Çocukluk senetarimin büyük bir sevda sırrı var. Pek küçük yaşta kalbimi dolduran bu sevda tabiat 4- Yemini benim için canlı birhale koy- muş, çık ve nür peşindeki aramala- Tıma hiz vermiştir. Bunu anlatmaz- aam hayatımın bütün hücüyesi ya- ynutturacak ve fedakârlık duyg- dazını Bleşliyecek neviden sevgidir. Dakuz yaşında idim. Kaliforniya- da maklebe gidiyordum. Bulundu- dum mekteba - Kanadalı bir gocuk geldi. Onun da yaşı dokuzdu. Btra- bilmiyurduru. Ağabeyim, işi mace- Pa tanısfından izah ediyordu. Bu ço- €uk Kanıda ormanlarında gezerken vuhşi kedilerin tecavüzlne uğramış. Kediler bağını delik deçik etmişler. Vüzü, beşı otuz yerinden dikili ve yamalı idi. İşte kardeşimin iddi- amena göre banim bu çocuğu diğer. kerinden başka görmemin hikmeti bu yamalardan ibaretmiş. Bu, kar- deşimin görüşü... Bana sorarsanız Çocuğun gözleci güklerden, denizlera den daha mavi idi. Gülümsediği zü. man ayağım altındaki kayaların bi- Ve birdenbire canlandığını, beraber- >e gülümsediğini görür gibi oluyor. dam. Mektepten çıkarken ayrılıyorduk. Ertesi aabaha kadar vaktim enu ikisi aramında taksim etmek için her gene bir. iki defa Okyanustan Okyanusa gidiyordum. Yazın ba- bamt görmek için Bostan eivarıma gitmem kararlaşmıştı. Büyük anne- miR ne Kadar hassas bir kadın ol- düğunu, Hint felsafesile — kalbinin nasıl yuğrulduğunu daha evvel ene latmıştım. Kadımcağır benim gizli kederime © kadar merir ki kararla. şan sayahattaen vmageçti. Beni Ka. madaya gölürmeğe karar verdi. Çöocuk Künadanın (İngilis Ko- dumbiyası) denilen tarafında oturu. yordu. Binlerce mil yolumuz vardı. Günlürce trenden trene atladık. Çocuğun bplunduğu yere vermamı. Za bir İki #aatlik yolumuz kalmıştı. Ben doküz yaşındaki sevgilime kas vuşacağım diye heyedandan baygın- Jıiktar geçiriyordurm. Büyük annam bir istasyonda bes ni İndirdl. Eyyamız da arkamızdan indi. Neye Uğradığımı arlıyaman dam. Büyük #mnem dedi ki: — Kımım Nilla, senin haline acı- dim. Arkadaşma kavuşturayım di Hayatımın Büğük Sırrı Dokuz Yaşımda İken Kendi Yaşımdaki Bir Oğlanı Sevdim. Sevda Yirmibir Sene Sürdü. Hd “bizi bir tarafta buluşturacak.> Kadır sevdiğimden, — düşündüğüm- den şüphe edemersin. Fakat yolda halini gördüm. Dokuz yaşında bir kızı dokuz yaşında bir oğlanla ev- lendiramem. İki gün sonra ayrila- Baksınız. O Raman kederin daba çok tazelenccek, her yey daha fens olacak. Büradân arkadaşma tele. fonedertin, Sonra gerisi geriye gi- deriz. Yalvardım, ağladım. Büyük an- nemi kandıramadım. Çaresiz tele. fona sarıldım. Dokuz yaşındaki â- tik, Bd Kanada yaman bir” memleketti İnsan eli değmemiş uçsuz bucaksız. ormanları vardı. Göller; ba orman- ların içine doğru sokulüyor, — yer yer küçücük adacıklar teşkil edi- yordu. Burada —Amerika yerlileri yaştyordu. oİşleri —güçleri, güneşi | doğduran, Kendilerine ateş veren mabuda; çalışarak, şarkı göylüye- | Tek ibadet etmekti. | Bu sayahatte Kânadada gördü- | Büm bükir güzelliği hiç urutamam. | Medeni denilen insanların eli nere | ye dokunursa güzellikten eser kal- | Mayor. Benim kaltimdeki sevda da | Allah vergisi bir şeydi. İnsanların eli işe karışmca xaltim altüst olu. yordu. Daha dökur yaşında Tkan Gin ile hakiki ve temiz sevgi —arasındaki yakınlığı anladım. Bunlarmı her i- Kİti insansı Fuhununurlandırıyor. O gaman insan teneffüs ettiği hava man ferahlı ve leziz bir şey olduğu. mu Keşfediyor. Güneşin, “ağaçların, kuluyor. Daha doğrusu koku, renk, gekil güzelliği hepsi bir draya ka- rışıyor, insana hiçbir maddi zevkin veremiyeceği bir. manevi haz ha. zırlıyor. Dökuüz yaşmdaki — sevgilimin «- vinden Bir, iki saat uzakta Kunada de beraber nefas aldıklarını hissedi- yordum. Birbirimizden binlerce mil uzak- ta yaşıyorduk. Üç sene müddet ©- ma mektaplar yazdım. Mektuplar ma kuru çiçekler doldurdum. Ce vap almıyordum. Fakat hiç usan- Taryordum. Nihayet Üçüncü #ene- nin sonunda oadan Bir mektup gel- d Şöyle diyordu: «Bütün mektupların; akdımi sev- gilim, hepsini okudum. WFakat ce- vap yazdırmadılar. Şimdi de sana veda etmeğe mecburum. Günün bi- Tinde elbette Allah bize acıyacak, | Bu sözler benimle beraber büyü- dü, aenelerce gönlümde yer — etti Günler geçiyordu. Yeni insanlar tanıyordum, eğlaniyordum. Fukat| döküz yaşındaki — #evgilimin — yeri dalma ayrı duruyordu. Günün bi- rinde onu bulacağıma emiridim. Geçen zene hayatıma ve Hindis- tanda geçirdiğim senelere datr bir. kitap yazdım. Bu kilapla sevgilim- Tarihi Bir Bina Tehlikede Kapalr çarşının Beyazıt tare- fmdaki büyük kapısından çıkan- dar karşılarında hir — harabenin yükseldiğini — gürürler. Burası, Çarşısına açılan kapısı — kapatı- dan —a etrafı eski mütevellilerin tamar yüzünden hususi - ellere geçen bu bina İkinci Beymut ta- rafından yaptırılmış bir mektep- tir. Beyazıt camil ve onu saran manzüme, İstanbulda “Türklerin yapılarından birldir Beyazıt manzümesinin inşası 1500 de başlayıp 1505 de Ikmal edildiğine göre bu mektebin tam 435 yıllık bir ömrü vardır. Bu itibarla ba bina Türklerin istan- bulda bütün busüsiyetlerini ma- hafaza ederek bize hadar gelehi- den en eski İrfan yuvasıdır. Bu- Kün ayakta kalabilen — parçala- rından öğreniyoruz. ki mektep 2 kabbelidir, Türbedarın aalattığı: ma göre bir kubbeye öi kalan birkaç metre uzunluğundaki zin- eiri çalmak için bir ehleliki kubbeyi delnilye toşebbüs. etmilş Tİhİ mektahin bür kışlık — daha ömrü kalmıştır. Moktebin ön son talebesinden || birisi de büyük Türk vatanper- || veri ve hürriyet şairi Namık Ke- || maldir. (Vatan) şalri, ilk feyal- WMMW&.&( Titriyerek zarfı açtım. On sekiz | genelik bir fasıladan sonra - onan Besini yeniden duyacaktım. — Mek-| tupta şu sözler vardı: «KIzIm, ben senin ük sevgilinin annesiyim, Kitebırr okudum. Sana mer bir baber — veresceğim: Anteniyi senelence evvel kaybettira. Harbiye moektebini — bitirip subay | gçıkmıştı. Bundan birkaç gün sonra tatbikat mektebinde bir kazaya uğ- Teâi. Henüz yirmi bir yaşında ilzan Gidü.> Yirmi bir yaşında, yani senelerce evvel Ülmüştü. Ben ise onu hayatı- min en tatir ümidi diye beklemiş tim. Bütün bu seneler içinde sevda deyince ben onun için — duydüuğum SAf hislerden başka bir şey anla- mamıştım. Dokuz yaşmdaki sevgi- dimin aşkı benim büttün hayatımı | mürlendirmişti. Güya Calma bere- ber yaşamışız, dailma bir katmışız Bgibi günlerce acı acr ağtadım. Doğrusu da dalma beraber ya-| Şamış gibi idik. Çünkü ben onu e- verken bu sevgiye bütün — hayatı, bütün tablati, her güzel Şeyi kut- Bir Paçavracı Metresini Öldürd Katil Tahir Tabancasıyle Yakalandı. Sorgusunu Müteakip Tevkif Edildi Dün şehrimizde bir cinnyet işlen. miş, bir paçavracı, metresini delik Geşik ederek Öldürmüştür. 'Taksimde Bazlıderede bir evde o« turan ve paçavraelık yapan Tahir, bir sane evvel tanıdığı Pembe ile #ında bir milddet sonza bir kıskanç. lik başlamıştır. Kendisini, bir arka- daşı ile aldatlığını zanneden Tahir, Pembe ile #ık sık kavga etmekten, kadıni bu yüzden dövmekten gel Gu: ştar. Dü gabeh işine giderken Tahir, | Pembeye evden dışarıya çıkmamamı Mt sakı Bikı teribih etmiş, fakat öğ- lende eve gelince kimseyi Karşısında | hç: bulamamıştır. Pembeyi aramak Üze- müddet dolaştıktan soura tekrar eve Belmiş, Mmetresini odada — görünce şen kadın derhal Ölmüş, muayenesi tabibi adil Haşim tarafından yapıla- rak gömülmesine izin verilmiştir. Katil Tahirin sorgusu —yupumus, tevKİL edilmiştir. | Müteferrik : | Hıfzıssıhha Müessesesi Yeni Kararlar Verdi Hıfzısshha müsssesesince yapılan tahliller neticesinde — vasıfları sıhbi barife uygun olmadığı — gürülen bir müstahzaratla bir firmaya ait sa- Dün Gece Kıdıkly Pendik Elektriksiz Kaldı Dün akşam ssat yirmi buçuktan sonra Kadıköyle Pendik arasındazi evler bir müddet elektrikaiz kalmış- tır. Kadıköy santralinde vukun ge- len Arıza tâmir edilmiş ve ön beş, yirmi dakika sonra Kadıköy Lekrar elektriğe kavuşmuştur. 30 Ağustos Zafer Bayramı 30 Ağustos Zafer Bayramı prog- ramı İstanbul kumandanlığı tara- findan hazırlanmaktadır. — Program, Ağustomun 26 sına kadar ikmal edi- lerek alâkadarlara bildirilecektir. Halkevleri de 80 Aftustos günü öğ- deden sonra ve o gece merasim ya- pacaklarından her Halkevi kendisi- ne mahsus bir program hazırlamak- tadır. Belediye © göce şehirde mülad gekilde temvirat yapacaktır. Bu a- rada 30 Ağustok günü gecesi Topka- pt Sarayı, Galata — köprüsü, Taksim meydanı ve Taksim bahçesinde fev- POLİS : 60 Kol Saati Çalan Yakalandı Bir ay evvel Beyazıtta Üniversite caddesinde 34 mumaralı asatçi Öme- rin dükkânınü tavanr delmek Sure- tile' giren ve 60 kol saatini alıp ka- gan Sıddık ile urkadaşı Osmari Buy- kal yakalarmıştır. * SARHOŞLUK YÜZÜNDEN İŞLENEN cıvunr Yalovanın çiftlik köl oluran Zübeyirin evinde #ünnet anıunu yar pilirken davetlilerden Demir Sarhoş olmuş, tabancasını çöçararak”rustge- le ateş etmeğe başlamıştır, Tabanca- 4, |dan çıkan kurşunlardan biri aynı Köyden Saldin Kalçasına isabet et. miş, yaralı bir. müddet sonra ölmüş tür. Katil, yakalanmış, tahkikata Yatova Cümhuriyet Müddelumümi. Tİği VAbmyet Atmiğtir. * ÇOCUK . YARALANDI tİı'gııııoıı Toplüdede — sokağında o- fturan Rızanın oğlu dört yaşındaki Tihami, evlerinin merdiveninden düş- müş, muhtelif yerlerinden - yaralan- mişlar. *& Hazköyde Keçecipiri mahalle- Binde oturan € yaşında Ali,oğlu Ga- p Bir beygirin attığı çifleden ba- Şandan ağır sürette yaralanmış, haşk taneye kaldırılmıştır. * YAKALANAN ESRAR KAÇAKÇISI Fatih camii civarında misir satı- cep, bilâhare evinde de bulunan e- ralrarla beraber adliyeye — teslim ©- dilmiştir. Havuzlardan renkli Bular fışkıracak- tir. merasim yaprlacaktır. Buradaki me- rasime birçok vilâyetlerden murah- 30 Ağustos günl Dumlüpmazda da | 7 kalâde tanvirat yapılacak, Üzküdar- | haslar iştirak edecek, şehrimiz na- |dn Şemnipaşa meydanındaki havuz- mina şehir meclisi âzasından Badi İstanbüllünün - Gözüne - Çarpanlar Tamir Diye Neler - Yapılıyor! Üsküdardaki Cinili cami bev- nelmilel tezyini san'atler tari. hinde yer alan bir Türk şahe- seridir. Birinci Ahmedin karı- st ve dördüncü Murı“l Bul- tan İbrahimin anası Mahpey- hı' meşhur adile - Kösem Sul- tan tayafından 1640 vılında van. bu mıbıuı Süleymaniye Sehzade gibi cüsse aza- ğ kubbeli tek mina- bir yapıdır. 'bir uçurumun açıldığını gördü. ler. Kafalarının bütün — ışığını 'Türk çinilerinin sırrını aydın- latmak için sarfettiler, Fakat bâlâ zifiri karanlık - icindeler. (Hümmalı calışmaların — verdiği menfi neticeye davanılarak id- dia edilebilir ki, Türk çinisini yirminci asır yapamıyacaktır. Bu acz! Türk çiniciliğinin hine kaydetmek lüzımdır. Rüstem paşa v Sokullu camileri isti se hiçbir mabedimizde bu kadar çok çini kullanılmamıştır. ? ci sıra pencerelerin altına kadar mabet tamamen çini ile kaplan- mıştır. Bu çinilerde beyaz, si- vah. lâcivert, açık mavi, mar, yeşil ve kıymızı yvnkkır!e ka. ranfil, lâle, gi çiçeği ve :—ıpawı!ı'ın ıhenkl' imtizacı göze çarpar. Son cemaat yeri de emsalsiz çinilerle süslenmişti. Eski devirlerin bakımsızlığı yü- zünden buradaki çinilerin çoğu aşırılmışstır. Mihrabın içi ve oy- macılık san'atinin erişilmez bir le. n -- y Teessürle söylemek — isterim ki, mihrabın sağındaki besme- le yazılı çini pano tamamen ve solundaki üst sıra çinllerden iki kiymetli parça aşırılmıştır. Sim. di bu parçalar bir Alman mü- zesinin en itinalı köşelerini süs- lüyor. Mabedin ahşap revakı çökmüş, köşedeki medresesi vı kılmıştı. Evkaf idaresi dört bin liralık bir tahsisatla mabette kismen tamirat yanmak istemiş ve vapmıştır. Evkafı bu temiz alâkasından dolayı takdir — et. ide bir salaş tamirine benzemez, çok dikkat ve itina ister, Maa- zif Vekâletinin eski eserleri koruma bürosu ile müzeler ida- resinin bu gibi onarmaları sık! bir kontrole tâbi tutmaları lâ- 4 İzimdır. Kalbim burkularak ve kanı- yarak söylüyorum: Türkün bu ü |Saheseri tamir edilirken san'at nâmına büyük cinayetler işlen- miştir. Kaş yapılırken göz çe Marılmıştır. Evkaf idaresi ma- bedin ayine duvarlarındaki pen cerelere alçı cerçeve koydur- mak istemiş ve bunu da bir mü- teahhide ihale etmiştir. Halbu- Ki bu pencerelerin altında çihi kuşaklar dolaşmaktadır. Müte- ahhit çimentodan yaptığı ağır ve çirkin Çerçeveleri — yerleşti- rirken keserine tükürmüş ve pırlanta değerindeki çinileri r |Küfeki tası gibi param parca etmiş ve bırakmıştır. Garibi şu ki, bu cinayeti yüzünden tazmi- nata mahküm edilmek şöyle dursun bir ihtara bile maruz . |kalmadan paralarını almıştır. 300 senedenberi asaletini mu - hafaza eden çiniler mahvedil- miştir. Ben mabedi gezerken bir eenebinin bu ihmali acı bir dille tenkit ettiğini gördüm. |Yere girdim. Tamir adile yapı- lan bu tahribin bir başka ve da- ha feci şekline İstanbulda Türk- lerin ilk yapılarından olan Mah- mut Paşa camiinde de rastla. örneği olan mermer minberin|dık. külâhı 'da baharin ve güneşin bütün -reriklerini canlandıran :hıuzrle süslüdür. Facialar zincirlenmeden alâ- kıdıx.'awu seri müdahalelerini Brlç. MEŞHUR CULBERSTON' UN SISTEMI IBu serinin birinel yazısı dünkü nüshamızda çıkmıştır) Tutuş - Duruş -- Oyuncular sola doğru sıra ile S. Ö, N, E. (Not: As yerine A, Rua ye. rine R, Dam yerine D, Vale ve- rine V harflerini kullanıyoruz.) 8'de: Pik A-R. 10 3. 2 — z 9. 8. — Karo R. 10. 9. 0. 8.2. o' Pik T. — Kör D. 10. 6 B — KımD.l.&2.—'l're!lA B.'l'. e: Pik 8. 6. 5. 4. — Kör A. eli münasip surette hasımlara ı.-ırm_lı kayıpların önüne gec- hırldı ©. (D. 10) catalı dola- yısile en kuvvetli rengi olan körün dördüncü kâğıdı, yani kör üçlüsile oyuna başlar. 8, derhal körden 1, Karodan 3, Treflden 2 ve belki de pikten 1 1öve ki, cem'an 7 löve kaybe- deceğini görür. Halbuki 5 löve kaybetmesi lâzımdır. Kozdan bir löve kaybetmenin önüne geçmiye emin — olmadığından Mnı' 'daâan kendisine doğru karo den de bahis vardı. Kitap Amerika- — Karo ye günlerdir yol gidiyorus. Beni nt — nin ve Kanadanm her Gülme ya- Ill İn Çamlıcadaki ve Sarayburnundaki | e Zahit Dumlupmarda bulunacaktır. 7' * HAULE ”| gıîıl'î”; şı-onl:eıtvı:::ı:kw: n Ğ, . M — —— TİL,E'de: Pik D. V. 9. — Kör R. tile kayıp hesap ettiği İöveler- l -- ———'= sak kimsenin kimseye bir taş atmağa hak- | |V. 5. — Karo A. V. 5. 4 — Trefi |den ikisini yapar, deklarasyo- kt yek. R.5. 4 Nihal, kenin kadar olmamakla — beraber Kâğıtları Büyük bir merakı da, evli arkadaşları- nunu yerine getirmiş olur. 8 dağıtmı İki / Searam e— eee — 'nin yanımde eski günlere git maceralardan her halde yakm bir arkadaşımdır. Onun da | İtaraf ta zorida nmı haherimekti Arkadaşları talebelik günle Kkmı vermek isleria Kihak, pökiesllp İ d D. rine ait bekârlık sırlarının apaçık kartları. — VAZAN. M.H.ZAL günahir bir kadın değii, Hir bakımdan ade- | | DEKLARASYON: nin kulağına gitmesinden ürker, İk fırsat- ta bir kahramandır. Urun bir hastalıktaa | < 1 pik — o.,ı.s_.Nznık_. | ta Faziim boğuzma sarıırlardı: yordu. Fakat diğer taraftan da Ahanksiz bir — çin yaşıyacnlısm. Hayatta akluğunu başka — ycara hayai& yeniden doğürken, karşının- | CUMA 23/8/1 ğ Deli misla? derlerdi. Bizi ele vermek: — hayatı bir tarafın v 5. Paa — NF O, Pas. 231871 - eya her İKi taralın fe- — kimse bilmiyrcek. da genç, güzel, terbiyeli Dir arkadaş bul- te açmakla, elinde| 780 Program ve saat n | ten makaadin ner dakârtiğile sürüklememek, hayata yeniden Kevdiğin kadına kin beslememek, onun — muştur, önün vasitasile sihhate kavuşmuş- (| 9. bir pikle açmı Ş 135 Müzik (PL.) llli İ , Ahmet Fasıl, yaptığı iyiliğin kiymeti bi- — ve kökünden başlamak hakkındaki sevgili — sandetini islemek çok issanca bir histir. — tur. Meraberce bir şür havası içinde uzun |||iKİ bücuk Onör Iövesi, kez Vva-| CU ll N Hinmediğini gören bir adamın tavrını tâki- mazariyelerine bu kadar geniş ve bu kadar — Hiç şüphe yok ki hepimizin ifndemiz var, — ve yalnız konuşmalar yapınak fırsatını te- | |bilabilecek bir rengi, dört oyun üt0 '.,*""ml ğ G Bir, şu cevabi. verirdi: yakın bir tathik imkânı bukluğundan dola- — Aklımız var, Haksız, dürtistlükten uzak, — sadüf kendilerine hazırlamıştır. Nihalin | |/)övesi bulunduğunu, arkadaşın- | .. E_ — İnsanlara iyilik etmenin neticesi işte — yı heyecan duyuyordu. cemiyetin nizamıma aykırı hareketlerimiz — hastalığı senin seyahatin zamanınş düş- | (dan Üç Oyun lövesi beklediğini Fi EER budur. Eski hayatınızm hâdisesiz geçtiğini — — Düşüncelerini şöylece ifode ettir kçin ceza ve azap görmemik lüzrin.. Herkes — meseydi İki genc bu şekilde konuşnuyacak. || |içade a ö ";_U““m"- j karılarınıza zannettirmeğe — çalışıyorsunuz. — Kardoşim, evini, Nihali, Demiri nasdl — yazifeden kaçara, hayatı kendi keyfine — Jar, birbirlerine bu kadar uyduklarını koş- N. de dövesi, Pik- :,_: Bakacta, Yetağk, b Bunun üzerine kadının gözünde kaymetinie — sevdiğini bilirim. Bunlardan ayrılmak, ha- — gekdiği gibi karşılaraa insanların cemiyet — fedemiyeceklerdi. Nihal, saaadetten mah, . de 9 12 onör Ağnoy, Habeşteri 5_ #ıfıra iniyor. Ben de bekârlik santanlarınız. — yatımı mıtan her şeyi birdenbire kaybetmek — halinde yaşamaları İmkânı kalmaz. Foknt — rum bir kadım olduğunu, hayallerine uygun | |t normal tutuş kuvveti (Dam- | 1306 Alaturka müzik a o kadar alık olmadığımızı, haeket ve te- — sesin için büyük acıdır. Kalbinde me ka- — genin gibi olgun bir İasanın mesuliyet öle — olmuyan hir hayatr fedakârlık diye sürük- dl"“lllll""'“h* koz), | 13.20 / Müzik: Karışık program (Pi.) | yebbüs güsterdiğinizi ortay Soyarak karı- — dar derin yaralar açıldığını pek iyi takdir — Çülerini biraz yüksek tutması lâzımı... İliraf — Jediğinir belki de hatırıma hile getirmiye- || | Dütün kâğıtlarında da 3 1/2 o-| 1800 Program ve saat ayart İt Tarnısın gözünde Hibarın Şükseltiyorum. — ederim. Fakat bir taraftan dn tesadüflin — etmeli ki, her birimiz hayata yarım yama- — eekti. Yun Jövesi bulünduğuna göre| 1806 Müzik: Halk havaları (PL) Fakat bunu anlıyacak eçisi, serede sinde? eyumdrğı Oyuna metimuz olmalısın. Hayâ- — lak suretto hazırlanıyoruz. Çift halindo ya- m,um—wu_wwmımwıh Bik | yezo Asadahi halk havaları b Delilik tosiri yapan Şüyle beklenmaz ha — tındaki şevgiyi; saadeti Deşka birisinin sa- — şayış enasını nazari sürette kabul ediyoruz, — fündür. Ne kadar zayıf ruhlu Insanlar, tesa- | | demjstir. 1850 Müzik: Radyo Swingg Trioss ğ Teketlerine rağmaen Ahmet Fazil, dünyeda — dakası diye kabul etmek, onu boş. tatars — ailayi kerumak İçin de türlü fürlü setler — düfün şerrinden uzak kaldıldarı için nonu- || — S. Ük Bövlediğine nazaran fâZ- | ,p 45 Alaturka mütik | Sti n bulünur darecede dürüst ve temiş bir — bulduğu bir hayatı fedakârlık diyo sürükler — kuruyoruz. Fakat bu aileyi teçkil ederken, — na kadar iyi ve dürüst diye geçinirler. Ne |||la kuvveti olmadığından — Das| 19 45 Bast ayarı ve ajaris haberleri sdamdi. Vezifesi için canmı verir, keadik — meğe mocbur bırakmak senin gibi bir vdam — iimin, aklın hiçtir keahı yerine gelmiyor. — kadar yüksek ruklular, uksi tesadüfler yü- || |demiş, N. de iki pik demekle b'i. | 2900 — Müzik: Fasil heyeti me Sit menfaatleri hiçe sayazdı. Açin felâketlerin en biyüğü obırda. Yyi K — Kör tesadüf her şeye hâkim-oluyor. Böyle — zünden ucurumlara sürüklenirler — ve fena | |tün kuvvetini ifade ettiği icin & Mehmet AN, sırrmi söylemek ve yardım — işlerin içyüzünü öğrendin. bir âlem içinde bir kadının bütün iyi Hiyes — düiye damgalasırlar. deklârasyonu 2 pikte dürdur.| 7730 Konuşma | iatemek için busdan yamsa bir. arkadap — gabif temmslr sevkile hayatları ağrılma- — tine, aklının bütün emirlerina rağmen bir — — Nihal, en mayıf ve yalnız bir dakikasın- || |Müstür. 2050 . Alaturlın selik bulamazdı. Ka hakkın yökta. Sen yurdun malısın. Aldı- — erkekle karyılıkli âhenk kuramamasını bir — da tesadiitiin kurbanı beraber ken- || OYNANIS: ZL1Ş Konuşmu (İktisat ssati) * #an hev pefesini yorda borçlusun. Sana bun- — cinayet 'saymamalıyız. İki kişinin bedenle- — dini tutmuş, mükavemet etmiş, 6ş ve anne — 2130 Konuşma (Radyo guzetesi) Ahmet Fazl arkadaşmın — anlattığı fü- — larf Batirlatan bir fotografım son saniyede — rinin ve sahlarının Birbirini mutlaka ta- — sıfalile vazife diyo kabal ettiğimiz esasIn- | | Koz deklarasyonunda 2145 Raâyo salon orkestraar ik küyeyi dinlerkmn idi hlenin tastri nitanda idi. — görzlüne ilişmesi seni memlekele ve bana — mamlaması elde olan bir şav değildir. Han- — ra sadık kalmıştır. Müşterek — hayatınıza yruvonmnndklunvm 2230 Bant ayarı ve ajans haberleri Ö Bir taraftan Mehinet Alinin yukılan saade- — kurtardı. Bvet, bana... Çünkü sea bundan — gimiz sırtımızda derece dereca yalan ve ri- —— sahtalik ve yalan yokmak intememiştir. ||löveleri hesap ederek YSAĞ MÜĞ Calerâ (Mİ ai Hime *açyor, eeun derin eleraine orlak olur — beara bugüskü büviyetinle yalnız beaim (- — ya yükleri taşımıyoruz? Doğrusunu arar- (Devamı var) /|yapmak; kesisle, uzun rııklı-l”' İ vi ———T — e — e İSağğlamakla, ampaslarla — veya S Toğanum Ye eee