Kad;nlann çalışması Moda Olunca İtalgan Kadınları Artık Ellerine Oyun Kâğıdı Almıyorlar Markiz Medici İle Neler Konuştum ? Oa baş sena evvel zengin g- zaflara mehnsup İtalyan kadınları- zın işi gücü, briç, pokar oynamak- tan ibüretmiş. Hayatta - eğlenmek- ten Ve vakit Gldürmekten — başka gaye bilmiyorlarmış. Harp olunca içlerinden hastabakıcılığı filân e- hizmetile meşgul olabilecekteri hiç katıra gelmiyormuş. İtalyada umumt bir çalışma dev- resi açılımca kadımlar da buna - yak uydurmak ihtiyasını duydular. Zengin ve okumuş sınıflara men- sup kadınlar böyle bir Ihtiyaç kare şısında kalmca, bunu zevk ve alâ. Kalarını harekete getirecek hilr şa- kilde yapmanın — yolunu aradılar. Geçen dkbaharda Türkiyeye gö- Hirken yalim Ttalyaya düşmüştü. Italyan kadınlık hareketinin ne şe- Kdi aldığına merak ettim. Bu huree ketin rehberi ve baş müfettişi tmev- kitnde bulunan Markiz Medictyi bu maksatla aradım, buldum. Markeiz, Mtalyanın en zengin aristokrat ka- dımlarından biridir. Kendini - zora Bokmuya hiçbir. ihtiyacı yoktur. Öyle olduğu halde kâdınlık hare- ketile meşgul olmak kandısina © kadar sevk veriyor ki, sabatım ye- Hem öyle muvakkat bir zaman - çin değil.. Benelerdenberi her gün... Hayatının bütün sevkleri bu ça. lışmada toplanmaktadır. Bu misal karşısında başka zengin ve oku- nıflara mensup İtalyan — kadınları eekiden kâğıt oynuyarak öldürdük- leri zamanlara şimdi acıyorlar. Kâ- ıt oynamıya kimsenin ne vakti. ne de arzusu vardır. Bütün zamanla- Teşkilâtın şefhr ve köy için ay- vi ayrı kısımları vardır. Şehirler. de; çahışan kadmların dinlenmesi- ne, Yakit geçirmesine ve çalışma saatleri Ganmamda küçük çocukla- Fma bakrimasıma mahsust merket- der kurmuşlardır. Köylerde ise ya- şayış seviyesini yükseltmiya, —her geyin temiz tutulmasına, çocuklara Milândaki fabrika asnayli ile civar- daki ev sanayli birbirine rekabet iyice ayrılmıştır. Bu sayade köylü- nün iraatten ölan kazancına bir geyler İlâve etmek ve yaşayış sevi- yesini yüksettmek mümkün olmak- pıacak türtü türlü işler vardır. Makineli — manayii inkişaf ettir. mek için de elbette uğraşmak 14- Zımdır. Fakat makine işini müha- JAgalr bir. dereceye getirmakten geri durmak elbette doğru — olur. İtalyan köylüsü evini sever, eğer evinde hayatını kazanmak imkânı- Hi bulursa köylü kadmm veya er- keğin köyünü, evini, çocuğunu ter- ketmesine, iş bulmak için şehirlere akmasma ihtiyaç kalmaz. Eğer bütün köylü halk fabrila mühitlerinde iş bulmak için köyü- mü terkederse tarlaları kim işlete- cek, köyleri kim dolduracak, yal- mız köy muhitinde yetişebiler sağ- lam ve sıhhatli yavruları kim yetiş. tirecek ? İtalyadaki tecrübe şunu göster- miştir ki, hangi köyde ev sanayil ileri gitmişme ve bu yüsden köye para girmişse o köyde tarla işleri Ge daha büyük sevgi ve — şevkle yapılmaktadır. — Milân — sezgizinde €n iyi cins meyva, zabza ve hubu- bat yetiştiren küylülere mÜkâfat- lar veritmiştir. Mükâfatların çoğu- Du kazananlar, kadın taşkilâtınm teşviki ile işe sarilan ve çalışma-| 9" yı zevk edinen kadım küylülerdi. Kadın teşkilâti köylülere iyi to- Bum, Cins yumurta, ada tavşânı, Göküma ve örgü tezgâlr vemsire tevzi etmek üzere hükümetten tah- Kisat alır. Köyde doğan her çocu- Ba bu teşkilât bir takım elbisa he- diye eder. İtalyada zirsat daima ileri bir halde bulunmuştur. İtalyar. köylü- BÜ hem çalışkandır. hem — da İyi çiftçidir. Fakat ev sanayil yeniden kurulmadan evvel iki ucü bir araya, getirmiyordu. Çünkü kazancı ra- hatça bir seviyede yaşamıya Kifa- yet etmiyordu. Bir vakitlar ev sa- nayil varken refah daha yüksekti. Fabrika bu sanayli yıktıktan son- ra işler bozuldu. Şimdi ayni refah Beviyesine dönülmüştür. Şehir kadmlarının gönüllü olarak memleket hizmetine koşması — ve köylü kadınların kendilerile — seve #eve İşbirtiğine girişmesi, İtalya için bir kuvvet membar olmuştur. No çare ki hükümet harp yolunu tercih etmiş ve bu yaratıcı kuvve« * yakıcı maksatların Aleti haline koymuştur. Eğer Mussolint cldden büyük bir adam olsaydı fakir &ı- mıfların yaşayış seviyesini yükselt- meyi iş edinirdi. Halbuki köylüyü “eulh maksatları için kuvvetlendir. mekle işe başlamış öken, neticede hârp yollarını tercih etmiştir. ll l İKİNCİ VATAN EHİR HABERLER Genirü söüre | Tramvay Arabaları Vapurlara Atlama Yasağı nazaran çok kolaylaşmıştır. Hal- bukti, köprü üzerindeki Boğaz ve ÜVaskidar iskelelerinde çalıştırılan Otobüsçü Halili Üldüren Polis Tarlabaşında 5 numaralı u- mumi evde ev aahibi Nebahatle bir odada eğlendikten sonra ta- bancasını çekerek otobüsçü Ha- Nili öldüren ve kızlardan Duhteri aralıyan Kalyoncukulluğu polis- lerinden Hayrettin, —dün ikinci ağırceza mahkemesinde isticvap edildi. Hayri müdafaasına devam e- derken: «— Ah Bay reis, siz bu umu- | mi kadınları bilmezsiniz. Onlar bir memuru parmaklarına dolar- İarsn çok uğraşmak lâzımdır. Ne- bahatle ötürürken kapi açıldı. İ- gçeriye hiç tanımadığım Halil gir- di. Nebahati dövmiye — başladı. Tabanca üç el patladı. Halil vu- rulmuş, Dühter de yaralanmıştı. Bundan sonra ben evime gittim. Son defa olarak iki yavrumla, a- meliyat geçiren babamı öptüm, | veda ettim. Sonra karakoluma gi- derek tabancamı — teslim ettim.» demiştir. “Duruşma, şahitlerin celbi için başka güne kalmıştır. Türkiye, her memleketin İyi ve fena tecrübelerinden, taydalı hare- Ketlerinden ve hatalarından istifa- | do odebilecek bir mevkidedir. İtal. 'yada ve dyğer memleketlerde alman neticelere bakarak, Türkiyenin de ev sanaytini yükseltmek işine dört elle sarılması ve Türk kadınlarının Onbeş Eylülde Yakında yük tramvayları ih- |das edileceğine dair yazılan ha- berler asılazdır. Bu hususta ma- İğmatına — müracaat Tramvay İdaresinde —salâhiyetli bir zat bize şunları söylemiştir: «— Bu nevi nakliyat ancak sabahları olabilecektir. -Halbuki sabah 7 ile 9 arası tramvayların en sık işlediği bir zamandır. Her- kes işine bu saatte gider. Binaen aleyh seyrüselere mâni olabile- cek böyle hir tasavvur buğ?n için imkânsızdır. Elimizde bulunan tramvay ara baları ihtiyaca kifayet etmemek- te ve bunun için de günün her sa- atinde sık sık araba işletmek im- kânı bulunmamaktadır. 15 Eylâl- den sonra çürük arabaların bir kısmını daha seferden — çekmek | mecburiyetinde kalacağız. Şu ve- Gümrükteki Japon Malları Gümrüklerimizde iki seneden- beri beklemekte olan Japon pa- mükluü mensucatının az bir mik- tarda takas Karşılığı bu'lunarak çıkârilması için alâkadarlara e- mir gelmişti Jı 'on — mall miktarı beş bin bal miktar memleketimizin yedi kiz aylık ihtiyacını karşılıyabilir. Bu cinsten bezler boyalı pamuklu olarak harcığlem mallar olduğu için piyasamızın bu çeşitlere çok ihtiyacı vardır. Gerçi Nazilli mal- lan piyasamızda varsa da Japon mallarına nazaran kalitece yükkek ve fiyatı da fazladır. Alâkadar tüccarlar bu malların piyasamız- da Azami olarak metresinin 2 30 kuruş arasında satılabileceği- İni söylüyorlar, Tüccarlar bu mal- ların ithalinde çok fayda olaca- |ğını va hattâ İ farkından te- vellüt edecek rizikoyu kendileri- nin kabul edeceklerimi ileri sür- mektedirler. ee ü e Pamuk İpliği Yerli fabrikalarımızın geniş ta. akhütleri dolayısile piyasaya pa- |muk ipliği veremedikleri maktadir. Elde meveut iplik mik- tarı ancak bir buçuk aylık ihtiya- cı karşılıyabilecek kadardır. Yurtta ön binlerce tezgâh bu- kanduğuna göre iki ay sonra yasamızın ipliksiz kalmak vazi: tine düşebileceğini gören alâka- İdarlar gerek iplik, gerek kaput bezi temini için fabrikalarımız nezdinde teeşbbüsatta bulunma- #a karar vermilşerdi: İK Teyanan $ Tiftik İhracı İhraç edilecek yapağı ve tif- tikler muayyen nümunlelere göre |yapılmaktadır. Yeni mahaule ait İnümuneleri tesbit etmek — üzere |dün Hakkı Nezihinin riyasetj al- tında bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıda Vekkletin, Ticaret O- dasının, Borsanın, İzmir, Samsım böyle bir çalışma sahasın: kendile- | Tine iş edinmeleri çok temenni odi- Tecek bir şeydir. Bugünün ve Yarının Romanı içi tesbit edilmiştir. " )leri Olisi bu yerlerdeki ameleye . |gönderilmek üzere değirmenlere du. Çocuğa babaamın kazaya uğrıyarak bo- gaktoğunu söylemişlerdi. Demir, bir, iki saatlik mezaket sükütun- dan sonra dayanamadı. Babasının lakırdı- Çürük Arabalar Tamamen Seferden Çekilecekler bu hattan arabaları kaldırmı- ğız. Elimizdeki arabaları en lâzım olan mıntakalarda kullana- ettiğimiz | cağız. Bugün için sıkıntımız malzeme noksanından ve aşınan malzeme- nin tekrar telâlfi olunamamasın- dân dolayıdır. Malzeme tedariki için “dahile ve harice, her yere başvurmuş va- ziyetteyiz. ike gönderdi- ğimiz heyet tam bir muvaff yet elde edememiş, Alman anlaş- ması ihtiyacımızın ancak cüzi bir kismını karşılıyabilmiştir. Malzeme — sıkıntısı - dolayısile bazı hatların söküleceği de ta maraen asılsızdır. Bugün bu dar- hk içinde halkın ihtiyacını tatmin için var kuvvetimizle çalışıyo- ruz.> ı Odun Fiyatı | Yine Değişti | Dün mürakabe — komisyonu | toplanarak odun fiyatlarını yeni den tesbit etmiştir. Kuru Rumel meşesi kayıkta toptan 330, eve | teslim 430 kuruş, yaş - Rümel Ümeşesi ve Anadolu kuru meşes kayıkta 300, eve taslim 400, Anadolu meşeşi ve kuru gürg eve teslim 380, kayıkta 275, y gürgen kayıkta 250, eve teslim 350 kuruştan satılacaktır. 64 ku- ruaş mal olan vejetalin yağları- tin harm maddesinin daha pahı (ya mal olduğu vâki ve sabit gö- tüldüğünden bu yağların yetmiş kuruştarı toptan satılması karar- laştırılmıştır. Perakenda satışlar 12 kürla satılacaktır. Ameleya Ucuz Ekmek Tedarik Edilecek Dün vilâyette, kaymakamlar, belediye iktisat müdürü ve değir- mencilerin iştirakile Vali ve Be- lediye Reisi Lütfi Kırdarın riya- setinde bir toplantı yapılmıştır. Toplantıda İstanbul vilâyeti ha- |. | ricinde büyük şose ve yol inşaa- tında çalışan ameleye —mahsus olmak üzere ucuz bir ekmek tipi İtesbit edilmeni kararlaştırılmıştı |Bu karara göre Toprak Mahau ucuz buğday verecek, değirmen- ler de bu buğdayları öğüttükten sonra yine ucuz - fiyatla bu mın- takalara sevkedeceklerdir. Holandalı Gemiciler Bir müddettenberi limanımız. da bulunan bir Holanda vapuru- nun tayfaları, Kraliçelerinin yıl- dönümü münaszebetile alâkadar- lardan izin alarak yehte — çıkmış- lardır. Sarhoş olan gemii cıleı Be- yoğlundan geçerlerken — yüksel sesle şarkı söylemiye başlamışlar, bunların vaziyetinden elenen halk tarafından yakalanarak lise teslim edilmişlerdir. Holan- dalılar bir müddet sonra serbest bırakılmıştır. Berlediye mevzuatma göre yüzde | | 3 -© - 940 ——— Ressam Ramizin Karikatürü Romanya Ağlıyor: — Yalancılar, sünnet edeceğiz diye beni kandırdılar da hadım ettiler! Belediyenin Açacağı Et Sergileri Alâka Uyandırdı 'e tarafından — açılması | m..n.ı lan et sergileri mesele- * alâkadar tüccar ve - toplancı- larla küçük esnal arasında nazarı | - | dikkati calip bir dedikodu husulü ve sebep olmuştür. Bazı serma- yesiz kasaplar, — kasaplığın mez- sahadan gelen etleri öyle uluorta parçalayıp ı.ıuıuınnıı ibaret ale- , bilâkis uzun tec- dunu tebarüz ettirmek için kasap. iğın ve satış tarzlarının incelikle rinden bahsetmekte ve nihayot, simdiye kadar defalarla ve en sonuncusu yetmiş küsur bin alık bir ziyan ve hayal sukutu ile nihayet bulduğu gibi, bu te- bi de başarılamıyacağında ittifak edilmektedir. Muhtelif semtlerde satığ dük- kânları bulunan toptancı tücci lardan biri, - Belediyenin bu işi idarede maruz olacağı çeşit çeşit müşküllerden buhıeuıkıenb:ıııı. |maye meselesi olmaktan daha zi İyade vüsatli bir ihtsas işi oldu” (ğunu birçok müisallerle — tebarüz ettirmekte ve evvelce İş Bankası, |Toprok Ofisi Idaresi ve İstanbul |Balediyesinin — müştereken yap” tıkları teşebbüsün akamete uğra” masındaki sebenleri mektedir. Elyevm işten çekilmiş olan & ki bir kasap da, Belediye et ser gileri açmaktan ise, et meselesi- nin, hayvin mübayaa ve nakli işlerinde kasap dükki satışına kadar olan bi larını dikkatle takip ve tetkik et- meli ve bu hkrada sermayeden daba ziyade rol oynamakta ve bilhassa et satışı meselesine res- makta bulunan Grizi ve tufeyli bir takım unsurların ortadan kal- İdırilması ile meşgul olmalıdır. demekte ve bu takdirde etin het yerde kendiliğinden ucuzlıyaca” ğını da ilâve eylemektedir. Hamdullah Suphi Valiyi Ziyaret Etli * Şehrimizde bulunan Bükreş tefi- rimiz Hamdullah Suphi dün beledi- yeye giderek Vali ve Bölediye Roj- ai Lütfi Kırdarı ziyaret etmiştir. —— Yapı Kooperatifi inşa eti için, Büyük Türk Yapı Ko- operatifi ismile bir teşekkül kı rulmuştur. Kooperatif bugünler- de idare meclisini " seçecek, Vali ve Belediye Reisinin de hazır bu- lunacağı bir toplantı - yapılacak- tr. Otobüs Yolu Belediye otobüs komisyonu, bir tecrübe mahiyetinde olmak üzere, Beyoğlu cihetinder gelen nlubhluıı Şişhane yokuşu, Me- danı ve Ecnebilerin İkamet Tezkeresi İstanbulda bulanan — eenebile- tin ikamet tezkerelerinin değişti- rilmesine dünden itibaren başlan. miştir. Tezkereler Eylâl içinde değiştirilmiş olacaktır. Değişecek olan ikamet tezkerelerinin 25 bini bulacağı tahmin edilmektedir. —— Ortamektep Muallimliği | Üniversitede örtamektap muallim Umuavinliği imtihanlarına dün başları ylirak etmiştir. e Ö Seyyar Satıcılar Belediye, büyük - caddı çarşı ve pazar yerlerinde satıcıların faaliyetten men'i hak: kında alâkadar şubeye' tebligat- ta bulunmuştur. Hâkim olan kas naale göre pazar yerlerinden ur zak olan semtlerde seyyar satıcı- sayıp dök- | mi ellerin karişmasına engel ol 4 maştar. İmtihanlara seksen musllim — lara müsadere edilecektir. Fakat pazar Ve çarşı gibi esnalır bol bulunduğu semtlerde bunların fa- aliyetine nihayet verilecektir. Kınr açtız — Geziyorum, konuşuyorum, Fazıl am- €n, fakat ben değilmişim gibi geliyor. kçinı bom boşu. Bir daha da dolmuyacak, Babam YAZAN: M.H.ZAL olması Tâzimgeleceği — Mddlasını, beklenmez deltoe harekötlerle ia- galışıyordu. Kendisi için vazifesi ha- GELİ£ Demek ki, bu mutanssıp ve yaramaz bekâr markeri altında kevgi dolü bir alle babaaı Yahu gizli kalmıştı. İlk fırsatta bu vuh ken- yokuşu, Mıhqıdıyı caddesini takıben ya inmelerini — kararlaştır- ımılır IS gün devam edercek ©- lan bu teerlibe sonunda münasip FF | Mehmet Ali, Nihâlin az bir zaman sonra i benim en iyi arkadaşımdı. Berabarce gerer- Fahir ile evlenmesini tabil sanmıştı. — İşte Bunun için oğlu Demirin tahsiline alt işlere Ahmet Fazılın yakından akika göztermosini İstemişti. Felâketin Nihal üzerindeki tesiri- ni tahmin etseydi harhalde buna lüzam gör- miyecekti. Fakat şimdi ortada bir vasiyet vardı. Ni- Sahibi srfatile Nihale ve zırlamak istediği hareket me vasifeler düşüyordu. biyesi hakkında ancak ondun sonra rey ve- recekti. Nihal bu eli alâkaya mematn ol- du. Demir, büyük baba ve anneslile bir, Iki Nihal ayrılınca Ahmet Fazıl kendi hall- Bi düşündü. Çok ağır olan vazifesinden a- yırdığı zamanlarda aklının esilğini yapan Bir adamdı. Yerin altında ve havada yaşı- yan adamların kendilerine alt yaşayış to- biçbir ekidi mesuliyetleri yoktu. Halbuki şimdi birdenbire canlı bir roma- Tan içina karışmış, türlü türlü mesuliyet- ler almıştı. Bir çocuk yetiştirecekti. hem de Demir gibi şahsiyoti olan, iyiye doğru da, fesaya doğru da az zamanda çok yol âl- ması beklenebilen canlı, müstakii ruhlu bir çocuk... Bonra yeni zaman Hızırma destek Olacak, ona siper vazifesini görecek, para- Çarını idâre edecekti. Büyük sırrın biricik yeni hayata kürşe da isler istemez kendisi. Cç senedenberi Hik defa olarak bir aylık Bir tatil almıştı. Bu tafili nasıl geçireceği dini bolli etmişti. Fazıl, Demirin misafir kalncağı — odayı kendi elile hazırladı. Beyoğlunda, latanbul- da dükkün dükkân dolaştı. Demir için türkçe, fransızca kitaplar topladı. Bu sene gocuklar arasında bisiklet merakının — pek moda oldağunu bildiği için bediye diye iyi bir bisiklet seçti. Bahk takımlarını da ta- mamladı. Demir, annesinden iki gün sonra küşke gelince Farı! tarafından büyük — bir sevgi V6 şefkatle karşılandı. Çocağun her saati- ni lezretle dolduracak şeyler düşünütmüştü. Sandal, balık, deniz banyasu, bişiklet, ma- #a tenisi, kitap, her şey vardı. Fazıf, sevdiği yemekleri sorup araylırmış. onları yaptır- muştı. Arkadaş olarak da Demir, Pazıl am- casından iyisini bulamazdı. Ayni yaşta iki Afacan gibi yüzüyor, geziyor. oymuyor, kö- nüşuyorlardı. Fakat Demirin büttn oyun ve eğlencelere ancak Pazıla karşı bir meza- ket diye alâka gösterdiği pek belli idi. Kal- bindeki taze yara herhalde derin derin Hi yordu. Lâkürdeunın ortasında dalıyor, içit için ah ediyor, kalhinti elile bastırcyor geaç kadığın ha- ve mestliyet dolu BERLA amiz Di rar ev cuğumı zimle 1o çalış. dik, oynardık, konuşurdak. Ben bildütimin çoğunu Mmaktepte — öğrenmedim. — Babamla konuşarak öğrendim. Eğer bir Allah varaa var. Babanı kaybdetmedin acınını unutamaz- vın. Ben de unutamam. Ba iyi arkadaşımı kaybetti Ciçek gibi, bir hayyan gibi, bir İnsanın da günleri sayılıdır. Her birlmizin vücedi bi- kat kendi parçamer diye yetiştirdiğimiz ço- da devam ediyor. Bilgimiz, her şeyimiz bi- vakit ve zamanile öğretmiye çalışıyoruz. Ba- ban şimdi senin şeklinde yaşıyor. Bunu böy- düşüneceksin. FPakat dünyanın kurutü bir ni- ar. Bunun içinde ebedilik diyebileceği- İr şey devam edip gidiyor. Fakat bir vel, biraz sonra sönüp gldiyor. Fu- ü şeklinde varlığımız hir taraftan beraber kaybolmasın diyo — yenilere Omun baş biraktığı yeri doldurmüya Evin erkeği sen oldun. Anneni sen (Devamı var) görülürse otobisler badema bu yolu takip edereklerdir. ——0 Hususi Takas Aramızda ticaret — muahedesi aktedilmemiş olan memleketler. den İran, Danimarka ve İspanya ile yapılacak mübadelâtta hususi takas sisteminin tatbikı kararlaş- tırılmıştı. Son gelen bir tebliğe nazaran ile de bu memleketler gibi hususi tukasla muamele yapı u, Maarif Vekili Şehrimizde Birkaç gündenberi İzmirde bu. lunan Maarif Vekili - Hasan Ali Yücel, dün akşam saat 10 da Sus vapurile şebrimize gelmiştir. Ve- iki İstanbulda bulunduğu müd- det zarfında şehrin mektep ihti- yacile meşgul olacak ve bu ders senesi başından itibaren açılmak üzere binaları hazırlanan orta- mektepleri gezecektir. apemlğmeeni Yeni İhracat Macaristana halı ve kitre, İsviçreye ( barsak ve tütün, İsveçe bazsuk gön- derilmiştir. l TAKVİM İ Yılı 1040 - Ayı 9 - Güm 247 Rumi: 1958 — Ağumtos: 21 Hiçri : 1240 — Becep v 86 Vakit Vasati Güneş : Öğla İldindi * Akşam: Yatar : İmasik : 529 1213 1553 1880