3-9-940 | 'Vaziyet| — Siy Romanyaya Muhacir Akını ketmeğe mecbur kaldığı arazi, bir kiyamet günü — manzarasını gösteriyor. Macar ordusu beş Eylülde eski hududu — geçecek, Belçikanın bir buçuk misli bü- yüklüğünde olarak — Macarlara verilen araziyi işgale balşıyacak. imza edilen protokollere bakı- hrsa Rumen - ahalinin -bundan dolayı telâş etmesine sebep yok. Hicret hakkında karar vermesi için bol vakti var. Hicretten ev- vel menkul malıni alması, arazi- sini satılığa çıkararak — parasını omanyaya götürmesi de caiz- dir. Fakat her nedense halkta bu gibi protokollere pek da gü- ven yok, Takım takım Rumen- ler, her şeyden — vazgeçerek “h evvel Rumen topraklarına kapağı atınağa bakıyorlar. VTROTESTOLAR, TEVKİFLER Romanyada —ümumt sürette derin bir matem var. Bu asada (Romania) gazetesinin yazdığı tibi: «Biz az küçülmüşsek ne ©- lur) Sağız ya, ona — bakalımx diye teselli arayanlar ve süyi- Fin bozulmamasından başka bir *Y düşünmiyenler de var, pro- iesto tezahürleri yapıp takibata uğrayanlar da... Hükümet, nü- mayislerin önüne geçmek ve Vi- yanâda verilen hakem kararına Hüi mukavemeti kesmek için e- iünden geldiğini yapıyor. Fakat P*na rağmen hakem kararına Farşı silâhlhi bir mukavemet ha- zırlamak - isteyenlerin eksik ol madığı söyleniyor. Bu Siftçi partisi reisinin — ismi çok dikkat ve alâka topluyor. Çün- SÜ bu parti reisi, Romanyanın *n dürüst, en azimli politil iye — tanınmıştır. — Körl kendisini ortaya atmaz, bir de- fa atarsa kuru bir nümayişle kal- TMaz, Ne çare ki ortalıktaki ümumi vaziyet, bu gibi mukavemet te: #bbüalerinden netice beklemek basânını vermiyor. — Romanya ir dela sakalını ele vermiştir. Boyun eğmek ve uslu görünmek Süretile bir milletin haklarını ve istiklâlini kurtarmasının bir mi- rali hiçbir yerde görülmemiştir. Eğilen başa binmek üdettir. O kadar ki yer yer yapılan nüma- Vişler ve tek tük tecavüzler Al- Manları gazaba getirmiş, Tran- silvanya ve hattâ — Romanyayı itgal tehgitleri ileri sürülmüştür. Rümenler matem ederken, Macarlar aksine olurak zaferle- rini ilân ediyorlar, keyifleri pek yerindedir. Memleket büyüdü- ü için şimdiki meclisi dağıtma- Yı, yeni seçim yapmayı düşünü- yorlar. LONDRAYA HAVA AKINALRI ——— — Son birkaç günlük şiddetli a- kınlardan sonra , evvelki- gece Londrada sükün içinde geçmiş- ngilizler bunu, ayni gün Al- manyada ve Alman işgali altın- daki Franmz arazisinde birçok tayyare meydanlarının kendileri tarafından bombardıman edil- miş olmasına — hamlediyorlar. Dün sabah erkenden münlerit taarruzlar yeniden — başlamın Taymis halici üzerinde on beş dakikalık bir muharebe almuş- tur, İngilizler Alman tayyarele- Tni püskürttüklerini söylüyor- az. İngilizler harp bidayetinden- beri olan tayyare — zayiatınin soplu bir listesini neşrediyorlar. lar Lehistanda kaybettik- €ri 300 tayyareden başka 3914 zeyyare kaybetmişlerdir, İngiliz zayiat yekünu 1009 dur, Bu adetler biraz nisbetdiz gö- rünmekle beraber akla yakm” diz. Bir defa İngilizler - bu gibi meselelerde Kör Kadı gibi doğ- rü hareket ederler, — doğruyu söylerler. Sonra bütün taarruz ve müdalaa vaziyetleri Alman zayiatının yüksek olmasını icap ettirecek yoli oKs1s | vezas | 1580 ) 265825 | 0625 | 8175 | 81,1875 *1.003 ] Stokholma Eahamı ve tohvilât ürerine mua- eh Siumayanau, Gazeteye Merak B. Reşit Halit Bu Hususta Dünya Şampiyonu Sayılabilir Muharrirlerden 400 ünün Resim ve | El Yazısı Kolleksiyonunu Yapmıştır Bakiden ÇAşIk) denilen — bir tp vardı: Bir işe kendini candan veren, bütün varlığımı ona koyan &dam... Bu tipe tam uygün bir nümüne B. Reşit Halit Göne'dür. B. Reşit, örnek neviden bir momurdur. 'Te- defömi 1dnresinda — vazifesi — vardır. Dakikakında işi beşında — bulünür, İşini orndan bir alâka ile yapar. Faküt vezifesinden ayrılır ayrıl. maz, on dört senedenberi devam ©- den et sön kollelmiyon — merakına kendini verir. Hem de ne kudar randan, ne kadar derin bir zevkle.. Çölüksur, çoruksuz yapyalmız — bir hayalı, kahveye, sinemaya gitme. den, arkadaş aramadan baş bir ev- mi kesif bir zevk içinde geçiren in- sanlar çoktur. Bizde ise üşık de- zecek geviden — meraklılar — aadır. Bunün için böyle hirisini elde edin. ce kendisini okuyuculara fanıtmak fırşatamı kaçırmak İstemedik. ASIL MERAK BAŞLARKEN B. Reşit eski bir İstanbul afleni- nin çocuğudur. — Büyük — babhası vaktile Babellide çok nüfuza olan Dahiliye Nazır Salt Efendidir. Babası Halit Bey kölleksiyon me- raklık bir zat imiş. Kski devlet ricalinin resimlerinden — ve yazıla- yından geniş bir kolleksiyon yap- mış. Hattâ İbrahim Alâoddin meş- hur adamlar aasiklopedisini yazar- ken ça çok bu resimlerden istifade etmiş. Kendisi de gençliğinde — re- #im, pul diye kollaksiyonun her ne- yini yapmış. Avrupada — muühtelif mdreslerle muhabere suretile üç bin kartpostal toplamış. Nihayet 1926 da buglnkü büyük merakı baş gön termiş, diğer kollaksiyonları bir ta- yafa atmış. B. Reşit memlekelin en dikkatli gazete ekuyucusudur. Bütün gaze- teleri satar alır ve ekur. — Hoşuna giden Bir makale serini olurun ke- ser, güzel bir cilt haline getirir. Makalelerin sahibini Aarar, balur, «ildin kahına imzasını attırır. Bon- ra sakları Bu yolüa yüz cilt kita- bi vardır. Bundan başka ne kadar fıkra varsa hepsini keser, cilt ha- line getirir. Eğer keseceği yütunun ders tarafında da keslimiye Tayik yazI varsa bumları yazı makinesin d0 kopye eder. Bu sayede müakine- de gayet çabuk yazı yazmıya alış- muştır. R. Roşidin ganetemize sev- gisi büyüktür. Bunu kosmiye kıya- mryarak hepetni birden kolleksiyan yaptığını süylüyor. YAZI YAZANLARA ALAKA — Bü meraklı zatm asıl mühim el yazısı ve İmza toplar. Bazıları, €n paki İstanbul terbiyesini temsil — pOKTORUNUZ Yazan: Dr. Nuri ERGENE uı Yo H * Gazete meraklılarının belki de dünya şampiyozu B. Reşit Halit €den Du meraklı zatın gönlünü hç üzmeden haş ederler, Fakat müra- cantinı pek haşin ve ters surette kurşılıyanlar da vardır. Bir mut- da, ne Çinde yapılmaz.» diye çıkış- muş ve zavallının Üstüne yürümüş- tür. B. Reşit Halit izzeti nefsi çok haskas adam olduğu için o zaman- danberi — mürsesatlarını — telefonla ve yazı ile yapar. Menfi cevap w hirsa yekst düşmez. Dün resmini vermiyen bir. gazeteciden — bahse- derken şöyle diyordu: — Vermedi. Fakat yakım ahbap- darnı keşfettim. Onları araya ko- yacağım. Mutlaka alacağım. DÖRT YÜZ RESİM Herkesin müracaat — zamanında hazır resmi balunmaz. Bazan vesik Ka resmi verirler. B. Reşidin — kol- leksiyon resimleri hep ayni boyda olduğu için kendi kesesinden para | sarfeder, bunları büyültür. Yalnız Bütçesi mahdut olduğu için her a- Nİ söyler, ne de altındaki yazıları okutur. B. Reşit Hialit Moal bir otuldur. Annesini yalnız hırakmamak — için evlermemiştir. ©. CİLDİN TARAVETİ Çüi bütün vücuiü kaptıyan, manda bu tahaka, vüredü - harici tesirlerden de koruyucu bir hizmet Ifa' eder. Bir “Öekter: (Vicüdümü- vü Kapiryan deri almasaydı bütün insanlar birbirlerine — berzerlerdi) demrek süretile cildin İasan şahsl. . n toburüsündeki Ta büyük ü antatmış eluyor. "ı.—ı'ıı gençlikte yümaşak, elâsti- Ki pembe ve taze bir, halde iken yücut ihtiyarlayıp hücrelerin bes denme taaliyetleri bozulmuya baş- layınca sert, kuru, buruşuk bir hal alır. Bu hal evtetik — bakımından göüzelliği bozan en mühim Dir â- talldir. Fakat cildi dakmn sinde ve taravetli tatabilmek — insanların kendi elindedir: Buru arsu eden- der, bütün ömürlerince, yemek, İ9- mek, çalışmak dinlenmek ve uykü Bibi işlerde çok İntizamlı — olmalı, Vücmt temizliklerine, sıhhi idman- lara büyük bir dikkat göstermeli- dirler. Çok biberli, çok haharlı, a- A e F ee ai l&ri yorar, Mitemin takıbaz- dar, gıda kakiyetertnin katm bar- saklarda uzun müddet kalmasını taç öder. Bu zehirler de elit hilere- lerini bozarlar. Çok içki, gok tü- tün, morfin, kokaln vesalre gihi di- Ker bir sürü zehirler hep cilt hilc- relerinin bozulmasına sebap olur- lar. Cildin taraveti, kadım erkek, hor İnsen için lüzumlu bir sıhhat nikmetidir. Fakat ba mevruun bil. hassa kadınları daha fazla alâka- tandırdığında hiç şüphe yoktur, Yaradılışın bağışladığı tabli gü- zellikleri, bazı wfak sun'i yasıtala- Fın yardımile, birat daha cazip bir gekle sokmak bütün — kadınların haklıdır. Bunda da tesirsiz podra- Tar, temlz kromler ve zehirsiz bo- yalar kullanmıya dikkat etmek - cap eder, Yoksa, terkipleri meç- hul, türtü türlü boya ve ilâçlarla, İfrat derecede, yapdan yür mak- yajları mevzli olarak yüz cildini borup vaktinden evvel çabrenin bu- TUŞMASINA Gehöp olabilirler, Unutmamalı ki, elltin — sdhhati, bütün vücudün sıhhatine hağlıdır. Clltlerinin faravetini uzen mbd- det mühafara etmek - istiyenlerin vücutlarının #hhi bakımına — çok itina etmeleri lâzımgelir. VATAN 27/18 Ajrustos gecesi hava a- bir gece evvelki büyük bir mıntakada müddet devam etmiştir. Alman tebliği İngiltere ve İskoçyadaki limanlara ve asker? fabrikalara, İy keri hedellere hücum e- dildiğini bildirmekte ise de İngi- liz tebliği münferit tayyarelerin fasılahı bir sürette Londra üze- vinde uçtuklarını, bombalar atıl- dığını, diğer birkaç çehrin de |bombalandığını, maddi hasar, ö- ralı gil angınlar çıktığını kaydet- 28 Ağustos günü ya- pılan Alman akınları hakkında ih bir. malümat olmamakla beraber İngiliz Başvekili Chur- ehill'in cenubu şark! sahil mınta- kasıni ziyareti esnasında (Dor üz şahit olduğu ve Başvekilin gözü önünde 7 düşman düşürüldüğü Londradan bildi mektedir. 29 Ağustos öğleden sonra çok miktarda — düşman tayyareleri | (Kent) kontluğu sahillerine yak- uşlar ise de İngiliz avcıları tarafından dağıtılıp takip edildi- &i İgiliz tebliğlerinden —anlaşıl- maktadır. Yüzlerce tayyareden — mürek- kep filolar halinde ve av himaye- sinde yapılan gündüz akınları münhasıran Londra müdafaa sis- temini mağa çalışmaktadır. İngilizlerin de bu hücumları Lon- uzakta — k azmellikleri anlaşılmak- tadır. Nitekim 28 Ağustosta ya- pilan gündüz akını, Kent Duka- lığında, Dover üzerinde ve 29 Ağustos akınının ise daha ileri- Farkında mısınız ? Erkeklerin yüzde yetmiş beşi rânkleri birbirlerinden a- yıramazlar. o İnsan uzanmış olduğu za- man daha çabuk ve iyi haz- meder, e Azansörde herhangi bir Bayanla beraber bulunduğu- muz zaman şapkamızı çıkal mak ve elimizde tutmak nı zaket icubıdır. ” Alman Şairleri Tanklarda Alman sakeri erkânının daveti ü- zerine, Alman şairlecrinden mürekkep bir “kafile tanklarla muharebe sa- halarında — gezdirilmişlerdir. — Harp yöerlerini gezmelerinden makzat, şa- İrlerin hârbe kendileri iştirak etmiş gibi müsademe yerlerini — gözlerile görerek harbi bütün hakikatile e- gerlerinde yaşatmaları — istenmesin- dendir. Bunun için Alman — şalrleri, harpte tahrip ve bombardıman edi- len köy ve kazabalarda, harp enkazı olun harp sahalarında dolaştırmarak tank içerlerinden harp âfetini bütün hakikatile görüp seyretmişlerdir. A)- man başkumandanı Von Brauhiç biz- 20t kendisi Majino müstahkem hat- tını gezdirmiş; yine Şairler Verdü. nü ve Dünkerk dehgetini — görmüş- derdir, Zabit ve axkerlerle karşıda- şarak onların harplerde kahraman- lödarırı dinlemişlerdir. Almanyada Sinema Seyircileri Tetatistiklerin gösterdiğine — göre, Almanyada yaşkı kimseler hinemaya haftada iki defa — gitmaktadirler. Harpten evvel yaşlılar ve herkes si- neraaya çok gitmiyorlarmış. Harpten gonra Almanyada Sinemaya giden- derin çoğalması, Alman sinemaların. da haftalık dünya hüvadislerinde, Almanların işgel ettikleri yerlerde- Ki mükeri ieri hâreketleri, — müsa- demeleri ve harp Sahnelerine —ait parçaları göstermelerinden ileri gel- mekte imiş. saydırmalı. Burranı döstüna, destünü — düğ- manına açma, Sora köorâ Bağdat bulunur. Soğan ekmedim — acısını — çek- medim, Boğanın aemini yiyen bilir. Bötlü koyumu sürüden — çıkar- marlar. Şakşak eden nalçadır, İş biti- ven akçedir. Tok açın halinden anlamaz. Tereciye tere satılmaz. HAĞT A A L LA tayyaresinin | ee ingilizler Ağır Bir İmtihan Geçiriyorlar YAZAN: Emekll Mecit SAKMAR & de, Manş üzerinde dağıtıldığı an- | ka: laşılmaktadır. 26 Ağustostanberi, dört gün, gece ve gündüz. devam eden bu hava akı ğ bir- denbire şiddetini daha ziyade Arttırmış ve Ağusltosun — üçün: h_ıluı!ndıki 6 günlük akınların şiddetine pek yaklaşmıştır. Öğle- den evvel 400 ve öğleden sonra ğl)ıl) tayyare, filo halinde dalga lalga yine cenubu şarkiden ge- lerek Kent Dııhl.ıı:ııı.' mü:ı addit tayyare meydanlarına hü- cum etmiştir. Bermütad havaya atan toplar ve avcılar tarafından bu akınlara akrşı durülmüş ise de bu arada Londra da birk |yara mıştır. Almanların tayyare zayiatı ve çıkdıştır. 30731 geee böcl | ıyarak da- | da ,31 Ağustos gündüz hücumu yine çok miktarda — tayyarelerle Londra civarındaki Bilâhsz bir jandarmanın — önün- de yürüyordu. Ufak tefek bir a. damdı. İncecik vücudünü, Mmiine esvap denemiyecek kadar ekki pa- gavralar sarıyordu. Başındaki yağ- h berenin altından her Bir tali bağ- ka boyda büyümüş, uzün zaman su, #abun, tarak görmemiş bir sağ tü« tamı yabani otlar gibi Cışkırıyordu. Bik, Bik çekliği bir elgaranm u- cunu gayet seri bir hareketle arkıp söndürerek cebine attı. Şindi suçlu sardalyesinde durü- yor. Sapsarı yüzünü —kaldırmış hâ- kime, müddetnmumiye bakıyordu. Hâkim sordu: — İsmnin nedir? — Süleyman Yurdaşık... — İçin? — Bir fabrikada demirciyim. Bvrakı okundu, demirel Süleyman Yurdarşık uzun zamandanberi afyona müptelâdir. Nasrlsa bu belâya yaka- sını » Şimdi bu müthiş daafın elinden yakasını kurtaramı- yör. Bunun için tradesi pek zayıf- tır. Şuuru kendisine gitgide bir fe- Vükete yuvarlandığını İhtar etmesi- ne rağmen uyuşlurunu zehirlerin e- sir eden iptilâsından — ayrılamıyor. ve işte nihayot iradesizliğini —anlı- yan bedbaht gidip kendi — ayağile demiyecek derecede zayıf düşün- |a yurtlarınn müdafaası uğrun- (esas itibarile doğrudur, ancak şu | var ki, cümle müsbet şekilde ter- tayyare mey- | rir, CA SKER İA SERR danlarına karşı yapılmıştır. Bu meydanların Manş kanalına ya- kin olmaları, ekserisinin av tay- yare meydanları olmamı lâzım ge- lir. Havada, hava muharebele- rile, karada tayyare meydanları- na karşı yapılan 30/31 Ağustos hücumlet münhasran — hava Ü tünlüğünü kazanmak gayesini ta- kip ettiklerinden dikkati çok cel- betmiye lâyıktırlar. Bu akınlar ne zamana kadar dev. edecektir? Ve asıl kara- ya er çıkarma hareketinin başlamasından biraz evvel yapı- lacak en büyük hava taarruzları- Ha ne vakit sıra gelecektir? İngi- liz milletinin sabır ve tahammülü enerek sinirleri - bozuluncaya dar, İngiliz. hava — kuvvetleri kâfi kudret ve tesirle müdafaa e- İngiliz milleti geçizmektedir. merkezi Londra ği ve Dover sahiller eden İngilizler üzerindedir. Bu ağırl e Kent Dukalı- : lediği bir söz v pasif müdafaa için tamamen ha- zırlanmamış hava bombardıman- maddi ve manevi tesirle- im ve dösiplinle mukave- milletlerin pasif müdafmada en ileriye git- miş bir memlekettir. lagilizler a- ehlike ve zararlar he kadar büyük olurma olsun — dayanmıya azmetmiştirler. Göringin sözleri tip edilince de ayni mânayı ve> “Beni Kurtarın,, Süleyman Yurdaışık “zehirden Şifa,, Diye Yalvarıyor Tıbbr AĞ mücssesesine taslim olu- yör: — Birkaç gün tazyik altında ka- lırsam bu belâdan kurtulacağım, İn- san Sırasına yine geçeceğim diya düşündüm. Bvet fakat yazık Ki yalız — bir kaç gün Süleyman Yurduşağı bu felâketten kuztarmıya kâfi gelme- Miştir, Trbbr Adli, raporunda — gid- detli iptilasi olan zavallrm altı ay bir hastahanede tedavi edilmesi lâ- zimgeldiğini söylemektedir. Hâkim ona: — Oğlum sen bize kendin — gel- mekle kurtulduğundan bahsediyor- bir hastahaneye yollıyarağız. . kara gözlere minnet doldu. Zavallı adam büyük bir sevinçle: — Çok teşekkürler ederim, Bay| mâünidir. p. hükim, diyor, — böylelikle — vücudüm büsbütün zehirden kurtulur. Vatandaş Süleyman, yurda değil FELEK Yazan: B. FELEK. Bizde Hizmet Diye Bir Şey Yoktuür 'Tksim Belediye / gazinosile, yeni yolcu salonu lokantası- na birkaç ecnebi garson alındı diye başta gazeteler olduğu hal, de amma vaveylâ kopardık. Kimisi dil bilmediğinden, kimi- si iş bilmediğinden, kimisı Türk. lükten, kimisi kanundan bahsat. ti durdu. Fakat asıl yarayı gör- mek istemedik. Belediye ve bu garsonları kullananlar memlekette ihtiyaca kâfi garson olmadığını söyledi ler. Carsonlar cemiyeti ile on- ları müdafan edenler ise mem- lekette bol bol - yüksek kalite- de - garson bulunduğunu iddia ettiler. Bence bu. fırsattan — istifade ederek apaçık söylemek icap e- der ki; her millet her çeyi ya- pamaz. Her şeye kabiliyetli o lamaz. İçinde — yapanlar — olur amma nâdir bulunur ve - bir hükme esas olabilecek kemmi- yet arzetmezler. İnanmak lâzım kiş meselâ bizde pek iyi aşçı yetiştiği hal- de pek iyi orta hizmetçisi; pek iyi garton yetişmiyot. — Bunun ruhi ve irst olan Gmillerini gö zönünde tutmakla — beraber bi moksanı da ikmala çalışmalıyız Lâkin unutmamalıyız ki; mese Ih İngilizlerden —de iyi - garsot çıkmaz. İranın en Hıül lokantalarında çoğu garsonlar İtalyandır. Metrdoteller de ya İaviçreli, ya Fransız veya İtal- yyan olduğu gibi. Fııııılırm garsonları da bi Taz dürüşttür. Almanlarınk de o kadar yumuşak olmazlar Tecrübeye mazaran en iyi gar son İtalyanlar, sonra Rumlar- dan olurmuş. Bu münasebetle şuraya işaret etmeliyim: Esasen bizde hizmet denilen şey mev- ut değildi. aşçı- mıiş, hizmetçimiz, ada uşağımız. bahçıvanımız var mıi? — Bunla- hiçbirisi yok. T7 Çünkü; banların Yetişmeleri tamamen tesadüfi ve hudayina- bittir. Bir yola, bir kaideye ve bir müsbet teşebbüs - sistemine bağlı değildir. Bir orta hizmetçisi iyi bir & ve düşmüş, orada iş güç öğren- miş, da şu ve bu. âmik lerle bozulmamış ise işe yarar. Yoksa he işe yarar, ne gücel Kırar, döker, bozar, Çıkar gi- ler. Aşçılardan çektiğimiz de ma. Tüm! Yetişmiyor ki; aşçı bulunsun. Uşak hiç yok! Bahçıvan ise bu- Tunmaz Hint kumaşı! Bir mede- nt memleket için bu ne noksandır bilir misiniz? Bir ke- re medeni hayatın icapları ba- kımından bu, bir büyük eksik- Tiktir. Sonra da iş arayan ve ne ya pacağını bilmeyen binlerce va> tandaaş bu kapıların açilmasına öyle olmasa da ciddi bir garsön mektebi, — orta hiz- — B amma eğer ömü şu dakikada göre-| metçi mektep veya kursları, aş- bilseler bu akıllıca hareketile - ken- di gibi daha nice Zavallılara işık - dabilir. Suat Derviş BOLDAN SAĞA: 1 — Hırpalamak 2 — Bvin kıstm- * Tarmdan - İşaret —3 — Bir Yunan ») barfi « Nefme hökimiyet - Kısa za- , man 4 — Mukaddâs deynek - Olmaz | mı? 5 — Bir hayvan - Tedavi leva- zamından biri 7 — Alâmet - Bir tşin * 'YURARDAN AŞAĞIYA: 1 — fddihar ettürmemek 2 — Ba- / yağı - Bir nakil vasıtası 3 — Rakı-| ,, : HÜ töş G tin Şf » Tehlike İşareti - Akde- Tuca; Ağalı T — Litür; Ütüü $ — Hizin rengi 4 — Bir peygamber -| Aya; Ney © — Melme); As, He; Hü Beşincikinden sakınmalı & — Bir çe (Cum) 10 — Bza; Bel 11 — Arat- ki - Bir nakil vamtası 7 — Bir ke- | miyan. mik * Bay bos & — Barsaklar - Yarım kalmış manto © — Nota -| Büyükçe - Notanın tersi 10 — F- kat * Bir renk 11 — Aldatmamak. 'YUKARDAN AŞAĞIYA: 8 — 18, Li; Faş; Er 4 — Çal; Aza ç OMİN. hi bulmacanın kalli $ — Alkka; Rasat T7 — Lokma; Ü- BOLDAN SAĞAtL deba 8 — Adi; Rey 9 — Müa; La; Ün; 1 — Bıçaklama 2 — Sal; Oda 3 — |La 10 — Söl; Leh 11 — Başıbüyük. çi mektebi gibi müemeseler a- çılsa, hem iş, hem işçi Arayan vatandaşlara büyük hizmet edil. miş, hem de (Orada ne garson vardır, ne hizmetçi, ne ı.;ı!? göhret tadan kalkmış olur. İşte görüyorsunuz. Doğru dü- rüst bir lokanta, bir gazino, bir — ötel açınca ilk mkşkülât garson Movlâdu Serit Merhume zevcem Münire — Sunte Kin'la Tüküze ithaf — edilmek üzene Kziti'ün 6 ner Cuma günü Cuma namazından Sonra sast — (213) de Y—Kazıklama 2— (Karan)fü; Üye| Maçkada Teşvikiye Camitude 11ev. dödüşerif Kıraat ettirleceğinden ax- raba ve ehibbamızla arzu eden 2e- vatın töşrifleri rica olunur. y Türkiye İş Bankamı Wüfettiy ğ İ