Yazan: Iskender F. Sertelli —4 Yusuf yarım milyonu duyun- te birini ayrıca kendisine meyi teklif etim.. — Kabul etmedi demek.. — Hayır.. —;şımıdıwııuum- N Valker ciddi bir tavırla, ba. HU Önüne eğerek: î Evet, dedi, ZZarri wk“lîl' Hü bir adamdır. Bu maçta galip lirse, bir daha güreşmiyecek, vdiği kadmla hemen evlene- kmiş. — Ya..! Demex ti o da dün. R ev girmeğe karar vermis, “Yaşım otuzu gedti.. rtik evlenmeliyim.” Divor Ço- M ruğa pek merakı var. “En aşar yarım düzine evlât sahibi ol. gplmalıyım.” Dive geviniyor. Ka- (çelırısı olacak kadın da ona bol bol F gocuk yetistirmeyi vadetmiş. | Yusuf merhametli bir bakışla 'alkere döndü: — Bir az daha ondan bühse- T3eniz, haniya neredeyse ken. ve yenilmek niyetindeyim. â- adamcağıza acıdım. Bu adar evlât düşkünü bir ada- m hemen dünya evine girmesi © Valker güldü: O — Evet.. Bu, bir az da sizin linizdedir, Yusuf peblivan! »i — Pen kunturata göre, yen. n de yenilsem de paramt ala- aöım. İsterseniz yenileyim..? — Yusuf bu sözleri gaka olarak p Bövliyordu. O, yenilmemek için (ue On nara almamağa bile razıydı. ıu endi kendine kalmca: “— Ben, küfirciklere, bir'Tür ! L ylentyordu. Valker, Yusufun sözlerini cid. İ telâkki ederek, yeni bir ümi- de düştü: — Demek ki, sen istersen, ye- nilebileceksin? Şu balde mesele kalmadı. Harri ikinci gece ga. lip gelir.. Sen de iki gece yani iki maç için hisse alrram! Valker, Yusufa cevap verir- ken, bir yandan da büyük bir itimatsızlıkla 'Türk pehlivanmım O gözlerinin içine bakıyordu. — — Actba, Yusuf doğru mu söylüyor? Tercüman iki tarafım sözleri- O ni birbirine yetiştirmeğe çalışır ken, Yusuf birdenbire kaşlarmı çatarak homurdandı — Sen benim bir Tür.. oldu. Kumu bilmez gibi konusuyorsun be! Ben iki gece değil, beş gece de güresi uzatabilirim.. Yenil- mem. Fakat, öna yenilmek hiç bir zaman i&ime gelmez. Kuvve ti benden fazla ise, beni yenerse, alihindir!” Diyerek gecip giderim. Durup dururken, bir hizse fazla alacağım diye sırtı- mı yere gzetirmek işime gelmez. Bunu hiç bir Türk pehlivanı da kabul etmez. Bu, bir kehbelik” tir, bir alçaklıktır, Mister Val. sözlü doğru inaan- Kehbelikten, dalavereli iş- lerden, hileden yalandan hoşlan mayız. Hayatımızı alnrmızan te. rile kazanırız.. Çoluk —çocuğu- muza da haram para yedirme- yiz. Bön şi ediyol a rike Jâvik bir adammış. Allah ondan Frazı olsun. . * . GÜREŞ GEBCESİ Sırkım en müulteşem locala- rından âekiz tanesini Lâhor mih racesi ve maiyeti işgal etmişti. | Baş locnda belediye relisi ve ka. rısı Mis Beerg oturuyordu. nun yanındaki lcesda Nevyork polis müdürü ve itfalye kuman- d w*'. Daha ötede eemiyeti hay. ' H msun bir çok kadın üzalar,.. Nevyorkun SDor toskilâtı murah- | 0— t Müşteriler müthiş bir a...- sızlık içinde: - Ne vakıt başlavacı' * - bekliyecek miviz? —- kim vimi yenacek? Diye söylenip duruyo: du. Güreş reydanma bat.n sağ sol odalardan birinde Yusuf pah liven, ötekinde de Mister Harri mişti. maları ihtimalinden başka - ma. çI iki gece sürdürecek - bir se. yoktu. . Baat tam sekiz. _W“*W:”*M küçük - onar yışında . çocuk meydana çıktı, Halkı mt doldurmak mek azımdı. Çocukların gösteriş güresi on dakikadan fazla sürmedi. Bera- bere kaldılar. Bu küçük numara, aceba hal- kı “berabere kalmak” meselesi, :Wıımw_ için mi tertip edil Bunu kimse bilmiyordu. Bundan sonra büyük bir deve kuşu üstünde dizginlerini çeke- rek meydana gelen bir artistin oldukça heyecanlı numaraları YA BATE L ek o yürüyüşlerle çekiyord uki.. İnsan bu seyre. derken, deve kuşumun incecik ve uzun bacakları üstünde bu ağfır yükün nasıl durduğuna şa- u. Üçüncü numarada — güzeldi: leştir. ır_tıghpıçum&n #ürükleyip g.o-mm.bucrkdk bir. oııııoııı.çtlm'inıu- dan sonra numMaraya geçildi: Tavanda sallana “Setan Ba- şirin kardeşlerdi.Nevyorkta can bazirklarile, havada akrobatik numaralar yaparak daima halkı vada sallanırken görünce: (Devamı var) Eşkas: Yirmi sekiz yaşlarında esmer bir erkek.. Kadın ise yirmi iki yaşlarında sarışın ve oldukça - Vak'a kadının — salonunda geç. mektedir. Genç ve şuh — kadın, di. vamımın üzerine — uzanmıştır. Üze, rinde ipekli bir pajama var, Erke. Şin içeriye girdiğini görümce çıp. lak elini uzatıyor.. Erkek yaklaşı- yor , bu güzel eli öperken berabe. yinde getirdiği bir demet gülü gü- zel kadının ayakları ucuna bira. yör. : Kadın — (I’ırkını varmamış gi- bi) n mi? | E!Ğ'ı — (kadınım bu dikkatsiz liğine alışmış olarak) görüyorsun ' ki geldim.. Kadın — Güzel bu güller.. (Gül |leri burnuna götürerek koklar), | —Erkek — Dudaklarının rengine üysun diye en kırmızılarını seç. tim. Kadın — Aptallık etme canım.. Ben elbisemin rengine uygun ol- masını tercih ederdim.. K Erkek — İyi ama senin elbise- hasları.. Gazeteciler ve binlerce | nin rengi yeşil. Halbuki yeşil gül ster Valkerin idare ettiği | bul: imkân yoktur. m-—sirmıekm nüazam sirk, o geceki kadar | şeyi bulur. Yok yoktur. ir saman b dolma- TMeahumç f K 'i—*m. meydanı güzel bir or. sestra takemile ve — akemlerle çevrilmişti. Erkek — Herşeyi bulur ama. il gülü bulamaz ya!.. N;(ı.!*ıüu — Her ne halse. Bir nünin önünde durdular. Erkek sordu: — Yarım çuval kömür kaça? — İki Hra! Kârısı müdahale etti; — Alma sakın! Çok pahalı. Ben daha ucuza temin ederim. — Aman bayan 6 kuruşa kömür nerede bulursunuz? Bundan ucu. Tu can sağlığı! Erkek karısına döndü: — Canım karıcığım, adamm hakkı var. Ala'ım şu kömürü. — Amma cahil adamam yahu İki liralık asprin alsan, bütün kn seni sıcak tutar, -o Aşk Birçok aşklar, kızların — nişan- larını bosduklarını arkadaşlarına belli etmemek arzusundan dolayı uzun sürmüş gibi gö “aürler, Kasap — Nasıl, doktor, şu ye_pwu’ villâyı beğendiniz mi Doktor — İnsan tedavi et- mektense hayvan öldürmek da. işaretini dezenfekte ediyorsun? — Karım sari hastalıktanm öl. dü de! di de bir tane yakar.) Kadın — Beni her zamanki gi- bi seviyor musun? Erkek — Deli gibi.. Kadın —. Şimdi de bir budala- hık ettin.. Deliler hiç bir. zaman sevmez, yalnızca delice sözler söy- lerler. Erkek — Hakkın var. (Biraz Busar) sen beni seviyor musun? Kadın — (Biraz düşünür) zan- nedersem evet... Erkek — Zannedemseem de ne demek?. Kadın — Ne mi demek? Zanne- dersem demek işte.. Erkek — Beni ne zamana ka- dar seveceksin? Kadın — Zannedersem seni her zaman seveceğim.. Erkek — Ben buna da kani de- ğilim.. Kadın — (Ciddi) seni sevmeme- me hiç bir se Zgöremiyorum.. Ciddisin. Bana daima kibar davranıyorsun, biç üzmüyor- Sun... / Erkek — Bak sana gül de geti- rIyorum, Kadın — Doğru ya, hesapta bu da var.. Erkek — Bu sevgi bahsinde sen- den bir mühlet istiyeceğim.. Hiç düşünmeye bile değmez, derhal cevap ver, Söyle bana bu güller =t;wıhdıbdımcdımi— — Hayır, Bir daha oraya gitmem. Mermer masaları koy- duklarından beri kalp para yut turmak imkânı olmayor. Bayan falan filân terzisine şöy. le bir mektup yazdı: *“Rica ederim şapkamın fatura- sınt üç nüsha olarak gönderiniz. Bir tanesi on İiralık (benim için). Öteki on yedi buçük İiralık — (ka. cam için), üçüncüsü de otuz lira- lık (arkadaşlarım için). saygılar.., A Londrada Kocası erken geleceğini — van- detmişti. Fakat tam on İkiye çey. rek kala alarm işareti verildi. Ka- rısı: “Vay hain vay!,, dedi. "Eve geç dönmek için düşmanın bile ne zaman taarruza geçeceğini öğren. mek imkânını buluyor!,, Ahmak atımağın biri bir gece tiyat. roya gitmiş. Dostları ertesi gün oyunun ismi neydi diye aorduk. ları zaman da: — Vallahi bilemiyorum. İlân- ları okumağı unuttum. Diye cevap vermiş. Bıy;l:rı bir ders Bayanlar eğer bir apta! tarafım- dan sevilmek istiyorsanız ona çok gibi diniz: Fakat eğer zeki tarafmdan sevilmek isterseniz onu aptal zannediyormuş gibi muame- le ediniz. GERE gl ui Yeni bir darbımesel Allah sizi bir felâketten deği fakat o felâketten dolayı sizi te; Tiye kalkışacak olan kimseden ko. rusun! ÜG lrüe Horlama | Kan ile kocanın ayrı odalarda yatması usulü, horlama hastalığı- na müpte'â iki karı koca tarafın. dan icad edilmiştir. — BSicinle evlenmekte bir mah sur görmezdim. FPakat — birinci karınız ölüm döşeğiale iken si, zi ikinci bir dofa — evlenmeklen menelmiş. — Bvet ama, bende mihayet kadın sözlle hareket — etmediğir imi isbat etmek istiyorum! TRAMVAYDA — Biletçinin sana, sanki bilet almamışsın gibi baktığınm far. ktna vardın mt? — Evet. Fakat ben de ona bi let almış gibi bir tavırla bakı- yordum. rımızı güller Kadın — O.. bu kadar az mı? Erkek — Az veya çok, bu bana yeter.; Kadın — (Sigarasını söndüre - rek) döğrusu gayet basit adam- yere çıktın mı? Kadın — Evet, bir yol çarşıya uğradım. Fakat çabuk karanlık o- luyor.. Tabif de geç vakte kadar dısarıda kalmak doğru değil. Erkek — Fakat buna rağmen saat sekiz buçuğa kadar dönmüş *leğildin. Kadın — (Hafif bir heyecan geçirerek) nasıl beni aradın mı? <rkek — Telefonla aradım.. O- da hizmetçin yemeği dıçarıda yi- .. Ü 5 ’)'l!dl. Kadın — (Güçlükle) .. Evet dı- şarıda yedim.. Erkek — (Düşündükten sonra) iyi ama o saatte lokantaların ka. palı olduğunu gözününde bulun- durursak senin bir. evde yemek yemiş olduğunu kabul etmemiz i- eder. K:ıdııı. — Ne netice çıkarırsan, çıkar.. Erkek — (Kadımın iki elini tu- tar ve gözlerinin içine bakarak) belki de yabancı bir erkekle baş başaydın., Söyle öyle değil mi? Kadın — Nasıl istersen öyle kabul et.. Erkek — (Kadının elerini kuv- vetle sıkarak) şimdi nasıl seni to- katlamak istiyorum biliyor mm- sun?, Kadın — (Yerinden fırlayarak) Yo.. sen bana baksana, bu kadarı arlık fazla.. Doğrusu çekilmez oldun. Hem de bu yaptığıma ter- biyesizlik derler, canımı acıttın, haydut herif.. Erkek — (Hiddetle) söyle ne- redeydin? Kadın — (Artık tahammül ede- iyerek) Bu kadar öğrenmek istiyorsun? Madem ki öyle £ yeyim; başka bir erkek ile bera- berdim. Hem de seni aratmıyacak bir erkekle.. Güzel, zengin, neşeli F sende artık kalmıyan ti de var: . Hal- isin ve bu son hareke- tinle kendinden bir kere daha soğuttun. Erkek — Şu halde demek ki, artık beni sevmiyorsun? Kadım — Sevmek mi? Senden nefret ediyorum. Erkek — (Yerlere serilmiş olan güllere bakarak) Halbuki bak, güller henüz solmamış.. Kadın — (Omuzlarını sölkerek) Hakkın var verdiğin mühlet ta- mmülümden fazla imiş... Nokleden: M. A. Hassas kadı Bayan Süleylâ çok hassastır. Dün gece çok hişsi bir film seyre- diyordu. Bir aralık kocasının ku- lağına fısıldadı: - “Çok acıklı bir fümmiş! Eğer makiyajım borul- masa şimdi höngür höngür ağlar. dim!,, Hasır şapka Bay Tekin her gece yemek ye. diği lokantada bir tarafa - astığı şapkasını bir türlü bulamıyordu. Nihayet başvurduğu garson kaba bir tavırla: ğ — Canım eleı:dm', şapkanızı ben yemedim ya! ü | n*dyam gülümsiyerek cevap verdi: K lir? Şapkam hasır şapkaydı! — Ben tarlada çahşa çalışa kanburlaştım. Ya sen? — Ben mi? Kası. Ve kam kilitlerini - kurcalaya — kurcalar DOKTORLAR ARASINDA — Ben hayatımda yalnız bir defa hata işledim. — Teşhis hatası mı? — Hayır, bir. milyoneri vizitede İyi ettim. - PpPor Pazar günü yapılacak lik p — maçları Futbol ajanlığından: Fenerbarço stadı: Sant 11, Fenerbarçe — İstam ıı...ı.»ışıuı- (B.T), saat 13, Beyoğlu- spor — İstanbulapor, saat 15 Fe- nerbahçe üleymaniye, Şeref stadı: Sant 9.15 Beşiktaş — Galatasa- ray (B.T), saat 11 Vefa — Âltm. tuğ, saat 13 Onlatasaray — Top- kap, 15 Beykoz — Beşiktaş, l Karagümrük stadı: Saat 13 Galata gençlik — Şişli, Güncg, saat 15 Ortaköy gençlik — Feneryılmdz, Bozkurt. Anıdoluhisarı sahası: n Saat 11 Rumelihisar — Beyler- beyi, eat 18 Anadoluhisar — ÂA> Demdar, saat 15 Anadolu — Hilâl, | NOT: İlân edilen saatlerde başe lama vurugu yapılacak — ve fasıla beş dakikayı geçmiyecektir. Takrm larm ve hakemlerin buna göre ha- reket ötmeleri tebliğ olunur. iki ! Sinema ve Tiyalrolar y Sehir Tiyatrosu v Tepobaşt Pram kısmında: Akşam 20.30 da 1 APTAL | . 'e | Rosit Riıza Tiyatrosu j HALİDE — PİŞKİN ber raber 9 İkincikânumn Perşembo akşaru Kadıköy Süneyya sinemmamda (0 Un a) &. perde Bey atladı LPK ai Beyoğlu Halk Sineması | Büğglün saat 11 de, Akyam 20 de; E 1 — KISKANÇLIK | $ — OCANI poKTOR.