyeceklerdir. Ve mez bir hal almış. Ne sistem, ne kombinezon, ne stop ne de şut var, 22 kişi ne yaptığını 1 in büyük bir kısmımın bö- geler arasındaki seyahatlere ayrı- yordu. Gözlerinin feri kalmam!i: tı, * Beş dakika sonra se'wh casının ebedi şstirahat yerine di. Saatinin kordonundan k“çuk bir anahtar çıkardı. M üstündeki küçük mabedin kâf| sını açtı, içeri girdi. din üzerine koydu. Diz çötü. etti. Sonra küçük bir -'BRM oturdu. Her defa olduğu bugün de duvarda duran rafı eline aldı. Ona sanki bir mahluk gibi hatap başladı. Kalhbinin bütün larını bu tasvire eoyh.wot. hayat veriyor. kat bir zaman için kendini liye muvaffak oluyordu. Bu xiki senedenberi hergün d““ diyordu. Bugün, babasının münasebetiyle kendini ZU" j gitmiye mecbur olduğu -ls’n çit raz geçikmişti ve bunun pek çok üzülmüştü. bahi' Şu bir eaatlik geçikme V, î_ğâîââîâ% ç %e. î asabi buhran içinde W 38 linde tuttuğu resme bakarak lıyordu Artık hayattan u”’ww * Orada, geç vakite kldî:w resim ile konuştuktan ve nin bütün zehirlerini göz 9“,; ile teskine çalıştıktan 000"' ne düiz çöktü. Dua eti: — Yarabbi autık yohd mıyacağım.. « Diyondu. * Bu esnada, mabedin w',r yavaşça açıldı ve tekrar dı. Kontes, başını çevirinct vr şısında gördüğü —adamiti WJ kunç çehresinden ünktü, ve sordu: — Ne istiyorsunuz?.. — Keseni., Eğer blâş:; hayatını.... Ses çıkarma: bir an içinde seni bitiririm ” Meçhul adam bu sözü k:ıı Knnu:sm üzerine hü ' Matemli kadinin sevinç ve memn meti hasıl oldu, kooulnl’ ne baktı ve olanca ei uniyei bir şeyle ıenye muvaffak ola- mayor, kendını lm türlü ceıelh ması ve İl deniz sp: mmev siminin büyük bir kısmının muattal bilmez bir tte topun koşuyorlar. İ Her iki maçı da ancak bfrer devre seyredebildim. Tahammülüm kalmı- yarak ikinci devrede kaçtım. Bugün- kü fırtbolcüler içinde ümit verenler de yok. Futbolün bu hale neden düştüğü. nü aramağı bırakmalryız da yükselt me çarelerini bulmalıyız. Bana. kalırsa yapılacak iş şudur: Bj bır çok haklı olarak İstanbul i sebep Ş ğ newı :ı.le ıe'vm— ve bununla ev- hiç bir şeyin ebemmuetı yoktu, Koca- sını en hakiki, en yükbek bir k hdetmiati Annesi, derilmiştir. İstanbul bisiklet takımı Halit Tüccarbaşı'nın - başkanlığı altında Hatay'a gidiyor Hatayda yapılacak bisiklet Şşam-. piy iştirak edecek — Istanbul Eski futbolcüleri, eski idarecileri bir araya toplamalı, hepsinin ayrı ayrı fikirlerini sormalı, fikir müna- biz de bunları bu sütunlara geçire- ceğiz. Bu fikir, yazılarımıza eski takımı eski bisiklet rekortmenlerin- Halit Tüccarbaşının başkanlığı - al- tında gi ir, kaşası yapmalı. Bu münakaşal: den ve hâlen bölge sicil şefi bulunan | d. ailesi, - hattâ çocukları - koca- sının — matemiyle unutulmuştu. Ruhu onlara karşı bile kayıtsız idi. Yalnız kacasını... Yalnız o- nu düşünüyordu. Kontes, henüz yimmi beş ya- şında, gayet güzel, tapınmıya lâyık, her türlü güzelliği, me- ziyetleni cami, güzide bir - ka- h Bunula beraber haaret derdi kaç saatini sevgili kocasının me- — İmdat, İmdat!i... .W İüyee zarı başında geçiriyordu. Bah- Diye haykırndı. Fakat H ile çıvan, günden güne bu zavallının | içinde ses kesildi. | sararıp solduğ gördükçe: Meçhul adam, bir “ İ — Kontes Dö Rivel'in kaca- buyuk bir bıçngm keıkm J’d. İ sına kıvuamık yaklaşı- N yor. Diyordu. e bir ah ile yere yuvurlıml'k" " — Teşekkür ederim. ; Zavallı kontes Do Rıvel, ko- Diyc*m,î[:nîm DG'»F’ ebedi hiç- | mezarı üzerine umıız “’j' Hırsız, Kontesin .xV para kesesini aldı, kıı”d dil P karken gözlerini bir fmf—” örtüyordu. Bekçilerden biTİ' (f — İşte, karısı için ağlıya? zı.vıllı daha... JJ Dedi. Öteki gülerek verdi: — Evet... Karısı için #f bu adamla, kocası için “ğ güzel kontes arasında bir vaç vukua gelse idi, ne M olurdu. Ertesi sabah, Kontesif M kocasının mezarı üzerinde ©p A | du. Dudaklarındaki - son ile günden güne sararıyor, solu- süm hâlâ söı'ülı'.iyıç.ıı'ı:;:ll:;ı Sla_; Bayan Ruzveltin çok yüksek bir ol- Bayan Ruzvelt ingilizce öğreniyor F naklarınız — iyice hiç ihmal etmiye gek nüze nasıl ihtimamla bakıyorsa- nız elinize de o derece ehemmi- yet veriniz. Her akşam krem sü- tünüz. Tırnaklarınızın ayrılması, kırılması, uzviyetinizde kâfi mik- dar kireç bulunmamasından ileri gelir.. İhmal edilecek olursa ileri. de zafiyet gelir. Tımnaklarınızın sık sık kırıldığını görür gönmez derhal doktorunuza müracaat e- derek anun tavsiyelerini yapınız. U sitesi Ayni üni eski Yunan lisanı profesörü olacağı- sımız. Sizi Amerikaya Kadınlar bankası SORUNUZ İzmitte orta okul talebesinden Nadir Gemici soruyor: Zamk ne- lerden yapılır?.. SÖ YLIYELİM Kira ihtikârı için şikâyet mercii —— z eee D CA v sesd < DN ö oe a YEr e e w < N sinde bahçe sahibine büyük mı olur. y Üsküdarda Toygartepede "i sin Akan soruyor; Hane t7 g uwmıımnıyıpını.rıd' lecek — şikây battan yapılır. Kitre A mebzulen yelişir. Arabistan Zam- kı, Hindistan, Afrika ve Arabis- tanda yetişen bir nevi Akasya ağacınm — usaresinden — çıkarılır. dir?.. e e e n Rum gazete müvezzli Alelâde bir figüranın günün bi- İhmal edecek- olusanız . zafiyet hastalık halini alabilir. ş metqmîumnwsow — Gazete ister mişiniz ?... Bulneğinadıooım—’dirvıur la pek düşkün ise de sümüklü ve saire gibi zararlı böceklere çok tir, Atinalı bir gazete müveüzüi ığıx Meramaız '"' ğ ee l W”SMW musaddak / kontürat ile j gazetelerini ğgunun kadar bütün memur ve müstahdemi- değildir. Bunlar bildiğimiz - z a. ea ee PUsalei hdmııı:qnum.,_n;_n z ka- || tadan yapdır. RİŞSS- y gahibi- hakkında derliğİ | —Mmswhwwıwmhhm a T e- Pata başlandır. 1 dis!... kadınlar muamele ederler. - Dış kapı- MEN.WGM Veznecilerde Vidinli Tevf | Wehğmmwhkumw va ıııe at oldu. 3& Caddesinde 80 numaradâ " ge: | birinin | cğmle yazılıdır: Çi l r Borkle ||. hcezekke içen bir adamın| — Cvağnız kadınlar için»... koramak için ne yapmalı?.. gos tepesinde ev yaprp satmör, t İnek hevkol CEVAP — Yögüne çare tutup teşekkül eden kooperatifin 4 — Gazete ister misiniz?.. nek heykeli uzaklara: — bırakmaktır. Fakat, “Sat mahalli nöresidir?.. Demiş. “Ceyap ayni | Ka Wood ler için CEVAP — Nizamname&i / lİ, suali Fransızca, Almanca, — Lâtince Mwwwwın,. daha çok faydası vardır. Gevçi, edilmiş bulunan bu ' ve İl olarak tekrar etmiş, ni- | ya için bir heykel dikilmesine karar gül yaprakları ile salata ve maru- men teşekkül etmiş ve * | | rlmhuwmwm Bunun üzerine y N evvel Bu inek, ha- ivezzii yanına 7 defa $ ve 100,000 — Ben, demiş, Kolombiya üniver-|litre süt vermiştir. ç