Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
4 YATAN YÜU - 6 « 9DA1 ” ;Aıvrupada —— 20 Senem-— Nasıl Geçti Sokak sokak dolaşıp diş yapan bir dişçi | Yazan: Rebia 7 evfik BAŞOKÇU | Telif ve tercüme hakkı tamamile mahfuzdur Doktor Fikri iyi kalplı bir çocuk-| tu. Bizim çalışmalarımızdan — ilham alarak gazetesine bizim «meğhur» terzihane hakkında bir de uzun ma- kale göndermişti. Artık Parisi terketmek zamanı gelmişti. Madam Küne Banaşlardan benim oda kiramı bile kurtaramadı- ğiını ne zaman Berline döneceğimi yazıyordu. Şimal istasyonunda Leylâdan ay- rılirken varlığımın yarısını Pariste bırakıyormuşum gibi bir teesstit duy dum. Bu, çocuk gibi saf konuşan ve dalma lütife eden fakat bütün bun- ların arkasında kendi benliğinin zırh li kalesinden hiç çıkmayan bu kadın beni de esrarlı kuvvetinin tesiri al- tına almıştı. Madam thıenin*evinde eskisi gibi birkaç işçi ile çalışıyordum. Artk kimse He iş ortaklığı yapmıyacak- tım. Ne vakit kendi param birikirse ©o vakit işterimmi kendim — büyütecek- tim. Belki Leylâ da o vakte kadar Sorbonu bitirir, bana yardıma gelir- di. Beraber çalışmayı o da çok isti- yordu. Geldikten bir gün sonra — Yördis Kagerah'ya telefon ettim. Görece- gim gelmişti. Bir senedenberi akra- badan daha fazla bir samrimiyetle görüşüyorduk. Bir gün Yördis benmi evlerinin bal- konumda bir akşam yemeğine davet Vetmişti. Sofraya oturur oturmaz gü- lerek: — Bakın Rebia size bir teklifim var. Böyle kardeş gibi görüşülen an- laşdan dostlarla senli benli konuş- mak bizde âdettir. Biz sizi kardeş gibi seviyoruz, Hele Alf size besle- diği sevgiyi hiç bir Alman kadımnıma göstermemiştir. Hattâ Madam Gö- ting'e bile... Senli benli konuşmak için bizde merasim yapılır, şaraplar içilir bu merasimden sonra artık bir- birimize siz diyemeyiz. Hep senle ko graflara bakarken birdenbire sarsıl- dığını, yüzünün kıpkırmızı olduğunu gözlerinin büyüdüğünü ve kaşlarının çatıldığını gördüm. Acaba Alf, bu resimlerin içinde ne görmüştü ki bu kadar sarsılmıştı? Yördis kocasının değiştiğinin far- kına varmadı. Her vakitki sakin tat- r gülüşile: — Zeki bir kadın belli.. Adı ne- dir? Evvelce tanıştyor muydunuz? — Ailesinin ismini tanıyordum. Fa kat kendisile görüşmemiştim. Boğa- zın Anadolu sahilinde — otururlardı. Adı, Leylâ, güzel değil mi? — Güzel, Alfın da İstanbulda iken Leylâ isminde bir arkadaşı varmış. Evtlendiğimiz zaman bana anlatmış- tı. İşte onun için Türkleri çok se- ver, — Öyle ise Alf niçin bize İstanbul hikâyelerini anlatmıyor? Yoksa bir gün yeni bir Azyade mi okuyacağız? Alf gözlerini resimlerden ayırma- dan cevap verdi: — Benim Piyer Loti kadar tali- him uygun gitmedi. Sonra gayet ciddi bir meseleden bahseder gibi: N — Rebia, dedi. Şu resimlerden bir tane de bize verir misin? Ben şu a- yakta çıkmışları alryorum. (Arkası var) Bir cinayet Rakı sofrası kan çanağına döndü Evvelki gece saat 22 sıraların. da Silivrikapıda Beyçayırı soka- ğgında 24 numarada oturan bar- sakçı Şaban oğlu Ali, ayni sokak. ta oturan kayınbiraderi Saim ile rakı içerlerken kavgaya tutuşmusş. Jar ve Ali, Saimi bıçakla göğsün- den ve karnından ağır surette ya, nuşufuz. Siz de kabul bu akşam o merasimi yapacağız. [ — COh, dedim ne güzel âdet bu... Hiç kabul etmez olur muyum? Sizi ben zaten burada bir kardeş gibi bi- liyorum. © akşam balkonun — kenarmdan fışkrran küme küme çiçeklerin arasın daki küçük sofrada üçümüz arka- daşlık merasimine uymak için kolla- rımızı birbirine dolıyarak şarapları- mızdan birer yudum içtik. Artık o günden başlıyarak en samimi dost- lak misakını kalben imzalamıştık. l . Yaralı Cerrah Ya gönderilmiş, suçlu yakalanmıştır. Kavganın sonu 12 sene hapis Balatta köfteci Rifatın dükkâ. nında bundan bir müddet evvel Ahmet ve Hüsameddin adında iki kişi kavga etmişler ve bunlardan Hüsameddin Ahmedi bıçakla vu. rarak öldürmüştü. İkinci ağır cezada bakılmakta olan Hüsameddinin davası dün Yördis cidden eşi bir ar kadaştı. Dostlarını tıpkı kendi gibi düşünür, asla alınganlık etmez, her şeyin daima iyi tarafını görürdü. Ben Beritn gibi bir şehirde böyle bir ar- kadaşım olduğu için talihime bin te- şekkür ediyordum. l Alf'da çok sevimli bir arkadaştı. Karısına çok hürmet gösteriyordu. Hiç bir arzusunu reddettiğini görme- dim. Telefonda, Paristen dün geldiğimi söyler söylemez Yördis; — Öyle ise bu akşam mutlak ye- meğe bekleriz, Rebia, dedi. — Yördisciğim, ben bugün çok yo- ruldum, çayla soğuk yemeğe ve ye- mişe razı olursanız Alf'le beraber siz gelin. Rica ederim, çok görece- ğim geldi. — Peki, dedi. Alfa telefon edeyim de bürosundan doğru sana geltsin ben de hemen geliyorum. Bir saat sonra üç arkadaş Paris havadislerini konuşuyorduk. Ben Ma dam Banaşım bana oynadığı oyunu, Pariste yine parasız kaldığımı niha- yet pansiyonda bir atelye kurarak nasıl çalıştığımızı anlatırken dedim ki: — Vaktile İstanbulda Doktor Ba- ri iaminde bir dişçi vardı. Diş takım larmı çantasımı bir arabaya koyar sokak sokak dolaşarak diş yapardı. Ben de kendimi ona benzetiyorum. Bakalım bu yersizlik ve parasızlık daha ne kadar zaman böyle devam edecek ? Yördis'le Alf gülüyorlardı. Yördis: — İşte ben dünyada bu cesareti gösteremem, Rebia, onun için seni gok seviyorum. Kocası da bir taraftan: — Senin bu hürriyet aşkını benim kadar hiç kimse anlıyamaz, Rebia, diyordu. — Aziz dostlar, size Pariste bir rakip çıktı. Orada bir sevgili arka- daş daha buldum. Bir genç Türk ka- dını... Korkarım ki o bir gün buraya nihay iştir.. Hü ddinin suçunun sabit olduğu yapılan mu. hakemeden anlaşıldığından suçlu 18 sene ağır hapse mahküm edil- miş ise de hâdisede tahrik bulun. duğundan cezası 12 seneye indi- Muhtekir bakkal tevkif edildi Yenimahallede bakkallık ya- pan Şuayip kaşar peynirini fazla fiyatla sattığından ihtikâr suçu ile dün Adliyeye verilmiştir. z ' ŞETİİR HHABERLERİ Vali geliyor Askere gidenlerin kimsesiz İstanbul Vali ve Belediye reisi | Dr. Lâtfi Kırdar dün akşam An- karadan hareket etmiştir. Bu sa- bah şehrimizde bulunacaktır. | Yardım Sevenlerin | toplantısı Yardımsevenler birliğinin ida, re heyeti âzaları dün saat 15 de| Bayan Hayriye Kırdar'ın riyase- | tinide toplanmışlardır. | Meyva ıslah istasyonu — | bütçesi tevsi ediliyor İstanbul vilâyet Ziraat müdür- lüğü meyva ıslah istasyonu bütçe- sine 9 bin liralık tahsisat ayırmış- tır. Bu tahsisat bilâhare ihtiyaç nisbetinde tevsi edilecektir. Çöpçülerin çalışma saatleri Belediye temizlik işleri müdür. lüğü çöpçülerin mesai saatlerinde bazı değişiklikler yapmıştır. Bun. dan sonra caddelerimizin sabah- ları eskisine göre bir saat daha erken olarak temizlenmesi muva. fik görülmüştür. Temizlik amele, sinin bugünkü hayat pahalılığı karşısında yapılan son maaş zam. larına rağmen iyi geçinemedikleri anlaşıldığından belediye, bütçe- nin -müsaadesizliğini düşünerek bu hususta başkaca tedbirler al- mağı düşünmektedir. ——— Hava Kurumuna Teberrüler Albert Sion ve Biraderi 6820, Şuhubi Fahri Birol 1000, Agop Mısırlıyan 500, Soryano Hananel 500, İbrahim Taşçıoğlu 500, İsimlerini bildirmek istemiyen üç kardeşler tarafından 500, sabun- cu Teolos 500, Hacı Muhtar Kehnemoni 400, Löbet Birader- ler 400, Salamon Penso 300, Haron Sevi ve İ. Sevi 300, Davit Danon ve şürekâsı 300, İsmini bildirmek istemiyen bir zat tara- fından 200, Naci 200, Osman Ayaz 200, Yasef Hillel 200, Al- bert Yeruşalmi 200, Suphi Erkin kalan ailelerine yardım projesi Vali ve Belediye reisi Dr. Lüt. fi Kırdarın Dahiliye Vekâletine takdim etmek üzere —Ankaraya götündüğü bir proje, askere gi- denlerin kimsesiz kalan ailelerine ne şekilde yardım edileceği hak- kında bir kısım malümatı ihtiva etmektedr. Bu projeyi, vali mua, vini Ahmet Kanık'ın reisliğinde göremediği için, bütün nakil va- sıtalarında birinci mevki bilet üc. retlerine birer kuruş, ikinci mevki. lere de yirmişer para zam yapıl- masını muvafık görmüştür. Bu su- retle, senede bir milyon liralık bir varidat temin edileceği ümit edil. mektedir. Fakat, böyle bir zam- min jicrası ancak bir kanunun ya. toplanan bir komisyon hazırla- mıF:tır pılmasına mütevakkıf bulunması ça p " Komisyon, bugünkü şekli ile itibarile bu husueta faaliyete geç- mek için hükümetimizin vereceği karar beklenilecektir. asker ailelerine yardım işinin iste. nilen şekilde yapılmasına imkân 939 evlenmelerine att bir istatistik Büyük ve küçük şehirlerde otuz üç bin kişi evlendi Son istatistiğe göre, hükümetin | — Yaşa gelince: Kızların çoğu takip ettiği nüfusu arlllırmak siya, | 22 . 24 arasında kocaya varmak. seti iyi neticeler vermektedir. | tadır. Erkekler ise 29 la 30 ara- 1939 da, büyük ve küçük şe- İsında evlenmektedirler. Bundan hirlerde 33,000 kişi evlenmiştır. | başka 60 - 80 yaşındaki binlerce Bu rakkamlara, küçük köylerde W erkeğin 30 ve daha az yaşta kız- | muhtarlar tatafından evlenme |larla evlendikleri anlaşılmıştır. muameleleri dahil değildir. l Bunların arasında 18 yaşında bu. Ankarada, evlenmelerin lunanlar da pek çokmuş. çoğu mart, temimuz ve sonteşrin 17 ile 30 arasında 1500 gen- aylarında yapılmıştır. İstanbulda, | cin yaşları 60 a yakın kadınlarla yaz ve sonbahar aylarında evle- lendikleri görülmüştü nenler ekseriyeti teşkil etmekte- b a enşo uşur,l İ Ş dir. Ümümiyet iöberile, bütün 1939 daki evlenme hâdiseleri Türkiyede en çok mart ayındal 1937 senesine nisbetle 9p 54 art- evlenilmektedir. mıştır. en Gönüllü hastabakıcı | Motörlü vasıtaların kursları Gönüllü hastabakıcıları kursla- rı, dün şehrimizdeki resmi ve hu- susi hastahanelerde — açılmıştır. Âzami kırk beş gün devam ede- cek olan bu kurelara Halkevlerin. deki defterlere isimlerini kaydet- tirmiş bulunan kız ve kadınlarımız iştirâak edeceklerdir. Kurslar otu- zar kişilik olmak üzere tertip edilmiştir. Cerrahpaşa, Haseki, Nümune hastahanesi, Haydarpaşa askeri hastahanesi, Etfal hastahanesi, Gülhane hastahanesi olmak üze- kontrolü Belediye makine şubesi müdür. lüğü şehrimizde bulunan bütün | motörlü nakil vasıtalarının kon- trolüne bu ayin on dokuzundan itibaren başlıyacaktır. Kontrollar neticesinde bozuk oldukları anla. şılan vasıtalar derhal seferden menedileceklerdir. İtfaiye mektebinin mezunları İtfaiye mektebinde dün imti- hanlar yapıldı. İmtihanlara 42 kişi girmiştir. İmtihânda muvaf- fak olanların miktarı 40 dir. Bun- Dünkü ihracat Dün Almanyaya kepek, Ro- manyaya balık ve maden olmak üzere 350 bin İiralık ihracat ya- pılmıştar. Çay ekimi arttırılıyor Ankaradan alınan bir habere göre, her sene bir buçuk milyon liralık dövizimizin yabancı ellere gitmesine sebep olan çay ithalâ- tımızı azaltmak maksadile hükü- metimiz, Rizedeki çay ekiminin bir kat daha arttırılmasını karar- laştırmıştır. Alâkadarların verdi. ği malümata nazaran, bu mınta- kadaki çay istihsalâtımızın önü- müzdeki yıl 150 bin kiloya iblâ- ğı için gerekli tedbirler alınmak- ta ve mevcuda ilâveten 18 bin dekar arazinin daha çay ekimine tahsisi tasavvur olunmaktadır. Naftalini olanlar beyanna- me verecekler Fiyat mürakabe bürosunun dünkü toplantısında naftalin sa- tıdları konuşulmuştur. Halen elde bulunan naftalinler | ihtiyacı karşılıyacak bir şekilde- dir. Bundan başka İngiltereden 10 ton daha nahtalin gelmektedir, Bugünden itibaren ellerinde naftalin bulunanlar Fiyat müra- kabe bürosuna beyanname vere. ceklerdir. Kuzu narhından vazgeçildi Fiyat mürakabe bürosunun dünkü toplantısında evvelce bi!- dirilen kuzu fiyatlarına narh koy- ma meselesinden vazgeçilmiştir, Buna sebep de kuzu mevsimi- nin geçmiş olması ve bütün hay- vanların koyunlaşarak mezbaha- da kuzu kesilmediğinin bildiril- mesidir. Altın fiyatı Altın fiyatları yükselmekte de- vam etmektedir. Dün Reşadiye altını 27,00, külçe altın 338 ku- ruştan satılmıştır. a DESERNNY e Üsküdarda bir kaza Samatyada oturan amele Halit İçim bindiği bisikletle Küçükçam- hea caddesinden geçerken 4 ya- ve şürekâsı 200, Yordan Yorda- nidis 200, Kâmil Kural 100, Ye- re altı hastahanede bu sabah saat 8 de derslere başlanmıştır. Ders. ların diplomalarını Vali ve Bele- diye reisi Lütfi Kındar dağıtacak. şında Galip Gülmeze çarparak yüzünden yaralamıştır. Suçlu ya, Meçhul sebeplef!' östencede mühim mülbü” me depoları yanıyor: b haberi getiren telgraf ilâve ed yor: Yangının sebebi mal değil. Romanyanın petrol mll’”ç sı Ploeşti'de bir tren yoldl“ü kıyor. Bu habere şu satırlar n leniyor: Bu yoldan çıkışın den jileri geldiği bilinmiyor: Tuna üzerinde Smedi kalesindeki mühimmat defği rı patlıyor ve bu patlayış f; da bulunan bir şehrin de Vi ikisini tahrip ediyor. Bu habefi sonunda şu satırları oki Bu patlamanın sebebi mc# Bence, bütün bunlamm% meçhul tarafı yok: Y «hürriyet aşkiyle yanıp İM or»; yoldan çıkanlar, 427 , Li ı’Jy.,__' yoĞL ğ miyei patlıyanlar, «tazyika isyan patlıyor.» k3 Şi * j Amerikadaki hareketlef” mânası Dünkü yazımda - Ameriliii «hava kaçıran delikleri» birer kapamakta olduğunt yeni olarak da «grev» ve içb botaj» deliklerini kapamak tedbirler almağa çalıştığına hat ret etmiştim. Anlaşılan kada bu «grev» deliği o # gi fazla hava kaçırmağa bııl:t, B. Roosevelt daha fazla * Kü demiyerek, grev yapan bir "4 yare fabrikasının işgali içif * merikan ordusuna emir V' Amerikada bu şekilde hef ye deliğin kapanışı, İngilterey? ni bir yardım kapısının demektir. .< ÇU & * İnsanları koruma cem Hayvanları koruma © nin bir aylık raporunu $' geçirdim. Allah razı olsut miyet, bir çok hayvanın © lerine çaresaz» olmuş. P Hayvanları koruma yalnız Türkiyede kurul gildir. Hemen her me! böyle cemiyetler vardır V? si de faaldir. Çoluk çocuk, kadın, sakat bir sürü zavallının / metsizce bombalanma hâ€" —. et Ça Si K V $ AĞ &i kün teberruat (13,520( liradır. lere 180 kişi iştirâk etmiştir. tır. kalanmıştır. ri karşısında insanın, M lal b'._ R- lari ma cemiyeti» kumlmıml!”ç kongresi Üper 4 ' A _m& # ŞERAMA SK İMİ e Kongre raporu dil tetkik etr meşgul ol- azadan yüz on | ikinci reisliğe Refik Ahmet Sevengil, | lar oldu. Neticede biri geçen sene| mak üzere üç encümen seçildi. Türk Basm Birliğinin İ b nesi Dün başlanan muhak e. da suçun eh tine bi- dürtwmh_;nkuominönüld-üdplmnqıtl'w ve Bayan | hesaplarının tetkikile, ikincisi yeni Kongre cuma günü saat ikide |- İç açıldı. | Suat Derviş seçildi. İdare hey sene bü üsü de azanm | kinci bir toplantı yapacaktır. naen Şuayip tevkif edilmişti şaşıyorum. — Hangi müânâsızlıklara... — BSiz galiba, — Çok aesip. Sizin gibi zeki bir. kadın böyle mânâüsızlıklara nasıl inanabilir? Buna Bu sörzleri güçlükle söylüyordu. Fakat ar- tık tamamile kendine gelmişti. Ellerile etraf ta bir şeyler arar gibi bir hareket yaptı. Polis müdürü hemen izahat verdi: — YEŞİL GÜL — Gülü aramayınız, ben çekmeye — koey- n Ky Misis Cetvind bir insan ne zaman karr koca olur? Dinen klisede nmikâh olunca diyecek- siniz, değil mi? Evet, bu doğrudur. Fakat ancak! iy deftere imza Yazan: Roy Wikers — 36 — Çeviren: Rezzan A. E. Yalman edince karr koca say Bize beri Misis Cetvind diye hitap ettiğimi fark etmediniz. mi? dadına şacak yerde hemen gülü aldı ve nın yaralanmasile de alâkası vardı. Şimdi çekmesine koydu. Sonra gitti, p i açtı. XXXII SİNTYA PAZARLIK EDİYOR den ile midir? — Eatiyyen değildir. Genç kızım nefesi daraldı. Yakasını çöz- mek için uğraştı. Kelimeler boğazma takıl- dı. — Öyle İse.. ©O aralık Sintya ellerini ağzına götürmüş- tü. Burnu da görünmüyordu. Sadece mavi gözlerile Sir William'a bakryordu. Birdenbi- re göz kapakları kapandı. Ve yere — yıkılır gibi oldu. Polis müdürü yerinden fırladı ve Sintya- nın ellerini tuttu. Etrafa iç bayıltan ağır bir koku değil elinden bir gül düştü: da bizim sefaretin kâtiplerile beraber çıkan Alf, karısmın elinden çektiği foto- Hayatında ilk defa olarak Sir William he- yecana Biran baktı. Bir doktor çağırmak lâzım gelip gelmiyece- ğinl kestiremliyordu. Genç kıza hem acıyor, hem de yabancı bir şahsı işe karıştırmak istemiyordu, bu tıy bu delice de ayni seriyi tamamlıyordu. Rason istediği kadar aksini söylesin, Sir William bütün bu hâdiselerin birbirlerile sıkı bir alâkasr olduğuna kani idi. Ralf mec- ruh genç kızı himaye ediyordu. Ayni zaman da Ralf Bolden'in âe düğününde şahitti. Sint ya genç kızı yaralıyor ve ayni zamanda da Bolden'i öldüren gülün eşile kendini öldür- mek istiyor. Bu çözülmesi için Sintya'yı karışık faciayı bir yeni seyirci idi. Yazı masasının üzerindeki kâğrıtları bir tarafa çekti. Masanın üstünü boşalttı, Sint- yayı kucağına aldı. Genç kız bir çocuk kadar hafifti. Masa- nın Üzerine yatırdı, yüzüne su serpti. Kendi kendine şöyle söyleniyordu; — Zehir ne kadar kuvvetli olursa olsun, çok miktarda koklamamıştır. Doktor da bu benim yaptığımdan fazla bir şey yapmıya- caktır. On dakika bekliyeyim de öyle ça- ğirırim, Acalp bir gül, tıpkı Bolden'in y taktığı gülün eşi... Sintya yere yığıldı. Polis müdürü kızın im gözüne yduğu zehirli gül bu faclaya ikinci defa olarak karışıyordu. Bol- denin ölümüne sebep olduktan başka Roda- sorguya çekmek lâzımdı. Bu gül nasıl olu- yor da kızm elinde bulunuyordu. Bunu öğre- necek olursa belki de Bolden'in katili san- dığt Rodanın cürüm ortağı meydana çıkar- dı. Sir. William, Sintyayı tehdit etmeğe ve mutlaka söyletmeğe karar verdi. Fakat kız hâlâ kendine gelmiyordu, polis müdürü bir tabaka kâğıt alarak yüzünü ha- valandırıyordu. Tam doktor çağırmağa ka- rar vereceği sırada genç kız gözlerini açtı. Hafif bir tebessümle müdürün yüzüne tat- li tatlı baktı. Yavaş sesle de: — Atfedersiniz, Sir William, dedi. Sizi ra- hatsız ettim, Galiba bayıldım, değil mi? dum, Durup durürken bayılmadığınızı bili- yorum. Şimdi nasılsınız? Bir doktor çağı- rayım mı? — Hayır, teşekkür ederim. Sadece başım ağrıyor. Şu masadan inmeme yardım eder misiniz ? — Elinizi veriniz ve şu koltuğa oturunuz. Şimdi daha İyi ve rahat konuşabiliriz. Bu sözleri söylerken polis müdürü Sintya- nm elinden tutarak masadan inmesine yar- dım etmiş ve kızı rahat bir koltuğa oturt- muştu: — Buyurunuz Sir Willlam, sizi dinliyo- run. Polis müdürünün aklından söze şöyle baş- lamak geçti: — Hem kendiniz kıymağa teşebbüs etti- niz, hem de bir insan yaraladmız. Sizi hapse götürmek işten bile değil... Ümit ederim ki buna hacet brrakmıyacaksınız. Biran sonra vazgeçti ve sadece sordu: — Bu gülü nereden buldunuz? Bana bu- nu söyler misiniz? Sintya dudaklarmı bükerek: İsterseniz hi- kâyeye kaldığımız yerden devam edelim. Rodayı yaraladığım için beni hapse gönde- recek misiniz ? sı noktasından hayvi ta edeceği ve bayağı insaf istifa edip hayvanlaşacağ! yor. * Hareket emri Bir Amerika ıuetellnpıj viçre muhabirine göre T! bulunan Fransız d mensup bir çok cüzül hal harekete hazır bul pesi sası her «hareket» in «b€” getirmiyeceğini Merselkebir a: v NU Derslerden îsfifad:d”.ı_ Bazı talebeler vardır, F ve zeki olurlar ve bir sonra hocalarını ıöl[ede;/ lar. İngilizlere dikkat ediY'?'bir Harbin başmdanberi bir 687 Wi diselerde Mihverin şu ; dersi aldıklarını açıkça lf”' dt lar, müteakıp bir hâdisedi p bu dersi öğrendiklerinde? Tt iyi tatbik mevkiine koyu!” Bu hususta bir çok misallef terilebilir. Fakat bunlar! Mi lüzum yok. Aıılmese'ky Ei-bizünlnailiıhgkwyj ta olduğu dersler * kendileri bütün bu dersleri TAKVİM 10 HAZİRAN 9$1 SALI . 5b AY; 6 - GÜN: 161 - HST 5g RUMİ: 1357 - MAYIS: | jl HİCRİ: 1860 - Cemazi M VAKİT ZEVALİ 5/ SH g48 GÜNEŞ: 5,28 483 ÖGLE. 13,18 &54 İKİNDİ: 17,14 1200 AKŞAM: 20,40 208 YATSI: 22,42 ö — Belki de.. (Arkası var) İMSAK: 3,09 D ; Sİ CAT P ct ee — —— v — L 2w x