İ g Netler: l Ddt - e Be Vis ç harbının “|*phanesi İA t İlâa cdlldiği —sıra- y Ktukdak — Droyli mnta- Ş( l_ı_.*"" Yezâne kömür eh senede yarımı ü AHmca — herkes biribi- AyalleRlu. 1940 yılında stiksali üç mil- taraş oktoru — Hik. w& müsvene ik tahki- di istiklâl Gerçi bu ra- | öık çayıa çay çıkarılmıya başlandı Bir senelik kahve ihtiyacımız da temin edilmiş bulunuyor S -ı“m’ml.wıı' aa aa ithaline toşlanmıştır. İlk ©* _.aınıwıwuclh"ll' karak bin a 900 küsür tiyacını temmin etmiştir. mYıxmdı memteketimize gelecek © dan kahvalerin yekümu 91 bin BĞ0 ÇU vaklır. guvaldan 30 bini, Mersine var ::o . Bu kahveler Mer” vtnda tahliye 'Tahliye işi biter tilmez, merleketin her ta rafına gönderilecektir. Bu 30 bin val kahve partisi, Brezliya kahve gir- ketinindir. Portasiddaki 10 bin çuvallik bir kâlrve partisi de Hakil vasıtasına yük- tenmiştir. Bügünlerde Mersine getiri- tecektir. Şu hale nazaran bu hafta i- çinde memlekete 40 bin çuval kahve girecektir. Ayrıca, ticarot olisine ait 5600 çu val kahve de yakmda beklenmoktedir. Bütfn bunlardan başka 3 mayısla A merikanın Riyo limanından memle - ketimize doğru yola çıkarılan 43450 guval çekirdek kahve vardır. Yokümu 91930 çuvnla baliğ olan bu kahteler memleketin bir senelik kahr çu | ve ihtiyacını karşılamaktadır. /—_————,-_'—'—_.—— Tramvaylar için Romanyadan 800 bandaj geliyor Tramvay tramıvay, tünel ve e- Tarındaki tek bilet sistemi * İZtslnyetli neticeler vermislir. Tdare, evvelki bilet weuliyie ddi diki bilet usull arasında m ; Sakımından hic bir sey AYâi . istir. Aylık kartların ıallzî M”'"r.oun geçtikçe çoğal cak ve bu kalmış biç bir yüzünden m“'ğ"*',,_,._ gefer sayı- araba S1 arlAÇTNEL KAYIŞI EL Temari 800 | beşinci günü | tır. Bilâhara evvelâ K 'da otel yapılacaktır. seferleri çoğaltıldı YAZ TARİFELERİ Tramvayın yaz tarifesi 20 ma. itibaren tatbik m&,:nwyg başlanmış, seferler çoğaltılmış- tır, hıiı.uammğs.s'şw. 'Tünel 4 - &, iye « 10 . 11, Maçka - Tünel 14, Mag. ka - Beyazıt 8, Maçka . Eminö- nt 15, Taksim . FAlih 20, Kur- B yazıt 17 Kurtülüş E- 1Ö, Bebek - Eminönü 10, Ortaköy - y 12, Beşiktaş - Fatih 11, Topkapı . _Sı;ked 9, » Sirkeci 8, Edirnekapı 2 Sirkeci arasında $ dakikada birer tramvay işliyecektir. Hırâavat eşyasına Meşru kâr hadleri konacak Fiyat mürakalba komlayocu, hırda> vat eşyası satışlarında da meşru kür hadleri koyacaktır. Bu husustaki ha gaarlıklar bitmek Gzeredir. ——— Çamlıca tepesi ağaçlanacak Çamtıca tepesinde yapılmasına kar yar verilen otelin Inşasından evvel te- penin ağaçlamma işi ikmal edilecek tir. Hazırlanan etrafı tamaman ağaçlanacak Azino Ve Sonra plânk göre, bütün tır cemiyetinin toplantısı Bul Yardısevenler Comiyetinin fas! kolu dün Eminönü Halkevinde toplanarak cemiyeta gönüllü hasta * bakıeı kaydi işi etrafında görüşmüş | Glli Fransız zabitinin lerdir. Muhtelif kazalarda, bekçi, mu hastabakıcı kaydına devani edilecek burusta hazırlanan beyainameler evlere dağıtılacaktır. -DOK Otomobilden kaçarken Düşüp kalb durmasından öldü Edirnekapıda oturan 60 yaşla- rında Mehmet Hayri adımda bi. tisi, dün caddede giderken bir otomobilden kaçmak istamis, ye. re düşmüştür. Mehmet Hayri yetişenler tarafından kaldırıldı- | ğr zaman ölmüş olduğu görül ür. " — GCeset, adliye doktoru Hikmet 'Tümer'e muayene ettirilmiş ve kalb durmasından öldüğü anlaşı. larak defnine ruhsat verilmiştir. li Bi nnni Pendikte ortaokul talebeleri için kamp acak Maarit Vekâleti ortaokul talebeleri için Pendikte 230 kişiEk bir kamp aç- maya karar vermiştir. Kampm Bazır lıkdarına başlanmıştır. Resmi dairelerin yakacak ihtiyacı Resmi dairelerin kış “mevsiminde HMtiyacı olan odun ve kömürün yaz dan temini için Orman İdaresi vilâye- te bir tezkere göndermiştir. Viüyet 'yesmi önirelerin ihtiyacını tesbit ede- İvek orman iâaresine bildirecektir. İ vo4 Temizlik — amelelerinin | — aylıkları artacak Yaz mevsiminin — getmoai — üzerine belediye temizlik işleri umele kadro - sunu takviye etmeğe Karar vermiştir. Yeni mahi sene haşımdan itibaren tat- Bik Bditecek olan temizlik işleri büt gerile 260 amala Gaha ulmacak ve e- meletarin maaşlarına da zam yaptla" gaktır. Ellerinde göztaşı bulunduranlar Elinde göztaşı bulunduranlar, beyanname vermiye tâbi tutul. muşlardır. Beyanname — muhleti cuma günü akşamma kadardır. a ni bi ae Altın düşüyor Dün bir altınm fiyatr 26,80 Tira idi. Bu yakamdan altın fiyatlarınm düş - | meğe taşladığı anlaşılmaktadır. Kor ge altınm bir gramı 380 kuruş, beşir biryerda 99 119 lira Idi, ! seyi küçük görmiyecek I $ — VAKIT 27 MAYIS 1941 | Yardımsevenler (Görüp tüşündükçe: Gümrüklerdeki 2000 sandık | Almanyadan dönernler Dün, Marsilyadan çekilmiş bir telgraf, Almanyadan üâ ğ-ul;: ğ | bildiriyordu. bülle mümeasilleri yardımiıle gönüllü | Demek son anlaşmaların, hu. dutsuz - fedakârlıklırın Fransa ük mükâfatmı görüyor. İkisi gencral olmak üzere, üç yüz celli zabit yurtlarına kavuştu. Haber, burgâa bitseydi. hâdi- Milyonlara nisbella yüz elli de no?.. Demiyocektik, Fakat çok, yazık, ki telgraf, bu zabitlerir hastahane ere yatı. rildiklarını bilöiriyaor, Yüksek rütbelilerin bu hali, insara korkunç bir mukayese yolu açıyor ve zihin, ister iste- mez: — Ya küçük rütbeliler, ya ne. ferler acaba ne halde? Diye soruyor. Hakikaten yurda dönen bu ilk kafilenin manzarası fecidir. Bun- lar, daha bir #eneden az bir za. man evvel, orduda büyük vazife- ier gören güçlü kuvvetli adam. lardı. Güçleri, kuvvetleri sıhhi- ye heyetlerinin muayenelerinden geçmiş. askerliğin ağır işlerini görecek bir halde bulundukları arnlaşılmıştı. Almanyada bir sene geçirmek, onları, bakın ne hale koymuş... Bu bir senenin günlerini, yaprak yaprak çgevirirsek, belki de dün. yanın en büyük bir işkence faci- asın! okumuş oluruz. Harp, iki yüzlü bir silâhtır. şu üç I GÜNDEN GÜNE ı Bir acavyipb modanın mühim ÖBİK eşya, kübik ev, kübik dö- peme, kübik kule, kübik rezim, KÜbİK yü, kübik bu... Son birkaç se- nedir kübizm mammma her taralta görütmedik değişiklikler, yeni man- garsiar peyda almüştur. Onun ba: Kiki gekli nedir? Ben de pek tayin edemiyocum. Nerde eciş bücüş, kö-' gel yuvarlak ve bilhasas çiy renk- lere boyanmış bir manzara görmüş- Bek adına kübik deyip gıkmışızdır. Hattâ bununla kalmayıp, taklidine teşebbüs etmişimdir. Giydiğimiz elbiselere — varımcaya kadar “kütük” mefhumu — sirayet etmiştir. Hattâ #kübik Insan” gözr terenler olmuştür.. Dodiğim gibi, “kübik" ne olduğır mu pek araştırıp soruşturmağa lü- Zum görmeden, kimbilir, hangi mü- tehasmis tarafından — orlaya — atılan şekiller, biçimler, heyecanla — tatbik nı övündürür, Bazan karşısındakini, bazan da kullanı ralar.Savaşta yenmek gibi, yenilmez de vardır. güçü- nün son damlasını harcadıktan, son fiseğini yaktıktan gonra oesir düşen pek ayıplenmaz. Aakerlik. te suçlu sayı maz. Şu halde bu zavallıları böyle eriten, dermansız birakan, has- tahaneye düşüren bitkirliği, bir viodan âzabıma verameyiz. De. mek Almanların elize esir dü- şenler, büyük rütbeli kumandan. | lar da olaslar, yine açlıktan, ba- İ kımsızlıktan gövde sefaletlerine İ düşüyorilar. İ Artık neferlerin akıbetini siz düşünün. Halbuki Fransanm ba, şındakiler, silâhlarımı teslim e- | derlerken, anavatanr güya —har. İ bin musibetlerinden korumak, İ şehirleri harabeye - döndürme- mek ve halkı kurtarmak gibi yüksek gayeler güdüyorlardı. Telgrafta “Kotdazür” ün adı geçtiğine göre, zabitlerin uğra. dıkları hastalıkların ne kötü vu ! tehlikeli illetler olduğu da — tah- 1 min edilebilir. Zavallı Fransa!... Boyun eğ. / mesinin karşılığı olarak, ) '#te kavuştuğu acı mükâfat! 4 milyon genç esir. içinde acaba VI kaç tanesi, kendilerini yıpratan — | açlıklara, feci yaşayış şartlarına 4 dl,lll.l bilecek ?.. Hakkı Süha GEZGİN edilmiştir. Netioe itibarile evlerimizin, odala: rımızın hâakiki zevk ve etirahat ba- kımından nasd bir taran — girdiğini araytımıyalım. Yalnız yuna — dikkat ediyorum ki, bu “kühik” salgini, bir cok yetandaşları, taplaatırıda wxî yapmağa sevketti ve muhltimizde .—— bir taktm köhnemiş — manzaraların gilinip ortadan kalkmasını intaj ey tedi. Dün sabah bir sütgü —dükkânına girdim. Bizim anladığınız ackip şe- « Küllerde xütik tarma sokulmuş bir dükkândı. Fukat parıl parıl boyalıy- . Temizdi. Kontrplâklar, insana okşamak Arzusunu — veriyordu. — A- damcağız, “herkes dükkânım yenili- yor, kübik yapıyor. ben de geri kah mıyayım” diyo heves etmiş, masrar yapmış bu gçekli meydana koymuş... (Devamı $ üncüde) HİKMET MONİR Sonra bir daha orduyu miştı. Düşman piyadeyi öne veslivariyi ar- kasına ulmpıdn yürütecek kadar sakat bir yolda saldırdığı ve İslâm askerler, İbrahim paşanın ustalığı x:_ayüındc pek muhafazalı bir yerde bıuımdn_ğı. halde, muharebe ar bışlamu.' ön- Bunun ardınca yeniçeriler AĞ R dunun bozguna uğramasından malır, serdara kilakünlükerinden midir; yoksa hbaslarında kendilerine uygun zabit bu. honmadığından madir? — her nedense kaçtılar. (Naimada “meydanda ancak bıynk_ sahipleri ve 1ırz ehli zabitler kalgmqu. denilmiş göre, — yeniçerile- üp düşüşü ırz ehli zabitin az. hğındîm mnilnrıuk. başka — ihtimallerden daha çok akla yakm görünür.) Her ne hal ise, meydanda kaları bay. rak sahipleri (o zamanın stılâhınca, sancak beyleri demektir) — ve rz ehli zabitler yakınlarda olan ormanlara si- gındılar ve askerin çoğunun bozgunlu. Şuyla beraber, gene düşmanm saldırı. ginı neticesiz bıraktılar. Faizi'nin anlatışma göre, o gün ziya- desiyle dumanlı imiş. İslâm askerinin, hususla, kahramanlık ünü nice bin zafer uğultusuyla Avrupanın kulağını doldurmuş olan yeniçerinin kaçışını ve ormanlardan bir düziye tüfek atılmp dıuduiwwıönkmnmınnounndc“ TÜRK TARİHINİN BİR KAHRAMANLIK DESTANI bulunan batağı ün önüne geti. rice geri dönüş, im paşanın bir ©- yununa ve ormandan atılan tüfekler o. ralarda pusuya koyduğu askerin du- man yi N — unacı görmüş gibi — düşmanı yakın sanmış olmalarına ver. diklerinden o gün dahi firarilerin arkı amdan gelmiye cesaret edemediler. Gene Faizi'nin anlatışına göre, o ak. gam rahmetli İbrahim paşa bütün <0- mutanları huzuruna getirlterek: — Gazi Girayin “kendi kendimizder. utanalım!..” sözünü unutmuyalım, Ne kadar muharebe ettikse daima düsman saldırryor, biz mağlüp oluyoruz. Gene düşman, a&kerimizin arkasındaın gelmi. ye cesaret edemiyor. Hiç gayretimiz yok mu7.. Bir kere de hiz üstlerine yü- rüsek ve olur?.. Yollu — o zamana kadar Osmanlı devletinde hiç bir sadrâzam ağzından işitilmemiş — bir takrm yakter sözlerie yalvarırcasına komutanları hücuma çağırdı. Paşalar, beyler ve ırz ehli za. bitler ise düşman üstüne yürümiye bin can jle hazırdılar. Serdar Ekrem rah- metlisinin sözlerine karşt: — Eğer siz emroderseniz biz şimdi gidip ölmiye hazırız; ama askere inan yok. Sizden önce serdar olanlar âlemin nizamını bozdular. Bu leventleri başı. miza sardılar. Fermanınızı dinlemeyis, mez; ama gundan korkarız ki bu üs- kerle düşman üzerine yürürsek de mağ. lüp oluruz. Mağlübiyetimizse düşma- et n Müklbükü 5 * MN dadü t Zti » adli toplryamayız. Gene siz bilirsiniz!... Dedikleri sırada, yeniçeri zabitlerin. den otuz, otuz iki ında bir adam — ki rahmetli Faizi dahi adını bilip de baki kalmasına hizmet edemediğine ki- tabında yanar yakılır — hemen ayağa kalkarak: — Devletlim, başka bir çaremiz yok, n:_wl olsa mağiüp olacak deği! miyiz?.. Bir kere kavgaya çıkarız; düşmanı öldürmek elimizden gelmezse din uğ. runa ölmek de elimizden gelmez de- gil yat... Diyerek komutanların düşman üzeri. n]e yürümiye karar — vermesine — sebep olur. Bu karar üzerine ertesi gün bütün ordu hücuma geçer. Düşmanın ordusu bulunan yer yakmlarında meğtr bir ar- man varmiş; oraya birkaç bin. piyade tı';ymuşlu-l » Sonra İslâmin öncüsünü görür görmez onlar tüfek atmıya baş. lar ve onların tüfek sesini — işitir işit- mez mahut leventler, ve leventlerin ar. dınca yeniçeri kaçmıya başlar, Bu ka- Çiş sırasında askeri bozgunluktan kur, tarmak için — bir taraftan emir alma- dıkları halde yalnız kendi gayretleriyle muharebeye koşan — birçok gaziler şe. hit olur. Gerçekten asker olanlar İslümm boz- gun verdiğini görünce Serdar Ekremir etrafında toplaşırlar; aldıkları emre göre doğrudan doğruya düşmanın metrisleri üzerine yürümiye başlarlar, Onlar bir fırka ile muharebeye uğ. raşırken düşman bu firsatiı ganimet bilerek kaleye zahire ve barut götür- mek düşüncesine kapılır ve pusularda ve kadar askeri varsa hepsini toplayıp bu niyetini başarmıya uğraşır. (Arkası var )